FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKent merkezlerinin yenilenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Aygün, Tülay ; Dökmeci, Vedia ; 14263 ; Şehir ve Bölge Planlamaİçinde yaşadığımız yüzyılda kentlerin hızla büyümesiyle, konut alanları, iş yerleri giderek çevreye kaymış ve kent merkezlerinin çekiciliği azalmıştır. Banliyölerde gelişen yeni merkezler, kent merkezinin parçalanmasına neden olmuştur. Merkezdeki trafik problemleri, kirlilik, nüfus yoğunluğu boş arsa kıtlığı ve arsa değerlerinin yüksek oluşu nedeniyle birçok fonksiyon kent çevresini, merkeze tercih etmiştir. Bu nedenlerle merkezi fonksiyonlarını kaybetmeye başlayan kent merkezi giderek terkedilmiş ve köhneleşmişt ir. Kent merkezlerindeki bu durum, pek çok kentte, merkezdeki canlılığı yeniden sağlama konusunda, çalışmaların yapılmasına neden olmuştur. Kent merkezlerinin yenilenip ekonomik, sosyal ve fonksiyonel açıdan canlılık kazanması için değişik yollar denenmekte ve çözümler getirilmeye çal ışımaktadır. İstanbul 'da da Beyoğlu, önemli bir köhneme bölgesi olması nedeniyle pek çok çalismaya konu olmuş ve bu konuda değişik öneriler ortaya konmuştur Tez kapsamında kent merkezlerinin değişimi, nedenleri ve çözüm yolları incelenmiş, Beyoğlu için öneriler getirilmiştir.
-
ÖgeKonut yakın çevresi açık alanların değerlendirilmesi ve İstanbul'dan örnekler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Genli, Reyhan ; Zeren, Nuran ; 14260 ; Şehir ve Bölge PlanlamaKentsel alanda konut yakın çevresi açık alanların değerlendir ilmesi konulu bu araştırmanın ilk bölümünde, konu ve yapılan çalışmalar tanıtılmıştır. İkinci bölümde kentsel alan içinde yer alan açık alanların /ka yıp alanların tanımları yapılmıştır. En genel tanımı ile açık alanlar belli işlev ve fonksiyonlara sahip, insanla rı biraraya getiren ve olaylarla birbirine kaynaştıran alanlar olarak tanımlanabilir. Yapılan çeşitli tanımlamalardan sonra kentsel açık alanların tarihi gelişimi ve günümüzdeki anlamı ve kulla nımı irdelenmiş, 20. yüzyıldaki insanların ihtiyaç ve is teklerine bağlı olarak şekil alan kentsel açık alanlar sınıflandırılmış ve üstlendikleri işlevler sıralanmıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde çeşitli kriterlere bağ lı olarak yapılan kentsel açık alanların kademelenmesi ve her kademesinde yer alan etkinlik türleri açıklanmıştır. Yapılan kademelenmeye bağlı olarak meydanlar, sokaklar, trafiğe kapalı yaya yolları, çocuk oyun yerleri ve spor alanları ve sosyal özellikleri ile irdelenmiştir. Bölümün sonunda kentsel açık alan standartları ile Türkiye ve İstanbul'daki mevcut açık alan durumu değerlendirilerek açık alan ihtiyacı vurgulanmıştır. Dördüncü bölümde, planlı gelişen yerleşim alanların da konut yakın çevresinde düzenlenmiş açık alanların ye - terliliğinin ve kullanılabilirliğinin araştırılması amaç lanmış ve bu amaçla İstanbul kentsel alanı içinden seçilen Ataköy 9.10. mahalle, Göztepe Soyak Sitesi ve Emirgan İ. E. T. T. evleri yerleşmeleri incelenmiştir. Gözlem ve an ket yolu ile yapılan değerlendirmede, konut dışı açık alanların kullanımı ile kullanıcıların sosyal yapıları arasındaki ilişki, mevcut açık alanların kullanılabilirliği ve yeterliliği irdelenmiştir. Beşinci bölümde ise yoğun olarak yapılanmış kentsel alanlardaki açık alan ihtiyacını belirlemek ve çözüm öne rileri geliştirebilmek amacıyla yine İstanbul içinden se çilen Beşiktaş Abbasağa, Kumkapı ve Kadıköy Yeldeğirmeni örnek alanlarında mevcut açık alan kullanımları değerlen dirilmiştir, örnek alanlarda yapılan değerlendirmede orta ya çıkan açık alan ihtiyacını bir Ölçüde karşılayabilmek üzere bir potansiyel olarak değerlendirilmesi önerilen ko nut arka bahçelerinin ortak kullanıma açılabilirli ği araş tırılmıştır. Kullanıcıların, arka bahçelerin ortak kullanıma açılması konusundaki görüş ve istekleri, konunun ya sal boyutu ile birlikte değerlendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın son bölümünde 5. bölümde saptanan kulla nıcıların istekleri doğrultusunda ve alanların fiziksel dokuları da gözönünde bulundurularak, örnek alanlarda arka bahçelerin birleştirilerek ortak kullanıma açılmasını öne ren projeler geliştirilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeŞehirlerde yaya alanları ve yayalaştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Özkal, Aysu ; Keskin, Ahmet ; 14262 ; Şehir ve Bölge Planlama19. yüzyılın ikinci yarısından sonra ve özellikle 20. yüz yılda şehirlerde giderek artan yaya sorunlarına çözümler aranmaktadır. Öncelikle yaya, yayalaştırma ve yaya trafiği kavramları ve özellikleri açıklanmış, yayalaştırmanın amaç ları, yayalaştırmaya neden gerek duyulduğu ve sağladığı ya rarlar belirtilmiştir. Yayalaştırmanın tarihi örneklerinden günümüze kadar nasıl geliştiği gösterilmiştir. Yayaların şehirlerde ve özellikle şehir merkezlerinde taşıtlarla birlikte olmalarından dolayı karşılaştıkları sorunlar, tarihsel merkezlerin durumu ve yaya-taşıt trafiği ayrımının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Ayrıca yaya-ta şıt ayrımının sağlandığı çeşitli bağlantı sistemleri ve bunlara ilişkin örnekler incelenmiştir. Şehirlerde yayaların kullandıkları mekanlar ve bunların tasarım ilkeleri açıklanmıştır. Ayrıca yaya mekanlarında yer alan doğal ve yapay elemanlar açıklanmıştır. Ayrıca yaya mekanlarında yer alan doğal ve yapay elemanlar incelenmiş-tir. Yayalaştırmada plancıların karşılaştıkları sorunlar ve şimdiye kadar uygulanan yayalaştırma örneklerinde yaya alanlarının başarı ve başarısızlıkları incelenmiştir, yaya-laştırılmış alanlara ilişkin dünyadan örnekler ve ülkemiz-den bir örnek anlatılmıştır.
