FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeYeşilköy, tarihi merkez'de (Köyiçi), sosyal, yapısal ve kentsel oluşumun irdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Yıldırım, Fatma ; Akın, Nur ; 14228 ; RestorasyonBaşdöndürücü bir hızla gelişen teknoloji toplumların kültürel yapısını temsil eden mimari oluşumları aynı hızla potasında eritme eğilimindedir. İnsanın doğal yapısından gelen koruma tutkusu bu eğilime bir tepki denebilecek tarzda savunma mekanizmasını gündeme getirmektedir. Türkiye gibi kültürel birikimleri çeşitli dönemlerde dünyayı etkileyen önemli uygarlıkların birbiri ardına bıraktığı eserlerden oluşan ülkelerde kültürel kimliğin korunması, dünya tarihinin doğru tanımlanması gibi evrensel bir soruna da ışık tutmaktadır. Bu büyük uygarlıkların hepsine yüzyıllar boyu başkent olan İstanbul, doğal olarak en zengin kültürel birikimleri içeren bir tarih kentidir. Özellikle sur içinde yoğunlaşan kültürel kalıntılar sur dışında daha çok diğer kültür merkezleriyle bağlantı sağlayan ulaşım yolları üze rinde görülebilmektedir. Tez kapsamında incelemeye alınan Yeşilköy Yerleşimi bu nitelikte bir gelişim alanıdır. Tezin ilk bölümünde Dünya' da ve Türkiye'de koruma kavramları ve gelişimleri özelinde sadeleştirmeye gidilmiştir. İkinci bölümde Yeşilköy tarihi çevre değerleri açısından korunarak geliştirilmesi gereken bir yöre olarak incelenmiştir. Üçüncü bölümde Yeşilköy içinde seçilen Köyiçi Mahallesi'nin sınırları belirlenmiş ve yapılan tespitler doğrultusunda mimari özellikleri irdelenmiştir. Dördüncü bölümde bu yörenin korunarak geliştirilmesi için önerilen yeni kullanım ve tasarlama ilkeleriyle buna bağlı olarak çalışmanın makro boyutlarda getirebileceği ilkeler araştırılmış ve çalışmanın uygulanabilirliği tartışılmıştır. Ekler bölümünde ise yörede yapılan rölöve ve sosyal analiz çalışmalarını içeren çalışmalar yeralmaktadır.
-
ÖgeHelvai Tekkesi restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Başkır, Cemil Cenk ; Kuban, Doğan ; 14232 ; RestorasyonTez çalışmasına konu olan Helvai Tekkesi, Süleymaniye, Kalenderhane Mahallesi" nde yer almaktadır. Tekke, selamlık, tevhidhane-türbe, ve harem bölümlerinden oluşmaktadır. Tek kenin kuruluşu XVI. yüzyılın ikinci ya da üçüncü çeyreğine rastlamaktadır. Bu çalışmanın ilk bölümünde, ülkemizdeki tarihi eserle rin ve çevrelerin korunması konusunda çeşitli kesimlerin konuya yaklaşımları gibi sorunlara değinilmiş ayrıca Helvai Tekkesi'nin tez konusu olarak seçilmesindeki etmenler kısaca açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde, tarikatların ana düşüncelerini yansıtan tasavvuf kavramına, üçüncü bölümde ise, tarikatların türediği mezheplere değinilmiştir. Dördüncü bölümde tekkelerin varoluş nedeni olan tarikatlar konusu ele alınmıştır. Beşinci bölümde, tarikatların savunduğu fikirle rin bir uygulama alanı olarak ortaya çıkan tarikat yapıları nın İslâm ülkeleri ile Anadolu'da yayılması, etkileri ve tekke mimarisinin tarih içindeki gelişimi gibi konulara açık lık kazandırılmaya çalışılmıştır. Altıncı bölümde ise, Helvai Tekkesi'nin bağlı bulunduğu Bayrami Tarikatı' nın analizi ya pılmış ve İstanbul'da bulunan diğer Bayrami tekkelerine deği nilmiştir. Yedinci bölümde söz konusu tekkenin tarihçesi ve mimari tanımlaması ele alınmıştır. Sekizinci bölümde yapıdaki strüktür ve malzeme bozulmaları açıklanmış, restitüsyon çalış malarına başlık olan dokuzuncu bölümde ise rölöve çalışmaları sırasında yapılan saptamalara göre yapının özgün durumunun ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Onuncu ve son bölüm olan restorasyon önerisinde tekkenin yeniden işlevlendirilmesi doğrultusunda yapılan öneriye değinilmiştir. Bu yönde yapının "Eski El Yazma Eserleri Enstitüsü' ne dönüştürülmesi ve doku zuncu bölümde ele alınan restitüsyon önerileri ve projesine uygun olarak restore edilmesi açıklanmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeÜsküdar Doğancılar'da bir paşa konağı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Aras, Lerzan ; Akın, Nur ; 14399 ; Restorasyonİstanbul'un fethi ile imar edilen, gerek anıtsal gerekse sivil mimari eserlerle süslenen Üsküdar, yüzyıllar boyunca kentin ve sarayın önemli mesire ve ticaret yerlerinden biri olma özelliğini korumuştur. Tezin konusu olan Üsküdar-Doğancılar'daki Paşa Konağı'nm kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak taşıdığı mimari özelliklerinden ötürü XIX. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde Osmanlı imparatorluğunun XVIII. ve XIX. yüzyıllarda içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik durum ile bu durumun sivil mimariye yansıması, İstanbul sivil mimarisinde oluşan plan tipleri ve konak yaşamı incelenmiştir. İkinci bölümde, konağın içinde bulunduğu Üsküdar bölgesinin tarihçesine yer verilmiş, konağın ayrıntılı tanımı yapılmıştır. Yapının strüktürel özellikleri üçüncü bölümde anlatılmıştır. Yapıda çeşitli nedenlerden ötürü meydana gelmiş bozuklukların detaylandırılması ise dördüncü bölümün konusunu oluşturmuştur. Beşinci bölümde yapının restitüsyonu için kaynak olabilecek aynı dönem yapılarının tipolojik karşılaştırması, altıncı bölümde ise o dönemin mimari ve kültürel etkilenimlerinin yapı üzerinde bıraktığı izlere göre değerlendirildiği restitüsyon çalışmaları anlatılmıştır. Yedinci ve son bölüm, belirli bir dönem ve yaşantıyı belgelemesi açısından korunmaya alınması gereken bu konağın tekrar kullanılabilmesi için gerekli restorasyon çalışmalarını içermektedir. Önerilen yeni işlev, gerek yapının bünyesine uygun olması ve az müdahaleyle aynen korunabilirliğin sağlanması, gerekse yöreye ve belediyeye uygun olması nedeniyle, halk eğitim ve kültür merkezidir. Getirilen öneri doğrultusunda gerekli restorasyon müdahaleleri de bu bölümde yer almaktadır.
