FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSağlık sistemlerinde çok amaçlı karar verme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Pektut, Yaşar Saadettin ; Tanyaş, Mehmet ; 14283 ; Endüstri MühendisliğiÇok amaçlı karar verme yöntemleri birçok sektördeki probleme başarı ile uygulanmaktadır. Sağlık sistemlerinde ise bu yene yaklaşım çok sınırlı miktarda olmaktadır. Buna rağmen yöntemler kullanıldıkları alanlarda tatmin edici ve beklenenin üzerinde sonuçlar vermiştir. önceleri üretimde çok amaçlı yöntemlerin kullanılması maddi kazancı artırmıştır. Sosyal alanlarda matematik problemlerin modelleneme mesinin bir diğer nedeni de sistemlerin sınırlarının çok esnek olma sıdır. Bir sosyal alan olan sağlık sistemlerinin de sınırlarının tanımlarının netleşmesi ile matematik modeller ve özellikle çok öl çütlü karar verme modelleri yaygın bir biçimde kullanılacaktır. Makro düzeydeki sağlık planlarının incelenerek ulaşılmak istenilen hedeflerin değerlendirilmesi çok amaçlı karar problemleri için basit bir sağlık alanı uygulamasıdır.
-
ÖgeSatın alma sistemi yönetimi ve otomobil sanayiine uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Yazgıç, M. Kemal ; Evren, Ramazan ; 14282 ; Endüstri MühendisliğiGeçtiğimiz 20 yıl içinde gittikçe artan kısıtlar her sanayi dalında satınalma fonksiyonunun önemini ön plana çıkarmıştır. Satın alma sisteminin aktivitelerini ve bu sistemi destekleyen diğer fonksiyonların etkin yönetimi başarılı yöneticiliğin anahtarı haline gelmiştir. Firma içindeki diğer departmanlardan farklı olarak satınalma departmanı aynı anda iki ayrı organizasyonun içinde olmak ve her iki organizasyonun da etkin bir şekilde yürümesini sağlamak zorundadır. Bu organizasyonlar aşağıda belirtilmiştir. - Firma içi organizasyon - Diğer firmalarla olan organizasyon Satınalma departmanı içinde bulunduğu firma içi organizasyonun diğer elemanlarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vardır. Satın alma departmanının en önemli amacı; doğru zamanda, doğru miktarda, doğru kalitede, doğru fiyattan, doğru kaynaktan, doğru yere malzeme getirmektir. Burada sözü edilen "Doğru" kavramı bir optimum ifade eder ki, bu da firmadan firmaya değişiklik gösterir. Satınalma yönetimi bir anlamda para ve insan ilişkilerinin yönetimidir. Sistemin başarısı ise bu iki kavramın ne derece etkin yönetildiğine bağlıdır. Para yönetiminin başarısının kaynağı etkin olarak yapılması gereken detaylı maliyet analizine dayanır. Bir parçanın ne kadara mal olduğunu bilmek fiyat dizginlerini elde tutmak için gerek ve şart bir koşuldur. İnsan - ilişkilerinin etkin yönetimi ise satınalma organizasyonu içindeki seçilmiş kişilerin aşağıda belirtilen ve sahip olması gereken özelliklerine bağlıdır. - İnsanlar ile diyalog kurma kabiliyeti, - Konu ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmak, - İlişkide olduğu insanları iyi tanımak, - Profesyonelizm, - Fiziksel görünüm, - Ahlak Sonuçta satın alma departmanı üretimin yanı sıra olayların mali yanıyla da uğraştığından, başarının kar ile ölçüldüğü günümüzde paranın getirildiği risk de gözönüne alınırsa, firmaların organizasyonunda titizlikle üstünde durması gereken bir bölüm haline gelmiştir.
-
ÖgePamuklu tekstil endüstrisinde maliyet analizleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Özak, Özlem ; Erkut, Haluk ; 14271 ; Endüstri MühendisliğiTekstil Endüstrisinin genelde, tekstil ürünlerinin özelliklerin den kaynaklanan, hammadde ve yüksek kalite sağlamadaki güçlükler, tekstil ticaretinin özelliklerinden kaynaklanan talep dalgalanmaları, modaya bağımlılık, dışsatım kısıtlamaları, tekstil sanayiinin yapısın dan kaynaklanan işgücü ve üretim yönetimindeki güçlükler, yüksek maliyetler gibi çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlar ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullara bağlı olarak çözümlenmesi gereken bir dizi problem olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlardan yola çıkılarak yapılan bu tez çalışmasında Türk Tekstil Endüstrisinin maliyetler yönü incelenmiştir. Genel anlamda ele alınan maliyet kayramı, üretim yönetimine ışık tutması amacı ile bir üretim planlaması modeli eşliğinde de incelendikten sonra tez ilerledikçe Pamuklu Tekstil Endüstrisine daha ağırlıklı olarak yer verilmiş, her tipteki örnek ve uygulamalar bu sektörden seçilmiştir. En genel şekliyle, Pamuklu Tekstil Endüstrisinde Birim Maliyet Hesaplama Yöntemleri üzerinde durulmuş ve tek tek üç ana maliyet sis temi tanıtılmıştır. Özel bir tekstil işletmesinde yapılan incelemeler ve buradan alman veriler yardımı ile Safha Maliyet Sistemi kullanılarak İplik Birim Maliyetleri çıkarılmıştır. Uygulama örneğinde incelenen dört ayrı numaradaki pamuk ipliğinin maliyet faktörlerine göre birim maliyetlerinin yüzde dağılımların dan elde edilen ortalama yüzde değerlerin ışığında, Türk Tekstil Endüstrisinde maliyetlerin durumu, dış ülkelerle karşılaştırılmalı olarak incelenerek, çeşitli sonuç ve önerilere gidilmiştir. Tezimin bu konuda araştırma yapmak isteyen tüm öğrencilere ve araştırmacılara ışık tutmasını diliyorum.