-
ÖgeDecision making for multi-purpose tall building project in urban centers(Institute of Science and Technology, 1990) Mayor, M. Murat ; Öke, Altan ; 14138 ; Urban and Regional PlanningKarar verme insanlık tarihi kadar eskidir. Tarih boyunca basit günlük ihtiyaçların karşılanması, savaşların kazanılması, üretkenliğin arttırılması..vb. nedenlerle "karar verme" önemli bir faaliyet haline gelmiş ve zamanla bu alanda özelleşmiş kişiler ve sınıflar dahi ortaya çıkmıştır. özellikle sanayi devrimi ile, karar verme tekniklerinin geliştirilmesi gereği anlaşılmıştır. Kararların etkinliğinin arttırılması için her bilimsel faaliyet alanında olduğu gibi karar vermenin de sistemleştirilmesi gereği doğmuştur. Sistemleştirme, bilinçli olarak belli bir metodu takib etmektedir. Metod yaklaşımında ise, bilimsel problemin aşamalara bölünerek ele alınması önerilir. Bu anlayış doğrultusunda "karar verme", problem çözme eyleminin bir alt aşaması olarak ele alınabilir. Bu şekilde karar verme süreci daha kolay anlaşılır ve uygulanâbilir hale gelir. Problem çözme eyleminin adımları aşağıdaki gibi ele alın maktadır : Problemin formüle edilmesi,. Problemin açıklanması,. Çözüme ulaşmak için hareket şeklinin belirlenmesi,. Karar verme, -vı- Uygulama, Sonuçların Kontrolü (ve geri besleme). Mimarlıkta olduğu gibi sanat ve bilimin bir arada ele alındığı bir alanda özellikle sosyal, psikolojik ve estetik özellikleri değerlendirmek zordur. Bu nedenle sistematik karar verme teknikleri mimarlıkta diğer bilimle re göre daha yavaş gelişmektedir. Buna rağmen çağdaş mimarlıkta özellikle, şehir merkezlerindeki yüksek bina kompleksleri gibi karmaşık yapılaşmalar için kararlar alırken, sistematik yaklaşım, para, zaman, işgücü kaybı ve sosyal, psikolojik tatminsizlik, rahatsızlıklar gibi sonuçların önlenmesini sağlayabilir. Her çeşit yapı bir karar verme eyleminin sonucu biçimlenir ancak yüksek binaların karar verme sürecine katılan değişkenler nitelik ve nicelik bakımından karar vermenin sistemleştirilmesini zorunlu kılar. Günümüz insanının iş yapma biçimi, değişen beklentiler ve standartlar özellikle yüksek yapılarda kendini açıkça gösterebilmektedir. Karmaşık fiziksel ve sosyal yapılarıyla yüksek binalar için alınacak kararlara çeşitli alanlardan girdiler var dır. Başta daha küçük araziye daha çok yapılaşma anlayışıyla ekonomik nedenlerden, bu yoğunluğun neden olduğu psikolojik sorunlara kadar uzanan bir çeşitlilik sözkonusudur. Yüksek yapılarla ilgili karar sürecine girmeden önce bu çalışmada, genel olarak karar vermenin analizinde bile şenler üç grupta ele alınmıştır : a. Karar konuları, b. Amaçlar, c. Etkenler -vı ı- Karar vermenin dinamiği ise ; a. Problem çözmenin diğer adımlarıyla ilişkiler, b. Alternatifler, c. Modeller olarak ele alınmış ve karar analizi prosedürü adıyla karar süreci açıklanmaya çalışılmıştır. Karar analizi prosedürü, karar bileşenlerinden hareketle şu aşamalarda ele alınmıştır Karar konuları ve etkenlerin belirlenmesi, Amaçların, beklentilerin belirlenmesi, Karar probleminin kurulması ve analizi, Olasılıkların tahmini,. Çözüme ulaşmak için hareket şeklinin belirlenmesi,. Hareket şeklinin optimizasyonu ve çözüme uygunluğu açısından hassasiyetinin analizi. Bu genel karar analizinden sonra, yüksek binalarla ilgili kararlarda gözönünde tutulması gereken özellikler tartışılmıştır. Yüksek binaların ortaya çıkışı ve günümüze kadar yapımlarını gerekli kılan faktörler, sembolizm, korunma, teknoloji, ekonomi ve çeşitlenen faaliyet alanları olarak ortaya konmuştur. Sonuç olarak ortaya çıkan çok amaçlı kullanım, karma gelişti? t.irme projeleri ve megastrüktürler ele alınmıştır. Bu tür yapılaşmaların şehir merkezlerinde sıkça görüldüğü A.B.D. ve özellikle ele alman Chicago şehrinden örnekler getirilmiş, gelecekte bu an lamda yapılaşmaların özelliklerini yansıtan düşüncelere yer verilmiştir. 1976 yılında A.B.D.'de Moser tarafından geliştirilmiş karar matrisi özellikle yüksek binalar için hazırlanmış ve Yüksek Yapılar Konseyi yayınlarından Monografta 19 81 yılında yayınlanmıştır. Bu çalışmada yüksek yapılarla ilgili kararları etkileyen faktörler ayrıntılı şekilde listelenmiştir. Aynı yayında matrisin ileride geliştirilmesinin gereğine de değinilmektedir. Bu yayından kısa zaman evvel, 1979 yılında İstanbul Teknik üniversitesi, Mimarlık Fakültesi'nde ortaya konan "Amaçlar Sistemi" geliştirilerek, bu çalışmada -vııı- Moser'in hazırladığı listeye benzer bir sembolik matriste birleştirilmiştir. Ayrıca yine İstanbul Teknik üniversitesi, Mimarlık Fakültesi'nde prof.Dr. Altan Öke tarafından ortaya konan karar konuları matrisin diğer bir bileşeni olarak ele alınmıştır. Böylece üç bileşenden oluşan matris, bu çalışmada ele alınan ve karar vermenin bileşenler adı verilen karar konuları, amaçlar ve etkenler takımının işleyişini örneklemektedir. Yüksek yapılar için hazırlanan karar matrisinde önceden amaçlar sistemi bulanmadığı için İstanbul Teknik üniversitesi'nde geliştirilen çalışma ve bu tezle ilave edilen değişiklikler ve gerekçeleri ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. örneğin yüksek yapılarla ilgili amaçların ortaya konma sı sırasında şehir ölçeğinde kararların önemi arttığın dan özellikle ilave edilen bu maddelerin açıklanmasına ağırlık verilmiştir. Amaçlar sistemi üç grup amacı bir araya getirecek şekilde oluşturulmuştur : 1. Faaliyetlerle ilgili amaçlar, 2. Çevre ile ilgili amaçlar, 3. Yapım ve süreklilik ile ilgili amaçlar. Karar konuları başlıca dört grupta toplanmıştır. 