FBE- Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Mimarlık Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Başlık ile FBE- Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAB Bütünleşik Ürün Politikası Çerçevesinde Türkiye’de Yapı Ürünlerine Yönelik Politikaların İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016 -12-16) Fathollahi, Oşin ; Arıoğlu, Nihal ; 10115612 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Environmental Control and Construction TechnologiesYapı endüstrisi dünyada gelişmekte olan bir sektör olup, enerji tüketimi ve doğal kaynakların kullanımı açısından çevreye olumsuz etkileri oldukça fazla orandadır. Çevreye yapılan tahribatın hızla arttığı 20. yüzyılla beraber, Dünya’nın pek çok yerinde sorunların farkına varılmış ve çevreyle ilgili politikalar geliştirilmeye başlanmıştır. Bu doğrultuda Avrupa Komisyonunca geliştirilmiş olan Bütünleşik Ürün Politikası (BÜP) ve AB ülkelerindeki uygulamaları dikkat çekmektedir. Ürünlerin çevresel etkilerinin yaşam döngüleri boyunca, ilgili paydaşların işbirliği ile kontrolü ve azaltılmasını amaçlayan bu politika kapsamında, özellikle yapı malzeme ve ürünlerinin çevreye olan etkilerinin azaltılması yönündeki uygulamalar irdelenmiştir. BÜP’ün amacına ulaşması için uygulandığı her ülkede ekonomik, çevresel ve sosyal önceliklere göre şekillenen araçlar kullanılmaktadır. Bu tez çalışması; yapı malzemeleri sektöründen kaynaklanan çevresel etkilerin önemli bir paya sahip olduğu düşüncesiyle ortaya çıkmış olup, Türkiye’de yapı malzemeleri sektörünün meydana getirdiği çevresel etkilerin kontrolü ve azaltılmasında benimsenmiş ilke ve araçların, Avrupa Birliği Bütünleşik Ürün Politikası çerçevesinde ortaya konması ve değerlendirilmesi ile oluşturulmuştur. Buna göre; birinci bölümde çalışmanın amacı tanımlanmış, bu doğrultuda kapsam ve kullanılan yöntem ortaya konmuştur. İkinci bölümde; Avrupa Birliği Bütünleşik Ürün Politikası incelenmiştir. Bu doğrultuda; politikanın hedefi, gelişimi ve özelliklerine değinilmiş, politikanın kullandığı araçlar ve bunların oluşumuna girdi veren yaklaşımlar irdelenmiştir. Üçüncü bölümde; seçilen 5 AB üyesi ülkedeki Bütünleşik Ürün Politikası uygulamaları ortaya konmuştur. Dördüncü bölümde; BÜP çerçevesinde Türkiye yapı malzemeleri/ürünleri sektörünü şekillendiren araçlar, çalışma kapsamında BM ve OECD gibi uluslararası kurumlarca belirlenmiş araç tipleri esas alınarak irdelenmiştir. Devamında ülkemizde yapı ürünleri özelinde geliştirilmesi gereken araçlara değinilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde ise; yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlar değerlendirilerek, Türkiye’de yapı ürünlerinin çevresel etkilerinin BÜP araçları kapsamında kontrolü, azaltılması ve ürün beyanlarının kullanımında başarı sağlanması için kullanılabilecek araçlar ve paydaşların sorumlulukları üzerinden öneriler getirilmiştir.
-
ÖgeAçık Planlı Ofisler İçin Akustik Değerlendirme Modeli(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-24) Yüce, Mehmet Yalçın ; Bayazıt, Nurgün Tamer ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada, mimari ve akustik parametrelerin açık planlı ofislerin akustiği üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Açık planlı ofislerin akustik tasarımında gözetilmesi gereken birincil özellik mahremiyettir. Anlaşılabilirliğin birimi olarak ta anlaşılabilirlik endeksi (Articulation Index) kullanılmıştır. Açık planlı ofislerdeki mahremiyet araştırmaları boyunca yapılan laboratuar çalışmasında hangi parametrenin, gereken akustik gereksinimi nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu etkiyi bulabilmek için, açık planlı ofis çalışma ortamının ölçekli maketi hazırlanarak, anekoik laboratuar koşullarında, ölçümler gerçekleştirilmiştir. Çalışma istasyonu maketi üzerinde yapılan ölçümlerde kullanılan, iki çalışanın arasında bulunan, bariyerin yüksekliği ve tavanın yutuculuğu değiştirilmiştir. Böylece bariyer yüksekliği ve tavan yutuculuğunun anlaşılabilirlik üzerindeki etkisi ölçülmüştür. Bu ölçümler sonucu elde edilen, bariyer ve tavan malzemesi kombinasyonlarının geçiş kaybı performansları Anlaşılabilirlik Endeksi hesaplarında kullanılmıştır. Bir Ofiste mahremiyeti etkileyebilecek parametrelerden olan, bariyer yüksekliği, asma tavan yutuculuğu, konuşma eforu, arka plan gürültüsü parametrelerinin hepsi mahremiyet hesaplarında dikkate alınmıştır. Mahremiyet aralıklarını karşılayan bariyer yüksekliği, tavan yutuculuğu ve sinyal gürültü oranı değerleri sınıflandırılıp, hangi anlaşılabilirlik seviyesinin hangi şartlar altında sağlanabileceğini anlatan grafik hazırlanmıştır. Bu sayede açık planlı ofis tasarımcıları, bariyer yüksekliği, tavan yutuculuğu ve sinyal gürültü oranı etkileşimini görerek tavan malzemesi ve bariyer yüksekliği konularına daha rahat karar verebilirler.
-
ÖgeAçıkhava Tiyatrolarının Akustik Açıdan Değerlendirilmesi: İstanbul Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yaşaroğlu, Kerime ; Bayazıt, Nurgün Tamer ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiAntik Çağ tiyatroları mimari ve akustik açıdan dönemlerine göre üstün özellikler gösteren yapıtlardır. Modern Çağ’da inşa edilen açıkhava tiyatrolarında ise geçmişin tasarım teknikleri günümüz yapım teknolojisine uyarlanmıştır. Modern Çağ tiyatrolarından birisi sayılan İstanbul Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu antik çağlardan beri süre gelen açık hava tiyatrolarının arazi vaziyetine, iyi görme ve iyi işitme ihtiyaçlarına göre form kazanarak inşa edilmiş bir örneğidir. Bu çalışmanın amacı, açıkhava tiyatrolarının akustik özelliklerini, antik dönem tiyatro uygarlıklarının tarihsel gelişimine uygun bir biçimde inceleyerek, yakın dönemde inşa edilmiş olan İstanbul Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu örneğinde elde edilen bulguları bu veriler ile karşılaştırmaktır. Çalışmada; açıkhava tiyatrosunun bilgisayarla simülasyon yöntemi ve alan ölçmeleri yoluyla elde edilen akustik parametre değerleri, birbirleriyle karşılaştırılarak farklı yöntemlerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Modern tiyatroların değerlendirilmesinde kullanılan çeşitli parametreler yardımıyla incelenen Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu hacim akustiği ölçütleri açısından Antik Çağ tiyatroları ile uyumlu bulunmuştur. Çatı strüktürünün yol açtığı bazı sorunlar dışında frekans aralıklarına göre tutarlı değerler sağladığı ve genel olarak iyi akustik koşullara sahip olduğu saptanmıştır.