-
Ögeİşletmelerde verimlilik arttırma teknikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Bamyacı, Muhammed ; Seraslan, M. Nahit ; 14272 ; Endüstri MühendisliğiBilindiği gibi genelde "verimlilik" girdinin çıktıya oranı olarak tanımlanmakta olup, girdi yani kaynakların iyi bir şekilde kulanımıyla ilgilidir. Tanımı yapan kişinin ilgilendiği alandan alana verimlilik tanımı çeşitlilikler arzetmekte ise de, temelde ortak olan noktalar ve standart tanımların gerekliliği apışından genelde üç tip standart verimlilik tanımı yapılmaktadır. Bunlar : Kısmi Verimlilik, - Toplam Faktör Verimliliği ve - Toplam Verimlilik'dir. Mikro işlem, Global Pazar, öğrenim Eğrisi, Gizlilik, Ürün Karışımı, Rekabet, Verimlilik Kazancının Bölüşümü, önderlik Yapan Rakip, Uyum, Uluslararası Görüş, Birleşik Araştırma ve Verimililk Prosesi gibi Verimlilik Arttırma ilkeleri ikinci bölümde anlatılmıştır. Sırasıyla Malzeme, Ürün, Çalışan, iş ve Teknoloji bazında verimlilik arttırma teknikleri takibeden bölümlerde yeralmaktadır. Son bölümde ise Analitik bir Verimlilik Artış Modeli yeralmakta olup bu modelle ilgili bir örnek uygulama verilmektedir.
-
ÖgeOrganizasyon teorileri ve alüminyum sektöründe teknoloji-organizasyon ilişkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Ersöz, Ülkü ; Erkut, Haluk ; 14274 ; Endüstri MühendisliğiJoan Woodward, 1553-1958 arasında, Güney Essex Tekno loji Kollejinde, Birleşik Devletler Ekonomik Yardımlaşma Birimi yardımları ile küçük bir insan ilişkileri ünitesi kurarak, endüstri ve ticarette analitik, sosyal bilimlerin gelişimlerini hızlandırmayı amaçlayan bir projeye başladı. Kurulan birimde ortaya konan araştırma projesi, ko lejin yakın çevresindeki yüz kuruluşun, birçok ayrıntı yanında, özellikle organizasyonel yapıların incelenmesi şek lini aldı. Araştırma sadece üzerinde çalışılan firmaların organizasyon yapılarının farklılıklarını değil, aynı zaman da benzer yönetimlerinde farklı sonuçlar üretebileceğini gösterdi. Klasik yönetim teorisi olarak bilinen bir sis temi benimsemiş olan firmaların, ticari açıdan bakıldığın da her zaman başarılı olamadığı görüldü. Üzerinde çalışılan firmalardaki organizasyon yapılarının farklılıklarının birçoğunun, üretim tekniğinin farklılığından olduğu anlaşıldı. Çok çeşitli ihtiyaçlarla yüklü, farklı teknolojilerin uygun bir yapıda görülebileceği açıktır. Fonksiyonel ve formel bir bütünsellik içeren kuruluşların ticari açıdan da başarılı oldukları kanıtlandı Daha sonra bu düşünceler yönetim biliminin öyle bir parçası oldularki, kitapçığın yayınlandığı sırada neden o denli tartışmalara yol açtığı anlaşılamadı. Çalışmanın asıl tezi "uyguladıkları üretim teknolojilerine uygun organizasyon yapısına sahip endüstri organizasyonlarının ti cari açıdan başarılı oldukları" idi. Woodward, belirgin prensiplerin denenmeden propogasyonunun yapılmasından rahatsızdı. Bu nedenle mevcut organizasyon teorilerini sı nama kararı aldı. Güney Essex' te bulunan firmalarda çeşitli bilgileri alarak çalışmalarından şu sonucu elde etti: Teknoloji, Organizasyon ve başarı arasında ilişkiyi gösteren, bir yöneticinin anlayabileceği işaretler vardır, Bu ilişkinin anlaşılması, sadece organizasyonel yapıya uygun tekniklerin gelişmesine yol açmayacak, aynı zamanda, organizasyonel değişmenin teknolojik gelişme ile kendili- ğinden olmasına yol açacaktır. Türkiye Alüminyum Sektöründe benzeri bir araştırma nın yapıldığı bu tez, Alüminyum Sektöründeki firmaların organizasyonu hakkında çok net bir fikir vermiştir. Çalışmanın tüm araştırmacılara ışık tutmasını diliyorum.
-
ÖgeHedef programlama ve çok amaçlı transportasyon tekniği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Erek, Burçin ; Serarslan, Nahit ; 14281 ; Endüstri MühendisliğiKlasik lineer programlama teknikleri çak amaçlı problemlerin çözümünde yetersiz kalır. Bu tip problemlerin analizinde çok amaçlı programlama tekniği kullanılır. Bu programlamanın esas amacı ideal çözüme en yakın mümkün çözümü seçmektir. Çok amaçlı karar verme problemleri sadece mikro dü zeyde değil, makroekonomik karar vermede de kullanılır. Enflasyon, ekonomik gelişme, işsizlik v.s. gibi ekonomik problemlerdeki en önemli sorun amaçlar arasındaki çatış madır. Bu tip problemlerin analizinde kullanılan çok amaçlı program tekniği, problemin çözümünü kolaylaştırır. Firma içindeki bütün faaliyet alanlarında çok amaç lı problemlere rastlamak mümkündür. Örneğin: Satmalına bölümünde bazı çok amaçlı problemler, satın alınan ma lın toplam maliyeti, şirket gereksinimleri, üçüncü şahıs tarafından tedarik edilen max-min satınalma düzeyi ola bilir. Pazar araştırmasında ise yatırımın dönüş hızı, promosyon için yapılan harcamalar, pazardaki büyüme, rek lam hacmi, özel kampanyalar çok amaçlı problemler olarak düşünülebilir. Benzer şekilde işgücü planlama problemin de, iş eğitim programlarında ve diğer alanlarda birçok amaç düşünülebilir. Klasik Transportasyon probleminede çok amaçlı yak laşmak mümkündür. Bu tip problemler e taşıma maliyeti minimizasyonu dışında taşıma zamanı, karşılanmamış talep, kullanılmayan kapasite gibi amaçlar eklenebilir. Sonuç olarak, çok amaçlı karar verme teknikleri fir manın her birimde uygulanabilecek bir yapıya sahiptir.