1. Arazi kullanımı ve ulaşım, 2. Yapı elemanları ve sistemleri, 3. Biçim ve karakter, 4. Yapım sistemi. Faktörler ise yüksek binaların ölçüsü, gerektirdikleri teknoloji, standartlar ve karmaşıklıkları nedeniyle büyük çeşitlilik göstermektedir. Yüksek binalarla ilgili faktörler bu çalışmada aşağıdaki gruplarda ele alınmış tır. -ıx- - Fiziksel çevre faktörleri, - Yapının yeri, - Arazi kullanımı gereklilikleri, - Yoğunluk, - Mali kaynaklar, - Yapı ekonomisi gereklilikleri, - Malzemenin sağlanabilirliği, - Ekipman, - Yapım sistemi gereklilikleri, - Ulaşım, - Şehrin gelişim gereklilikleri, - Şehrin görsel formu ve estetiği, - Kullanım değişikliği gereklilikleri, - Emniyet gereklilikleri, - Fizyolojik gereklilikler, - psikolojik faktörler, - Sosyal faktörler Bu açılımları esas olarak alan matriste karar bileşenlerinin aralarındaki ilişkiler ele alınmıştır. Yüksek yapılar için karar vermeyi sistemleştirmek için kurulan matristen çıkan sonuç farklı ülke, grup ve kişilerin değerlendirmelerine göre farklı sonuçlar verebilir. Bu çalışmada özellikle ülkeler ölçeğinde karar karakteris tikleri incelenmiştir. Birinci grupta Amerika Birleşik devletleri, ikinci grupta Avrupa ülkeleri ve üçüncü grup ta gelişmekte olan ülkelerle, Türkiye'deki gelişmeler ele alınmıştır. Bu ülkelerde karar karakteristiklerinin devletin katılımı, toplumun duyarlılık konuları ve eğilimleri, politik ve sosyo-ekonomik faaliyetlerden etkilendiği gözlenmektedir. Bu etkenlere paralel olarak ihtiyaçların farklılığı, eğitimsel ve kültürel farklılıklar ve yaklaşım farklılıkları matriste işaretlenen ilişkilerin farklı yorumlanma sı sonucunu yaratabilir. Fakat uluslararası literatür taraması ve farklı ülkelerde geliştirilen görüşlerin sen teziyle hazırlanan matrisin genel formu ve düşünce sis temi, konuyla ilgili karar problemlerinin çözümünde kullanışlı bir araç olma özelliği taşımaktadır.
-
ÖgeTarihi şehir merkezlerinde koruma ulaşım etkileşimi sorunlar çözümler ve Beyoğlu örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Tezer, Azime ; Zeren, Nuran ; 14259 ; Şehir ve Bölge PlanlamaII. Dünya Savaşı'ndan sonra kentsel tarihi mirasın korunmasına yönelik çalışmaların önem kazanması ile kültürel mira sın devamlılığının sağlanmasına yönelik çalışmalar özellikle Avrupa ülkelerinde önem kazanmıştır. 1960 'lı yıllarda birçok Avrupa ülkesinde motorlaşma endeksinin giderek yükselmesi ve kentlere göç akımının olması ile özellikle tarihi kent merkezlerinde ulaşıma yönelik sorunlar ortaya çıkmıştır, özel araç sahipliliğin giderek artması ve bu araçların zaten kısıtlı dokuya sahip olan tarihi merkezlerdeki ulaşım ağını tamamen kaplamaları ile doku ulaşım talebine cevap veremez duruma gelmiştir, önceleri araçların hareketliliğini arttırmaya yönelik çalışmalar olan, yol genişletme ve yeni yollar açma şeklindeki düzenlemeler, daha fazla ulaşım talebini yaratmaktan öte ye gidememiş ve bu uygulamalar ile tarihi merkezlere daha çok araç girişi teşvik edilmiştir. "Trafikçi yaklaşım" olarak nitelendirilen bu tür uygulamaların soruna çözüm olmadığının anlaşılması ile Batı Avrupa şehirlerinde 1960'lı yıllardan sonra ulaşım sorunlarını çözmeye yönelik uygulamalar yapılmaya başlanmıştır. Uygulamalarda öncelikle tarihi dokuya en az zarar veren düzenlemeler tercih edilmiştir. Tarihi merkezlerde yaşanmış ve yaşanmakta olan ulaşım sorunlarına çözüm yollarının araştırılmasında, uygulanmış örnekler göz önüne alınarak alternatif yaklaşımlar sıralanmıştır. Yapılan uygulamalar ve ulaşım sorunları ile tarihi merkezlerdeki ulaşım sorunlarına çözüm getirmede örnek alan olarak Beyoğlu bölgesi seçilmiştir. Alanda yapılan anket çalışması ile farklı fonksiyonların ulaşım ve tarihi doku üzerindeki eğilimleri ve beklentileri ortaya çıkarılarak sonuç bölümünde öneriler getirmede kaynak oluşturulmuştur.
-
ÖgeSanayi sonrası şehir formunun transformasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Boran, Bünyamin ; Dökmeci, Vedia ; 14261 ; Şehir ve Bölge PlanlamaŞehirlerde sanayi sonrası artan genel dinamik talebi karşılamaya yönelik geliştirilen öneriler, şehir formunun transformasyonuna sebep olmuşlardır. Bu çalışmada şehir formunun geçirdiği bu transformasyonun incelenip, örneklerle somutlaştırılması amaçlanmıştır. İkinci bölümde sanayileşmenin başlangıcından hemen sonra şehirlerde başlayan gelişmelerden bahsedilerek, şehre yeni gelen girdilerin şehir formuna etkileri araştırılmıştır. Bu dönemde geliştirilen şehir formları üzerinde durularak, önerilerin belirleyicileri ve bu belirleyicilerin transformasyona olan katkıları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde, 19.yüzyıl sonunda şehir formuna getirilen yeniliklerin ve belirleyicilerin tesbitine çalışılarak, bunların sebepleri araştırılmıştır. Şehir formunun modernizmle yeni boyutlar kazanmaya başlamasına ise, dördüncü bölümde değinilmiştir. Yaklaşımlarının herbirinin sebebi, kapsamı ve uygulanmışsa sonuçları üzerinde durularak, formların tesbitindeki hareket noktaları, örnekler üzerinde sabitleştirilmiştir. Beşinci bölümde, dönemin problemlerini çözmede yetersiz ka lan Modernizm'e tepki olarak başlayana post-modernist hareketlerin şehir formu önerilerin nasıl etkilediği incelenmiştir. Bu dönemde geliştirilen ve post-modern cereyanlardan etkilenen birkaç önerinin çeşitli yanları, tezin amacıyla bağlantı kurularak eleştirilmiştir. Son bölümde ise, önerilen şehir formlarında gözardı edilen faktörlere değinilerek, gerek yeni şehirlere bir ruh kazandırmak ve gerekse çağımızın dinamizmine ayak uydurabilmek için, yeni eğilimlerin gözönüne alınması gerektiği vurgulanmıştır.
