FBE- Peyzaj Mimarlığı Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Peyzaj Mimarlığı Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSa'dabad'ın botanik bahçesi olarak değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Şen, İpek Melek ; Yıldızcı, Ahmet Cengiz ; 39398 ; Peyzaj MimarlığıÇağımızda, endüstrileşme ile ortaya çıkan çevre sorunla¬ rı doğadan bir çok bitki türünün yok olmasına neden olmuş¬ tur. Bu konuda araştırma yapan bilimsel kuruluşlardan biriside botanik bahçeleridir. Gelişmiş ülkelerde canlı bitki müzesi olarak nitelenen botanik bahçelerinin ülkemizde tam teşekküllü bir örneğinin bulunmayışı bu konuda bir çalışma yapılmasına olanak sağlamıştır. 1. Bölümde çalışmanın amacı, "Dünya botanik bahçe örneklerinin tarihsel gelişimini,amaçlarını ve planlama kriterlerini incelemek, bu araştırmadan elde edilen verilerle botanik bahçesi kurulabilecek bir alanın saptanması ve bir örnek alan kullanımı geliştirilerek- öneriler sunmak"olarak belirlenmiş ve çalışmanın yöntemi ortaya konmuştur. Botanik bahçeleri kavramı ve amaçlarına 2. Bölümde değinilerek tarihsel gelişimi, ülkemizdeki durumu ve son yıllarda botanik bahçelerinin çalışma programını katılan yeni amacı anlatılmıştır. 3. Bölümde ise, ilk örneklerini üniversitelere bağlı olarak gördüğümüz botanik bahçelerinin günümüzde hangi kurumların yönetiminde işlevlerini sürdürdüğü, bir botanik bahçesi düzenlenmesinde etkili olan planlama kriterleri ile bahçelerin tasarımındaki fiziksel ve bitkisel planlama ilkeleri ortaya konmuştur. 4. Bölümde ise, araştırma alanı olarak seçtiğimiz Kağıthane Mesiresi-Sa'dabad'ın fiziksel verileri (jeoloji, topografya, iklim, toprak, bitki örtüsü), tarihteki ko - nümü, tarihteki peyzaj potansiyeli, günümüzdeki alan kullanımı, arazi mülkiyeti,: ulaşım durumu ve çevre sorunları incelenmiştir. Araştırma sonuçlarından elde edilen verilerle ve botanik bahçesi planlama kriterleri doğrultusunda hazırlanan alan kullanım 5. bölümde açıklanmış ve bu alanla ilgili önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeTaksim Maçka Büyük Yeşil Alanının Evrimi Ve Kullanım Açısından Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Sezgin, Bahar ; Kılınçaslan, İsmet ; 55946 ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureÇağlar boyunca yeşil alanlar, insanların günlük yaşamları nın sıradanlıklarından kurtulup doğaya ait varlıklarla bir arada olabi lecekleri bir tür sığınak olmuştur. Bu alanlar, geçmişten günümüze toplumların yaşarn biçimine, kültürüne göre fonksiyonel farklılıklar göstermiştir. Tarihsel gelişim içinde yeşil alanların fonksiyonel değişimi ve sistemli bir şekilde planlanması sanayi devrimi ile yaşanmıştır. Batı'da 19. yy. da yaşanan sanayi devrimi, Türkiye'de 20. yy. da yaşan mıştır. Gene aynı dönemlerde ele alınan sistemli yeşil alan planlama sı, Türkiye'de kentlere kimlik kazandırması amaçlanan Cumhuriyet dönemi planları ile gerçekleşmiştir. İstanbul'da 1930'lu yıllarda uygulamaya konan Taksim Maç ka büyük yeşil alanı, çalışmanın konusunu oluşturmuştur. Bu yeşil ala nın gerek büyüklük gerekse kent içindeki önemini vurgulamak amacıy la Beyoğlu semtinin gelişme sürecine yer verilmiştir. Beyoğlu semti nin sosyal ve fiziksel gelişme süreci bu bölgede yer alan Maçka Tak sim büyük yeşil aianının oluşumunu etkilemiştir. Bu gelişme sürecin den sonra Türkiye'de kent planı ile ele alınan yeşil sistem anlayışına örnek olabilecek II No'lu park uygulaması (Taksim Maçka Büyük Yeşil Alanı) tanıtılmaya çalışılmıştır. Park uygulamasına zemin hazır layan faktörler 1800'lü yıllardan itibaren çeşitli belgelerle incelenme ye çalışılmıştır. 1930 yıllarında uygulamaya konan bu büyük yeşil alan 1950 sonrası İstanbul'da yaşanan düzensiz büyüme ile büyük bir kısmı nı kaybetmiştir. Bu büyük yeşil alandan geriye kalan Maçka Demokra si ve İnönü Gezisinin günümüzdeki aktif kullanımından çıkan sorunlar ve bu sorunlara öneriler anket ve gözlemler yardımıyla değerlendiril meye çalışılmıştır.
-
Ögeİmar Planlarında Alınan Yeşil Alan Kararları Ve Uygulanabilirliği Üzerine Bir Araştırma, Kdz. Ereğli Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Karakoç, Semiray ; Kılıçaslan, İsmet ; 56025 ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu tezde, genel olarak yeşil alanlar ve imar planlarında alınan yeşil alan kararlan ile bu kararların uygulama sürecinde nasıl değerlendirildiği, örnek alan olarak seçilen Kdz. Ereğli kenti üzerinde incelenmiştir. Hızlı nüfus artışı, göç ve rant kavgasının doğurduğu çarpık ve düzensiz kentleşme, kentlerimizde zaten yeterli ölçüde bulunmayan yeşil alanlarımızın daha fazla tahrip olmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda da, bir beton yığını görünümü kazanmış, yeşilden yoksun kentler ortaya çıkmıştır. Sağlığımız hava kirliliği, gürültü, dinlenme ortamının bulunmayışı ve bu faktörlerin insanlar üzerinde yarattığı psikolojik denge bozukluğunun etkisiyle tehlikeye girmektedir. Bu denli büyük öneme sahip yeşil alanlar, çağımız kent planlamalarında geniş kapsamlı bir planlama çerçevesinde ele alınarak, bir sistem içinde geliştirilmeli ve kentleşme olgularının hızına uyabilecek bir yeşil sistem yaratılmalıdır. Günümüz kentlerine baktığımızda; kişi başına düşen yeşil alan miktarının giderek azaldığını, varolan yeşil alanların kent içinde dengesiz dağıldığını, yeşil alanların işlevsel ve görsel etkinlik açısından yetersiz olduğunu, geleceğe yönelik belirgin ve güvenceli bir yeşil alan politikasının olmadığını görüyoruz. Ereğli, oldukça engebeli bir arazi üzerine yerleşmiştir. Ereğli Demir ve Çelik Tesisleri yani ERDEMİR bu dağlık ve engebeli arazi yapısı nedeniyle tarımın çok güç şartlarda yapılabildiği bölgede en büyük ve en önemli sanayi kuruluşlarının başmda gelir ve kent için önemi büyüktür. Bu çalışmada kent halkının, yeşil alanlara bakışı, kent içinde kullandıkları alanların belirlenmesi ve önerilere ışık tutması açısından, ihtiyaçlarının ortaya konması önemle üzerinde durulan konulardır. Bu ihtiyaçların belirlenmesinde, yetkililerle çeşitli mülakatlar ve anket çalışması yapılmıştır, örneklem büyüklüğü 500 kişi seçilmiştir. Mahallelerde yaşayan kişilerin eğitim ve gelir durumlarına göre yeşile bakışının farklılaştığı ve kullanımların değiştiği görülmektedir. Genelde fabrikada çalışan keşimin, her türlü faaliyete olanak verecek tesisleri olduğu için onlar açısından durum son derece güzel olmakla beraber, bu tesislerden yararlanamayan kesim, kentte park ve spor alanlarının olmayışından şikayet etmektedir. Aslında fabrika ve lojmanlarının bulunduğu alan Ereğli içinde her türlü sosyal ve kültürel ihtiyaçlara cevap verebilen ikinci bir kent görünümündedir. Dolayısıyla kentte yaşayan halk kesimleri arasındaki bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için yerel yönetime büyük görevler düşmektedir.
