FBE- Tekstil Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Tekstil Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeHava-jetli Tekstüre İşleminde Hacimlilik (bulk) İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Gönenç, Arzu ; Demir, Ali ; 66702 ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringHava-jetli tekstüre, paralel bir düzende bir arada bulunan sentetik filament iplikleri kesmeksizin veya koparmaksızın bu liflerin tekstil amaçlı kullanılabilirliğini arttırmak amacıyla daha hacimli bir yapı kazandırma tekniği olan iplik tekstüre işlemlerinden biridir. Hava-jetli tekstüre tek mekanik iplik tekstüre yöntemidir ve bu yöntemle üretilen tekstüre iplik özelliklerinin kesikli elyaftan yün veya pamuk eğirme sistemlerine göre eğrilmiş iplik özelliklerine olan yakın benzerliği hava-jetli tekstüreyi diğer iplik tekstüre yöntemlerine göre avantajlı konuma getirmektedir. Bu yöntem ekonomik açıdan da düşük yatırım ve işletim maliyetleri ile dikkat çekmektedir ve pazar payını gittikçe artırmaktadır. Ayrıca yeni bir fikir olarak bu çalışmada gündeme getirilen hava-jetli tekstüre ipliğin işlem esnasında on-line olarak boyanmasının da sistemin esneklik avantajını daha da öne çıkaracağına inanılmaktadır. Hava-jetli tekstüre ipliklerin özellikleri numara ve mukavemet değerleri ile beraber ilmik boyutu, ilmik sıklığı, hacimlilik ve dolaşıklık derecesi gibi yapısal özellikleri tarafından belirlenir. Hava-jetli tekstüre ipliğin özelliklerini hava basıncı, aşın besleme, tekstüre hızı, mekanik kararlılık kazandırma gerilimi, ıslak ya da kuru tekstüre ve çarpma elemanın kullanılıp kullanılmaması gibi çeşitli işlem parametreleri ve iplik içindeki filament sayısı, filament numarası, filametin kesit şekli, ipliğin malzemesi gibi besleme ipliği özellikleri etkilemektedir. İşlem parametrelerinden aşın beslemenin ve besleme ipliği özelliklerinden iplik içindeki filament sayısı ve filament numarasının sonuçta hava-jetli tekstüre iplik özelliklerini nasıl etkilediği numara, mukavemet ve tüylülük deneyleri kullanılarak araştınldı. Tekstüre ipliklerin mikroskopta incelenerek çekilen fotoğrafları da bu araştırmaya görsel destek sağladı. Hava-jetli tekstüre makinası ile on-line çalışabilecek bir boyama ünitesini gerçekleştirme imkanlarını aramak ve tasanmını yapabilmek için bu çalışmaya konu olan hava-jetli tekstüre ipliklerin de malzemesi olan polyester elyafının yapısı, boyanma özellikleri ve pratikte kullanılmakta olan boyama yöntemleri ile ilgili araştırmalar yapıldı.
-
ÖgeMakina Halılarının Yapısal Özellikleri İle Mekanik Etkiler Karşısındaki Davranış Özellikleri Üzerine Bir Araştırma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Berkalp, Ömer Berk ; Önder, Emel ; 66815 ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringHalı ve halı lifi üreticileri ürünlerini satış noktasında cazip şekilde sunmak ve görünüm ile konforlarının yıllar sonra kullanımda bile aynı kalmasını temin etmek için bir rekabet içine girmişlerdir. Birçok üretici için uzun süreli dayanımdan bile çok daha önemli olan görünüm korunması, halıların performanslarında göze alınan en önemli ve tercih edilen özelliğidir. Görünüm ve konforun hangi şartlarda temin edildiğini belirlemek açısından halıların temel yapısal özelliklerini değiştirerek incelemelerin yapıldığı çok sayıda çalışma sözkonusudur. Bu tezin hazırlanmasındaki amaç da makina halılarının yapısal özellikleri ile mekanik etkiler karşısındaki davranış özellikleri üzerine bir araştırma yapmaktır. Bunun için halılarda bilhassa kalite kontrolde önemli olan aşınma dayanımı, hekzapot sonrası kalınlık azalması ile görünüm değerlendirmesi ve ender olarak araştırılmış tutam mukavemeti üzerine çalışmalar yapılmıştır. Gümüşsüyü halı fabrikasından temin edilen 12 farklı yapısal özelliğe sahip Wilton yüz-yüze dokunmuş "3-shot" halıların aşınma, görünüm ve tutam mukavemeti özellikleri test edilmiştir. Fabrikanın kalite kontrol laboratuarında, her deney için standard boyutlarda kesilen halılar sırasıyla ilk önce WIRA aşındırma cihazında halılar son noktaya kadar aşındırılmış; daha sonra hekzapot yürüyücü ile 1500 devir kısa test ile 8000 devir uzun test yapılmış; hekzapot sonrası kalınlık tayini WRONZ halı kalınlık ölçer ile ölçülmüş ve görünüm değerlendirmesi göz ile yapılmıştır. En son olarak toplanan numunelerle İ.T.Ü Tekstil laboratuarında tutam mukavemeti değerleri saptanmıştır. Elde edilen deney sonuçları istatiksel metotlarla değerlendirilmiş ve bu sonuçlar çerçevesinde yapısal özellikler ile bağlantılı olan halı davranışları yorumlanmıştır. Bu yorumlar sonucunda daha iyi kalitelere ulaşılabilmek için hammaddenin, ilme yüksekliğinin, ve atkı sıklığının özellikle ana ve bunun yanısıra ikili etkilerinin önem kazandığı belirlenmiş ve bu konudaki öneriler ortaya konmuştur.