-
ÖgeTürkiye'de taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını koruma olayı ve korumaya halkın katılımı konusunda yardımcı bir araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Şahin, İsmet ; Suher, Hande ; 14258 ; Şehir ve Bölge PlanlamaBu çalışmada Türkiye'de Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması olayını incelemeye çalıştık. Taşınmaz Kültür ve Tabiat l/arlıkları ile ilgili kavramsal açıklamalar tarihi gelişim, tarhibatın nedenleri, korumanın gerekliliği ve sorunları, ilgili kurum ve kuruluşlar, koruma politikaları saptanması, koruma kararları ve tarihi çevre koruma sürecine halkın katılımı ele alınmış bu konuya bağlı olarak, örnek kent seçilen SİVAS'ta koruma sürecine halkın katılımı ve tarihi çevrenin korunmasında öneri çalışma metodolojisinin uygulandığı bir çalışma yapılmıştır. Bilindiği gibi Türkiye'de tarihi miras kötü korun¬ maktadır. Özellikle, büyük şehirlerde bulunan tarihi çevrelerin korunması için hiç bir tutarlı politika güdülmemektedir. Hızlı şehirleşmenin etkisiyle eski şehir bölümleri büyük baskı altında kalmakta, süratle bozulmak¬ tadır. Tarihi çevrelerin köklü ve etkili biçimde koruna¬ bilmesi için, korumanın gereğine geniş halk kütlesinin inanması gerekmektedir. Halka bu inancın aşılanması ise çok önemli olmakla beraber uzun zaman isteyen bir iştir. Çünkü Türkiye'de ne sosya-ekonomik durum nede gelenekler bu girişime yardımcı olmaktadır. Bu nedenle devletin konuya dikkatle eğilmesi ve korumanın sorumluluğunu yüklenmesi gereken yerel yönetimlerin, şehircilerin, mimarların ve restorasyon uzmanlarının tarihi çevrelerin tahribini durdurmaları gerekmektedir. Koruma çalışmalarının, genel kültür ve tarih yorumları içindeki yeri, korumadan beklenen sosyal ve ekonomik yararlar bu yararları en yüksek düzeye çıkartıcı tutumlar ve yöntemler bir devlet politikası içinde saptanmalı ve devlet koruma sorununa dolaysız olarak sahip çıkmalıdır. Devletin saptadığı politikaya uygun, etkili bir koruma uygulamasını yürütürken çalışmaları yönlendirecek temel il¬ kelerin saptanması ve bunların yaygınlaştırılması görevi, genellikle koruma planlaması, aşama ve yöntemleri Kültür Bakanlığı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurullarınca geliştirilmelidir.
-
ÖgeBağdat Caddesi'nde trafik akımı incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Köprülü, Lebriz ; Keskin, Ahmet ; 14338 ; Şehir ve Bölge PlanlamaGünümüzde, göç nüfusları ile hızla artan nüfusları için gerekli alt yapı ve donanıma sahip olmayan büyük kentler, çarpık arazi kullanımları sonucunda büyük sorun ları olan yerleşmeler haline gelmişlerdir. Bu sorunlar içinde ulaşım sorunları başı çekmektedir. Türkiye'nin en büyük kenti olan İstanbul'da da bu sorun büyük ölçüde ya şanmaktadır. Teze konu olan Bağdat caddesi istanbul'un en büyük ve sorunlu caddelerinden biridir. Cadde çevresinde ki bölgenin arazi kullanışı bakımından oldukça doygun ol ması, caddenin geniş ve tek yönlü olması ilk bakışta bura sının sorunsuz olması gerektiğini düşündürmektedir. Ancak İstanbul'da görülen trafik sıkışıklıkları burada da mevcut tur. Bu zıt ikilem Bağdat caddesinin örneklem alanı seçil mesine sebep olmuştur. Tezin amacı, cadde üzerindeki akı mı etkileyen unsurları araştırmaktır. Cadde üzerinden top lanan sayısal ve görsel verileri değerlendirerek burası ile ilgili akım eğrilerini ve modellerini tespit etmek ve bunları yorumlayarak tıkanıklığı yaratan sebepleri ortaya koymak tezin kapsamını oluşturmaktadır. Tezin giriş bölümünde, tezin amaçlarının yanı sıra sorunun çeşitli boyutları vurgulanmaktadır. Tezin ikinci bölümünde, çalışma alanının tanıtımı yapılmakta, İstanbul ve Kadıköy'ün demografik gelişmesinin yanı sıra Bağdat caddesinin tarihsel gelişimi anlatılmak tadır. Modelin tanımlanması ve seçimi, trafik akım teorisi ve trafik akımının ana öğeleri üçüncü bölümün konusunu oluşturmaktadır. Dördüncü bölüm yapılan uygulamaları kapsamakta, görsel ve sayısal veriler karşılaştırılıp yorumlanmaktadır. Beşinci bölümde ise tezin sonuçları bildirilmekte, Bağdat caddesi üzerinde tıkanmaya yol açan unsurlar orta ya konmakta ve bunlara bazı öneriler getirilmektedir.
