Sosyal Bilimler Enstitüsü
Bu topluluk için Kalıcı Uri
1982 yılında kurulan enstitü, farklı alanlarda yürütülen programlar ile çağdaş bir eğitim modeli oluşturarak hem yurt içinde hem de yurt dışında sosyal bilimler, sanat, müzik gibi alanlarda söz sahibi olmayı amacını taşımaktadır. On üç anabilim dalı altında 6 doktora, 15 yüksek lisans programı yürütülmekte olup 5 program II. öğretim kapsamındadır. Lisansüstü programlarımızın bir bölümü fakültelerin ilgili bölümlerine bağlı, bir bölümü ise disiplinler arası program niteliği taşımaktadır.
Gözat
Çıkarma tarihi ile Sosyal Bilimler Enstitüsü'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeTanburi Ali Efendi Hayatı Ve Eserleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Ekmen, Güldeniz ; Tura, Yalçın ; 22847 ; Türk Müziği ; Turkish Music1836 'da Midilli'de doğan Taribûrî Ali Efendi, hafızlarla dolu bir sülâlenin çocuğudur. Genç yaşında Midilli'de sevdiği bir kızla evlenemeyince İstanbul'a gelmiş, burada musikî ve din eğitimi görmüştür. 1868 yılına doğru, Saray'a "Sarıklı Müezzin" görevi ile girmiştir. 1868 yılında, II.Abdülaziz'in 2. İmamlığına yükselerek Kudüs Mevleviyeti almıştır. 1869 yılında, 2. İmamlık görevi sona ermiş, 1872 yılında ise, Saray'dan tamamen uzaklaşmıştır. 1885' de II.Abdülhamit tarafından, II.Abdülaziz'in tahttan indirilmesi olayına karıştığı gerekçesiyle, İzmir'e sürgün gönderilmiştir. 1890 yılında bu şehirde ölmüştür. Büyük formdakiler dahil, bütün eserlerinde lirik, romantik ve tabiî üslûbu gözlenen önemli bir besteci, çok iyi bir tanbûrîdir. Tespit edilen 147 eserinden, 84 kadarının notası günümüze gelmiştir.
-
ÖgeTekke Musikisinde Zekai Dede'nin Yeri Ve Önemi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Adanır, Mehmet ; Ciner Çolakoğlu , Eser ; 22848 ; Türk Müziği ; Turkish MusicTekke musikisinde Zekai Dede'nin yeri ve önemi" konulu çalışmamızda, bugüne kadar üzerinde durulmayan, hususlar ele alınmış ve Zekai Dede'nin tekke musikisinde yer alan eserleri araştırılarak tesbit edilmiştir. XIX. Yüzyılın ikinci yarısında büyük önem kazanmış olan Zekai Dede Efendi, dini ve ladini eserler vücuda getir miştir. Musiki tarihinde Buhurizade Mustafa Itri ve Hammamizade İsmail Dede gibi, ekol sahibi olan bir besteka rımız da hiç şüphe yok ki Zekai Dede Efendi' dir. Bu çalışmamızda, Zekai Dede Efendi 'nin hayatı incelenmiş olup, onun tekke musikisine ait olan her forumdaki eseri bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Zekai Dede' nin, suzidil, maye, ısfahan, suzinak ve saka zemzeme mevlevi ayinleri musiki repertuarımızın çok kıymetli eser lerini oluşturmaktadır. Çalışmamızda bu eserler usul yönünden tasnif edilmiştir o Ay rica j ilahi, tevşih, cumhur ilahi, na' t ve durak gibi değişik türdeki çok sayıda eserleri araştırılmış ve tas nif edilmiştir. Tekke musikisi' nin tarihçesi ele alınarak, formlar geniş bir şekilde incelenmiş ve sınıflandırılmaya çalışılmıştır. Eserlerin güfte şairleri kronolojik sıraya göre tanıtılarak bunlar hakkında bilgi verilmiştir. Tezimizde bahsi geçen eserlerinden, araştırılıp bulunanlar ekler bölümünde yer almaktadır. Tekke Musikisi' nin pek çok yönleri ele alınarak, üzerin de oldukça hassas çalışmalar yapmak gerekmektedir. Gele cekte, bilinmeyen yönlerinin açıklığa kavuşturularak mu sikimize kazandırılması en büyük arzumuzdur ve bu çalış ma, yararlı olacağı inancı içinde, bu amaca yönelik ola rak gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeSoyut Somut Sentezinde Adsız Kompozisyonlar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Özçelik, Ali ; Keskin, Ahmet ; 71552 ; Sanat Tarihi ; Art HistorySanat yapıtını oluşturmada kullanılan malzemenin etkisi vardır. Fakat asıl etkiyi, görsel olarak oluşturulan yapı tın kendi düzenlemesi verecektir. Bu yüzden boyayı fırça ile sürmek ya da hava ile püskürtmek sonucu değiştirmeyecek, sadece teknik bir olay olarak kalacaktır. Yapıtlarda renklilik hakimiyeti var. Soyut-somut sentezin de oluşturulan yapıtlardaki biçimler, gerçekt doğadan alınmıştır. Renklerinde yorum yapılmış, doku olarak değiştirilmeden kompüze edilmişlerdir.
