FBE- Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Başlık ile FBE- Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAb Demiryollarında Birlikte İşletilebilirlik (ınteroperabılıty) Ve Türkiye’nin Durumu(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ardıç, Deniz Derviş ; Ervren, Güngör ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringAB ülkeleri türler arası dengeyi sağlamak ve karayolu ulaşımını rahatlatmak amacıyla birtakım tedbirler almışlardır. Bu tedbirlerden en önemlisi demiryolu ulaşımını rekabete daha açık hale getirerek ülkeler arası entegrasyonu sağlamaktır. Demiryollarında standartlaşmayı sağlamak için AB üye ülkeler ve aday ülkelerin uyması gerekli şartları belirlemiştir. Bu şartlar altyapı, enerji, bakım, sinyalizasyon, ve yönetim gibi alanları içermektedir. Bu çalışma bünyesinde altyapı alanında atılması gerekli adımlar anlatılmıştır. Bu adımlar başlıca hat genişliği, gabari ölçüleri, ray özellikleri, hat ve sanat yapıları üzerinde oluşan yükler, hat geometrik özellikleri, istasyon özellikler, vb. olarak adlandırılabilir. Yine bu çalışma içerisinde ülkemiz demiryollarının mevcut durumu hat uzunluğu, gabariler, sanat yapıları, hat geometrisi konu başlıkları altında anlatılmış ve mevcut farkların olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak: TCDD genelinde ya da özel olarak ülke genelinde AB tarafından alınmış kararları birlikte işletilebilirlik sınırları içerisinde tasarım veya yenileme çalışmalarında aktif rol alacak bir yapı teşkil edilmelidir.
-
ÖgeAdıyaman İçin Bir Monoray Çalışması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-02-9) Tümen, Günay ; Atahan, Ali Osman ; 10137652 ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transport EngineeringModern yaşamın en önemli öğelerinden biri olan ulaştırma, tüm toplum için can alıcı öneme sahiptir. Modern yaşamın gerekleri ve sunumları arasında en önemlilerinden birinin seyahat etme özgürlüğü olduğu düşünülürse ve bu da insanların istedikleri zaman istedikleri yerde olması gerektiği anlamına gelirse; ulaştırmanın nasıl bir öneme sahip olduğu daha iyi anlaşılır. Bu da şehir yaşantısında etkili, planlı, verimli bir ulaştırma ağının nasıl bir değere sahip olduğunu gözler önüne serer Ulaştırma sistemlerinin kritik bir şekilde artan bir talep olması ve teknolojiyle, çevreyle iç içe bir ilişkiye sahip olması, planlama uzmanlarının sürekli artan bu ulaşım ihtiyacını, nasıl projelendirecekleri konusunda, büyük zorluk çekmelerine sebep olmaktadır. Lastikli karayolu taşıtlarına, gün geçtikçe artan talep ve bu talep hızına yetişemeyen karayolu ağları, şehir içi trafiğin özellikle zirve saatlerinde, tıkanıklığında büyük rol oynamıştır. İlk olarak şehir içi trafik tıkanıklığı çözüm metodunun yeni yapılacak yollarla olacağı düşünülmüştür. Bu çözüm kısa vadeli olsa da işe yaramış, sorunu çözer gibi gözükmüştür. Ancak zamanla, artan yeni yolların, lastikli karayolu araçlarına olan talebi arttırdığı gözlenmiştir. Tıkanıklık değişmemiş zamanla artmıştır. Uzmanlar çözümü farklı ulaşım seçeneklerinde aramaya başlamışlardır. Şehir içi ulaşımda, tıkanıklığa en iyi çözümün raylı sistemler olduğu anlaşılmıştır. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde, bu trafik-yolcu yükünü taşıyabilen yegâne sistemin raylı sistemler olduğu zamanla öğrenilmiş ve bu raylı sistemler gün geçtikçe, artan ulaşım ağlarıyla şehirleri nefes alacak bir konuma getirmişlerdir. Raylı sistemler içerisinde en fazla ağa sahip olan metrolar yüksek maliyetli olduklarından ve uzun süreli yapımlarından dolayı, şehir içi ulaşımda daha ekonomik ulaşım tercihleri gündeme gelmiştir. Bu tercihlerden biri hafif raylı sistemlerdir ancak hafif raylı sistemler ayrı bir ulaşım platformuna gereksinim duymakta, bu da zaten şehir içinde kısıtlı olan alanların tüketilmesi anlamına gelmektedir. Alan tüketimi konusunda fazlasıyla tasarruf sağlayan monoray sistemi tam bu noktada devreye girmektedir. Monoray sistemi, yerden yükseltili olması, elektrikle çalışması sebebiyle şehir içi toplu taşıma sistemi anlayışında yeni bir dönem açmıştır. Monoraylar, çevreci olması ve modern görünümüyle şehir içi ulaşımda, mevcut sistemlere alternatif bir çözüm olmaktadır. Monoraylar hızı 80 km/saat kadar olabilen, vagon sayısı kapasite ihtiyacına göre değişebilen, tek ray üzerinde seyir halinde olan, yükseltili hatlarda çalışabildiği gibi tünellerde ve yeryüzünde de çalışabilen, alan tasarrufu yapan araçlardır. Adıyaman nüfus ve sosyo-ekonomik yapı dikkate alındığında özel araç kullanım oranın yüksek olduğu bir şehirdir. Nüfus çeşitli sebeplerden dolayı son zamanlarda hızla artmakta, tarım arazileri dâhil olmak üzere, şehirde boş kalmış alanların çoğu beton yapılarla dolmaktadır. Nüfus artışının etkilediği hizmetlerin başında ulaşım gelmektedir. Şehrin ana arteri sayılan Atatürk Bulvarı, anahtar noktaları dolaşmakta, şehrin tüm mahallelerine girişleri ve şehirlerarası bağlantıyı sağlamaktadır. Ancak bu ana arteri boylu boyunca dolaşan bir ulaşım sistemi mevcut değildir. Atatürk Bulvarı üzerinde, karayolu trafiğini kesintiye uğratmayacak, tıkanıklığı önleyecek, çevre dostu ve sürdürülebilir bir ulaşım çözümü gerekmektedir. Bu tezde, karayolu trafiğini aksatmayacak, kesintiye uğratmayacak, alandan tasarruf sağlayacak, ekonomik bir ulaşım sistemi olan monoray hattının iyi çözüm olacağı düşünülmektedir. Bu tezde ilk olarak monoray sistemleri ile ilgili literatür çalışması yapılmış, sonrasında kent içi toplu taşıma sistemlerinden bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde monorayların genel özelliklerinden bahsedilmiş; dünya üzerinde bulunan örneklerinden ve Türkiye’de bulunan projeler ile ilgili bilgi verilmiştir. Tezin dördüncü bölümünde Adıyaman ile ilgili monoray çalışmalara yer verilmiştir. Son bölümde sistemin kurulması halinde beklenen sonuçlardan ve önerilerden bahsedilmiştir. Kurulması düşünülen monoray sistemi ile özel araç kullanımı ve karayolu toplu taşıma sistemi kullanıcılarını monoray sistemine çekmek hedeflenmektedir. Görüşü alınan şehir sakinlerine göre karayolu ulaşım sistemlerinden monoray sistemine geçiş azımsanmayacak oranda olacaktır.