-
ÖgeKent planlamada yapılanma koşullarının saptanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Özat, Fizun ; Ünal, Yücel ; 14334 ; Şehir ve Bölge PlanlamaKent Planlamada Yapılanma Koşulları 'nın Saptanması konulu bu çalışmanın ilk bölümünde konu ve yapılan çalışmalar tanıtılmıştır. İkinci bölümde kent planlamada yapılanma koşullarını etkileyen etkenlerden söz edilmiştir. ilk olarak, planlama kademeleri ve bunların yapılanma koşullarını ne yönde ve nasıl etkiledikleri belirtilmiştir. Etkenlerin ikincisinde fiziksel özelliklerden; iklim özellikleri, jeolojik topoğrafik yapı, kent kimliği ve görsel değerlere değinilmiş; üçüncüsünde mülkiyetten söz edilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde konut alanları tanımlanmış, mevcut, gelişme, toplu ve ıslah konut alanları olmak üzere sınıflandırılarak incelenmiş; 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği; mevcut, gelişme, toplu ve ıslah konut alanlarıyla ilgili örnekler yapılanma koşulları açısından incelenmiştir. Dördüncü bölümde koruma alanlarından ve yürürlükteki mevzuattan söz edilmiş, koruma planlarından yapılanma koşullarıyla ilgili örnekler verilmiştir. Beşinci bölümde turizm alanlarından ve yürürlükteki mevzuattan söz edilmiş, turizm planlarından yapılanma koşullarıyla ilgili örnekler verilmiştir. Çalışmanın son bölümünde incelenen konular çerçevesinde, farklı tür arazi kullanımlarında yapılanma koşullarının saptanmasına yönelik sonuçlar çıkartılmış ve öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgePlanlama sürecinde Sivas'ın kentleşmesi ve kent formu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kayapınar, Yavuz Erdal ; Dökmeci, Vedia ; 19396 ; Şehir ve Bölge PlanlamaAnadolu kentlerinin yapılaşmasındaki değişim 19. yüzyılın ikinci yarısında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1848 tarihli "Ebni- ye Nizamnamesi" ile başlamıştır. Sivas şehride bu değişimden etkilen miştir. Osmanlı imparatorluğu 'nda sosyo-ekonomik yapının genel duru mu, 17. ve 19. yüzyıl arasındaki iki yüzyıllık dönemde toplumun durağan yapısından dolayı, şehirler ve mekansal yapılanda oldukça durağandır. 16. ve 17. yüzyıllarda yeni mahalleler kurulması yoluyla hız lı bir şekilde genişleyen yerleşme alanları 17. yüzyıl başlarında u- laştığı sınırları yaklaşık 19. yüzyılın sonlarına kadar korumuştur. Romalılar zamanında kaleden şehir olmaya başlayan Sivas şeh rinin esas formu ışınsal niteliktedir ve 20. yüzyılda da bu yapısını korumaktadır. Bununla birlikte batı ve güney yönünde yapılan yatırım lardan dolayı, şehir bu yöndeki akslar boyunca gelişerek devam etmek tedir. Nüfusu çok hızlı artmayan, nüfus artışı bakımından statik bir görüntü veren şehirin nasıl bir yapı değişikliğine uğradığını belir lemek amacıyla şehir formu ve şehirleşme konusu seçilmiştir. Araştırmanın temel amacı, son yıllarda diğer illere önemli oranda göç veren Sivas'ın kentleşmesini, planlanlama süreci içinde ele alarak 1/5000 ve 1/25000 ölçekli ana plan kararları yla mevcut kentsel gelişmenin uyumunun irdelenmesi, geçmişten bugüne kent for mu vecluşumunu etkileyen faktörlerin tespiti ve. kent formunun belir lenmesidir. Araştırmanın diğer bir amacı ise, İç Anadolu kenti o- lan Sivas'ın, daha önce yapılan bazı çalışmalardan faydalanarak şe hirsel gelişmesini sağlayan ve sınırlayan faktörlerin belirlenmesi dir. Bu faktörler çalışma içerisinde ayrıca anlatılmıştır. Ana planların incelenmesi sonucunda planda gösterilen gelişme alanları ve plan kararlarına uyulmadığı gözlenmiştir. Plan dışı gelişme alanları içinde, özellikle kuzey-batı ve kuzey-doğu yönünde gecekondu alanları tespit edilmiştir. Planda gelişme alanı olarak gösterilmeyen bu alan, arsanın ucuz olmasından dolayı şehre göçen dargelirli vatandaşlar tarafından tercih edilmek tedir. Diğer taraftan güneyde yapılan bölgesel ölçekteki yatırımlar, şehrin yerleşme alanlarının Kızılırmak havzasına yayılması endişesi ni ve eğilimini ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, şehir merkezinin ağırlık lı olarak güneye doğru kaydığı gözlenmektedir. Sivas şehrinin batı yönündeki gelişmesi durdurularak çimento fabrikasıyla arasındaki mesafe korunmalıdır. Gelişme yönleri ku zey ve doğu yönlerinde belirlenmelidir. Sivas'ın mevcut gelişmesi belirli. akslar boyunca gerçekleşmektedir. Kurulduğundan be ri kompakt ve ışınsal formda gelişen Sivas günümüzde de aynı şekilde gelişmesini devam ettirmektedir.
-
ÖgeGüneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Gaziantep ilişkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Sinemillioğlu, Mustafa O ; Keskin, Ahmet ; 19397 ; Şehir ve Bölge PlanlamaToplumsal gelişmenin ayrılmaz bir unsuru olan şehirleşme ve planlama birçok dinamiği içinde bulundurduğu gibi çeşitli çalışma alanlarını ve bilim dallarını kapsamaktadır. Bölge planlaması bu çalışma alanları içerisinde en önemli unsurlardan birisidir. Dünya ölçeğinde bakıldığında, basta sanayileşmiş ülkeler olmak üzere bütün dünya ülkeleri, düzenli bir gelişme ve şehirleşme için, bölgesel dengesizlikleri gidermeye çalışmakta ve bunun için özel uygulamalar, planlar yapmaktadırlar. ' örneğin, TVA(ABD), Cassa Per il Mezzogiorno( İtalya ), dünya çapında öneme sahip bölge planlarıdır. Türkiye 'de-baş ta GOU olması ve ülke içi sosyo ekonomik dinamikler nedeniyle- bölgesel dengesizlik çok belirgindir. Dolayısıyla bölge planlaması ve bölgesel kalkınma projeleri Türkiye için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada, başlangıçta DSİ tarafından bir sulama ve ener.i i üretim projesi olarak planlanan ve başlatılan, daha sonra ise bölge dinamikleri de dikkate alınarak bir Çok Kapsamlı Entegre Kalkınma Projesi' ne dönüştürülen GAP ve bölgenin merkezi olan Gazianteple ilişkileri incelenmeye çalışılacaktır. GAP; Bölge' nin bütün yerleşmelerini kapsarken, toplam alanı ülke alanın % 9.5' i( 73,863 km2 ) ve toplam nüfusu ülke nüfusunun % 8,5' 1(4,303,567 kişi) dir. GSYîH" dan aldığı pay % 4 ' tür. GAP Dic le ve Fırat nehirleri üzerinde olmak üzere iki ana bölüm ve on üç alt projeden oluşmaktadır. Gaziantep, GAP çalışmaları öncesinde de bölgenin en büyük yerleşmesi ve merkezi konumundadır. GAP aşamalarında ve sonrasında oluşacak olan dinamikler Gaziantep' in gelişiminde etkili, zaman zaman da bellirleyici olabilecektir. Bu çalışmada, GAP -Gaziantep etkileşimi ve olası değişiklikler için bulgular aranacaktır.