-
ÖgeBeyati Ayin-i Şerif'i Bölümleri Ve Ritm Açısından İncelemeler Ve Düşünceler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Barut, Zeynep ; İçli, Selahattin ; 22840 ; Türk Müziği ; Turkish Music17. yüzyılda Köçek Derviş Mustafa Dede tarafından bestelenen Beyati Ayin-i Şerifi dört bölümden ibaret tir. Her bölüme selam adı verilir. Mukabele gelene ğine göre her ayini şeriften önce olduğu gibi, Beyati ayininden önce de büyük bestekar Itrı*nin Rast maka mındaki Nat-ı Şerifi çalınır. Bu nat-ı Şerifi müta- kiben çalınan küçük bir ney taksiminden sonra Ayin ma kamında Peşrevce girilir. Bundan sonra gelen dört bö lüm için ayrı ayrı usuller kullanılır. Bu çalışmada şu noktalar üzerinde durulmuştur : Mevlana hayatı ve eserleri, Mevlevi Musikisi, Mevlevi Ayini, bugün icra edilmekte olan sema töreni, Beyati Ayin-i güftesi, Beyati Ayin* in metin olarak açıklanma sı ve şiirsel açıdan incelenmesi, Beyati Ayininde şiir usul ilişkisi, Beyati Ayin-i Bestekarı Köçek Derviş Mustafa Dede'nin hayatı.
-
ÖgeKemençe'nin tarihi gelişimi, kemençe üzerinde araştırma ve düşünceler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Önüter, Fatoş ; İçli,Selahattin ; 22837 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceKlasik Müziğimize diğer sazlarımızdan daha geç katılan Kemence, 18. yy* a kadar iki telli olarak kullanılmış, daha sonraları pest tarafa bir tel ilavesiyle sanat musikisinde yer almaya başlamıştır. Repertuar ve icradaki değişime ve gelişime para lel olarak kemençede de 19. yy' dan itibaren geliştirme çabaları başlamış, ilk somut sonuçlar Hüseyin Saadettin Arel'in çalışmaları ile elde edilmiştir. 1930* lu yıllardan bu yana kemençede tel boyları eşitlenerek kapa sitesi 4 tel ile 3t5 oktava çıkarılmıştır. Daha sonra İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarının açılmasıyla tel boyları eşitlenmiş 4 telli kemence Sayın Cüneyd Orhon ve Cafer Açın' in çalışmaları ile resmi olarak eğitime alınmıştır.
-
ÖgeRemel Bestelerde Usul-güfte Uyuşumu(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Öney, A. Feridun ; Torun, Mutlu ; 22846 ; Türk Müziği ; Turkish MusicNotası günümüze kadar gelebilen en eski eser olan, Safîuddîn Abdülmü'min Urmevî'nin (12247-1294) Nevruz bes- te'sinin usûlü Remel ise de 12 zamanlıdır. 10, 12, 21, 24, 26 zamanlı "Remel"isimli usûller terk edilmiş veya 28 za manlı olarak geliştirilmiştir. Abdulbâki Nasır Dede Ef. nin (1765-1821), Tedkîk-ü Tahkîk isimli eserinde yalnızca 26 zamanlı Remel'i anlatışı 28 zamana geçişin 15. - 18. yüzyıllar arasında gerçekleştiğini göstermektedir. Bu tez' de notası incelenen ve 28 zamanlı RemeL usûlü ile bestelenmiş en eski beste Seyyid Nuh'a (?-1714) aittir. Itri de (1640-1712) Nevâ-Kâr ' inin bir bölümünde Remel usûlünü, 28/4 mertebesinde kullanmıştır. Hafız Post'un (16307-1694) güfte mecmuası ' ndaki bestelerde Re mel usûllerinin kaç zamanlı olduğu ise belli değildir. Remel-beste ' lerin, diğer usûllerdeki beste'lerle ortak ve farklı yönleri vardır : Güftelerin aruz vezninde oluşları, çoğunlukla bir gazel'in ilk ve diğer bir beyitinin (4 mısraın) bestele- nişi, kafiye dağılımının A-A-B-A şeklinde oluşu, 1., 2., 4. mısrâlarda ezgi ortaklığı, zemîn ve miyân terennümle rinin bâzan birbirinin