FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Başlık ile FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge19. Yüzyılın İkinci Yarısı Ve 20. Yüzyıl Başındaki Yangınlar Sonrası Galata’da Kentsel Dokunun Değişimi Ve Korunmuşluk Durumunun İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özyurt, Ekin Deniz ; Akın, Nur ; Restorasyon ; RestorationBu tez çalışması, İstanbul Tarihi Yarımadası’nın karşı kıyısında yer alan Galata’nın tarihi yangınlar sonrasında geçirdiği değişimi belgelemeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, 19. yüzyılın ikinci yarısına ve 20. yüzyılın başlarına ait haritalar bölgenin kentsel değişimini ortaya koyan belgeler olarak incelenmiştir. Nesnel veriler olan bu haritalar tarih sırasına göre üst üste çakıştırılarak yapılan karşılaştırmalarla, Galata bölgesinin dönemsel değişimlerinin ortaya koyulmasına çalışılmıştır. İncelemeler doğrultusunda, Galata çalışma alanı sınırları içinde değişimin en fazla görüldüğü yer örnek alan olarak seçilmiş ve güncel durum araştırılmıştır. Bu bağlamda, seçilen alandaki yapı adalarında ayrıntılı inceleme ve karşılaştırmalı analizler yapılarak, sokak dokusu, ada-parsel ilişkileri, kat yükseklikleri, yapı malzemeleri, yapım teknikleri, işlev ve korunmuşluk durumu belgelenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda da, Galata bölgesinde seçilen örnek alanın korunmuşluk durumu değerlendirilmiştir.
-
Öge20.yy’da Beylerbeyi Kentsel Dokusunda Yaşanan Değişim(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-02-21) Gören, Deniz ; Eyüpgiller, K. Kutgün ; 10028497 ; Restorasyon ; RestorationTez çalışması kapsamında, İstanbul İli, Üsküdar İlçesi’ne bağlı olan Beylerbeyi’nin kentsel dokusunda yaşanan değişim incelenmiştir. Beylerbeyi semti, coğrafi konumu ve kendine özgü mimari dokusu ile Boğaziçi’nin önemli yerleşimlerinden biridir. Tarihi Bizans Dönemi’ne dayanan Beylerbeyi, Osmanlı Dönemi’nde gelişimini sürdürmüş ve Cumhuriyet ile birlikte günümüzdeki halini almıştır. Anıtsal yapıları, sivil mimarlık örnekleri ve kentsel dokusu ile yerleşim özgün bir fiziksel çevreye kavuşmuştur. Tezin ilk bölümünde çalışmanın amacı, kapsamı ve yöntemi belirlenmiştir. İkinci bölümde ise Beylerbeyi’nin Üsküdar İlçesi’ndeki yeri tanıtılmış, coğrafi konum, topografya, iklim ve bitki örtüsü özellikleri ile semtin tarihçesine değinilmiştir. Üçüncü bölümde Beylerbeyi’nde fiziksel çevre analizi yapılarak, doğal ve yapılaşmış çevre incelenmiştir. Yapılaşmış çevrede yerleşimin özgün kentsel dokusu, sokaklar, meydanlar, vistalar ve avlu, bahçe gibi çevresel değerleri ile birlikte incelenmiştir. Beylerbeyi’ne karakterini veren anıtsal yapılar ve geleneksel mimari tanıtılmıştır. Geleneksel sivil mimari örnekleri plan ve cephe özellikleri, yapım teknikleri ve dekoratif özellikleri ile birlikte incelenmiştir. Çalışma alanında yapılan işlevsel dağılım, kat yüksekliği, yapı malzemesi, strüktürel durum, korunmuşluk durumu gibi analizlerle yerleşim bütüncül olarak değerlendirilmiştir. Beylerbeyi yerleşim alanı içindeki ulaşım sistemi irdelenmiş, mevcut durumun tespiti yapılmıştır. Dördüncü bölümde Boğaziçi ve Beylerbeyi ile ilgili resmi kurumlarca alınmış koruma kararları incelenerek, bu kararların Beylerbeyi’ne etkisi araştırılmıştır. Beylerbeyi çalışma alanı içerisinde yer alan tek yapılara ilişkin alınan tescil ve koruma kararları Koruma Kurulu dosyaları incelenerek tespit edilmiş, elde edilen belgeler doğrultusunda eski ve mevcut durumlarının karşılaştırması yapılmıştır. Beşinci bölümde Kenstel Sit Alanı içerisinde yer alan tarihi ve doğal çevrenin korunmasına ilişkin çalışmalar kentsel doku ve tek yapı ölçeğinde değerlendirilmiş, tarihsel ve doğal çevredeki değişim ile tehditler mevcut ve yitirilmiş değerler ele alınarak tespit edilmeye çalışılmış, yapılarda meydana gelen değişimler belirlenmiş, imar planının hazırlanması sürecinde gelişen olumsuzluklar elde edilen harita ve belgeler doğrultusunda saptanmıştır. Altıncı bölümde yapılan değerlendirme doğrultusunda koruma yaklaşımı belirlenerek, kentsel ölçekte koruma önerileri geliştirilmiş olup, tek yapı ölçeğinde koruma yöntemleri belirlenmeye çalışılarak yasal sürece ilişkin öneriler getirilmiştir. Yedinci ve son bölümde yapılan analiz, tespit ve çalışmaları yeniden gözden geçirilerek, elde edilen tüm veriler doğrultusunda ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir.
