Müzik Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile Müzik Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeÇağdaş nitelikte Ulusal Türk Musikisi'nin oluşturulmasıyla ilgili bazı önerile(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Telli, Bayram ; Tarlabaşı, Burhan ; 64212 ; MüzikBu araştırma ve incelemede, müziğin tarihsel gelişimi de göz önünde bulundurularak, Atatürk 'cü düşüncenin ışığında Cağdaş Türk Mûsikîsi 'nin nasıl olması gerektiği konusuna bilimsel bir yaklaşımla açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Tez beş bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde: Konuya giriş yapılmıştır. ikinci bölümde: Cağ ve çağdaşlık kavramları ayrıntılarıyla incelenerek, tarihsel çağların oluşumu ve etkileri de göz önünde bulundurularak; yaşanılan cağa ayak uydurabilme zorunluluğu üzerinde durulmuştur. üçüncü bölümde: Müziğin tarihsel gelişimi göz önünde bulundurularak Doğu ve Batı medeniyetlerinin birbirleriyle olan kültür alış verişlerine açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bunun yanında dini inanışların müzik üzerindeki etkileri ve çok sesli müziğin başlangıç ve gelişim evreleri ayrıntılarıyla incelenmeye çalışılmıştır. Dördüncü bölümde: Atatürk'ün Çağdaş Nitelikte Ulusal Türk Mûsıkîsi'nin oluşturulması konusundaki görüş, çalışma ve uygulamalarına değinilmiştir. Besinci ve son bölümde ise: Çagdaş Nitelikte Ulusal Türk Mûsıkîsi'nin oluşturulmasıyla ilgili gelişmelerin beklenilen düzeye gelememesinin nedenleri tespit edilerek, çözüm yolları için fikirler üretilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak ses sistemi, makam, usul, armoni, notasyon ve müzik. eğitimi konularında yepyeni bir yapılanmaya gidilmesinin gerekliliği ve kaçınılmazlığı ortaya konularak, bu alanda yapılacak yeni çalışmalara ışık tutulmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeHalvetilerde musiki(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Güney, Aşkın ; Yavaşca, Alaeddin ; 64237 ; MüzikDinî Türk Musikisi yapı itibariyle Türk adetlerinin, Türk duygusunun, inancının ve düşüncesinin yansımadır. Türkler musiki yaparlarken tüm duygu ve düşüncelerini dinin enirinde ve dinî duyguların dile getirilmesinde kullanmışlardır. Bundan dolayı Dinî Türk Musikisi, Türk Musikisinin esas yapışım oluşturmakla beraber çok önemli ve güzel bir özelliğe de sahiptir. Tezin konusu olan Halvetîliğin kökleri aslında Horasan ekolüne bağlıdır. Fakat Türk kökenli olup Osmanlı İmparatorluğu sınırlarına ve Arabistan'a yayılan yegâne tarikat olmanın verdiği özelliği taşır. Böylelikle Türk adet, duygu, inanç, düşünce ve musikisinin yayılmasında önemli bir görevin de öncülerinden olmuştur. Halveölik devrâni bir tarîkattir. Tüm eserlerinde devrimi olmanın verdiği özellikle, bir devrânilik ve devrâna uygun gizli bir ritm vardır. Bu araştırma dört ana bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Din ve Mûsikî bahsiyle beraber, dinî musiki de en önemli payı teşkil eden, Tarikat ve Musiki, Tarikat Âyinleri, Zikir, Zâlrirbaşılık ve Tarikatlarda Musiki Formları'ndan bahsedilmiştir. İkinci bölümde Halvetîyye Tarikatı ele alınıp, tarihi çerçevesi içerisinde Hazreti Muhammed Mustafa'dan (S.A.V) itibaren Halvetî Tarikatının kurucusu olan Şeyh Ebû Abdullah Siracüddin Ömer'e (KLS) kadar silsile yazıldı. Daha sonra ise Halvetiyyenin dört ana şubesi ve bu şubelerden ayrılan kırkdört kol elde edilen kaynaklar çerçevesinde bu bölüme yerleştirildi. Üçüncü bölümde Halvetîlikte, Sünbülîlikte, Şabanîlikte, Cerrahîlikte, Sinanîlikte ve Uşşakîlikte zikir, mûsikî ve devrân konulan ele alındı. Bu bölüme IX bestesi bulunamayan ve kaynaklarda