-
ÖgeAkıllı Ulaşım Sistemlerinin Değerlendirilmesi: Otoyol Trafik Yönetimindeki Stratejiler, Çeşitli Ülkelerdeki Katılım Denetimi Durumları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-07-13) Özgenel, Müge ; Çelikoğlu, Hilmi Berk ; 436124 ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu çalışmada, akıllı ulaşım sistemlerinin ve otoyol trafik yönetim stratejilerinin içerisinde yer alan katılım denetimi uygulamaları irdelenmiştir. Katılım denetimi sürekli tıkanıklığı önlemeye yarayan akıllı ulaşım sistemlerinden biridir. Literatürde yer alan hemen hemen bütün katılım denetim uygulamalarının sonuçlarında, yolculuk hızlarında artış yaşandığı, bunu ile birlikte yolculuk sürelerinin azaldığı, trafik güvenliği ve Hizmet Düzeylerinde artışlar yaşandığı, enerji kullanımı ve çevreci kullanım açısından olumlu yönlerde artış yaşandığı, müşteri memnuniyetinin mevcut bulunduğu sistemler olarak görülmektedir. Katılım denetimi ilk olarak otoyollarda uygulanılmaya başlanmış, daha sonra talebin fazla olduğu ve kısa aralıklar ile katılımların bulunduğu çevre yollarında da uygulanmaya başlanmıştır. Bu bilimsel çalışmada, çeşitli ülkelerdeki katılım denetimi durumlarının değerlendirilmesi ve karşılaştırılması yapılmıştır. Bu karşılaştırmalar sonucunda elde edilen sistem yararlılıkları açıklanmıştır. Son olarak, bu değerlendirmeler ışığında, öneriler ve gelecekte yapılabilecek uygulamalar sunulmuştur.
-
ÖgeAn alternative approach to accident analysis and prevention: Road safety audit(Institute of Science And Technology, 2020) Yücel, Hassanburak ; Atahan, Ali Osman ; 633553 ; Ulaştırma Mühendisliği Bilim DalıOne of the most common studies in the world within the scope of road safety is the Road Safety Audit. The Road Safety Audit, which was carried out for the first time in England, has been carried out in many countries for more than thirty years. Road Safety Audit basically follows the steps of auditing a road section, determining safety problems, and taking necessary measures. In the Road Safety Audit, analyzes are carried out in the field with the help of various checklists, and the problematic points are tried to be determined. The main topics in the checklists are; general topics, intersections, interchanges, alignment, and cross-section. In addition, road users and road surface issues are also evaluated. Within the scope of this thesis, the accidents that occurred in Ankara between 2016-2019 were examined with the aid of the Geographical Information Systems supported by the Kernel Density method. As a result of the analysis, the Road Safety Audit was carried out for Atatürk Boulevard, where most accidents occurred. In Road Safety Audit; general issues, intersections, interchanges, alignment, cross-section, road user and road surface were inspected. As a result of the analyzes, it was determined that Atatürk Boulevard, which was built approximately 100 years ago, is the busiest region of the city and could not meet the traffic demand. In addition, the difference between the design speed and the average speed of the drivers has been found to cause safety problems. Besides, it is determined that advertisement signs are frequent because of being the busiest region of the city and this restricts the view distance. Moreover, some deformations on the road surface have been observed to cause safety problems. Furthermore, it has been determined that the design contains safety problems for disabled individuals and bicycle users. As a result, it was determined that Atatürk Boulevard could not meet the traffic density of today, but with the measures taken, there would be a decrease in the number of accidents.
-
ÖgeAnalysing traffic network parameters after implementing one-way method: Hatay, Dörtyol case study(Institute of Science And Technology, 2019-06-12) Alizadeh, Nima ; Atahan, Ali Osman ; 501151420 ; Transport Engineering ; Ulaştırma MühendisliğiOne of the main problems of metropolises and cities is the transportation issues which is increasing day-to-day due to severe increasing of users. For solving transportation problems, all aspect of issues should be considered. Fast, safety and low cost form an ideal transportation system, so for achieving the ideal transportation system the parameters of network such as total travel time, total delay time, number of stops and etc. should be improved by consideration to the previous experiences and advanced technology tools. According to the aim of the thesis, transportation planning scheme has been begun from new cities modes to reach transportation planning in developed cities. This study considers operational strategies within the term of Transportation System Management (TSM) to improve the whole or a part of a transportation network system. The main goal of the TSM is establishing methods and manner to improve the productivity of existing situation without environmental impacts. The expansion of TSM may include improving the traffic for an intersection or entire network of a zone. Traffic Flow Management is one of the subcategories of TSM methods, which it can interfere arterials and intersections separately or simultaneously, since that, arterials and intersections are the most important part of a transportation system. The One-way method is a mid-term strategy for increasing the physical capacity of the network which interferes arterials and intersections at the same time. As it clear that per method has advantage and disadvantage, so by consideration to this fact and according to the characteristic and traffic volume of the traffic network system the implementation of the one-way method is compatible for CBD of Hatay, Dörtyol by consideration to this fact Grid-Iron network is totally compatible for changing to the one-way network. Traffic data is the basic requirement for the planning of road development and management schemes so traffic data that is required for the experiment is collected by the manual method and existing situation network layout is prepared by the related organization. After analyzing the traffic data, a time period has been selected as a peak hour. According to the left-turn movement restriction at intersections, two alternatives have been established for the existing situation. AUTOCAD software is used for preparing the alternative's layout. According to the aim of the thesis to represent the best alternative traffic simulation is established to comprise the network parameters and fuel consumption between the existing situation and recommended alternatives. To calculate total fuel consumption for existing and alternatives First of all, it necessary to take attention to alternatives and existing situation average speed. After that, the energy consumption per kilometer should be calculated. According to the Fuel Conservation Optimization Organization tests it is easy to convert energy consumed per kilometer (BTU) to consumed gasoline per kilometer. VISSIM- Microsimulation analysis software is the best choice to simulate the existing situation and recommended alternatives, also SYNCHRO- signal timing and analysis software are used to optimize and coordinate the traffic lights. The requirement of traffic network data to evaluate the alternatives can be extracted from VISSIM's evaluation tool. The data such as: • Average delay time per vehicle (s) (all vehicle types) • Average number of stops per vehicle (all vehicle types) • Average speed (Km/h) (all vehicle types) • Total delay time (h) (all vehicle types) • Total distance traveled (Km) (all vehicle types) • Total travel time (h) (all vehicle types) According to the traffic network parameters evaluation which obtains from VISSIM simulation, the one-way street network has a better MOE in engineering sense and the LOS of all the intersections improve in one-way networks as compared to the existing situation. And the one-way network with left turn restriction is superior according to the travel time comparison.
