FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.Yüksek lisans ve doktora programları İngilizce olarak eğitim vermektedir.
Gözat
Yayın Türü "masterThesis" ile FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeÇok Katlı Perdeli Sistemlerin Yatay Yüklere Göre Sonlu Elemanlarla Çözümü(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Kanlı, Ayşegül ; Saygun, Ahmet Işın ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu tez çalışmasında perde sonlu eleman modeli kullanılarak, düşey taşıyıcı eleman olarak perdelerin yer aldığı yalnız perdelerden, perde-çerçevelerden oluşan yapı sistemlerinin elastik hesabı ile göçme yük parametresinin bulunması amacı ile yük artımı yöntemi anlatılmıştır. Yer değiştirme fonksiyonlarının seçiminde kat yüksekliği boyunca kübik değişim, kat hizasında ise rijit hareket nedeni ile doğrusal değişim kabul edilmiştir. İzotrop malzeme kabulü ile perde sonlu elemana ait şekildeğiştirme matrisi, rijitlik matrisi ve gerilme matrisi hesaplanarak tablolar halinde verilmiştir. Perde-çerçeveli yapı sistemlerinin elastik hesabı perde ve çubuklara ait düğüm noktası yer değiştirme parametrelerinin hepsini kapsayan ortak sistem eksen takımı tanımlanmıştır. Homojen, izotrop, ideal elasto-plastik malzeme kabulü yapılarak perdelere ait düğüm noktalarında düşey doğrultudaki şekildeğiştirme parametresinin elastik şekildeğiştirme sınırını aşması halinde plastikleşmenin başladığı kabul edilmiştir. Yalnız perdelerden oluşan sistemlerin lineer elastik olmayan şekildeğiştirmelerinin etkisini de dikkate alarak çözümü için önceden geliştirilen bir yöntem açıklanmıştır. Yöntemin sayısal uygulamaları için kullanılan Fortran programlama dilinde yazılmış, Microsoft Developer Studio da derlenmiş olan bilgisayar programı hakkında bilgi verilmiştir. Bilgisayar programlarından çeşitli durumlar için çözümler yapılmış ve elde edilen sonuçlar tablolar şeklinde karşılaştırılmıştır. Bu tez çalışması kapsamında yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir.
-
ÖgeÇok Katlı Tüp Sistem Çerçeveli Betonarme Bir Binanın Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Aydın, Mahir Onur ; Aydoğan, Metin ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringYüksek lisans tezi olarak, yapılan bu çalışmada 20 katlı bir betonarme ofis binasının deprem yükleri ve artırılmış düşey yükler etkisindeki davranışı ve tasarım aşamaları irdelenmiştir. Proje olarak, taşıyıcı sistemi tüp çerçevelerden ve perdelerden oluşan bir işyeri binası ele alınmıştır. Yapıda kullanılan malzeme özellikleri, yükleme durumları, yapı elemanlarının ön boyutları binaya ve taşıyıcı sisteme ait geometrik ve fiziksel özellikler, davranış biçimleri, binanın konumu, zemin özellikleri gibi çeşitli kabuller uygun görüldükleri ve sistemi zorlamaya yönelik şekillerde yapılmıştır. Uygulanan yükler altında kesit etkilerinin saptanmasında, bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak ve sonlu elemanlarla çözüm yapan SAP2000 yapısal analiz programı kullanılmıştır. Söz konusu yapı 1. deprem bölgesinde olup, 4 bodrum kattan 1 zemin kattan ve 15 normal kattan oluşmakta ve iş merkezi olarak kullanılması amaçlanmaktadır. Zemin ve normal katların yüksekliği 3 m, bodrum katların yüksekliği 4 m dir. Döşemeler kirişli döşeme tipinde olup, taşıyıcı sistem tüp çerçeve ve perdelerden oluşmaktadır. Malzeme olarak BS25 ve BÇIIIa (S420) kullanılmıştır. Yapıda taşıyıcı sistem oluşturulurken önce TS 498 de verilen sabit ve hareketli düşey yükler altında döşemelerin ve kirişlerin kesit tesirlerini hesaplamak üzere tek katlı, sonlu