Çalgı-Ses(Tezli/Tezsiz) Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Gözat
Çıkarma tarihi ile Çalgı-Ses(Tezli/Tezsiz) Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKemençe'nin tarihi gelişimi, kemençe üzerinde araştırma ve düşünceler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Önüter, Fatoş ; İçli,Selahattin ; 22837 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceKlasik Müziğimize diğer sazlarımızdan daha geç katılan Kemence, 18. yy* a kadar iki telli olarak kullanılmış, daha sonraları pest tarafa bir tel ilavesiyle sanat musikisinde yer almaya başlamıştır. Repertuar ve icradaki değişime ve gelişime para lel olarak kemençede de 19. yy' dan itibaren geliştirme çabaları başlamış, ilk somut sonuçlar Hüseyin Saadettin Arel'in çalışmaları ile elde edilmiştir. 1930* lu yıllardan bu yana kemençede tel boyları eşitlenerek kapa sitesi 4 tel ile 3t5 oktava çıkarılmıştır. Daha sonra İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarının açılmasıyla tel boyları eşitlenmiş 4 telli kemence Sayın Cüneyd Orhon ve Cafer Açın' in çalışmaları ile resmi olarak eğitime alınmıştır.
-
ÖgeZeminhara şubesinde bağlama ile gezinti çeşitlemeleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Kıran, Necmi ; İçli,Selahattin ; 22642 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu araştırma ve incelemede, müziğimizde önemli bir yer tutan "Ge zinti" bahsine bilimsel bir yaklaşımla açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Gezintinin, Türk ve dünya müziğindeki benzer şekilleri ile mukayese edilmesine de imkân sağlanmıştır. Bu çalışmada asıl olarak; "Her hangi bir makamda, analiz yolu ile herhangi bir esere, nasıl gezinti ya da taksim yapılabilir?" sorusuna bilimsel açıklık ve yöntem kazandırılmaya çalışılmıştır. Tez beş bölümden meydana gelmiştir. Birinci bölümde giriş yapılmıştır. İkinci bölümde; gezinti, taksim ve improvisation terimleri genişçe açıklanmıştır. Burada ayrıca bir öneriler bölümü oluşturulmuştur. Üçüncü bölümde; yabancı olunan, Zeminhara ve diğer bazı şubelerin anlaşılması için ait oldukları ana makam "Şur"un tamamı ele alınmıştır. Bunun yanında kadans konusuna da girilmiştir. Dördüncü bölümde; tesbit edilen beş Zeminhara ezgi ve gezintileri verilmiştir. Son bölümde ise ezgi ve gezintilerinin analizi yapılmıştır. Sonuç olarak, doğaçlama sanatının tür ve incelikleri; Şur makamı ve Zeminhara şubesi; örnek ezgi ve gezintileri; makam ve ezgi analizi yöntemi ortaya konularak, yapılacak yeni çalışmalara ışık tutulmuştur.
-
ÖgeSes bakımı ve ses tekniği(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1992) Yavuz, Şeyda ; Yavaşça, Alaeddin ; 22636 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu ödev, "6 Bölüme ayrılarak incelenmiştir. 1. Bölüm, Giriş'tir. Burada, sesin ve san'atta tekniğin tarifi yapılmıştır. 2.Bölüm, Ses Bakımı'dır. Burada, 2 kısma göre gruplandırma yapılmıştır. 1- Ses Kusurları, 2- Ses Sağlığı ve Bakımında Temel İlkeler. 3.Bölüm, Ses Tekniği'dir. 2 temel başlıkta incelenmiştir. 1- Ses Fizyolojisi. 2- Fonetik (Artikülasyon) Bu bölümlerde kendi aralarında çeşitlere ayrılır. Ayrıca, fiziksel olarak sesin nasıl oluştuğu ve bu yolla ortaya çıkan ses dalgalarının kulağımız yoluyla nasıl duyulduğu anlatılmıştır. 4.Bölüm, Üslûp (Ses Tekniğinde ifade San'atı)*tur. Üslûp (İfade) sahibi san'atçının nasıl olması gerektiği maddeler halinde belirtilmiştir. ö.Bölüm, Ses Cinsleri'dir. Bu bölümde, erkek, kadın ve çocuk sesleri gruplara ayrılarak incelenmiştir. 6. Bölüm, Ses Eğitimi'dir. Burada 4 aşama halinde, öğrenciye en uygun yöntemler anlatılmıştır (Türk Müziği Makamlarına göre)
-
Ögeİstanbul'da profesyonel bağlama yapımcıları ve teknik özellikler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Copçuoğlu, Mustafa ; Emiralioğlu, Afşin ; 26813 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceThe research has been carried out in order to put forward how "bağlama" has been produced so for and how an approach that integrates the scientific principles- in the production af "bağlama" should be. For this pur pose, a guestionnair has given out to 10 "bağlama" pro ducers in Istanbul» And they were observed and intervi ewed, Besides, with a literature review, how "bağlama" has been produced up to now was described. As a result of certain experiments and implementations carried out in the Instrument Building of Department Turkish Music State of Conservatoire Î.T.Ü. ît has been put forth how the sound board, the body, and the sound bridge of "bağ lama" should be produced with a modern scientific appro ach. It has been concluded that real success of a "bağ lama" producer today is dependend upon the anatomic structure of the wood used, the form and the size of the instrument, and his adjustment of the thickness of the body and the sound board. Furthermore all of these things have to be done with high guality and with an aesthetic approach. The "bağlamas", which do not have spesific sys tem, are completely different from one an other in terms of shape and size. These differences come problems in performing, interpreting and teaching and learning has to play it. It is thought that there is an elose relation ship between the solution of the problems about the pro duction of "bağlama" and the decreasing of the problems and the solution of the abovementioned problems.