-
ÖgeAnkara – Eskişehir Yeni Demiryolu Hattı Alt Yapısının Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Gürbüzer, Tolga ; Öztürk, Zübeyde ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu tez çalışmasında, Ankara – Eskişehir Yeni Demiryolu Hattı projesine ait geçki projelendirme ve alt yapı işleri yapım kriterleri tanımlıyor olmakla birlikte bu projede kullanılan farklı standartların karşılaştırması yapılmaktadır. TCDD Demiryolu alt yapı şartnamesi alt yapı işleri yapım esasları Kara yolları Yollar Fenni Şartnamesi ne göre hazırlanmıştır. Yolar fenni şartnamesine göre demiryolu inşaatı yapılması beraberinde bazı zorluklar ve karışıklıklar getirmektedir. Avrupa ülkelerinin çoğunun benimsediği UIC ( Uluslararası Demiryolları Birliği ) 719-R sayılı şartnamesinde demiryollarında kullanılacak altyapı işleri esasları bulunmaktadır. Bu iki şartnamenin detaylı karşılaştırmasının yapılarak karışıklıklara engel olmak bu tezin hedeflerindendir. Bu tarz demiryolu projelerinde UIC şartnamesinin kullanılması ile ortaya çıkan sorunların asgariye indirgeneceği sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeAnkara-İstanbul arası yüksek hızlı demiryolunun sağladığı enerji tasarrufu ve maliyetlerin diğer türler ile karşılaştırmalı olarak incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Kutlu, Onur ; Öztürk, Zübeyde ; 627588 ; İnşaat Mühendisliği Anabilim DalıGelişen teknoloji ve ekonomik imkanlar ile küreselleşen dünyada, artan nüfusla beraber hareketlilik de artmaktadır. Bu nüfus artışı ve hareketlilik ile enerji tüketimi de artmakta ve doğal kaynaklar artık yeterli gelmemeye başlamaktadır. Artan hareketliliği karşılayabilmek için ulaştırma sistemleri yapılmakta ve geliştirilmektedir. Ancak ulaşım faaliyetleri enerji tüketimini de beraberinde getirmektedir. Hem çevre hem de ekonomik boyutuyla ele alındığında, ulaştırma faaliyetleri, enerji tüketimi bakımından öne çıkan ve en fazla enerji tüketimi gerçekleştirilen sektörlerin başında gelmektedir. İnşaat, bakım ve onarım maliyetlerinin yanında dışsal maliyetleri ve özellikle enerji tüketim maliyetleri önemle üstünde durulması gereken konulardan biridir. Bu bakımdan günümüzde, yüksek hızlı trenler elektrik enerjisi tüketimiyle daha çevreci ve ekonomik ulaşım sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, hızlı, güvenli, dakik ve konforlu bir seyahat imkanı sağlayan yüksek hızlı trenler gün geçtikçe yolcu taşımacılığında önemli bir paya sahip olmaktadır. Daha fazla yolcuyu daha kısa sürede daha az enerji tüketerek taşıyan yüksek hızlı trenler bu sayede; zaman maliyetlerini, fosil yakıt tüketimlerini ve enerji maliyetlerini düşürmektedir. Bu çalışmada, Ankara-İstanbul arası yolcu taşımacılığında, yolculuk dağılımlarının farklı durumları için oluşabilecek enerji tüketimleri ve maliyetleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Özellikle 2014 senesinde yüksek hızlı trenin işletime girmesiyle beraber farklı ulaştırma türleri arasındaki rekabet artmış ve yolcu tercihlerini önemli ölçüde etkilemiştir.
-
ÖgeAsfalt Kaplamalarda Sülfür Kullanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Er, Tolga ; Lav, Abdullah Hilmi ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringSülfür-Asfalt üstyapı tasarım teknolojisi, 1970’lerin başından itibaren, yüksek enerji maliyetleri, azalan hidrokarbon kaynakları ve artık sülfür hammaddesine bağlı olarak, Kuzey Amerika, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’da geniş bir gelişim sergilemiştir. Bu tip üstyapılar, ekonomik oldukları gibi, performans özellikleri açısından da üstünlükler göstererek, geleneksel üstyapılara bir seçenek olmuştur. Bu yeni karışımın davranışını incelemek üzere, geniş kapsamlı deneysel, arazi ve teorik araştırmalar yapılmıştır. Bu tasarım teknolojisi hakkında, malzeme üretimi, özellikleri ve kalite teminatı, yapısal tasarım ve ekonomik irdelemeleri kapsamak üzere çalışmada bir çok görüş irdelenmiştir. Bu görüşlere ait örnekler de verilmiştir. Sülfür-Asfalt karışımlar, geleneksel karışımlara göre daha düşük sıcaklık duyarlılığına sahip olabilmeleri amacıyla meydana getirilmiştir ve böylece düşük sıcaklık ve kalıcı deformasyon şartlarına göre, tasarımcıya daha yüksek bir esneklik imkanı sağlamaktadır. Ayrıca, belli şartlar altında, yükselen yorulma ömrü ve azalan üstyapı kalınlıklarına da ulaşmak mümkün olabilmektedir. Sülfür-asfalt karışımların üretim, taşıma, yerleştirme ve sıkıştırma işlemleri, geleneksel yöntem ve ekipmanlarla yapılabilmektedir. Bu tez kapsamında, Kuzey Amerika, Kanada, Avrupa ve Ortadoğu’da yapılan bazı arazi çalışmaları araştırılmıştır. Bu tezin temel amacı, sülfür-asfalt tasarım teknolojisine ait laboratuar ve arazi çalışmalarına değinmek ve bu çalışmaların sonuçlarını değerlendirmektir. Tasarım teknolojisine ait; biri malzeme teknolojisi ve diğeri yapısal tasarım olmak üzere, iki temel konu öne çıkmaktadır. Sonuç olarak, bu çalışma, kısaca, sülfür-asfalt kullanımının potansiyel ekonomik faydalarını incelemektedir. Bu fayda, malzeme maliyetlerindeki kazanç, malzemelerin daha iyi muhafaza edilebilmesi ve potansiyel performans faydaları ile açığa çıkmaktadır.