-
ÖgeAfet Mimarlığında Enerji Verimliliği Ve Sürdürülebilirlik İçin Bir Yaklaşım: Türkiye Deki Afet Sonrası Barınaklarının Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-09-13) Vıola, Santıago Brusadın ; Yılmaz, Ayşe Zerrin ; 10012763 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiDoğal ve beşeri afetler her yıl büyük can ve ekonomik kayıplara neden olan sürekli bir tehdit yaratmaktadır. Artan nüfus ile, dünyanın maruz kaldığı doğal afetler kaçınılmaz olarak artmaktadır. Artan nüfus aynı zamanda küresel enerji talebini de arttırmaktadır. Fosil yakıt kullanımından dolayı ortaya çıkan enerjinin tüketimi CO2 gazının serbest kalmasına, atmosferde sera etkisinin yoğunlaşmasına; böylelikle küresel ısınmaya neden olmaktadır. Bu gibi kirlilik oluşturan maddelerin yanı sıra binalar dünyaya en çok zarar veren; gelişmiş ülkelerde kullanılan enerjinin yarısını tüketen ve iklim değişikliğine sebep olan gazların yarısından fazlasını üreten başlıca kirletici unsurdur. Ancak, enerji kullanımının ve CO2 emisyonlarının azaltılması duyulan ihtiyaca rağmen, genellikle afet sonrası durumlar, temel barınma ihtiyaçlarını karşılamaya yetersiz ve verimsiz yollar ile çözülmektedir. Bu çözümler genel olarak temel çevresel ve sürdürülebilir önerilere uymayan, yeterli mimari yanıtlar değildir. Bu tez çalışması, enerji verimliliği sağlayan ve çevreye daha az zararlı etkisi olan sürdürülebilir acil durum barınaklarını geliştirmek için etkili faktörler hakkında bir ön analizi temsil eder. İlk olarak, barınakların konumlanacağı afet bölgesindeki iklim faktörünün göz önüne alınmasına ve tasarıma entegre edilmesine işaret edilmiştir. Öte yandan, sürdürülebilirlik kriterlerinin barınakların tasarım, inşaat ve geliştirilmesine dahil edilmelidir. Bu tez, bu tip mimari yapıların enerji verimliliğinin iyileştirilmesi için daha iyi bir değerlendirme yolu sağlayabilecek ileri bir araştırmaya temel olmayı hedefliyor. Türkiye nin farklı iklim bölgelerinde yer alan üç acil sığınma evleri hakkında yapılan simülasyon çalışmaları ve analizleri sayesinde farklı tip yapı kabuklarının enerji performansı hakkında veri elde etmek mümkün olmuştur. Prototip acil durum barınakları için yerel anlanlandırma ve adaptasyonu sayesinde daha verimli yapılar elde etmek mümkündür. Bu tezde, acil durum barınakları odaklı yeni bir sürdürülebilirlik derecelendirme sistemi geliştirmiştir. Tezin örnek çalışmasında bu üç farklı barcnak sürdürülebilirliğin farklı alanlarındaki güçlü ve zayıf yönlerini kontrol etmek amacvyla bu derecelendirme sistemi ile değerlendirilmiştir. Acil durum mimarisine yönelik bu yeni sürdürülebilirlik derecelendirme sistemi, acil durum barınaklarının enerji verimli performansı için gerekli çevre kriterlerini destekleyen yeni bir kılavuz ve yöntem olmayı hedeflemektedir. Sistem aşağıdaki 5 parametreye dayanmaktadır: Yer seçimi. Afet sonrasında barınakların yerleşim alanlarının seçimi ve gelişiminde çevre üzerindeki etkiler ve sürdürülebilirlik kavramı dikkate alınmamaktadır. Çevresel açıdan sürdürülebilir arazi seçimi ve gelişim ilkeleri mevcut şartları korumak ve çevresel bozulmaları (erozyon, ormanların yok edilmesi gibi) önlemek için sunulmaktadır. Yerel çevresel kaynaklara verilen önemin yetersizliğini önlemek için araziye ve tarımsal geçim kaynaklarına verilen zararı minimize eden, emniyet ve güvenliği sağlayan maddeler önerilmiştir. Malzeme. Afet sonrası inşaat projeleri için çevresel olarak en uygun malzeme kullanımını tanımlamayı amaçlamaktadır. Çevre ve insanlar üzerinde en az olumsuz etkiye sahip barınakların tasarımı için malzeme seçimi, satın alma ve kullanımı hakkında sürdürülebilir farkındalık getiren bir yaklaşım sunmaktadır. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji. Acil durum barınaklarının ihtiyacı olan enerjiyi en sürdürülebilir şekilde karşılamak için yol göstermektedir. Enerji verimliliğini artırmak ve atmosfere verilen CO2 gazını azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarını ve teknolojilerin kullanımını içermektedir. Su verimliliği. Çevresel sürdürülebilirliği vurgulayarak kullanıcının refahını arttıran su ve sanitasyon sistemlerini teşvik etmekte ve uygulamaktadır. İç mekan konforu. Sakinlerinin refahı için iç mekan konforuna katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bu da havalandırma, gün ışığı, konfor sıcaklığı ve diğer etkili faktörler ile ilgili doğal ve mekanik sistemleri sürdürülebilir bir noktadan içerir. Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanlarında acil durum mimarlığını anlamak için uygun temsili örnekler arasında bir analiz yapılması gerektiği düşünülmüştür. Dünya çapında farklı yerlerde uygulanmış üç acil durum barınağı, Türkiye de uygulandığında göstereceği enerji performansını incelemek için seçilmistir. Türkiye bu çalışma için ideal bir alandır çünkü ülke önemli bir deprem bölgesi üzerindedir (7 büyüklüğü aralığında) ve bölgelerinde sundugu geniş iklim çeşitliligi kısmen afetlere açık diğer bölgelere çıkarım olabilmektedir. Yerel ölçekte geniş bir analiz sağlamak amacıyla farklı iklimlerde simülasyon çalışmaları yapılmıştır. Her acil durum barınagı gerçek durumlarda kullanılan seçenekleri en geniş kapsayacak şekilde seçilmiştir ve bunların her biri, acil durumlarda kullanılan malzemelerin ana tipolojilerini temsil eder: ahşap, plastik ve metal kabuklu yapı tipolojileri. Seçim için kullanılan diğer kriterler: Seçilen acil durum barınakları önemli sayıda inşa edilmiştir ve deprem sonrası durumlarda kullanılmıştır; tümü 4/5 kişilik bir aile için, 18m2 etrafında inşa alanı (5 kişilik bir aile için kişi başı en az 3.5m2 kapalı yaşam alanı kuralına dayalı), tek katlı ve basit inşaat modeline sahiptir; sakini olacak insanlar için özel inşa edilmiş acil durum barınaklarıdır. Ayrıca yerel koşullara dayanabilen bir çeşit tasarım verimliliği teşvik etmektedir. Ahşap kabuklu tipoloji. 2009 yılındaki Sumatra depreminde kullanılan 18m2 lik, kereste iskeletli, palmiye çatılı ve ahşap duvarlar ile yapılan barınaktır. Barınak yerel malzemelerden tedarik edilmiştir ve montaj için özel alet ya da ekipman gerektirmez. Malzemelerde strüktür için ahşap iskelet, kontrplak duvarlar, palmiye fiber tavan ve palmiye hasır vardır. 5 kişilik bir yapım ekibi tarafından hızla 2 gün içinde inşa edebilir. Plastik kabuklu tipoloji. 2010 yılındaki Haiti depreminde kullanılan 18m2 lik çelik konstrüksiyon ve plastik kaplama duvar ile yapılan barınaktır. Barınak için kısmen yerel kaynaklı ve kısmen prefabrik malzemeler kullanır. Prefabrike çelik konstrüksiyon çözümü ithal ve nispeten pahalı olsa da, plastik kaplama duvarlar yerel ve ucuz elde edilebilir. Malzemeleri ülkeye geldiği andan itibaren barınak hızla 2 günde inşa edilebilir. Metal kabuklu tipoloji. 