İşletme Lisansüstü Programı - Yüksek Lİsans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile İşletme Lisansüstü Programı - Yüksek Lİsans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeYatırım Projelerinin Değerlendirilmesi, Planlaması, Organizasyonu Ve Turizm Yatırımlarına İlişkin Bir Örnek(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Kutvan, Ali Bülent ; Alpay, Güven ; 22845 ; İşletme ; ManagementSon derece dinamik olan ve kendine özgü özelliklerinin yanısıra ekonomik konjonktürden fazlasıyla etkilenen turizm projelerinin değerlendirilmesinde kimi sorunlarına karşın paranın zaman değerini dikkate alan yöntemler kullanılmalıdır. Ancak, dinamik ve karşılaştırılabilir olan yöntemlerin kullanılmasıyla turizm ya tırım projelerinin verimlilik düzeyi saptanabilir. Yatırım firmaları, genel olarak proje yönetimi il kelerine göre çalışmaktadırlar. Kuşkusuz, yatırım öncesi oluşan verimlilik düşüncesi, yatırım süreci için de değişen durum ve koşullara uygun olarak yatırım faaliyetlerinin ve fonksiyonlarının, yatırımın tarif edilmiş amaçları doğrultusunda planlanması ve örgütlenmesi ne bağlı olarak gerçekleşecektir. Bu genel bakış acısıyla, çalışmamızın birinci bölümünde yatırım projelerinin mikro ekonomik açıdan değerlendirilme kriterleri açıklanarak, kriterler bir turizm yatırım projesi üze* rinde uygulanmıştır. İkinci bölümde, yatırım projelerinin planlanmasında çağdaş ve dinamik bir araç olan network analizi yöntemi açıklanarak, örnek üzerinde uygulanmıştır. Sonuç olarak, proje organizasyonun fonksiyonel örgütlenme biçiminden ayrı düştüğü boyutlar açıklanarak, proje ekibi üzerinde genel işleyişi içeren bir çalışma yapılmıştır.
-
ÖgeBüro Otomasyonu(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Karadayı, Ece ; Gözlü, Sıtkı ; 22844 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada büro otomasyonu sistemi, sistemin nasıl yerleştirileceği incelenmiştir. İkinci bölümde, büronun başlıca fonksiyonları, büro otomasyonunun amaçları ve ölçülebilir ve ölçüleme- yen faydaları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, pilot çalışmaların büro otomas yonu açısından önemi ve pilat çalışmalar sırasında iz lenen yollar incelenmiştir. Dördüncü bölümde, olabilirlilik incelemesine ne den ihtiyaç duyulduğu, incelemenin çeşitleri, olabilirlilik çalışmasına hazırlık ve yürütümü anlatılmıştır. Beşinci bölümde, büro otomasyonunun yerleştiril mesinde yönetimin rolü ve sorumlulukları, insan faktö rünün önemi, katılım yaklaşımı ve sonuçları incelenmiştir. Altıncı bölümde, eğitimin büro otomasyonu açısın dan önemine değinilmiş, eğitimin çeşitleri, eğitime tabi tutulacak personelin seçimi, eğitim programının nasıl planlanacağı ve sonuçları ile eğitim programının değer lendirilmesi ele alınmıştır. Yedinci bölümde, verililik incelenmiş, iş ölçü münün amaçları ve sistemin oluşturulması araştırılmış tır. Sekizinci bölümde, büro otomasyonunda kullanıla cak büro analizi ve tetkiki, ETHICS, Isac ve Topscott yöntemlerinin uygulama süreçleri ve aşamaları incelen miştir. Dokuzuncu bölümde, bürolarda kullanılan teknolojiler açıklanmıştır. Son bölüm, Beko Ticaret A.Ş. de gerçekleştirilen uygulama çalışması ve sonuçlarını içermektedir. Çalış ma departman yöneticileri ile yapılan mülakatlar şek linde sürdürülmüş ve büro otomasyonu sisteme geçilirken karşılaşılan aksaklıklar ve yöntemin nasıl yerleştirileceği konusunda sonuçlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Uygulama çalışması eğitimin ve katılım yaklaşımının ö- nemi vurgulamıştır.
-
ÖgeMarket research for 5-star hotels in İstanbul(Institute of Social Sciences, 1991) Yüksel, Ülkü ; Sezgin, Selime ; 22511 ; ManagementYalnız ABD ' den değil ve fakat batı Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde de net alarak gözlemlenen gelişme, Milli Gelir içindeki hizmet sektörü payının gittikçe artması doğrultusundadır. ABD için yapılan hesaplamalara göre; 20 yıl sonralarında servis sektörünün GSMH içindeki payı % SG'lere ulaşacaktır. Buna karşılık aynı dönem içinde imalat sanayinin GSMH içindeki -"-payı %10-20'lere gerileyecektir. Daha 1971 yılında bile ABD bakımından servis sektörünün genel istihdamdaki payı % 70 ve 1980'de de % 80 dolayında idi. Batılı ülkelerle karşılaştırınca; hızı epeyce yavaş biçimde de alsa, aynı gelişmeyi Türk ekonomisinde de görmek mümkündür. 1970'li yılların başında hizmet sektörünün GSMH içindeki payı % k3 dolayında iken, aynı oran 1983'te % ki.7 ye yükselmiş ve geçtiğimiz yılda da (1990) % 52.6' yı bulmuştur. Oysa DPT'nca hazırlanan 5. beş yıllık kalkınma planına göre.Ğe, servis sektörünün 1984'te % 50.^'e ve 1989'da % 50.8'e ulaşması kestiriliyordu. Dünyadaki bu açık değişme ve gelişmeye karşın; marketing düşünüşünün temelinde 50 yılı aşkın süredir mal pazarlaması yattığı için, gelecekte servis sektörü pazarlama sı sorununun daha önemli olacağı görüşünün yerleştirilmesi kolay olmamaktadır. Öte yandan bütün göstergeler bir hizmet sektörü öğesi alarak turizmin, Türkiye geleceğinde gittikçe artan bir oranda ağırlık kazanacağı doğrultusundadır. Kamu. İstanbul ' da 5 yıldızlı otel yatırımları olarak ele alındığında; san ^-5 yılda bu alanda yoğun bir artış dikkati çekmektedir. Bu günkü koşullar temel alındığında bu nedenle İstanbul'daki 5 yıldızlı otel işletmeciliğinin önümüzdeki kısa dönemde ciddi marketing sorunlarıyla karşılaşacakları bellidir. Kısa dönemin bu marketing vı sorunlarının aşılması hünerli ve modern marketing tekniklerini ciddiye alan bazı marketing planlarının hazırlanmasını, kaçınılmaz bir gereksinim olarak ortaya çıkaracaktır, Ancak uzunca dönemlerin ekonomik gelişmelerinin kestirilmesine geçildiğinde; aslında İstanbul'da 5 yıldızlı otellere yapılmış olan yatırımların hiç de göründüğü kadar rantabiliteden uzak kalacakları ifade edilemez. Ne var ki ister kısa ister uzun dönemler temel alınsın, 5 yıldızlı otel yatırımları bakımından da yapılacak fizibilite araş tırmalarında