-
ÖgeAsfalt Plentlerinin Üretim Aşamaları Ve Performansları Bakımından Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yonar, Fatih ; Ergün, Murat ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringAsfalt plentlerinin genel amacı; yüksek standartlı yollarda kullanılan bitümlü sıcak karışımların özenli, kaliteli, yüksek performanslı olarak yüksek kapasitede üretilmesidir. Bu çalışmanın amacı, günümüzde kullanılmakta olan asfalt plentlerinin üretim aşamalarının birbiriyle karşılaştırılması ve ülkemizdeki ihtiyaç ve zorunluluklar doğrultusunda üretim performansı ve kapasitelerinin uygunluk bakımından değerlendirilmesidir. Bu amaca yönelik olarak çalışmanın ilk bölümünde bitümün geçmişi, yol inşaat metotlarının ve plentlerin gelişimi ele alınmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise detaylı olarak asfalt plentlerinin temel ekipmanları ve yerine getirmesi gereken temel işlemler açıklanmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde ağırlıklı tip asfalt plentlerinin ekipmanları ve çalışma prensipleri incelenmiştir. Çalışmaının dördüncü bölümünde sürekli tip asfalt plentlerinin ekipmanları ve çalışma prensipleri incelenmiştir. Çalışmaının beşinci bölümünde ise, asfalt plentlerinin teorik ve pratik kapasiteleri, ekonomiklikleri ile çeşitli problemlerden kaynaklanan üretim ve kalite kayıpları incelenmiştir. Sonuçta, plentlerin üretim performansları, kapasiteleri ve üretim aşamasında oluşabilecek problemler karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeAn assessment of building information modeling (BIM) implementation for the Turkish transportation infrastructure industry(Institute of Science and Technology, 2020-07) Yiğiter, Feyza ; Atahan, Ali Osman ; 633458 ; Ulaştırma MühendisliğiTransportation infrastructure, which includes highways, railways, bridges, airports, and tunnels, is an integral part of the socio-economic development of a country. There is a great need for innovative techniques and technologies that increase productivity and efficiency in terms of time, cost, and quality for the design, construction, operation, and maintenance of transportation structures due to the growing population and the increasing demand for transportation. Building Information Modeling (BIM), an innovative technology widely adopted in the construction industry, has the potential to revolutionize the transportation infrastructure industry due to the knowledge-based nature of transportation infrastructure projects. BIM enables the creation of a 3D object-based and parametric model of a structure, and the BIM model supports collaborative working and interoperability among all disciplines via a digital information-sharing platform. It aims to ensure that all the information generated through the lifecycle of a project is accurately and efficiently stored, shared and used, thereby to make the decision-making and problem-solving processes easier, quicker and more accurate based on the information, and ultimately to minimize the possible time, cost and quality losses of the project. While the initiatives and investments are increasing in Turkey, as with the other countries in the world, BIM is not widely implemented in the Turkish transportation infrastructure industry.
-
ÖgeAtatürk Havalimanı Kapasitesi Bağlamında Üçüncü Pistin Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Uygur, Mine ; Evren, Güngör ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringHava trafik sistemi, hava sahalarında ve havaalanlarındaki uçaklara kontrol hizmeti vermek amacıyla tesis edilmiş, elemanlar, hava sahası, teknik donanım, uçak ve insan gücü olan bir sistemdir. Hava trafik tıkanıklığı, günümüz ve yakın geleceğin hava trafik yönetiminin ana problemidir. Bu çalışmada : Hava trafik tıkanıklığı; uçuşların kalkışından önceki gecikmeleri, uçuştaki beklemeleri, uçuştaki emniyetsizlikleri, ekonomik olmayan uçuş seviyelerinin kullanımı, yörünge değişiklikleri, uçak işleticisini ekonomik ve yakıt yönünden zorlaması, hava meydanları ve terminal binalarındaki tıkanıklık ve müşteri tatminsizliği ile sonuçlandığı ve oluşan tıkanıklık probleminin bu türevlerinin çözümü için model ve çözüm algoritmaları sunulmuştur. Bu çalışma İstanbul Atatürk Havalimanın işletmesi ve talebe yeterliliği bağlamında pistlerin ve özellikle halen yapılmakta olan üçüncü yeni paralel pistin kapasite ve gecikme hesabıdır, ve bu çalışmada kullanılan yöntemler kuyruk ve analitik pist sistem kapasitesi modelleridir.