2011 yılındaki Van depreminde kullanılan güçlendirilmiş alüminyum profil iskelet ve duvarlarla yapılmış ve poliüretan dolgulu metal panelli çatı ile yapılan prefabrik bir barınaktır. Mevlana evi olarak adlandırılan barınak, 18 m2 lik kullanım alanına sahip bir prefabrik yapidır. Her evde 4/5 kişi konaklayabilir. Herhangi bir temel ya da yapısal montaj gerekli değildir. Yeni bir sürdürülebilirlik derecelendirme sistemi aracılığıyla yapılan değerlendirmelerde ahşap barınak plastik ve metal barınaklara göre daha iyi bir sürdürülebilir davranış gösterdiği görülmüştür. Bu sonuç, ithal malzeme veya prefabrik sistemler kullanımı yerine yerel malzeme kullanımının önemini pekiştirmektedir. Sürdürülebilirlik derecelendirme sisteminde ayrıca geçerli acil barınaklarda yenilenebilir enerjinin kullanım eksikliğini vurgulamaktadır. Bazı temiz enerji sistemlerinin tasarım ve kuruluşu ile (örneğin güneş enerjisi veya rüzgar enerjisi) enerji tüketimi ve de CO2 emisyonu önemli ölçüde azalabilmektedir. Tasarım yapının yeniden kullanılması üzerine yapılmış ise, yenilenebilir enerji kaynaklarının dahil edilmesi için ilk yatırım göze alinabilir. Bunun yanında, fiyat konusunda bu felaket bölgesinde belirli özelliklerine uyarlanmış bir yerel olarak üretilen barınak, görüş ekonomik ve ekolojik açıdan daha sürdürülebilir olabilir olduğu görülmektedir. Ayrıca, fiyat konusunda felaket bölgesinin belirli özelliklerine uyarlanmış, yerel olarak üretilen barınak ekonomik ve ekolojik açıdan daha sürdürülebilir olabilir. Yapılan acil durum barınaklarının enerji simülasyonları aracılığıyla metal kabuklu barınak, plastik barınağa göre daha iyi bir enerji davranışı ve daha az enerji tüketimi sergilediği gösterilmiştir; plastik barınak ise en kötü enerji davranışı ve en büyük enerji tüketimine sahiptir. Bu metal barınaklardaki sandviç panellere entegre edilmis izolasyondan ve plastik barınakların izolasyon eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Aslında bu gerçek barınaklarda doğal ve sürdürülebilir izolasyon kullanımının önemini pekiştiriyor (Etkilenen felaket alanının yerel özelliklerine malzemede adapte edilen kalınlık ve tip ile birlikte) ve en yaygın olarak kullanılan plastik acil çadırların yetersiz olduğu ve yerine malzemelerin daha geniş bir çeşitlilik aralığına sahip olması gerektiği bu çalışmada kanıtlanmaktadır. Acil durum barınaklarının hiçbiri tek başına tam olarak yeterli enerji verimli ve sürdürülebilir bir çözüme sahip değildir. Bir varsayımsal felaket durumunda, bu çalışmanın sonuçları ışığında, bir acil durum barınağı çözümü için analiz edilmiş faktörler ve elde edilen sonuçlar dikkate alınarak seçim yapılmalıdır. Kullanılan acil barınma yeni sürdürülebilirlik derecelendirme sistemi yaklaşımında en yüksek puan ile uygulamalıdır. Ayrıca bu uygulamanın fazla sayıda yapılacak üretim için uygun ekonomik maliyete sahip olması gerekmektedir. Ve son olarak, acil durum barınakları için her birinin enerji verimliliğinin güçlü olduğu yönlerini birleştirmek ve geliştirmek gerekir. Bu yönlerin uygulanmasıyla, tasarlanmış ve / veya yeniden kullanılan acil durum barınakları enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik açısından doğru yönde olacaktır.
-
ÖgeAhşabın Yaşam Döngüsü Çerçevesinde Koruma Ve Onarım Metotlarının Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-07-05) Güler, Selvi Burcu ; Arıoğlu, Nihal ; 405290 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada, organik bir malzeme olan ahşabın korunmasında kullanılan koruma ve onarım metotlarının araştırılıp değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ahşabın bozunmasına neden olan faktörler konuları ele alınmış, yapılarda kullanılan ahşaba etki eden çeşitli abiyotik (kimyasal, termal, mekanik faktörler, açık hava etkileri) ve biyotik faktörler (bakteri, mantar, böcek, termit, deniz canlıları) incelenmiştir. Ahşap malzemenin korunmasında kullanılabilecek kimyasal, yapısal koruma ve onarım metotları anlatılmıştır. Kimyasal korumada kullanılan emprenye maddeleri ve metotları hakkında bilgiler verilmiş, metotların analizi yapılarak çizelgeler haline getirilmiştir. Yapısal koruma ve onarım metotlarında, ahşabın korunmasında alınabilecek bazı yapısal önlemlerden ve kullanılan onarım metotlarından bahsedilmiştir. Çalışma sonunda; ahşap koruma ve onarım süreçleri ile ahşapta çürüklük yapan mantar ve böceklerle mücadele süreçlerinin analizi yapılmış, ayrı ayrı akış çizelgeleri çıkarılmıştır.
-
ÖgeAhşap iskelet yapıda taşıyıcılık ve koruyuculuk sorunları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Bardavit, Doret ; Sunguroğlu, İmer ; 21758 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Environmental Control and Construction TechnologiesÜlkemizde I, Derece Tarihi Eserlerin dışında ahşap yapıların tümüyle ahşap olarak onarılma zorunluluğu yoktur. Bunun yanı sıra, ahşap olarak inşa edilen yeni yapılar da yok denecek kadar azdır. Bunun nedenlerinden en önemlisi, ahşabın çabuk bozularak işlev ve estetiğini yitiren, kullanışsız ve pahalı bir yapı malzemesi olduğu şeklindeki genel kanıdır. Bu çalışmada, ahşabın malzeme ve taşıyıcılık özellikleri incelenerek ahşap yapı siste minin bir bütün olarak korunması ele alınmıştır. öncelikle ahşabın doğal bir malzeme olmasından doğan nitelikleri incelenmiş; ağaç halinden yapıda kullanımına dek ahşaba uygulanan işlemler sıralanmıştır. Ağacın rasyonel biçilme yöntemleri, böylece elde edilen standart boyutlar, ahşabın bünyesel kusurları ve buna dayanarak yapılan kalite sınıflandırılması açıklanmış tır. Ayrıca, böcek, mantar, hava koşulları gibi ahşabı yıpratan etkenlere değinilerek "ahşabın çalışması" ele alınmış, bunlara karşı alınabilecek önlemler sıralanmıştır. Daha sonra, ahşabın taşıyıcılık özelliği ele alınarak iskelet konstrüksiyona etkiyen kuvvetler ve iskeleti oluşturan çekme, basınç, eğilme çubuklarının genel özellikleri saptanmıştır. Bununla beraber, iskelet sistemin önemli bir unsur olan düğüm noktaları incelenmiş, böylece oluşan iskelet taşıma sistemleri; tek tabanlı, tek taraflı çift taban, çift aratabanlı ve Amerikan sistemler olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. Böylece, oluşan ahşap yapının bir sistem olarak yangına karşı korunumu, ses yalıtımı ve ısı & nem tutuculuk gereksinimlerinin nasıl karşılanabileceği ele alınmıştır.
-
ÖgeAkıllı Bina Kavramı Ve Akıllı Bina Değerlendirme Metodları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Oğuz, Olcay ; Yılmaz, A. Zerrin ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiTeknolojik gelişmelere bağlı olarak bilgisayar ve elektronik alanında yapılan yenilikler tüm alanlarda pek çok kolaylıklar sağlamıştır. insanlığın yararına yapılan bu çok önemli gelişmeler, aynı oranda ada çevere kirliliği, doğal kaynakların tüketilmesi gibi bir çok sorunuda beraberinde getirmiştir. Tüm bu gelişmeler sonucu ,ekolojik dengenin devamlılığı ve enerji kaynaklarının verimli kullanılma isteği ile beraberinde sürdürebilirlik ve sürdürülebilir planlama kavramlarını gündeme getirmiştir. Günümüzde özellikle enerji kaynaklarının tükenebilecek boyuta ulaşmasına bağlı olarak; bu kaynakların verimli kullanılması ve bina teknolojilerinde enerji verimli tasarım konularına verilen önem artmıştır. Akıllı binalar olarak adlandırılan bu yeni tasarımlar ile artık binalar değişen iklim şartlarına karşı minimum enerji kullanarak optimum koşulları sağlamak üzere nasıl hareket edebileceğini tahmin edebilen sistemler haline gelmiştir. Ancak, bu binaların verimliliğini, performans ve zekasını nasıl değerlendirebleceğimiz hala net değildir. Bugüne kadar, akıllı binalara yönelik değerlendirme modelleri üzerinde sistematik bir araştırma yapılmamıştır. Mevcut çalışmaların büyük bir kısmı, bulgularını bilgi teknolojileri perspektifinden elde etmişler ve binanın mimarisi ve bilgi teknolojilerinin gereklilikleri de dahil olmak üzere, entegre bir yaklaşımın parçası olarak, tüm faktörleri hesaba katmamışlardır. Bu tezin amacı bu alandaki boşluğun doldurulmasına yardımcı olmaktır.