-
ÖgeDokuma Kumaştan Klasik Erkek Ceketi Üretiminde Gerçekleştirilen Optimizasyon Çalışmaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1998) Çiftok, Pınar ; Özipek, Bülent ; 75379 ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringSanayimizin önemli bir kanadını oluşturan konfeksiyon fabrikalarının; ekonomideki yavaş büyüme, tüketicilerin taleplerindeki değişim gibi birçok problemi vardır. Bu sebeple firmaların gelecek için hedefleri olmalı ve sanayinin bünyesini güçlendirmek için emin adımlarla bu hedeflere doğru ilerlemelidirler. Günümüzde sürekli değişen talepleri karşılayabilmek için merkezi idareyi sağlamak zorlaşmakta ve çalışanların zihinsel tatminlerini sağlamak için insanlığa saygılı bir sistem istenmektedir. Bu çalışmanın ilk bölümünde hazır giyimde proses kontrol, plan lama ve verimlilik hakkında açıklayıcı bilgiler verilmiş, ikinci bölümde do kuma kumaştan klasik erkek ceketi üretimi anlatılmıştır. Üçüncü bölümde inceleme yapılan firmada gerçekleşen geliştirme çalışmaları açıklanmış ve sonuçlarına değinilmiştir. Sonuç olarak, yapılan çalışmaların etkinliği değerlendirilmiş, bu konuyla ilgili önerilere yer verilmiştir.
-
ÖgeIso 9000 Kalite Güvence Sisteminin Bir Tekstil Boyahanesine Uygulanışı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1998) Sevdin, Göksenin G. ; Dayıoğlu, Habib ; 75320 ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringGünümüzde, değişen pazar ve hızla artan rekabetin etkisiyle, müşter isteklerine bağlı olarak kalitenin yönetimsel olarak uygulanması çalışmaları ön plana çıkmıştır.Önceleri kalite kavramı ve kalite kontrol, ürünün iyi ya da kötü olup olmadığım tanımlayan ve sadece ürünün ölçülebilen özellikleri ile ilgili bir kavramdı. Özellikle Endüstri devri-minden sonra teknolojinin hızlı artışı ve ürünlerin daha komplex bir yapıya dönüşmesi,o güne kadar ürün için uygulanan kalite kontrollerini etkisiz kıldı. Çözüm için ayrı departmanlar halinde organize edilen kalite kontrol bölümlerinin faaliyetleri de yetersiz kaldı. 1940'larda istatistiksel teknikleri geliştirilmesi ile, kalite kontrol ile ilgili metodlar geliştirildi. Bu yöntemlerin kullanım alanının yaygınlaştırılması için klavuz yayımlan-maya başlandı. Kalite kontrol için ilk standartlar yayımlandı. Kalite kontrol ile ilgili gelişmeler, kalitenin sadece belli bir departmana ait bir fonksiyon olmasının yeterli olmadığım gösterdi. Organizasyonların tüm bölümlerine kalite sorumlulukları veren ve kalitenin organizasyonun tüm yapısına yaygınlaştırıl ması gerektiğini savunan Toplam kalite kontrol kavramı gelişti. Toplam kalite kontrolünde, tüm organizasyonların, en alt seviyeden en üst seviyeye kadar kalite sorumlulukları vardır. Kalite güvence düşüncesi organizasyon yayılımlı Toplam Kalite kontrolü felsefesi ile ortaya çıktı. Kalitenin güvencesinde kalitenin tanımı sadece kullanıma uygunluk değil, müşteri istek ve beklentilerinin tatminidir. Bu işlem hizmet kalitesinin iyileştirilmesini de içerir. Kalite fâaliyetleri farklı grup, farklı kültürler tarafından ayrı ayrı ele alınıyordu. Kalite faaliyetlerinin tek bir dilden açıklanması için standartlar geliştirilerek yayımlandı. Zaman içerisinde yayımlanan bu standartların geliştirilmes ile birlikte en, son ISO (Uluslararası Sertifikasyon Organizasyonu) tarafından ISO 9000 Kalite Güvence Sistem standartları yayımlandı. Standardın, ISO 9001, ISO 9002, ISO 9003 şeklinde 3 farklı sistem modeli bulunmaktadır. Yazılı olan standardın uygulanması sırasında farklı etkiler görülebilir. Fason bir Tekstil Boyahanesine yapılan ISO 9002 uygulaması bu konuda bazı ipuçları verdi. ISO 9002 uygulama çalışmasında faaliyetler tek tek gözlendi. Sistem çalışması firmalar için kendi kendilerini kontrol edip geliştirme çalışmaları yapmak için fırsat verdi. Çoğu firma tarafından yapılan bu çalımşalar Toplam Kalite yönetimine geçiş için ön çalışma amacı ile yürütülür. Çalışmalar sırasında özellikle, sistem standartının tam anlaşılamamış olmasının firmalara ağır bürokrasi getirebileceği belirlenmiştir.