-
ÖgeAtık Döküm Kumlarının Karayolu Malzemesi Olarak Kullanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Gedik, Abdulgazi ; Lav, Abdullah Hilmi ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringDöküm kumu otomotiv sektörü, demir-çelik sanayisi, alaşım üretimi ve metalurji endüstrisinin çeşitli branşları ve diğer bir çok endüstri alanında büyük miktarlarda kullanılmaktadır. Ayrıca, bentonit kum tanelerini arasında bağlayıcı özellik göstermesi için ilave edilmektedir. Döküm işleminden sonra, kullanılan kum atık malzeme olarak kabul edilmektedir. Atık malzeme olarak depo edilen kullanılmış döküm kumları, döküm endüstrisine ek bir maliyet oluşturmaktadır. Bundan dolayı, döküm endüstrisi atık döküm kumlarının kullanımı için uygun bir alan ve yöntem aramaktadır. Bu çalışmanın amacı karayolu malzemesi olarak büyük miktarda atık döküm kumunun kullanılabilirliğini araştırmaktır. Böylelikle, yüksek miktarda atık malzemenin değerlendirilmesi mümkün olacaktır. Bu bağlamda; ilk olarak üretim tekniği ve şekline göre atık döküm kumları sınıflara ayrıldı ve indeks özellikleri tespit edildi. Daha sonra bu malzeme çeşitli kompaksiyon metodları kullanılarak sıkıştırıldı. Stabilizasyonun malzeme özelliklerini iyileştireceği düşünüldüğünden,atık döküm kumu ağırlıkça %2, %4, %8 ve %10 oranında çimento ve kireçle ayrı ayrı stabilize edildi. Stabilize edilen numuneler 7-gün, 14-gün, 28-gün, 3-ay ve 6-ay süre boyunca nem odasında kür edildi. Hazırlanan numunelere stabilizasyonun etkisini araştırmak için 3 farklı deney (Ultrasyon Dalga Hızı Testi, Serbest Basınç Mukavamet deneyi, ve Kaliforniya Taşıma Oranı deneyi) yapıldı. Deney souçlarının ışığında atık döküm kumlarının klasik yol malzemeleriyle ekonomik karşılaştırılması yapıldı ve amaca uygunluğu irdelendi.
-
ÖgeAtık Lastik Katkılı Asfalt Kaplamaların Trafik Gürültü Sönümlemesindeki Etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-06) İmamoğlu, Celal Tolga ; Öztürk, Zübeyde ; 438667 ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu çalışmada öncelikle tezin amacına yönelik temel bilgileri sağlamak amacıyla temel ses kavramları, sesin fiziksel özellikleri, ses düzey tanımları hakkında bilgiler verilmiştir. Bu temel bilgiler sonrası karayolu kaynaklı gürültü ve bu gürültüyü oluşturan etmenler incelenmiştir. Ayrıca yine amaca yönelik olarak atık lastiklerin birleşimi, genel özellikleri, potansiyel çevresel riskleri ve yönetimi hakkında kapsamlı bilgiler sunulmuştur. Atık lastik katkılı asfaltın tanımı, kullanımı, performansı ve faydaları hakkındaki bilgiler verildikten sonra empedans tüpü ASTM E1050 ile gerçekleştirilen laboratuvar deneyi ile atık lastik katkılı asfaltın birleşenlerindeki değişimin ses sönümlemesindeki etkileri ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Böylece atık lastik katkılı asfaltın ses sönümlemedeki davranışı ve bu davranışı etkileyen faktörler analiz edilerek tez çalışmasının temeli oluşturulmuştur. Çalışmanın son bölümünde ise öncelikle Türkiye’deki atık lastik durumu mevcut yasa ve yönetmeliklere göre incelendikten sonra İSFALT A.Ş ve TÜBİTAK MAM ‘ın ortak çalışması olan atık lastik katkılı asfaltın bitümlü sıcak karışımlardaki performansı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün 1.5 km’lik pilot kauçuk asfalt uygulaması gibi ülkemizde gerçekleşen ilk projelere değinilmiştir. Son olarak atık lastik katkılı asfalt kaplamanın diğer bir trafik gürültüsü önlemi olan ses perdeleriyle birlikte kullanılmaları durumunda ses perdeleri inşa maliyetlerinde azalmaya ve efektif ses sönümlemesi sağlamasına yardımcı olacağı sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeAvrupa Ulaştırma Politikası Ve Türkiye İçin Bir Değerlendirme(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Tekin, İlknur ; Gerçek, Haluk ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu çalışmada son yıllarda ulaştırma sektöründeki gelişmeler değerlendirilmiş, özellikle Avrupa’da AB oluşumunda ulaştırma sektörüne yönelik SK prensibiyle oluşturulan politikalar ve gözlenen gelişmeler, uluslararası ulaştırma koridorları, kombine taşımacılığa verilen önem belirtilmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de ekonomik gelişme ve ulaştırma sektörünün konumu değerlendirilmiş, Avrupa’yla ilişkiler bazında ulaştırma sektörünün gelişimi üzerinde durulmuş, Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası koridorlardaki kombine taşımacılık altyapı ve trafik yönünden incelenmiştir. Konunun Avrupa’yla bütünleşme boyutunda değerlendirilmesinde, Türkiye’nin AB üyeliği tartışmalarından bağımsız olarak, Avrupa’yla ekonomik ilişkileri yönünden olumlu sonuçlar elde edilebilmesi için fiziki altyapı, ekonomik ilişkiler, finansman, politika ve hukuki uyum kriterlerinin önemi vurgulanmıştır
-
ÖgeAvrupa-Asya Ulaştırma Koridorları Ve Yeniden Canlanan İpek Yolu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-02-23) Akkaymak, Müslim ; Ağar, Emine ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu çalışmada, küreselleşen ve ticaret hacmi her geçen gün artan dünyada, özellikle gelişen ekonomisi ile göze çarpan Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya ülkeleri ile Avrupa arasındaki ulaştırma koridorları ve son yıllarda dünya gündeminde yer alan tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması ile ilgili çalışmalar incelenmiştir. Tarihte Avrupa ve Asya’yı ticari olarak bağlayan İpek Yolu, deniz taşımacılığının gelişmesiyle birlikte önemini kaybederek yok olmuştur. Ancak bugün deniz taşımacılığı artan talep karşısında yetersiz kalmakta ve bunun sonucunda da gecikmeler ve ek taşıma maliyetleri ortaya çıkmaktadır. Bu gelişmeler sonucunda ortaya çıkan İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması fikri, birçok ülke tarafından kabul görmüştür. Avrupa-Asya ulaştırma koridorları üzerinde yer alan Türkiye’nin, coğrafi ve stratejik konumu da göz önüne alınarak düşünüldüğünde, transit taşıma ve lojistik konularında önemli avantajlara sahip olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye’nin ulaştırma yatırımları, üzerinde yer aldığı ulaştırma koridorları, lojistik ve Avrupa Birliği ulaştırma ağlarına entegrasyon konularıyla birlikte düşünülerek ele alındığında önemli kazanımlar elde edilecektir.