-
ÖgeAkıllı Binalarda Alt Sistem Değerlendirmesi: İstanbul Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Mangan, Suzi Dilara ; Oral, Gül Koçlar ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada, akıllı binaların tanımı, farklı kişi ve çalışma gruplarının verdiği tanımlar doğrultusunda ele alınmış olup bu tanımları destekleyici doğrultuda akıllı binalara ilişkin genel özellikler, tasarım, yapım, yönetim ve enerji korunumu açısından irdelenerek açıklanmıştır. Yurtdışında yapılmış akıllı bina örneklerine yer verilmiştir. Akıllı binalarda alt sistem değerlendirilmesinde etkili olan sistemler, pasif bina alt sistemleri (ısıtma, iklimlendirme ve aydınlatma enerjisi korunumunda etkili olan doğal ve yapma çevreye ilişkin tasarım parametreleri) ve aktif bina alt sistemleri(HVAC sistemi, elektriksel güç sistemi, aydınlatma sistemi, yangın güvenlik sistemleri, asansör sistemleri, giriş kontrol ve güvenlik sistemleri, bina otomasyon sistemi, haberleşme ve bilgisayar network sistemleri, enerji yönetimi ve izleme sistemleri) olarak ele alınmıştır. Bu bağlamda, İstanbul’da seçilen 20 akıllı binada yapılmış olan anket çalışması ile akıllı binaların genel bina bilgileri, bina kabuk ve strüktür bilgileri, servis sistemleri ve enerji tüketimleri başlıkları altında elde edilen bulgular değerlendirilmiş ve seçilen binaların genel tanıtımları yapılmıştır.
-
ÖgeAkıllı Binaların Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Civan, Ulaş ; Çetiner, Y. İkbal ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi“Sürdürülebilir” ve “Akıllı” kavramlarının; sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda sıklıkla birarada kullanıldığı görülmektedir. Bir binanın sürdürülebilir olması için akıllı sistemlere sahip olması gerekmediği gibi, bu sistemlerin varlığı da sürdürülebilir bir bina olduğunu göstermeyecektir. Bu durum, akıllı binaların sürdürülebilirlik kriterlerine ne ölçüde uygun oldukları sorusunu beraberinde getirmektedir. Bu çalışma çerçevesinde, öncelikle akıllı binalar, çevresel sürdürülebilirlik ve temel çevresel sürdürülebilirlik kriterleri açıklanmıştır. Ardından, başlıca çevresel bina değerlendirme metodları olan BREEAM, BEPAC, HK-BEAM ve LEED; genel özelliklerine ve değerlendirme sistemlerine değinilerek karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu metodların temel çevresel sürdürülebilir tasarım ilkeleri doğrultusunda yapılan analizi sonucunda; akıllı bir binanın çevresel sürdürülebilirlik açısından incelenmesine yönelik bir yaklaşım oluşturulmuş ve seçilen akıllı bina örnekleri üzerinde uygulanmıştır. Çalışmanın sonunda, akıllı binaların çevresel sürdürülebilirliğe büyük oranda katkı sağlayabileceklerinin altı çizilerek, buna bağlı yorum ve düşüncelere yer verilmiştir.
-
ÖgeAlmanya ve Türkiye bina enerji sertifikasyon sistemlerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-01-24) Can, Esra ; Yılmaz, Zerrin A ; 502091522 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Environmental Control and Construction TechnologiesBugün, binalar, dünya birincil enerji tüketiminin %40' ını oluşturarak, küresel CO2 emisyonunun üçte birinden sorumludur ve binaların enerji tüketimi ile ilgili planlama ve kontrol sistemlerinin oluşturulması ile enerji tüketimi büyük ölçüde azaltılabilir. Bu amaçla, dünyada, enerji verimliliği ile ilgili hazırlanan yasal düzenlemelerle ülkelerin kendi enerji ihtiyaçlarına ve iklimlerine uygun mevzuatlar yayınlanarak binalarda enerji verimliliğinin planlaması ve kontrolü sağlanmaktadır.Bu adım Avrupa Birliği ülkelerinde 2002 yılında Binaların Enerji Performansı Direktifi (EPBD: Energy Performance of Buildings Directive) ile hayata geçirilmiştir. Bu direktife göre, Avrupa Birliği ülkeleri, EPBD çatısı altında kendi ihtiyaçlarına ve iklim koşullarına uygun sertifika sistemlerini geliştirmeye devam etmektedirler.Türkiye' de de, Avrupa Birliği yasaları uyum sürecinde, binaların enerji performansı direktifi kapsamında, 2008 yılında `Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği' yayınlanmış ve bu yönetmeliğin öngördüğü binalara enerji kimliği verilmesinde kullanılacak ulusal hesaplama yöntemi, BEP-TR hazırlanmıştır.Bu çalışma kapsamında, Türkiye ile Almanya' nın enerji verimliliği ile ilgili çalışmaları ve sertifikasyon sistemleri, araştırmanın Almanya ve Türkiye' de yapılmasıyla incelenmiştir. Bu inceleme, Almanya'da, bina enerji performansı hesaplama yöntemi olarak kullanılan DIN 18599 ile Türkiye' de kullanılan BEP-TR' nin, bina enerji performansını etkileyen parametreler ve kullanılan yazılımlar bakımından karşılaştırılması ile yapılmıştır.Bu karşılaştırma ile enerji verimliliği çalışmalarını Avrupa Birliği' nin yayınlamış olduğu EPBD çatısı altında gerçekleştiren Almanya ve Türkiye' nin bina enerji performansı hesaplama yöntemlerinin uygulama ve kullanım bakımından farklılıklarını tespit etmek ve bu tespitler ışığında Avrupa ülkelerinde de halen üzerinde çalışılan sertifikasyon sistemlerinin ve ülkemizde de geliştirilmekte olan BEP-TR' nin sorunları için çözüm üretebilmek amaçlanmıştır.