aynı oluşu, mısra sonlarındaki me saj özelliğindeki sözlerin bâzan terennüm sonunda tekrar- lanışı.. Remel-bestelerde ve diğer usûllerdeki bestelerde görülür. Remel-beste ' lerde usûl dâima 28/2 mertebesinde dir, güftenin vezni Mef'ûlü ile başlar, şiir "müstezâd" ise ziyâde'si terennüm sonunda seslendirilir, girişte ge nellikle (Ah), (Yar) gibi terennüm, sükût (Es) bulunmaz, usûl geçkisi görülmez. Remel-bestelerde aruz (güfte)-Usûl prozodik iliş kisi yönünden basit, yalın Ana kalıp şöyledir : 28 Mef û lü Me fâ î lü Me fâ î lü Fe û 1ün 2 2 21 1231 1451 12 4 =28 2 2 2 2 - II
-
ÖgeSegah Makamında Tar İçin Taksim Çeşitlemeleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Özel Sevindik, Nevcihan ; Önaldı, Şenel ; 22841 ; Türk Müziği ; Turkish MusicBu araştırma konservatuarın yüksek bölümü tar öğrencileri için Mâye-i Segah taksimi üzerine çeşitlemeler olarak yapılmıştır. Eserde segah makamının, Mâye-i Segah şubesindeki bir taksimin nasıl yapılacağı, makamın neresinden başla yıp neresinde asma kalışlar yapılacağı, nereden hangi motiflerle karara gidileceği ve karar verdiren karakteristik motifler kullanılarak, taksimin bitirileceği açıkça beliriil- miştir. Bilhassa Azerbaycan'daki eski üstad tarzenlerin yaptıkları taksimler ile yeni usta tarzenlerin taksimleri örnek olarak alınmıştır. Aradaki motif ve ifade farklılıkla rı ile teknik açıdan değişik görünümlerin ortaya konulması son derece yararlı olmuş tur. Ayrıca Mâye-i Segah taksimi üzerine örnek olarak sadece bir tek taksim değil, halen icra edilen taksim örnekleri verilmiştir. Bundan maksat, perdeleri deği şen taksimlerin seyirlerinin de değiştiğini belirtmek içindir. Son olarak bütün taksimlerin analizi yapılmış ve model Mâye-i Segah taksi mi verilmiştir.
-
ÖgeYatırım Projelerinin Değerlendirilmesi, Planlaması, Organizasyonu Ve Turizm Yatırımlarına İlişkin Bir Örnek(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Kutvan, Ali Bülent ; Alpay, Güven ; 22845 ; İşletme ; ManagementSon derece dinamik olan ve kendine özgü özelliklerinin yanısıra ekonomik konjonktürden fazlasıyla etkilenen turizm projelerinin değerlendirilmesinde kimi sorunlarına karşın paranın zaman değerini dikkate alan yöntemler kullanılmalıdır. Ancak, dinamik ve karşılaştırılabilir olan yöntemlerin kullanılmasıyla turizm ya tırım projelerinin verimlilik düzeyi saptanabilir. Yatırım firmaları, genel olarak proje yönetimi il kelerine göre çalışmaktadırlar. Kuşkusuz, yatırım öncesi oluşan verimlilik düşüncesi, yatırım süreci için de değişen durum ve koşullara uygun olarak yatırım faaliyetlerinin ve fonksiyonlarının, yatırımın tarif edilmiş amaçları doğrultusunda planlanması ve örgütlenmesi ne bağlı olarak gerçekleşecektir. Bu genel bakış acısıyla, çalışmamızın birinci bölümünde yatırım projelerinin mikro ekonomik açıdan değerlendirilme kriterleri açıklanarak, kriterler bir turizm yatırım projesi üze* rinde uygulanmıştır. İkinci bölümde, yatırım projelerinin planlanmasında çağdaş ve dinamik bir araç olan network analizi yöntemi açıklanarak, örnek üzerinde uygulanmıştır. Sonuç olarak, proje organizasyonun fonksiyonel örgütlenme biçiminden ayrı düştüğü boyutlar açıklanarak, proje ekibi üzerinde genel işleyişi içeren bir çalışma yapılmıştır.