-
Ögeİstanbul'da yüksek binalar ve Beşiktaş-Levent-Maslak örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kabarık, Yeşim ; Çetiner, Ayten ; 14330 ; Şehir ve Bölge PlanlamaÜlkemizde 1950' li yıllarda başlayan, yüksek bina yapımı yönünde son yıllarda giderek fazlalaşan bir talebin varlığı bilinmektedir. Bu tür binaların, İstanbul başta olmak üzere pek çok kentimizde sayılarının hızla çoğalması, çeşitli yorumlara, haberlere, ve tartışmalara neden olmaktadır. Yüksek yapılar, yoğun yerleşme bölgelerinde alan kazandırma fonksiyonuna sahiptirler fakat beraberlerinde bazı problemleri de getirirler. Yüksek binaların şehir planlama ilkeleri açısından, her yere inşa edi lemiyecekleri açıktır. Yüksek binalar bulundukları yerlerde, yoğunluğu artırıcı birer unsurdurlar. Ulaşım ağının ve altyapı sisteminin yetersizliğine neden olurlar ve çevrede yaşayanlara psikolojik baskı yaparlar. Günümüzde İstanbul'da Beşiktaş-Levent-Maslak aksı yükselmenin teşvik edildiği bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda yapılan binaların yoğunluk, yükseklik, ulaşım, kaynak kullanımı ve altyapı açısından değerlendirilmesi, ayrıca anketlerle çevre kullanıcılar üzerindeki etkilerin saptanması çalışmanın ana noktasıdır. Çalışma sonucu, yüksek binaların yerleşme yerlerinin saptanması, teknik araştırmaların, demografik analizlerin, ekonomik verilerin ve çevre değerlerinin tarihi, estetik açılardan etüdlerinin ışığında bir plan ile gerçekleştirilmesi gerekliliği görülmüştür.
-
Ögeİstanbul'da üst gelir dilimine ait konut alanlarının yer değişim süreci(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Marulyalı, Yeşim ; Bölen, Fulin ; 14336 ; Urban and Regional Planning ; Şehir ve Bölge PlanlamaÖzellikle nüfus artışı ve toplumsal gelişim hızı yüksek olan ülkelerin büyük kentlerinde, şehirsel fonksiyon alanlarının zamanla değişikliklere uğraması kaçınılmaz bir gerçektir. Çeşitli ekonomik sınıflardan ailelere ait konut alanları da bu şehirsel gelişme süreci içinde, mekansal ve niteliksel değişimlere uğrarlar. Hazırlanan tezde yapılan araştırmaların odak noktasını İstanbul'da yüksek gelirli ailelere yönelik lüks konut alanları oluşturmaktadır. Amaç bu türden ailelerin bugüne kadar gelişen konut değişimi süreçlerinin, değişik konut ve konut çevresi anlayış larının ve bunun ne gibi dış etkenler tarafından yönlendi rildiğinin araştırılmasıdır. Ayrıca kullanıcıların şikayetlerinin ve gerçek beklentilerinin gelişiminin incelenmesi, eğer bu değişim süreci yanlış bir yönde, bilinçsiz planlama ve eksik analizlerle gelişiyorsa, bunun yarattığı sorunların araştırılması ve getirilecek çözümlerin oluşrulması, tezin inceleme konuları arasında yer almaktadır. Bu bakımdan üst sınıf kullanıcı kesimini, konut alanlarının seçimi ve değişimi konusunda yönlendirici fiziksel, sosyal ve kültürel faktörler araştırılmış, bunların en etkin olanı örnek bir bölge üzerinde yapılan anketlerle ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Bunun yanında İstanbul da lüks konut alanlarının geçmişte ve günümüzde hangi bölgelerde yer aldığı, gelecekte ne yöne kayacağı, yapılan araştırma ve anketlerle ortaya konulmuş, bu konuda gelişmiş batılı ülkelerle karşılaştırmalar yapılmıştır. Sonuçta üst sınıf kullanıcı kesimini konut alanlarının seçimi konusunda en çok etkileyen faktörün, konut alanının şehirsel, fiziksel ve sosyal konumu olduğu açıklanmış, lüks yerleşim bölgelerinin de site anlayışı içinde, metropoliten merkez dışına, daha az gelişmiş alanlara kayacağı ortaya konmuştur.
-
Ögeİstanbul'da semt pazarları üzerine bir araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Berkmen, Hülya ; Çetiner, Ayten ; 14363 ; Şehir ve Bölge PlanlamaGelişmekte olan ülkelerin problemleri ekonomik köken lider. Çözümleride ülke ekonomisi ile direkt olarak ilişkilidir. Araştırma konusu olarak seçilen pazar yerleride ülke miz özelliklerini, kültürel ve sosyal yapımızı tüm gerçekleriyle yansıtan ekonomik bir olgudur. İstanbul'da pazar yerleri süreç içinde değişiklikler göstererek, bugünkü görünümüne ulaşmıştır. Ancak, bu süreci tamamlarken ve halende pazar yerlerinin bir çok problemi bulunmaktadır. Bu problemler hem pazar ile direkt ilgilileri hem de tüm kenti etkilemektedir. Bu sorunları ortaya çıkar mak ve çözüm önerileri getirmek amacıyla birkaç aşa madan oluşan bir araştırma yöntemi izlenmiştir. Bu araştırma sonucu İstanbul metropoliten alanında kurulan tüm semt pazarlarının konumları, kapasiteleri, fiziksel, bürokratik problemleri saptanmıştır. Sonuç olarak, pazar yerlerinin konumları imar planla rı ile belirlenmiştir. Problemin temelini plansız konumlanmaları ve plansızlığın getirdiği sorunlar o- luşturmaktadır. Bu sorunlara çözümler, pazarın kurul duğu yerlerde ulaşım açısından ve esnafın yerleşme biçimlerinde çeşitli düzenlemeler yapılmasına ilişkin dir. Ayrıca, tüketici, üretici sorunlarına yerel yö netimlerin katkılarıyla bazı çözümler önerilmiştir.