özellikle bundan böyle marketing bölümünün, servis pazarlamacılığının teknik ve gereklerine uygun olarak daha titiz hazırlanmalarında zorunluluk vardır. Soğuk bir gerçeğin yinelenmesi anlamını taşısa da, belirtmek gerekir ki, Türkiye daha uzun yıllar enflasyonu ciddi bir faktör olarak bütün araştırma ve hesaplarına katmak durumundadır. Bu anlamda sorun, hatta bir bakıma yalnızca Türkiye'ye özgü de değildir. Turizm dalı açısın dan özellikle değinilmelidir ki, enerji üreten ülkeler de sürekli olarak yüksek tutmak eğiliminde oldukları fiat politikalarını enerji kullanan ülkelere empoze etme imkanına sahiptirler. Öte yandan enflasyona bağlı olarak Türkiye gibi daha bir dizi ülkede faiz oranları da yüksekliklerini daha epeyce bir süre koruyacaklardır. Bütün bu etkenler, turizm dalında ve özellikle 5 yıldızlı otel ya tırım projelerinde özenli bir fiat politikasının izlenmesini güçleştiren etkenlerdir. Hele bir de bu dalın politik ve ekonomik sarsıntı ve duraksamalara olan duyarlılığının da gözden uzak tutulmaması gerekir. Bütün bu güçlüklerine karşın; ekonomisi yönünden ciddi gelecek umutlarını bağladığı turizm dalında Türkiye, modern talep yaratacak marketing tekniklerini eksiksizce kullanmak zorundadır. Bu amaçla 5 yıldızlı otel işletmeci ligi açısından da talebi genişletecek her fırsatın mobilize edilmesi gereklidir. Green, otel ve restoran marketing'i ile ilgili ilgi çekici kitabında pazarın genişletilmesi konusunda bir örnek verir: Büyük bir ayakkabı fabrikatörü, Afrika ülkelerine ihracat kararına varır. Bu amaçla güvendiği ge4ıç ve dinamik satıcılarından ikisini bu ülkelerde inceleme yapmaları ve ayakkabı satmaları için bu ülkelere gönderir. Bir hafta geçer ve genel müdürlük iki koldan iki ayrı teleks mesajı alır: "Ben eve dönüyorum. Burada imkanlar elverişsiz. Herkes burada etrafta yalın ayak dolaşıyor". Öteki satış elemanı da aynı gün bir başka teleks çeker: "1D0DD çift ayakkabı yollayın. Burada imkanlar sınırsız. Herkes bura da etrafta yalın ayak dolaşıyor". Olaydan Green'in çıkardığı sonuç: "özellikle bizler, otel sanayicileri, ikinci satıcı gibi almalıyız". vıı Bu gün dünyaya en çak turist yollayan ülke, ABD'dir. Ve bu gün Amerika'nın büyük çoğunluğunu yurt dışında hiç tatil yapmayan insanlar oluşturuyor. Her yıl Amerikalıların sadece % 7'si pasaport çıkarttırmaktadır ; başka deyişle % 93'ü çıkartmamakta. Gerçek o ki, ABD bakımından dışarıda tatil yapmamış olanların çoğunluğu baskın. Az ya da çok benzer biçimde aynı durum başka kara Avrupa'sı ülkeleri için de geçerlidir. İngiltere'de her yıl yaklaşık 2 milyon kişi İspanya'ya tatil gezisi yapar. Bunların pek büyük çoğunluğu kendi ülke ve şehirlerinde hiç bir otelde kalmamışlardır. işte bu çoğunluk bir kez kendi ülkelerindeki lokal otellerim bar ve restoranına bir gelmeyi akıllarına koyarlarsa, otelcilik yepyeni bir müşteri kitlesine kapılarını açmış olacaktır. Dünya turizm hareketleri büyük değişimler içinde. Artık varlıklı ve çok düzenli denilen insanlar da çoğu kez uzun tatil izinlerine çıkma alışkanlığı edinmektedirler; hem de uzun mesafeli gezi hedeflerine. Öte yandan iş. bağlantılarıyla kombine edilen iş adamlarının gezileri, dünya ekonomilerindeki dışa açılma olgu sunun gelişmesi oranında artmaktadır. Bu nedenle 5 yıldızlı otel turizminin de özellikle yararlanılan kesiminde bulunduğu iş, seminer ve işletme ortak toplantılarının büyük otellere kaydırılması alışkanlığı da artmaktadır..Bu geniş kapsamlı iş toplantıları gündüz çalışma gece otelde konaklama biçimi ile 5 yıldızlı otel işletmeciliği için de önemli bir potansiyeli temsil ediyor. Bu arada uzunca süreler titiz bir büyük otel çatısında yürütülme özelliği bulunan eğitici, yeni teknikleri duyurucu iş kon ferans ve toplantıları da gittikçe yaygınlık kazanmaktadır Bütün bu nedenlerle İstanbul gibi Orta Dağu'nun çekici iş merkezleri olarak bilinen büyük metropallerdeki 5 yıldızlı otel kapasitesinin umulduğundan hızlı bir gelişme göstereceği, gerçekçi bir varsayımdır. 5 yıldızlı otel turizmciliğinde de tıpkı turizmimizin genel sorunu gibi asıl sorun, yetişkin personel sorunudur. Gerçi görkemli 5 yıldızlı otel turizmciliğinde finansal sorunların da ciddiye alınması gerektiği bilinir. IMe var ki, finansal sorunlar öyle ya da böyle bir çözüme kavuşa bilmektedir. Fakat eğitim yatırımlarının getiri'leri çok geç alınabilmektedir. vııı Ancak uzun süreli planlama açısından pazar potansiyeli büyüktür. Bu açıdan İstanbul'da önümüzdeki yıllarda yaşanacak 5 yıldızlı otel yoğunluğunun uzun vadede hiç de böyle kalmayacağı belirtilmelidir. Çalışmada konu, sonuçlarla ilgili bölüm dışında 9 temel başlık altında incelenmiştir : -ı Genel anlamda servis marketing ' ini inceleyen bölüm de; bir ürün olarak servis ele alınmakta? mal1 in fiziksel bir yapısı bulunduğu önceden denetlenip az çok denenebileceği ve bir yerden ötesine taşınabileceği, depolanabileceği; buna karşılık servisin anılan özellikleri taşımadığı; mal üretildiği zamanın dışında da satılabilirken, servisin daha satışı sırasında üretilmesi gerektiği belirtilmiştir. * Sonraki bölümde servis marketing ' inin bir alt dalı olarak atel pazarlamasının özellikleri belirtilmiş.; otel pazarlamasında; potensiyel iş ve ticaret kaynaklarının araştırılması, saptanan bu pazar kaynakları tüketicilerinin genel istek ve eğilimlerinin saptanması, bu potansiyel kitleye servis satışının yöneltilmesi ve potansiyel müşteri kitlesine göze alabildikleri maksimum harcamayı yapmalarını sağlayacak ve aynı otele bir daha gelme isteklerini canlı tutacak biçimde servisin planlanmasının temel alındığı belirtilmiştir. Aynı bölüm ayrıca konuyu bütünüyle toplayan bir genel bakış imkanı vermek üzere otel Marketing ' inin ünlü 5 P' sini (people, product, package, price, promotion) kendi içinde özellikleriyle ele almıştır. * Üçüncü bölümde; Türkiye turizm pazarının genel yapı ve eğilimlerini özetlenen, DPT'nca hazırlanan bu konudaki plan hedefleri sıralanmış ve