-
Ögeİlk Ve Orta Eğitimde Türk Müziği Ağırlıklı Müfredat Programı Ne Olmalıdır?(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Ovalı, Atilla ; Torun, Mutlu ; 22839 ; Türk Müziği ; Turkish MusicMüzik insan hayatının her devresinde yer almış ve toplumların meydana gelmesinde çok yapıcı bir rol oynamıştır. Her milletin bir dili olduğu gibi bir de müziği vardır ve her millet kendi müziğini yapar. Türk milletinin müziği de asır lardan beri Türk müziği ( Türk Sanat Müziği - Türk Halk Müziği ) olmuştur Osmanlı İmparatorluğunun son devirlerinde giderek varlığını kaybeden ve Cumhuriyet döneminde de tamamen ortadan kalkan Türk Müziği eğitimi, o günden bu yana yerini Batı müzi ğine bırakmıştır. Ancak son yıllarda tekrar Türk müziğine dö nüş görüşü ağırlık kazanmıştır. Milli Eğitim'in ana hedefi memleketimize ve mille timize faydalı, milli kültürün idraki içinde, "eğitilmiş insan" yetiştirmek olduğuna göre, okullarımızda neyin öğretilip, neyin öğretilmemesi konusu üzerinde durmak gerekir. Bu bir müfredat meselesidir.
-
ÖgeBüro Otomasyonu(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Karadayı, Ece ; Gözlü, Sıtkı ; 22844 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada büro otomasyonu sistemi, sistemin nasıl yerleştirileceği incelenmiştir. İkinci bölümde, büronun başlıca fonksiyonları, büro otomasyonunun amaçları ve ölçülebilir ve ölçüleme- yen faydaları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, pilot çalışmaların büro otomas yonu açısından önemi ve pilat çalışmalar sırasında iz lenen yollar incelenmiştir. Dördüncü bölümde, olabilirlilik incelemesine ne den ihtiyaç duyulduğu, incelemenin çeşitleri, olabilirlilik çalışmasına hazırlık ve yürütümü anlatılmıştır. Beşinci bölümde, büro otomasyonunun yerleştiril mesinde yönetimin rolü ve sorumlulukları, insan faktö rünün önemi, katılım yaklaşımı ve sonuçları incelenmiştir. Altıncı bölümde, eğitimin büro otomasyonu açısın dan önemine değinilmiş, eğitimin çeşitleri, eğitime tabi tutulacak personelin seçimi, eğitim programının nasıl planlanacağı ve sonuçları ile eğitim programının değer lendirilmesi ele alınmıştır. Yedinci bölümde, verililik incelenmiş, iş ölçü münün amaçları ve sistemin oluşturulması araştırılmış tır. Sekizinci bölümde, büro otomasyonunda kullanıla cak büro analizi ve tetkiki, ETHICS, Isac ve Topscott yöntemlerinin uygulama süreçleri ve aşamaları incelen miştir. Dokuzuncu bölümde, bürolarda kullanılan teknolojiler açıklanmıştır. Son bölüm, Beko Ticaret A.Ş. de gerçekleştirilen uygulama çalışması ve sonuçlarını içermektedir. Çalış ma departman yöneticileri ile yapılan mülakatlar şek linde sürdürülmüş ve büro otomasyonu sisteme geçilirken karşılaşılan aksaklıklar ve yöntemin nasıl yerleştirileceği konusunda sonuçlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Uygulama çalışması eğitimin ve katılım yaklaşımının ö- nemi vurgulamıştır.
-
ÖgeSoyut Bağlamda Melih Görgün'ün Özgün Baskı Dizaynları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Görgün, Melih Tayyar ; Südor, Teoman ; 71553 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryBu çalışmada; soyut bir yapı şeması gösteren insanın "iç biçiminin" görsel versiyonu, özgün baskı tekniklerine bağ lı olarak hazırlanan dizaynlar aracılığı ile sunulmaktadır. Serigrafi ve gravür gibi özgün baskı tekniklerinin çeşit li durumları ile biçimlendirilen ve bu rapor bağlamında, görsel kaygıların ön plana çıkarılmasıyla oluşturulan yapıtlarda (özgün baskılarda), tema olarak işlenen "insanın içi" Melih Görgün' ün sanatçı kariyerindeki kreativitenin yardımıyla estetik duyumlara ve fantastik ekspresyonlara identifik olarak, çağcıl bir yaklaşım ekseninde, soyut bir mekan betimlemesiyle verilmektedir.