-
ÖgeEsnek üretim sistemleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Arsebük, Emir ; Soysal, Ataç ; 14275 ; Endüstri MühendisliğiGünümüzde üretimde esnekliği sağlayan modern üretim sistemleri olarak; esnek transfer hatlarını robotları esnek imalat hücrelerini ve tüm bunların bir, araya gelmesinden oluşan."Esnek üretim 'sistemleri 'ni sayabiliriz Esnek üretim. Sistemlerinin amacı, otomasyon kavramını, ve teknolojisini tek bir üretim sisteminde birleştirmektir, Bu sistemler otomatik taşıma ve depolama sistemlerini otomatik malzeme taşıma sistemlerini,robotları, nümerik, kontrollü tezgah ve, tertibatları grup teknolojisini ve hiyerarşik bir düzende işleyen bilgisayar kontrol sistemlerini içerir. E.Ü.S. esnek otomasyonu, mümkün kılan, imalat sistemi olarak tanımlanabilir. Esnek;üretim hücreleri ve bunların bir araya,getirilmesi ile elde edilen/esnek üretim sistemlerinde küçük ve orta büyüklükteki parçaların otomatik olarak imalatları için standart kesici takımlar kullanılmakta ve optimum esneklik ve ekonomi sağlanmaktadır. Verimliliğin arttırılması amacı ile imalattaki yan zamanları düşürmek için, E.G. S' ler yan zamanları düşürücü sistemler ile donatılmışlardır. üretim endüstrisinin günümüzde ulaştığı son nokta olan E.Ü.s, en kısa zamanda,.en ekonomik biçimde ve çok hassas toleranslarda imalat yapabilen, gelişen teknolojiye paralel hareket edebilen protüktif ve esnek sistemlerdir. Esnek üretim sistemlerinde, parçalar ; - Nümerik Kontrollü tezgah veya tezgah hücreleri, tarafından üretilmekte. - İş Parçası transferi, otomatik olarak, transfer araçları, robotlar veya insansız taşıyıcı arabalar ile yapılmakta - sonuçta tüm sistemler bazlı bağlı bulundukları merkezi bir bilgisayarın kontrolünde idare edilmekte ve yönlendirilmektedir.
-
ÖgeAtölyede iş çizelgeleme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Kıpçak, Gökhan ; Soysal, ataç ; 14278 ; Endüstri MühendisliğiBu çalışmada atölyede iç çizelgeleme konusu incelenmek üzere bir atölye veri tabanı kurulmuş ve sıralama problemlerine simülasyon yolu ile çözüm aranmıştır. Bilindiği gibi atölyede iş çizelgeleme dahilinde, akiş tipi ve sipariş tipi atölye olmak üzere iki atölye tipi incelenmektedir. Endüstride genelde rastlanılan atölye tipinin sipariş tipi atölye olduğu dikkate alınarak, çalışmada bu tip atölyelerde iş sıralamaya destek verebilecek bir atölye veri tabanı oluşturulmuştur. Hazırlanan veri tabanında malzemelere, bu malzemelere acılan işemirlerine, mamullerin ürün ağacı yapılarına, malzemelerin işlenmesi için gerekli rota bilgilerine ve bu malzemelerin islendiği iş merkezlerine ait temel bilgiler saklanmaktadır. Bu temel bilgilerden başka planlama ve maliyetlendirme acısından da gerekli bilgiler saklanabilmektedir. Geliştirilen bu modelde, en genel atölye hali incelenebilmekte; atölye, hazırlanan paket üzerinde simüle edilebilmektedir. Sıralama için. hazırlanan simülasyon modeli, günlük oluşan atölye hareketlerinin geri beslenmesi ile, fiili atölye durumunu tam olarak göz önüne almaktadır, öncelik tavsiyesinde bulunan sistem, sabit zaman artışlı, sonlu geliş kaynaklı, seri kuyruk sistemi simülasyonu yapmaktadır.
-
ÖgeBanka yönetimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Ağdelen, Zafer ; Erkut, Haluk ; 14284 ; Endüstri MühendisliğiBankacılık sektörü ülkelerin ekonomik ve ticari iliş kileri içinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle ban kaların yönetimi üzerinde önemle durulması gereken bir ko nudur. Bankalar, sermaye birikimi sağlayan, bu sermayeyi üçüncü şahıslara ikraz eden, ödemelere aracılık yapan, değerli evrakları kasasında saklayan, döviz işlemleri ya pan, kısaca para ticareti ile uğraşan işletmelerdir. Banka işletmelerinin faaliyetleri; sermaye koyma, örgüt lenme, servislerin tamamlanması ve halka duyurma,; mevduat toplama, fonlar ve kaynaklar bulma, müşteri ilişkileri; kredi verme, teminat ve itibar mektubu verme, mali ilişki ler; toplanan özkaynaklarla, fonlar ve yabancı kaynakların verimliliğinin araştırılması, bankacılık usul ve mevzuatı na uyguluğunun denetlenmesi şeklinde gruplandırılabilir. Bu kadar geniş bir faaliyet alanı olan bankaların yönetim ve organizasyon yapısının kurulması, en iyi şekilde işle tilmesi oldukça karmaşıktır. Bu tezin amacı bankaların yönetim ve organizasyon yapısının analiz edilerek en etkin yapının nasıl kurulabileceğinin fazla teorik ayrıntıya in meden ortaya konmasıdır. Bu amaçla özellikle tezin dördün cü bölümünde bankaların organizasyonel yapıları, planlama faaliyetleri, karar verme ve politika oluşturma yöntemleri y.b. konular ayrıntılı incelenmiş ve öneriler getirilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeYatırım projelerinin değerlendirilmesinde çok ölçütlü yöntemler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Kahraman, Cengiz ; Tolga, Ethem ; 14280 ; Endüstri MühendisliğiBu çalışmada yatırım projelerinin değerlendirilmesi ve seçenek ler içinde en uygununu saptamada kullanılan tek ve çok ölçütlü yön temler incelenmiştir. İkinci bölümde, yatırım kavramına ilişkin açıklamalar yapılmış, değerlendirme probleminin nitelikleri ortaya konmuştur. Yatırımları çeşitli sınıflandırma biçimleri, proje düzenlemesi ve uygulaması ile ilgili yönetim çalışmaları, risk ve belirsizlik durumunda değerlen dirme bu bölümde açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, yatırım projelerinin değerlendirilmesinde kul lanılan tek ölçütlü deterministik yöntemler ve risk ve belirsizlik altında değerlendirme kriterleri üzerinde durulmuş ve örneklerle ko nuya açıklık kazandırılmaya çalışılmıştır. Bu bölümde