özellikle otel turizmciliği açısından kapasite ve doluluk! oranları karşılaştırması yapılmış, makro hedeflerin kapsamıyla ilgili yargılarda bulunulmuştur. * Daha sonraki bölümün ana konusunu marketing stratejisi oluşturmuş; burada "kimi ?" "neredeyim?" "Neden buradayım"? "Nerede olmalıydım?", "Oraya nasıl ulaşmalıyım?" gibi turizm işletmesinin ileriki yönlendirilmesi bakımından kendine soracağı soruların cevapları araştırılmış ^ bu konuların aydınlığa kavuşması bakımından ürün analizinin önemine değinilmiş, çevre ve ekonomiye bağlantının analizi, özellikle otelcilik açısından bir işletme imajının yaratılmasına 3.X donuk alarak mimari ve iç dekorasyon analizleri üzerinde durulmuş; genel olarak rekabet koşulları analizine yer verilmiştir. Onu izleyen bölümde standart bir otel işletmeciliğinde üst yönetim iş bölümü ve yetki dağılımı kısaca ele alınmış ve konuyla ilgili bir tablo geliştirilmiştir. Altıncı bölüm pazar payının belirlenmesiyle ilgili konulara ağırlık vermiş; çeşitli pay kaynak ve yöntemlerinin kısa analizlerine girişilmiş; otel işletmeciliğinin hedef kitleye ulaşma yol ve araçları temel başlıklar al-- tında ele alınmış, rezervasyon ve bağlantı sistemleri üze rinde durulmuştur. Yedinci bölümde otelcilikte tanıtım ve reklamın boyut ve özellikleri tartışılmış, standart tüketicinin özellikle belirlenmiş* marketing ve satış elemanlarında kalite sorunları tartışılmış, Türkiye'de media' nın özelliklerine değinilmiş ; otel işletmeciliği açısından etkili satış yolları sıralanmış, tanıtımda hedef gruplar ve özelliklerine değinilmiştir. Sonraki bölümde 5 yıldızlı otel işletmeciliğinde özel bir ağırlığı olan kamu oyu ile iletişim ve hedefe dönük yayınlar konusuna ayrı bir bölümde yer verilmiştir. Bu çerçevede olarak işletme içi ve dışı yayınların özellik ve önemi belirtilmiş ; basın ilişkilerindeki incelik ve titizliğin önemi vurgulanmış; genel bilgi dağıtımı, basın ilişkileri duyarlılığı, basın toplantısı hazırlamanın önem ve teknikleri, otel içinden dışa ekonomik, sosyal vb. haberlerin ulaşım yol ve yöntemleri tartışılmış, toplum ve sosyete ilişkilerinin yerleri belirlenmiştir. * Sonraki bölümde; konunun özel yönüne değerledirilerek, İstanbul'da 5 yıldızlı otellerde pazarlama sorunları ve pazar ilişkilerindeki yapı maktadır. özellikleri tek tek ele alın- Bu inceleme de hem çoktan beri faaliyete geçmiş olan ve hem de ileriki yıllarda faaliyetlerini yoğunlaştıracak, ya da yatırımlarını tamamlayacak veya yatırımları henüz planlama aşamasındaki hemen bütün 5 yıldızlı oteller tek tek ele alınmaktadır. Bu çerçevede oiâıak İstanbul Hilton, İstanbul Sheraton, Pullman otelleri, The Marmara, The Ramada Hotel İstanbul, Hotel Divan, The Grand Tarabya Hotel, Hotel Büyük Sürmeli, Dedeman Hotel İstanbul, Klasis Hotel Siliv ri/İstanbul, Çırağan Palace Hotel Kernpinsky İstanbul, Canrad Hotels, Sıuissotel İstanbul the Bospnorus ele alın dığı gibi; planlama ya da inşaatı belirli bir aşamaya ulaşmış olan The İstanbul Mövenpick Hotel, Holiday Inn, Penta, Hy att-Elmadağ, Mariot-Lalezar, Site/Park Hotel, Grand Hotel Bebek, Akatlar part-hotels, Yusuf İzzettin Efendi Palace B. Çamlıca, Şişli Site, Uran Hotel, Hotel Akgün II. otelleri de inceleme konusu yapılmıştır. Özellikle piyasa belirli imaj ve ağırlığı olan eski 5 yıldızlı otellerin incelenmesi bakımından bunların şehir içi fizik bağlantıları, elde edilebilen doluluk oranları, kapı fiatı ve fiat politikaları, kapasite büyüklükleri gi bi unsurlara çoğu kez karşılaştırmalı yaklaşımlar denen miştir.
-
ÖgeÇok uluslu işletmelerde yönetim ve organizasyon modelleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Aksoytürk, Çeşmiahu ; Sezgin, Selime ; 16888 ; İşletmeBu çalışmanın amacı, organizasyon ve yönetim modelleri ile ilgili genel teorik bilgiler verdikten sonra, Türkiye'deki çok uluslu şirketlerle yapılan görüşmelere dayanarak, çok uluslu işletmelerde ne tür yönetim ve organizasyon modelleri ve yapılarının uygu landığını, teorinin uygulamaya nasıl geçirildiğini incelemektir. Eski dönemlerden beri insanlar, tek başlarına başaramadıkları işlerde, gruplar meydana getirerek örgütlenmişler, hem yalnız yapamayacakları işleri ger çekleştirmişler, hem de zaman ve emekten tasarruf sağlamışlardır. E Bu dönemlerden itibaren hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan organizasyon kavramı, zamanla gelişmiş ve karmaşık yapılar ortaya çıkmıştır. Teknik gelişme, ekonomik ve sosyal şartlardaki değişiklikler sonucu insanlar daha gelişmiş organizasyon türlerine ihtiyaç duymuşlardır. Bunun sonucunda da, organizasyonlar önemli bir inceleme konusu haline gelmişlerdir. 1800* lerin sonlarından itibaren verimlilik, üre tim gibi kavramlar önem kazanmaya başlayınca, organizasyonlarla ilgili ilk çalışmalar bu yolda olmuştur. En yüksek düzeyde verimlilik, üstün üretim becerisi sağlayan görüşler ortaya çıkmıştır. Klasik teori olarak isimlendirilen bu yaklaşımda işbölümü, kesin hiyerarşi, iş standartlaştırmaya önem verilmiştir. Amaç, gaye ve hedeflere kısa sürede ulaşmayı sağlayacak bir organizasyon kurmaktır. Organizasyonun etkin şekilde işlemesi, kontrol ve koordinasyon, bir takım prensiplere dayanmaktadır. İnsan, verimlilik sağlamada yararlanılacak diğer kaynaklardan farksızdır. 1920'lerden itibaren gelişmeye başlayan neoklasik teori ise, klasik teorinin ikinci plana attığı insan unsuruna önem vermiştir. Neoklasik teoriye paralel olarak ortaya çıkan diğer bir teori de modern organi zasyon teorisidir. Araştırmaya dayanan modern görüş yaklaşımlarında çevresel faktörler önem kazanmaktadır. Hızla ilerleyen teknoloji ve artan rekabet koşulları, yeni pazarlara açılmayı gerektirmektedir. Ancak bu yeni ortamlarda başarı sağlamanın en başta ?elen şartı, yeni koşullara uyum gösterebilecek, merkez le bağlantıyı kesiksiz olarak sağlayabilecek ve farklı özelliklere sahip çalışanların ihtiyaçlarına karşılık verebilecek organizasyon ve yönetim modellerinin uygulanmasıdır.