-
Ögeİznik'te İsmail Bey Hamamı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kantarcıoğlu, Ayşe ; Kuban, Doğan ; 19393 ; Restorasyonİznik, Bursa ilinde aynı adı taşıyan gölün doğusunda bulunan bir eski ve tarihi, çevresindeki buluntulara göre hayli gerilere uzanan bir kenttir. Kent, birçok Anadolu kenti gibi Hellenistik çağda Nikaia adıyla anılmaktadır. M.Ö. 74 yılında Roma egemenliği ne giren Nikaia, akropolü, surları, tiyatrosu, ve diğer kentsel donanımıyla gelişmiş, Bizans döneminde de önemli bir kentsel dini merkez olmuştur. İki kez Ökünemik Konsil'in toplandığı bir kaç kez başkent olarak da yaşama olanağı bulan İznik, 1331 yılın dan bu yana Türk dönemini yaşamaktadır. Kentin 2300 yıllık tarihinden kalan anıtlar arasında Ayasofya Kilisesi, Koimesis, vb. varsa da asıl anıtsal kalıntı surlardır. Yeşil Cami, Nilüfer Hatun İmareti, Süleyman Paşa Medresesi gibi anıtlar kentin önemli mimari miras birikimleri arasındadır. İsmail Bey Hamamı olarak tanınmış olan yapı bu mimari birikim arasında bir erken dönem özel hamamı olarak ünik bir model, konstrüksiyon tekniği ve strüktürel dekorasyonu ile kendine özgü ve farklı bir anıttır. Sunulan çalışma bu anıt üzerine monografik bir etüttür. Yapıyı tarihi, tipolojisi, fonksiyonel, konstrüktif ve dekoratif özellik leriyle betimlemeyi ve yorumlamayı deneyen bir çalışmadır. Çalışma, Türk Hamamının ısıtma ve su tesisatı ile birlikte hipokaust konstrüksiyonunu inceleyen ilk etüd olma savmdadır, İsmail Bey Hamamı 'nm tipolojik analojilerini araştırmak, bozulma ve çöküntülerini saptamak, ve sonunda yapıya en az müdahale ile yeniden kullanım önerilerini geliştirmek amaçlanmış ve gerçekleş tirilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeNasuh Paşa Medresesi ve Mescidi restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Türkoğlu, Kıvanç ; Akın, Nur ; 14401 ; RestorasyonNasuh Paşa Medresesi ve Mescidi; Aydın 'm Köprülü Mahallesi'nde, Gazi Bulvarı ve Çankaya Caddesi arasında, 42B-429 parseller üzerindeki "Nasuh Paşa Külliyesi" bünyesinde yer alan anıtsal yapıdır. Aynı külliye içinde medresenin doğusunda bir han ve batısında da bir hamam bulunur. Aydın' in mutasarrıflarından Osmanoğlu Nasuh Paşa'nın yaptırdığı külliyenin yapım tarihi 17DB (H.1120) dir. Bu bilgi binanın giriş kapısı üzerinde yer alan yazıttan ve külliyenin vakfiyesinden öğrenilmiştir. Yapının mimarı hakkında ise herhangi bir bilgi bulunamamıştır. Nasuh Paşa Medrese ve Mescidi 'nin tez konusu olarak seçilmesinin nedenlerini, rölöve çalşmalarını ve tarihi araştırmalarının aşamaları birinci bölüm içinde anlatılmaktadır. İkinci bölümde, Aydın İli'nin tarihi, Cumhuriyet döneminde il için hazırlanan imar planları ve çevre düzenlemeleri; külliyenin bünyesindeki diğer yapıların mimari tanımlamaları yazıt ve vakfiyele ri yer almaktadır. 3. bölümde tez konusu olarak seçilen Nasuh Paşa Medresesi ve Mescidi 'nin yapısal tanımlamaları yer almaktadır. 4. bölüm yapının benzerleriyle karşılaştırıldığı ve restitüsyona ait verilerin tespit edildiği bölümdür. Yapının çağdaşları ile karşılaştırılmasının yapıldığı bölüm, 5. bölümdür. 6. ve son bölüm ise, yapıların gerek kendi koşulları, gerekse de içinde yer aldıkları çevrenin özelliklerine bağlı olarak yeniden işlevlendirilmesi önerilerini kapsamaktadır.