-
ÖgeBağ Yolculuk Sürelerinin Ölçüm Ve Modelleme Kapsamında İrdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-06-29) Aksoy, Göker ; Çelikoğlu, Hilmi Berk ; 434132 ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringUlaştırma mühendisliği açısından temel bir ölçü olan ‘yolculuk süresi’ kavramı; kullanıcılar, yöneticiler ve ulaştırma mühendisleri gibi geniş bir kitle tarafından en kolay anlaşılan ve belirlenebilen bir ölçüttür. Hem başarım ölçütü olarak hem de kullanıcıların güzergâh seçim karar verme aşamasında önemli bir yeri olan yolculuk süresi, akıllı ulaştırma sistemleri uygulamalarında kullanıcılara çevirim içi bilgi sağlamak amacıyla da kullanılmaktadır. Bu çalışma ile yolculuk süresi türetme yöntemlerinin en doğru şekilde kullanılmasıyla, kullanıcılara sunulan yolculuk süresi kestirimindeki doğruluk payını arttırmak hedeflenmiştir. Ulaştırma sistemlerinin temel amacının kullanıcılara fayda sağlamak olduğu düşünüldüğünde, özellikle iş ve okul yolculukları gibi zirve saat trafiğinin büyük bir kısmını oluşturan yolculuklarda, yolculuk süresinin belli sınırlar içerisinde kalması gerektiği görülür. Ulaştırma sistemi kullanıcıları için bu derece rijit bir yapısı olan yolculuk süresi, plansız büyüyen ve karayolu ulaştırması baskın kentsel alanlar söz konusu olduğunda, katlanılamaz seviyelere çıkmaktadır. Güncel ekonomik gelişmelerle eşzamanlı olarak artan ve farklılaşan hizmet türleri ile bunların seçeneklerinin, planlama politikalarından yoksun biçimde arazi kullanımına etkimesi sonucu, dengesiz ve abartılmış trafik talebi meydana gelmekte, ayrıca nüfus artışı gibi demografik özelliklerin değişimi karşısında ulaştırma sistemi altyapısı da yetersiz kalabilmekte ve dolayısıyla çözülemez tıkanıklıklara neden olmaktadır. Bu çalışmada; yolculuk sürelerinin, ölçüm yöntemleri ve trafik algılayıcıları verilerinden türetilmesi üzerinde yoğunlaşılmış, yolculuk süresi kestirim sürecine yönelik bir yaklaşım önerilmiş ve gerçek hayattaki olası uygulama alanlarından bahsedilmiştir. Yolculuk sürelerinin türetimi ve kestirimi arasındaki ayrım ortaya konarak, türetim/modelleme kapsamında yapılan çalışmalar irdelenmiştir. Seçilen farklı yöntemlerle türetilen yolculuk süreleri, gerçek yolculuk süreleri ile karşılaştırılmıştır. Trafik akım dinamiklerinin anlatıldığı bölüm sonrası yolculuk süresinin doğrudan türetilmesi, başka bir deyişle gelişmiş teknolojiler yardımıyla ölçülmesi anlatılmıştır. Bu yöntemlerden küresel konumlandırma sistemi (KKS) donanımlı gözlem aracı ve Bluetooth trafik algılayıcılarından faydalanarak alan çalışması ile yolculuk süresi ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Yolculuk süresinin türetilmesinde kullanılan yörünge temelli yöntemler, trafik akım kuramı temelli yöntemler ve diğer yöntemler, ilgili temel çalışmalara değinilerek ayrıntılı biçimde irdelenmiştir. Çalışmada da kullanılan, sabit ve değişken hız varsayımlı yörünge temelli yöntemler ile yolculuk süresinin türetimine ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir. Yolculuk süresi türetim duyarlılığını arttırmak için, trafik akımının dinamik özelliğini dikkate alan yaklaşımlardan bahsedilmiştir. Kullanılan kaba-boyut ve ince-boyut modellerin kuramsal yapıları, girdi verisi olarak kullanılan değişkenler ve modelleme için yapılan varsayımlar açıklanmış ve elde edilen sonuçlar irdelenmiştir. Yolculuk süresi çalışmaları için ince-boyut benzetim modelinden var olan bir yazılımla (Vissim); kaba-boyut modelden ise kuramsal yapısının kodlanması ile faydalanılmıştır. Kaba boyut model olarak Friesz ve diğerlerinin doğrusal yolculuk süresi modeli kullanılmıştır. Gün-içi yolculuk sürelerinin dağılımını belirleyebilmek için ağ modellerinde sıkça faydalanılan bu model ile yolculuk sürelerini akşam ve sabah zirve saatleri için hesaplanmıştır. İstanbul TEM Otoyolu üzerinde belirlenen çalışma güzergâhında mikrodalga trafik algılayıcıları ile toplanan trafik akım verisi kullanılarak, ince-boyut akım modelinin benzetildiği yazılımın kalibrasyonu yapılmıştır. İnce-boyut benzetim modelinde gerçek konumlarına yerleştirilen trafik algılayıcılarıyla trafik akımına ait tekrar üretilen veriler, belirli bir zaman aralığında toplulaştırılmıştır. Yeniden üretilen algılayıcı verileri ile yörünge temelli yöntemler kullanılarak bağlar için yolculuk süreleri türetilmiştir. Katılma ve ayrılma bölgesinin olmadığı çalışma güzergâhı, ince-boyut benzetim modelinde, çalışma için oluşturulan bağların öncesinde ve sonrasında bulunan, Ümraniye ve Kavacık Kavşağı’nı kapsayan bir alan boyunca modellenmiştir. Temmuz 2011 ve Ocak 2012 tarihlerinde belirlenen bir hafta boyunca, çalışma güzergâhında KKS donanımlı gözlem aracı ile yolculuk süresi ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Ocak 2012 ölçüm haftasında KKS ile eş zamanlı olarak Bluetooth trafik algılayıcıları kullanılarak da yolculuk süreleri ölçülmüştür. Yörünge temelli yöntemler ile türetilen yolculuk süreleri, ince-boyut benzetim yazılımından elde edilen yolculuk süreleriyle karşılaştırılmıştır. Gerçek yolculuk süreleriyle ekstrapolasyon yöntemleriyle türetilen yolculuk sürelerinin istatistiksel analizleri yapılarak başarımları sınanmıştır. KKS donanımlı gözlem aracıyla ölçülen gerçek yolculuk süreleri; ince-boyut benzetim modelinden elde edilen ve Friesz ve diğerlerinin doğrusal yolculuk süresi modeli ile hesaplanan yolculuk süreleriyle