-
ÖgeYünlü Dokuma Kumaşların Sürtünme Özelliklerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-19) Gül, Melek ; Gürsoy, Nevin Çiğdem ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringKumaş tutumu insanda oluşan sübjektif bir algıdır ve günümüze kadar bu algıyı objektif bir şekilde ölçebilecek alternatif bir sistem geliştirilmemiştir. Yüzey sürtünme özellikleri ve kumaş tutumu arasındaki ilişki incelenmiştir. Tek çeşit iplikten, farklı örgülerde ve değişen atkı sıklıklarında dokunmuş dokuma kumaşların yüzey sürtünme katsayıları ölçülmüştür. Atkı sıklığının, desenin ve atkı-çözgü yönünün sürtünme katsayısına etkisini görmek için bir sürtünme düzeneği hazırlanmış ve deneyler farklı ön kuvvetler altında gerçekleştirilmiştir. Sürtünme ölçüm cihazı için uygun ölçüm ucu malzemesi, çap ve ölçüm hızı belirlenmiştir. Atkı sıklığının artmasıyla sürtünme katsayısının arttığı görülmüştür. Sürtünme katsayısı, birim alandaki bağlantı sayısının artışı ile yükselmiştir. Bütün kumaşlarda aynı iplik kullanıldığı için, atkı ve çözgü yönünde sürtünme katsayılarında belirgin bir fark görülmemiştir. Kumaşların sürtünme davranışlarının Wilson modeli ile uyumlu olduğu görülmüştür.
-
ÖgeTedarik Zinciri Yönetimi Ve Tekstil Endüstrisindeki Uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-01-08) Sarıünal, Sermet ; Gürsoy, Nevin Çiğdem ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringTedarik zinciri yönetim sistemi; tedarikçilerden, fabrikalardan, ambarlardan, dağıtım merkezlerinden ve bayilerden oluşan; üzerinde, bir şirketin, o şirketin müşterilerinin ve tedarikçilerinin hızlı ve esnek koordinasyonu için gerekli tüm lojistik işlerinin yönetildiği; bütünleşmiş ve ortak (işbirlikçi) bir ağdır. Tedarik zincirinin üyeleri arasındaki, bilgi paylaşımı, kaynak paylaşımı, risk paylaşımı ve faaliyet paylaşımı gibi paylaşma temeline dayalı işbirliği, etkili bir tedarik zinciri yönetiminin uygulanmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle de, uzun dönemli işbirliklerin ve ortaklıkların, tedarik zincirlerini önemli harcamalardan arındırdığı ve tedarik zincirlerine önemli rekabet avantajı sağladığı fikrini benimseyen şirketlerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bununla birlikte, işbirlikleri ve ortaklıklar, önemli değişiklikler gerektiren, kurulması ve yürütülmesi zor, karşılıklı fedakârlık isteyen beraberliklerdir. Tekstil tedarik zincirinde, bir ortak hazır giyim fabrikasının üretim aşamaları ve kullanılan teknolojiler incelenir. Konfeksiyon üretimi ve sorunları ile ilgili bilgiler tetkik edilir. Bütünleşmiş lojistik fonksiyonu yeni gelişmekte olan ürünlerin yeni ekonomik sistemlerindeki en önemli faktörlerden biridir. Bu da rekabetçi avantajı ve katma değeri arttırmayı sağlar. Bu fonksiyon tedarikçiler, aracılar ve dağıtıcılar arasındaki yeni imkânların gelişiminde kullanılır. Bu sistem “Tedarik Zinciri Yönetimi” olarak bilinir.
-
ÖgeTek Kullanımlık Hidrofil Ve Antibakteriyel Polipropilen Nonwoven Çarşaf Eldesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-22) Ünal, Hakan ; Özcan, Gülay ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringBu çalışmada, hastanelerde kullanılabilecek, tek kullanımlık hidrofil ve antibakteriyel çarşaf geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla %100 polipropilenden üretilmiş üç farklı gramajda spun bond nonwoven kumaş kullanılmıştır. Hidrofilite atmosferik basınçlı O2 plazma tekniği kullanılarak sağlanmıştır. Antimikrobiyel etki ise 2 farklı yapıda (gümüş esaslı ve antibiotik esaslı) kimyasalın emdirme yöntemi ile uygulanmasıyla elde edilmiştir. Deneysel kısımda, elde edilen yapıların kopma ve yırtılma mukavemeti, esneme, kalınlık, geri ıslatma, su buharı geçirgenliği, rijitlik gibi özellikleri ile antibakteriyel etkileri test edilmiş ve deney sonuçları karşılaştırmalı olarak yorumlanmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde elde edilen yapıların maliyeti ve kullanım özellikleri mevcut çarşaflarla karşılaştırılmıştır. Üretilen yapıların sağladığı avantajlar belirtilmiştir. Son olarak yapıların kullanılabileceği diğer alanlar üzerinde durulmuştur.