-
ÖgeHekimbaşı Çiftliği Kasrı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Bayraktaroğlu, H. Zümrüt ; Ahunbay, Zeynep ; 14397 ; RestorasyonHekimbaşı çiftliği Kasrı, Küçüksu'nun arka sırtlarındaki bir tepenin üzerinde, Boğazdan Ümraniye'ye ulaşan Hekimbaşı çiftliği Caddesi yakınındadır, Ormana bitişik, tamamen gecekondulaşmış bir araziye oturmaktadır. Kasır, o dönemin "Devlet Baş Mimarı" unvanını almış olan Sarkis Balyan tarafından, 1881 yılında yapılmıştır. Kuzey yönünde dört katlı bir kulesi olan, üç katlı kargir bir yapıdır. Tamamen harabe görünümünde olan yapının, sahip çıkılmadığı takdirde, bilinçsiz tahribat sonucu kısa süre sonra yok olacağı açıktır. Bu kasır için yeni kullanım önerileri getirmeyi amaçlayan bu tez, yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, tezin amacı ve aşamaları açıklanmıştır, îkinci bölümde, yapının inşa edildiği dönemde Avrupa ve Osmanlı Devletindeki mimari ortam, Boğaziçi ve Küçüksu'nun durumu incelenmiştir. Bu bölümün, Avrupa 'da- ki mimari ortamın tanıtılmasıyla başlanmasının nedeni, yapının gerek plan, gerek üslup bakımından Batılı özellikler göstermesidir. Yine bu nedenle daha ilerideki bölümlerde yer yer Avrupa'dan örnekler verilmiştir. Üçüncü bölüm, kasırların genel özelliklerini ve gelişimini anlatmaktadır. Dördüncü bölüm, Hekimbaşı çiftliği Kasrının tanımlanmasına ayrılmıştır. Beşinci bölümde, kasır aynı dönemin diğer yapılarıyla karşılaştırılmış; altıncı bölümde restitüsyonu yapılmıştır. Yedinci bölüm ise, restorasyon önerilerini içermektedir. Bu yapının geniş arazisiyle beraber bir spor klübüne devredilmesi ve aslına sadık kalınarak, klübün idare binası olarak restore edilmesi önerilmektedir.
-
ÖgeAntalya-Perge antik kenti güney hamam strüktür analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Silay, Sevim ; Kuban, Doğan ; 19390 ; RestorasyonÇalışmanın konusunu oluşturan Roma Devri Pamphylia Bölge si hamamlarından Perge Güney Hamamı, plan ve strüktür özellik leri açısından incelenmiş, komplekse ait restitüsyon denemeleri ve restorasyon önermelerinde bulunulmuştur. Bu bağlamda resti tüsyon denemelerinin bütünselliği eş zamanlı hamam kompleksle rinin bize ulaştırdıkları bilgilerin de gözönüne alınmasıyla sağlanmıştır. Buna göre 1. bölümde çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi üzerinde durularak çalışmanın hatları çizilmiştir. 2. bölümde kompleksin tarihi süreci ve analitik çalışması yapılmış, tüm mekan verileri, plan şeması, strüktürel yapı (düşey taşıyıcı lar, su ısıtma sistemi), bezeme ve bitirici öğeler (yer kapla maları, duvar kaplamaları), mimari dışı buluntuları (heykel ve yazıtlar), açısından irdelenmiş; böylece yapıya ait mimari ve kullanıma yönelik sorunların çözümlenmesi sağlanmıştır. 3. Bölüm, tüm dönem özelliklerini ortaya koyan bir göz lemleme ile kompleksin tarihsel evrimini, strüktürel değişimini tanımlayan bulguların eşliğinde, strüktürel bir dönem açılımı ortaya koyar.Böylece tüm mekanlara ait restitüsyon önerileri, üçüncü boyut çözümlemeleri ile birlikte bütünleşir. 4. Bölüm, komplekse ait koruma önerilerinin ve aşamaları nın uygulama önceliğine göre belirlenmesi açısından restorasyon problemat iğine sistematik bir çözümleme önerisini tanımlar.
-
Ögeİstanbul II. Bayezıt Hamamı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Yılbırt, Sedat ; Ahunbay, Zeynep ; 19391 ; RestorasyonBir çifte hamam olan Bayezıt Hamamı, İstanbul'un Eminönü ilçesinin Camcı Ali mahallesinde bulunmaktadır. 16. yy. başında II. Bayezıt"in eşi Ayşe Sultan tarafından yaptırılmıştır. Bina 1730 tarihinde buradan bir isyan başlatan. Patrona Halil'in ismi ile de anılmaktadır. Birçok deprem ve yangın geçiren hamam 17., 18. yüzyıllarda ve 20.yüzyılın ikinci yarısında onarımlar görmüştür ; 20. yy. başlarında deri deposu olarak kullanılmaya başlanan yapı 1970lere kadar bu işleve hizmet etmiştir. Hamam insan eliyle de çok tahrip edilmiştir. Depo olduğu sıralarda ara katlar eklenmiştir. Ayrıca soyunmalık havuz ve sekileri yok olmuştur. Hamam kadın ve erkek bölümleri birbirine paralel yerleştirilmiştir. Erkekler bölüm soyunmalığfı 1.80 m. daha geniştir. 1957 yılında yol kotunun düşürülmesi nedeniyle bugün soyunmalığa Ordu caddesinden merdivenlerle ulaşılır. Kadınlar soyunmalığı girişi ise Kimyager Derviş Ağa sokağındandır. Ilıklık ve sıcaklık bölümleri birbirine benzer plan tiplerine sahiptir. Ilıklık üç eyvanlı, sıcaklık ise dört eyvanlı dört halvetli plan tipindedir. Çifte hamamın mimarı 16. yüzyıl başında Osmanlının baş mimarı olan Mimar Hayreddin olduğu söylenmektedir. Hamamın bir bölümü İstanbul üniversite'sine, bir bölümüde Vakıflara aittir. Bu mülkiyet durumunun yarattığı sorunlardan dolayı yapı hala onarılamamıştır. Hazırlanan tez çalışması kapsamında restorasyon projesi, hamamın rölövesi ve restitüsyon çizimleri yapılmış; erkekler bölümünün hamam, kadınlar bölümünün üniversiteye yönelik işlevlerde değerlendirilmesi önerilmiştir..