-
ÖgeAbdüllatif Suphi Paşa Konağı Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Deniz, Selin Gener ; Mazlum, Y. Deniz ; Restorasyon ; Restoration1855 yılında inşa edildiği ve İstanbul’daki ilk kargir konak olduğu sanılan Abdüllatif Suphi Paşa Konağı, Fatih İlçesi Babahasan Alemi Mahallesi’nde Horhor Caddesi üzerinde yer almaktadır. Tanzimat Dönemi’nin önemli paşa konaklarından biri olan yapı, bir sivil mimarlık örneği olmasının yanı sıra devlet işlerinin görüşüldüğü idari bir yapı olma özelliğini de taşımaktadır. 1949–50 yıllarında yapılan kapsamlı bir onarım sayesinde, konak pek çok özgün detayını koruyarak günümüze ulaşmıştır. Tez kapsamında, İstanbul Üniversitesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı tarafından kullanılan yapının onarımına ilişkin teknik müdahaleleri belirlemek, daha aktif olarak kullanımı sağlayacak bir işlev önermek ve konağın tarihini aydınlatmak amaçlanmıştır. Bu nedenle öncelikle yapının 1/50 ölçekli rölöveleri çizilerek ayrıntılı bir betimlemesi yapılmıştır. Eşzamanlı olarak yapı ve çevresine ilişkin görsel ve yazılı kaynaklar taranarak, konağın geçirdiği değişimler belirlenmiş ve ilk yapıldığı dönemi gösteren restitüsyon önerisi hazırlanmıştır. Son olarak da, yapı için gerekli müdahaleler araştırılmış ve yeni işlev programını içeren restorasyon projesi geliştirilmiştir. Yeni işlevle, konağın bugüne ulaşmasında büyük payı olan mevcut kullanıcıları tutulmuş, buna ek olarak konağın aktif şekilde kullanıldığı, yaşayan bir dönem yapısı olarak geleceğe aktarılmasını sağlayacak bir program önerilmiştir.
-
ÖgeAdana Dr. S. Haluk Uygur Evi Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Düzenoğlu, Sezgi ; Mazlum, Deniz ; Restorasyon ; RestorationBu tez çalışmasında; Adana ili, Seyhan ilçesi, Türkocağı mahallesi, 124 ada, 1 parselde yer alan geleneksel konut belgelenmiş ve incelenmiştir. Dr. S. Haluk Uygur Evi, 1929 yılında inşa edilmiş iki katlı kârgir bir yapı olup, kare planlı bir ana kütle ile yapının batı duvarına bitişik olarak yapılmış bir ıslak hacim bölümünden meydana gelmektedir. Yapının üzerinde yer aldığı parsel, doğu ve güney cephelerinde yola bitişik olarak konumlandırılmıştır. Yapının kuzeyinde kendi bahçesi, batı yönünde ise başka bir konut parseli yer almaktadır. Yapının en gösterişli cephesi, Seyhan Nehri manzarasına hakim olacak şekilde konumlandırılmış olan doğu cephesidir. Burada, giriş bölümü niş şeklinde içe doğru çekilmiş ve giriş kapısına ulaşmak için on basamaklı mermer bir merdiven yapılmıştır. Yaratılan bu mekan, simetrik bir düzene sahip olan doğu cephesinin en önemli elemanı sayılan bir sivri kemerle vurgulanmıştır. Güney cephesi, büyük ölçüde doğu cephesindeki bezemelere sahip bir cephe olmakla birlikte simetrik bir düzene sahip değildir. Geleneksel konutun yer aldığı parselin iki yolun kesiştiği noktada konumlanması da yapının şekillenmesinde rol oynayan önemli bir etken olmuştur. Yapının batı ve kuzey cephelerinin, yola cephe vermemeleri sebebiyle, diğer iki cepheye oranla oldukça sade olması da bunun doğal bir sonucudur. Bu tezin amacı; geleneksel dokusunu büyük ölçüde kaybetmiş olan Adana’da, sınırlı sayıdaki tarihi sivil mimarlık örneklerinden biri olan Dr. S. Haluk Uygur Evi’nin, detaylı bir şekilde belgelenmesi ve sahip olduğu değerleri kaybetmeden korunmasının sağlanmasıdır. Böylece 27 Haziran 1998’de yaşanan Ceyhan depremi sırasında büyük hasar gören bu yapı, özelliklerine uygun yeniden kullanımını içeren restorasyon projesinin de hazırlanmasıyla varlığını sürdürebilecektir.