-
ÖgeTekstil Atıklarından Oluşturulan Kompozitlerin Performans Özelliklerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Aral, Nebahat ; Berkalp, Ömer Berk ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringBu çalışma, tekstil atıklarının geri dönüşümü için alternatif bir yöntem oluşturma amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada atık dokuma kumaşlar, plastiklerin takviyelendirilmesinde kullanılarak kompozit yapılar oluşturulması sağlanmıştır. Bu sayede, hem tekstil atıklarının değerlendirilmesi hem de plastik malzemelerin performans özelliklerini arttırılması hedeflenmiştir. Ev tekstili üretimi yapan bir fabrikadan alınan %100 pamuklu ve %100 polyester (PET) dokuma kumaş atıkları takviye malzemesi, doymamış polyester reçine ise matris malzemesi olarak kullanılmıştır. Üretilen bazı plakalarda kumaşlar tabakalar halinde sürekli olarak serilirken, bazılarında küçük boyutlu kumaşlar gelişigüzel olarak serilmiştir. Kompozit plakaların oluşturulması baskı kalıplama yöntemi ile yapılmıştır. Yapılan deneyler sonucunda aynı kumaş ve üretim parametreleri kullanılarak üretilen sürekli ve süreksiz (küçük parçalı) kumaş takviyeli kompozitlerin çekme ve darbe değerleri incelendiğinde, her iki grup numunenin de saf reçineye nazaran darbe dayanımlarında gelişmeler gözlenmiştir. Çekme dayanım değerlerine bakıldığında ise sürekli kumaş takviyelerde yükseliş gözlenirken, süreksizlerde düşüşler gözlenmiştir. Takviye malzemesinin etkisine bakıldığında ise, polyester kumaş takviyeli numuneler, pamuklu kumaş takviyeli numunelerden hem darbe hem de çekme değerleri olarak daha yüksek değerler göstermiştir. Bir sonraki aşamada, süreksiz kumaşların boyutlarının darbe dayanımı üzerindeki etkisi incelenmeye çalışılmış ve bu çalışmadan en büyük boyutlara sahip (2 cm x 6 cm) parçalardan en yüksek değerlerin elde edildiği gözlemlenmiştir. Takviye ağırlık oranlarına bakıldığında ise %20, %30 ve %40’lık takviye ağırlık oranları arasında en yüksek değerin %40’da elde edildiği görülmüştür.
-
ÖgeDenizli Tekstil Sektörünün Mevcut Durumunun Ve Geleceğinin Finansal Oranlar Yardımıyla Araştırılması Ve Diğer Sektörlerle Kıyaslanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-08) Aypar, Adem ; Candan, Cevza ; Tekstil Mühendisliği ; Textile Engineeringİşletmelerdeki sürekli büyüme arzusu, sermaye piyasalarının gelişmesi, banka ve benzeri kredi kurumlarının risklerini minimize etme istekleri ve vergi kanunlarının gereken şekilde uygulanabilmesinin sağlanması finansal analizin öneminin artmasına sebep olmuştur. Finansal analizin amacı; firma faaliyetlerinin etkinlik ve başarı derecesini ölçmek, firmanın hedeflerine ne ölçüde ulaşabildiğini tespit etmek, geleceğe ait planları hazırlamak, firmanın yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirebileceğini tespit etmek, faaliyetlerin denetim ve değerlendirilmesini yapabilmektir. Örgütler ve bireyler diğer bir ifadeyle işletmeyle ilgili çıkar sahipleri, söz konusu işletmeyi mali tablolarının finansal analizi yolu ile kısmen de olsa değerlendirebilirler. İşletme yöneticileri de mali tabloların, işletme ve kendi yönetim yetenekleri hakkında fikir veren birer rapor olduğunu bilirler. Ayrıca, mali tablo analizleri finansal verilerin birbiriyle ne dereceye kadar ilişkili olduğu konusunda bilgi verir. Diğer taraftan, işletmeye fon sağlayan finans kurumları ile işletmeye yatırım yapabilecek kurum ve bireyler işletmenin finansal yapısını, firmanın mali tablolarını izleyerek en iyi şekilde değerlendirebilirler. Bu tablolar ve tablolardan yararlanılarak yapılan finansal analiz, işletmenin gelecekteki başarısını tahmin etmede önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Bu çalışmada, Denizli ili tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve rastgele seçilmiş işletmelerin finansal performansları incelenmiştir. Bu sayede, işletmelerin ve dolayısıyla sektörün güçlü ve zayıf yönleri tespit edilmiş ve yakın geleceğe yönelik beklentiler tahmin edilmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar diğer sektörlerle kıyaslanmış ve detaylı bir şekilde tartışılmıştır.