-
Ögeİşletmelerde büro verimliğinin değerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Canbulat, Erkan ; Aydincioğlu, Aydin ; 16889 ; İşletmeYapılan bu çalışmada büro, büro verimliliği ve büro otomasyonu kavramları incelenmiştir. İkinci bölümde, büro ve büronun başlıca fonksiyonları, büro hizmetleri, bürolarda verimlilik, etkinlik ve etkililik kavramları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, büro verimliliği açısından iş ölçümü ve kont rolü kavramlarına değinilerek, işin nicelik bakımından kontrolü, iş ölçümünde kullanılan yöntemler, iş ölçümünün faydaları, ölçü birimi tesbiti, iş ölçümü ve standartların tesbiti ile bürolarda kalite kontrol, planlama ve programlama konularına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, büro yönetimi performansının değerlendirilmesine yardımcı bazı tasarım şekilleri ile büro amaç ve hedeflerinin saptanması, büro sorunlarının saptanması ve çözümlenmesi ve büro işlerinin planlanması kavramlarına değinilmiştir. Beşinci bölümde, büro otomasyonunun anlam ve gerekliliği, amaçları, faydaları ve kullanım alanları, entegre büro sistemleri ve fayda-maliyet analizi ile entegre büro sistemlerine kavramsal yaklaşımlar konuları üzerinde durulmuştur. Altıncı bölümde, motivasyon ve eğitimin büro otomasyonu ve verimliliği açısından önemine değinilmiş, eğitim programları, eğitime tabi tutulacak personelin seçimi, eğitim programlarının planlanması ve sonuçları ile eğitim programlarının değerlendirilmesi ele alınarak incelenmiştir. Son bölüm, ithalat ağırlıklı olarak çalışmalarını gerçekleş tiren bir ticaret firmasında yapılan uygulama çalışması ve sonuçlarını içermektedir. Bu amaç ile işletmenin bölüm yöneticileri ile görüşmeler yapılmış ve işletmede gözlemlerde bulunulmuştur. Bu iz lenim ve gözlemler neticesinde büro verimliliği ve büro otomasyonu uygulamaları konusunda sonuçlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Uygulama çalışması büro otomasyonu araç ve uygulamalarının, büro verimliliği üzerindeki olumlu katkılarının önemini vurgulamıştır.
-
ÖgeOrta ölçekli firmalarda kalite kontrol sistemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Yuvakuran, Tamer ; Aydincioğlu, Aydin ; 16893 ; İşletmeBu çalışmada arta ölçekli firmalarda kalite kontrol sistemi ve bu sistemde yer alan elemanlar incelenmiştir. İkinci bölümde kalite ve kalite kontrolünün temel kavramları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde kalite kontrolunda kullanılan tekniklerden ölç me, muayene, örnekleme ve kontrol diyagramları açıklanmıştır. Dördüncü bölümde kalite kontrol maliyetleri ve bu maliyetleri oluşturan unsurlar araştırılmıştır. Beşinci bölümde kalite kontrol çemberleri, çemberlerde yer alan elemanlar ve çemberlerin işleyişi ele alınmıştır. Altıncı bölümde sistem kavramı ele alınıp kalite kontrol sisteminin alt sistemleri ve sistemin işleyişi açıklanmıştır. Yedinci bölümde kalite kontrol faaliyetlerinin işletme içindeki organizasyonu ele alınmıştır.
-
ÖgeOtel hizmetlerinin pazarlama planlaması içinde promosyon çalışmaları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) İrdiren, Eren ; Sezgin, Selime ; 16887 ; İşletmeTurizm sektörü denince ilk akla gelen alan konaklama işletmeleridir. Konaklama işletmeleri çeşitli sınıflarda oteller, moteller, kampingler, pansiyonlar, tatil köyleri ve oberjler olarak sınıflandırılabilir. Türkiye'de 1960'lerin başında yatak kapasitesi sorunu varken, bugün 1969 sonu verileriyle 210.000 adet yatağı ulaşılmış ve halen de yapımı sürdürülen konaklama işletmeleriyle bu sayının bir hayli üstüne çıkılması planlanmıştır. Bir anda artan bu konaklama alternatifleri, beraberinde bu pazara yoğun bir rekabeti ve ardın dan daha iyi daha kaliteli hizmeti verme yarışını getir miştir. Bu durumda hazır bulunan yatak kapasitesinin ve dolayısıyla işletmenin diğer hizmet ve kolaylıklarının pazarlanması gerekmektedir. Aşağıdaki çalışmada genelde turizm ve bu sektör deki konaklama türlerinden söz edildikten sonra; pazar şartları, konumlandırma, hedef kitlenin ve bunlara dayandırılarak incelenecek promosyon planlamasının oteller çerçevesinde sınırlı bırakılması uygun görülmüştür, çalışmada otel pazarlama planı genel enlemde verildikten sonra; pazarlama planı içinde promosyon plan laması ve karması tek tek incelenmiş ve halkla ilişkiler, kişisel satış, satış promosyonu, reklam unsurlarının nasıl kullanılması gerektiği yolunda açıklamalarda bulunul muştur. Yapılan çalışmalar ve gözlemler göstermiştir ki, Türkiye, -992 de tek pa ar olacak Avrupa Topluluğu ülkeleri ile rekabet edecek bir hazırlığa henüz girmiş değildir. Hedef pazarların seçilmesi ; bu pazarların taşınıp alternatif turizm hizmetlerinin oluşturulması ve en önemlisi, yapılanların belli bir program içinde pazarlanması gerekmektedir. Otelcilik sektöründe pazarlamanın üç unsuruna hayat verip faaliyete geçiren, promosyon planlamasına vakit kaybetmeden gereken önemin verilmesi, gerek otelcilik pazarında kal ab il iri ik, gerekse rekabet için gereklidir.- Çalışmada yerli ve yabancı reklam malzemeleri örnek olarak eklenmiş ve otellerin kampanya çizgisi ile ilgili bir fikir vermesi amaçlanmıştır..
-
ÖgeÜlke riski analizi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Uluyol, Onur Hakan ; Berk, Niyazi ; 16886 ; İşletmeBu tezde ülke riski 6 bölüm halinde anlatılmıştır. îlk bölüm ülke riski araştırmalarının genel olarak incelendiği giriş bölümüdür. Bu bölümde ülke riskinin çok kısa gelişimi ve hangi bölümlerden oluştuğu, nelerden kaynaklandığı ve bankalar üzerinde ne gibi sonuçlar doğuracağı incelenmiş tir, üçüncü bölüm ülke riskinin sistematik incelenmesini anlatmaktadır. Burada ülkenin sosyo-ekonomik yapısının, ekonomik gelişme stratejilerinin, makro-ekonomik yapının, döviz yaratma kapasitesinin, dış borç yükünün, likidite ve nakit akışı yapısının ve politik riskinin nasıl incelenmesi gerektiğinden bahsedilmiştir, ülke risiki ölçmede kullanı lan yöntemler dördüncü bölümün kapsamına girmiştir. Beşinci bölümde ülke riskinin uluslararası sendikasyon kredilerine nasıl yansıdığı kısaca anlatılmıştır, ülke riski hakkında yapılan çeşitli seviyelerdeki araştırmalara ise altıncı ve son bölümde yer verilmiştir.