özel besteli olarak tabir edilen Evradı Cerrahiyye ve okunuşunun örnek olarak yazılmasıyla son verildi. Dördüncü bölümde Halveti tarikatının kollarına mensup bestekârların hayatına geçilmiş, daha sonra tesbit edilen Halveti zâkîr, zâkirbaşı, musikişinaslar ve devrânîler ile beraber Halveti tarikatına muhibbi olan bestekârlar mevzuunu işleyen Muhibbân adlı konuya yer verilmiştir. Son bölümde öncelikle Sünbülî tekkelerinde yüzyıllardır okunması bir gelenek haline gelen "Sahfa-yı sadrında daima aşılan efkârı hû" adlı hüseyni ilahînin notasına yer verilip, tüm tarikatlarda okunmasına rağmen Halvetilerde daha çok okunan Uşşak Salâvat-ı Şerife ile Uşşak Salâvat-ı Kemaliye'nin notlan neşredilmiştir. Zikir aralarında okunan meşhur duraklardan sonra her halveti bestekârın şayet varsa elde edilen bir bestesinin örneği de sırasıyla bu bölüme yerleştirilmiştir. İncelemeler sırasında bestekârların eğitimini de mensup oldukları tekkelerde tamamladıkları gibi bilinen bir gerçekle karşılaşılmıştır. Halveti Tarikatı bu eğitim kurumlarının en önemlisi ve en değerlisidir denilebilir. Bu tarikat Hafız Post, Hatib Zâkirî Hasan, Abdülgani Gülşenî, Kenzî Hasan, Ümmi Sinanzâde Hasan, Karaoğlan Mustafa, Draman Zâkirî Ahmed Vekfi Efendi,...gibi dinî mûsikîsinin yanında din dışı mûsikîye de hizmet eden önemli musikişinasları içinde barındırmış, ve yaşatmıştır. Hatta o devirlerde bir musikişinasın varlığını göstermesi tarikat mensubu olmasına, tasavvufi ve musiki eğitiminden geçmesine bağlı olması kanaati de güçlenmiştir. Kısacası o günlerin tarikatları bu günün birer konservatuarlarıydı denilebilir. Sonuçlar ve öneriler bahsinde ise bu araştırmanın sonunda elde edilen bilgiler, bugünün düşünce yapısı içerisinde değerlendirilmiştir.
-
ÖgeHicaz makamının Türk halk müziğindeki yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Kıvılcım, Aslı ; Emiralioğlu, Afşin ; 64233 ; MüzikHicaz makamının Türk halk müziğindeki yeri" konulu bu çalışma, İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitûsü'nde, Güzel Sanatlar Anasanat Dalı Musiki Sanat Dalı, Türk Halk Müziği Alanı'na Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıştır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. îlk bölümde hicaz makamı tanıtılmış, İkinci bölümde bu makamın garip dizisiyle olan münasebetleri ve bu iki dizinin türk halk müziğindeki yeri incelenmiştir. Bu inceleme sırasında garip dizisinin halk müziğinde önemli biryere sahip olduğu belirtilmiş, ayrıca Türkiye'nin yedi bölgesinden ikişer türkü seçilmiş, bu türküler müzikal ve yapısal özellikleri dolayısıyla incelenmiştir. Bu inceleme sırasında, türkülerde kullanılan garip diziş, tüm özellikleriyle ele alınmıştır. Ekler bölümünde örneklenen her bir türkü, önce ilk bilgiler başlığı altında açıklanmıştır. Bu kısımda, türkünün hangi bölgeye ait olduğu, kimin derlediği gibi sorulara cevaplar verilmiştir. Daha sonra türküler yapısal ve müzikal olmak üzere iki ana biçimde incelenmiştir. Yapısal analizde, türkünün söz yapısıyla ilgili konular, müzikal analizde, müzik cümleleri belirtilmiştir. Müzikal analiz sırasında periyodlar A, cümleler a,b,c, cümlecikler x,y,z,a vs şeklinde gösterilerek ele alınmıştır. Çalışma sonucunda verilen örnek türküler, Türkiye'nin yedi bölgesinden (Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ege ve Marmara, iv Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri) alınan ikişer türküden oluşmaktadır. Müzikal analizde oluşan sonuçlar, ayrıca ekler bölümündeki notalar üzerinde gösterilmiştir. Çalışmada verilen örnekler; TRT Müzik Dairesi Yayınlan, İstanbul Radyosu T.H.M. Repertuan'ndan alman 14 türküden oluşmaktadır.