-
ÖgeSamatya Kapıağası Yakup Ağa Hamamı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Yeşilkaynak, Meltem ; Akın, Nur ; 19394 ; Restorasyonİstanbul'da, tarihi eserlerin yoğun olduğu Samatya semtindeki Sulumanastır ' da yer alan "Kapıağası Yakup Ağa" Hamamı bir çifte hamamdır. Kadınlar ve Erkekler bölümlerinin paralel ve simetrik olarak ortak bir duvar boyunca düzenlendiği bu hamamın ardında yine ortak bir külhan ve odun deposu yer almaktadır. XVI. yüzyılın ilk yarısında Kapıağası Yakup Ağa tarafından Mimarbaşı Koca Sinan'a yaptırılan bu hamam özgün işlevini ve biçimini kaybetmiş ve son halini XX. yüzyıl başlarında almıştır. Hamam konusu, Tez 'in birinci bölümünde vurgulanan çalışma amacının ışığında, toplam yedi ana başlık altında ele alınmıştır. Bunlardan ikincisi "Türk Hamamı"nın tanımı ve tarihçesi hakkındaki genel bilgileri içermektedir. * Ayrıca gelenekselleşen Türk Hamam mimarisinin bölümleri, işlevleri ve günümüze ulaşan örneklere dayanılarak yapılan gruplama çalışmaları da bu bölüm içerisinde belirlenerek, -eklerde incelenmiştir. Üçüncü bölüm yapının araştırılmasında kullanılan yöntemleri dördüncü bölüm ise hamamın günümüze ulaşan halinin tanımlanmasını içermektedir. Çevre ölçeğindeki tanımlamada hamamın çevre yapılarla ilişkisi ve ulaşımı anlatılmaktadır. Yapı ölçeğindeki tanımlama ise, yapının günümüze ulaşan özgün bölümlerinin strüktür ve malzeme açısından incelenmesini ve yapıya eklenen bölümlerin niteliklerini içermektedir. Beşinci bölümde, günümüze ulaşan Sinan Hamamları incelenerek, karşılaştırmalı bir çalışmayla restitüsyona hazırlık oluşturulmaktadır. Altıncı bölüm daha önceki bölüme dayanarak hamamın restitüsyonu konusundaki düşünceleri içermektedir. Yedinci ve son bölümde ise hamamın yapıya ve yöreye uygun bir işlevle, turistik amaçlı bir sosyal merkez olarak kullanımı için restorasyon önerisi geliştirilmekte, bu işleve uygun kullanım için gerekli müdahaleler önerilmektedir.
-
ÖgeLengerhane restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) İbişoğlu, Vartuhi Salphi ; Ahunbay, Zeynep ; 19389 ; RestorasyonLengerhane adıyla tanınan yapı, Halic'in kuzey yakasında, Hasköy semtinde bulunan bir Osmanlı Dökümhane binasıdır. Halic'in bir iç liman olarak kullanılmasıyla burada gelişen sanayi yapılarından biri olan Lengerhane' de Osmanlı Donanmasına ait gemi çapaları ve zincirleri imal edilmiştir. Bugün Halic'in bu yakasında ayakta kalan sayılı tarihi yapılardan biri olan bu binanın yapım tarihini açıklayan bir yazıtı bulunmamaktadır. Tarihi belgelerden, III. Ahmet zamanında 1708 yıllında, daha önce İngiltere'den getirtilen gemi lengerlerini imâl etmek üzere inşa edildiği, III. Selim döneminde de onarım görerek değişikliğe uğradığı anlaşılmaktadır. 1984 yılında geçirdiği yangın sonucu yapının özellikle çatı örtüsü oldukça büyük bir hasar görmüştür. Bu tarihten günümüze kadar dış etkilere tamamen açık olarak bırakılan binanın 1991 yılı Mayıs tarihinde başlatılan restorasyon çalışmaları ile "Deniz Müzesi" olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Lengerhane için restorasyon projesi ve yeni kullanım önerileri geliştirmeyi amaçlayan tezimiz altı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde konu tanıtılmıştır. İkinci bölümde yapının ve içinde bulunduğu bölgenin tarihçesi hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölüm, yapının tanımlanmasına ayrılmıştır, yapıyı oluşturan elemanların yapım tekniği ve malzemesi incelenmiştir. Dördüncü bölümde, aynı işleve sahip çağdaşı, bir binayla karşılatırılması yapılmıştır. Beşinci bölümde yapının restitüsyonuna, altmcıdaysa restorayonuna yer verilerek yeniden kullanımı için öneriler geliştirilmiştir.
-
ÖgeŞehir parkları için gölgeleme saçakları dizaynı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Açıkgöz, S. Ayşe ; Berköz, Eşher ; 19399 ; RestorasyonBu çalışmada, yi Tın sıcak dönemi boyunca açık mekanlarda din lenme durumundaki insan gruplarını direkt güneş ışınımından koruması istenen gölgeleme saçakları ele alınmıştır. Bölüm 1 'de, gölgeleme saçakları tanımlanarak işlevleri açıklan mıştır. Bölüm 2 'de bu saçakların tasarlanmasında etkili olan faktörler ele alınmış ve faktörler;. Temel insan boyutları. Güneş ışınımı. Dayanıklılık olarak belirlenmişlerdir. Bölüm 3'de kullanıcıların fiziksel ve psikolojik açıdan konfor koşullarında bulunmaları, buna bağlı olarak insan performansının maksimize edildiği koşullar gösterilmiş ve koşulların bina dışı çev rede direkt güneş ışınımı ile olan ilişkisi ele alınmıştır. Bölüm 4'de, kullanıcıların konfor koşullarında bulunmalarım sağlamaya yönelik gölgeleme saçakları için dizayn kriterleri verilmiştir. Bu bölümde antropometri k verilere göre minimum boyutlara sahip farklı saçak elemanı tipleri saptanmıştır. Ayrıca bu bölümde sa-çak elemanlarının zeminde oluşturdukları gölgeli alanların belirlen mesi yöntemi ve farklı saçak elemanlarının zeminde oluşturduğu farklı gölgeli alanların değerlendirilmesine ilişkin yöntem açıklanmıştır. Değerlendirmede ulaşılan sonuçların yetersiz kalması durumunda yapı labilecek ek çalışmalardan söz edilmiştir. Bölüm 5'de ise İstanbul yöresi esas alınarak 21 Temmuz günü saat 10:00, 12:00 ve 16:00'da belirlenmiş olan beş tip saçağın fark lı yönlendin* üş durumları incelenmiş ve değerlendirme yapılarak sonuca varılmıştır.