-
ÖgeBütçe planlaması ve kontrolü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Hantaş, Zehra ; Toraman, Ayhan ; 16890 ; İşletmeSerbest rekabetin geçerli olduğu bir ekonomide, işletmelerin uzun vadeli amacı kâr maksimizasyonudur. İşletmelerin başarı ve başarısızlıklarının ölçülmesinde, kâr en önemli etken kabul edilir. Bu nedenle, işletmeler rekabet karşısında sağlıklı kalabilmek ve kuruluşlarından itibaren varlıklarını sürdürebilmek için planlamaya büyük önem vermek zorundadırlar. Planlama işletme bütçeleri sisteminin kapsamını oluşturur. İşletme bütçesi bir işlet menin gelecekte bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm cephelerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır. Önceden ortaya konan bir amaca ulaşabilmek için, işletmenin gele ceğe ait bir dönemde izliyeceği politikayı ve yapacağı işleri parasal ve sayısal terimlerle açıklayan bir rapor veya raporlar dizisidir. Bu tanımlar, işletme bütçelerinde temel deyimin plan olduğunu ortaya koyar. İşletme bütçelerinin amacı ilk yönetim planlamasının amacı aynıdır. Bu da işletmenin kârlılığını, likidetisini, verimliliğini arttırmaktadır. İşletmede yer alan her bölüm veya fonksiyon için ayrıntılı işletme bütçeleri düzenlenir. Bölümlere veya fonksiyonlara ait ana bütçeleri konsolide edilmesi yoluyla, işletmeye ait genel işletme bütçesi ortaya çıkar. Bütçede saptanan amaçlar ve hedeflerle ilgili olarak fiili faaliyet sonuçlarının sürekli olarak kontrol ve değerlendirilmesi ile gerekli durumlarda düzeltici önlemlerin alınmasına bütçe kontrolü denir. Bir işletmede, işletme bütçelerinden maksimum yarar, ancak etkili bütçe kontrolü ile gerçekleştirilebilir. Bütçe kontrolü, günlük işletme faaliyetlerinin koordinasyon ve kontrolü için bütçeler ve bütçe kontrol raporlarından yarar lanılmasını öngörür. vii İşletme bütçe sisteminin temel amacı, yönetime, temel fonksiyonlarının yürütülmesinde en etkili biçimde yarar sağlamaktır. Bu nedenle, bütçe düşüncesi, işletme için sabit ve katı bir program saptama şeklinde yorumlanmamalı, gelecek faaliyet döneminde işletme amaçlarına ve politika larına uygun en kârlı planların saptanması olarak anlaşılmalıdır. Ayrıca düzenleme sırasında görülmeyen faktörlerin uygulama sırasında ortaya çıkması karşısında bu bütçelerde gerekli düzeltmelerin yapılacağı peşinen kabul edilmelidir. Uygulama olanağı en fazla olan planlardan oluşan işletme bütçeleri, işletmeye ilişkin zayıf ve tehlikeli durumları önceden gösterme yoluyla, önleyici önlemlerin zamanında alınmasına olanak sağlar.
-
ÖgeKonfeksiyon işletmesinde satınalma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Menet, M. Fatih ; Toraman, Ayhan ; 16892 ; İşletmeBirinci bölümde satınalma maddeleri ve personel-şirket ilişkileri açıklanmış ve satınalmanın fonksiyonları anlatılmıştır. Basit terimlerle satınalmayı gerçekleştirmek için esas elamanlar, uygun materyal ile araç-gereç ve servisi, doğru kalite, doğru fiyatla ve doğru kaynaktan sağlamaktır. Satınalma prosedürüne başlamak için talep tanımı oluş muştur. Sonra kaynaklar tanımlanır bu işlemin arkasından sipariş ta nımlanır. Sipariş yerleşmesinden sonra satınalma kontrolü yapılmalı dır. Yükleme için birkaç yol vardır. Satın alma bölümü organizasyo nunda sorumluluk ve otorite tanınmalıdır, aksi takdirde uygunsuz alım oluşabilir. İkinci bölümde satınalma bölümünün organizasyonuyla ilgilidir. Bütün çalışanların sorumluluk ve otoriteleri belirtilmeli ve bölüm or ganizasyon haritasında gösterilmelidir. Üçüncü bölümde satınalma bölümünün politika kitapçığı ve prose dürü açıklanmıştır. Satınalma kitapçığı birkaç şekil olabilir. Politikaları, prosedürleri ve açıklamaları birbirinden açıkça ayırmak önemlidir. Bu üçünün de amacın açıklanmasını belirtmek için gerekli olduğu düşü nülebilir. Çok şubeli dünya çapındaki şirketler ve özellikle kontrolü ikiye ayrılmış olanlar için bir satınalma politikası kitapçığı önemlidir. Bu ki tapçık bütün sorumlu personel için detaylarıyla amacı, açıklamayı, kri terleri ve prosedür bilgilerini içermelidir. Bütün satınalma kitapçıkları sadece satınalma bölümü değil bütün satınalma döngüsündeki haber leşme ve satınalma sisteminin ne zaman nerede ve nasıl kontrollerinin yapılacağını belirtmek için olan şekil ve kayıtlan içeren bilgi örgüsünü kapsamalıdır. Gelişmiş bu sistem satınalma karar prosesinin iyi kont rolünü korurken satınalmanın diğer insan ve diğer bölümlerle olan günlük işlerini kolayaştırmalıdır. Satınalma bölümü bölümlerin fonsiyonlarını çabuk ve tam olarak gerçekleştirmek için şekil ve kayıtlar düzenleyip kullanmalıdır. Dör düncü bölüm satınalma şekilleri kayıtlar ve dosyalarını ve nasıl kulla nıldıklarını açıklar. Beşinci bölüm kaynakların seleksiyonu ile ilgilidir. Satınalma fonk siyonlarını en önemli sorumluluğu kaynağın seçilmesidir. Yeni ürünün başarısı, kar getirebilirliliği, markete taşınması, bu karara bağlıdır. Za man koşulları değiştikçe yararlı olup olmadığını anlamak için bu se çim periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Materyal ve uygulama hakkında bilinmesi gerekenler; önemli özelliklerin kararlaştırılması, önerilen kaynaklar ve rakiplerin takibi için gerekli bilginin toplanmasıdır. Altıncı bölüm fiyat değişimi ile ilgilidir. Fiyat genelde satıcı tarafın dan birim ürüne ve servise koyulan parasal değere verilen isimidir. Alıcı için daha yararlı bir tanı ise fiyat kulanım noktasına ulaştırılan ürün ve servislerin toplam değerine verilen isimdir. Satıcının belirttiği fiyat kalite, servis, dayanıklılık nakliye ücreti ve diğer faktörler tarafın dan belirlenmelidir. Yedinci bölümde fiyat değerlendirmelerinden bahsedilmiştir. Fiyat, bir eşyanın alınması için müşteri tarafından verilen para miktarıdır. Bu fiyat, esas fiyat, satınalma için gerekli harcamalar ve ulatımıa masrafla rından oluşur. Diğer faktörler vergi sigorta paketleme ve benzeridir. Bu bölüm sadece doğru fiyat değil daha da önemli olmak üzere müş teriye ulaşan net fiyatı belirleyecek değişik faktörleri inceler. Sekizinci bölümde envanter yönetimi vurgulanıyor. Envanterin so rumluluğu genelde operasyon fonksiyonları tarafından paylaşılmakta dır. Organizasyon sorumluluğu endüstiriden endüstriye, fabrikanının büyüklüğünü göre değişir. Envanter değerlendirmesinin önemi ve işi yürütmek için gerekli finans birikimine katkısı günümüzde anlaşılmış tır.