-
ÖgeSon yüzyılda mızraplı halk çalgıları ile ilgili çalışmalar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Coşgun, Hasan ; Değerli, Fikret ; 26808 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu tez, son yüzyılda mızraplı Halk çalgılarımız olan Bağlama ve Tar'da yapılan çalışmalarla ilgilidir. Bu tezi hazırlamaktaki amacımız, Bağlama ve Tar'da son yüzyılda ne gibi çalışmalar yapıldığını alnlatmak. Bu yolda yapdığımız araştırmalarımızın sonucundu ortaya koymaktır. Bu nedenle Bağlama ve Tar'da yapılan tüm çalışmalar incelenmiştir.
-
ÖgeTürk halk müziği yaylı sazlarından kemanenin doğuşu, yapımı ve ailesinin oluşması(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Açın, S. Yücel ; Ay, Göktan ; 26894 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu tez, Türk Halk Müziği yaylı sazlarından Kemane'nin son dönemlerde üzerinde yapılan çalışmalarla ilgilidir. Kemane'nin günümüze kadardan gelişmesinin tarihçesi hakkında edin diğimiz kaynaklar doğrultusunda birtakım bilgiler verilmiştir. Çalışmalar sonucunda geliştirilen "Kemane ailesi projesi" hakkında de taylı bilgiler verilmiş, denge ve oranlar ile yapımı bu tez içersinde yer almıştır. Ayrıca bu tezin içerisinde Kemane yapımında kullanılan ağaçlar incelen miş, ses sahasına yaptığı etkiler araştırılmıştır. Genel olarak bu çalışma Kemane sazını her yönüyle tanıtabilme amacıyla kaleme alınmıştır.
-
ÖgeSantur'un dünü ve bugünü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Aybar, Serap ; Tarlabaşı, Burhan ; 43786 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceSantur, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya, Hindistan, Kore ve Çin'de yaygın olup, İran klasik müziğinde yeri çok önemlidir. Sümer ler devrinden beri Türklerin de kullanmakta oldukları bu musiki aleti, tahtadan yapılmış bir çerçeve burgular için bir tahta bölüm, iki ya hut daha fazla ses deliği olan bir ses tahtası, bunun üzerinde telleri taşıyacak olan köprüler ve burgunun aksi kenarında tellerin bağlana cağı bir bölümden meydana gelir. Elli-altmış sene evvel saz takımlarında önemli bir yer tutan san turun günümüzde az çalınır bir saz olmasının başlıca sebebi akort problemi olmuştur. Sayılı icracı ve mekanlarda rastladığımız bu sazın, musiki eği timi veren kuruluşlarca yapılacak bir araştırma ile yapılabilecek ana karakteri bozmayan değişikliklerle musikimize tekrar kazandırıl ması Türk kültürüne bir katkı olacaktır
-
ÖgeKlasik kemençenin tarihi gelişimi ve dört telli kemençenin yapımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Buyruklar, A. Tunç ; Deran, Erol ; 36720 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceKlasik kemençenin tarihi gelişimi ve yapım tekniği hakkında hazırlamış olduğum bu tezde, çalgıların müziğin oluşmasındaki önemi vurgulanmış ve müziğin gelişmesinde önde gelen faktörlerden biri olduğu, ortaya konul maya çalışılmıştır. Klasik Türk Musikisi çalgılarından kemençenin, gelişimi sırasında geçirdiği önemli aşamaların neler olduğu ve bu aşamaların nasıl yapıldığı, zaman ve şahıs belirtilerek anlatılmıştır. Ayrıca kemençenin yapımı ile ilgili detaylı bilgiler verilmiş, yapımında kullanılan ağaçlar incelenmiş ve standardının tespitinde kullanılan oranlar belirtilmiştir. Kemence ailesi projesinin evveliyatı ve son şekli hakkındaki ayrıntılı bilgiler bu çalışmanın içinde yer almaktadır. Genel olarak bu çalışma, klasik kemençenin tarihçesi verilerek tanıtılması ve özellikle yapımı hakkında bilinmeyen noktaların, bilimsel bir şekilde ortaya konulması olarak özetlenebilir.