-
ÖgeÖzel Apre Tekniklerinin Askeri Kumaşlar Üzerindeki Performans Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-12) Bilgi, Mehmet ; Kalaoğlu, Fatma ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringBu çalışmada genel olarak ülkemizde çok yeni bir konu olan üzerinde çok fazla çalışmaya rastlanmayan özel apre teknikleri hakkında geniş bilgi verilmiş, daha sonra deneysel çalışmalar üzerinde durulmuştur. Hızlı kuruma, yatay ve dikey ıslanma, ter lekesini dışarı vermeme farklı hammaddedeki kumaşların performans özelliklerine olan etkisi araştırılmıştır. Çalışmanın deneysel kısmında kullanılmak üzere pamuk-grimelanj, % 100 pamuk, % 85 pamuk- % 15 polyester, karışımı kumaşlar temin edilmiştir. Bu kumaşlara tez konusu çerçevesinde uygulanan özel aprelerin özelliklerini tanımaya yönelik analizler laboratuvar şartlarında uygulanmıştır. Apresi uygulanan kumaş numunelerindeki işlem etkisinin testlerle ortaya konulabilmesi için laboratuarda kumaşların diğer fiziksel ve haslık değerleri incelenmiştir. Çalışma sonucunda kumaşlara uygulanan bu özel apreler hakkında gösterdikleri performans etkilerinden yola çıkılarak, deneysel çalışmalardan bilgi elde edilmeye çalışılmış ve bu konuda etki mekanizmaları belirlenmiştir. Deney sonuçları, yeni geliştirilen kumaş yapısı ve uygulanan özel terbiye işlemlerinin, kumaşların konfor özelliklerini iyileştirdiğini göstermektedir.
-
ÖgeTek Kullanımlık Hidrofil Antimikrobiyel Dokusuz Yüzey Lamine Çarşaf(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-02) Onan, Murat ; Özcan, Gülay ; Tekstil Mühendisliği ; Textile Engineering“Tek Kullanımlık Hidrofil Antimikrobiyel Dokusuz Yüzey Lamine Çarşaf” ile hastanelerde hasta kalış süresince enfeksiyonların hastalara ve/ veya diğer kişilere çarşaf yoluyla bulaşmasının önlenebileceği öngörülmektedir. Çünkü hastanelerde kullanılan geleneksel pamuklu çarşaflar antimikrobiyel etkiye sahip olmadığı gibi mikrop üremesi için de açık ortam yaratmaktadır. Ayrıca maliyetleri sebebiyle tek kullanımlık değildirler ve en az 30-50 arası yıkamak gerekir. Lamine çarşaf kullanıldığında ise antimikrobiyel korumanın yanısıra maliyet avantajı da sağlayacaktır. Tez konusu lamine çarşaf, sıcaklıkla eritme (hot-melt) tekniği ile birbirine yapıştırılmış (lamine edilmiş) üç ayrı dokusuz yüzeyden meydana gelmektedir. Üst dokusuz yüzeyler spunbond ve termal bond teknolojisi ile üretilmiş farklı gramajlardaki % 100 Polipropilen elyaftan mamuldür. Alt dokusuz yüzeyler ise sıvı geçişini önleyecek şekilde spunbond %100 Polipropilen malzemeden üretilmiştir. Spunbond Polipropilen üst yüzeylerin hidrofilleştirilmesi için plazma teknolojisi kullanılmıştır. Üst yüzey olarak kullanılan termalbond dokusuz yüzeyler ise kimyasal olarak hidrofil edilmiş halde temin edilmiştir. Ara yüzey olarak yüksek sıvı emme kabiliyetine sahip % 100 viskon elyaftan mamul farklı gramajlarda dokusuz yüzeyler kullanılmıştır. Her üç yüzeyin birbirine yapıştırılması, ara katmanlarda etilenvinilasetat esaslı sıcaklıkla eriyebilen bir dokusuz yüzey kullanılarak, sıcak pres tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Antimikrobiyel etki ise hidrofilleştirilmiş üst yüzeye gümüş ve antibiyotik esaslı kimyasalların emdirme metoduna göre uygulanması ile temin edilmiştir. Bütün yapılan çalışmaların ISO ve BS standartlarında kalite ve performans testleri gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeÇorap İmalatında Paralel Makine Çizelgeleme Metodu Ve İş Akışında Darboğaz Yönetimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-04) Altıparmak, Erdal ; Demir, Ali ; Tekstil Mühendisliği ; Textile Engineeringİşletmeler için pazardaki mücadele koşulları her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. İşletmeler rekabet edebilmek ve pazar paylarını koruyabilmek için doğru yöneltilmek zorundadırlar. Doğru yöneltilmek demek işletmelerin rakiplerinden daha üstün olmaları demektir. Üstün olmaları gereken özellikler; kalite, servis, maliyet, zamanında ve doğru bilgi sunma gibi temel özelliklerdir. Bu nedenle; işletmelerin planlama bölümlerinin esnek, etkin ve hızlı bir yapıya sahip olmaları gerekir. Sonuç olarak üretim planlama en önemli rolü üstlenmektedir. İşletmeler mutlaka hızlı karar verebilmeli, bilgiye hızlı ulaşabilmeli, işletmenin hedeflerine uygun en doğru işlem metodunu seçmelidir. Bunları yapabilmek için eğitimli personele ve kurumsal kaynak planlama yazılımına ihtiyacı vardır. Kurumsal kaynak planlama yazılımların sağladığı bir çok avantajlar olacaktır. Bu yazılımlardaki en önemli bölümlerden biri üretim planlamadır. Üretim planlamada kapasite planlaması yaparken genellikle sonlu kapasite planlaması yapılır. Sonlu kapasite planlamasına dayanarak elde edilen çizelgeler işletmede direkt kullanılır. İşletmelerde kapasite planlamalarının doğru yapılabilmesi için bölümler arasında kapasite dengeleri uyumlu olmalıdır. Aksi takdirde; bazı bölümlerde stoklar oluşacak tır. Çorap işletmelerinde dikkat edilecek en önemli bölüm yıkama bölümüdür. Çünkü bu bölümün kapasitesi üretilecek ürünün günlük toplam ağırlığı ile alakalıdır. Bu nedenle örgü bölümünde günlük üretilecek miktar doğru belirlenmelidir. Bu çalışmamda bu problemin çözümü için nasıl bir planlama yapılması gerektiği çözüm olarak anlatılmıştır.