-
ÖgeSermaye Piyasasında Hisse Senedi Değerlemede Temel Analiz Yaklaşımı Ve Şirket Değerlemesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Çağdaş, Berk ; Toraman, Ayhan ; 21775 ; İşletme ; ManagementTürk sermaye piyasası son yıllarda çok hızlı bir gelişme göstermiştir. Canlı bir şekilde büyüyen bu piyasa içinde hisse senedi piyasası çok geniş bir yer kaplamaktadır. Bu piyasa içinde yer finansal araç olan hisse senedi r bir menkul değer yatırım aracı olarak ele alındığında, hisse senedi yatırımlarında iki temel sorun karsımıza çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, hangi hisse senedine yatırım yapılacağı, ikincisi ise yatırım zamanının seçilmesi ile ilgilidir. Hangi hisse senedine yatırım yapılacağı hisse senetlerinin özellikleri, taşıdığı risk ve bu riske karşılık sağlayacağı karlılık çerçevesinde yapılacak bir analiz ile kararlastırılabilir. Bu çalışmanın büyük bir bölümü bu konuya ayrılmıştır. İkinci sorun, yatırım zamanının seçilmesi, menkul değeri (hisse senedini) satın alma durumunda en düşük fiyattan satın almanın yapılması, satış durumunda ise en yüksek fiyattan satılması koşulunun gerçekleşmesidir. Yatırım zamanının seçilmesi, hisse senedinin gerçek değerinin saptanması ile mümkün olabilecektir. O halde hisse senedi yatırımlarında optimal satış ve alış zamanının belirlenmesi için gerçek değeri belirlenmelidir ve bu da oldukça kapsamlı bir analizle ortaya çıkarılabilir. Bu analiz süreci Teael Analiz olarak adlandırılmaktadır. Temel analiz, niteliği itibariyle hisse senedi yatırımlarında yatırım analizi sürecine en makro düzeyden, genel ekonomi analizinden başlaması daha sonra firmanın ya da hisse senedi yatırımının yapılacağı firmaların bulunduğu endüstri kollarının analizini gerçekleştirmesi, en son aşamada da hisse senedi yatırımının yapılacağı firmanın analiz edilmesi süreçlerini sistemli bir şekilde yerine getirmesi sebebiyle oldukça tutarlıdır. Bu analizle saptanan gerçek değer, bir denge değeridir. Bu değer, hisse senedinin cari piyasa fiyatı İle karşılaştırılır ve hisse senedinin düşük ve aşırı değerlenmiş olup olmadığı test edilir. Düşük değerlenmiş İse hisse senedinin satın alınması, yüksek değerlenmiş ise satılması gerekir. Gerçek hisse senedi değerinin hesaplanmasına yönelik çok çeşitli yöntemler mevcuttur. Kullanılan yöntem ne olursa olsun temel analiz hisse senedi ve onu ihraç etmiş ya da edecek kuruluşla ilgili bilgilere bağlıdır. Bu bilgiler, kamuya açıklanan bilgilerden ve kamuya açıklanmamış şirket içi bilgilerden oluşur. Bilgiler piyasaya geldikçe, tahminler revize edilir ve cari piyasa fiyatı ile karşılaştırmalar yapılır. Bütün bu değerlendirmeler firma hisse senetlerine yönelik çeşitli niteliklerdeki grafik ve teknik analizlerle de bütünleştlrilmelldir.
-
ÖgeSigortacılıkta Risk Yönetimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Erşen,İlker ; Bolak, Mehmet ; 21638 ; İşletme ; ManagementBirinci ve ikinci bölümlerde risk ile risk yönetimi kavramları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde risklerin tanımlanması, ölçü mü/değerlendirilmesi anlatılmıştır. Bu bölüm içerisinde risklerin tanımlanmasında kullanılan yöntemler sıralandıktan sonra riskin ölçümünde kullanılan hasarın frekans ve şiddeti incelenmiş, hasarın ölçülmesinde kullanılan olasılık dağılımlarının özelliklerinden bahsedilmiştir. Dördüncü bölümde sigortacılıkta fiyatlandırma ve Türkiye'de sigorta hizmetlerinin fiyatlandırılması ele alınmıştır. Beşinci bölümde riskin kontrolü ve finansmanı anlatılmıştır. Altıncı bölümde örnek bir risk yönetimi uygulamasına yer verilmiştir.
-
ÖgeŞirket İçi Gruplar Arası Çıkar Çatışmalarının Çok Amaçlı Karar Verme Yöntemi İle Çözümü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Karaşahin, Aksel ; Toraman, Ayhan ; 22637 ; İşletme ; ManagementBilinçli karar verebilmek insana özgü bir davranıştır. Bir yerde, insan içgüdülerinin somut verilerle desteklenerek istenen hedeflere varılması veya varılamaması bir karar süreci sonunda olmaktadır. Verilecek kararların amaçları farklılaştıkça, birden fazla karar vericinin katılımı sonucu olaylar netliklerini kaybetmektedirler. Günümüzde git gide karmaşıklaşan karar verme sürecine paralel, sosyo - psikolojik teşhislerle beraber analitik ve sistematik desteklere ihtiyaç artmaktadır. Sıralama, oranlama, puanlama, fayda fonksyonları gibi tekniklerin desteği ile oluşturulan metodların bilgisayar aracılığı ile çözümü bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Karar verme, çok amaçlı karar verme ve grup halinde karar verme durumlarına kısaca değinilerek, Ordinal ve Kardinal yaklaşımların bireysel ve onaylanmış kriter yöntemleri üzerinde durulmuş, hazırlanan bilgisayar programları ve bunların uygulamaları ile Kardinal Yaklaşım ağırlıklı olmak üzere kullanılan metodların veriminin arttırılması hedeflenmiştir. En basitinden en karmaşığına kadar birçok alanda karşılaşılabilecek problemlerin çözümüne uygulanabileceği gibi, özellikle şirket içi anlaşmazlık durumlarında konulara daha rasyonel yaklaşılmasını sağlayacaktır.
-
ÖgeTourism marketing policies in the European Community(Institute of Social Sciences, 1992) Tuzcuoğlu, K. Selçuk ; Sezgin, Selime ; 22639 ; ManagementTourism plays an important role in Europe in the construction of the Single Market which will be completed until the end of 1992, since this sector bears not only economical but also socio-cultural importance. There is a slowing down of international tourism in the European Community. For this reason, the member states have been improving and applying new marketing strategies. The European Community supports different projects with its decisions and funds, created with the help of the member states. The aim of the decisions on package travel, standardized information for hotels and fire safety in existing hotels is the protection of the tourists as a consumer. European Community takes measures to stimulate tourism for all sectors of tile population who for different reasons cannot participate in the accepted holiday patterns. They are young people, under 18 years, elderly people over 60 years,' disabled persons, etc. The solution against the problems of saturation, pollution and seasonality is the diversification of tourism activities in time and place and for reaching this aim the Community promotes two new concepts: Cultural Tourism and Rural Tourism (Green Tourism). Even in the medium-term plans of the Community there is no desire for taking Turkey inside the Community. That means Turkey do not get any promotion from the Community to increase its tourist market. Turkey must apply the standarts which are created by the Community, look for the opportunities for working together with great tour operators, hotel chains and charter airlines, create new types of active tourism like canoeing, trekking, hang gliding and support incentive tourism. British tourist market is the second biggest tourism market in Europe, but the number of British tourists visiting Turkey is not as high as expected. For this reason, a market research has been conducted in Britain. According to the results of this survey, the British people do not know the geographical and political characteristics of Turkey, cannot remember the message of the the advertisements of Turkey and they do not think that Turkey has the European standards of living. The most important handicap that Turkey has regarding European Community membership is the lack of human rights. The survey also represents that the lack of information, the most important factor is why the British tourist do not visit Turkey.