-
ÖgeKemanede yeni yapım teknikleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Yeğin, Veyis ; Önaldı, Şenel ; 43780 ; Çalgı-Ses ; Performance & Voice
-
ÖgeTürk halk müziği yaylı sazlarından kemane'nin yapısı -pozisyon problemleri ve eğitimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1994) Şener,Gültekin ; Tarlabaşı, Burhan ; 43781 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu tez, 8. yy' dan itibaren Orta Asya'da yaşayan eski Türk kavimlerinin yaylı çalgılarının kronolojik olarak incelenmesini ve Anadolu'ya göçünü inceledikten sonra Anadolu'da aldığı estetik yapıyı, kullanım şeklini, akort değişikliklerini, verilen isimleri ve yöresel farklılıkları günümüz halk çalgısı olan Kabak Kemane ile ilgi sini ilk bölümde sunmaktadır. Bir sonraki bölümde ise, günümüzde kullanılan Kabak Kemane ile ilgili ses sahası bakımından önem taşıyan icra şeklini incelemektedir. Yapılan çalışmalarda, Kabak Kemanenin ses sahasının genişletilmesi, eserde bulunan seslerin frekansına uygun duyurulması ve bunun yöntemleri anlatılmaktadır. Uygulamalar sonucunda belirlenen yöntemler ile çalgımızda ana pozisyonun devamı olarak II. pozisyon kavramı üzerinde durulmuş, etütler hazırlanmıştır. Halk ezgilerimizden seçilen örnekler, bu çalışmanın gereği olarak özel seçilmiştir. Bu nedenle seçilen örnekler yöntemi geliştirmeye yöneliktir.
-
ÖgeKanun : (Tarihçesi-yapımı-mandal sistemi)(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995) Köksal, Şafak ; Deran, Erol ; 43812 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBu tez de klasik musikimizin mızraplı sazlarından kanun'un günümüze kadar olan gelişmesinin tarihçesi hakkında edindiğimiz kaynaklar doğrultusunda bir takım bilgiler verilmiştir. Ayrıca kanun'un yapımı ile ilgili detaylı bilgiler verilmiş, yapımında kullanılan ağaçlar incelenmiş ve kullanılan el aletleri resimlerle gösterilmiştir. Diğer enstrümanlara göre çok farklı teknikle yapılan mandal sistemi değişik yapımcıların yöntemleri ile anlatılmıştır. Genel olarak bu çalışma, kanun sazını her yönüyle tanıtabilme amacıyla kaleme alınmıştır.
-
ÖgeTanburi Cemil Bey'in kemençe icrasının özellikleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995) Başar Çelik, Binnaz ; Torun, Mutlu ; 43833 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceDuring the period Tanburi Cemil Bey lived in İstanbul, this capital city of the Ottoman Empire was a rich assemblage of many different peoples, who migrated to İstanbul from the frontiers of the Empire embracing three continents. Tanburi Cemil Bey has tasted ine essence of the folk music and he could perfonn according to the authentic style and technique, as if he was a folk musician. Tanburi Cemil Bey's interest in the Western music is the other majör aspect of his art. He has read books on Western music and experimented with Western notes. He was raised in an environment of traditional "fasıl" music. But he managed to create at the beginning of mis century, a unique İstanbul music by melting in his own artistic character the conflicting effects of the different kinds of music performed m that era. Musical sentences \vhich are structured from totally new patterns, unheard until that time, as well as his music perfected on various instruments with great virtuosity are ali fruits of this creative period. it is not knovm clearly during which years he began to work for Turkish classical music. He arose from a familiar environment where music was beloved, During a meeting held with musicians his cousin introduced him to "Tanburi Ali Efendi" a compositor, since he recognized his ability of playing Tanbur Cemil Bey did not take lessons from Ali Efendi but leamed the primary details regarding the classical music of "fasıl" (concert) and the common elements thereof. He further learned Hamparsum notation as well as the notation of westerly music. During the, years- of his education, the main institurions teaching Turkish Classical Music were Enderun and the lodges of Mevlevi dervishes. during that age, the education of Turkish Classical Music had nearly lost its signifîcance in Interior of Music. On the other hand, Cemil Bey was neither from a Mevlevi family, nor he was a Mevlevi. Therefore, he had to prepare the aspects of his education through his own efforts. He has fundamentally altered the traditional fact of deviating realizarion of melodic lines by Tanbur that connected numerous phonation with öne impact of plectrum beneficing from the resonances arising from the deep body of tanbur instead of using the plectrum for separate notes each. Thus, he led to a motion based upon strong plectrum usage instead of the style slovving the IV perfonnance and developed a very new technique combining the plectrum impacts following each other, through an ewtraordinary elegance he reached on left hand. He was an artist able to play violoncello wim the bow of