-
ÖgeTürk Musikisinde Rebab Üzerine Bir Araştırma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1990) Aksu, Sema ; Tura, Yalçın ; 22838 ; Türk Müziği ; Turkish MusicRebab, ortaasya içlerinden Mısır'a, İran'dan Suriye ve Anadolu'ya kadar birçok ülkelerde çalınan bir ortak sazdır. Tek nesi hindistan cevizinden yapılmıştır. Üzerine barsak deri ge rilmiştir. Sesin alındığı teller, at kuyruğu kılından veya ibri şimden yapılı olup, tellere sürten yay da at kuyruğu kılından- dır. Sap üzerinde perde yoktur. Perdesiz olması ve de tekneye gerilen derinin hava şartlarında kolayca etkilenmesi bu sazın akordunun korunmasındaki güçlüğü doğurmuştur. Zamanımızda az ça lınır bir saz olmasının başlıca sebebi de budur. Tarih içinde mızrabla da çalınan bu sazın çok çeşitleri vardır. Dini musikide ve halk musikisinde yaygın olarak kullanı lan rebab, geliştirilen modelleri ile de karşımıza çıkmaktadır. Musiki eğitimi veren kuruluşlarca yaptırılacak bir araştırma ile de esas halinin korunması veya yapılabilecek ana karakteri boz mayan değişikliklerle musikimize tekrar kazandır İması, Türk kül türüne bir katkı olacaktır.
-
ÖgeXIX. yüzyılda batılı ressamların gözüyle Türkiye(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1990) Makal, Çeyiz ; Sözen, Metin ; Sanat Tarihi ; Art History
-
ÖgeBuhurizade Mustafa Itri Efendi Hayatı, Neva Kar'ın Makam Olarak İncelenmesi Ve Elimdeki Notası Mevcut Eserleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Gürpınar, Mehmet Haldun ; Atlığ, Nevzad ; 16829 ; Türk Müziği ; Turkish MusicBuhûrizâde Mustafa Itrî Efendi, İstanbul'da doğmuştur. Doğum tarihi kesin olmamakla beraber 1630-1640 arasında doğmuş olduğu bilin mektedir. Anne ve babası hakkında kesin bir bilgiye sahip değiliz. Buhûrizâde lâkabının babasının veya dedesinin buhur ticareti yaptığı için aldığı zannedilmektedir. Asıl adı Mustafa'dır. Itrî şiirlerin de kullanmış olduğu Mahlasıdır. Itrî çok iyi bir eğitim görmüştür. Müzik ve edebiyat alanında vermiş olduğu eserler bunun açık bir kanıtıdır. Hat ve edebiyattaki hocası Siyahi Ahmet Efendi, müzik alanındaki hocaları ise Nasrullâh Efendi, Koca Osman, Gala tali Osman Vehbi Çelebi ve muhtemelen Hafız Post ve Derviş Ömer'dir. Itrî, gençliğinden itibaren uzun süre Ye ni Kapı Mevlevîhânesine devam etmiştir. Burası devrinin en önemli müzik okuluydu. Itrî bir Dîvân teşkil edecek kadar iyi bir şairdi ama divanına bugüne kadar rastlanmamıştır. Aynı zamanda Talik yazı da öğrenen Itrî'nin kendi Talik yazısıyla güfte mecmualarında yazıları bulunmak tadır. Itrî devrinde Sultan IV. Mehmet ve Kırım Hanı Gazi Giray' m himaye ve takdirlerini görmüştür. Itrî, Sultan IV. Mehmet'in Sara yında Başhanende İcra Heyeti Şefi ve cariyelerin hocası idi. Itrî bu görevlerin hepsini birden yürütüyordu. Itrî daha sonraları, Padişah IV. Mehmet'ten Esirciler Kethûdâ- lığını istemiş ve Padişah IV. Mehmet tarafından bu isteği derhal ka bul edilmiştir. Itrî bu görevi ömrünün sonuna kadar sürdürmüştür. Itrî 1712 yılının ilk aylarında vefaat etmiştir. Mezarı Yeni Kapı Mevlevihânesi dışında ama yeri kesin belli değildir. Makam analizine gelince: Bestekâr zeminde Neva makamını gös termiş, Meyan ve Terennüm 'de ise Şehnaz Hicaz ve Sabâ geçkileri yap mış
-
ÖgeBasit Makamlarda Bestelenmiş Büyük Formlu Eserlerde Kullanılan Geçkiler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Yayla, A. Nesrin ; Deran, Erol ; 16828 ; Türk Müziği ; Turkish MusicBu çalışmada basit makamlarda Kâr, Beste, Ağır Semai, Yürük Semai formlarında yazılmış eserlerde kullanılan geçkiler incelenmiştir. İncelenen makamlarda "geçki " konusunda herhangi bir teknik sınırlamaya rastlanmamış ve incelenen eserlerin % 96'sında geçkiye rastlanmıştır. Tesbit edilen bu geçkilerden bazılarının birçok makamda ortak olarak kullanıldıkları görülmüştür.