karşılaştırılmıştır. Her iki model sonucunun, yolculuk süresi türetimindeki başarımları değerlendirilmiştir. Gerçek yolculuk süresi bilgisi, mikrodalga trafik algılayıcıları gibi yol kenarına yerleştirilen Bluetooth trafik algılayıcıları ile ölçülebilir. KKS ile taşıtlardan sağlanan verilerin bir merkez istasyona aktarılmasıyla, yolculuk süresi ve hız gibi bilgiler yüksek duyarlılıkla ve çevirim içi belirlenebilir. Daha basit bir yaklaşımla, yol boyunca belirli kesitlere yerleştirilen trafik algılayıcılarından elde edilen taşıt sayıları kullanılarak; yol kesiminin kapasite, tıkanıklık yoğunluğu ve şerit sayısı gibi özellikleri göz önüne alınarak, yolculuk süresi, matematik yöntemlerle de türetilebilir. Türetilen yolculuk süreleri, var olan trafik koşularının değişmeyeceği varsayımıyla bağ yolculuk süreleri hakkında bilgi sağlamaktadırlar. Gerçekte ise kullanıcı, güzergâhını tamamlayana kadar akım koşullarında değişiklik meydana gelebilir. Bu da, var olan akım koşulları için türetilen yolculuk süresi ile kısa bir süre sonra gerçekleştirilecek olan yolculuğun süresi arasında farka yol açabilmektedir. Bu nedenle kullanıcılar için yolculuk süresinin türetimi yerine, kısa bir süre sonraki zaman aralıklarına dair yolculuk süresi kestirimi daha fazla yarar sağlayabilir. Yolculuk süresi kestirim süreci, trafik algılayıcılarından elde edilen gerçek zamanlı ve geçmiş trafik akımına ait verilerle akıllı ulaştırma sistemlerinin bir bileşeni olarak uygulanabilir. Trafik akımına ait geçmiş veriler, Bluetooth trafik algılayıcılarıyla ve KKS donanımlı araçlarla ölçülen yolculuk süresi bilgileriyle birlikte kullanılarak, gerçek zamanlı elde edilen trafik algılayıcı verileriyle yolculuk süresi kestirimi yapılabilir. Tüm bu yöntemlerin bileşeni olduğu yolculuk süresi kestirimi süreciyle elde edilen değerler, kullanıcılara, güzergâh seçimlerinde kullanmaları için çevirim içi olarak sunulabilir. Böylece, özellikle yoğun kentsel alanlarda, kullanıcılar güzergah seçerken uzaklık bilgisinin yanında yolculuk süresi bilgisini de göz önünde bulundurabilirler. Trafik akımının dinamik özelliğini dikkate alarak ve var olan teknolojilerden en uygun biçimde faydalanarak kullanıcılara en doğru yolculuk süresi bilgisi sunabilmek, güzergâh seçimi ve kullanıcıların ulaştırma sisteminden elde edeceği faydayı enbüyüklemek bakımından önemlidir. Bu nedenle, özellikle kent içi karayolu ağlarında, talebin yoğun olduğu bölgelerde kullanıcılara sunulan yolculuk süresi bilgisinin önemi daha da artmaktadır.
-
ÖgeBakırköy bölgesinde ulaşım sistemlerinin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Özcan, Ö. Emre ; Gerçek, Haluk ; 19341 ; Ulaştırma MühendisliğiBu çalışmada son yıllarda büyük gelişme gösteren ve İstanbul'un en büyük ilçelerinden biri olan Bakırköy'ün ulaşım yapısı, ulaştırma sistemlerinin bugünkü durumu, gelecekte ortaya çıkabilecek arazi kullanımı, ulaşım talebi, ulaşım arzı ilişkileri sistemler yaklaşımı ile incelenmiştir. Çalışma dört bölüm ve bir ekten oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde problemin tanımı yapılmış ve diğer ilçeler arasındaki yeri ortaya konmuştur. ikinci bölümü oluşturan mevcut durumun incelenmesinde; 1988 yılında Temel Mühendislik tarafından yapılmış olan bölgeleme Csoning) göz önüne alınarak, bölgenin arazi kullanım yapısı ve sosyo-ekonomi k parametreleri ortaya konmuştur. Ulaştırma türleri aşamasında bölgenin ulaşım altyapısı belirtilerek, çeşitli kuruluşlar ve /veya kişiler tarafından yapılmış olan çalışmalardan elde edilmiş türel dağılım oranları verilerek, bu bilgilerin ışığı altında mevcut durum için bir değerlendirme yapılmıştır. Üçüncü bölümde bölgenin gelecekteki ulaşım yapısı incelenmiştir. Burada, ulaştırma politikaları ve bölgenin gelecekteki sosyo-ekonomik yapısı ortaya konmuştur. Bölgenin gelecekteki ulaşım talebi için, 1985 yılında Temel Mühendislik tarafından hasırlanan yolculuk matrisi bas alınarak, Furness Algoritması 'nı kullanan, nüfus, istihdam, hareketlilik oranları ve 1985 yılı sektörler arası yolculuk matrisinden yararlanılarak elde edilen yeni yolculuk matrisleri ve bilgisayar programı listesi EK'te sunulmuştur. Bu bölümde, son olarak, bölgenin gelecekteki ulaşım yapısı için bir değerlendirme yapılmıştır. Çalışmadan elde edilen sunuşlar ve bölgenin ulaştırma sistemlerine ilişkin öneriler son bölümde verilmiştir.
-
ÖgeBalastlı Ve Balastsız Üstyapıların Ekonomik Yönden Karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Arlı, Veysel ; Seçkin, İnal ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringAvrupa’da ve Uzak Doğu ülkelerinde son otuz beş yıldan beri kent içi ve kentler arası demiryolu hatlarında özellikle viyadük, köprü, tünel gibi sanat yapılarında balastsız üstyapı uygulanmaktadır. Yapım maliyetleri ile birlikte kontrol, bakım, işletme kayıp maliyetlerini de içeren toplam servis ömrü maliyet analizi yapıldığı zaman, sanat yapılarında balastsız üstyapının balastlı üstyapıya göre daha ekonomik olduğu ortaya çıkmıştır. Balastsız üstyapının yapım masrafları yüksek olmasına rağmen, bakım masrafları oldukça azalmakta ve bakım için hattın kapanmasına gerek kalmamaktadır. Bu çalışmada ülkemizde balastlı ve balastsız üstyapıların yapım ve bakım maliyetleri hesaplanmış ve toplam maliyetleri karşılaştırılmıştır. Analiz sonucunda, balastsız üstyapının yapım maliyeti daha fazla olmasına karşın toplam maliyetinin daha az olduğu görülmüştür.