-
Ögeİstiklal Caddesi XIX. yüzyıl cephe bezemelerinin üslupsal analizi ve bezeme restorasyonu için öneriler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Salman, Yıldız ; Kuban, Doğan ; 21754 ; RestorasyonBu çalışmada, XIX. yüzyıl Beyoğlu bölgesi İstiklal Caddesi binalarının üslup özelliklerini belirleyen cephe bezemeleri incelenmiş ve bu incelemeye dayanarak bezeme restitüsyon ve restorasyonu için seçilen örnekler üzerinde öneriler geliştirilmiştir. Giriş niteliği taşıyan ilk bölümde; özellikle kent merkezlerindeki tarihi çevrelerin korunmasında karşılaşılan sorunlar ve bu bağlamda, tez konusu olarak seçilen bölgenin, tarihsel önemine değinilmiştir. Ayrıca, bölgedeki binaların taşıdıkları üslup özellikleri açısından önemi ve korunmaları gerektiği vurgulanmıştır. 2. Bölüm'de; Avrupa'nın XIX. yüzyıldaki genel durumu, içine girilen endüstrileşme süreci ve bunun Avrupa toplumunda yarattığı ekonomik, siyasal, toplumsal değişiklikler ve bunların sanata ve mimarlığa yansıması anlatılmıştır. Burada XIX. yüzyıl Avrupa Mimarlığının seçmeci yapısı, bu yapının oluşumunda etkili olan XIX. yüzyıl Avrupası'nın toplumsal yapısına değinilmiştir. 3. Bölüm' de; temelleri XVIII. yüzyıla dayandırılan "Batılılaşma Süreci "nde Osmanlı İmparatorluğu 'nun içinde bulunduğu siyasal, ekonomik, sosyal koşullar ve bunlara bağlı olarak, kentlerin-çalışma konusu olan İstanbul'un fiziksel yapısındaki değişiklikler anlatılırken, mimarlık alanındaki değişiklikler, -batılılaşma hareketlerinin en yoğun olduğu XIX. yüzyıl sonuna kadar- örneklenmiştir. Bunun yanında tezin konusu ile doğrudan ilgili oluşu nedeni ile mimarlık alanında bezemede görülen değişim ve batılı öğelerin kullanılması ayrı bir alt başlıkta incelenmiştir. 4. Bölüm 'de; öncelikle seçilen çalışma bölgesi olarak, Beyoğlu- İstiklal Caddesi 'nin XIX. yüzyıl sonuna kadar- çok kısa bir tarihsel gelişimi ve bu gelişim içinde önemli olan binalar anlatılmıştır. Sonra, cadde üzerinde bulunan binaların üslup özellikleri; binalarda bulunan mimarlık öğelerine göre yapılan sınıflandırmaya göre altı alt başlıkta incelenmiş, görülen bezemelerin ve biçimlenişlerin üslup özellikleri Avrupa Mimarlığından Örneklerle desteklenerek belirlenmiştir. 5. Bölüm 'de; incelenen örneklerde kullanılan malzemelerin üslupların ve bezeme öğelerinin birbirleriyle olan ilişkileri ortaya konmuştur. 6. Bölüm 'de ise; binaların cephelerinde ve bezemelerde görülen bozulmalar belirlenmiş ve bezemelerin restorasyonu için öneriler yapılmıştır.
-
ÖgeArkadius sütununun restorasyonu ve çevresinin düzenlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Öztürk, Arzu ; Ahunbay, Zeynep ; 21752 ; RestorasyonBugün Cerrahpaşa semtinde bulunan Arkadius sütununun yapımına 5. yy basında imparator Arkadius tarafından başlanmış, oğlu II. Theodosius tarafından tamamlanmıştır. î.S. 330'da başkent olan Konstantinopel, sütun inşa edildiği tarihte Roma kültürünün etkisi altındaydı. Roma'nın ikiz şehri olarak düşünülen istanbul'da Roma'ya benzer şekilde spiral kabartma bantlı Theodosius ve Arkadius sütunları inşa edilmiştir. Arkadius sütununun spiral kabartma bantlarında Gainas isyanı ve bu isyanın bastırılması anlatılmıştır. istanbul'un Osmanlıların eline geçtiği sırada ayakta duran sütun geçirdiği yangın ve depremler sonucunda, 18. yy basında oldukça bozulmuş bir durumdaydı. Çökme tehlikesi gösterdiğinden 1715 tarihinde Osmanlılar tarafından taban kısmına kadar yıkılmıştır. Sütunun taban kısmı harap ve bakımsız bir durumda günümüze kadar ulaşmıştır. Sütunun yakın çevresinde, Osmanlı döneminde inşa edilen külliyeler ve ahşap yapıların oluşturduğu tarihi bir çevre vardır. Bu tarihi doku 1950'lerden bu yana hızla bozulmuş ve niteliksiz bir mimari çevreye dönüşmüştür. Hazırlanan tez çalışmasında sütunun ve çevresinin sorunları saptanarak, çözümler getirilmeye çalışılmıştır. Sütunun ve yakın çevresinin sorunları rölöve çizimleri ve fotoğraflar ile tespit edilmiştir. Restorasyon aşamasında sütunun kalan kısmının gerekli en az müdahale ile olduğu gibi korunması, sütunun çevresinde kalan tarihi yapıların onarılarak iyileştirilmesi önerilmiştir.