-
ÖgePeyzaj İle Mimarlık-kentsel Tasarım İlişkileri Ve Mimari Tasarıma Etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1996) Yıldız, Dilek ; Şener, Hasan ; 55823 ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureYaşadığımız fiziksel çevreyi biçimlendiren üç temel tasarım alanı olan "peyzaj mimarlığı" ile "mimarlık" ve "kentsel tasarım" disiplinleri arasındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin mimari tasarıma etkilerini konu alan bu tez çalışması beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, konuya genel bir giriş yapılarak, konunun önemi ve ele alınış sebepleri açıklanmış, ve sonra tezin problem alanı tanımlanarak, belirlenen bu problemin çözümü kapsamında çalışmanın amacı ortaya konulmuştur. İkinci bölümde, peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkilerinin kavramsal/ tanımsal düzeyde gelişimi açıklanmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle, peyzaj olgusu, peyzaj mimarlığı ve peyzaj tasarımı ile kentsel tasarım ayrı ayrı tanımlanmış, kavramsal düzeyde çeşitli boyutlarıyla irdelenmiş, kentsel tasarım kapsamında kentsel mekan tasarım ilkeleri de ele alınmıştır. Daha sonra, peyzaj ile mimarlık ve peyzaj ile kentsel tasarım ilişkileri ikili gruplar halinde, örneklerle de desteklenerek kavramsal düzeyde açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkilerinin tarihsel süreç içinde gelişimi örneklerle sunulmuştur. Üçüncü bölümde, günümüzde peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkileri açısından mimari tasarıma yön veren bazı ortak ilke ve kavramlar saptanmıştır. Bu kapsamda öncelikle, peyzaj ile mimarlık ilişkilerine bağlı olarak, 'binaların peyzaj değeri' kavramı, dış ve iç mekanlardaki peyzaj elemanları ve tasarımını örneklerle analiz ederek, doğal peyzaj-bina ilişkisini irdeleyerek ve peyzaj tasarımının fiziksel çevrenin oluşumunda insan gereksinmeleri açısından rolünü değerlendirerek açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, mimarinin kentle ilişkisini ortaya koyan 'kentsel mekana katkı' ilkesi, önceki bölümde açıklanan kentsel mekan tasarım ilkelerine ve kentsel mimarlık yaklaşımına bağlı olarak açıklanmıştır. Son olarak, bu tasarım alanlarının eğitim kurumlarına yansıyan ilişkileri değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, önceki bölümde saptanan iki temel ilke ve kavram çerçevesinde, mimari ürünü peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkileri açısından değerlendirmeye yönelik kriterler ortaya konulmuştur. Bundan sonra uygulama kapsamında, bu kriterlere göre günümüz mimarisinden üç örnek değerlendirilerek, bu kriterlerin hem işlerlikleri sınanmış, hem de günümüz mimarisinin oluşumundaki etkileri araştırılmıştır. Beşinci bölümde ise, tez kapsamında yapılan tüm araştırma, analiz ve tespitlerden elde edilen sonuçlar ortaya konulmuş ve bu sonuçlara dayanılarak bazı öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Peyzaj, peyzaj tasarımı, mimarlık, kentsel tasarım, kentsel mekan. XI 15. Providing the continuity of urban fabric, is to connect the form of building to the urban pattern of solids and voids; besides obtaining urban spaces which do not contradict to this pattern. 16. Alignment, refers to a respect through being on the same line with the edges or boundaries of existing buildings which create some 'reference lines' in design.. Since an interactive relation where landscape effects building and building effects landscape, exists betweeen architecture and landscape, they are indistinguishable. In other words, there are true continuum, inevitable interdependence and compatibility between landscape and architecture.. Landscape is also to be an integral with the urban fabric. Hard landscape, urban equipments, pavings, plants, greenery are the landscape elements in urban scale. It means that citycsape and lanscape are linked. Therefore, the field of urban design has a broad coverage which includes the landscape design too. In the third chapter, the guiding principle and concepts for architectural design with respect to the relations of architecture and urban design with landscape are introduced. These are:. The concept of buildings' landscape value,. The principle of contribution to the urban space. Firstly, the concept of building's landscape value has been tried to explain by analyzing landscape elements and design both in exterior and interior spaces, by examining the relation between building and natural landscape, and the approach of 'green architecture'. Besides, the role of landscape design in the formation of built environment has been reviewied according to human needs. After that, the principle of contribution to the urban space has been examined both depending upon urban design principles and the approach of 'urban architecture'. Finally, design field relations which are instructed at education institutions have been evaluated. The reached conclusions of this chapter can be stated as follows:. The concept of buildings' landscape value was examined both in architectural and urban scale. In architectural scale, it is comprised by the interaction of all natural and manmade landscape elements and design with architecture which enhance the visual, functional and sensible values of building. The landscape value of building in urban scale is formed by building's visual values such as form, texture and colour which effect urban landscape character. Because, individual buildings themselves may play a very great role in the visual qualities of the total urban landscape. In the visual values of urban landscape, 'form' quality is the most effective. For example, building's roof finishings, contour or profile lines can be effective at establishment of urban landscape if these qualities are unique and the building is located so as to readily seen in silhoutte. XV ÖZET Yaşadığımız fiziksel çevreyi biçimlendiren üç temel tasarım alanı olan "peyzaj mimarlığı" ile "mimarlık" ve "kentsel tasarım" disiplinleri arasındaki ilişkileri ve bu ilişkilerin mimari tasarıma etkilerini konu alan bu tez çalışması beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, konuya genel bir giriş yapılarak, konunun önemi ve ele alınış sebepleri açıklanmış, ve sonra tezin problem alanı tanımlanarak, belirlenen bu problemin çözümü kapsamında çalışmanın amacı ortaya konulmuştur. İkinci bölümde, peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkilerinin kavramsal/ tanımsal düzeyde gelişimi açıklanmaya çalışılmıştır. Bunun için öncelikle, peyzaj olgusu, peyzaj mimarlığı ve peyzaj tasarımı ile kentsel tasarım ayrı ayrı tanımlanmış, kavramsal düzeyde çeşitli boyutlarıyla irdelenmiş, kentsel tasarım kapsamında kentsel mekan tasarım ilkeleri de ele alınmıştır. Daha sonra, peyzaj ile mimarlık ve peyzaj ile kentsel tasarım ilişkileri ikili gruplar halinde, örneklerle de desteklenerek kavramsal düzeyde açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkilerinin tarihsel süreç içinde gelişimi örneklerle sunulmuştur. Üçüncü bölümde, günümüzde peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkileri açısından mimari tasarıma yön veren bazı ortak ilke ve kavramlar saptanmıştır. Bu kapsamda öncelikle, peyzaj ile mimarlık ilişkilerine bağlı olarak, 'binaların peyzaj değeri' kavramı, dış ve iç mekanlardaki peyzaj elemanları ve tasarımını örneklerle analiz ederek, doğal peyzaj-bina ilişkisini irdeleyerek ve peyzaj tasarımının fiziksel çevrenin oluşumunda insan gereksinmeleri açısından rolünü değerlendirerek açıklanmaya çalışılmıştır. Daha sonra, mimarinin kentle ilişkisini ortaya koyan 'kentsel mekana katkı' ilkesi, önceki bölümde açıklanan kentsel mekan tasarım ilkelerine ve kentsel mimarlık yaklaşımına bağlı olarak açıklanmıştır. Son olarak, bu tasarım alanlarının eğitim kurumlarına yansıyan ilişkileri değerlendirilmiştir. Dördüncü bölümde, önceki bölümde saptanan iki temel ilke ve kavram çerçevesinde, mimari ürünü peyzaj ile mimarlık-kentsel tasarım ilişkileri açısından değerlendirmeye yönelik kriterler ortaya konulmuştur. Bundan sonra uygulama kapsamında, bu kriterlere göre günümüz mimarisinden üç örnek değerlendirilerek, bu kriterlerin hem işlerlikleri sınanmış, hem de günümüz mimarisinin oluşumundaki etkileri araştırılmıştır. Beşinci bölümde ise, tez kapsamında yapılan tüm araştırma, analiz ve tespitlerden elde edilen sonuçlar ortaya konulmuş ve bu sonuçlara dayanılarak bazı öneriler sunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Peyzaj, peyzaj tasarımı, mimarlık, kentsel tasarım, kentsel mekan. XI 15. Providing the continuity of urban fabric, is to connect the form of building to the urban pattern of solids and voids; besides obtaining urban spaces which do not contradict to this pattern. 