-
ÖgeTrakya alt bölgesinde büyüme merkezlerinin gelişimine ilişkin bir değerlendirme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Gezici, Ferhan ; Atalık, Gündüz ; 14333 ; Şehir ve Bölge PlanlamaÜlkelerin sahip oldukları farklı koşullar ve özelliklere rağmen, bölgesel gelişme politika hedefleri arasında önem li benzerlikler vardır. Genellikle amaç, geri kalmış böl - geleri geliştirmek, bölgelerarasında büyüyen dengesizliği azaltmak ya da en azından mücadele etmektir. Bu politika - ları gerçekleştirmeye çalışırken, her şeyin her yerde aynı zamanda olmasının olanaksızlığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Yeni ve büyüyen aktiviteler, belirli merkez ve noktalarda ortaya çıkma ve yoğunlaşma eğilimindedir. Bu tezde, bölgelerarası dengeyi sağlamaya yönelik olarak hem büyük: şehirlerin (metropollerin) yükünü azaltmak, hem de az gelişmiş bölgelerde gelişmeyi başlatmak ve çevresine yaymak şeklinde iki işlev yüklenen "büyüme merkezleri" önemli bir politika olarak ele alınmış ve Trakya Alt Böl gesinde büyüme merkezi niteliği gösteren yerleşmeler ince lenmiştir. Tez başlıca altı bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, konunun seçilme nedeni, amaç ve kapsamı belirtilmiştir. İkinci bölümde, bölgelerarası dengesizliklerin ortaya çıkış nedenleri ve uzun vadede bu dengesizlikleri azaltmaya yö - nelik olarak "büyüme merkez i-büyüme kutbu" kuramının geli şimi, bu konuya katkıları olan bilim adamlarına yer verile rek incelenmiştir. Üçüncü bölümde, büyüme merkezi kuramının bölge planlamadaki yeri, dünyanın çeşitli ülkelerinde bölgesel gelişme politi kası olarak ele alınışı ve mekansal etkileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde, büyüme merkezlerinin Türkiye'nin bölgesel gelişme politikası ve kalkınma planlarında ele alınışı de - ğerlendirilmiştir. Beşinci bölümde, ülkemizde özellikle İstanbul Metropoliten Alanı lehine artan dengesizliğe karşın, Trakya Alt Bölge - sinde büyüme merkezleri oluşumunun gereği ortaya konmuş ve bu amaçla alt bölgede büyüme merkezi potansiyeli gösteren yerleşmeler saptanmaya çalışılmıştır. Sonuç bölümünde ise önceki bölümdeki analizin bir genel değerlendirilmesi yapılmıştır.
-
Ögeİstanbul yerleşme alanı içinde görülen arazi kullanım kararları ve yüksek yapılarla ilgili alan tahsislerinin değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Erzene, Şafak Ilıca ; Giritlioğlu, Cengiz ; 14329 ; Şehir ve Bölge PlanlamaBu çalışmada son yallarda İstanbul'da gündeme gelen yüksek yapıların fiziki mekanda dağılım düzeni planlama açısından incelenmiştir. Bu ilkeye göre konu genelden özele doğru ele alınmış ve karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. 1. Bölümde şehirciliğin evrimi çerçevesinde Avrupa ülkelerinde ve Amerika'daki şehir şemaları süreç içindele alınmış ve yüksek yapıların ilk olarak görüldüğü A.B.D'deki şehirleşme olgusu incelenmiştir. NewYork ve Chicago şehirlerinin arazi kullanım kararları ile mekanda yer alan yüksek yapı ilişkisi irdelenmiştir. 2. Bölümde Türkiye'de şehirleşme politikaları ve planlama kararlarına değinilerek, şehirleşme olgusu belirlenmiştir. Ülkedeki planlama düzeni sosyo-ekonomik geliş meler pralelinde değerlendirilerek Avrupa ülkeleri ve Amerika ile karşılaştırılması yapılmıştır. 3. Bölümde Türkiye için yapılan değerlendirmelere koşut olarak İstanbul Yerleşme Alanı içinde arazi kullanım kararları ile fiziki mekan ilişkisi vurgulanmıştır. Yüksek yapıların mekanda dağılım düzeni plan ve yasa çerçevesinde incelenerek, alan tahsisleri şeklinde alan konumlanan yük sek yapıların, şehrin makroformuna etkileri yerseçimi kararlarının İstanbul Metropoliten Alan için yapılacak plan çalışması içinde değerlendirilmesi belirtilerek, alanda yerseçimi için alan önerileri yapılmıştır. Plan bütünü için kaçınılmaz olan yasal düzenlemelerin yapılarak İstanbul'un silust ve tarihi doku özelliklerinin gözönüne alınarak plân çalışması yapılması gereği vurgulanmıştır.
-
ÖgeTarihi kentte koruma ve turizm etkileşimi ve kaya köy örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kükrer, Şule ; Zeren, Nuran ; 19398 ; Şehir ve Bölge PlanlamaEski kent dokusunun ekonomik bir işlerlik getirilerek korunması gereksinimi sonucunda benimsenen turizm işlevi ile koruma etkileşiminin incelendiği bu çalışmanın amacı, hedeflenenler,kapsam ve yöntem ortaya konulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde ise turizm tanımları, turistik çekicilik ve bir turistik ürün olması açısından "tarihi kent" incelenmiştir-. Tarihi kent ve turizm etkileşiminin incelendiği üçüncü bölümde "tarihi kent", "turistik kent" ve her iki işlevin çakışması sonucu ortaya çıkan "turistik tarihi kent" kav - ramı ve sınıflandırılması yer almaktadır. Turizm ve tarihi kent etkileşiminin ortaya çıkardığı tarihi kent ve doğal çevre açısından olumlu ve olumsuz sonuçların incelendiği dördüncü bölümde planlamanın turizmden korunmanın tek yolu olduğu vurgulanmış ve planlı bir turizm ve koruma gelişimi ile turizm pazarında yer alan turistik -tarihi kent örnekleri incelenmiştir. Birincil derece turistik çekiciliğe sahip olan tarihi kaynakların ve kentlerin turizm planlama kararlarında ki yeri beşinci bölümde incelenmiş ve Türkiye gelişim planlarında birincil derece turistik çekiciliklere verilen yer ve koruma yaklaşımları ele alınmıştır. Çalışmanın altıncı bölümünde ise bir yöntem uygulamasıyla saptanan yöresel turist profili ve önerilen turizm ve koruma modeli ele alınmıştır.