-
ÖgeÖrme Kumaşların Nem Alma Özelliklerinin Geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-08) Beskisiz, Emre ; Uçar, Nuray ; Tekstil Mühendisliği ; Textile Engineeringbu açalışma iki ayrı başlık altında yürütülmüştür. birince çalışmada süper emici lifler ile poliester lifleri karıştırılmış ve bunlardan örme kumaşlar üretilmiştir. üretilen kumşaların nem alma özelliklerinin tayini yapılmıştır. ikinci çalışmada ise polipropilen liflerinden içi oyuk lifler üretilmiş ve bu lifler içerisine süper emici polimer tozları yerleştirilmiştir. üretilen prototip liflerin nem alma özelliklerinin tayini yapılmıştır.
-
ÖgeIslaklık Hissi Oluşturmayan Su Buharı Emebilen Liflerin Özelliklerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-17) Eskin, Burcu ; Uçar, Nuray ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringBu çalışma kapsamında higroskopik olan lifin içine açılan kanal içine süper emici polimer yerleştirerek elde edilen lifin su buharı emme özellikleri test edilmiştir. Çalışma iki başlık altında yürütülmüştür. Çalışmanın birinci kısmında %100 polipropilen lifi higroskopik lif olarak tercih edilmiştir. Elde edilen liften sırasıyla iplik ve kumaş üretilmiştir. Üretilen kumaşlar satra nem alma testi, tekrarlı satra nem alma testi, bekletme testi, kuruma testi, ıslaklık hissi testine tabi tutulmuşlardır. Ayrıca temizleme işlemlerinin su buharı emme özelliğine etkisinin incelenmesi için kumaşlar yıkama, kuru temizleme ve airwash işlemlerinin ardından satra nem alma testine tabi tutulmuşlardır. Çalışmanın ikinci kısmında ise higroskopik lif olarak polipropilen lifleri ile maleik anhidritle takviye edilmiş polipropilen liflerinin karışımları kullanılmıştır. Çalışmanın birinci kısmındaki numunelerin yıkama ile temizlemeye uygun olmaması özelliğini değiştirmek için yapılan bu çalışmada, %20,%50,%80 MAPP içeren numunelere 5 tekrarlı yıkama uygulanarak, bunların yıkamadan sonra su buharı emme özellikleri incelenmiştir.
-
ÖgeKompozit İnşaat Tekstili Tasarımı Ve Performansının İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-17) Yalçın, İpek ; Gök Sadıkoğlu, Telem ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringBu çalışmada nonwoven atığı takviyeli polimer kompozitlerin tasarlanması ve performansının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada takviye elemanı olarak; poliester (PET), iğnelenmiş nonwoven kenar atıkları; matris olarak ise, düşük yoğunluklu polietilen (DYPE) ve polipropilen (PP) seçilmiş, üretim ekstruderde gerçekleştirilmiştir. Fabrika bünyesinde mekanik işlemlerle açılarak ikinci kalite ürünlerde değerlendirilebilen nonwoven kenar atıkları, çalışma dahilinde, elyaf ve kırpıntı formunda kullanılırken; kimyasal işlem gördüğü için gömülerek veya yakılarak bertarafı gereken otomotiv sektörü atıkları ise, kırıcı ile kırılarak, parçacık formunda değerlendirilmiştir. Üretilen malzemenin ısıl ve mekanik özellikleri çeşitli testlerle; matris malzemesinin türü ve takviye elemanı formu bazında incelenmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, parçacık formu ile takviyelendirilmiş kompozitlerin saf polimer özelliklerine yakın değerlerde olduğu gözlenmiş, çalışmanın devamında, parçacık takviyeli kompozitler ile kırım işlemine geçilmiştir. Hem DYPE, hem de PP matrisli kompozit malzemeler, her kırım aşaması ardından granül formunda tekrar ekstrudere beslenmiş, kırım işleminin 4 kez tekrarı ile üretim döngüsü tamamlanmıştır. Kırım sürecinin her bir aşamasında üretilen kompozit malzemenin, ısıl ve mekanik özellikleri test edilmiş, bu özellikler üzerindeki kırım işleminin etkisi incelenmiştir. Test sonuçları değerlendirildiğinde, takviye elemanının DYPE’nin elastiklik modülünü, PP’nin ise darbe dayanımını arttırdığı görülmüştür. En iyi çekme dayanımı ve elastiklik modülü değerleri parçacık takviye formunda elde edilmiştir. Kırım işlemi ile malzemenin çekme dayanımı, elastiklik modülü ve uzama değerlerinde artış, darbe dayanımı değerlerinde düşüş gözlenmiştir. En düşük yoğunluk ve ısı iletim katsayısı, kırpıntı ve elyaf takviyeli PP kompozitlerde elde edilmiştir.