16. Alignment, refers to a respect through being on the same line with the edges or boundaries of existing buildings which create some 'reference lines' in design.. Since an interactive relation where landscape effects building and building effects landscape, exists betweeen architecture and landscape, they are indistinguishable. In other words, there are true continuum, inevitable interdependence and compatibility between landscape and architecture.. Landscape is also to be an integral with the urban fabric. Hard landscape, urban equipments, pavings, plants, greenery are the landscape elements in urban scale. It means that citycsape and lanscape are linked. Therefore, the field of urban design has a broad coverage which includes the landscape design too. In the third chapter, the guiding principle and concepts for architectural design with respect to the relations of architecture and urban design with landscape are introduced. These are:. The concept of buildings' landscape value,. The principle of contribution to the urban space. Firstly, the concept of building's landscape value has been tried to explain by analyzing landscape elements and design both in exterior and interior spaces, by examining the relation between building and natural landscape, and the approach of 'green architecture'. Besides, the role of landscape design in the formation of built environment has been reviewied according to human needs. After that, the principle of contribution to the urban space has been examined both depending upon urban design principles and the approach of 'urban architecture'. Finally, design field relations which are instructed at education institutions have been evaluated. The reached conclusions of this chapter can be stated as follows:. The concept of buildings' landscape value was examined both in architectural and urban scale. In architectural scale, it is comprised by the interaction of all natural and manmade landscape elements and design with architecture which enhance the visual, functional and sensible values of building. The landscape value of building in urban scale is formed by building's visual values such as form, texture and colour which effect urban landscape character. Because, individual buildings themselves may play a very great role in the visual qualities of the total urban landscape. In the visual values of urban landscape, 'form' quality is the most effective. For example, building's roof finishings, contour or profile lines can be effective at establishment of urban landscape if these qualities are unique and the building is located so as to readily seen in silhoutte. XV . Landscape design in exterior spaces came into a being as a complement to buildings, so it can easily be experinced as an extension of architecture.. Today, landscape in interior spaces, that is the indoor landscape design, has gained importance as an element enriching the atmosphere of interior spaces. It has been practiced in winter gardens or conservatories of houses, atriums of hotels and office buildings.. In siting isolated buildings, the interplay between building and natural landscape sets up a total visual system through relations of harmony or contrast.. 'Green architecture' is an approach searching for solutions to the ecological problems caused by a disturbed natural balance. It is also useful for creating an architecture in harmony with landscape, that can be called an architectural lanscape.. Landscape has an effective role in the formation of built environment as it should be reshaped considering functional, social, psychological and aesthetic. According to this finding, landscape design and its elements satisfy the following needs:. It is an important tool for providing connection between architecture and nature. In other words, it mediates between natural and architectonic.. It helps creating an enclosure in order to define space.. It increases the use value of the spaces, by defining main functions and sub-functions and also arranging their relations in the outdoor environment.. Landscaping can be effective for giving directions and visual perspec tives.. It enhances the visual qualities of the environment.. It also brings human scale to the outdoor environment.. It is effective for providing acoustic control, climatic and ecological balance in the built environment.. Individual building as a fragment of urban structure, must have a responsibility to the public. Thus the primary duty of architecture is not only construction of private sphere, but also the total existing environment. In this respect, the principle of contribution to the urban space is all kinds of architectural formations which put out individual building's duty to the city taking into consideration the benefit of the public sphere whether the city or the urban man. According to this, each of the urban design principles which were explained in the previous chapter, contributes to the urban space; but this principle covers some approaches in architectural scale too.. Architectural activity is to be seen as something modifiying a totality. So designing buildings as self-sufficient objects causes them to be no good in urban setting. According to this, the architectural design, as an urban artifact, must be formed by the datums which comes from the urban setting. xvi In this respect, the urban architecture can be considered as an approach to design problems whose intension is to re-establish relationships between architecture and the city. It also deals with the urban public realm which concerns everyone. So its design generator is the urban context. From this point of view, even a single building, if it has some contributions to the urban public realm, can be a subject of urban architcture.. The present educational situation of landscape and urban design in our country hardly have a relation with architecture. On the contrary, the architectural education of many developed countries support a strict relation of architecture and urban design with landscape. In the fourth chapter, evaluation criteria have been listed according to the reached conclusions in the previous chapters. Then, they have been searched on three architectural design from 1 970's onwards. These criteria were grouped in following headlines: Figure 1. The criteria for evaluating the relations of architecture and urban design with landscape. With this application, it has been observed that these principle and concepts were used in these examples with different interpretations. Thus, it was proved that these principle and concepts have validity and effects for today's architectural formation. In the fifth chapter, the conclusions and some suggestions were discussed. Firstly, it has been stated that since landscape, architecture and urban design gain meaning and existence in depending upon each other, this trilogy must be evaluated in a wholeness. Besides, it has been proposed that these two main concept and principle, and the criterias which were formed in this framework, can guide the architect in the design activity. Thus, they can be usefull for providing a more conscious and analytical base for the architectural design. The other XVll suggestion is that contemporary architectural education may have a mixed formation which comes from landscape and urban design rather than merely architectural information. Last but not least, it has been emphasized that architecture must have a unified vision starting out from landscape and urban considerations. Creating architectural landscapes, designing lanscape-buildings in urban context and living with architecture as if it were a landscape; indeed, contemporary architecture has everything to offer these notions. Keywords: Landscape, landscape design, architecture, urban design, urban space.
-
ÖgeAtaşehir toplu konut alanında açık alanların değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Mine Kurtuluş ; Türkoğlu, Handan ; 66510 ; Peyzaj MimarlığıAtaşehir Toplu Konut Yerleşmesinde gerçekleştirilen araştırmanın amacı, toplu konut alanlarında yer alan açık alanların, kullanıcılar tarafından değerlendirilmesidir. Planlı olarak gelişen Ataşehir yerleşmesinde, konutların çevresinde yer alan açık alanlar, alanların kullanılabilirliği, kullanım şekli, yeterliliği konusunda tespitler yapılmakta, açık alanların kullanıcıların konut yakın çevresinden beklentilerine, yaşam biçimlerine, sosyal ve psikolojik gereksinmelerine cevap verip vermediği araştırılmaktadır. Bu amaçla kullanıcıların çevrelerini ne şekilde algıladıkları, değerlendirdikleri ortaya konulmaya çalışılmakta ve memnuniyetlerinin konut çevresinde hangi özelliklere bağlı olarak değiştiği saptanmaya çalışılmıştır. Seçilen çalışma adalarında blokların alçak ve yüksek katlı olmalarına dikkat edilmiş ve açık alan kullanımlarında konutların bu özelliğinin etkisi olup olmadığı konusunda da değerlendirmelere gidilmiştir. Araştırma yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde konuya giriş yapılmış, toplu konut olgusunun tanımı, dünyada ve ülkemizde toplu konut olgusunun tarihsel gelişimi kısaca ele alınmış ve araştırmanın amacı ve kapsamı hakkında bilgi verilmiştir. İkinci bölümde konu tanınılmış, konut, toplu konut, konut çevresi kavramları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde insan-çevre ilişkisi irdelenmiştir. Bu çerçevede etkileşim teorisi, algısal, bilişsel, davranışsal etkileşim, insan gereksinmeleri ve bu faktörlerin tasarıma etkilerinden bahsedilmiştir. Dördüncü bölüm konut dışı alanların tanıtılmasıdır. Konut dışında yer alan donatılardan ve standartlarında bahsedilmiştir. Beşinci bölüm, çalışma alanının tanıtılmasıdır. Ataşehir Toplu Konut yerleşmesinin konumu, kentsel yapısından bahsedilmiş ve çalışma alanı olarak seçilen 1. Etap konutlarının özellikleri ve açık alan kullanımları hakkında bilgi verilmiştir. Altıncı bölümde anket çalışmasının kapsamı ve yöntemi hakkında bilgi verilmiştir. 120 kişiyle anket görüşmesi yapılmış, anket sonuçlan doğrultusunda, kişilerin sosyo ekonomik durumları, açık alan kullanımları, sahip oldukları farklı özelliklerden dolayı çevrelerini ne şekilde algıladıkları, değerlendirdikleri ve memnuniyetleri ortaya konulmuştur. Son bölüm olan sonuç bölümünde anket sonuçlarından elde edilen değerlendirmelerle, kullanıcıları istekleri ve eksikliği hissedilen konularda önerilere yer verilmiştir.