kemence for performing Turkish Classical Music with a chord that can reflect it. He was even apt to perfonn works having a fast moderation such as "köçekçe". it wes Cemil Bey too, who played "Yaylı Tanbur" as first. He played with violin and small violin bow, using them wim the same elegance and atended the concerts with those. Although it is unknown when he started playing the kemence, it is known that he concentrated on it more and more towards the end of his life. His first performances reflected Vasil's style. Later, he perfected Vasil's style, while he mastered the bow. Tanburi Cemil Bey regards as invaluable entertainments, his ovra "kemence" innovations like imitating human voices, the sheep, ör the flüte of the shepherds. However, meşe pieces are considered to be lyric, pastoral and descriptive pieces carrying virtuoso values. Tanburi Cemil Bey is the first Turkish musician who performed publicly. He tought music at the Darül Bedayi. his works are analyzed in two parts. Among his vvritten works, there is the unfinished dictionary and method for the "kemence", the "Kaamus-ı Musikiw. His "Rehber-i Musiki" is the first theory book which compares the traditional Turkish music with Western music. His composition except the introductory improvisations have been printed as complete works, twice. The first recording of Tanburi Cemil Bey were on resin cylinders. Later his music was recorded on one-sided records. Tanburi Cemil BeVs fame spread, with the spread of the phonograph and the gramophone, mroughout the Ottoman Empire, as well as to Iran, Morocco and the BaÜcans. A great majority of his recording belong to the Orfeon Record company of the Blumenthal Brothers, recorded between 1910 and 1914. Between 1914 and 1916, he played for a few Regent records. Most of his recordings are solo. Udi Nevres Bey, Udi Şevket Bey, Piyanist Cemal Bey, Neyzen Rıza Bey, Kanuni Ziyaeddin Efendi, talebesi Tanburi Kadı Fuat Efendi, Kemani Bülbül-i Salih and Udu Fethi Bey are V among the musicians who accompanied Tanburi Cemil Bey. He was in great harmony with the "hafız" s who accompanied him during his "teksim" s, Among these were Hafiz Osman, Hafiz Aşir, Hafiz Yaşar Okur, Hafiz Yakup and Hafiz Sabri. Tanburi Cemil Bey particularly preffered the accompany of Hafiz Osman. Tanburi Cemil Bey's work can be investigated from the viewpoint of three aspect; his "taksim" s (ünprovisations), his virtuosity and his composing. Tanburi Cemil Bey is regarded as the best "taksim" virtuoso of the traditional Turkish music ever known. His "taksim" s that we can hear from the records today are in fact evaluated as "improvised compositions". These "taksim's" which are played on different instruments and accords depending on their themes and whose ali musical sentences are unique, comply with the "zemin-teslim-meyan-teslim" stnıcture commonly practiced in the Turkish music. Tanburi Cemil Bey usually performed his "taksim"s in two parts. Sentences and the sub-sentences show an asymmetry among themselves. The periods of the divisions can be considered equal. The tails attached to the ends of the sentences can sometimes be viewed as the beginnings of the coming sentences. in the octave question-answer desingn, the question is usually longer than the answer. This clearly illustrates the asymmetric taste of Tanburi Cemil Bey's music. Tanburi Cemil Bey has utulized the notes as dictated by the "makam"s. According to the stnıcture of the piece, he altered teh characteristic notes of the common" makam"s, "hüzzam", "karcığar" and "saba", as well as the hicaz flavor of the "makams" "neva" and "çargah." it is a \videly-accepted fact that Tanburi Cemil Bey was more innovative and modern in comparison with his contemporaries, but was stili conservative as far as the "makam" s were concerned. in Tanburi Cemil Bey's "taksim"s, we hear rhythmic concentrations in fast passages, followed by sentences of calm style and interrupted playing. Octave question-answer sentences, short breaks between the sentences and sharp stops at the end of the sentences are sure signs of his style. Melodic promenades, triole's, 16th an 32 nd notes, staccato's, descending and ascending figures allowed him to perform his "taksim"s so vividly. VI The intricacies of the performed pieces of music are only revealed by the nuances. Tanburi Cemil Bey skilfully utilized the nuances that would fit specific parts of the "kemence". Since he usually played with closed tunes and positions, the tone differences between the strings are almost diminished. The "vibrato", which is one of the tone qualities, can only be heard during the very long notes. Accent is one of the most important factors for the rhythm. In Tanburi Cemil Bey's music, a accent syncope appears as a result of the accent that coincide with the strong and weak periods. The instrumental music Tanburi Cemil Bey performed