-
ÖgeAkustik Özellikleri Geliştirilmiş Örme Kumaşlar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-17) Küçükali, Merve ; Candan, Banu Uygun Nergis, Cevza ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringAkustik özelliği geliştirilmiş boşluklu (spacer) örme kumaş tasarımının ve üretiminin gerçekleştirilmesi hedeflenen bu çalışmada 22 farklı örgü tipine sahip kumaş tasarlanarak üretimleri yapılmıştır. Çalışmanın başında örgü tipindeki değişikliklerin kumaş ses yutum özelliği üzerine etkisini görebilmek amacıyla üretimde kullanılan hammadde sabit tutulmuş ve bunun sonucunda en iyi ses yutum özelliğine sahip kumaş belirlenmiştir. Yapılan deneyler neticesinde kumaş kalınlığındaki ve yoğunluğundaki artışın kumaş ses yutum özelliğini olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Kumaşların ön-arka yüzlerinde mini-jakar örgü kullanmanın, kumaş kalınlığını ve bununla birlikte kumaş yoğunluğunu belirgin ölçüde arttırdığı gözlenmiştir. Örgü raporunda kullanılan askı ve atlama ilmek sayısının önemli olduğu ve bu parametrelerin optimum düzeyde tutulmasıyla kumaş ses yutum özelliğinin iyileştiği görülmüştür. Kullanılan iplik yapısının kumaş ses yutum özelliği üzerindeki etkisini görebilmek amacıyla test edilen frekans aralıklarında en iyi ses yutum katsayısı değerlerine sahip seçilmiş örme kumaş 3 farklı yapıda polyester ipliği kullanılarak örülmüştür. Yapılan deneyler neticesinde polyester iplik yapısı olarak puntalı iplik kullanılmasının en iyi ses yutum özelliği sağladığı görülmüştür. Kullanılan lif tipinin kumaş akustik özelliği üzerindeki etkisi görebilmek amacıyla seçilen örme kumaş son iplik numarası aynı olan farklı hammaddede iplikler kullanılarak örülmüştür. %100 akrilik lifinden mamül kumaş en yüksek ses yutum performansını gösteren kumaş olmuştur. Yün karışımlı iplikler içerisinde ise yün oranının artışıyla iplik tüylülüğünde artış ve kumaş ses yutum özelliğinde iyileşme görülmüştür.
-
ÖgeMikrokapsül Üretimi İle Tekstil Yüzeylerinin Isıl Özelliklerini İyileştirme Olanakları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-24) Ceylan, Serdal ; Önder Karaoğlu, Emel ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringAltı bölümden oluşan bu çalışmada, temel amaç tekstil ürünlerine bir artı özellik katmaktır. Öncelikle, faz değiştiren malzemelerin mikrokapsüllenmesi ve kumaşa katılması ile hedeflenen ısıl konfor tarif edilmiştir. Yapılan çalışma bir giysi tasarımına zemin olacağı için, insan bedeni ve insan bedeninin çevre ile ısı alış verişi hakkında, literatür bilgisi sunulmuştur. Faz değiştiren malzemeler ve faz değişim ısıları hakkında temel bilgiler verilmiştir. Çalışmada kullanılan düz zincirli hidrokarbonlar tanıtılmıştır. Genel mikrokapsülleme teknikleri hakkında özet bilgi sunulmuştur. Mikrokapsülleme ve faz değiştiren malzemeler ile ilgili daha önce yapılmış çalışmalardan özet bilgi sunulmuştur. Ardından, yapılan deneysel çalışmada kullanılan ölçüm metotları tarif edilmiştir. Kullanılan eş zamanlı kalorimetre düzeneği ve çalışma prensibi anlatılmıştır. Diferansiyel taramalı kalorimetre tanıtılarak, çalışma prensibi anlatılmıştır. Bir tekstil kaplama malzemesi olan, su bazlı poliüretan dispersiyonu, Bayer Impranil DLV/1 hakkında bilgi verilmiş, söz konusu malzemeye mikrokapsül katma denemeleri ve kumaş kaplama metodu anlatılmıştır. Üretilen mikrokapsül numuneleri, film tabakaları ve kaplanmış kumaşların analizlerine yer verilmiştir. Yapılan ölçümler ve sonuçları sunulmuş, sonuçlar toplu olarak karsılaştırılarak değerlendirilmiştir. Son bölümde ise, yapılan çalışmalar sonunda, mikrokapsüllemede elde edilen başarı tartışılarak, elde edilen mikrokapsüller ile dinamik ısı yönetimi olan gelişmiş ısıl özellikli bir kıyafet tasarımı için matematik modelleme yapılmıştır. Üretilen mikrokapsüllerin uygulama alanları tartışılmıştır.