-
ÖgeKonfeksiyon işletmesinde satınalma(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Menet, M. Fatih ; Toraman, Ayhan ; 16892 ; İşletmeBirinci bölümde satınalma maddeleri ve personel-şirket ilişkileri açıklanmış ve satınalmanın fonksiyonları anlatılmıştır. Basit terimlerle satınalmayı gerçekleştirmek için esas elamanlar, uygun materyal ile araç-gereç ve servisi, doğru kalite, doğru fiyatla ve doğru kaynaktan sağlamaktır. Satınalma prosedürüne başlamak için talep tanımı oluş muştur. Sonra kaynaklar tanımlanır bu işlemin arkasından sipariş ta nımlanır. Sipariş yerleşmesinden sonra satınalma kontrolü yapılmalı dır. Yükleme için birkaç yol vardır. Satın alma bölümü organizasyo nunda sorumluluk ve otorite tanınmalıdır, aksi takdirde uygunsuz alım oluşabilir. İkinci bölümde satınalma bölümünün organizasyonuyla ilgilidir. Bütün çalışanların sorumluluk ve otoriteleri belirtilmeli ve bölüm or ganizasyon haritasında gösterilmelidir. Üçüncü bölümde satınalma bölümünün politika kitapçığı ve prose dürü açıklanmıştır. Satınalma kitapçığı birkaç şekil olabilir. Politikaları, prosedürleri ve açıklamaları birbirinden açıkça ayırmak önemlidir. Bu üçünün de amacın açıklanmasını belirtmek için gerekli olduğu düşü nülebilir. Çok şubeli dünya çapındaki şirketler ve özellikle kontrolü ikiye ayrılmış olanlar için bir satınalma politikası kitapçığı önemlidir. Bu ki tapçık bütün sorumlu personel için detaylarıyla amacı, açıklamayı, kri terleri ve prosedür bilgilerini içermelidir. Bütün satınalma kitapçıkları sadece satınalma bölümü değil bütün satınalma döngüsündeki haber leşme ve satınalma sisteminin ne zaman nerede ve nasıl kontrollerinin yapılacağını belirtmek için olan şekil ve kayıtlan içeren bilgi örgüsünü kapsamalıdır. Gelişmiş bu sistem satınalma karar prosesinin iyi kont rolünü korurken satınalmanın diğer insan ve diğer bölümlerle olan günlük işlerini kolayaştırmalıdır. Satınalma bölümü bölümlerin fonsiyonlarını çabuk ve tam olarak gerçekleştirmek için şekil ve kayıtlar düzenleyip kullanmalıdır. Dör düncü bölüm satınalma şekilleri kayıtlar ve dosyalarını ve nasıl kulla nıldıklarını açıklar. Beşinci bölüm kaynakların seleksiyonu ile ilgilidir. Satınalma fonk siyonlarını en önemli sorumluluğu kaynağın seçilmesidir. Yeni ürünün başarısı, kar getirebilirliliği, markete taşınması, bu karara bağlıdır. Za man koşulları değiştikçe yararlı olup olmadığını anlamak için bu se çim periyodik olarak tekrarlanmalıdır. Materyal ve uygulama hakkında bilinmesi gerekenler; önemli özelliklerin kararlaştırılması, önerilen kaynaklar ve rakiplerin takibi için gerekli bilginin toplanmasıdır. Altıncı bölüm fiyat değişimi ile ilgilidir. Fiyat genelde satıcı tarafın dan birim ürüne ve servise koyulan parasal değere verilen isimidir. Alıcı için daha yararlı bir tanı ise fiyat kulanım noktasına ulaştırılan ürün ve servislerin toplam değerine verilen isimdir. Satıcının belirttiği fiyat kalite, servis, dayanıklılık nakliye ücreti ve diğer faktörler tarafın dan belirlenmelidir. Yedinci bölümde fiyat değerlendirmelerinden bahsedilmiştir. Fiyat, bir eşyanın alınması için müşteri tarafından verilen para miktarıdır. Bu fiyat, esas fiyat, satınalma için gerekli harcamalar ve ulatımıa masrafla rından oluşur. Diğer faktörler vergi sigorta paketleme ve benzeridir. Bu bölüm sadece doğru fiyat değil daha da önemli olmak üzere müş teriye ulaşan net fiyatı belirleyecek değişik faktörleri inceler. Sekizinci bölümde envanter yönetimi vurgulanıyor. Envanterin so rumluluğu genelde operasyon fonksiyonları tarafından paylaşılmakta dır. Organizasyon sorumluluğu endüstiriden endüstriye, fabrikanının büyüklüğünü göre değişir. Envanter değerlendirmesinin önemi ve işi yürütmek için gerekli finans birikimine katkısı günümüzde anlaşılmış tır.