for his records clearly reflects his style. He played the "peşrev"s, "saz semai"s and even songs in a new approach, with melodic and rhythmic colors that were not part of the original piece. This approach, which brings interpretation to the piece reflect the understanding which emphasises the difference between the written notes of a piece of music and its performance. One example to this is the difference between the script and the performance of the "Uşşak Peşrev" composed by Tanburi Büyük Osman Bey. Decorating the "teslim" part of any instrumental work with a different innovative change every time it is played, is another example of this attitude. Dividing long notes into shortes ones, using broderie notes, putting a simultaneous note above or below the melody, filling in between two main notes with ornamental notes, simplifying a note group, making attachments to the front or end of a note group, substitution of an equivalent note for a rest, alteration of the rhythmic structure, or playing the piece one octave lower, are all characteristics of Tanburi Cemil -Bey's performance. He has fundamentally altered the traditional fact of deviating realization of melodic lines by Kemence that bow can be pulled during fhestrong duration, in the weak, term, it can be pushed. The passages consisting of long notations during the improvisations of Cemil Bey can technically played on one bow but the long the time of bow impact lasts, less sorority is obtained. Eventually those have been played on two bows with pulling and pushing. İn his performances we often realize Piccicato and Straccato bow techniques. vn In the classical Turkish music, a concept of virtuosity as conceived in the classical Western music cannot be observed. The things we know about the performance styles and education methodology, as well as the musical work we have inherited all indicate that such a virtuosity concept was absent in the Turkish music until the beginning of this century. What is meant by virtuosity is in fact not merely the concrete skill criteria relevant to the performance of the music. Virtuosity is also formed by a combination of the education of playing the instrument and the present repertoire. Virtuosity necessitates, first of all, that the technical limits of the instrument should be forced and these boundaries should be continuously expanded. Tanburi Cemil Bey, has fundamentally restructured the style of the "tanbur" while he brought an innovative movement and color to other instruments such as the "kemence". Tanburi Cemil Bey's virtuosity can be found today only in his recodings. Although he was widely followed and imitated not only in the "tanbur" but also in the "kemence", lute, cello and the "yaylı tanbur", he did not leave behind written documents for coming generations that would reveal, teach and develop his new virtuosity.
-
ÖgeUdi Nevres Bey'in ud icrasının özellikleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995) Başar, A. Sedat ; Torun, Mutlu ; 43802 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceNevres Bey'in ud icrasının araştırıldığı bu tezde; önce Nevres Bey'in hayatı, şahsiyeti incelenmiş, çeşitli röportajlar sunularak bulunabilen eserleri ve derlemelerinin listesi ile notaları verilmiştir. Değişik kaynaklardan elde edilen icraları gösterilerek, icracılığının genel özellikleri incelenmiş, karakteristik olanları notaya alınarak bazılarının analizleri yapılmıştır. Son olarak Nevres Bey'in icracılığı hakkındaki çeşitli görüşler yazılmış ve kendi el yazısı ile yazdığı armoni notlan ile bazı notaları eklemiştir.
-
ÖgeBağlamalarda balkon sistemleri üzerine incelemeler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Demir, Turgay ; Emiralioğlu, Afşin ; 53262 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceTürk Halk Müziğinin önemli sazlarından biri olan bağlamanın sağlıklı bir yapıya kavuşturulması Halk Müziğinin gelişmesi ve çağı yakalaması açısından önemlidir. Bağlama üzerinde son zamanlarda üniversiteler bünyesinde yapılan bilimsel çalışmalar kuşkusuz önemli gelişmelerdir. Fakat bağlamalarda kapak çökmesi olarak adlandırılan kusurun halen mevcut olduğu gerçektir. Bu çalışma bağlamadaki bu olumsuzluğu ortadan kaldırma amacına yöneliktir. Bazı Enstrümanlarda kullanıldığı üzere bağlamada da balkon sisteminin uygulanabileceği noktasından hareketle çeşitli konumlarda balkon sistemi uygulanmış örnek bağlamalar tarafımdan yapılmış olup bunlardan en verimli olanları detaylarıyla incelenmiş, örnek bağlamalar jüri üyelerine sunulmuştur. Bağlamalara balkon uygulanmasının sazın ses kalitesi ve uzun ömürlü olması açısından çok önemli ve gereklidir. Balkon sisteminin sazın sesini olumsuz etkilediği görüşü yaygın olmasına rağmen yapılan örnek bağlamalarda böyle bir olumsuzluğun olmadığını göstermiştir. Bilinçsizce uygulanabilecek balkon sistemlerinde tabiki sonuç olumsuz olacaktır.