-
ÖgeAdana İli Kozan İlçesi’nde Tarihi Çevre Koruma Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Gök, Nagihan ; Akın, Nur ; Restorasyon ; RestorationKozan, Akdeniz Bölgesi’nde, Adana İli’ne bağlı bir ilçedir. Tarihte Siskia, Sission ve Sis adlarıyla anılmış olan kentin geçmişi M.Ö. XIX. yüzyıla kadar uzanmaktadır. M.Ö. 66-64 yılında Roma İmparatorluğuna katılan kent, 1098 yılında Çukurova’da Ermeni Krallığı’nın kurulmasıyla birlikte Krallığın başkenti olmuştur. Kozan 1517 yılında Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. 1700-1867 yılları arasında bölgeye hakim olan Kozanoğulları aşireti kente ismini vermiştir. Tarih boyunca Ermeni ve Osmanlı yerleşimi olması kentin mimari karakterinin oluşmasında etkili olmuştur. Kozan, Feke-Saimbeyli-Hanyeri üzerinden Torosları aşarak Orta Anadolu’ya ulaşan tarihi kervan yollarından biri üzerinde kurulmuştur. Böyle işlek ticaret yolları üzerinde kurulmuş olmasının kent ekonomisine katkısı büyüktür. 1991 yılında, Hoşkadem Cami ve Bedesteni içine alan yaklaşık 3ha.’lık bir alan Kentsel sit ilan edilmiştir. 1991 yılından günümüze kadar koruma amaçlı imar planının hazırlanmayışı kentin tarihi dokusunun bozulmasına neden olmuştur. Kentsel sit alanı içerisinde bulunan Tarihi Çarşı, tez çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Küçük ölçekli parseller üzerinde genellikle tek katlı, kesme taş ve tuğla malzemelerinin kullanıldığı, cephe genişliği 3-4 m. arasında değişen, sivri tonozla örtülü, bitişik düzende, caddelerin iki yanında sıralanmış dükkan dizileri, tarihi çarşı dokusunun karakteristiğini oluşturur. Tarihi Çarşıda bulunan dükkanlar 20.yy.’ın ilk yıllarına tarihlenmektedir. Kentsel Sit alanını içine alan yaklaşık 15 ha.’lık bir alanda 1/1000 ölçekli analiz çalışmaları yapılmıştır. Tarihi çarşıda bulunan Aşağı Çarşı, Yukarı Çarşı ve Kadirli Caddeleri’nde 1/200 ölçekli silüet çalışmaları yapılmış ve cephe önerileri geliştirilmiştir. Kentsel sit alanının ve özellikle Çarşı bölgesinin sıhhileştilmesi amacıyla yapılan bu analiz çalışmaları neticesinde çözüm önerileri geliştirilmesi hedeflenmektedir.
-
ÖgeAdana Kozan’da Gökçelik Konağı’nın Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-12-16) Boga, Seçil ; Tanyeli, Gülsün ; 462306 ; Restorasyon ; RestorationAdana ili, Kozan ilçesi Hacıuşağı mahallesi, 198 ada 3 parselde bulunan Gökçelik Konağı’nın belgelenebilen en eski sahibi Kozan Tapu Sicil Müdürlüğü’ne göre konağı 1929 yılında satın alan Rüştü Gökçelik’ tir. Kozan Tapu Sicil Müdürlüğü’nde çıkan yangında bazı evrakların kaybolduğu bilinmektedir. Bu nedenle yapının 1923 yılından daha eski bir tarihte yapıldığı bilinmekle beraber mimarı veya ilk sahibi ile ilgili bir bilgiye ulaşılamamıştır. Ancak yöre halkı, tarihçi Abdurrahman Kütük ve Rüştü Gökçelik’ in çocuklarından Güney Gökçelik ile yapılan görüşmelerde konağın Rüştü bey tarafından satın alınmadan önce bölgenin Fransız işgali altında olduğu dönemde okul olarak kullanıldığı bilgisine ulaşılmıştır. Yapı Rüştü Gökçelik’ in ölümünden sonra kullanılmamış ve bu sebeple de bakımsız kalmış ve ahşap elemanlar büyük oranda yıkılmış ve kaybolmuştur. Yapı 4 Ocak 2011 yılından hibe yoluyla Adana İl Özel İdaresi’ne devredilmiştir. Konak, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.04.1991 tarih ve 845 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içinde bulunmamaktadır. Ancak, aynı kurulun, 19/11/1993 tarih 1611 sayılı kararı ile de “taşınmaz kültür varlığı” olarak kabul edilmiştir. Yerinde rölöve çalışmaları tamamlandıktan sonra yapının yok olmuş kısımları eski fotoğraflardan ve benzer örneklerde tipoloji çalışmaları yapılarak restitüsyon projesi hazırlanmıştır. Tarihte zengin bir yapı stoğuna sahip olduğu anlaşılan Kozan ilçesinde günümüzde çok az örnek kalmıştır. Ayakta durabilen bu ender yapılardan biri olması nedeniyle Gökçelik Konağı’nın daha fazla zarar görmeden önce korunabilmesi için uygun yeniden kullanım önerisi içeren restorasyon projesinin hazırlanmasıyla, bu sivil mimarlık örneğinin gelecek nesillere aktarılması bu tezin hedefidir.