-
ÖgePoliüretan/polipirol Kompozit Nanolif, İnce Film Üretimi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-02) Yanılmaz, Meltem ; Kalaoğlu, Fatma ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringGeleneksel polimerlerin iletken polimerlerle kombinasyonu, üstün elektriksel özelliklere sahip yeni malzemelerin tasarımlarına imkan vermektedir. Nanoliflerin çapları çok küçük olduğundan yüksek yüzey alanına sahiptirler. Bu sebeple bir çok özellikleri ve morfolojileri diğer malzemelerden farklıdır. Nanoliflerden dokunmamış yüzeyler üretildiğinde, birbirleriyle bağlantılı ağlar oluşturarak malzemenin bir çok özelliğini iyileştirirler. Bu çalışmada poliüretan polipirol kompozitleri, oksidatif polimerizasyonla poliüretan matrisinde hazırlanmıştır. Böylelikle poliüretanın mekanik özellikleri ile pirolün elektriksel özelliklerinin birleştirildiği yarı iletken kompozitler elde edilmiştir. Kompozitler spektroskopik yöntemler (FTIR ATR, UV vis), dielektrik spektrometre, mekanik ve termal analiz yöntemleri (DMA, DSC, TGA) ve morfoloji tayin yöntemleri (SEM) kullanılarak karakterize edilmiştir. Pirol konsantrasyonunun etkisi sistematik çalışmalarla araştırılmıştır. Polimer matrise PPy katılımıyla daha yüksek camsı geçiş sıcaklığı (Tg), modülüs ve iletkenlik değerleri elde edilmiştir. Elektro lif çekim yöntemi ile elde edilen kompozit liflerin spektroskopik, termal ve morfolojik analizleri yapılmıştır. SEM görüntüleri ile kompozit yapının çok homojen olduğu ve lif formuna gelmek için uygun olduğu görülmüştür.
-
ÖgeViskon Örme Kumaşlarda Biyoparlatma Uygulamaları İle Boncuklanma Probleminin Önlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-02) Dirican, Mahmut ; Özcan, Gülay ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringÖrme viskon kumaşın boncuklanma eğilimi yaş terbiye işlemlerinden sonra yapılan antipilling apresi, resin apre gibi bazı apre uygulamalarıyla azaltılabilmektedir. Ancak uygulanan bu apreler kumaşın tutumunu ve dökümlülüğünü kötü yönde etkilemektedir. Bugün, viskon kumaşların biyoparlatmasında, pamuk için çokça kullanılan konvansiyonel asidik selülazların kullanımıyla boncuklanma probleminin önüne geçilmeye çalışılsa da hala kabul gören bir boncuklanma değeri elde edilememiştir. Bunun nedeni viskon ve pamuk liflerlinin her ikisinin de selülozik esaslı olmalarına rağmen farklı makromoleküler yapıya sahip olmalarıdır. Bu çalışmada farklı karakteristikte üç selülaz enzimiyle, iki farklı menşeyde viskon iplikten örülmüş kumaşlara, deneysel tasarıma göre gerçek işletme şartlarında enzimatik işlem uygulanarak örme viskon kumaşın biyoparlatmasında hangi yapıdaki selülaz enzimin kullanımının daha uygun olduğu bulunmaya çalışılmıştır. Boncuklanmayı etkileyecek ön terbiye işlemleri (gaze, değişik sıcaklıklarda kostikleme, vb) de dikkate alınarak viskon kumaşın hangi işlem kombinasyonuyla tekstil kalite özelliklerini de önemli ölçüde koruyarak en uygun boncuklanma değerinin elde edilebileceği bulunmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeDokunsal Algılama İçin Bir Parmak Ucu İle Dokuma Kumaşlar Arasındaki Sürtünmenin Ölçülmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-10-01) Aksu, Cemile ; Gürsoy, Nevin Çiğdem ; Tekstil Mühendisliği ; Textile EngineeringTutum ve estetik özellikleri kumaşın sürtünme özellikleriyle ilişkilidir. Kumaşların yüzey sürtünme özelliklerini, kumaş örgüsü, sıklığı, yapısı ve kumaş yapısını oluşturan ipliklerin iplik sürtünmesi belirlemektedir. Kamgarn yün ipliğinden dokunmuş katma değeri yüksek olan kumaşlar araştırmamızda tercih edilmiştir. Farklı örgü tipinde, farklı atkı sıklığında ve farklı atkı iplik inceliğinde numune kumaşların yüzey sürtünme katsayıları ölçülmüştür. Dokuma kumaşların yüzey sürtünmesi hariç diğer mekanik özellikleri sabit tutulduğunda, yüzey sürtünmesi ile tutum özellikleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Geliştirilen kumaşların sürtünme katsayıları yeni tasarlanmış bir düzenek ile yapılmıştır. Yüzey sürtünmesinin ölçümlerini önemli derecede etkileyen deney düzeneği değişkenleri; kumaş taşıyıcı hızı, kumaş-ölçüm ucu temas alanı ve uygun normal kuvveti de ayrıca incelenmiştir. Sürtünme deneyinin sonuçları göstermiştir ki, sürtünme katsayısının değeri uygulanan normal kuvvet arttıkça azalmıştır. Çıkan sonuçlar önceden rapor edilmiş sonuçlarla tutarlıdır. Düşük hız aralığında sürtünme katsayısı hız arttıkça artmıştır. Bu sonuçlar kumaşların viskoelastik özellikleri ile ilişkilendirilmiştir. Atkı sıklığının artması ile sürtünme katsayısında bir artma olmuştur. Daha ince ipliklerden yapılmış kumaşlarda sürtünme katsayısı düşmüştür. Son olarak, bezayağı ve dimi kumaşlarının arasında saten kumaş en düşük sürtünme katsayısına sahip çıkmıştır. Farklı desenlerde hareket yönünün önemli olduğu görülmüştür.