-
ÖgeKaradeniz Ereğli'de Kars halk musikisi geleneği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Gicili, Birsen ; Etili, Can ; 64232 ; MüzikToplumların yaşadıkları değişiklikler, sadece bazı alanlarda değil, toplumu etkileyen hemen her dalda kendini gösterir. İletişimin gelişmesi, bilginin artması ve hızlı yayılma göstermesi gelir düzeyindeki gelişmeler, birçok alanda kendisini göstermektedir. Bu değişim bazen gelişme, bazen gerileme biçiminde olmaktadır. Bu çalışma Kars yöresi müziğinin yukarıda sayılan etmenlerin yanısıra, doğal ortamından göç yoluyla taşınması ve yeni ortamında ne tür değişiklikler yaşadığı araştırılmıştır. Çalışmada Karadeniz Ereğlisi'nde yaşayan Kars kültürünü taşıyanlarla yapılan mülakatlar sonucu derlenen ezgiler de değişme olup olmadığına bakılarak, tür form dizi (ayak), ritm, güfte (edebî), ses sahası ve seyir özelliği gibi yönlerden incelenmiştir. Bu çalışmada sadece derlenen ezgiler analiz edilmiştir. TRT repertuarında bulunan Kars ve dolaylarına ait ezgilerin notaları ekde verilerek bölgenin repertuarında bir bütünlük sağlama gayesi güdülmüştür. Elde edilen ezgiler "Nanay Havalan" türünde yoğunluk göstermektedir. Nanay havalarının yanısıra, kişisel yaratılara da rastlanmıştır. Bu ezgilerle birlikte iki tane "Kına Havası" veya" Gelin Getirme (Gelin Endirme) Havası" denilen ezgi derlenmiş ve notaya alınmıştır. Elde edilen sonuçlar ilgili bölümde detaylarıyla izah edilmiştir. Denilebilir ki, kültürdeki değişmeler birdenbire değil, ancak safha safha olmaktadır. Bu çalışmada, kültürel değişimin ilk safhası incelenmiştir.
-
ÖgeMüzik eğitiminde ses eğitiminin oynadığı rol(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Hesapcıoğlu, Sinan ; Çolakoğlu, Eser Ciner ; 64235 ; MüzikBu çalışma, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Musiki Sanat Dalı Türk halk Müziği alanında "Müzik Eğitiminde Ses Eğitiminin Oynadığı Rol" konulu Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıştır. Çalışma alanımızı ses ve unsurları olarak; sesin özellikleri, ses organları ve fonksiyonları ile işitme organı ve fonksiyonu" nun oluşturulmasının yanısıra müzik eğitimi ve bu eğitim içinde yer alan ses eğitiminin uygulanışı ile ilgili bilgiler yer almıştır. Ayrıca bugüne kadar kavram, kargaşası yaratan ses ve şan sözcüklerime daha net bir ifade kazandırmak amacıyla, konunun uzman kişileriyle görüşmeler yapılmıştır. Burada İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Foniatri Bölümüne başvuran hastalar üzerinde yapılan teşhis ve tedaviler gözlemlenerek elde edilen bilgiler çalışmamızda yer almıştır. Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmış olduğum bu konuyu üzerince bizzat profesyonelce çalışmış olmam nedeniyle daha detaylı bir şekilde araştırmak gereğine inanıyorum. Müziğimizdeki kavram kargaşaları, bu alanda yapılan çalışmaları engelleyici bir nitelik taşımakta olup, bilimsel objektifliğinde ortadan kaldırılmaktadır.
-
ÖgeŞan eğitiminin Türk müziğine uyarlanması(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Oy, Sevilay ; Berker, Ercüment ; 64234 ; MüzikSözlü müzikte önemli bir yer tutan şan eğitimi, Batı dünyasında çok eski yıllarda sistemleştirilmeye çalışılmış, bu arayış süreci günümüze kadar devam etmiştir. Söz unsurunun çok önem taşıdığı Türk müziğinde ise; şan eğitimi, ustadan çırağa yöntemiyle dar bir çerçeve içinde varlığım sürdürmüştür. Bu çalışmanın Giriş ve II. Bölümünde, şan hakkında genel bilgiler verilmiş, şanın tarihçesi, konulan ve tarihteki şan metotları üzerinde durulmuştur. III. Bölümde, Türk müziğinde şan eğitiminin ana sorununu teşkil eden ses sis temi farklılıkları hakkında bilgi verilmiş; IV. Bölümde bazı hocalarımızın görüşleri sunulmuştur. V. Bölümde Türk müziği ses sistemine ve üslubuna uygun şan eğitimi üzerin de durulmuş, bu konuda yapılmış bazı çalışmalara yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise, şan eğitiminin gerekliliği ve faydası belirtilmiş, Batı dünyasının oluşturduğu şan tekniğini Türk müziğine uyarlarken dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde durulmuştur.