-
ÖgeAdana Tepebağ Ve Kayalıbağ Kentsel Ve Arkeolojik Sit Alanı Koruma Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-11-09) Umar, Nur ; Eyüpgiller, Kemal Kutgün ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, Adana’nın ilk yerleşim yeri olarak bilinen Tepebağ ve Kayalıbağ mahalleleri ele alınmıştır. Bu mahallelerin çalışma alanı olarak belirlenmesinin asıl nedeni geleneksel sivil mimarlık örneklerini Adana’nın diğer bölgelerine oranla daha çok barındırmasındandır. Çalışmada alan içerisinde bulunan sivil ve anıtsal mimari yapılar belgelenmiş, geçmişten günümüze bu bölgenin geçirdiği değişim incelenmiştir. Söz konusu mahallelerin günümüzdeki durumunu gösteren çevresel ve fiziksel analizler yapılmış bunun yanında yapılan anketlerle çalışma alanının mevcut sorunları tespit edilerek sosyal durumunu anlatan analizler hazırlanmıştır. Bununla beraber Alana yönelik hazırlanan Koruma Amaçlı İmar Planı ve Adana Nazım İmar Planı incelenip, değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, elde edilen verilerden yola çıkılarak mahallelerdeki sosyal doku, arkeolojik ve kentsel sit alanı olma özelliği ve Adana’daki konumu göz önünde bulundurularak, çalışma alanındaki tarihi dokunun korunup yaşanabilir bir bölge haline gelmesini amaçlayan tek yapı ve alan ölçeğinde koruma önerileri geliştirilmiştir.
-
ÖgeAdana-kozan’da Yaverin Konağı’nın Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Çalışkan, Günnur ; Kahya, Yegan ; Restorasyon ; RestorationAdana’nın Kozan ilçesi, Taş mahallesi, 370 ada, 1 parselde bulunan Yaverin Konağı’nın kesin olarak kim tarafından yaptırıldığı bilinmemekle birlikte, Kozan Tapu Sicil Müdürlüğü’nde yapılan araştırma sonucunda elde edilen, yapıya ait en eski belge olan, Haziran 1319(1903) tarihli Osmanlıca tapu kaydındaki bilgilere göre yapı Yaver Mıcırıkyan Kirkor Efendi adında bir Ermeni’ye aittir. 1903 tarihli belgede Nisan 1317(1901) tarihli bir başka tapu kaydının bulunduğuna dair bilginin bulunması o tarihte yapının mevcut olduğunu göstermektedir. 1920 yılında Kozan’daki Kuvayi Milliye birliklerinin karargâhı olarak kullanılan yapı, daha sonra ilk dönem Urfa milletvekili Ali Saip Ursavaş tarafından satın alınmıştır. 1944 yılında dava vekili Abdullah Kemali Arıkan’a satılan yapı, 2004’te Kozan Belediyesi tarafından kamulaştırılmıştır. Yaverin Konağı, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun, 19 Kasım 1993 tarih ve 1611 sayılı kararı ile “taşınmaz kültür varlığı” olarak tescil edilmiştir. Sokak boyunca uzanan yüksek bahçe duvarlarının arkasındaki yapı üç katlıdır. Güney ve kuzeyinde iki adet bahçesi bulunan yapının zemin ve birinci katı kâgir, ikinci katı ahşap karkastır. Hayat ve sofalarla güneye açılan yapı, ikinci katındaki dairesel çıkmalarla dikkat çekmektedir. Cepheler kemerlerle zenginleştirilmiştir. Bölgenin tipik toprak dam çatı örtüsünden farklı olarak yapıda Marsilya kiremidi ile kaplanmış kırma çatı yapılmıştır. Tezin amacı; geleneksel dokusunu büyük ölçüde kaybetmiş olan Kozan’da, sınırlı sayıdaki tarihi sivil mimarlık yapılarından birinin, detaylı bir şekilde belgelenip, sahip olduğu değerleri kaybetmeden korunabilmesi için özelliklerine uygun bir yeniden kullanımı içeren restorasyon projesinin hazırlanmasıyla gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanmasıdır.
-
ÖgeAfife Hatun Tekkesi Restorasyonu Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Ulukan, Mehmet ; Ersen, Ahmet ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, Eyüp Cezeri Kasımpaşa Mahallesi, Zal Mahmut Paşa Caddesi ile Balcı Yokuşu Sokağı kesişiminde yer alan Afife Hatun Tekkesi, bir 19.yy yapısıdır. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından konut olarak işlevini sürdüren yapı, 1999 yılı sonrasında çatısının ortadan kalmasıyla hızlı bir bozulma sürecine girmiştir. Bu süreç sonunda taşıyıcı duvarları haricindeki tüm iç yapı elemanları ortadan kalkmıştır. Yapının yeniden kazanımı amacıyla, mevcut durumunun, literatür çalışmalarından elde edilen yapıya ait eski fotoğraf, harita ve belgelerden yararlanmak suretiyle, yerinde ölçü alımı ve yöneltilmiş fotoğraflar yardımıyla rölöve çizimleri hazırlanmıştır. Yapıdaki bozulma ve malzeme kayıpları tespit edilerek, elde edilen bilgiler ışığında restitüsyon projesi hazırlanmış ve yeniden kullanımı için restorasyon önerisi geliştirilmiştir. Tekke yapıları içinde benzer nitelikte başka bir örneği olmayan yapının kazanımı , mimari miras açısından ayrıca önem arz etmektedir.