-
ÖgeBursa Örneğinde, Kentleşmenin Yeşil Kent Dokusu Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Acay, Ferda ; Ergun, Nilgün ; 66643 ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu çalışmada, bir kentin kuruluş ve gelişim süreci içerisinde mekana yansıyan kent formunun oluşumunu belirleyen faktörlerin, kentin kentleşme süreci içerisinde nasıl değiştikleri ve bu değişikliğin genel kent makroformu ve kent yeşil dokusu üzerinde nasıl ve ne derece etkili olduğu Bursa kenti örneğinde incelenmiştir. Çalışmayı beş bölüm içerisinde ortaya koymak uygun görülmüştür. Giriş ve amaç kısmının yer aldığı birinci bölümde genel olarak, çalışmanın amacından ve öneminden bahsedilmiştir. İkinci bölümde ise, Bursa örneği üzerinde inceleme yapılmadan önce, genel olarak kent, kentleşme ve yeşil alan üçgeni içerisindeki ilişki ele alınmaya çalışmış, düzensiz ve çarpık bir kentleşmenin kentin yeşil alanları üzerinde ne şekilde ve ne derece etlili olabildiği aktarılmaya çalışılmıştır. Daha sonra, genel olarak Bursa ili, konumu, önemi ve sahip olduğu değerler hakkında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise, Bursa kentinin fiziki gelişimi tarihi bir perspetif içinde ele alınarak, bu süreç içinde yapılan planlama çalışmalarıyla veya planlamadan bağımsız alınan kararlarla kentin ulaştığı makroform karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Kentin bugünkü makroformunun üzerinde etkili olan etmenler ve bu etkilerin nasıl mekana yansıdığı ise çalışmanın dördüncü bölümünde incelenmiştir. Beşinci bölümde de, 1960 yıllarından başlamak üzere, günümüze kadar, elde edilen veriler ışığında kentin yeşil dokusu, kentin bugünkü makroformunu oluşumunu belirleyen faktörlerin bu yeşil doku üzerindeki etki derecesi üzerinde bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Öncelikle kentin yeşil dokusunu öncelikle oluşturan etmenler nelerdir?, Yeşil bursa dokusunun oluşmasında bu etmenlerden hangisi ne ölçüde belirleyicidir?, Bursa kentinde yeşil alan %'sinin gittikçe azalmasının belirleyicisi ne tip yeşil alanlardır?, planlama çalışmalarıyla oluşturulmuş aktif yeşil alanlar mıdır? Yoksa Bursa Ovası ve ormanlarının oluşturduğu doğal yeşil alanlar mıdır?, doğal yeşil alanlar üzerinde plan kararlarıyla peyzaj düzenlemelerine gidilebilmi midir?ya da kent topraklan içerisinde artan nüfusa paretel olarak, plan kararlarıyla düzenli yeşil alanlar açılma yoluna gidilmiş midir?, açıldıysa uygulanabilmiş midir? Veya ne sebepten uygulanamamıştır? Sorularına belgeler incelenerek ve bu konuda bilgili ve yetkili kişilerle görüşülerek cevap bulunmaya çalışılmıştır. Sonuç ve değerlendirme bölümünde ise çalışmanın başında ve bölümler içerisinde ortaya atılan sorulara, çalışma içerisinde elde edilen bilgiler ışığında cevaplar verilmeye çalışılmış, bazı önerilerde bulunulmuştur. Çalışmanın sonucunda, Bursa kenti yeşil dokusunun giderek tahrip olduğu ve yitirildiği görülmüştür. Bu süreçte de en fazla etkiyi başta Bursa Ovası olmak üzere doğal nitelikli yeşil alanlar görmüştür. Yapılan planlama çalışmalarında bu süreç engellenememiş, ve yok olan yeşil dokunun yerine ikame edebilecek yeni alanlar açılamamıştır. Ancak, bugün Bura Büyükşehir Belediyesi, yeşil saha olarak kalabilmiş alanları, bir ölçüde yerleşime açılmasını da önlemek amacıyla düzenleme ve aktif olarak halkın kullanımına sunma çalışmaları yapmaktadır.
-
ÖgeTarihsel Japon Bahçeleri Ve Ülkemizdeki Uygulanabilirliğinin Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Demirbaş, Filiz ; Akkal, Lale Berköz ; 66839 ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu çalışma, kültür parkları kapsamına giren Japon bahçeleri'nin tarihi gelişim, tasarım, içerik yönünden araştırılmasını ve ülkemizdeki uygulanabilirliğinin irdelenmesini içeren bir yüksek lisans tezidir. Kültür tarihçileri, her büyük uygarlığın sonsuzlukla boy ölçüşen bir incelik içinde bahçe siyasetleri geliştirdiğini göstermişlerdir. Japon bahçeciliği için de bunu söylemek mümkündür. Çin'in etkisinde kalarak gelişen Japon bahçeleri, Uzakdoğu bahçelerini tanımlayan, günümüze kadar ulaşmış örnek bahçelerdendir. Japon bahçesi, efsanevi felsefesi, zarif stili ile geleneklerine bağlı Japonlar tarafindan orijinaline sadık kalınarak yüzyılllar öncesinden günümüze kadar gelebilmişlerdir. Tarihi Japon bahçeleri, 1500 yıllık bir sanat geleneğinin ürünüdür. Müze demek yanlış olur, yaşayan tarihdir. Yaşar, yaşlanır, değişir. Bahçede doğal görüntüler, doğal manzaralar vardır. Japon bahçeleri birçok insan yapısı elemana rağmen doğanın ta kendisidir. Japon bahçelerinin tasarımındaki ana faktörler arazi, iklim, insanların inançları ve bahçelerin algılanılmasındaki sosyal ve ekonomik temeldir. Bütün bunların doğrudan ilişkisiyle bir Japon bahçesi ortaya çıkmaktadır. Tarihi Japon bahçelerinde banş ve güçlülük duygulan hakimdir. Japonların gelenekler ve dinin etkisi altında düzenledikleri bu bahçeler için, çok yoğun çaba gösterdikleri açıktır. Gerek mimaride gerekse peyzaj mimarlığında, estetik ana amaç değildir. Mevcut alanlara daha geniş bir görüntü vermek, su, kum ve çim gibi düz alanlar oluşturmak, kompleks görüntüleri ortadan kaldırmak, ayrıca bahçe elemanları arasında tipik bir denge hissi yaratmak esastır. Bu tez kapsamında ilk olarak birçok peyzaj mimarına esin kaynağı olan, buna karşın ülkemizde fazla bilinmeyen Japon bahçeleri'nin tarihsel gelişimi, felsefesi, çeşitleri ve tasarım ilkelerinden söz edilmiştir. Bu tez kapsamında; Japonya dışında dünyanın en büyük Japon bahçesi olarak bilinen Kırşehir Kaman Japon bahçesi'nde yapılan anketlerin sonuçlan, bu tip bahçelerin ülkemizde uygulanmasını, kullanıcıların olumlu bir şekilde karşıladığını ortaya koymaktadır. Sonuç olarak dünyanın pekçok yerinde uygulanan buna karşın ülkemizde daha yeni yeni tanınmaya başlayan, Japon bahçelerinin tanıtılması ve uygulanması kentin yoğunluğu içinde daralmaya başlamış yeşil alanların tasarımı için oldukça önemlidir. Yapılan araştırmanın sonuçlarından da görüldüğü gibi bu tip uygulamaların ülkemizde başarılı sonuçlar vereceği şüphesizdir.
-
Ögeİstanbul'un Bakırköy İlçesi'ndeki açık alan kullanımlarının irdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Göğüş, Evrim ; Yıldızcı, Ahmet Cengiz ; 66703 ; Peyzaj Mimarlığı"İstanbul'un Bakırköy İlçesi'ndeki Açık Alan Kullanımlarının İrdelenmesi" konulu bu çalışmada Bakırköy'deki açık alanların miktarı ve dağılımı ile, insanların açık alanlarla olan ilişkisi ve açık alan (yeşil alan) kullanımları incelenmiştir. Çalışma altı bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde tez çalışmasının amacı ve kapsamı üzerinde durulmuştur, ikinci bölümde, Bakırköy İlçesi'nin araştırma alam olarak seçilmesinin nedeni ve çalışmada izlenen yöntem verilmiştir. Üçüncü bölümde, araştırma alam olan Bakırköy İlçesi'nin alansal analizi yapılarak, doğal ve sosyal-kültürel özellikleri ortaya konmuştur. Dördüncü bölümde, Bakırköy İlçesi açık alanları uygulama imar planlarında ve mevcut durumda olmak üzere incelenmiş ve İlçe'nin açık ve yeşil alan durumu belirtilmiştir. Beşinci bölümde, Bakırköy İlçesi'ndeki açık (yeşil) alan kullanımlarım ve kullanıcı-açık alan ilişkisini incelemek amacıyla yapılan anket çalışmasının sonuçlarının analizine yer verilmiştir. Sonuçta,Bakırköy halkının açık alanların (yeşil alanların) önemi ve gerekliliği konusunda genelde bilinçli olduğu söylenebilir. Bunun yanında, farklı yaşlarda, farklı gelir ve mesleklere sahip insanların açık alan ihtiyaçları ve kullanımları da birbirinden farklılık göstermektedir. Bütün bunlar dikkate alınarak, sistemli şekilde planlanan alanlar (yeşil alanlar), İlçe için çok daha faydalı olacaktır.