-
ÖgeAhi Çelebi Camisi restorasyonu ve çevre düzenlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Topkaç, Serpil ; Ahunbay, Zeynep ; 21839 ; RestorasyonEsas olarak, XV. yy. sonlarında, Fatih'in hekimbaşısı Ahi Çelebi b. Kemal 'üt -Tabib tarafından Haliç'te sur dışında yaptırılan Ahi Çelebi Camisi ' nin restorasyonunu amaçlayan tezde, yapının rölövesi ve restorasyon projesi hazırlanarak onarım ilkeleri belirlenmektedir. Yapının özgün işlevi korunmaktadır. Caminin kuruluşuyla oluşan, şimdiki adıyla Ahi Çelebi Mahallesi, çevre ölçeğinde düzenleme amacıyla ele alınmaktadır. I. bölümde, ilk olarak, İstanbul Anakent Büyükşehir Belediyesi tarafından 28.2.1986 tarih ve 154 sayılı onayla yürürlüğe giren düzenleme projesi doğrultusundaki istimlak çalışmalarından sonra oldukça kritik duruma düşen bölgenin tarihsel gelişimi incelenmiştir. Daha sonra Ahi Çelebi Camisi' nin tarihsel gelişimi incelenmiştir. Yapı İstanbul'da fetihten sonraki yıllarda sur dışına yapılan ender camilerdendir. Yapı küçük bir mahalle mescidi olarak yapılmıştır. Daha sonra Yemiş İskelesi Bölgesinde sık sık görülen yangınlardan ve doğal afetlerden etkilenen cami, mimar Hayreddin ve mimar Sinan dönemlerinde onarılmıştır. Bugünkü biçimini Sinan döneminde yapılan ikinci onarımdan sonra almış olmalıdır. Cami, Evliya Çelebi 'nin rüyasında gittiği ve orada "Şefaat ya Resulallah" diyeceği yerde yanlışlıkla "Seyahat ya Resulallah" diyerek gezginliğe başladığı camidir. II. bölümde, yapının plan, cephe, strüktür ve yapım tekniklerinin betimlemesi yapılmaktadır. III. bölümde, yapının bugünkü durumu incelenmiştir. Yapının geo-topoğrafik konumundan kaynaklanan sorunlarla birlikte, strüktür, konstrüksiyon ve malzeme bozulmaları incelenmiştir. IV. bölümde, mevcut yapısal verilere dayanılarak iki resititûsyon denemesi yapılmıştır. V. bölümde, restorasyon teknikleri önerilmiştir. VI. bölüm, sonuç bölümüdür.
-
ÖgeMaltepe Başıbüyük'te Süreyya Paşa Köşkü restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Pilli, Emine ; Akın, Nur ; 39374 ; RestorasyonTarihi Bizans dönemine kadar giden ve İstanbul'un fethinden sonra önemli bir askeri konaklama yeri olan Maltepe, XVIII. yüzyılda yeni bir kimlik kazanmıştır. Cumhuriyet sonrası ise bir sayfiye yerine dönüşen Maltepe, bugün önemli bir konut, sanayi ve ticaret bölgesidir. Tezin konusu olan Maltepe-Başıbüyük'teki Süreyya Paşa Köşkü, XIX. yüzyıl sonu sivil mimari özelliklerini taşımaktadır.; Çalışmanın birinci bölümünde; Süreyya Paşa Köşkü ile ilgili genel bilgiler verildikten sonra XIX. yüzyıl İstanbul'undaki sivil mimarlık örneklerinin genel özellikleri ile Türk Evi plan tipleri ve dönemin sosyal yaşamı incelenmiştir. İkinci bölümde; Süreyya Paşa Köşkü'nün içinde yer aldığı Maltepe bölgesinin konumu ile ilgili bilgi verilerek bölgenin tarihsel gelişimi ve önemli anıtsal yapıları incelenmiş, günümüzdeki durumu vurgulanarak köşk ile bahçesinde yer alan Limonluk yapılarının ayrıntılı tanımı yapılmıştır. Üçüncü bölümde; yapıların strüktürel özellikleri incelenmiş, yapıda çeşitli nedenlerden ötürü meydana gelen bozulmaların sınıflandırılması ise dördüncü bölümün konusunu oluşturmuştur. Beşinci bölümde; yapının restitüsyonu için kaynak gösterilebilecek aynı dönem yapılarının tipolojik karşılaştırması, altıncı bölüm ise, dönemin mimari özellikleri gözönünde bulundurularak yapıların üzerinde bulunan ve özgün durumlarını gösteren izlere göre köşk ve limonluk yapıları ile ilgili restitüsyon çalışmalarına ayrılmıştır. Yedinci ve son bölüm ise, belirli bir dönemin özelliklerini taşıyan ve korunması gereken köşk ve limonluk yapılarının yeniden kullanılabilmesi için gerekli olan restorasyon çalışmalarını içermektedir. Öngörülen yeni işlev; Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Merkezi yetkililerinin önerisi ve gereksinimine bağlı olarak, yapıyı aynen koruyarak az bir müdahaleyle yaşatacak olan Bilim Merkezi olarak kullanımıdır. Limonluk ise, içinde çeşitli bitkilerin yetiştirileceği bir sera olarak düşünülmüştür. Bu bölümün sonunda ise, her iki yapı için önerilen işlevler doğrultusunda gerekli olan restorasyon müdahaleleri yer almaktadır.