-
ÖgeDügah takım-ud için besteler ve icra(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Göksu, Merih ; Torun, Mutlu ; 53297 ; Çalgı-Ses ; Performance & Voiceİstanbul Teknik üniversitesi Sosyal Bilimler Ens titüsü'nde hazırlanmış olan bu çalışmanın ilk kısmında (II. Bölüm), dügâh makamında bestelenmiş olan peşrev, beste, ağır semai, yürük semai, bir şarkı ve saz semaisi bulunmak tadır. Takımdaki bestelerin şiirleri, klasik edebiyatımızın iki ünlü şairinden seçildi. Fuzuli ile Nef i'nin tanınmış gazellerinden seçilen beyitler, usûl-aruz ilişkisi içerisinde eserlere yerleştirildi. III. Bölümde ud için bestelenen etüdler; Sultaniyegâh, Nihavend tremolo, Buselik legâto, Hüseyni legâto, Mahur, daha sonra gene ud için bestelenen bir Nihavend Suit ve Suzidil tasviri parça yer almaktadır. Çalışmamızın diğer kısmını teşkil eden "icra "da ise yukarıdaki ud için bestelenen parçalarla beraber; - Şerif Muhiddin Targan * ın Teemmül (Etüd), Kanatlarım Olsaydı ve Reşat Aysu'nun Kürdilihicazkâr Saz Semâisi'nin çalınması hazırlanmıştır.
-
ÖgeTanbur tekniği üzerine bir deneme(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Özel, Özer ; Torun, Mutlu ; 62268 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceTürk Müsiğinin önemli bir sazı olmasına rağmen, tekniği hakkında çok fazla eser meydana getirilmemiştir. Bu tez çalışması metod ve etüd ihtiyacına bir başlangıç niteliği taşımaktadır. İçeriğinde daha çok mızrap vuruşları ve parmak pozisyonları üzerinde durulmuştur. Tanburdan en iyi verimi alabilmek için tablolar ve şekiller oluşturulmuş, örnek eserler üzerinde çalışmalar yapılmış ve ayrıca tanbur için etüd ve egzersizler yazılmıştır.
-
ÖgeBağlamada boyut farklılıklarının icrada yarattığı sorunlar ve çözümleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Beydüz, Yusuf Ziya ; Emiralioğlu, Afşin ; 72133 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceBağlamada Boyut Farklılıklarının İcrada Yarattığı Sorunlar ve Çözümleri" ni konu alan tez, bağlama ve bağlama ailesi sazlarının fiziksel yapısı, boyutları, gerilimleri, basınnçlan üzerinde yapılan çalışmalar, kaynak taraması ve gözlem metodu ile sonuçlanmıştır. Birinci bölümde; konuya genel bir girişten sonra bunun üzerinde yapılan çalışmalar, uygulanan metodlar ve yaşanılan problemler anlatılmıştır. İkinci bölümde; bağlama genel olarak ele alınmış, bağlamanın ilk şekli olan kopuzdan başlanarak tarihi gelişimi, bağlamanın türleri, bölümleri, bağlamadaki dengeler, oranlar ve bağlama ailesi bütünüyle incelenmiştir. Üçüncü bölümde; bağlamada sesin oluşumuna, standart bağlama ailesinin boyutlarına ve bu aileye mensup sazların ses tonlarına yer verilmiştir. Dördüncü bölümde; standart bağlama ailesindeki gerilim ve basınç hakkında bilgi verilip bağlamaya uygulanan gerilim ve basıncın hesaplan yapılarak sonuçlan çıkarılmıştır. Beşinci bölümde; genel değerlendirme ile birlikte bağlamada boyut farklılıklarının, bağlama üzerinde meydana getirdiği gerilim, basınç, ses karakteristiği, fiziksel yapı, icra ve icracı üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde ele alınıp ifade edilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeEnstrümantasyon açısından ud(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Yaman,Canan ; Torun, Mutlu ; 72174 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceUd'un tarihi hakkında , her ne kadar Türk dünyasında Farabi'den yola çıkıldıysa da Prof.Muammer Kemal Özergin'in bahsettiği tarih ud hakkında kayda değer bilgiler içermektedir. Bilgilerin yer aldığı kaynağa göre ud'un ilk görüldüğü yer Batı Türkistan'ın doğu kesimidir. Görüldüğü yerin güney batısına doğru da götürülmüştür.