-
ÖgeMeydan mekanlarını oluşturan peyzaj ögeleri : Ortaköy Meydanı ve Bakırköy Özgürlük Meydanı üzerine bir inceleme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Uçak, İlksen ; Kılınçaslan, İsmet ; 101253 ; Peyzaj MimarlığıÜlkemizin içinde bulunduğu hızlı kentleşme sürecine paralel olarak, kent nüfusunun sosyal, kültürel, siyasal vb. gibi faaliyetlerini gerçekleştirebileceği, eğlence ve dinlence gibi gereksinimlerini karşılayacağı kentsel mekanlara olan ihtiyacı da artmaktadır. Meydanlar, kentlinin ortak kullanımına açık alanlar olarak, kentliye bütün bu gereksinimlerini karşılayacak mekanları sunarlar. Eski Yunan Dönemi'nden Modern Çağ'a dek, kentlerde ortak yaşamın geçtiği meydan vb. gibi kentsel mekanlar yer almış ve bu mekanlar toplumsal örf ve adetlere göre biçimlenmiş, yer aldıkları toplumun kültürünü, inançlarını ve yaşam değerlerini yansıtmıştır. Meydanlar, en önemli kentsel ve anıtsal yapıların sergilendiği alanlar olarak, kentlerin prestij mekanları haline gelmiş, kent içinde süregelen törenler, kutlamalar, bayramlar, festivaller vb. gibi olaylar hep bu mekanlarda gerçekleştirilmiştir. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, zaman içinde değişen sosyo-ekonomik şartlar, bu mekanları da etkilemiştir. Kentleşmenin getirdiği trafik, toplu taşımacılık, yeni alt yapı gibi ihtiyaçlar, meydanların eski işlevlerini yitirerek, yayaya hizmetten ziyade taşıt trafiğine hizmet eden alanlar olmalarına yol açmıştır. Bu yüzden, meydanlar çağdaş bir planlama anlayışı içinde yeniden ele alınmalı, yeni işlevler kazandırılarak toplumun yararına sunulmalıdır. Bu çalışmada, kentlerin yapı taşları olan meydanlar ve meydan mekanını oluşturan temel öğeler incelenmiş ve örnek alan olarak seçilen Ortaköy Meydanı ile Bakırköy özgürlük Meydanı'nda bu öğeler analiz edilmiştir. Çalışma 6 bölümden oluşmaktadır. 1. bölüm; kent ve kentli açısından meydanların öneminin anlatıldığı giriş bölümüdür. 2. bölümde; kent yaşamının aynası olup, yerel kültürü, yaşam değerlerini ve kentlilerin sosyo-ekonomik durumlarını yansıtan kentsel mekan kavramı incelenmiştir. Kentleri yaşanmaya değer kılan açık alan kavramı açıklanmış ve kentsel mekanların en belirgin örneği olan meydanlar anlatılmıştır. Ayrıca, kentsel mekanların algılanabilmesini kolaylaştıran mekansal özelliklerden bahsedilmiştir. 3. bölümde; meydan mekanını oluşturan temel öğeler; sosyo-psikolojik, fiziksel ve estetik öğeler olmak üzere üç başlık altında ele alınmıştır. IX Sosyo-psikolojik öğeler; bir meydanda yer alan aktiviteler, buna bağlı olarak meydanın kullanımı ve toplumsal davranış farklılıklarına göre kentsel mekanların şekillenmesidir. Bir meydanın, kullanıcıları tarafından bir mekan olarak kavranabilmesi için sahip olması gereken fiziksel öğeler ise; meydanın sınırlayıcılarının sürekliliği, mekansal kapalılığın sağlanması, meydandaki oran-ölçek kavramı ve yaya dolaşımının sürekliliğinin sağlanmasıdır. Estetik öğeler ise; meydanları yaşanabilir kılan, görünüşlerini etkileyen ve kimliklerinin oluşmasında büyük rol oynayan kent öğeleridir. Bunlar; meydandaki yer döşemeleri, bitkisel elemanlar, oturma birimleri, aydınlatma elemanları, sanatsal öğeler, su öğesi, çiçeklikler, saat kuleleri, kiosklar gibi elemanlardır. 4. bölümde; meydanı biçimlendiren sosyo-psikolojik, fiziksel ve estetik tüm unsurların, tarihsel süreç içerisinde meydan mekanının oluşumunu ne şekilde etkilediği incelenmiştir. İlk düzenli kent meydanı olan Yunan agoraları, daha sonra Roma forumları, Ortaçağ Dönemi'nin küçük ve insan boyutlarındaki meydanları, Rönesans Dönemi'nin süslü ve donatılı meydanları, Barok Dönem'in odaksal meydanları ve son olarak da Osmanlı Dönemi'nden günümüze istanbul'daki meydanlar örneklerle incelenmiştir. Çalışmanın 5. bölümü; meydan mekanını oluşturan temel öğelerin analiz edilebilmesi için yapılan alan araştırmasını içermektedir. Bu amaçla, istanbul'da iki farklı toplanma mekan olarak, Ortaköy Meydanı ve Bakırköy özgürlük Meydanı seçilmiştir. Ortaköy Meydanı, tarihsel özellikleri, sanatsal ve kültürel faaliyetleri, renkli sergileri ve dükkanları ve Boğaziçi'ne açılan eşsiz manzarasıyla, tüm istanbul için önemli bir toplanma mekanıdır. Bakırköy özgürlük Meydanı ise, yaya-taşıt trafiğinin bir düğüm noktası ve kentlinin alış veriş merkezleri, kültür ve eğlence mekanları ile olan bağlantısını sağlayan bir yaya alanı olarak, oldukça canlı bir mekandır. Bu iki meydan, birbirinden farklı kullanım ve özelliklere sahip olmaları dolayısıyla seçilmiştir. Alan araştırması, niteliksel karşılaştırma ve anket yolu ile sayısal karşılaştırma olmak üzere 2 bölümden oluşmaktadır. Niteliksel karşılaştırma yolu ile, Ortaköy Meydanı ve Bakırköy özgürlük Meydanı'nda yapılmış düzenleme çalışmaları ve bu meydanların işlevsel ve mekansal özellikleri incelenmiştir. Anket çalışması ise, her iki meydanın sosyo-psikolojik, fiziksel ve estetik açılardan değerlendirilmesine yöneliktir. Yapılan anket çalışmasında, her iki meydanda da ayrı ayrı 150 kişi ile görüşülmüş, elde edilen sonuçlar grafiklerle verilmiştir. 6. bölümde ise; yapılan bu çalışma neticesinde elde edilen sonuçlar ve Ortaköy Meydanı ile özgürlük Meydanı baz alınarak, ülkemizde bulunan meydanların planlanma ve düzenlenmesi ile ilgili öneriler yer almaktadır. Bu öneriler şunlardır:. Meydanlar, kentlinin ortak kullanımına açık alanlar olarak, toplum yararı gözetilerek, çağdaş bir planlama anlayışı içinde ele alınıp düzenlenmelidir. Meydan mekanlarının, kazandırılacak yeni işlevler ve getirilecek zengin aktivite çeşitleri ile kullanımlarının artması sağlanacaktır. Bu alanlar, yeni kentli nüfusu oluşturan "göç nüfusunun", kenti tanıyıp, kentle bütünleşmesine yardımcı olacak alanlar olarak, bir kentsel buluşma yeri niteliğinde düzenlenmelidir. Meydanlar, yaya kullanımı için görsel olarak zenginleştirilmeli, kullanılan tüm öğelerle, kentliye birey olarak önem verildiği hissettirilmelidir. Bu amaçla, mekansal niteliklere uygun kent mobilyaları seçilmeli, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından bu öğelerin bakım ve onarımlarının yapılması sağlanmalıdır. Kent meydanları, yeşil doku ile bütünleştirilerek canlandırılmalı, kentliye görsel açıdan memnuniyet verici alanlar sunulmalıdır. Kentlerin prestij mekanları olan meydanların aydınlatılmalarına önem verilmelidir. Böylece, estetik yönden çekici ve kullanıcı açısından da güvenli yaya mekanları temin edilir. Sonuç olarak; meydanlar özel bir önem verilerek ele alınmalı, toplum yararı gözeterek, kentlileşme hedefleri doğrultusunda bu mekanlara yeni işlevler kazandırılmalıdır...