ve çubuk elemanlardan oluşan model düzenlenmiştir. Modelin boyutlandırılmasında TS500 ve Deprem Yönetmeliğine uygunluklar, sehim kontrolü yapılmıştır. Binanın deprem kuvvetleri etkisindeki davranışını incelemek amacıyla ABYYHY’de anlatılan Eşdeğer Deprem Yükü yöntemine göre belirlenen kuvvetler bilgisayar modelinde etki ettirilmiştir. Ayrıca SAP2000 programıyla Spektral Analiz metodu yapıya uygulanarak sonuçlar karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeÇok Katlı Yapılarda Geometrik Ve Yük Düzensizliklerinin Dinamik Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-06-22) Toptaş, Gürkan ; Kimençe, Bahattin ; 432147 ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringYüksek lisans tezi olarak sunulan bu çalışmada, son zamanlarda uygulanmaya başlanan çok katlı yapılarda, kat bahçesi uygulamasından dolayı meydana gelen geometrik ve yük düzensizliklerinin ETABS programı yardımıyla dinamik analizleri yapılarak uygulamaların binaya etkisi araştırılmıştır. Bu çalışmada 1 adet kat bahçesiz, 3 adet de kat bahçeli 4 farklı bina yapınsın 15, 17, 19 ve 21’er katlı olmak üzere 4 farklı kat adedi için analizler yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda binalarda depremden dolayı meydana gelen kat ötelemeleri,deprem kuvvetleri gibi değerleri ve binalardan 1’er adet seçilen kolon ve kirişlerinde meydana gelen kesit tesir değerleri ETABS programından alınmıştır.. Alınan veriler, EXCEL programı yardımıyla tablo ve grafiklere dönüştürülerek karşılaştırmalı ve detaylı incelemeler yapılmıştır. Tezin ilk bölümde son yıllarda Türkiyede meydana gelen depremler ve bunların etkisi anlatılmıştır. Meydana gelen bu depremlerde oluşan yapısal hasarlardan dolayı önem kazanan depreme dayanıklı yapı tasarım ilkesinin özelliklerinden bahsedilmiştir. Günümüzde insanlar yaşadıkları mekânların estetik, ekonomik ve çok fonksiyonlu olmasını istemektedir. Bunun sonucu olarak da simetrik olmayan, geometrisi düzensiz, depreme karşı yeteri kadar rijit olmayan yapı tipleri ortaya çıkmaktadır. Yapının planlama aşamasındayken mimari tasarımda yapılan hatalar, yanlış geometri seçimleri, estetik ve görünüş kaygıları nedeniyle yapılan yanlış düzenlemeler, yapıyı deprem karşısında önemli ölçüde riske sokmaktadır. Depremlerde hasar gören yapıların hasar nedenleri bazen doğrudan doğruya mimari tasarım ile bağlantılı olmaktadır. Mimari tasarımda olabildiğince özgür davranmak, normal koşullarda bile taşıyıcı sistem düzenlemesinde güvenli bir çözümü güçleştirmektedir. Buna deprem etkileri de eklendiği zaman taşıyıcı sistem davranışında çok daha önemli problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu bölümde bu problemlerinin nedenlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölümde, depreme dayanıklı yapı tasarımın öneminden ve kullanılan hesap yöntemleri anlatılmıştır. Bu bölümde depreme dayanaklı yapı tasarımının temel ilkeleri olan yeterli dayanım, yeterli rijitlik, yeterli süneklik ve yeterli sönüm kavramlı açıklanmıştır. Daha sonra depreme dayanaklı yapı tasarımı için kullanılan hesap yöntemlerinden bahsedilmiştir. Bu hesap yöntemleri yeni deprem yönetmeliğine göre; eş değer deprem yükü yöntemi, mod birleştirme yöntemi ve zaman tanım alanında hesap yöntemi olmak üzere 3 ana başlıktan oluşmaktadır. Bu hesap yöntemleri için kullanılacak olan formüller ve sabit katsayılar hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde, taşıyıcı sistem düzensizliklerinden dolayı meydana gelen düzensizliklerden bahsedilmiştir. Bu bölümde ilk olarak yapıların depreme karşı davranışlarını