Çalgı Fars Kültür Çevresi'nde Di. yüzyılda Arap Kültür Çevresi'nde X. yüzyıla kadar , Endülüs İslam Kültürü'nde IX. yüzyıldan XV. yüzyıl sonlarına kadar Avrupa'nın batı kesiminde de XHI. Yüzyılda görülmeye başlandı. Günümüzde kullanılan ud, beş çift, bir tek tele sahip mızraplı, perdesiz bir enstrümandır. Bombeli bir gövdeye sahiptir. Gövdenin ön yüzü kapak tahtası, arka kısmı da tekneyi oluşturur. Gövdeye bağlı, parmakların basıldığı klavye, düz bir sap halindedir ve sapın ucunda tellerin bağlandığı burguluk bulunur. Ud, Farabi'ye kadar dört telli kullanıldı. Farabi'nin akordu ile beş çift telli olduğu ve teller aşağıdan yukarıya Si bemol (Sünbüle), Fa (Acem), Do (Çargah), Sol (Rast), Re (Yegah)' ye akordlandılar. Farabi'den sonra altıncı tel (bam teli), en ince tel olan birinci telin altına eklendi. Bam teli Sol (Kaba Rast) veya La (Kaba Dügah)'ya akordlandı. Şimdi ise ud ince telden kalma doğru Sol (Gerdaniye), Re (Neva), La (Dügah), Mi (Hüseyni Aşiran), Si (Kaba Buselik), Fa diyez (Geveşt) olarak akord edilir. Fakat Geveşt'in bulunduğu makam sayısının azlığından dolayı altıncı tel olan bam teli, makama göre Sol (Kaba Rast), La (Kaba Dügah), Mi (Kaba Hüseyni Aşiran), Do (Kaba Çargah) olarak da kullanılır. Yazılan sesin bir oktav aşağısını veren bas bir enstrümandır. Teknik özellikler açısından zengindir. Vİbrato, Legato, Staccato, Glissando, Flageolet gibi efektif özellikleri yapabilen bir enstrümandır. Udi Nevres Bey, Yorgo Bacanos, Şerif muhiddin Targan, tanbur icracılarından Tanburi Cemil Bey ve İzzettin Ökte ile ifadesinde zenginlik kazanan tanbur ve kanun ile aynı aileyi paylaşan mızraplı bir Türk Müziği enstrümanıdır. Türk Müziği enstrümanlarını inceleyip, kitap altında toplayan yeterli sayıda çalışma yoktur. Müziğin gelişimini sağlayan unsurların başmda enstrümanların ve icracıların gelişimleri yer alır. Enstrümanlarımız ne kadar incelenir ve tanıtılır ise müziğimiz de o kadar gelişir. Müzik aletlerinin yeterli derecede tanıtılması, kompozitörlere yeni kapılar açacak, yazma tekniklerini kolaylaştıracak ve geliştirecektir.
-
ÖgeBağlamalarda Balkon Uygulamasıyla Ses tablosunda Meydana Gelen Değişiklikler(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999) Aktaş, Bülent ; Önaldı, Şenel ; 92613 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceHalk çalgımız olan bağlamanın ses karakterini ve kapasitesini, teknenin formunun yanısıra, üzerinde kullanılan ses tablosu ve bu tablonun tekneye uygulanış şekli belirlemektedir. Geçmişten günümüze kadar, bağlama sazımız çeşitli değişikliklere uğramıştır. Bu değişimler, gerek bağlamanın uzun ömürlü olmasını sağlamak, gerek ses kalitesini arttırmak ve en önemliside bütün bunların yanısıra yapılırken kurulan dengelerin bozulmadan kalabilmesini sağlamaktır. Bağlamada, imalinden sonraki süreçte yaşanan en önemli sorun sap ve kapaktaki dengelerin bozulmasıdır. Bağlama yapımcıları, saptaki deformasyonu ortadan kaldırmak için, saplık malzemeyi uzunluğuna 2 veya 3 parçaya ayırarak, parçalardaki damarlar birbirlerine ters gelecek şekilde tekrardan tutkalla presleyerek bu sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırmışlardır. Yaşanan ikinci sorun, zamanla bağlamanın kapağının (göğüs), tellerin yaptığı basınca ve gerilime karşı mukavemetini yitirerek teknenin içine doğru çökmesidir. Bağlama yapımcıları, bu sorunu ortadan kaldırmak için, teknenin