-
ÖgeAlüminyum Giydirme Cephelerde Isıl Performans Durabilite İlişkisinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Tortu, Şengü Şerare ; Karagüler, Mustafa Erkan ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada, günümüz mimarisinde önemli yer tutan, özellikle çok katlı yapılarda düşey kabuk olarak kullanılan hafif giydirme cephe sistemlerinin ısıl performanslarının durabilite açısından değerlendirilmesi yapılacaktır. Giriş bölümünde çalışmanın konusu, amacı ve kapsamı açıklanmaktadır.İkinci bölümde, giydirme cephelere ait genel bilgiler verilmiştir. Giydirme cephelerin tanımı yapılmış, tarihçesiyle ilgili bilgi verilmiştir. Giydirme cepheleri oluşturan ana bölümler belirtilmiştir. Bunlar; Taşıyıcı Sistem, Pencere Kuşağı, Parapet Kuşağı olarak anlatılmıştır. Giydirme cephelerde kullanılan tespit bileşenleri sınıflandırılmış ve açıklanmıştır. Bunlar; Örtü Bileşeninin Taşıyıcı Bileşene Tespiti, Taşıyıcı Bileşenlerin Birbirine Tespiti, Taşıyıcı Bileşenlerin Bina Taşıyıcı Sistemine Tespiti, Daha sonra giydirme cephelerin ağırlıklarına göre sınıflandırılması yapılmıştır. Ağırlıklarına göre giydirme cepheler 2 gruba ayrılır; Ağır Giydirme Cepheler, Hafif Giydirme Cepheler. Taşıyıcı sistemlerine göre giydirme cepheleri üçe ayırabiliriz; Çubuk Sistemler, Panel Sistemler, Yarı Panel Sistemler olarak açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, durabilitenin tanımı yapılmıştır. Giydirme cepheler açısından bakıldığında durabilitenin gerektirdiği tasarım yaklaşımları, işçilik yaklaşımları belirtilmiştir. Durabiliteyi olumsuz etkileyen faktörler anlatılmıştır. Bunlar: Materyal Kusurları, Tasarım Hataları, Montaj Hataları, Çevresel Faktörler, Bilinçli veya Tesadüfi Hasarlar olarak sıralanabilir. Dördüncü bölümde, giydirme cephelerde ısıl performansın durabiliteyle olan ilişkisi açıklanmıştır. Giydirme cephelerin ısıl performansını belirleyen tüm etkenler belirtilmiştir. Bu etkenler; Isıl Kapasite, Isıl Direnç ve Isı Geçirimliliği, Saydam Bölgelerin Isı geçirimliliği, Camlardan Edinilen Toplam Isı Kazancı, Malzeme Seçimi (Cam Seçimi ve Çerçeve Seçimi), İç Etkenler olarak açıklanmıştır. Beşinci bölümde, ısıl performansını gerektiği gibi yerine getiremeyen bir alüminyum giydirme cephede meydana gelebilecek tüm hasar ve sorunlar açıklanmıştır. Bu hasar ve sorunlar; Yoğuşma, Isıl Şoklar Sonucu Meydana Gelen Kırılmalar, Isı Kayıpları, Korozyon, Isıya Bağlı Hareket, olarak açıklanmıştır. Meydana gelen hasarların ve sorunların nasıl giderilebileceği veya nasıl önlenebileceği belirtilmiştir. Altıncı bölümde sonuç kısmı yer almaktadır. Çalışmanın özeti yapılmış ve konu genel olarak tekrar gözden geçirilmiştir.
-
ÖgeAlüminyum Giydirme Cephelerde Sızdırmazlık Sorunları Ve Çözüm Yolları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ziyaettin, Nejdet ; Gürdal, Erol ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada, günümüzde yüksek binaların artışıyla birlikte, süratli uygulama olanağı, hafiflik, estetik ve strüktürden bağımsız olarak yapı fiziği sorunlarına çözüm getirmek amacıyla gerçekleştirilen alüminyum giydirme cephe sistemlerinin tanımı, gelişimi, türleri, sistemde kullanılan ana malzemelerin tanıtılması, sistemin sızdırmazlık performansı, sızdırmazlık malzemeleri ile uygulamalarda dikkat edilmesi gereken hususlar anlatılmıştır. Cephe numunesi hava, su ve rüzgar geçirimsizliği açısından Metal Yapı Ar-Ge. Laboratuarında yapılan deneylere incelenmiştir.
-
ÖgeAlıveriş Merkezlerinde Mağaza Aydınlatması Ve Uygulama Örnekleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-07) Çetin, Banu ; Yener, Alpin Köknel ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu çalışmada; alışveriş kavramı, tarihsel gelişimi, alışveriş mekanları ve günümüzde de sık sık rastladığımız alışveriş merkezlerinin özellikleri hakkında genel bilgi verilmiş ve alışveriş merkezlerinde gerekli olan görsel konfor koşulları ve sağlanması gereken standart değerleri incelenmiştir. Mağazalardaki aydınlatmanın hedefleri ve aydınlatma dizayn kriterleri, aydınlık düzeyi, parıltı ve renk kavramlarıyla tanımlanmış, standart değerlere bu kavramlarla bağlantılı olarak ulaşılmıştır. Ayrıca Philips Aydınlatma Dizayn ve Tatbikat Merkezi tarafından öne sürülen “dört köşe yöntemi ile belirli mağaza ve aydınlatma tipleri ortaya konulmuştur. Sirkülasyon alanlarında da aydınlatma ve acil durum aydınlatmasına yer verilmiştir. Son olarak bazı mağaza ve alışveriş merkezi örnekleri incelenerek daha önce yer verilmiş olan aydınlatma kriterleri açısından değerlendirilmiştir. Karşılaştırmalı tablo oluşturularak, mağazaların sağlaması gerekli olan görsel konfor koşullara yaklaşımı belirlenmiştir.
-
ÖgeAnalysis Of The Aluminium Curtain Wall Design And Construction Process – Current Status In Turkey(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016 -12-16) Bertan, Seda ; Tavil, Aslıhan ; 10116927 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Environmental Control and Construction TechnologiesGiydirme cepheler, farklı tasarım yaklaşımlarıyla, cephelerden beklenilen performans gereksinimlerinin artışıyla, düşük enerji tüketimi gereksinimlerinin artışıyla, maliyet, üretim ve montaj ile ilgili beklentilerin artışıyla ve teknolojinin ilerlemesiyle hızlı bir şekilde gelişmekte ve daha karmaşık sistemlere dönüşmektedir. Günümüzde ısıtma, soğutma, havalandırma gibi mekanik sistemler giydirme cephe sistemi içerisinde çözülebilmektedir. Bu sayede yerden kazanç sağlanabilmektedir. Bunun yanında giydirme cephelere entegre edilen fotovoltaikler ile binanın enerji tüketiminin tamamı veya bir kısmı karşılanabilmektedir. Giydirme cephelerin mekanik, elektrik gibi farklı bina disiplinleri ile entegre edilebilmesi sonucunda giydirme cephe sistemleri bina kabuğu işlevinin dışında farklı fonksiyonlara da hizmet vermektedir. Cepheler binanın enerji tüketiminde en etkili faktörlerden birisidir. Cephede seçilen malzemelerin performans özellikleri diğer bina sistemlerinin tasarımını etkilemektedir. Binadaki mekanik sistemlerin enerji tüketimi hesapları ve buna bağlı olarak mekanik donanımın büyüklügü ve dağılımı, cephede kullanılan malzemelerinin performans özelliklerine (ısı iletkenlik, gölgelendirme faktörü, ısı direnci, etc.) göre gerçekleştirilmektedir. Yani, binanın mekanik sisteminin ve cephe sisteminin tasarımı, mimar ve makine mühendisinin optimizasyonu sonucunda tamamlanmalıdır. Örneğin, sıcak bir iklimde ısı iletkenlik katsayısı yüksek bir malzeme seçilirse yaz aylarında bina çok fazla ısınacağından dolayı mekanik sistemlerin soğutma yükleri fazla olacaktır. Daha sonra, cephede ışık geçirgenliği düşük bir malzeme seçilirse bu kez de iç mekanlarda doğal aydınlatmasının yetersiz olmasından dolayı yapay aydınlatma için daha fazla elektrik enerjisi harcanmaktadır. Bu yüzden, cepheyle ilgili kararlar verilirken cephenin statik, mekanik, elektrik gibi diğer bina sistemleriyle entegrasyonu aşamasında ilgili paydaşların işbirliği içerisinde çalışarak optimizasyon yapmaları gerekmektedir. Bu nedenlere bağlı olarak, gereksinimleri ve beklentileri karşılayan, başarılı tasarım ve uygulamalar gerçekleştirmek çalışmaların süreç içerisindeki paydaşlarla işbirliği içerisinde yürütülmesi ve paydaşların sürece doğru zamanda katılımıyla mümkün olabilmektedir. Aksi halde, süreç içerisinde geriye dönüşlerin yapılması ya da beklenen performans gereksinimlerini karşılamayan cephe sistemlerinin tasarımı ve uygulaması kaçınılmaz olabilmektedir. İlgili uzmanların sürece doğru zamanda dahil edilmemeleri pek çok önemli