yöntemlerin birbirlerine göre üstün veya zayıf yönleri anlatılmaya çalışılmıştır. Kar ve maliyeti bir ölçüt olarak kullanan tek ölçütlü yöntemler, değerlendirmede önemli olan diğer birçok faktörü gözönüne almamakta dır. Örneğin, bir otomobil satmalına kararında "emniyet" ölçütü, ağırlık, maksimum hız v.b. gibi sayısallaştırılabilir ölçütlerle ifade edilebilir. Dördüncü bölümde ise, çalışmanın esas konusu olan çok ölçütlü değerlendirme yöntemleri üzerinde durulmuştur. Bu yöntemlerden bugün en çok kullanılanı çok ölçütlü fayda modelleri olmaktadır. Fayda modelleri risk ve belirsizlik altında projelerin değerlendiril mesinde kullanılırken, daha sonra anlatılan ELECTRE yöntemi ise de terministik bir yaklaşım olarak değerlendirmede kullanılabilmekte dir. Geleceğin belirsizlik içermesi ve projelerin değerlendirilme sinde kullanılması gereken ölçütlerin birden fazla olması ' gereği dördüncü bölümde vurgulanmıştır. Bu bölümde verilen yöntemler ör neklerle ifade edilmişlerdir. Beşinci bölümde maksimum entropi yöntemi tanıtılmış, daha sonra bu yöntem ile çok ölçütlü bir model kurulmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeTurizm sektöründe çok amaçlı yatırım planlama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1990) Sağlam, Ayşe ; Tanyaş, Mehmet ; 14277 ; Endüstri MühendisliğiBirinci bölüm turizmin dünya ekonomisini anlatan "bir girişten oluşmaktadır. ikinci bölümde turizmle ilgili genel kavramlar verilmekte, sayılarla turizmin ekonomik önemi vurgulan maktadır. Gelişmekte olan ülkeler için bir uluslararası turizm modeli verilmektedir. Son olarak Türkiye açısından durum incelenmekte ve dünyada değişen turizm anlayışına örnekler verilmektedir. Üçüncü bölüm yatırım planlama yöntemlerini açık lamaktadır. Probleme tek ölçütlü ve çok ölçütlü olmak üzere iki açıdan yaklaşılmıştır. Yöntemler tanıtıl dıktan sonra, karşılaştırılmıştır. Dördüncü bölüm turizm yatırım projelerinin özel liklerini anlatmaktadır. Yatırımlar için yapılabilirlik etüdünün nasıl yapılması gerektiği ve yapılabilirlik etüdünün şekli anlatılmaktadır. Ayrıca Türkiye'de önce likli yatırım sektörü olan turizme verilmiş pek çok teş vikler, yatırım indirimleri vardır. Bunlar açıklanmak tadır. Bir turizm yatırımının geçmesi gereken yasal yollar anlatılmaktadır. Beşinci bölümde 2 yeni araştırma tanıtılmaktadır. Turizm sektöründe son yıllarda gerçekleştirilen araştır malar önemli iki yöntem hakkındadır. Altıncı bölüm uygulama bölümüdür. Kuşadasında yapılması planlanan bir kompleksin yapılabilirlik etüdü ve çok yönlü değerlendirilmesi bu bölümde bulunabilir. Son bölüm bütün çalışma için bir sonuç bölümüdür.
-
ÖgeBilgi iletişiminde etkinlik(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Öz, Sevgi ; Özok, Ahmet Fahri ; 19276 ; Endüstri MühendisliğiGünümüzde gerek genişleyen ve karmaşıklaşan işletme yapılarının, gerekse özellikle ülkemizde çağın gelişimine uyum sağlamaya çalışan orta ve küçük ölçekli kuruluşların etkin ve verimli çalışmasında, bilgi iletişim olanaklarının etkin kullanımının önemi giderek artmaktadır. Yönetim bilişim sistemleri, işletmeye ve çevresine ait tüm verileri bir bütün olarak değerlendirerek, her fonksiyonel grubun ve her yönelim kademesinin bigi ihtiyacını karşılamayı amaç edindiğinden, tüm alt sistemlerin işletme temel amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik olarak entegre bir biçimde çalışmalarına olanak sağlayacaktır. Birinci bölümde, bilginin tanımı, özellikleri, veri ve bilgi kavramları arasındaki ilişkiler ve bilgi gereksiniminin nedenleri ele alınmaktadır. İkinci bölümde, yönetim bilişim sistemlerine ilişkin temel bilgilere yer verilmekle ve yönetim bilişim sistemlerinde etkinliğin arttırılması konusu incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise. üzerinde etkin bir bilgi sistemi kurulabilmesi için. öncelikle işletme sisteminin ve birbirleriyle iletişim gereksinimi duyan temel fonksiyonel birimlerin tanınması ve aralarındaki iletişim tıkanıklıklarının incelenmesi gereğinden yola çıkarak, üretim işletmelerine ilişkin bir analiz çalışması yapılmıştır.
-
ÖgeBir montaj hattının benzetimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Alev, Umut ; Dinçmen, Murat ; 19283 ; Endüstri MühendisliğiBir Montaj Hattının benzetimi CadMotion programı ile yapılmıştır. Burada, montajı yapılan dört kardan milinden, dört tanesinin hat boyunca akışı incelenmiştir. Bu dört kardan mili değişik montaj aşamalarından geçmektedir. Montaj atölyesinde bulunan tezgah ve masaların ondördünden bu kardan milleri geçmektedir. Bu yüzden diğer masa ve tezgahlar incelenmemiştir. Hareketleri tanımlanan dört kardan mili dışında kalan tiplerin hareketlerini tanımlamak yerine tezgah ve masaların başka montaj işlemlerine tahsis edilmesi yoluna gidilmiştir. Kurulan benzetim modelinin listesi Ek-A/B/C'de verilmiştir. Listeden de farkedileceği üzere model oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu kompleks yapı montaj hattının düzeninden ileri gelmektedir. Benzetim modelinin, Montaj hattına sadık olmasına çalışılmıştır. Benzetim modeline, dışarıdan yapılacak olan benzetim ile ilgili bilgiler girdikten sonra simulasyon bitinceye dek ekrana Montaj hattının animasyonlu görüntüsü, hızlandırılmış zaman altında, gelir. Bu sırada model kurucu sistemin hareket tarzı hakkında geniş bilgi edinme olanağına kavuşur. Benzetim bittiğinde ise sonuçlar tekrar dışarıya verilir. Bundan sonra kullanıcıya kalan sonuçları incelemektir. CadMotion paketinin çalışmasını sağlamak için ek programların yazılması gerekmiştir. Bu programlar BASIC ve C dillerinde yazılmıştır.