-
ÖgeMalzeme ihtiyaç planlama sistemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Esen, Ş. Engin ; Gözlü, Sitki ; 22156 ; İşletmeGünümüzde» değişen teknoloji ve tüketici istekleri, eko nomik şartlar beraberinde yoğun ve ezici bir rekabet ortamı doğurmuştur, Bu rekabet ortamında, maliyetlere önemli bir etkisi bulunan envanter maliyetleri dikkate alınmalıdır. En vanter maliyetlerini azaltan ve üretim planlamanın ait fonk siyonu olan malzeme ihtiyaç planlama sistemi, ana üretim pla nını, zaman boyutunda net ihtiyaçlara dönüştüren bir sistem dir ve planın gerçekleşmesi için gereken tüm envanter birim leri bazında bu ihtiyaçların karşılanmasını planlayan karar kuralı setlerini ve yöntemlerini içerir. Malzeme ihtiyaç planlaması, 1960* 1 ardan sonra gelişmiş, bugün ülkemizde de kullanımı yaygın hale gelmiş üretim plan lama ye kontrol cizelgeleme tekniğidir. Bu çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm gi riş niteliğindedir ve envanter yönetimi hakkında kısaca bilgi ve r mek t ed ir. îkinci bölümde malzeme ihtiyaç planlama sistemi ayrıntı lı bir şekilde ele alınmıştır. üçüncü ve dördüncü bölümlerde, sipariş miktarlarının bu lunması yöntemleri ve malzeme ihtiyaç planlama sisteminde bilgisayar sistemi incelenmiştir. Son bölümde ise, imalat sanayinde faaliyet gösteren orta büyüklükte ve atelye tipi üretim yapan bir fabrikada ya pılan uygulama yer almaktadır. Fabrika değişik tiplerde tes tere tezgahı üretmektedir ve stoka üretim yapmaktadır. Yapı lan uygulamada atelye tipi üretim yapan işletmelerde etkili sonuçlar veren Gozinto Yöntemi kullanılmış ve yöntemin esası nı oluşturan matris hesaplatmaları Lotus paket programında yapılmıştır.
-
ÖgeMerkez bankacılığının ekonomi içindeki yeri ve önemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Arı, F. Hakan ; Berk, Niyazi ; 22640 ; işletmeMerkez Bankaları sahip oldukları parasal gücün yanısıra ekonomi bürokrasisi içindeki yerleri ile de ülkelerin sosyoekonomik yapı ve düzenlerini etkileyen kurumlardır. Bankalar ve diğer mali kurumlar ile olan ilişkileri, faiz ve para politikalarına etkileri, enflasyon ile direk temasları ve altın ve döviz politikaları ile bağlantıları düşünüldüğünde Merkez Bankaları' nın ekonomi içindeki önemleri çok daha belirginleşir. Devletin bankası olarak kamuya krediler açan, bankacılık hizmeti veren, bankaların bankası olarak refinansman politikalarını yürüten, risk denetim merkezi görevini üstlenmiş, bankaları denetleyen kuruluşlardır. Bu çalışmada Merkez Bankaları'nın döviz, altın, para piyasaları üzerindeki belirleyici etkileri yerine sadece bankalar üzerindeki denetleyici özellikleri ön plana çıkartılmaktadır..
-
ÖgeBankacılıkta kredi yönetimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Büyükkürkçü, Murad ; Berk, Niyazi ; 22155 ; İşletmeGünümüz Türkiye ekonomisinin en büyük eksikliği sermaye piyasalarının gelişfeeraiş olması Ve bununla bir likte firmaların küçük sermayeler ile işlerini yürütme ye çalışmalarıdır. S eraay" enin 'bir şirkette eksik ol ması veya yeterli düzeyde olmaması firmanın yabancı kay nak arayışına itmektedir ki burada firmaların en yaygın olarak üzerinde durdukları ve kullanmak istedikleri kay nak banka kredileridir. Bugün küçük esnafından büyük holdingine kadar her işletme banka kredilerini kullan makta ve ticaret bankaları da mevduat ile kredi arasında köprü rolünü üstlenmektedirler. 1980'lerden sonra bankacılık sektörünün içine sü rüklendiği rekabet ortamı sektörde çalışan bankaların pazarlama ağırlıklı çalışmaları sonucunu ortaya çıkar mıştır. Her banka piyasaya diğerinden önce yeni bir ürünü sürmek isteği içine* girmiştir. Bankalar pazarla ma ağırlıklı çalışmalarının yanısıra diğer faaliyetle rine de önem verme gereğini duymuşlar ve uygulamalarını modernizasyona diğer bir deyişle yeniden yapılamaya ça lışmışlardır. Yeniden yapılanma süreci bankalarımızda halihazırda her bölüm içerisinde sürmektedir, fakat gö rülen odur ki bu yenileşme çalışmasında en büyük payı kredi yönetimi almaktadır. Geçmiş senelerde toplanan mevduatın üzerine ek lenen bir kar ile uygulama bulan krediler zamanımızda yeni ve önemli tekniklerin kullanıldığı bir ilim alanı haline gelmiştir. Geçmiş senelerde elde edilen kötü tecrübeler, bankaları teminatı olsa bile her kredide bir riskin olduğunu ve ancak bunun iyi yönetilmesi sonu- cujcrediden kar sağlanabileceği gerçeğini öğrenmelerini sağlamıştır. Pazarlama ağırlıklı bir kredi uygulaması nın sisteme yerleşmiş olması ticaret bankalarını salt kredi satan kuruluşlar olmaktan çıkarmış, bunun yerine müşteriye yardımcı olan; kredi vade, miktar ve geri öde me konusunda rehberlik eden; kimi zaman firmayı belli bazı yanlış uygulamalarından dolayı uyaran satış yogan değil hizmet yoğun işletmeler haline getirmiştir.