konunun göz ardı edilmesine ve projelerde sonradan ciddi revizyonlar yapılmasına neden olabilmektedir. Bu tür durumlar ise ciddi anlamda hem zaman hem de maliyet kaybına neden olmaktadır. Bu çalışma, sözü edilen sorunların yaşanmasını önlemek adına, giydirme cephelerin tasarım ve yapım sürecinin tanımlayarak bu süreçte rol alan paydaşlar arasında gerçekleştirilmesi gereken işbirliği ile ilgili bir öneri geliştirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında, Türkiye’de bu sürecin nasıl yürütüldüğünü inceleyerek sürecin eksikliklerini ortaya koyup paydaşların ve ilgili kurumların konuyla ilgili farkındalıklarını artırmak bu çalışmanın diğer hedeflerinden birisidir. Çalışma kapsamında, giydirme cephelerin tasarım ve yapım sürecinin alt aşamaları ve bu aşamalarda rol alan paydaşlar tanımlanarak, istek ve gereksinimleri karşılayan cephe tasarımları ve uygulamaları için bu süreçte paydaşlar arasında nasıl bir işbirliği olması gerektiği önerilmiştir. Daha sonra Türkiye’de giydirme cephe tasarım ve yapım süreci analiz edilmiştir. Çalışma dört aşamadan oluşan bir süreç takip edilerek gerçekleştirilmiştir. Giydirme cephelerin tasarım ve yapım sürecinin daha doğru bir şekilde incelenebilmesi için öncelikle giydirme cepheler hakkında bilgi edinilmesi gerekmektedir. Bu nedenle çalışmanın ilk aşamasında, literatür araştırması ile giydirme cephe sistemleri analiz edilmiştir. Bu aşamada ilk olarak giydirme cephelerin yapısal bütünlük, hava geçirmezlik, su sızdırmazlık, yangına dayanım, gün ışığı ve güneş kontrolü gibi performans gereksinimleri tanımlanmıştır. Ayrıca, bu performans gereksinimlerini sağlamak için takip edilen standartlar ve bu gereksinimlerin talep edilen standartları karşıladığını kanıtlamak için gerçekleştirilen test standartları açıklanmıştır. Giydirme cephelerde kullanılan cam malzemeleri hakkında bilgi verildikten sonra, giydirme cepheler tasarım metodlarına göre tek kabuklu cepheler, çift kabuklu cepheler ve entegre edilmiş cepheler olarak üç aşamada sınıflandırılarak detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Daha sonra, giydirme cephelerin seçilen duvar tipine (özel veya standart) ve montaj türüne (çubuk veya panel sistemler) göre sınıflandırılmasıyla uygulanabilirlikleri açısından karşılaştırmalar yapılarak giydirme cephelerin analiz aşaması tamamlanmıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında, literatür araştırması ve süreç içerisinde rol alan paydaşlarla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerle giydirme cephelerin tasarım ve yapım sürecinde rol alan paydaşlar ve bu sürecin alt aşamaları ortaya konularak giydirme cephelerin tasarım ve yapım süreci analiz edilmiştir. Öncelikle bu süreçte rol alan paydaşların görev ve sorumlulukları tanımlanmıştır. Daha sonra, giydirme cephe tasarım ve yapım sürecinin alt aşamalarında gerçekleştirilmesi gereken iş kalemleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Bu sürecin alt aşamalarının sırası ve bu aşamalarda yapılması gereken iş kalemleri literatür çalışmalarının yanında bu süreçte aktif rol alan paydaşlarla gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerle de desteklenmiştir. Üçüncü aşamada ise literatür araştırmasından ve süreç içerisindeki paydaşlarla yapılan karşılıklı görüşmelerden elde edilen verilerin sentezlenip analiz edilmesiyle, giydirme cephelerin tasarım ve yapım sürecinin her aşamasında paydaşlar arasında olması gereken işbirliği ile ilgili bir öneri getirilmiştir. Çalışmanın dördüncü aşamasında ise Türkiye’deki süreç analiz edilmiştir. Bu aşamada ilk olarak verdikleri hizmetler hakkında bilgiye erişilebilen cephe danışmanlarının ve cephe firmalarının internet siteleri taranmıştır. Giydirme cephe tasarım ve yapım sürecinin başından sonuna kadar sürece dahil oldukları için giydirme cephe danışmanlarına daha çok önem verilmiştir. Cephe danışmanlarının ve cephe firmalarının internet sitelerinin taranması ile hem bu paydaşların görev ve sorumlulukları hem de Türkiye’deki süreçte gerçekleştirilen iş kalemleri hakkında bilgi edinilmiştir. Daha sonra, bu süreçte aktif rol alan paydaşlarla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda bir mimar, beş cephe danışmanı, iki cephe firması ve bir sistem üreticisi ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki süreç incelenirken üçüncü bölümdeki çalışma bir rehber niteliğinde kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmelerle paydaşlardan Türkiye’deki sürecin eksiklikleri, süreç içerisinde en çok karşılaşılan problemler ve bu eksikliklerin ve problemlerin nasıl giderilebileceğine yönelik çözüm önerileri hakkında bilgi edinilmiştir. Türkiye’deki süreç değerlendirilirken bu sürecin üçüncü bölümde önerilen giydirme cephe tasarım ve yapım sürecinden farklılıkları ortaya konulmuştur. Bu çalışmanın giydirme cephe sektöründe rol alan paydaşlar ve bu sektörde kendini geliştirmeyi düşünen öğrencilere yol gösterici bir kaynak olması hedeflenmektedir. Ayrıca, Türkiye’deki giydirme cephe tasarım ve yapım sürecinin de analiz edilmesiyle bu sürecin eksikliklerine dikkat çekilerek paydaşların ve ilgili kurumların süreçteki sorunlar hakkında farkındalıklarını artırmak amaçlanmaktadır.
-
ÖgeAntalya Cam Piramiti Nin Hacim Akustiğinin Bilgisayar Simülasyon Yöntemiyle Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Balcı, Hicran ; Demirkale, Sevtap Yılmaz ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiAntalya Cam Piramiti Fuar ve Kongre Merkezi 1997 yılında Türkiye’nin turistik kenti Antalya’da inşa edildi. Taban alanı 2.500 m2 olan salonun üzeri 35.000 m3 iç hacim oluşturan 7.000 m2 piramidal şekilli cam çatı ile örtülmüştür. Toplam 2500 kişilik oturma kapasitesiyle konferans, konser ve sergi gibi çok amaçlı etkinlikler için tasarlanmıştır. Bu çalışmanın konusu bilgisayar simülasyon yöntemiyle hesaplanan ve hacim akustiği değerlendirilmelerinde kullanılan nesnel akustik parametreleri ile Antalya Cam Piramiti’nin akustiğini konuşmanın anlaşılabilirliği bakımından incelemektir. Bununla beraber elde edilen nesnel sonuçlarla ilişkili olan ve hacmin müzikal kalitesini belirlemekte kullanılan canlılık, hacimce kuşatılmışlık, açıklık ve sesin yüksekliği gibi bazı öznel akustik parametrelerin performansı ile ilgili de öngörülerde bulunulmuştur. Simülasyon çalışması 1 nokta tipi omni kaynak ve salon genelinde 4 grupta tanımlı 20 alıcı noktası ile yapılmıştır. Akustik parametreler için hesaplanan ortalama değerler ve 20 alıcı noktasındaki değerler hacim geometrisi ile ilişkilendirilip değerlendirilmiştir. Elde edilen değerlerle hacmin oldukça çınlayan ve dolaysıyla konuşma anlaşılabilirliğinden mahrum bir mekân olduğu öngörülmüştür. Yapılan değerlendirmeler doğrultusunda hacim akustiğinin optimizasyonu için hacim geometrisinde yapılması uygun görülen bazı modifikasyonlarla bir iyileştirme önerisi geliştirilmiştir. Öneri modelinin simülasyonu ile hedeflenen konferans salonuna yakın akustik koşullar sağlanılmış olsa da bu kadar büyük bir hacimde tüm akustik parametrelerinin performansının doğal akustikle sağlanmasının güç olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak çalışmada kullanılan hacim akustiği simülasyon yöntemi ile Antalya Cam Piramit’inin form, şekil ve malzemeye dayalı geometrik parametrelerinin hacmin akustiği üzerindeki etkileri araştırılmış ve yapılan tespitler doğrultusunda akustik performansını iyileştirmek için geliştirilen öneri model ile hedeflenen koşulların sağlaması için hacmin elektro akustik sistemlerle desteklenmesi gerektiği tespit edilmiştir.