-
ÖgeHaliç kıyılarındaki yeni düzenlemeler ve kıyı parklarının kullanıcılar tarafından değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004) Berberoğlu, Umut ; Ergün, Nilgün ; 151376 ; Peyzaj MimarlığıÇağlar boyu kıyı, insanlar yaşam kaynağı olduğu kadar onların ekonomik ve fiziksel faaliyetlerine olanak sağlamış ve barınak görevini sürdürmüştür. Kıyı mekanı, her zaman nüfus yoğunluğunun fazla olduğu, gelişme eğrisinin sürekli yükselme gösterdiği bir mekan olmuştur. Kıyılar aynı zamanda yerleşim kadar sarmyinin kurulup gelişmesi için de en elverişli alanlar olarak seçilmiştir. 1900'lü yılların başlarından itibaren kentleşmenin tüm dünyada hızla artışı, sanayinin de kıyı şeritlerim işgal etmesi, sonucunda insanlar için eğlenme, dinlenme için ihtiyaç duydukları rekreasyon mekanlarının ihtiyaca cevap verememesi sonucunda sanayinin kıyıdan geri çekilmesi ve o bölgelerin yeniden düzenlemesi için projeler üretildiği dönem başlamıştır. Kentsel kıyı düzenlemesi sanayinin kıyıdan geri çekilmesinden sonra yeni bir anlam kazanmıştır. Kaybedilen, kötü kullanım yüzünden tahrip olan ve kirlenen kıyının yeniden kente kazandınlması için çok değişik çözüm yollan üretilmeye başlanmıştır. İstanbul'da Haliç kıyılan da sanayinin neredeyse yokettiği, doğal ve kültürel mirasın gözler önünde kaybolduğu kıyı mekanı için en güzel örnek olmuştur. Tarihte saltanatlara sunulan en güzel manzara ve rekreasyon mekanı olan Haliç kıyılan 1930'lu yıllarda sanayi ve endüstrinin yerleştiği bölge olmuştur. Temizlenip bugünkü halini alması için oldukça uzun bir zaman, emek ve ekonomik güç gerekmiştir. İstanbul'un tarihinde, doğal yapısında ve kent peyzajmda önemli bir yeri olmasına rağmen Haliç kıyılan, yakın geçmişe kadar atik merkezi durumunda bırakılmış, kirlilik halkın tepkisiyle karşı karşıya kalmıştır. Böylece Haliç kıyılan için rekreasyon ve dönüşüm projeleri dönemi başlamıştır. Kent halkının gereksinimleri doğrultusunda geliştirilecek projelerde, kentlinin rekreasyonel alan gereksinimini karşılayacak olması, insan-doğa- tarih ilişkisinin gerek doğal gerek tarihi değerleri koruyarak yemden kurulması; Haliç ile deniz ve Boğaziçi ilişkisi, kentlileşme bilincinin yerleşmesi amaçlanmıştır. Projeler kapsamında mevcut değerlerin (su elemanı, bitkisel doku, fauna vb.) korunarak güçlendirilmesi; tarih ve bitkisel tanıtım alanlan; farklı yaş gruplan için sosyal-kültürel faaliyet ve rekreasyon alanlan, bisiklet, koşu parkurlan, dinlenme, seyir teraslan, çeşitli oyun alanlan gibi fonksiyonlar ile, açık hava sineması, tiyatrosu, sergi alam vb., kültürel ünitelere yer verilmektedir. Altınboynuz'un temizlenmesi dünyada geniş yankı bulmuştur. "Haliç Çevre Koruma Projesi", Uluslararası Metropolis Organizasyonu (Dünya Büyükşehirler Birliği) tarafından ilk kez düzenlenen yanşmada birincilik ödülünü almıştır. IX Bu çalışmada önce kıyı tanımı üzerinde durulmuş, çeşitli bilim dallarına göre ve peyzaj verilerine göre kıyı kavramı incelenmiştir. Sonraki bölümde kıyı kullanımları ve kıyı yerleşmelerinin genel sorunları tesbit edilmiştir. Kentsel kıyı mekanının gerekleri doğrultusunda kıyı parklarının önemi de artmış parkların planlama ilkeleri konusuna da yer verilmiştir. Dana sonraki bölümde kıyı mekanı düzenlemelerine bazı örnek kentler seçilmiş ve incelenmiştir. Seçilen örnek kentler dünyada geniş bir yelpazede incelenmiştir. Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan, Uzak Doğu'dan kentler incelendikten sonra İstanbul'dan kıyı düzenlemeleri örnekleri üzerinde durulmuştur. Tarihi yanmada- Marmara kıyılan, Kadıköy yakası-Marmara kıyıları ve Haliç kıyılan İstanbul için seçilen kıyı örnekleridir. Üçüncü örnek olan Haliç kıyılan tez çalışmasının ana konusu olarak ayrıntılı biçimde incelenmiş ve Haliç kıyılanmn coğrafi konumu, tarihsel süreç içerisinde kıyının geçirdiği değişimler anlatılmıştır. Tarihsel süreçte cumhuriyet dönemi incelendiğinde Haliç'teki en çarpıcı değişimlerin bu bölümde olduğu görülmektedir. Cumhuriyet dönemi, ilkyıllar, 1970'li yıllar, 1984 yılı sonrası olarak üç bölümde incelenmiştir. Daha sonra günümüzde Haliç 'te yapılan yeni düzenlemeler Halic'in kuzey yakası ve güney yakası olarak iki kısımda incelenmiştir. Sonraki bölümde Haliç'teki mevcut yeşil alanların rakamsal envanteri çıkanlmıştir. Tüm bu literatür çalışmasından sonra Haliç kıyılarında alan çalışmasına geçilmiş kıyı şeridinde seçilmiş bölgelerde kullanıcılar üzerinde anket çalışması yapılmış ve değerlendirilmiştir. Sonuç olarak anket çahşmalanmn sonuçlanndan yola çıkarak Haliç kıyı şeridindeki yeni düzenlemelerin ve yeşil alanların kullanıcılar tarafından değerlendirmesi ayrıntılı biçimde irdelenmiştir. Sonuç bölümünde yapılan literatür çalışması ve anket sonuçlan rehberliğinde Haliç kıyılan için genel bir öneri ve değerlendirme yapılmıştır. Uzun bir yemden düzenleme sürecinden geçen ve şimdi oldukça estetik bir görünümle kazanan Haliç kıyılanm canlı ve temiz tutmak için gerekli hassasiyet her zaman gösterilmeli kültürel, miraslar kaybedildiğinde kolay geri kazanılamadığı akıllardan çıkmamalı, bu alanlara yeterli bakım ve koruma çahşmalanmn yapılması ihmal edilmemelidir.
-
Ögeİklim Değişikliğinin Yerleşik Düzen,kentsel Yapı Üzerindeki Etkileri Ve Çözüm Önerileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-08-06) Erkan, Volkan ; Velioğlu, Selim ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureGünümüzün şehirleri iklim değişikliklerine hazır değildir. Bu durum, plancıları ve mimarları önemli bir mücadeleye iterken, meydana gelen değişikliğe karşı yenilikçi çevreler yaratmak için ciddi fırsatlar sunmaktadır. Yerleşik düzenin iklim değişikliklerine adapte olabilmesi için mimarların ve plancıların yaratıcı çözümler üretmeleri gerekmektedir. Açık mekânları ve ulaşım koridorlarını da kapsayan kentsel tasarım, oldukça uzun ömürlü olup iklimsel değişimle yıllar boyunca başa çıkabilmek zorundadır. Bu nedenle kentsel tasarımın bütün elementleri sıcaklık artışları, yağış miktarının değişimi ve deniz seviyesinin yükselmesi karşısında yeniden modellenmeli ve bunlarla başa çıkacak hale getirilmelidir. Adaptasyon, iklimsel değişikliğin yönetilmesi için gerekli en önemli stratejidir. Ülkeler riski en aza indirmek ve potansiyel faydaları maksimum düzeye çıkarmak için çözüm önerileri oluşturmak zorundadırlar. İklim ve hava koşullarında şu anda görülen değişiklikler ülkelerin vatandaşlarını, ekonomilerini ve çevrelerini etkileyen sinyalleri vermeye başlamıştır. Tasarım aracılığıyla İklimsel değişime adaptasyonun amacı, artık önüne geçilemez bazı değişikliklerle iç içe yaşamının bir gerçek olduğunu vurgulamak, adaptasyonun planlamaya ve tasarıma entegre oluşunun günümüz ve geleceğimiz toplumlarının gelişimine katkılarını göstermektir. İklim değişikliği ve küresel ısınma ile mücadelede yeşil dokunun rolünün ne denli büyük olduğu, çevrenin doğal bitki örtüsü açısından önem kazandırılması gerektiği, peyzajın vazgeçilmez unsur olduğu, ancak su sıkıntısından dolayı peyzaj kavramında değişiklik olacağı, kuraklık peyzajının önem kazanacağı, bu şekilde iklim değişikliği ile mücadelede başarılı olunacağı görülmektedir.