-
ÖgeBir kalıp atelyesinin SIMAN benzetim dili ile benzetimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Ayağ, Zeki ; Dinçmen, Murat ; 19279 ; Endüstri MühendisliğiGünümüzde benzetim artık imalat sistemleri ile ilgili tüm sorunların çözümlenmesinde karar vericiye yardımcı olan tekniklerinin başında gelmektedir. Bu tezin konusu ülkemizin önde gelen kuruluşlarından biri olan SIMKO A.Ş. kalıphane atelyesinde yapılan bir benzetim çalışmasıyla ilgilidir. Bu çalışmada ilk önce sistemle sistemle ilgili ve sistem performansını en iyi temsil eden verilerin toplanmasına çalışılmıştır. Verilerin elde etme güçlüğü ve güvenirliği önemli bir problem yaratmıştır. Elde edilen veriler düzenlenmiş ve kurulacak model üzerinde kullanılacak şekilde bir formata sokulmuştur. Daha güvenilir veri elde etmek amacıyla geçici bir süre sistem incelenmiştir. İncelenen bu süre zarfında sistemdeki 15 kalıp incelenmiş ve elde edilen veriler analiz edilmiş ve gerekli istatistiksel analizler yapılmıştır. Kullanıcıya sağladığı avantaşlarından dolayı SIMAN benzetim dili seçilmiş ve model bu dille kodlanmıştır. Modelin kurulmasından sonra model çalıştırılmış ve elde edilen sonuçlar ile gerçek sistemden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış modelin geçerliliği sağlanmıştır. Daha sonra model üzerinde yatırım stratejileri denenmiş ve elde edilen sonuçlar değerlendirilip en uygun strateji bulunmuştur. Alternatifler mevcut sistemde ki tezgahların sayılarının değişik kombinasyonlarının model üzerinde denenmesiyle ilgilidir. Kullanılan benzetim dili sayesinde kullanıcı, alternatifleri sadece deneysel dosyadaki verileri değiştirerek inceleyebilmektedir. Bu da kullanıcıya büyük kolaylık sağlamaktadır. Model kurma aşamasında karşılaşılan en büyük güçlüklerden biri SIMAN benzetim dilinin bize verdiği sınırlı hafızadır. Çünkü benzetim çalışması boyunca elde edilen tüm veriler dosya lara kaydedilir. Bu dosyalara kaydettiğimiz verilerin bü yüklüğünü bu hafıza sınırlamaktadır. Modelde kullandığımız ve sistemde dolaşan varlıkların özelliklerini temsil eden özalanlarda hafızada önemli bir yer tutmaktadır.
-
ÖgeSistem yaklaşımıyla üretim planlama ve kontrol(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kuşsan, Necla ; Özok, Ahmet F. ; 19282 ; Endüstri MühendisliğiBu çalışmada "Sistem Yaklaşımıyla Üretim Planlama ve Kontrol" kavramı ele alınmaktadır. Üretim programlama konusunda oluşabilecek problemler tanımlanmakta, bunların çözüm yolları çeşitli modelleme yöntemleri ile açıklamaya çalışılmakta, tasarımların nasıl olması gerektiği ve işletmede nasıl uygulanacağı incelenmektedir. Birinci bölümde üretim kavramı, üretimin çeşitleri ve amaçları konusunda bilgi verilmekte ve genel hazırlık bilgileri sunulmaktadır. İkinci bölümde, üretim planlama ve kontrol kavramı, planlama faaliyetleri ve bunların niteliği hakkında ayrıntılı bilgi verilmektedir. Üretim programlama yaklaşımlarından "Ana Üretim Planlaması" nın detaylı olarak incelendiği üçüncü bölümde, uygulamada karşılaşılan sorunlar belirtilmekte ve belirli kriterlere bağlı olarak gözönüne alınan matematiksel çözüm yöntem ve kuralları incelenmektedir. Ayrıca, bu konularda geliştirilmiş etkin ve iyi sonuçlar verebilen be lirli modellemelerden bahsedilmektedir. Dördüncü bölümde, her disiplini sistem yaklaşımı açısından incelemenin yararı gözönünde tutularak, temel Sistem Analizi kavramları verilmeye çalışılmakta ve sistem yaklaşımıyla ÜPK kavramı üzerinde durulmaktadır. Son bölümde ise, alçak ve orta gerilim güç kabloları, tesisat kabloları ve Emaye Bobin Teli üretimi yapan bir işletmenin Üretim Planlama ve Kontrol sistemi hakkında ayrıntılı bilgi verilmektedir
-
ÖgeGrup teknolojisi imalat sistemi ve sezgisel kümelendirme yöntemi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Atalar, A. Kamil ; Soysal, Ataç ; 19275 ; Endüstri MühendisliğiGrup teknolojisi (GT) sistemi grup yerleştirme ve malzeme akışım basitleştirmeye dayanan parti üretimine yeni bir yaklaşım olmuştur. Kütle imalatında hat düzenleme ile sağlanan avantajlar, parti üretiminde bu teknik ile elde edilmeye çalışılmaktadır. GT küçük parti çok çesit durumunun mevcut olduğu her endüstride kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem çeşitli parçaların az sayıdaki miktarlarının benzer karakteristiklere göre gruplandırılmaları şartıyla daha ekonomik olarak üretilebileceği gerçeği üzerinde durmuştur. Bu çalışma grup teknolojisinde literatürde yer alan önemli kümelendirme algoritmalarım incelemektedir. Ayrıca pek çok kümelendirme algoritmasında olmayan, parça rotalarını ve bir makinaya birden fazla defa uğramayı gözönüne alan sezgisel bir yöntem incelenmiştir. Bu yöntemin endüstri uygulamaları için oldukça kullanışlı olduğu anlaşılmıştır. Ancak her isletmenin kendine özgü şartları gözönüne alınarak en uygun yöntemin seçilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
-
ÖgeEkip planlama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Ayan, Elif ; Tanyaş, Mehmet ; 14395 ; Endüstri MühendisliğiBirinci bölüm ekip planlama problemine giriş niteliğindedir. İkinci bölümde ulaşımın tanımı yapılmakta ve ulaşım sistemleri incelenmektedi r. Bolum 3 ' de şebeke analizi Üzerinde durulmakta ve konu ile ilgili çeşitli uygulama yaklaşımları açıklanmak tadır. Bölüm 4'te ekip planlama Üzerine yapılan ve çeşitli havayolu şirketlerinde denenen bazı çalışmalar ile bunların sonuçlarına yer verilmektedir. Böl Um 5 ise araştırma literatüründe i kep planlama problemi formülasyonunda etkili olan, kümelere ayırma ve küme kapsama problemleri incelenmektedir. Böl Um 6, ekip planlama sisteminin işleyişi ve bir uygulama başlığı altında incelenmektedir. Ekip planlama prosesinin safhaları olan oluşturma ve ekip atama problemleri detaylandırılmakta ve problemin eşleme oluşturma safhası ile ilgili olarak bir model geliştirilmektedir. Modelin çözümü sıfır bir tamsayılı programlama ile ger çekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar incelendiğinde optimuma ulaşıldığı görülmektedir. Son bölüm tüm yapılan çalışma için bir sonuç bölümüdür.