-
ÖgeAsma Tavanlardan Ses Geçişi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Başbuğ, Ercüment ; Demirkale, Sevtap Yılmaz ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiBu projede, asma tavan sistemlerinden ses geçisi incelendi. Bu amaçla, değişik asma tavan malzemeleri ile laboratuvar ölçümleri yapıldı. Ayrıca, tavan arasına eklenen yutuculuk da incelendi. Ölçümlerin yapıldığı odalar ODEON akustik programında modellendi ve simüle edildi. Daha sonra, sonuçlar ODEON programındaki simüle edilmiş değerlerle karşılaştırıldı. Simülasyonlar ayrıca uygulamadaki değişik durumlarda oda boyutları, tavan arası yükseklik gibi oda parametreleri değiştirilerek yapıldı. Bu proje, Danimarka Teknik Üniversitesi Akustik Departmanı’nda gerçekleştirildi. Akustik ölçümlerde, Danimarka orijinli Rockwool A/S akustik laboratuarlarından yararlanıldı.
-
ÖgeAt Nalı Plan Tipi Salonların Konser Ve Opera İşlevlerinde Akustik Tasarım Açısından İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-02-13) Gürkan, Ergin ; Yılmaz, Sevtap ; 460090 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiKonser ve opera salonları geçmişten günümüze önemli kültürel etkinliklerin sergilendiği mekanlar olmuşlardır. Düzenlenen bu etkinliklerin dinleyicilere en iyi şekilde aktarılması her zaman mimarlar ve akustik tasarımcıların başarması gereken oldukça önemli bir konu olmuştur. Çok sayıda dinleyiciyi kısa mesafe içinde yerleştirme imkanı sunan at nalı plan tipine sahip salonlar geçmişte oldukça tercih edilmiştir. Bu salonlar sahip oldukları süslemeler ve heykellerle ses enerjisini hacim içinde oldukça iyi dağıtmış ve sağladıkları daha fazla dinleyici kapasitesi ile paralel olarak artan toplam yutuculuk oranı ile diğer plan tiplerine göre daha düşük çınlama süresine sahip olarak opera salonları için uygun akustik koşulları sağlamışlardır. Ancak günümüzde kültürel etkinliklerin çeşitlenmesi ve ekonomik sorunlar ile birlikte yeni salon yapımına daha düşük bütçeler ayırılması tasarımcıları zorlamaktadır. Bu nedenle geçmişte yapılan salonlar hala günümüzdeki salonlara göre daha fazla beğenilmektedir. At nalı plan tipi salonların akustik özelliklerinin incelenerek akustik tasarımla birlikte mimari tasarımda izlenmesi gereken yolların belirlenmesi bu tez çalışmasının amacını oluşturmaktadır. Bu kapsamda, çeşitli tasarım kriterleri belirlenerek bu kriterler üzerinden akustik konfor koşullarındaki değişimler incelenmiş, işlev farklılıkları oluşturularak, salonların konser ve opera işlevlerinde sahip oldukları akustik koşullar değerlendirilmiş, elde edilen sonuçlar üzerinden, mimari ile akustiğin, tasarım sürecinde birlikte ilerlemesi için izlenmesi gereken yollar belirlenmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda hazırlanan tez çalışması altı ana bölüm ve üç ek bölümünden oluşmaktadır. Birinci bölümde, konser ve opera salonlarının sosyal hayat içindeki öneminden bahsedilmiş ve bu kapsamda gerçekleştirilen etkinliklerin izleyici ve/veya dinleyicilere en iyi şekilde ulaştırılmasının önemi anlatılmıştır. At nalı plan tipinin sahip olduğu avantajlardan söz edilmiş ve bu avantajlardan günümüzde de faydalanılabilinmesi için neler yapılması gerektiği üzerine incelemeler yapıldığı anlatılmıştır. İkinci bölümde, ses, müzik ve orkestra ile ilgili temel bilgiler verilmiştir. Konser ve opera işlevlerinde ihtiyaç duyulan farklı orkestral koşullardan, etkili frekans aralıklarından ve ses düzeylerinden bahsedilmiş, dolayısıyla bu ihtiyaçların akustik ve mimari tasarım üzerindeki etkileri gösterilmiştir. Konser ve opera salonlarının tarih içindeki gelişimi ve değişimi incelenmiş, bu süreçte akustik ihtiyaçlarla mimari tasarım ilkelerinin etkileşimi ortaya konmuştur. Konser ve opera işlevlerinin gerekesinim duyduğu farklı akustik koşullar belirtilmiş, bu farklılıkların tasarıma olan etkilerinden söz edilmiştir. Üçüncü bölümde, konser ve opera salonlarının tasarım aşamasında ve değerlendirilmesinde kullanılan hacim akustiği parametreleri ve tasarım parametreleri hakkında bilgiler verilmiştir. Hacim akustiği parametreleri, nesnel ve öznel akustik parametreler olarak iki başlık altında incelenmiştir. Nesnel parametreler hesap yöntemleri ile birlikte açıklanmış, bu parametreler ile ilgili literatürde yer alan değerler derlenmiştir. Salonların fiziki özelliklerini ortaya koyan tasarım parametreleri başlıklar altında toplanmış, çizimler, grafikler ve örnekler üzerinden bu parametreler ile ilgili bilgiler verilmiştir. Dördüncü bölümde, tez kapsamında yapılan çalışma için salonların fiziki özellikleri belirtilmiş, inceleme yapılacak durumlar tanımlanmış ve değerlendirme yöntemleri belirlenmiştir. Salonların plan tipi, at nalı plan tipi olarak belirlenmiş ve literatürden elde edilen oranlar kullanılarak incelenecek durumlara uygun yedi adet model hazırlanmıştır. Yapılacak incelemeler için loca, balkon ve salon büyüklüğü durumları seçilmiştir. Yapılacak incelemelerde kullanılacak modeller ile ilgili hacim kabulleri yapılmış, oluşturulan modeller çizimler ve tablolar üzerinde açıklanmıştır. Modellenen salonlar için malzemeler belirlenmiş, akustik simülasyon programı, ses kaynağı ve alıcı noktaları için kabuller yapılmıştır. Yapılacak değerlendirmelerde kullanılacak hacim akustiği parametreleri seçilerek, modeller üzerinde hesaplama yapılabilmesi için tüm veriler oluşturulmuştur. Beşinci bölümde inceleme yapılacak durumlar için seçilen hacim akustiği parametreleri üzerinden akustik simülasyon programında hesaplamalar yapılmış, elde edilen değerler, grafik, şekil ve çizelgeler üzerinde gösterilmiştir. Seçilen parametreler müzik, konuşma ve ses gücü başlıkları altında sınıflandırılmış ve bu gruplar üzerinden genel değerlendirmeler de yapılmıştır. Öncelikli işlev olan konser işlevi için yapılan değerlendirmelerin ardından aynı salonlar opera işlevine geçirilerek hesaplar tekrarlanmış ve elde edilen sonuçlar birbirleriyle ve konser işleviyle kıyaslanmıştır. Altıncı bölümde, yapılan tüm değerlendirmeler derlenerek incelenen üç durum için sonuçlar çıkartılmıştır. Elde edilen sonuçlar üzerinden yapılan değerlendirmelerle at nalı plan tipine sahip salonlarda konser ve opera işlevleri için akustik tasarım ilkeleri önerileri hazırlanmıştır. Ekler bölümünde ise, her salon için akustik simülasyon programında elde edilen minimum, maksimum ve ortalama değerler, tüm alıcı noktalarında elde edilen parametre değerleri ve salonlarda kullanılan malzemelerin plan ve kesitler üzerinden gösterildiği çizimler verilmiştir.