-
ÖgeTophane Tebhirhanesi restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Kangüleç, Atilla ; Kuban, Doğan ; 39462 ; RestorasyonTezin konusunu oluşturan Tophane Tebhirhanesi, Gedikpaşa ve Üsküdar Tebhirhanesi 'yle birlikte, 1893 yılında İstanbul'da görülen kolera salgınınıyla mücadele etmek için inşa edilmiştir. Tezin 2. Bölüm'de, Tophane'nin tarihsel gelişimi ve tarihi yapıları ile Tophane Tebhirhanesi ' nin tarihçesi anlatılmıştır. Tezin 3. Bölüm'ünde mekanlar tanımlanmış, işlevleri incelenmiştir, yapılan tadilat ve değişiklikler tespit edilmeye çalışılmıştır. 4. Bölüm'de yapı elemanları anlatılmıştır. 5. Bölüm' de Tophane Tebhirhanesi diğer tebhirhane binaları ve benzer özellikler taşıyan binalarla karşılaştırılmıştır. 6. Bölüm' de yapıdaki bozulmalar anlatılmıştır. 7. bölümde rölöve çalışmaları, yapıya ait eski fotoğraflar ve diğer tebhirhanelerin sunduğu bilgilerle oluşturulan restitüsyon projesi anlatılmıştır. Yukarıda yapılan çalışmaların da yardımıyla, Tophane Tebhirhane binasını yaşatabilmek için verilmesi düşünülen işlev ve yapılması düşünülen müdehaleler, 8. bölümde restorasyon başlığı altında sunulmuştur.
-
ÖgeT.C. Ziraat Bankası Karaköy İstanbul hizmet binası restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Ergin, Ahmet Tunç ; Ahunbay, Zeynep ; 39473 ; RestorasyonTürkçe özet Bu tez çalışmasında İ. T. Ü. Döner Sermaye İşletmesi kapsamında daha önce bir rölövesi yapılmış bulunan T, C. Ziraat Bankası İstanbul Hizmet binası restorasyon projesinin hazırlanması konu olarak ele alınmıştır. Bu çalışma günümüzde halen kullanılmakta olan 19. veya 20. yüzyıl başlangıcı yapılarından birinin iyileştirilerek çağın isteklerine cevap verebilir bir yapı haline getirilmesini temel hedef olarak seçmiştir. Ele alınan yapının da bu temel amaca uygunluk göstermesi ile birlikte projenin uygulanma ihtimalinin de bulunması çalışmanın dikkat çekici bir noktasını oluşturmaktadır. Tez çalışmasının ayrıntılı temel fikir ve amaçları ile bu çalışmanın hangi ilke ve yöntemlerle gerçekleştirileceği tezin ilk bölümünde ele alınmıştır. Çalışmanın devamında ilk olarak yapının bulunduğu semt olan Galata ve üst bölge Beyoğlu'nun tarih içindeki gelişimi günümüze kadar gelen bir süreçte incelenmiştir. Aynı bölümde yapının bir banka binası olması ve şimdiye kadarki kullanıcılarının hep banka kuruluşları olması nedeniyle Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet döneminin bankacılığının da Ziraat Bankası'nın tarihçesi ile birlikte incelenmesi gerekli görülmüştür. Bu genel araştırmalardan sonra 19. ve 20. yüzyıl Avrupa mimarisi ve özellikle Viyana mimarisi yapının bir Avusturya bankasınca inşa ettirildiğine inanıldığı için incelemeye alınmıştır. Dönem mimarisinin Avrupa'daki ürünleri izlendikten sonra aynı araştırmayı Osmanlı İstanbul mimarisi için de yapmak binanın yapıldığı tarihteki mimari ortamın anlaşılması açısından önem taşımaktadır. Buna bağlı olarak gerek Avrupa'da gerekse Osmanlılar'da aynı tip yapıların mimarilerinin incelenmesi ise yapının özgün işlevsel şemasının ortaya konması için gerekli görülmüştür. Yapının halk arasında bir mason yapısı olduğu söylentisi nedeniyle mimarlığın masonlukla olan ilişkisini ortaya koyan bir ön araştırma bölümü de çalışmaya eklenmiştir. Çalışmalar yapı ölçeğine indirildiğinde ise ilk olarak binanın ve yakın çevresini oluşturan Karaköy meydanı yapılarının 19. yüzyıldan günümüze kadar süre gelen bir zaman dilimde incelemesi gerçekleştirildi. Yapı içine girildiğinde öncelikle yapı planını oluşturan mekanların bugünkü tanımı malzemesinden boyutlarına ve işlevine kadar yapılarak çalışmaya katıldı. Aynı şekilde yapının dış cepheleri de mimari üslup ağırlıklı olarak değerlendirilerek yapının fiziksel durumunun ortaya konması için bina yapı elemanları ile beraber elemanlarda ve genelde görülen çeşitli bozulmaların da tespitine gidildi. Yapının günümüzdeki tanımını izleyerek İstanbul'daki benzer banka yapılarıyla bir karşılaştırma bölümü eldeki eski fotoğraflarla beraber yapının tespit edilebilen ilk halinin ortaya konması çalışmalarını konu alan restitüsyon bölümüne ışık tutacak şekilde gerçekleştirildi. Daha sonra çalışma başında aktarılan temel düşünceler eşliğinde yapının günümüz bankacılık ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için en uygun görülen işlevsel ve fiziki yenileme önerileri çalışma sırasında ve sonrasında gerekli olabilecek ek önerilerle birlikte projeye eklenerek çalışma sonuçlandırıldı.