olumsuz yönde etkileyen ve bu nedenle tasarımından ve yapımından kaçınılması gerekilen düzensizlikleri içeren yapılar hakkında bilgi verilmiştir. Yapıda düzensizlikler, planda düzensizlik ve düşey doğrultuda düzensizlikler olmak üzere 2 ana başlık da incelenmiştir. Daha sonra bu düzensizliklere dikkat edilerek taşıyıcı sistem seçiminin önemi ve taşıyıcı sistem seçilirken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verilmiştir. Bir yapının seçilen taşıyıcı elemanları ya da taşıyıcı sistemi, öncelikle mimari tasarıma ve yapının kullanım amacına uygun olmalıdır. Taşıyıcı elemanlar ne az kullanılmalı ne de yapıyı ağırlaştırmalıdır. Sistem makine, elektrik tesisatlarına kolay kullanım imkânı vermelidir. Sistem elemanları, ısı ve ses köprüsü oluşturmamalı, yangına karşı dayanıklı olmalıdır. Gerekiyorsa korunmalıdır. Bununla birlikte, en önemlisi de, olası bir deprem dâhil bütün yüklere karşı yapı yeterli dayanımı göstermelidir Dördüncü bölümde, son dönemlerde ülkemide uygulanmaya başlanan kat bahçesi uygulanmasından dolayı meydana gelen yük ve mimari düzensizliklerin taşıyıcı sistem davranışı üzerinde etkilerini incelemek üzere sayısal örnekler yapılmıştır.. Oluşturulan modellerde kat bahçelerinin değişik yer ve oranları için, kat sayısı parametresi dikkate alınarak, kat bahçesi uygulamasının taşıyıcı sisteme etkisi araştırılmıştır. Yapılarda taşıyıcı sistemi değiştirilmeden sadece planda ve düşeyde değişiklikler yapılmıştır İncelenen yapıların özelliklerini, mimari planlarını ve uygulama şekilleri hakkında bilgi verilmiştir. Bu bölümde her bina tipi için kat planları mevcuttur. Etabs ile yapılan analizler sonunda ortaya çıkan yapıların ağırlıları, her iki yönde deprem kuvvetleri, kat ötelemeleri gibi yapıya ait karakteristik özellikler tablolar halinde verilmiştir. Bu tablolar baz alınarak yapıların incelenmesi sonucunda ortaya çıkan analizler grafik yardımı ile bu bölümde yer almaktadır. Bu bölümdeki grafikler binaların x ve y yönünde max kat ötelemeleri, göreli kat ötelemesi, seçilen kolonun normal kuvvet ve moment değerleri, seçilen kirişin kesme kuvveti ve moment değerlerini kapsamaktadır. Beşinci bölümde, yapılan tüm analizler, tablolar ve grafiklerin sonucunda kat bahçesi uygulamasıyla ilgili sonuç ve önerilere yer verilmiştir. Bu sonuçlar kat bahçesi uygulanacak binanın her iki yönde rijit yapıda olmasına dikkat edilmelidir. Kat bahçesinden dolayı meydana gelecek bina ağırlığındaki artış dikkate alınmalıdır. Özellikle zemini kötü olan bölgelerde kat bahçesi uygulacaksa, kat bahçesi üzerindeki döşemeler kaldırılarak bina ağırlığı dengelenmelidir. Kat bahçeleri tek bir döşemede büyük olacağına ufak döşemelerle binanın simetrisini bozmadan uygulanmalıdır. Kat bahçesi uygulamalarında rijitlik merkezi ile ağırlık merkezlerinin birbirlerinde uzaklaştırılmadan planmalıdır aksi takdirde binada düzensizlikler meydana gelebilir. Özellikle büyük kat bahçesi uygulamaları için proje aşamasındayken belirlenen toprak yükünün uygulama sırasında aşılmamasına dikkat edilmelidir. Ağırlık merkezinde meydana gelebilecek değişklikler büyük sorunlar meydana getirilebilir. Kat bahçesi uygulanıcak sistemlerde perdelerin yerleşimi ve oranı çok önemlidir. Çünkü kolon kiriş sisteminde en fazla zorlanmalar moment değerlerinde meydana gelmektedir. Bu moment değerleri düzgün olarak perdelere paylaştırışlarak büyük kolon ve kiriş kesitlerinden kaçılabilir Sonuç olarak yapılan analizler ile son dönemlerde binalarda uygulanmaya başlanan kat bahçesi uygulamasının avantajları ve dezavantajları irdelenmiştir.