-
ÖgeTRT repertuarında yer alan Aydın türkülerinin söz, usul ve melodi müzik yönünden incelenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Şener, Deniz ; Değerli, Fikret ; 64236 ; MüzikAydın Yöresi türkülerinin TRT repertuarı çerçevesinde gerçekleştirilen arşiv taramasının ardından, yörenin folklorik yapısını oluşturan öğelerin başında yer alan tarih ve coğrafya konulan başta olmak üzere, yöresel özelliklerin oluşumunu sağlayan diğer faktörler üzerinde bir araştırma başlatılmıştır. Aydın 'in tarihî, coğrafî yapısı, iklimi, yerleşimi ve bunlara bağlı olarak geçmişin izlerini taşıyan öğeler teker teker biraraya getirilmiştir. Halk Türkülerimizde karşımıza çıkan yöresel söyleyiş özellikleri, deyimler, yörede kullanılan yöreye has kelimeler, deyişler, dualar, beddualar birer birer işlenmiş, sonra da kendi çalışmamız olan yöre türkülerinin söz, usul ve melodi yönünden incelenmesine geçilmiştir. Ezgilerin sözleri, sözlerin Türk Halk Edebiyatı nazım türlerinden hangisine dahil olduğu, ezgilerin ritmik yapılan, ardından ezgilerin melodik yapılarının incelenmesine geçilmiş ve bu başlık altoda, ezgilerin kararlan, donanımları, seyri, ses sahaları, dizileri incelenmiş en son ezginin biçim incelemesine gidilmiştir. Ele alman 30 Aydın türküsü ayrı ayrı incelendikten sonra eldeki verilerden yöre türküleri üzerinde benzerlik ve farklılıktan yola çıkılarak sonuca varılmıştır. Elde edilen sonuçlar doğrultusunda Aydın türkülerinin söz, usul ve melodi üçgeni çerçevesinde incelenmesi konulu bu çalışma oluşturulmuştur.
-
ÖgeTürk Makam Müziği Çocuk Şarkıları Üzerine Bir İnceleme(İstanbul Teknik Üniversitesi, 2018) Taylan, Tanıl Can ; Karamahmutoğlu, Gülay ; Müzik ; Music ; İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü ; İTÜ Social Science InstituteTürk Makam Müziğinde Çocuk Şarkıları Üzerine Bir İnceleme" başlıklı bu çalışma Türk Müziği makamları ile bestelenmiş mevcut çocuk şarkıları tespit edilerek makam, besteci, usûl bakımından incelenmeye çalışılmıştır. TRT, İTÜ TMDK arşiv ve kütüphanelerinin yanı sıra internet üzerinden YÖK'ün tez veri sayfası incelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde (Giriş Bölümü), tezin amacı ve yöntemi açıklanmıştır. "Çocuk Şarkılarının Genel Özellikleri" başlıklı ikinci bölümde çocuk müziği ele alınmıştır. Üçüncü bölümde Türk Makam Müziğinde bestelenmiş çocuk şarkıları ele alınmıştır. Son bölümde ise sonuçlar ve değerlendirmeler yer almaktadır.