-
ÖgeBurhaniye'de Yağcı Zeytinyağı fabrikası restorasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Lim, Rana ; Ahunbay, Zeynep ; 66642 ; Restorasyon
-
ÖgeAntalya Kaleiçi'nde Yenikapı Gavur hamamı restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Güvenç, Şeyda ; Ersen, Ahmet ; 66614 ; RestorasyonAntalya Kaleiçi'nin güneyinde Yenikapı mevkiinde sur içinde yer alan Gâvur Hamamı (Yenikapı Hamamı), Antalyalı Rumlar tarafından, eski Rum Mahallesi'nde yapılmış olmakla beraber "Türk Hamamı" şemasına sahiptir. Hamamın güneybatı cephesinde bulunan kitabesinin okunamamasına rağmen, gerek yapım tekniği, gerekse malzemeleri, Gâvur Hamamı'm, XIX. yüzyıl ikinci yarışma tarihlendirir. Gâvur Hamamı, 1929 yılındaki mübadelede Tevviz (Dağıtım) Komisyonu tarafından satın alınır ve 1933'de Yanya mübadillerine satılır. 1940'lann ortasına kadar hamam olarak işlevini sürdürür. 1950'li ve 1960'h yıllarda hububat deposu olarak kullanılır. 1979'da anıtsal yapı olarak tescil edilen hamamın, 1995 Ocak ayı içinde restorasyonuna başlanmıştır. Tezin konusu; birinci bölümde açıklanan çalışma amaç ve yönteminin ışığında, toplam sekiz ana başlık altoda ele alınmıştır. İkinci bölümde az işlenmişliği ve unutulan bir bölge olmasından dolayı, Antalya bölgesinin tarihsel gelişimi irdelenmiştir. Üçüncü bölüm, hamamların, özellikle de Türk Hamamı'mn tanım, tarihçe ve mimarîsi hakkındaki genel bilgileri içerir. Hamamların başta, dinsel inançlar doğrultusunda biçimlenmesi ve mimarî bütünlüğü paralelinde gelişen hamam folkloru da, bu bölümde ele alınmıştır. Dördüncü bölüm, Gâvur Hamamı'nm günümüze ulaşan halinin tanımlanmasını içermektedir. Çevre ölçeğindeki tanımlamada, hamamın çevre yapılarla ilişkisi ve konumu anlatılmaktadır. Yapı ölçeğindeki tanımlama ise yapının işlevsel öğelerinin, strüktürel, malzeme ve yapım tekniği özelliklerinin anlatılmasını içerir. Beşinci bölümde yapıdaki bozulma nedenleri, iç ve dış nedenli olarak incelenmiştir. Altıncı bölümde karşılaştırmalı bir çalışmayla Antalya'daki hamamlar incelenerek, restitüsyona hazırlık yapılmıştır. Yedinci bölüm daha önceki bölüme de dayanarak, yapıdan ve yapı dışından elde edilen kaynaklar doğrultusunda Gâvur Hamamı'mn iki aşamalı restitüsyonu konusundaki düşünceleri içermektedir. Sekizinci ve son bölümdeyse, hamamın yapıya ve yöreye uygun bir işlevle ve yöre halkının talepleri doğrultusunda, Türk Hamamı'mn âdet ve folklorunun tanıtılması amaçlı, yine bir hamam olarak kullanımı için restorasyon önerisi geliştirilmekte, bu işleve uygun kullanım için gerekli müdahaleler önerilmektedir. Anıtsal yapıların yeniden işlevlendirilmeleri, doğru zamanda, gerçek ve samimî talepler doğrultusunda ve uygun konumdalarsa, yaşamlarını sürdürmeleri için sağlanmalıdır. Gâvur Hamamı'na duyulan manevî sevgi, belki de mübadelenin getirdiği karşılıklı değişimin ve özlemin mümkün olduğunca aza indirilmesi için eski Antalyalı'lann, Kaleiçi'nde yaşayanların, tarih sevgisi ve eskiye saygısı olan herkesin isteği, yapının tekrar bir hamam olarak kullanıma açılmasıdır.
-
ÖgeBomonti bira fabrikası restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Akyurtlaklı, Sinan ; Tanyeli, Gülsün ; 66846 ; RestorasyonBu tez çalışmasında İstanbul, Şişli ilçesi sınırlan içinde kalan, Cumhuriyet Mahallesi, 1018 nolu ada üzerinde bulunan tarihi Bomonti Bira Fabrikasının, öncelikle rölöve çalışmalarıyla bugünkü durumunun doğru olarak belgelenmesi, çeşitli tarihsel kaynaklar yardımıyla yapının ilk inşa durumunun belirlenmesi ve son olarakta yapıya kendi içsel ve çevresel özellikleriyle uyumlu bir yeniden kullanım önerisi getirilmesi amaç edinilmiştir. 20. yy.'ın başında inşa edildiği bilinen (1902) bir endüstri yapısı olarak binanın tarihsel incelemesi sürecinde konuyla bağıntılı, fakat farklı branşlarda gerçekleştirilmiş çalışmalar da tez kapsamına özet olarak alınmıştır. Bu tip başlıklar içinde; 20. yy. başında Osmanlı'da ve bu zamana gelirken geçirilen süreçte Osmanlı ekonomik hayatı ve sanayisi ile ilgili iktisat tarihi çalışmaları, bira üretim süreçlerinin incelenmesi amacıyla gıda endüstrisi çalışmaları, yapının kentsel çevresiyle ilgili kent coğrafyası çalışmaları sayılabilir. Fonksiyonun getirdiği bir özellik olarak bina, yapım tarihinden buyana pek çok defalar değişik boyutlarda müdahalelere uğramış ve geniş bir alan üzerine dağılmış pek çok yapıdan oluşan bir kompleks görünümünü almıştır. Tezin içeriği bu kompleksin yapıları içinde tarihi çekirdeği oluşturan kısım tespit edilerek ve fiziksel koşullar da göz önünde bulundurularak uygun biçimde kısıtlanmıştır. Bu alan üzerinde rölöve çalışmaları klasik metodlar uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Mekanlar harf ve sayılardan oluşan bir kodlama sistemiyle isimlendirilmiş ve mümkün olan en geniş kapsamda tarif edilmeye çalışılmıştır. Binanın ilk yapımına ilişkin çıkarımlar ve tipolojik araştırmalar sırasında ulaşılabilen her türlü yerli ve yabancı kaynak değerlendirilmiştir. Binanın yapımını takip eden ilk yıllarına ait fotoğrafların bulunması çalışmalar için oldukça faydalı olmuştur. Son olaraksa, çalışma alanına, binanın özgün tarihsel ve strüktürel özelliklerine uygun bir yeniden kullanım önerisi getirilmiş ve restorasyon projesi gerçekleştirilmiştir.