-
ÖgeÇok Katlı Yapılarda Sismik Enerji Dağılımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-09-08) Baş, Hüseyin Serkan ; Aldemir, Ünal ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu tez çalışmasında, yapıya giren sismik enerjinin kinetik enerji, elastik şekil değiştirme enerjisi, sönüm enerjisi ve histeriz enerjisi formunda çok katlı yapılarda nasıl bir dağılım yaptığı incelenmiştir. Çalışmamızı hâlihazırda yapılmakta olan bir yapının verilerini kullanarak iki katlı çok serbestlik dereceli sistem olarak yaptık. Söz konusu yapının rijitlik matrisi uygun şekilde değiştirerek doğrusal rijit, doğrusal esnek, doğrusal yumuşak katlı ve 1.katı doğrusal-2.katı doğrusal olmayan, 1.katı doğrusal olmayan-2.katı doğrusal olmak üzere beş farklı yapı göz önüne alınmıştır. Bu yapıların Kobe, Northridge ( Rinaldi, Sylmar kayıtları ) , El-Centro depremleri etkisindeki dinamik davranışları MATLAB’de hazırladığımız bir program ile analiz edilmiştir. Program vasıtasıyla sismik enerji dağılımını ( kinetik enerji, sönüm enerjisi, elastik enerji, histeriz enerjisi ve toplam enerji ), maksimum yer değiştirmeleri, sismik enerjinin maksimum olduğu andaki yer değiştirmeleri gösteren sayısal sonuçlar ve grafikler elde ettik. Bu elde ettiğimiz sonuçları tablo haline getirip maksimum değerleri göz önüne alarak bazı değerlendirmelerde bulunduk. Tasarladığımız yapılara ait sonuçların üzerinden aynı depremin farklı yönleri arasındaki, farklı depremler arasındaki, farklı yapılar arasındaki deplasman ve enerji değerlerini karşılaştırarak değerlendirmelerde bulunduk.
-
ÖgeÇok katlı yüksek yapı hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Cinan, Artam ; Kumbasar, Nahit ; 21796 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans tezi olarak. Prof. Dr. Nahit KUMBASAR'm yönetiminde çok katlı betonarme bir H^pı projelendirilmiştir. Söz konusu yapı 15 katlı olup, malzeme olarak BS20 ve BÇIII kullanılmıştır. Yapının taşıyıcı sistemi lineer elastik malzemeden yapılmış perde-çerçeve sistemidir. Kat yükseklikleri 2 3.00 m, binanın temel alanı 20.50x25. 30 = 518.55 m dir. Yapının duvar cinsi ytong olarak, çatısı marsilya tipi kiremitle kaplı çatı katı olarak tasarlanmıştır. o Zemin emniyet gerilmesi 25 t/m dir. Temel sistemi kirişsiz radye olarak hesaplanmıştır.
-
ÖgeÇok katlı yüksek yapı hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Fırat, Naci ; Kumbasar, Nahit ; 21796 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans tezi olarak. Prof. Dr. Nahit KUMBASAR'm yönetiminde çok katlı betonarme bir H^pı projelendirilmiştir. Söz konusu yapı 15 katlı olup, malzeme olarak BS20 ve BÇIII kullanılmıştır. Yapının taşıyıcı sistemi lineer elastik malzemeden yapılmış perde-çerçeve sistemidir. Kat yükseklikleri 2 3.00 m, binanın temel alanı 20.50x25. 30 = 518.55 m dir. Yapının duvar cinsi ytong olarak, çatısı marsilya tipi kiremitle kaplı çatı katı olarak tasarlanmıştır. o Zemin emniyet gerilmesi 25 t/m dir. Temel sistemi kirişsiz radye olarak hesaplanmıştır.