-
Ögeİstanbul'da Yasal Yetkinliği Olan Müzik Terapi Kurum Ve Kuruluşlarının Incelenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Çavlu, Doğukan ; Karahasanoğlu, Songül ; 617840 ; Müzik ; MusicSon yıllarda Müzik Terapi alanında yapılmış birçok araştırma ve klinik uygulamanın yanı sıra Müzik Terapi eğitiminde de çeşitli gelişmeler olmuştur. Bu alan hem tıp hem de müzik eğitim temellerine ve disiplinlerine bağlı olduğundan dolayı her iki bilim dalından yararlanılarak oluşturulan bir eğitim sistemine ihtiyaç duyulmuştur.1976 yılına kadar olan süreçte Türkiye'de Müzikle Terapi alanı, Geleneksel Makam Müziği altyapıları ve bu alanlarda geçmişten günümüze eserler bırakan İbn-i Sina ve Farabi gibi birçok bilim insanının bizlere aktardığı bilgilere dayanarak ilerlemiş ve bu birikimlerin nesiller boyu aktarımı ile günümüze kadar gelmiştir. Uluslararası eğitim camiasında da Geleneksel Makam Müziği unsurları içeriği ile destekli olmayan, çeşitli Müzik Terapi uygulama yöntemleri de özellikle 21. Yüzyıldaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin teknolojik unsurlar ile kolaylaşması sayesinde çoğalmış ve bilgi paylaşımlarının aktarılması neticesinde bu alanda eğitim ve öğretim faaliyetlerinde bulunan kişi ve kurumların Müzik Terapi eğitimi için diğer bilim dallarında olduğu gibi bir eğitim süreci planlaması zorunlu hale gelmiştir. Bu planlama her ülkede farklı bir şekilde planlanmaya Devam etmekte olduğu için bu eğitim sisteminin gereksinimleri de her ülke de farklılık göstermektedir. Her ülkenin Sağlık ve Eğitiminden sorumlu yönetim merkezleri bulunmakta olup, bu merkezler planlamalarını hem kendi içlerindeki yasal içerikler ile hem de dünya genelinde diğer merkezlerin yaptığı şekillerden faydalanarak düzenlemeye devam etmektedir. Müzik Terapi eğitiminin son yüz yılda akademisyenler tarafından yapılmış çalışmaları, bu planlamaya büyük katkı sağlamasına rağmen, bir yandan da bu sistemin henüz yeni oluşan bir disiplin içerisinde olması çeşitli problemleri de beraberinde getirmektedir.
-
ÖgeEnstrümantasyon Açısından Telli Ve Yaylı Türk Halk Müziği Çalgıları(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020) Demirbaş, Tayfun ; Altınbüken, Eray ; 618853 ; Müzik ; MusicMüzik yapılan her ortamda çalgının ortaya çıkarabileceği tınılar, o çalgının en ufak ayrıntısına kadar tüm özelliklerine bağlıdır. Çalgı icracıları çalgıdan çıkabilecek sesleri bilir ve bu sesleri üretmek için gerekli çalma yöntemlerini uygularlar. Beste yapan kişilerin ise bestelerinde yer alacak tüm çalgıları çalabilmesi ihtimalleri düşüktür. Hayal ederek ve akılda canlandırarak yazmak durumundadırlar. Ortaya çıkabilecek tınıları gerçekçi şekilde hayal edebilmek için çalgıyı çok iyi tanımak gerekir. Çalgının mızrap, el veya yay ile çalınması, boyutları, vurmalı, üflemeli veya telli olması, nasıl tutulduğu, nelerin icrasının mümkün olduğu veya olmadığı en ince ayrıntısına kadar bilinmelidir. Bu bilgileri bestecilik ve düzenlemecilik üzerine çalışan kişilere aktarmak üzere çalgılama ve orkestrasyon konulu kitaplar ve akademik yazılar yayınlanır. Bu bağlamda çalgı bilgisi veya enstrümantasyon olarak adlandırılan çalışma alanı, bestecilik ile doğrudan ilişkilidir, besteci ve icracı arasında köprü görevi görmektedir. Bir çalgıya müzik yazılabilmesi için o çalgının çalım yöntemlerinin, taşıdığı teknik imkân ve zorlukların belirlenmesi gerekmektedir. Besteci çalgıyı tanımak için birkaç farklı yönteme başvurabilir. Bu yöntemlerden ilki ve en eskisi, çalgıyı çalan kişi ile yüz yüze görüşmedir. Böylece çalgı hakkında tüm bilgilere birinci kaynaktan ulaşmak mümkündür. Fakat bu yöntem çok vakit alabilir, edinilecek bilgiler ise tek bir müzisyenin yeterlilikleri ile sınırlı olacak ve görüşme sırasında gözden kaçabilecek ayrıntılar için de tekrar buluşmak gerekebilecektir. Üstüne bilgi toplanan çalgı sayısı arttıkça, bu görüşmeler zaman açısından pratik bir çözüm olmaktan daha da uzaklaşacaktır.