-
ÖgeKaynak kısıtlı proje planlamada yöntemler ve uygulamalar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Diren, F. Atilla ; Soysal, Ataç ; 19281 ; Endüstri MühendisliğiProje tipi üretim, bir kez yapılan ve benzeri bir ürünün tekrar yapılması olasılığının küçük olduğu bir üretim biçimi olarak tanımlanmaktadır. Böyle bir üretim ile daha çok sipariş üzerinde çalışan firmalarda karşılaşılabilir. Siparişe göre üretim dışında; yatırım projeleri, inşaat projeleri, gemi, uçak yapımı, büyük bakım işleri vb. projeler de bu tür üretimin tanımı içine girmektedir. Proje planlamada ana ilke, hangi işlerin veya faaliyetlerin ne zaman ve hangi sürelerle yapılacağının saptanmasıdır. Bu nedenle, proje tipi üretimde ilk olarak, gerekli faaliyetler ve bu faaliyetler arasındaki öncelik ve sonralık ilişkileri belirlenmelidir. Öte yandan, bir projenin planlanabilmesi için aşağıdaki bilgilerin elde edilebilmesi veya en azından tahmin edilebilmesi gerekir : Projede yapılacak bütün işler, bu işlerin kademeleri ve ayrıntıları, Bütün işlerin ve bunların kademelerinin yapılma sıralan ve bunların birbirleriyle olan ilişkileri, Projedeki tüm kademe ve işlerin alacakları süreler, Faaliyetler için gerekli kaynaklar ve bu kaynakların miktar ve maliyetleri, Kaynaklar için mevcut kapasiteler. Proje yönetim sürecinin adımları aşağıdaki gibi özetlenebilir: Proje planının hazırlanması, Projenin başlatılması, Proje boyunca, projenin ilerlemesine ilişkin (fiili) verilerin toplanması, Fiili verilerle, tahmini verilerin (plan) karşılaştırılması, Tahmini ve fiili durumlar arasındaki farkların analiz edilmesi ve neler yapılması gerektiğinin belirlenmesi, Duruma göre, ya proje planının yürürlükte kalması veya revize edilmesi ya da projeden vazgeçilmesi Proje planlama çalışmasına örnek olabilecek bu çalışma, proje yönetiminde planlama evresinde kullanılan yöntemlerden birini incelemiş, uygulanabilirliğini sınamış ve gerçek hayatta proje planlama çalışmalarından bir kesiti incelemiştir.
-
ÖgeMultiple criteria decision support systems (MCDSS) and a MCDSS for clean electricity production of Turkey(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Karpuz, Sohbet ; Evren, ramazan ; 19284 ; Endüstri MühendisliğiYeryüzü kurulduğundan beri insanoğlunun karşılaştığı problem aslında çoklu amaçlar taşımaktadır. Her karar verme, bir sistemin kapsamında problem çözme olarak düşünülebilir. Buna göre karar vermenin amacı en genel ve kapsamlı anlamda; uygun şekilde tanımlanmış bir sistemin en çok arzu edilen bir duruma girmesini sağlamak biçiminde ifade edilebilir. Bilimin yardımı olsa da olmasa da, sezgi ve yargı kullanmadan karar vermek olanaksızdır özellikle çok boyutlu değer ölçüsünün söz konusu olduğu durumlarda... Bu gibi durumlarda bilimin rolü; karar vericinin seçimini yaparken, sezgi ve yargısını daha etkin bir şekilde kullanmasına olanak verecek bilgileri türetip sunmaktır. Burada karelasılan temel sorun ise seçeneklerin kıyaslanabilirliğidir. Tek değer ölçüsü ile kıyaslama yapılabiliyorsa, en iyi çözümüm saptanması kolayca mümkün olmaktadır. Çoklu amaçlara yönelik karar verme durumlarında kıyaslama, bütün değer ölçülerini ayni anda dikkate almalıdır. Son yıllarda Türk ve dünya kamuoyu çevre kirlenmesine karşı son derece duyarlı bir hale geldi. Bu da çevre kirliliğinin gündemdeki önemli konulardan birisi haline gelmesini beraberinde getirmiştir. Bunun en büyük nedeni; içinde yaşadığımız gezegeni kendi elimizle ve bilinçli olarak yok etmek tehlikesinden kaynaklanıyor. Hava ve su kirliliği her gecen gün artik önemsenmesi gereken miktarlarda artmakta. Kirlenmenin önemli bir kısmi ise özellikle elektrik üretimi amacıyla kullanılan santrallerden kaynaklanıyor. Olaya maliyet acısından baktığımızda ise karşımıza üzerinde düşünülmesi gereken bir tablo çıkıyor. Yani kirliliğe en çok sebep olanlar ucuz maliyetli teknolojiler, bunun tara tersine çevre dostu olan teknolojiler ise pahalı. Görüldüğü gibi karşımızda birbiri ile çelişen iki durum var. O halde burada daha önce tek bir amaçla ifade edilen problem (kar maksimizasyonu veya maliyet minimizasyonu seklinde) yerini çok amaçlı çözümlemeye bırakmak zorundadır. Ucuz, fakat doğal çevre acısından zararlı olan yakıtlar mi tercih edilmeli, yoksa, doğal çevre dostu ama maliyeti yüksek yakıtlar mi ? Diğer yandan, karar vermede bilginin gereği de inkar edilemez. özellikle içinde yaşadığımız su -x- informasyon çağında. Karar vermek gelecekle ilgili bir hüküm verme işlemidir. Gelecek ise bir belirsizliği beraberinde getirir. Bu belirsizliği birazcık olsun azaltmak ise, karsilasilan karar verme problemine ait olan bilgilerin sikliği, miktarı ve doğruluğu ile yakından ilgilidir. Çünkü, verilen karar in doğruluğu ve iyiliği, isabetliliği, eldeki verilerin bir fonksiyonudur. Su halde, kararı verecek olan kişinin problem hakkında yeterli veriye gereksinimi vardır. Fakat tek basına bu bilgiye sahip olmak da verilecek kararın doğru olmasını gerektirmez. Karar verecek kişi bir takim destek aletlerine de gereksinim duyar. Bu destek aletlerinin en basında bilimsel modeller gelir. Bilimsel