ön yüzündeki her iki taraftan rendelemek suretiyle bombe vermişlerdir. Bu yöntem, bağlamanın kapağının çökmesi sürecini uzatmaktadır. Ancak, kapak tekneye yapıştınlırken, kenarlara verilmiş olan bombeden ötürü kapağı kasmak gerekmektedir. Bu işlemde kapaktaki ilk bahar halkaları, sonbahar halklaları tarafından içeride sıkıştırılarak, malzemenin gerilmesine ve sazın sesinin metalikleşmesine sebep olmaktadır. Yani çökme süreci uzatılmıştır ama, bağlamanın ses kalitesi düşürülmüştür. Bu problemden yola çıkarak yapılan bu çalışmanın amacı da, sorunu tamamen ortadan kaldırabilmek içindir. ıx Bazı enstrümanlarda meydana gelen deformasyonlan ortadan kaldırmak ve sazın ömrünü uzatmak için bir çok balkon sistemi kullanılmaktadır. Bu sistemler öncelikle incelenmiş, hangi balkonun hangi sazda ve hangi ölçülerde neye cevaben kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunların doğrultusunda elde edilen sonuçlardan yola çıkılarak, bağlamada da kullanılabilen balkon sistemleri ortaya konmuştur. Bu balkon sistemlerinin uygulandığı bağlamalar içerisinden en iyi sonuç alınmış olan iki tanesi, detaylarıyla incelenerek jüri üyelerine sunulmuştur. Bağlamalara balkon uygulanması, sazın ses kalitesi ve uzun ömürlü olması açısından çok önemli ve gereklidir. Ancak uygulanacak balkon sistemlerinin, kapak üzerinde titreşime uygun olarak dizayn edilmelidir. Eğer ki kullanılan balkon sisteminde, kapak titreşmiyorsa, bağlamadan elde edilecek ses boğuk ve sağır olur. Kapağın balkon düzeni ve inceliği, kapağın temiz sesler üretebileceği şekilde titreşmesine olanak sağlamalıdır. Eğer ki uygun kalınlıktaki kapağa uyumlu balkon sistemi tatbik edilmez ise bağlamada ses kaybı olacaktır. Yani bağlamaya uygulanacak balkon sistemleri, bilinçlice belirlenmeli, kullanılan malzemelerin yapımcı tarafından çok iyi tanınması gerekmektedir
-
ÖgeEnstrümantasyon açısından ney(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Toz, Ahmet İslam ; Yavuzoğlu, Nail ; 98728 ; Çalgı-Ses ; Performance & VoiceGünümüz Türk Müziği topluluklarının icrasında kullanılan Ney' in tarihinden bahsederken Mevlana öncesi, Mevlana ve sonrası diye bahsetmek yerinde olacaktır. Zira Mevlana ve ondan sonra ortaya çıkan Mevlevilikte (XIII. Asır) Ney önemli bir yer tutar. Bu önem Ney 'e diğer sazlar arasında belirgin bir prestij ve ehemmiyet kazandırmıştır. Ney'in atası diyebileceğimiz kamışlı bir çalgı olan "Nay"; M.Ö. 2800 yıllarında bir Sümer mezarında bulunmuştur. IX. Asırda Orta Asya medeniyetlerinde, Arap ve Farslar tarafından farklı yapı ve türleriyle kullanıldığı bilinmektedir. Ney bahse konu olan bu toplumlarda (Her toplumun farklı isimlendirdiği) tek bir isimle bir grup nefesli sazı içine alan ailelerin bir üyesidir. Günümüzde kullanılan Ney, yedi deliği bulunan kargı kamışı, Başpare ve bir çift parazvareden oluşan nefesli bir sazdır. Ses sahası üç oktav olup üstünde sekiz pozisyon vardır. Bu pozisyonlarda herhangi bir ses üflendikten sonra nefes ve dudak ile baskı yapılmak suretiyle tüm mevcut sesler elde edilir. Ney özellikle 20. yy. Neyzenleriyle beraber (Ulvi Erguner, Süleyman Erguner, Niyazi Sayın, Aka Gündüz Kutbay,) teknik ve icra açısından büyük bir aşama kaydetmiş ve değişik müzik türlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Türk müziği enstrümanlarını inceleyip kitap altında toplanıp yayınlanan yeterli çalışma yoktur. Bu tür çalışmalar yerli ve yabancı kompozitörlere yardımcı olabileceği gibi Türk Müziğinin tanıtılması ve geliştirilmesi konusunda faydalı olabilecektir.