-
ÖgeBalastsız Demiryolu Üstyapısının Yapısal Modellenmesi Ve Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-13) Moderen, Oğuzhan ; Erselcan, Nevzat ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transportation EngineeringBu çalışmada balastsız demiryolu üstyapısının yapısal modellenmesi ve analizi üzerinde çalışılmıştır. Balastsız üstyapı; ray, elastik altlık (selet) ve zemin(elastik yatak) üzerine oturmuş betonarme plaktan oluşmaktadır. Üstyapı-zemin sisteminin modellenmesi ve analizinde SAP2000 sonlu eleman paket programı kullanılmıştır. Sistem modeli; ray, ray altlığı, betonarme plak ve zemin birlikte çalışacak şekilde gerçekleştirilmiştir. Sistem, Yük Modeli A ve Yük Modeli B olarak adlandırılmış iki farklı yükleme koşulu altında, üç farklı parametrenin değişimine gore çözülmüş ve plaktaki içsel kuvvetlerin(eğilme momentleri ve kesme kuvvetleri) değişimi hesaplanmıştır. İlk çözüm değişik yatak katsayıları için yapılmıştır. Sonuçlar yatak katsayısının artmasıyla Mx eğilme momentinde ve Vx kesme kuvvetinde düşüş meydana geldiğini göstermektedir. Bununla beraber, My ve Vy değerlerinde önemli bir değişim olmamıştır. Buna ek olarak, elastik ray altlığının yay katsayısı için de bir parametrik çözüm hesaplanmıştır. Bu çözümün sonucu olarak, yay katsayısının artmasıyla Mx, My eğilme momentleri ile Vx , Vy kesme kuvvetlerinde artış meydana geldiği belirlenmiştir. Daha sonra, plak kalınlığı için bir parametrik çözüm yapılmıştır. Bu çözümün sonucunda, plak kalınlığı artarken Mx eğilme momentinde ve Vx kesme kuvvetinde artış meydana geldiği belirlenmiştir. Bununla beraber, My ve Vy değerlerinde ise önemli bir değişim olmadığı görülmüştür.
-
ÖgeBalastsız Üstyapılarda Aplikasyon Ve Deformasyon Ölçmeleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016 -12-16) Çatalkaya, Ufuk ; Öztürk, Zübeyde ; 10115311 ; Ulaştırma Mühendisliği ; Transport EngineeringSon yıllarda özellikle balastsız üstyapıların aplikasyonunda ve deformasyonların izlenmesinde doğruluk talepleri artmaya başlamıştır. Buna paralel olarak demiryolu ölçmelerinde, özel ölçme sistemlerinin geliştirilmesine doğru bir yönelim gözlenmektedir. Bu tez çalışmasında raylı sistem hatları aplikasyon, deformasyon ve rölöve ölçmelerinde kullanılan klasik yöntemlerle, yeni geliştirilen cihazlarla yapılan özel ölçme sistemlerinin bir kıyaslaması yapılarak, farklılıklarının ortaya koyulması amaçlanmıştır. Tez kapsamında öncelikle genel hatlarıyla demiryollarının ortaya çıkışı, diğer ulaşım sistemleri arasındaki konumu ve üstün yanları üzerinde durulmuştur. Daha sonra balastsız üstyapı sistemlerinin balastlı sistemlerle karşılaştırması yapılmış ve balastsız üstyapı elemanları incelenmiştir. Raylı sistemlerin çevresel, geoteknik ve işletme ile ilgili sorunlarına özel çözümler getirmek için geliştirilen farklı balastsız üstyapı sistemleri açıklanmıştır. Yatay ve düşey kontrol ağlarının oluşturulması açıklanıp, genel aplikasyon tanımından ve klasik aplikasyon yöntemlerinden bahsedilmiştir. Sonraki bölümde deformasyon tanımı yapılıp, raylı sistemlerde meydana gelen deformasyonlar, malzeme deformasyonları ve geometrik deformasyonlar olmak üzere iki grupta incelenmiştir. Yatay ve düşey deformasyonları belirlemek için, klasik jeodezik yöntemlerle yapılan deformasyon ölçmeleri üzerinde durulmuştur. Uygulama kısmında raylı sistemlerde aplikasyon ve deformasyon ölçmeleri için geliştirilen özel ölçme sistemi incelenmiştir. Bu sistemin bileşenleri ve çalışma prensibi açıklanmıştır. Balastsız üstyapıların aplikasyon, deformasyon ve rölöve ölçümlerinde kullanılan klasik jeodezik yöntemler ile sadece bu iş için üretilmiş özel ölçme sistemleri kıyaslanmıştır. Bu kıyaslama yapılırken yurt dışında bu sistemlerin kullanıldığı projelerden örnekler verilmiştir. Sonuç olarak aplikasyon ölçmelerinde klasik yöntemler kullanılarak günde 54 metrelik hat ölçülebiliyorken, özel ölçme sistemi kullanıldığında bunun 400 metreye kadar çıkabildiği ve bununla beraber ulaşılan doğruluğun da yükseldiği görülmektedir. Aynı şekilde deformasyon ölçmeleri için de hem daha iyi doğruluk değerlerine ulaşılmakta hem de bir saatte ölçülebilen hat uzunluğu 50 metreden 600 ila 1200 metreye kadar çıkmaktadır. Rölöve ölçümlerinde klasik yöntemlerle saatte 100 - 200 metrelik hattın alımı yapılabiliyorken özel ölçme sistemi ile 800 - 1200 metrelik hattın alımı yapılabilmektedir. Yapılan çalışmanın sonucunda görülmüştür ki özel ölçme sisteminin kullanımı klasik yöntemlere göre daha yüksek doğruluk ve hız sağlarken ekip sayısının da azalmasına imkan vermiştir.