-
ÖgeKentsel Dış Mekanların Aydınlatılması Kapsamında Işık Kirliliğinin İrdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-19) Onuk, Nazife Tuğçe ; Velioğlu, Selim ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu çalışmada 1940’lardan sonra gelişme göstermiş olan kent aydınlatması ve bu gelişme sürecinde baş gösteren ışık kirliliği sorunu ele alınmıştır. Işık kirliği kamaşma, gökyüzüne kaçan ışık, aşırı aydınlatma gibi sebepler ile meydana gelmektedir. Astronomik gözlemlerin engellenmesi, doğal yaşama zarar verilmesi, gereksiz enerji kaybı vasıtası ile hem doğal kaynaklara hem de ekonomiye zarar verilmesi gibi sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Yanlış lamba ve armatür kullanımı ışık kirliliğinin öncelikli sebebini oluşturmaktadır. Ancak doğru dış aydınlatma ile bu sorun tamamen ortadan kaldırılamasa da, zararları minimuma indirilebilmektedir. Bu amaçla çoğu ülkede yasal düzenlemeler yapılmakta, konferanslar düzenlenmekte ve konu ile ilgili yeni aydınlatma konseptleri oluşturulmaktadır. Bu tezde kentsel dış mekânlar için aydınlatma kriterleri, ışık kirliliğinin sebep ve sonuçları derinlemesine incelenmiştir. Elde edilen bilgiler doğrultusunda İstanbul’da Taksim bölgesi ile Ulus Parkı’nda bulunan görsel kaynaklar ışık kirliliği yönünden incelenmiş ve durumun iyileştirilmesi amaçlı önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgePeyzaj Unsurları Olarak Ağaçların Kentsel Mekan Kimliğinin Oluşumuna Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-02-16) Pak, Zeynep Cemile ; Velioğlu, Selim ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureKentin özelliklerini olumlu şekilde kullanıp mekansal tasarıma yansıtabilmek, mekanlarda yaşamsal çeşitliliği sağlayabilmek ve mümkün olduğu kadar insanları doğal çevreyle buluşturup, kentsel yaşantı içinde peyzaj ile bütünleşen sürpriz mekanlar yaratabilmek tasarımcıların ana hedefi olmalıdır. Bu doğrultuda tez çalışmasında savunulan düşünce, kentsel mekanların kimliğini oluşturan ve etkileyen önemli etmenlerden birinin peyzaj unsurlarından olan ağaçlar olduğudur. Bu çalışmada, İstanbul’da ağaçlar ile kimlik kazanmış olan mekanlardan örnekler verilerek ağaçların mekan oluşturmadaki etkisi değerlendirilecektir. Ağaçların tekil veya toplu halde farklı biçimlerde kullanılarak dış mekan yaşantısını olumlu olarak etkiledikleri ve bulundukları mekana kimlik kazandırdıkları verilen örneklerle açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, tasarımcılara yeni oluşturacakları tasarımlarda yol gösterici olabilecek bir kapsam elde etmek bu çalışmanın temel hedefidir.
-
ÖgeTarih İçerisinde İstanbul Daki Mesire Olgusu Ve Mesire Alanlarının Geçirdikleri Değişimin Kağıthane Mesiresi Örneği Üzerinden İrdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-30) Gürbüz, Elif ; Demir, Yüksel ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureÇok katmanlı bir yapıya sahip olan İstanbul kentinde, farklı zaman dilimlerinde farklı birçok kültürün katkıda bulunduğu kentsel bir çevre mevcuttur. Kentsel çevrede ve kamusal mekanlarda yer alan katmanlar; kent için; önemli bir altlık, değişik potansiyeller, çeşitlilik ve çoğulculuk ortamı oluşturmakta ve aynı zamanda tarihi bir değer taşıyan kentsel bir hafıza sunmaktadır. Çalışmanın temel amacı tarihi mesire alanlarının sahip oldukları potansiyellere rağmen bu alanların korunmasında ve kente dahil edilmesinde sorunlar yaşandığını saptamak ve bu sorunları irdelemektir. Çalışmada ortaya konan hipotez ise şudur: İstanbul kentindeki tarihi mesirelerin birer kültürel miras bileşeni olarak algılanmamış ve mesire alanları orijinal nitelikleri korunduğu sürdürülebilir bir anlayışla günümüze taşınamamıştır. Hipotezin, araştırma alanı olarak belirlenmiş olan Kağıthane mesiresi üzerinden gerçekleştirilen saptamalar yoluyla kanıtlanması hedeflenmektedir. Kağıthane örneklem alanı üzerinde gerçekleştirilen bu karşılaştırma yoluyla araştırma grubunu oluşturan tarihi İstanbul mesire alanlarına yönelik genel sonuçlar ve çözümler sunulması amaçlanmaktadır. Çalışma sonucunda İstanbul kentinde bulunan mesire alanlarının niteliksel ve niceliksel kayıplara uğrayarak sürdürebilir bir anlayışla korunmadıkları ve orijinal karakterlerini yitirdikleri saptanmıştır. Kent için önemli birer kültürel peyzaj alanı olan bu alanların korunması için daha detaylı koruma önlemleri alıp daha detaylı planlama politikaları gerçekleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeÜniversite Kampüslerindeki Dış Mekan Tasarımında Kullanıcı Gereksinimlerinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-08) Ayvacı, Gülper ; Tezer, Azime ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureÜniversitesi : İstanbul Teknik Üniversitesi Enstitüsü : Fen Bilimleri Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı Programı : Peyzaj Mimarlığı Tez Danışmanı : Doç. Dr. Azime TEZER Tez Türü ve Tarihi : Yüksek Lisans – Haziran 2009 ÖZET ÜNİVERSİTE KAMPÜSLERİNDEKİ DIŞ MEKAN TASARIMINDA KULLANICI GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA Gülper AYVACI Bu tez çalışmasının amacı; küçük bir kent modeli biçiminde tasarlanan üniversite kampüslerinin, öğrencilerin genel ihtiyaçlarının karşılanması yanı sıra, sosyal ve fiziksel gelişimlerine yardımcı olacak şekilde tasarlanması için ne tür dış mekan kullanımlarının ve aktivitelerin yer alması gerektiğinin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle üniversite ve kampüs kavramları tanımlanarak üniversitenin işlevleri ve toplumdaki rolü, Orta Çağ döneminden günümüze kadar olan süreçte üniversite ve kampüslerin gelişimi, kent ve üniversite ilişkisi konuları üzerinde durulmuştur. Daha sonra, üniversite kampüslerinde dış mekan tasarımını oluşturan sirkülasyon sistemi, açık mekanlar ve bu alanlarda kullanılan materyaller gibi konular ele alınmıştır. Ayrıca, dünya genelinde ve Türkiye’de eğitim veren üniversite kampüsü örneklerinin genel özellikleri, açık alanları ve sirkülasyon sistemlerinin bileşenleri incelenmiştir. Tüm üniversite örneklerinden elde edilen veriler karşılaştırılarak ortalama değerler oluşturulmaya çalışılmıştır. Geniş yerleşim alanına sahip olmaları ve kendi bünyelerinde kullanıcıların birçok gereksinimini karşılayabilmeleri gibi benzer özellikler gösteren İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsü ve Ege Üniversitesi Bornova Kampüsü araştırmanın gerçekleştirilmesi amacıyla belirlenmiştir. Bu alanlarda, daha önceki üniversite kampüsü örneklerinde belirlenen kriterler doğrultusunda tespitler yapılarak alan gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra, üniversitelerin farklı meslek alanlarında eğitim gören öğrenciler ile anket çalışması yapılmıştır. Kampüste bulunan açık mekanların durumları, kullanım oranları ve kampüste ne tür alanların yer almasını istedikleri gibi konularda, öğrencilerin görüşleri alınmıştır. İTÜ Ayazağa Kampüsü ve EÜ Bornova Kampüsü’ne ilişkin saptamalar ve anket sonuçları, incelenen diğer kampüs örnekleriyle karşılaştırılmalı şekilde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, elde edilen tüm veriler birlikte değerlendirilerek, kampüs dış mekanında öğrencilerin ve diğer kullanıcıların ne tür dış mekan kullanımlarına gereksinim duydukları belirlenmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeKadıköy Mühürdar Caddesi Nin Üçlü Örtüşük Formulasyon Yöntemiyle Değerlendirilmesi Ve Çözüm Önerileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-10-15) Aktaş, Seyhan ; Velioğlu, Selim ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureGünümüzde kontrolsüz gelişen kentler, bizlere kaliteli bir yaşam için sağlıklı bir çevre sunmamaktadır. Yapılar ve dış mekanlarda oluşan kurguların fiziksel biçimlenişinin, kenti yaşayan kullanıcıların beklentilerine tam olarak cevap vermediği; mekan tasarımının kentsel dış mekan yaşantısına katkı sağlaması açısından bakıldığında ise eksiklikler ve hatalar içerdiği gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, kentsel dış mekanların en alt mekansal birimi olan sokakların kentsel yaşama canlılık katması düşüncesinden yola çıkılarak, Sayın Yrd. Doç. Dr. Selim Velioğlu’nun çevreyi (kent parçası, yapı grubu, tek yapı ölçeklerinin her biri için de geçerli olacak şekilde) çözümlemeye yönelik geliştirmiş olduğu “üçlü örtüşük formulasyon” modeli aracılığıyla Kadıköy merkezde belirlenen örneklem alan değerlendirilmektedir. Ayrıca yapılan incelemeler sonucunda ortaya konulan problemlere tasarım boyutunda çözüm önerileri getirilerek sokakların yaşayan bir mekan olması için, tasarımcıya kılavuzluk edebilecek kriterler oluşturulmuştur.