-
ÖgeÇok Serbestlik Dereceli Sistemlerin Deprem Etkisinde İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yaylı, Mustafa Özgür ; Bakioğlu, Mehmet ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada, yapının modellenmesi sonucu elde edilen hareket denklemi doğrudan integrasyon yöntemleri kullanılarak çözülmüştür. Hareket denklemindeki zamana bağlı dış kuvvet fonksiyonu olarak meydana gelmiş çeşitli deprem ivme kayıtları kullanılmıştır. Birbirinden farklı çok sayıda adım adım integrasyon yöntemi mevcuttur; ancak yöntemlerin hepsinde uyarıcı fonksiyon ve sistem davranışı birbirini takip eden zaman aralıklarına bölünür, sonra her bir adımdaki davranış, aralığın başlangıç koşullarından hesaplanır. İntegrasyon yöntemlerinin doğruluğu ve stabilitesi, zaman adımı büyüklüğüne ve integrasyonda kullanılan parametrelere bağlıdır. İlk olarak tek serbestlik dereceli sistemler için değişik integrasyon yöntemlerinin formülleri verilmiştir. Daha sonra tek serbestlik dereceli sistemler için kullanılan formüllerde skaler değerlerin yerini matrislerin almasıyla çok serbestlik dereceli sistemlere geçiş yapılmıştır. Son olarak integrasyon metotlarının lineer olmayan çözüm teknikleri özetlenmiştir.
-
ÖgeÇubuk Elemanların Burkulmasında Yaklaşık Taşıma Matrisi Ve Başlangıç Değerler Metodu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-04) Ulusoy, Seyit İsmail ; Artan, Reha ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringYapı mekaniğinde çubukların burkulması çeşitli metotlarla incelenebilir. Bu çubuk elemanlarının kesin burkulma yükleri de bu metotlardan biriyle rahatlıkla hesaplanabilir. Ancak kesin hesap her durumda kolaylıkla yapılamaz. Çubuk kesitinin değişken olması veya birden fazla rijitlik sabitinin söz konusu olduğu durumlarda kesin burkulma yükü hesabı güçleşir. Bu çalışmanın kapsamı içerisinde gerek değişken kesitli çubukların gerekse iki rijitlik sabitinin söz konusu olduğu çift duvarlı karbon nanotüplerin burkulması yaklaşık taşıma matrisi ve başlangıç değerler metoduyla incelenmiştir. Ayrıca çeşitli sınır koşullarına sahip problemler incelenmiş, bunlar için hesaplanan kesin ve yaklaşık burkulma yükleri karşılaştırılmıştır. Yapılan incelemelere göre yaklaşık taşıma matrisi metodu diferansiyel denklemlerin integrasyonunun tek sefer yerine seri şekilde toplanarak hesaplanması esasına dayanmaktadır. Buna göre bu toplama serisi ne kadar ilerletilirse yaklaşık sonuçlar kesin sonuca o kadar yaklaşmaktadır. Elde edilen bir diğer sonuçta integral hesap aralığı ne kadar çok parçaya bölünürse yaklaşık burkulma yükü değerinin de kesin sonuca o kadar çok yakınsamasıdır.
-
ÖgeÇubuk Ve Yüzeysel Taşıyıcı Sistemlerde Bir Yerdeğiştirme Bileşenini En Küçük Yapan Malzeme Dağılımının Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-06) Kaya, Merve ; Orakdöğen, Engin ; 424019 ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada, malzeme miktarı verilmiş bir ve iki boyutlu yapı sistemlerinde statik yüklerden meydana gelen bir yerdeğiştirme bileşenini minimum yapan malzeme yayılışının elde edilmesi amacıyla SAP 2000 hesap programının Virtüel İş Diyagramı özelliğinden yararlanılarak bir hesap algoritması geliştirilmiştir. Algoritma, sabit yükler etkisi altındaki dolu gövdeli çubuk sistemlere ve ince plak sistemlere uygulanmıştır. Dolu gövdeli çubuk sistemlerde her çubuk ve ince plak sistemlerde ise her plak yüzeyi, eğilme momentinin yaklaşık olarak eşit kabul edildiği küçük parçalara ayrılarak sonlu elemanlar şeklinde idealleştirilmiştir. Bu ardışık yaklaşım yöntemi ardışık iki adımda birbirine yeter derecede yakın yerdeğiştirme değerleri elde edilinceye kadar devam etmektedir. Yapı sisteminin izostatik olması halinde sonuca bir adımda ulaşılmakta sistemin hiperstatik olması halinde ise bir ardışık yaklaşım yöntemi uygulamak gerekmektedir. İnce plak sistemlerde hesap sonucu elde edilen değerler eğilme momentinin çok küçük olduğu kesitlerde sıfıra yaklaştığı için kesit yüksekliklerine sınırlama getirilmesi gerekmektedir. Aynı eleman özelliklerine sahip, aynı yükleme etkisi altındaki ince plak sistemlerde eleman sayısı arttırıldığında daha küçük bir yerdeğiştirme değeri elde edilmektedir.