-
ÖgeTürkiye'de milli gelirin tahmini ve gerçekleşen değerlerinin karşılaştırılması(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Torun, Sevgi ; Günlük Şenesen, Gülay ; 22130 ; İşletmeGayri safi milli hasıla Ülkelerin kısa dönemli üretimlerini, gelişmişlik ve az gelişmişlik derecelerini göstermesi bakımından son derece önemlidir. Gayri safi milli hasıla Uç yöntemle hesaplanabilir. Bu yöntemler Üretim, Gelir ve Harcamalar yöntemidir. ülkemizde bu yöntemlerden üretim ve gelir yöntemleri kullanılmaktadır, ülke çapında özel tüketim harcamaları hakkında sağlıklı veriler bulunmadığından harcama yoluyla hesaplama yapılamamaktadır. Bu çalışmada Türkiye'nin 1981-1990 dönemi için GSMHsının ve tarım, sanayi ve hizmetler kesimi katma değerinin ön tahmin değerleri ile gerçekleşen değerleri arasındaki uyumu incelemek için 7 değişik ölçüt kullanılmıştır. Bu ölçütler şunlardır: Ortalama Mutlak Sapma(OMS), Ortalama Kareli Sapma(OKS), Ortalama Mutlak Orantılı Hata(OMOH), Kikare ölçütü(CSTS), Uyum Gücü Ölçütü(UG), Bilgi îndeksi(BI) ve Basit korelasyon Katsayısı(COR) Bu ölçütlere göre GSMHnın tahminlerini değerlendirdiğimizde; Cari Üretici Fiyatları ile gerçekleşen değere en yakın olan tahminin 8.ci tahmin en uzak olan tahminin ise 2.ci tahmin, Cari faktör fiyatları ile gerçekleşen değere en yakın tahminin 5.ci tahmin, en uzak tahminin ise 2.cı tahmin, 1968 yılı üretici Fiyatları ile gerçekleşen değere en yakın tahminin 8.ci tahmin, en uzak tahminin ise 2xi tahmin, 1968 yılı Faktör Fiyatları ile gerçekleşen değere en yakın tahmin lO.cu tahmin en uzak tahminin ise 2.ci tahmin olduğu görülür. Benzeri değerlendirme çalışmaları tarım, sanayi ve hizmetler kesimi katma değerleri için de yapılmıştır. Ayrıca GSMH, tarım, sanayi ve hizmetler kesimi katma değerlerin tahmini değerlerinin iktisadi politika değerlendirmelerinde kullanılabilecekleri düşünülerek, bu tahminlerle ilgili öngörülen büyüme oranlan ile gerçekleşen değerlerin büyüme oranlarının da bir karşılaştırılması yapılmıştır. Bu değerlendirme sonuçlarından görüldüğü gibi, tahmin dönemi uzadıkça hata payı azalmaktadır. Ancak ilk tahminlerdeki yanılmaların azaltılması için DİE bünyesinde bu doğrultuda çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
-
ÖgeGirdi-çıktı tabloları ile Türkiye'de inşaat sektörünün analizi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Topçu, Esra ; Şenesen, Ümit ; 22656 ; İşletmeGelişmekte alan bir ülke olarak Türkiye'de İnşaat Sektörü gerek konut yapımı, gerekse endüstriyel tesisler bayındırlık hizmetleri ve yol, köprü, baraj, v.b. gibi her çeşit altyapı hizmetlerinin kurulması, onarımı ve yenileme çalışmaları ile bir yandan ülke kalkınmasında önemli bir rol oynarken, öte yandan ekonomi içerisindeki diğer sektörlerden yaptığı girdi alımları ile bu sektör leri üretim yapmaya yöneltmektedir. Analizde inşaat sektörünün diğer sektörlerle olan doğrudan ve dolaylı ilişkileri incelenerek bu sektörün Türkiye ekonomisi içindeki konumu irdelenmeye çalışılmış tır. Bu amaçla sektörlerarası ilişkilerin açıklanmasında bilinen en önemli araçlardan olan ve DİE tarafından ha zırlanan Endüstrilerarası İşlemler ile Dışalım Akım Tab loları kullanılmıştır. Ancak en son 1989 yılında yayım lanan tablolar 1985 yılı verilerini içermektedir. Kuş kusuz bu durum sektörün genel özelliklerinin açıklanma sında bir engel oluşturmamasına rağmen çalışmanın bir 2 anlamda güncel olmaması anlamına gelebilir. Bu nedenle özellikle ilk bölümde inşaat sektörünün Türkiye ekonomisi içerisindeki genel görünümü açıklanırken 199G yılına ka dar olan bilgilere de yer verilerek, bir ölçüde de olsa bu eksiklik giderilmeye çalışılmıştır. Analizde İnşaat Sektörünün hem. yurtiçi bağ etkileri, bu etkileri oluşturan çarpanlar aracılığı ile incelenmeye çalışılmış; hem de sektörlerarası ilişkiler sonucu ortaya çıkan ithal bağımlılığı ve buna koşut olarak son talebin etkisi irdelenmiştir. Analiz beş bölümden oluşmaktadır: İlk bölümde İnşaat Sektörünün Türk Ekonomisi içindeki yeri ve önemi. kısaca açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde Girdi-Çıktı Analizinin teorik yapısı ortaya konmuştur. Üçüncü bölüm İnşaat Sektörünün sektörel ilişkileri sırasında ortaya çıkan toplam etkilerin çarpanlarına ayrılarak incelenme sine dayanmaktadır. Dördüncü Bölümde ise İnşaat Sektörü nün ithal bağımlılığı irdelenmeye çalışılmıştır. San ola rak Üçüncü ve'ıDördüncü bölümde elde edilen bulgular "Sonuç" bölümünde yorumlanmıştır.
-
ÖgeHisse Senetleri Değerlemesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Uyar, Aydın ; Bolak, Mehmet ; 22132 ; İşletme ; ManagementHisse senedi değerlemesinde 4 ayrı ana yaklaşım ssz konusudur. Bunlar teknik analiz, temel analiz, r assai ana liz, port-f öy analizdir. Bunlardan teknik analiz daha çok zamanlama üzerinde du rur. Burada hisse senetlerinin girdiği üçgen, baş omuz for- masyonları ve davranışlarının muhtemel yönü incelenir. Temel Analiz ise hangi hisse senedi alınmalı sorusu üze rinde durur. Hisse senedinin olması gereken fiyat hesapla nır. Eğer çeşitli nedenlerle hissenin fiyatı hesaplanan de ğerden ucuz ise o hisse alınmalıdır. Bunun tersi de doğru dur. Rassal analiz oldukça basittir. Buna göre hisse senet leri fiyatları tamamen tesadüfi hareket ederler. Teknik ana liz ve temel analiz gereksiz ve yararsızdır. Yapılması gere ken şey son derece basittir. Sadece tesadüfen alınan hisse senetlerini en az bir faaliyet dönemi satmadan elde tutmak gerekir. Portföy analizi kısaca bütün yumurtaları tek bir sepete koymamak diye özetlenebilir. Diğer bir deyişle, yatırımcılar 10-14 hisse senedi ile risklerini azalmalı, beklenmeyen bir aksilik olduğu taktirde servetlerinin tamamını yitirmemeli- dir. Piyasaların etkin olup olmaması rassal analiz ile teknik ve temel analizlerin önemini azaltır veya artırır. Çünkü rassal analiz piyasaların etkin olduğu, bilgi akışının tam ve mükemmel işlediği piyasalar için geçerlidir. Yani i.M.K.B. gibi bilgi akışının tam olmadığı bir piyasada geçerliliği ol mayacaktır. Piyasaların etkin olup olmadığı istatistik tekniklerle test edilebilir. Bu amaçla seri sel korelasyon (serial corre lation), run testi (run test) bir çok araştırmacı tarafından kulanılmı ştır. ülkemizde de yapılan araştırmalarda i.M.K.B.' nin zayıf şekilde bile etkin olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle teknik ve temel analiz tekniklerinin gelişti rilmesi büyük önem arzetmektedir. Bu tekniklerden bilhassa diskriminant analizi önemli sonuçlar vermiştir.