modellerin amacı karar vericiye karşılaştığı problemi çözmesinde yardımcı olacak teknikleri ona sunmaktır. Fakat bu da yeterli değildir. Bazen bu modelleri kullanarak problem çözmek çok uzun zaman alabilir ve elde edilen sonuç ise gerekenden uzun veya geç gelebilir. Karar vericinin, bu modelleri çözmesinde zamanını kısaltan en büyük yardımcı araç ise bilgisayarlardır. Çoklu amaçlarla çalışıldığında, geleneksel anlamda optimizayson gerçekleştirilemeyebilir. Bu yüzden en iyileme kavramı yerini yavaş yavaş uzlaşma, karşılıklı etkileşim gibi kavramlara bırakmakta ve karar vericinin en iyilemeci değil, yetinici olduğundan söz edilmektedir. Tek başına optimizasyon modelleri de karar vermede yeterli olmaz. İyi doğru, güvenilir, zamanında, tam ve yeterli veriye ise her zaman gerek vardır. iste Karar Destek Sistemleri (Decision Support Systems),. rekabetin ve piyasa ekonomisinin hakim olduğu bir çerçeve altında basarili olmayı gerektiren modern yönetim araçlarından birisi olarak gündeme gelmiştir. Karar Destek Sistemleri, karar vericinin yapısal olmayan ya da yari yapısal kararlar almasına yardımcı olmak üzere ortaya atılmış uygun veri tabanına ve karar modellerine dayalı etkileşimli bir sistem olarak tanımlanmaktadır. Temel prensiplerinden bazıları ise; sistem içersindeki her türlü bilginin güncel ve doğru olması, bilgilerin kullanıcıya süratle ve zamanında aktarılması, sistemin geçmiş, bugün ve gelecek boyutlarını içermesi, kullanımının kolay olmasıdır.. Bir Karar Destek Sisteminin kurulabilmesi için özellikle üç ana unsurun bulunması gerekir; veri tabanı karar modelleri ve bilgisayar programları. Sayılan özellikler olmadan Bir Karar Destek Sistemi kurmak ve istenilen amaçlara ulaşabilmek oldukça zordur. Baş döndürücü düzeye ulasan mikrobilgisayar yazılım ve donanımındaki son yulardaki gelişmeler Çok Amaç 1 i Karar Verme (Multiple Criteria Decision Making) yöntemlerini ve Karar Destek Sistemlerini aynı catı -xı- altında buluşturmuştur. Tarihsel olarak olaya baktığımızda, her ikisinin de özellikle 1970 li yulardan sonra büyük bir ivme kazandığını ve üzerinde en çok caba harcanan konulardan biri haline geldiklerini görürüz. Nihayet bu iki sistem son yularda birleşmiş ve ortaya çok Amaçlı Karar Destek Sistemleri (Multiple Criteria Decision Support Systems) çıkmıştır. çok Amaçlı Karar Destek Sistemlerinin temel amacı; Çözüm aranan problemi uygun bir Çok Amaçlı Karar Verme modeli veya modelleri kullanarak, elde edilen karar alternetiflerini karar vericiye sunan ve ondan gelen gerek tercihsel (alternatife ait) gerekse yapısal (probleme ait) değişiklikleri etkileşimli bir yolla çözüm için ele alan ve probleme ait en iyi uzlaşmacı çözüme ulaşmayı sağlamada karar vericiye destek olan bir sistemdir. Çok Amaçlı Karar Destek Sistemleri ve Türkiye'nin Temiz Elektrik Üretimi İçin Bir Uygulaması başlıklı bu çalışmanın amacı; karar verici model etkileşimi ile çeşitli varsayımlar ve senaryolar yapmaya olanak veren ve böylece en uzlaşması çözümü bulmada yardımcı olarak kullanılan Çok Amaçlı Karar Destek Sistemlerini incelemektir. Yukarıda da değinildiği gibi çevre kirlenmesi ve elektrik üretimi birbiriyle oldukça çatısan iki olaydır. Oldukça popüler olan bu alanda her iki olayı da içinde barındıran ve buna karsın en uzlaşmacı alternatif çözümü sunmak amacıyla da Türkiye'nin temiz elektrik üretimi için MOCEPM-TR (Multiple Objective Clean Electricity Production Model for Turkey) adli çok amaçlı bir karar verme modeli geliştirilmiştir. MOCEPM-TR iki amaca sahiptir. Bunlardan birincisi, elektrip üretim maliyetinin minimizasyonu (ilk yatirim maliyetleri ve isletme maliyetlerini içerir) diğeri ise elektrik üretimi sonucunda dışarıya at ilan, dolayısıyla çevreyi kirleten kirletici miktarının mimimizasyonudur (çevrenin görsel değer kaybı ve fosil yakıtlarının neden olduğu kirletme miktarlarını içerir). Bu modelin çözülmesi için ise çok amaçlı karar destek sistem metodolojisi kullanılmıştır. Bu metodolojiye göre model önce Türkiye'de su anda izlenen elektrik üretim politikası göz önüne alınarak çözülmüştür. Yani elektrik üretim planlaması için Türkiye Elektrik Kurumu' nun (TEK) göz önüne aldığı tüm politikalar ve kısıtlar bu modelde de kapsama alınmıştır. Fakat MOCEPM- TR bir noktada TEK çalışmaları ile ayılmaktadır.. O da MOCEPM-TR de çevrenin de ele alınmasıdır. (olayın çevre boyutunu da ele alan Türkiye'deki çalışmadır). TEK tarafından yapılan çalışmalar ise konunun çevre boyutunu ele almamaktadır. Elde edilen sonuçlar ise TEK tarafından yapılan üç ayrı elektrik üretim planlama modeli ile ayrı ayrı karşılaştırılmış ve MOCEPM-TR' nin çevre boyutunu ele almasına rağmen elektrik üretim maliyeti minimizasyonu acısından dahi TEK çalışmalarına -XXI- nazaran cok daha iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Çevre kirliliği acisindan konu ele alindiginda ise MOCEPM-TR nin TEK calismalari ile kiyaslanaroayacak derecede iyi sonuçlar verdiği bulunmuştur. Sonuçlar incelendiğinde kurulan modelin, TEK 'in özellikle çevre acisindan cok zararli olan ve yerli üretim kaynaklarina agirlik veren TEK-3 (Devlet