-
ÖgeDünyada Ve Türkiye’de Üniversite Yerleşkelerinin Peyzaj Planlama Ve Tasarımında “üniversite Başarımı Ve Sürdürülebilirlik” İlişkisinin İrdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-11-11) Erdoğan, Müge ; Demir, Yüksel ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureTez çalışması, peyzaj planlama ve tasarımı çerçevesinde üniversitelerin sürdürülebilirlik kapsamında yerleşkelerinde uyguladıkları çalışmaların irdelenerek, üniversite başarımı ve sürdürülebilirlik ilişkisinin tespit edilmesini amaçlamaktadır. Öncelikli olarak tez çalışmasının başlığını oluşturan, peyzaj planlama ve sürdürülebilirlik kavramları tanımlanmıştır. Üniversite yerleşkelerinin sürdürülebilir yerleşkeler olarak nitelendirilebilmesi için planlama ve tasarım kararlarında yer alması gereken kriterler, Amerika Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından oluşturulan, LEED değerleme sisteminin yerleşke ve benzeri çoklu yapılar için hazırladığı kılavuz çerçevesinde belirlenmiştir. Bu kılavuz çerçevesinde incelenen değerleme kriterleri, ‘arazinin sürdürülebilirliği’, ‘su verimliliği’, ‘enerji ve atmosfer’, ‘iç mekan hava kalitesi’ ve ‘yenilik ve tasarım süreci’ başlıklarını kapsar. Tespit edilen değerleme kriterleri Türkiye’de ve dünyada başarılı olarak nitelendirilen üniversite örnekleri üzerinden irdelenmiştir. Bu çalışma üniversite yönetimlerine internet yolu ile gönderilen anket çalışması ile desteklenmiştir. Tez çalışmasının sonucunda Türkiye’de ve dünyada başarılı üniversitelerin yerleşkelerinin peyzaj planlama ve tasarımlarındaki sürdürülebilirlik uygulamaları, karşılaştırılarak değerlendirilmiş, “üniversite başarımı ve sürdürülebilirlik” ilişkisi tespit edilmiştir.
-
ÖgePeyzaj Mimarisi Uygulamalarında Güneş Enerjisinin Kullanımının Değerlendirilmesine Yönelik Bir Araştırma Ve Yalova- Termal Yolu Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-12-25) Özek, Elif ; Tezer, Azime ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu çalışmada, yenilenebilir enerjilerin dünya üzerindeki önemi vurgulanmış ve güneş enerjisinden elektrik üretimi ile ilgili bilgilendirici özet bilgiler verilmiştir. Güneş kaynaklı enerji üretim sistemleri, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli, bu potansiyeli kullanma derecesi ve yöntemleri araştırılmıştır. Güneş enerjisinin kullanılmasındaki amaç, alışılagelen fosil yakıtların ölçülü ve tutumlu kullanımına yardımcı olmaktır. Peyzaj mimarisi uygulamalarında güneş enerjili aydınlatma sistemlerinin uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi, enerji sağlamada nasıl rol aldıklarının anlaşılması ve ne şekilde hangi teknikle tasarıma katılabileceklerinin bilinmesiyle enerjide tasarruf ve yenilenebilme anlayışı çerçevesinde kullanılması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda seçilen örnek alanda Yalova- Termal Yolu üzerinde bulunan ve Tarihi Koruma altında bulunan çınar ağaçlarının aydınlatılmasında güneş elektriğinin kullanılabilirliği araştırılmış ve kullanılabilecek yöntemler de incelenerek temiz enerji sağlayan tasarımlar için önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeMimari Ve Peyzaj Arakesitinde Topoğrafyanın Kullanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-04) Köse, Ceren ; Deviren, A. Senem ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureBu çalışmada, topoğrafya konusu mimari ve peyzaj arakesitinde yeniden yorumlanmaktadır. Topoğrafik mekan ilişkilerinin tasarımında bu iki disiplinin biraraya gelmesi bazı yaratıcı fırsatları sunmaktadır. Tezde tarihsel gelişim süreci içinde insanoğlunun topoğrafyayı nasıl biçimlendirdiği incelenmektedir. Ayrıca geçmişten günümüze dek topoğrafyayı biçimlendiren insanoğlu topoğrafyaya farklı anlamlar yüklemişlerdir. Bu bakımdan tarihsel süreç içinde ortaya çıkan bu anlamlar günümüz projelerinde de kendini göstermektedir. Son dönemde keskin sınırların olmadığı, yapay topoğrafya üretimi ve zemin kullanımının etkin olduğu yeraltı ve yerüstü mekanları oldukça ilgi çekmektedir. Çağdaş mimarlardan Peter Eisenman ve Tadao Ando’nun projeleri analiz edilerek topoğrafyanın biçimlendirilişi ile ilgili farklı yaklaşımları incelenmiştir. Sonuç olarak, çalışma peyzaj mimarlığı ve mimarlık disiplinlerinin arakesitinde, topoğrafyayı araç olarak kullanan ve farklı kültürel zeminlerde topoğrafyanın kullanım örneklerine katkıda bulunan yaklaşımları ortaya çıkarmaktadır.
-
ÖgeKatı Atık Dolgu Alanlarını Golf Sahası Olarak Değerlendirme Kriterlerinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-04) Demirkol, Selin ; Seçkin, Y. Çağatay ; Peyzaj Mimarlığı ; Lanscape ArchitectureKatı atık dolgu alanı iyileştirme çalışmaları ekonomik, sosyal ve çevresel faydalar açısından sürdürülebilir bir gelişim sağlanması yönünde büyük rol oynar. Golf sporunun son yıllarda popülaritesinin artmasıyla, katı atık dolgu alanlarının golf sahası olarak kullanımı giderek yaygınlaşmakta olan bir yeniden kullanım çeşidi haline gelmiştir. Yükselen arazi değerleri, giderek büyüyen şehir nüfusu ile nüfusun rekreasyon aktivitelerine olan ihtiyaçları ve ekolojik etkilerin azalması katı atık dolgu alanlarının golf sahalarına çevrilmesine teşvik etmiştir. Bu çalışmada katı atık dolgu alanlarını golf sahası olarak değerlendirme kriterleri araştırılmakla beraber dolgu alanları ve golf sahalarının oluşum ve tasarım süreçleri ayrı ayrı irdelenerek, karşılaşılabilecek sorunlar ve çözüm önerilerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda; katı atık dolgu alanı üzerinde golf sahası oluşturulması süreci için sürdürülebilir bir tasarım yaklaşımı geliştirilmiş olup uygulanan ve günümüzde halen var olan örnekler incelenmiş, çalışmanın sonucunda prototip bir tasarım kılavuzu oluşturulmuştur.