-
ÖgeYedikule-Yenikapı bölgesi rekreasyon alanlarının değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Sevil, Hüseyin ; Çetiner, Ayten ; 19395 ; Şehir ve Bölge Planlamaİstanbul, Türkiye'nin nüfuzca en büyük şehridir. 1990 yılı nüfus sayımı geçici sonuçlarına göre; toplam nüfus 7433585 olup en fazla nüfus artış hızına sahip şehirdir. İstanbul 5712 km2 lik alan üzerine yayılmıştır ve yoğunluğu 1301 kişi/km2 dir. İstanbul şehri doğal ve tarihi özelliklere sahip olduğu gibi Türkiye'nin ticaret ve sanayi yönünden de bir numaralı şehridir. Bunların yanında ülkenin 26 kıyı şehri içinde, en. fazla kıyı uzunluğu olan şehridir. İstanbul'un toplam kıyı uzunluğu 300 km 'dir. İstanbul'un yerleşme alanının ve nüfusunun günden güne artması şehirde dinlenme - eğlence, spor, oyun ve çocuk bahçesi gibi rekreasyon alanlarına olan gereksinimin fazlalaşmasına neden olmaktadır. Bu tür alanlarla, şehirde yaşayan nüfus rahat nefes alacak, spor yapacak ve dinlenecektir. Rekreasyon alanları konut alanlarında olabileceği gibi, İstanbul gibi üç tarafı denizle çevrili şehirde kıyı kesiminde de olabilir. Ancak kıyı kesimindeki kullanımların genellikle hafta sonu eylemlerine cevap verdiği düşünülürse, konut alanları içinde günlük kullanışları karşılayacak rekreasyon alanlarının bulunması zorunlu olmaktadır. Tez çalışmasının amacı İstanbul yarımadasının Marmara sahilleri kesiminde, yeşil alan, dinlenme, spor ve oyun alanlarını kapsayan donatım, tesislerinin varlığını tespit etmek, bu tür donatılar yönünden olması gerekeni göstermektir. Bu amaca uygun alanın seçiminde konut bölgelerinin ve sahil şeridinin olması düşünülmüş ve tez konusu olan alan seçilmiştir. Alanın sınırları İstanbul tarihi yarımada üzerinde, doğuda Atatürk bulvarı, batıda Yedikule-Belgrad kapı surları, kuzeyde Kocamustaf apaşa caddesi- Cerrahpaşa cad. ve Aksaray, güneyde Marmara denizinden oluşmaktadır. Bölgede yapılan araştırmalar, arazide yapılan tespitleı Tapu Sicil-Müdürlüğünde yapılan mülkiyet incelemesi ve anket çalışmalarından oluşmaktadır. Anket çalışmalarıyla halkın sosyal yapısı ve rekreasyonel alan kullanımları açıklanmaya çalışılmıştır. Planlarda ayrılan yeşil ve rekreasyon alanları incelenmiş, halkın istek ve temayülleri gözönüne alınarak, bölgede olması gereken park, oyun alanı, çocuk bahçesi ve spor alanı gibi donatımlar ortaya çıkarılmıştır.
-
ÖgeOrta nitelikli toplu konutlarda boyutsal standartlar açısından banyo büyüklüğünün araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Köprülü, Arzu ; Ünügür, Mete ; 14400 ; Şehir ve Bölge PlanlamaTemizleme -temizlenme eyleminin oldukça önemli bir yer tuttuğu ülkemizde, özellikle toplu konut alanlarında konut banyo büyüklükleri belirlenmesinde tasarımcıya yar dımcı olacak boyutsal standartların saptanması, kullanıcı gereksinmelerinin, kullanıcı -eylem -ekipman ve çalışma- alanı arasındaki ilişkilerin irdelenmesi başlıbaşına bir araştırma düzeyi ortaya çıkarmaktadır. Ülkemizde henüz yaygın bir uygulaması olmayan banyo ıslak mekanına ait standart spesifikasyonların önemini vurgulamak ve bunla rın uygulama ve özellikle toplu konut alanlarında kulla nıcı isteklerine uygunluk olanaklarının araştırılması geniş kapsamlı bir problem oluşturmaktadır. Bu amaçlara yönelik geliştirilen çalışma 5 bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde, tezin ereklerinin belirlenmesi nin yanı sıra sorunun çeşitli boyutları vurgulanmaktadır. Tezin ikinci bölümünde, konu alanı sınırları için de banyo mekanı tanımlanarak, banyo içinde yer alan ey lemler ve eylem alanları ile ekipmanları belirlenmeğe çal ışılmaktadır. Tezin üçüncü bölümünde, tez konusu probleme iliş kin sistem açılımları yapılarak, tanımlanan sistemin er gonomim elemanları ile bu elemanlar arası etkileşimlerin dereceleri belirlenmeğe çalışılmaktadır. Banyo içinde yer alan eylemlerin, rahatlık ve kul lanıcı gereksinmeleri ile uyum içinde yapılabilmesi için gerekli olan kullanıcı-ekipman-eylem alanı boyutları ile aralarındaki ilişkiler belirtilmektedir. Tezin dördüncü bölümü bir alan araştırmasını içer mektedir. Farklı konut ve banyo büyüklüklerinde mekansal gereksinmelerin saptanması ve boyutsal açıdan değerlendi rilmesi için seçilen Ataköy ve Göztepe Soyak yerleşimle rinde 35 banyo incelemesi yer almaktadır. Tezin sonuçlar bölümünde ise, saptanan standart büyüklüklerin geçerlilikleri ve tezin amaçlara hangi ölçülerde ulaştığı belirlenmeğe çalışılmaktadır.
-
ÖgeTürkiye'de 1985-1990 dönemi yüksek bina projeleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Alarçın, A. Muttalip ; Öke, Altan ; 19384 ; Şehir ve Bölge PlanlamaTürkiye’de yüksek binalar 40 yıldan beri yapılmakla beraber, son on yıl içinde taleplerinin arttığı görülmektedir. Günümüzde yüksek binaların kazandığı önemi gelecektede devam edeceği hatta artacağı düşünülmektedir.Son yıllarda Türkiye'de projelendirilen ve insa edilen yüksek bina örneklerinin henüz toplu bir şekilde yayınlanmadığı görülmektedir. örneklerin pek azı mimarlık dergilerinde yer almı s ve büyük bir kısmı ise yayın1 anmamı s11r.Bu tez yüksek binalar konusunda sistemli araştırma sonucu elde edilen bilgilerin ve bunlara dayanan eleştiri ve değerlendirmelerin ileride yapılacak çelışmalarda yararlı olacağı düşüncesiyle hazırlanmıştır.Bu çalışmamın 1. bölümünde konunun seçilme sebepleri açıklandıktan sonra, yüksek binalarla ilgili deyimler ve çeşitli görüş açılarına dayanan tanımlar irdelenmiştir. îkinci bölümde, Türkiye’de son yıllarda projelendirilen yüksek bina olayını anlamak ve yorumlamak için gerekli görülen, bu bina tipinin dünyada ortaya çıkış sebepleri ve gelişmesi ele alınmıştır. Daha sonra Türkiye’deki gelişimi ve son yıllarda görülen büyük isteğin sebepleri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde, yüksek binalar fonksiyon, plan ve tertip, çevresel ilişkiler taşıyıcı sistem, yangın önlemleri, düşey sirkülasyon sistemi ve dıs kabuk sistemi bakımından irdelenerek, başlıca problemler saptanmaya çalışılmıştır.Dördüncü bölümde Türkiye’de 1985-1990 döneminde tasarlanan ve 75 adet yüksek blok içeren 45 projeden seçilen 33 örnek, bunların mimarları ve yapımcı yetkilileri ziyaret edilerek sistemli bir soru listesi yardımı ile sağlanan bilgiler doğrultusunda değerlendirilmiştir. Besinci bölümde çalışmanın sonuçları açıklanmıştır.