Planlama Teskilati'nin üretimde ne kadar cok yerli kaynak kullanilirsa ulusal cikarlara o kadar cok yardimci olur görüsüne göre hazirlanmistir) modeli ile cok büyük f arkliliklar gösterdiği de bir gerçektir. Yerli üretim pay i fazla olacak diyerek çevrenin kirlenmesine göz yumulmamasi gerekir. Model daha sonra Türkiye'nin liberal ekonomi politikasi izlemesi halinde nasil bir sonuç cikacagi sorusuna yanit bulmak amaciyla, gerekli digisiklikler yapilarak tekrar çözülmüştür. Liberal ekonomi politikasi varsayimi, Kömürdeki ithal vergisinin kaldirilmasini, linyitteki sübvansiyonun kaldirilmasini ve doğal gazdaki üst üretim sinirinin kaldirilmasini gerektirir. Bu durumda kömür ve linyit fiyatlar i artacak, doğal gaz ithal miktar i da artacaktir. Dolayisiyla elde edilecek üretim miktarlarinin da daha az çevreye zarar verecek oranlarda olduğu gözlenecektir. Nitekim elde edilen sonuçlar bu beklentiyi dogrulamistir. Sonuç olarak su söylenebilir; Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ana sorun, kalkinma ile çevre arasinda bir secim yapmak değil, aksine temiz bir çevre içinde kalkinmak olmalidir. Calismanin birinci bölümünde önce yörietim-karar verme-sistem analizi-karar destek dörtlüsü ele alinmis ve sonrada cok amacli optimizasyona nasil ulasildigi tarihsel bir gelişim içinde anlatilmaya calisilmistir. ikinci bölüm Cok Amacli Karar Verme ile ilgilidir. Bu bölümde cok amacli karar verme modellerinin yapisi, temel kavramlar i, bileşenleri ve matematiksel f ormülasyonu ve bu modellerin iki ana grupta genel bir tanitimi verilmiştir. Cok amacli karar vermeye ilişkin modeller ve teknikler üzerinde son yularda büyük bir ivme kazanan gelişim gözlenmektedir. Bu konuda bir cok yeni yöntem ve teknikler geliştirilmekte ve eski yöntemlerin iyileştirilmesi üzerinde yogunlasilmaktadir. Bunlar in hepsini aciklamak konumuz olmadigi için üçüncü bölümde yalnizca temel bazi yöntemler tanitilmistir. Dördüncü bölüm Karar Destek Sistemlerini ele alir. Bu bölümde karar vermede bilgisayarin öneminden hareketle karar destek catisinin nasil kurulduğu, karar destek sisteminin ne olduğu, karar destek sisteminin elemanlar i tasvir edilmiş ve karar destek sisteminin nasil kurulma s i -xiii- gerektiğinden hareketle de Karar, Destek ve Sistem arasındaki ilişki açıklanmıştır. Beşinci bölüm Çok Amaçlı Karar Destek Sistemlerinin tanıtımı ile ilgilidir. Burada önce çok amaçlı karar verme ve karar destek sistemleri arasındaki ilişki tarif edilmiş ve buradan nasıl bir integrasyonun sağlanmaya çalışıldığı belirtildikten sonra çok amaçlı karar destek sistemlerinin yapısı tanıtılmıştır. Son bölüm Türkiye'nin 2004 yılındaki elektrik üretim ihtiyacını çevre korumacı tedbirleri de içinde amaç olarak barındıran MOCEPM-TR modelinin tanıtıldığı bölümdür. Sonuçta bu modelle elde edilen değerler TEK» in yine ayni yıl için yaptığı ve hiç birisinde çevre korunmasına ait herhangi bir kısıt veya politika bulunmadığı modellerin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Söz konusu karşılaştırmalar iki ana grafik üzerinde verilmiş ve sonuçlara ait yorumlar yapılmıştır.
-
ÖgeMenkul kıymetler sistemi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Sürek, Özlem Özerdim ; Tanyaş, Mehmet ; 19274 ; Endüstri MühendisliğiBu tez, genel olarak, Sermaye piyasalarının hızla geliştiği günümüzde, Sermaye piyasalarının konusunu teşkil eden men kul kıymetlerin karakteristiklerinin incelenmesini ve bunların analizini içermektedir. Birinci bölüm, sermaye piyasaları konusuna giriş niteliğindedir ikinci bölümde, konuyla ilgili temel kavramlardan söz edilmekte ve genel ekonomi çerçevesi içinde piyasaların işleyişi özetlenmektedir. Üçüncü bölümde, Türkiye'de sermaye piyasasının oluşumu, gelişmesi ve bugün ulaştığı konum incelenmektedir. Dördüncü bölümde, sermaye piyasasının araçları olan menkul kıymetlerin çeşitleri üzerinde durulmaktadır. Beşinci bölümde, risksiz menkul kıymetlerin değerlendirme yöntemleri incelenmektedir. Altıncı bölümde ise, riskli menkul kıymetlerin (hisse senetlerinin) farklı değerlendirme yöntemleri analiz edilmektedir. Yedinci bölümde, klasik anlamda portföy teorisinden bahsedilmekte ve yatırımcının karar verme prosesi incelenmektedir. Sekizinci bölümde ise, klasik anlamdaki portföy teorisini basitleştiren, son yıllarda geliştirilmiş olan, modern portföy yönetimi üzerinde durulmakta ve bu modern portföy teorisinin önemli bir sonucu olan Tek-îndeks Modelinin karakteristiklerini ve bu modelin işleyişini içermektedir. Yine bu bölümde tek-indeks modeliyle ne şekilde bir optimum portföy oluşturulduğu bir örnek yardımıyla anlatılmaya çalışılmaktadır. Dokuzuncu bölüm tek-indeks modelinin işleyişini içeren- bir uygulama niteliğindedir. Uygulama sırasında, her bir menkul kıymet için lotus programı vasıtasıyla, regresyon analizi yapılmış, tek-indeks modelinin karakteristikleri olan beta ve al fa katsayıları ve hata varyansları bulunmuştur. Bunu izleyen aşamada kritik değerler elde edilerek optimum portföy oluşturulmuştur. Elde edilen sonuçlar, bir sonraki dönemler için incelendiğinde, optimuma yaklaşıldığı görülmektedir.