-
ÖgeAkseki Cemerler Köyü Ahmet Yılmaz Evi Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-06-25) Çelebi, Talat ; Kahya, Yegan ; 433678 ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada kültür varlığı yapıların ancak belgelenerek ve projelendirilerek gerçek anlamda korunabileceği göz önünde bulundurulmuş ve tez kapsamında incelenen Ahmet Yılmaz Evi bu doğrultuda ayrıntılı bir şekilde belgelenmiştir. Yapının inşa edildiği dönemden günümüze kadar olan süreçte geçirdiği değişimler tespit edilmiştir. Yapıda çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkan bozulmalar analiz edilmiş ve bozulmalara karşı müdahale önerileri sunulmuştur. Restorasyon projesi kapsamında Ahmet Yılmaz Evi’nin özgün işlevini sürdürmesi uygun bulunmuş, en az müdahale ile çağdaş kullanıcı ihtiyaçlarına cevap vermesi sağlanmıştır. Yapı hazırlanan projeye uygun olarak restore edildiği takdirde, özelde Cemerler Köyü, daha geniş anlamda ise Akseki için önemli bir örnek, aynı zamanda bölgedeki koruma bilincinin gelişmesi için de öğretici bir uygulama olacaktır.
-
ÖgeAkseki, Hacıgüzeller Evi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Başarır, Berna ; Ahunbay, Zeynep ; Restorasyon ; RestorationAkseki, Batı Torosların güney yönünde kurulmuş, Alanya’dan sonra, Antalya’nın en eski ilçesidir. Kuzeyinde Göller Bölgesi bulunur. Akseki doğuda Gündoğmuş ve Bozkır, batıda Manavgat, kuzeyde Seydişehir, güneyde ise yine Gündoğmuş ve Manavgat ilçeleriyle çevrilidir. Akseki yöresinin tarihi dokusunu oluşturan yapılar konusunda yeterli araştırma yapılmamış olması dikkati çekmektedir. Yöredeki tarihi dokuyu oluşturan yapıların plan ve cephe özellikleri, yapım sistemi, ahşap işçiliği de göz önünde bulundurularak, önemli bir geçmişi olabileceği tahmin edilen bir yapı seçilerek belgelenmesi amacı ile üzerinde çalışılmasına karar verilmiştir. Seçilen yapı Akseki ilçesi’nin merkezinde bulunmaktadır. Akseki ilçesi, Fakılar Mah. 30 ada 18 parselde bulunan konak ; haçvari sofalı plan şemasına sahip, avlulu, içinde bezemeleri olan (ahşap tavan, lambalık, şerbetlikler, taş işçiliği, ahşap işçiliği v.s.) ve yöredeki tarihi dokunun özelliklerini barındıran bir konuttur. Yapının belgelenmesi ve restorasyonuna yönelik olarak, 1/50 ölçekli, rölövesi çıkarılmıştır. Detaylar 1/5, 1/10, 1/20 gibi ölçeklerde çizilerek, yazı ve fotoğraflarla bu çizimler desteklenmiştir. Dönem analizi ve hasar tespitlerinin yapılmasından sonra, elde edilen veriler en doğru şekilde değerlendirilerek, yapının korunmasına ve yaşatılmasına yönelik, yine 1/50 ölçekli restitüsyon ve restorasyon ve yeniden kullanım projelerinin hazırlanmasına çalışılmıştır. Bu belgeleme ve restorasyon projesinin hazırlanmasından sonra Çekül Vakfı ile Antalya Mimarlar odası tarafından yapılacak maddi ve manevi destekle yapının yaşatılması mümkün olacaktır.
-
ÖgeAlanya’da Müftüoğlu Evi Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Hacıkura, Nimet ; Kahya, Y. Yegan ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, Alanya Tophane Mahallesi’ndeki Müftüoğlu evi incelenerek, rölöve, restitüsyon, ve restorasyon projeleri hazırlanmıştır. Alanya geleneksel konut dokusunda önemli bir örnek olan yapı, 19.yyıl dönemine ait bodrum ile beraber üç kattan oluşur. Alandaki kot farkından ortaya çıkmış bodrum kat, iki mekandan, zemin katta üç bölümden oluşur. Birinci katta, hayat ile beraber dört oda, mutfak ve evin en özenilmiş mekanı olan çağnişir yer alır. Yapım tekniği olarak zemin kat; arası tuğla kırıklarıyla doldurularak örülmüş moloz taş örgülü, üst kat ise bağdadi tekniğindedir. Yapının önemli bir restitüsyon problemi olmamakla birlikte değişen kısımları için, eski fotoğraflar ve kaynaklar incelenerek restitüsyon projesi hazırlanmıştır. Restorasyon projesi de, yapının özgün konut işlevini sürdürmesi esas alınarak, konutun özgün mimari özelliklerini bozmadan uygulanabilecek biçimde hazırlanmıştır.