-
ÖgeBütçe planlaması ve kontrolü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Hantaş, Zehra ; Toraman, Ayhan ; 16890 ; İşletmeSerbest rekabetin geçerli olduğu bir ekonomide, işletmelerin uzun vadeli amacı kâr maksimizasyonudur. İşletmelerin başarı ve başarısızlıklarının ölçülmesinde, kâr en önemli etken kabul edilir. Bu nedenle, işletmeler rekabet karşısında sağlıklı kalabilmek ve kuruluşlarından itibaren varlıklarını sürdürebilmek için planlamaya büyük önem vermek zorundadırlar. Planlama işletme bütçeleri sisteminin kapsamını oluşturur. İşletme bütçesi bir işlet menin gelecekte bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm cephelerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır. Önceden ortaya konan bir amaca ulaşabilmek için, işletmenin gele ceğe ait bir dönemde izliyeceği politikayı ve yapacağı işleri parasal ve sayısal terimlerle açıklayan bir rapor veya raporlar dizisidir. Bu tanımlar, işletme bütçelerinde temel deyimin plan olduğunu ortaya koyar. İşletme bütçelerinin amacı ilk yönetim planlamasının amacı aynıdır. Bu da işletmenin kârlılığını, likidetisini, verimliliğini arttırmaktadır. İşletmede yer alan her bölüm veya fonksiyon için ayrıntılı işletme bütçeleri düzenlenir. Bölümlere veya fonksiyonlara ait ana bütçeleri konsolide edilmesi yoluyla, işletmeye ait genel işletme bütçesi ortaya çıkar. Bütçede saptanan amaçlar ve hedeflerle ilgili olarak fiili faaliyet sonuçlarının sürekli olarak kontrol ve değerlendirilmesi ile gerekli durumlarda düzeltici önlemlerin alınmasına bütçe kontrolü denir. Bir işletmede, işletme bütçelerinden maksimum yarar, ancak etkili bütçe kontrolü ile gerçekleştirilebilir. Bütçe kontrolü, günlük işletme faaliyetlerinin koordinasyon ve kontrolü için bütçeler ve bütçe kontrol raporlarından yarar lanılmasını öngörür. vii İşletme bütçe sisteminin temel amacı, yönetime, temel fonksiyonlarının yürütülmesinde en etkili biçimde yarar sağlamaktır. Bu nedenle, bütçe düşüncesi, işletme için sabit ve katı bir program saptama şeklinde yorumlanmamalı, gelecek faaliyet döneminde işletme amaçlarına ve politika larına uygun en kârlı planların saptanması olarak anlaşılmalıdır. Ayrıca düzenleme sırasında görülmeyen faktörlerin uygulama sırasında ortaya çıkması karşısında bu bütçelerde gerekli düzeltmelerin yapılacağı peşinen kabul edilmelidir. Uygulama olanağı en fazla olan planlardan oluşan işletme bütçeleri, işletmeye ilişkin zayıf ve tehlikeli durumları önceden gösterme yoluyla, önleyici önlemlerin zamanında alınmasına olanak sağlar.