-
ÖgeAtrium Yapılarının Isıl Performanslarının Degerlendirilmesinde Örnek Uygulamalı Bir Yaklasım(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Gemi, Ayşe Miray ; Yılmaz, A. Zerrin ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiSon yıllarda teknolojik gelişmeler ve değişen ihtiyaçlarla birlikte binaların enerji tüketimleri geniş çapta artış göstermiştir. Bunun yanında binaların enerji ihtiyaçları ise halen büyük oranda fosil enerjilerden karşılanmakta ve inşaat sektörü, diğer kullanıcılarla kıyaslandığında bu sınırlı enerjinin tüketimi üzerinde azımsanmayacak bir paya sahip olmaktadır. Bununla birlikte binaların, gelecekte dünyamızı tehdit eden küresel ısınma etkisini ve hava kirliliğini azaltmak için fosil kaynakları kullanmayı bırakıp enerji etkin olarak tasarlanması gerektiğinin genel bir anlayış olduğu gözükmektedir. Bu nedenle doğaya saygılı tasarım konusunun mimarlar ve mühendisler tarafından göz önünde bulundurulması önem kazanmıştır. Bu tezin konusu genellikle ticari yapılarla bütünleşmiş olarak tasarlanan atrium yapılarının enerji etkinliğini inceleme altına almaktır. Bu tez örnek bir bina üzerinde atriumların ısıl performanslarının değerlendirilmesine bir yaklaşım önermektedir. Örnek bina yazarın lisansüstü eğitiminin bir kısmını yürüttüğü Stuttgart, Almanya’da yer almaktadır. Çalışma atriumların ısıl davranışlarını tahmin edebilmek ve doğru bir enerji korunumlu tasarım yapabilmek için özellikle pasif güneşsel tasarım parametrelerine eğilmiştir. Ayrıca bu çalışmada, atriumların bütünleştirildiği ana binaları için enerji tasarrufu potansiyeli de inceleme altına alınmıştır. Isısal tahmin, binaların bütün enerji ihtiyaçlarının ve istenen iç hava sıcaklığının sağlanması için gereken yüksek ekonomik giderleri optimize edebilmek için onların tasarım aşamasında enerji tüketimlerini hatasız bir biçimde değerlendirilebilmesinde gereklidir. Bu çalışmanın amacına atriumun tasarım değişkenlerinin örnek bir bina üzerinde incelenmesiyle ulaşılmıştır. Farklı çözüm önerileri ve elde edilen sonuçlar uygun değerde çözümlere ulaşabilmek adına karşılaştırılmıştır. Binanın performansının değerlendirilmesi için günümüzde kullanım alanını giderek arttıran bilgisayar enerji simülasyon programlarından biri olan TRNSYS 16 kullanılmıştır.
-
ÖgeAvan proje evresinde bina maliyetinin bina maliyetinin bina elemanlarına dayalı olarak hesaplanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Usta, S. Hülya ; Sey, Yıldız ; 39780 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Environmental Control and Construction TechnologiesBu çalışma; Bina üretim sürecinin avan proje evresinde bina maliyetinin planlanması ve kontrolünün yapılabilmesi için gerekli olan maliyet tahmin modellerini hatırlatarak. tasarlama evresi içinde maliyetin en etkin bir şekilde planlanmasına ve kontrolüne imkan veren elemanlara dayalı maliyet hesabı yöntemini açıklamak ve elemanlara dayalı maliyet analizi yapılabilmesi için gerekli olan eleman sınıflandırmalarının temel özellilerini açıklayarak, bir modelin geliştirilmesi çalışmasıdır. Türkiye'de üretilen toplu konutlarda Halkalı, Eryaman ve Sinanoba konut yerleşmelerinde gerçeklesen konutlar bu amaçla baz alınmıştır. Çalışmada seçilen binalar, daha önce 1993 yılında tamamlanan T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı için İ.T.Ü. Mimarlik Fakültesinde yapılan " Mevcut Konut Yerleşmelerinde, Yerleşme ve Konut Binası Tiplerine Yönelik Maliyet Karşılaştırmaları, Maliyeti etkileyen Faktörler ve Veri Tabanlı Konut Maliyeti Hesaplama Modeli" adlı araştırma projesi kapsamında analiz edilmiş olan Halkalı, Eryaman, Sinanoba konut bölgelerinde yapılmış olan, plan tipi ve kat sayısı bakımından -Farklılık gösteren 29 bloktur. Birinci bölümde, maliyet kavramı üzerinde durulmuş, avan proje evresinde maliyet tahmin modellerinin önemi ve avan proje evresinde kullanılan maliyet tahmin modelleri kısaca tanıtılmıştır. İkinci bölümde, elemanlara dayalı maliyet hesabı kapsamlı olarak ele alınmış olup. tasarım aşamaları ile uyumlu maliyet verileri hazırlamaya yönelik mevcut "elemanlara cayalı maliyet analizi" sistemleri tanıtılmaktadır. Üçüncü bolümde. Halkalı, Eryaman, Sinanoba konut yerleşmelerinde olan, 29 konut baz alınarak yapılan elemanlara -dayalı maliyet analiz modelinin adımları anlatılmakta ve sınıflandırma sistemi tanıtılmaktadır. Ayrıca ölçüm kuralları belirtilmekte ve elemanlara cayalı maliyet analizinin uygulaması, elde edilen sonuçlar incelenmektedir. Sonuç bölümünde ise, elde edilen sonuçların değerlendirmesi yapı İntaktadır.
-
ÖgeAydınlatma Tasarımının Kullanıcı Üzerindeki Fizyolojik Ve Psikolojik Etkileri Açısından İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-06) Şahin, Dilek ; Yener, Alpin Köknel ; 435450 ; Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiYaşamın döngüsünün devamı ve insanın günlük gereksinimlerini yerine getirebilmesi için ışığa gerek duyulur. Günışığının yetmediği zamanlarda insanların görsel ihtiyaçlarını yerine getirebilmesi için yapma aydınlatma sistemlerinin tasarlanması gerekir. Aydınlatma tasarımının öncelikli amacı farklı görevleri yerine getirebilecek, mekân ve nesneleri algılayabilecek görsel koşulların; kısacası görsel konfor koşullarının sağlanmasıdır Görsel konfor, ışığın nicelik ve niteliğine bağlıdır. Işığın niceliği yani gerekli aydınlık düzeyleri her bir aktivite için standartlara göre belirlenir. Işığın kalitesi ise ışığın doğrultusu, renk, renksel geriverim ve aydınlığın düzgünlüğünü içerir. Günışığı mükemmel kalitededir ve yapma aydınlatmanın spektrumu mümkün olduğunca doğal ışığa yakın olmalıdır. Aynı zamanda göz sağlığının korunması ile de ilişkilidir. Işık sadece görmemizi sağlamaz aynı zamanda sağlığımız, biyolojik ritmimiz, ruh halimiz, iyi hissetmemiz ve performansımız üzerinde de etkilidir. Bu çalışmada aydınlatma tasarımının kullanıcılar üzerindeki fizyolojik ve psikolojik etkileri incelenmiştir. Öncelikle aydınlatmanın yararları ve temel aydınlatma kavramları ele alınmıştır. Bu bölümdeki bilgiler ağırlıklı olarak standartlar ve aydınlatma ile ilgili temel kaynaklar incelenerek derlenmiştir. 3.bölümde ışık kaynakları, aygıtlar ve bunlar kullanılarak tasarlanan aydınlatma sistemleri üzerinde durulmuştur. Bölüm 4.1 de ışık ve sağlık ilişkisine yer verilmiş, ışığın sirkadiyen ritim, performans ve ruh hali üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bölüm 4.2 aydınlatmanın hem fizyolojik hem de psikolojik etkilerini göz önüne alarak geliştirilmiş olan Ergonomik Aydınlatma Göstergesi -ELI programı ve ofis yapıları için programın kullanımı hakkında bilgi vermektedir. Bölüm 4.3 de aydınlatma tasarımını ergonomik olarak değerlendiren ELI kriterlerinin bir önceki bölümlerdeki başlıklarla olan ilişkisi yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur. Sonuç bölümünde ışık ve sağlık ilişkisine tekrar değinilmiş, aydınlatma tasarım bilincinin Türkiye deki durumundan bahsedilmiş ve sadece fizyolojik koşullara göre değil ışığın psikolojik etkilerine göre aydınlatma sistemlerinin tasarlanmasının öneminden bahsedilmiştir.