-
ÖgeAntakya Kuseyri Evi Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Emir, Hatice Ceren ; Ahunbay, Zeynep ; Restorasyon ; Restoration19. yy. sonunda Reşit Ağa (Kuseyri) tarafından Ermeni yapı ustalarına yaptırılan Kuseyri Evi, Antakya’nın merkezinde, Uncular Mahallesi’nde yer almaktadır. 497 m² oturma alanına sahip iki katlı yapı, 175 m² alanlı bir avlunun çevresinde gelişmiştir. Reşit Ağa’nın oğlu Bekir Kuseyri’nin evlenmesiyle birlikte, yapının özgün halini oluşturan kuzeybatı kütlesi ve giriş kapısının kuzeybatısını oluşturan hacimlere, 20. yy.’ın ilk yıllarında kuzeydoğu yönünde yer alan kütle eklenmiştir. 1920’li yıllarda, üçüncü oğul Selahittin Kuseyri’nin evlenmesi üzerine, giriş kapısının güneydoğusunda yer alan kütle yaptırılmıştır. Yapı, 1974 yılına kadar asıl sahipleri tarafından kullanılmış, bu tarihten sonra, evin hizmetkârlarından birinin ailesinin kullanımına verilmiştir. Yapının giriş kapısının kuzeybatısında yer alan üst kat mekanları, selamlık bölümüdür. Terziler Sokak’a cephe veren üst kat çıkmasını taş ve ahşap konsollar taşımaktadır. Yapının avlusunda bulunan seki 1964-65 yıllarında briket duvarla kapatılmış ve bir helâ eklenmiştir. 9 Şubat 1981’de Antakya Müze Müdürlüğü tarafından yapının kamulaştırılması için Kültür Bakanlığı’na başvurulmuştur. Yapının sahiplerinden Ali İhsan Kuseyrioğlu ve Reşit Kuseyrioğlu, evin yoğun bir konut dokusu içinde yer alması ve trafik sorunu yaratabileceği gerekçesi ile 15 Ocak 1988 tarihinde Valilik Makamı’na bir dilekçeyle başvurarak kamulaştırılma işleminden vazgeçilmesini talep etmişlerdir; talep üzerine işlem durdurulmuştur. Kuseyri Evi, günümüze iyi durumda ulaşmış bir örnek olması nedeniyle tez konusu olarak seçilmiş ve sahip olduğu tarihi ve estetik değerlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir restorasyon projesi hazırlanması öngörülmüştür. Yapının 1/50 ölçekli rölövesi fotografik belgeleme ile desteklenmiştir; bulunduğu çevre ve yapıldığı döneme ilişkin yazılı ve görsel kaynaklar araştırılarak ayrıntılı bir tanımı yapılmıştır. Yapının özgün durumu ve zaman içinde geçirdiği değişimler analizler sonucu elde edilen verilere, görsel ve yazılı belgelere ve asıl kullanıcılarla yapılan görüşmelere dayanılarak belirlenmiştir.
-
ÖgeAntalya Kaleiçi'nde Hakkı Misistreli Evi Ve Tekeli Evi Restorasyon Projeleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Oral, E. Özlem ; Ahunbay, Zeynep ; 55532 ; Restorasyon ; RestorationTezin konusu; Antalya Kaleiçi' nde Turizm Bakanlığı tarafından 49 yıllığına Toprak Holding' e kiraya verilen Hakkı Misistreli ve Tekeli evlerine yeni işlevler verilerek restore edilmeleridir. Çalışmalara yapıların 1/50 ölçekli rölöveleri hazırlanarak başlanmıştır. Yapıların 1974 tarihinde O.D.T.Ü. tarafından hazırlanan rölövelerine ve aynı yıl çekilen fotoğraflarına dayanarak restitüsyonlan yapılmıştır. Bölgede artan turizm yoğunluğu da gözönüne alınarak, yapıların yeni işlevleri belirlenmiştir. Bu işlevlerin, tarihi konutların özelliklerini bozmayacak şekilde uyarlanabilmelerini amaçlayan restorasyon projeleri hazırlanmaya çalışılmıştır. Hakkı Misistreli ve Tekeli Evlerinin, Antalya Kaleiçi' nin tarihi ve mimari özelliklerini yansıtan belgeler olarak korunmaları ve günün koşullarına uygun donanımlara kavuşturulmaları sağlanmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeArnavutköy Tarihi Dokusu İçinde Yer Alan Bir Yapı Adasının Ve Bu Adadaki Ahşap Bir Konutun Sıhhileştirilmesi Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sözen, Ekrem ; Akın, Nur ; 46599 ; Restorasyon ; Restoration"Amavutköy tarihi dokusu içinde yer alan bir yapı adasının ve bu adadaki ahşap bir konutun sıhhileştirilmesi önerisi "adını taşıyan bu tezin birinci bölümü girişi içermekte ve bu bölümde, 19. yüzyılda Boğaziçi'nde sivil mimarlık ve sosyal yaşamdan sözedil mektedir. ikinci bölümde ise, Amavutköy'ün tarihi gelişimi ele alınmakta ve günümüze kadar geçirdiği evreler incelenmektedir. Yöredeki sosyal yapılanmanın yer aldığı üçüncü bölümü, fiziksel yapılanmanın ayrıntılı olarak incelendiği dördüncü bölüm İzlemektedir. Bu bölümün alt bölümlerinde dinsel yapılar, kamu yapılan, sivil mimarlık örnekleri teker teker ele alınmaktadır. Amavutköy'deki tarihi çevre özellikleri başlıklı beşinci bölümde ise sokak oluşumları, sıraevler, cephe düzenleri gibi konulara değinilmektedir. Bu bölümü izleyen altıncı bö lümde, yöredeki yeni yapılanma ve değişim süreci ile ilgili inceleme ve tespitler yer al maktadır. Yedinci bölümünde, Arnavutköy'de bugüne kadar yapılmış koruma uygulamalarına ilişkin gelişmeler ele alınmaktadır. Bu bölümün ardından, "Arnavutköy tarifti dokusu içinde yer alan bir yapı adasının incelenmesi" başlıklı sekizinci bölüm gelmektedir. Bu incelemede söz konusu alanı oluşturan yapıların kat adedi, yapım sistemi ve malzemeleri, işlevleri, korunmuşluk durumları, tespit ve tescil durumları incelenmektedir. Ayrıca bu yapıların pencere kapı düzeni, çıkma düzeni, çatı ve saçak düzeni, cephe düzeni gibi tipolojik özellikleri ele alınmaktadır. Bu tespitlerle fiziksel mekana ilişkin sorunlar saptanmakla ve bunlara yönelik çözümler üretilmektedir. Dokuzuncu bölümde ise, Abdülhak Molla Sokağı'ndaki, 12 numaralı köşe parselde yer alan ahşap bir konutun restorasyonu ele alınmaktadır. Aynntılı bir rölövesi ve tanımı yapılan yapının restitüsyonu ile ilgili çalışmaların ardın dan, bu yapının restorasyonu için gerekli müdahale tipleri ve öngörülen yeni işlev ile ilgili öneriler geliştirilmektedir.