-
ÖgeOtel hizmetlerinin pazarlama planlaması içinde promosyon çalışmaları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) İrdiren, Eren ; Sezgin, Selime ; 16887 ; İşletmeTurizm sektörü denince ilk akla gelen alan konaklama işletmeleridir. Konaklama işletmeleri çeşitli sınıflarda oteller, moteller, kampingler, pansiyonlar, tatil köyleri ve oberjler olarak sınıflandırılabilir. Türkiye'de 1960'lerin başında yatak kapasitesi sorunu varken, bugün 1969 sonu verileriyle 210.000 adet yatağı ulaşılmış ve halen de yapımı sürdürülen konaklama işletmeleriyle bu sayının bir hayli üstüne çıkılması planlanmıştır. Bir anda artan bu konaklama alternatifleri, beraberinde bu pazara yoğun bir rekabeti ve ardın dan daha iyi daha kaliteli hizmeti verme yarışını getir miştir. Bu durumda hazır bulunan yatak kapasitesinin ve dolayısıyla işletmenin diğer hizmet ve kolaylıklarının pazarlanması gerekmektedir. Aşağıdaki çalışmada genelde turizm ve bu sektör deki konaklama türlerinden söz edildikten sonra; pazar şartları, konumlandırma, hedef kitlenin ve bunlara dayandırılarak incelenecek promosyon planlamasının oteller çerçevesinde sınırlı bırakılması uygun görülmüştür, çalışmada otel pazarlama planı genel enlemde verildikten sonra; pazarlama planı içinde promosyon plan laması ve karması tek tek incelenmiş ve halkla ilişkiler, kişisel satış, satış promosyonu, reklam unsurlarının nasıl kullanılması gerektiği yolunda açıklamalarda bulunul muştur. Yapılan çalışmalar ve gözlemler göstermiştir ki, Türkiye, -992 de tek pa ar olacak Avrupa Topluluğu ülkeleri ile rekabet edecek bir hazırlığa henüz girmiş değildir. Hedef pazarların seçilmesi ; bu pazarların taşınıp alternatif turizm hizmetlerinin oluşturulması ve en önemlisi, yapılanların belli bir program içinde pazarlanması gerekmektedir. Otelcilik sektöründe pazarlamanın üç unsuruna hayat verip faaliyete geçiren, promosyon planlamasına vakit kaybetmeden gereken önemin verilmesi, gerek otelcilik pazarında kal ab il iri ik, gerekse rekabet için gereklidir.- Çalışmada yerli ve yabancı reklam malzemeleri örnek olarak eklenmiş ve otellerin kampanya çizgisi ile ilgili bir fikir vermesi amaçlanmıştır..
-
ÖgeFausto Zonaro Ve Çağdaşlarının İstanbul Manzaraları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Gürçağlar, Aykut ; Ögel, Semra ; 16896 ; Sanat Tarihi ; Art HistoryFausto Zonaro, 19. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey italya'nın Padova kentji yakınlarındaki Masi Kasabasında dünyaya gelmiştir. Sanatçı ailesinin fakir olması nedeniy le duvarcı ustası olan babasının yanında çalışarak, küçük yaşta zanaatkarlığın temel felsefesini Öğrenmiştir. Lendinara, Verona ve Roma'da akademik bir resim e- ğitimi gören sanatçı, 1880-18B8 arası İtalya'yı dolaşarak izlenimlerini, gözlemlerini tuvallerine aktararak, Napoli, Venedik, Roma, Torino, Milano kentlerinde sergiler düzen lemiştir. r ını İstan ği re rını, de Em çiliğ yız. getir sin b valle rumla geliş tur. Ça ine bul' nkçi doğ pres i ve II. ilen ir g rind n, mesi lışm eley u tt tut a ma yoni ayr Abdü Fau öste e ya yeti ndek amız eceğ alya um la nzar zm'e ınt ı İham sto rges nsıt şt ir i ka da sa iz. F 'da y beti alan varan cı fo it ta Zonar i ola arak, diği tkıla natç aust aptı mlem nı v bir togr rafı o, S rak Tür öğre rıy 1 inin o Zo ğı g işti e ke kuş afik ndan aray döne k re ncil a ön İsta naro, özlem r. Sa nt gö ak üz bir 1896. in s minin sim s er ve emli nbul 1891 leri natçı rünüm er ind anlat.da S anata sana anatı pors bir y konu yi sonu nın leri e sa imla aray yak t fe içi elen ere lu ma lında cunda kent ni iş f Doğ karş Ress laşım lsef e nde k res sahip nzarala- geldiği ed indi- insanla- ley işin- a Gerçek- 1 1 aşııiükl.«?» amlıgına inin ke sini tu- ent yo- saml iğinin olmuş
-
ÖgeSivas Halayları Ve Ezgilerinin İncelenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Kaya, Uğur ; Değerli, Fikret ; 16825 ; Geleneksel Danslar ; Traditional DancesTürkiye'de oynanan halk oyunlarının, yöresel çeşitli isimleri vardır. Sözgelişi zeybek, bar, horon, halay... Sivas da bir halay bölgesidir, bugün yüzölçümü itibariyle Türkiye'nin ikinci büyük ili olan Sivas'ta ki oyun sayısı yüzden fazladır. Ancak günümüzde bun lardan 60 kadarı yaşamaktadır. Halaylar davul zurna eşliğinde, ciddi ve vakur bir eda ile, birlik ve beraberlik sembolize eder tarzda oynanır. Bazılarının türküleri vardır. Oyuncu sayısı 6-12 arasındadır. S