-
ÖgeArşiv Belgeleri Işığında Hezaren Han’ın Yapısal Çözümlemesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Altan, Barış ; Tanyeli, Gülsün ; Restorasyon ; RestorationBugün Galata’nın en önemli akslarından biri olan Voyvoda Caddesi, bu özelliğini Ortaçağ’dan beri sürdürdüğü bilinmektedir. Bu önemin kaynağı da caddenin Galata iç surlarının izlerini takip etmiş olmasıdır. Caddede bulunan önemli anıtsal yapılar içinde bu tezin konusunu oluşturan Hezaren Han nispeten daha mütevazı bir ölçektedir. Zaten cadde içinde bulunduğu konum, bir dönem Hezaren Sokak olarak anılan ve caddenin daha küçük ölçekli yapılarının bulunduğu bir bölümüdür. Ancak yapı yakından incelendiğinde, hakkındaki bilgi ve belgelere ulaşıldığında, gerek caddenin gerek İstanbul’un mimarlık tarihindeki önemi ortaya çıkmaktadır. Çalışma üç ana bölümden oluşmaktadır; yapının ve bulunduğu arsanın tarihsel gelişimi, yapının bugünkü durumunun belgelenmesi ve arşiv belgeleri ışığında yapının çözümlenmesi. Arşivde bulunan kontrat ve ekindeki keşif belgeleri sayesinde, yapıdaki kullanılan malzemeler, bu malzemelerin miktarları, fiyatları, yapım teknikleri ve strüktürel detaylar gibi bilgiler yer almaktadır. Çalışmanın esas kapsamını ise arşiv belgelerinde yer alan bu detaylı bilgilerin, yapı üzerinde takip edilmesi, planlama ile uygulama aşamasının uyumunun incelenmesi ve dönemin yapım teknikleri hakkında daha detaylı bilgilerin elde edilmeye çalışılması oluşturmaktadır.
-
ÖgeAşir Efendi Han koruma sorunları ve restorasyon projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019-04-25) Ayberkin, Barış ; Salman, Sakine Yıldız ; 502121202 ; Restorasyon ; RestorationÇalışma konusu olan Aşir Efendi Han, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Hobyar Mahallesi, Aşir Efendi Caddesi ve Sultanhamam Caddesi arasında yer almaktadır. Özel mülkiyette olan Aşir Efendi Han'ın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 13.04.1969 gün ve 4553 sayılı kararında, muhafazası gerekli eski eser olduğuna karar verilmiştir. İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından 25.02.1998 gün ve 9298 sayılı karar uyarınca koruma grubu II olarak belirlenmiştir. Aşir Efendi Han, Şeyhülislam Aşir Efendi tarafından yaptırılan kütüphanenin vakfiyesi olarak inşa edilmiştir. Yapının inşasından önce aynı yerde var olan dükkan ve hamamın bulunduğu, bu yapıların bir kısmının yakılmadan bugünkü yapı için de kullanıldığı görülmüştür. Yapının 1914 yılında Rıza Bey Hanının inşası ile bir kısmının yıkıldığı, yıkım sonrasında bugünkü halini aldığı söylenebilir. Bitişik nizamlı, avlulu olan kargir yapıya Aşir Efendi Caddesi'nden girilmektedir. 1960'lı yıllara kadar Sultanhamam Caddes'inden de girişi olan yapının, kullanıcı müdahalesi ile girişin ticarethaneye çevrilmesi sonucu bu giriş kapatılmıştır. Özgün tasarımında bulunmayan avludaki iki katlı yapı ve dükkanların önündeki taşkın yapılar yapının özgün konturunu bozmuşsa da özgün tasarımı gözlemlemeye engel değildir. Yapı, inşa edildiği günden bugüne gerek çevre koşulları, imar faaliyetleri ve doğal afetler gerekse kullanıcı müdahalesi ile çeşitli onarımlar, yıkımlar geçirmiştir. 1935 yılından beri plansal açıdan çok büyük değişiklikler geçirmediği görülmüştür.1960 ve 1980 yılları arasında kullanıcılar tarafından yapıya büyük ölçekte hasar verilmiş , muhdes bodrumlar ve asma katlar yapılmıştır. 1996 yılında rölöve- restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmış ve ilgi koruma kuruluna sunulmuşsa da rölöve projesi dışınadaki projeler onaylanmamıştır. Tez çalışması kapsamında Aşir Efendi Han'ın mevcuttaki durumunu detaylı ve özenli bir şekilde belgelendirerek yapım yöntemi ve malzeme çeşitleri tespit edilmiş, yapının korunmasına yönelik kararların belirlenmesi gözlemlenmiştir. Yaklaşık 230 yıllık süreçte yapının ticaret fonksiyonuna sahip olması, bulunduğu bölgenin Türkiye'nin ticaret merkezi oluşu sebebiyle herhangi bir fonksiyon koruma önerisine gidilmemiştir. Yalnızca özgünlüğünü bozan eklerin ayıklanması ve yapının uzun yıllar yaşatılmasına yönelik onarım ve müdahaleler amaçlanmıştır.
-
ÖgeAvasköy Kemeri Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-19) Salman, Mahmut Çıngı ; Tanyeli, Gülsün ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, Avasköy Kemeri’nin ayrıntılı bir şekilde belgelenebilmesi için rölöve çizimleri yapılmıştır. Avasköy Kemeri, 16. yüzyıl Osmanlı su iletim sistemlerinin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, Mimar Sinan’a ait bir eser olduğu tahmin edilmektedir. Yapı üzerindeki bozulmalar tespit edilerek hasar analizleri çizimlerine aktarılmıştır. Yapıdan elde edilen veriler ve mevcut kaynaklardan ulaşılan bilgiler doğrultusunda restitüsyon önerisi hazırlanmıştır. Yapıyı günümüzde tehdit eden unsurlar tespit edilmiş, yapının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için alınması gereken önlemler saptanarak uygulama yöntemleri belirlenmiştir. Yapı için öngörülen müdahaleler müdahale paftası olarak adlandırılan çizimlere işlenmiştir. Yapının günümüz koşulları göz önüne alındığında, döneminde üstlendiği su iletme işlevini yerine getiremeyeceği açıktır. Bu nedenle restorasyon projesi uygun restorasyon yöntemleriyle hazırlanmıştır.
-
ÖgeAvcı Mehmet Paşa Yalısı Restorasyon Projesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Elmas, Ebru ; Kahya, Yegan ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, İstanbul’da Sarıyer ilçesine bağlı Saray Arkası Sokak’ta yer alan Avcı Mehmet Paşa Yalısı konu alınmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde çalışmanın amacı ve çeşitli aşamalarında kullanılan yöntemler anlatılmıştır. İkinci bölümde Avcı Mehmet Paşa Yalısı’nın bulunduğu Sarıyer ilçesinin konumu ve yüzyıllar içerisinde bölgenin tarihsel, sosyal ve ekonomik gelişimi ele alınmıştır. Üçüncü bölümde yapının genel bir tanımı yapıldıktan sonra tüm mekanları, cepheleri, yapı elemanları, mimari öğeleri ve yapıdaki bozulmalar detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Çalışmanın dördüncü bölümünde Boğaziçi’nde yalılarının mimarisi, tarihi ve yapıya çağdaş yalılar incelenmiştir. Beşinci bölümde restitüsyon çalışması konu alınmıştır. Restitüsyon çalışmasında ahşap yalılar incelenerek, restitüsyon sorunlarına cevap aranmıştır ve elde edilen bilgiler doğrultusunda plan, cephe ve vaziyet planı restitüsyon projeleri hazırlanmıştır. Restorasyon raporunu kapsayan altıncı bölümde yapının bugünkü işlevine yönelik sorunlar tespit edilerek gerekli müdahale ve onarımlar belirlenmiştir. Tüm bu kaynak araştırmaları, ölçümler ve çizimler sonucunda yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmıştır. Yedinci ve son bölümde çalışmanın sonucu değerlendirilmiştir.
-
ÖgeAyvalık Merkezi Kentsel Sit Alanında Tarihi Çevre Korumaya Yönelik Bir Araştırma Ve Sıhhileştirme Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Uztuğ, Ece ; Akın, Nur ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada, Ayvalık tarihi kent merkezindeki yerleşim dokusu içinde yer alan yapıların, tarihi süreç içerisindeki konum ve gelişimleri ile, yapılardaki fiziksel yansımaları incelenerek, geleneksel konut mimarisinin sürekliliğini amaçlayan ayrıntılı bir belgeleme çalışması yapılmıştır. Böylelikle her geçen gün fiziksel şartların olumsuz etkisi sonucu yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan geleneksel kent dokusunun korunması gerçeği ve birtakım önlemlerin alınması gerektiği sonucu ortaya çıkarılmıştır. Kentsel sit korumaya yönelik bu çalışmada, Ayvalık geleneksel yerleşmesi bir bütün olarak ele alınmış, plan ve cephe rölöveleri ile çevresel ölçekteki analiz çalışmalarının sonucu olarak, kentteki mekansal ve yapısal bilginin okunur hale getirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, getirilen sıhhileştirme önerileri sadece kente yapıcı bir çözümleme modeli sunmakla kalmamakta, bu konudaki benzer çözümlemelere de örnek teşkil etmektedir.