-
ÖgeÇıkmalı Bir Binada Çerçeve Süreksizliğinin İncelenmesi Ve Performans Düzeyi İle Göçme Güvenliğinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-13) Gümüşbaş, Özge ; Gülay, Gülten ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada, mevcut 6 katlı betonarme bir bina çıkmasız ve çıkmalı olmak üzere yapısal analiz programı ile çözülerek, iki durum için performans analizleri yapılmıştır. Performans hesabında TDY’07 Bölüm 7’ de önerilen Doğrusal Elastik Yöntemleri’ nden birisi olan “Eşdeğer Deprem Yükü Yöntemi” kullanılmıştır. Çok sayıda bina stoğu için yönetmelikte verilen yaklaşımlar kullanılarak, kapsamlı bir alanda performans analizi yapmak; maliyet, zaman ve gerekli personel ihtiyacını karşılama açısından epey külfetlidir. Bu sebeple; bir binanın göçme güvenliğinin hızlı bir şekilde belirlenmesi amacıyla ön değerlendirme yöntemleri geliştirilmiştir. Böylece göçme riski taşıyan binalar bu ön değerlendirme ile hızlı bir şekilde ayırt edilebilmektedir. Bu yöntemlerden birisi olan P25 hızlı değerlendirme yöntemi ile söz konusu çıkmasız ve çıkmalı binaların göçme güvenlikleri belirlenmiştir. Sonuç olarak; binalarda oluşturulan çıkmaların, binaların deprem performansını olumsuz yönde etkilediği gözlemlenmiştir.
-
ÖgeDaha Güçlü Kolon Tasarımında Eurocode 8 Yaklaşımının Lineer Olmayan Teori Çerçevesinde İrdelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Saçak, Hüsnü ; Özer, Erkan ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada, betonarme yapılarda daha güçlü kolon tasarımını öngören çeşitli yöntemler ve özellikle Eurocode 8 yaklaşımı lineer olmayan teori çerçevesinde değerlendirilmiştir. Depreme dayanıklı ve ekonomik yapı tasarımının temel öğeleri belirtildikten sonra, tasarım sınır durumları açıklanmış ve bu sınır durumlara karşı öngörülen bir güvenliğin sağlandığı, depreme dayanıklı yapı sistemlerinin içermesi gereken özellikler verilmiştir. Betonarme çubukların lineer olmayan davranışının idealleştirilmesi açıklanmış ve betonarme düzlem çubuk sistemlerin düşey ve yatay yükler altındaki lineer olmayan davranışının incelenmesi, limit ve göçme yüklerinin bulunması amacıyla geliştirilen bir yük artımı yöntemi özetlenmiştir. Eurocode 8 Deprem Yönetmeliği, Türk Deprem Yönetmeliği ve çeşitli deprem yönetmeliklerinde daha güçlü kolon tasarımı uygulamaları anlatılmıştır. Sayısal incelemeler, betonarme konut ve ofis binalarını temsil etmek üzere seçilen betonarme taşıyıcı sistem modelleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Taşıyıcı sistem modelleri, Eurocode 8 ve Türk Deprem Yönetmeliğinde yer alan daha güçlü kolon tasarımı ilkelerine göre boyutlandırılmışlardır. Bu şekilde boyutlandırılan sistemler, yük artımı yöntemi ile, malzeme ve geometri değişimleri bakımından lineer olmayan teoriye göre hesaplanarak artan dış yükler altındaki davranışları elde edilmiş ve limit yükleri bulunmuştur. Elde edilen sayısal sonuçlar, öngörülen güvenlik/taşıyıcı sistem maliyeti açısından daha güçlü kolon tasarımını öngören Eurocode 8 yönetmeliği yaklaşımının, Türk Deprem Yönetmeliğinden daha ekonomik olduğunu göstermektedir.
-
ÖgeDaire Eksenli Çubukların Düzlem İçi Dinamik Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Aktan, Hande ; Kadıoğlu, Fethi ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada daire eksenli çubukların düzlem içi serbest titreşim frekanslarının elde edilmesi incelenmiştir. İlk olarak konuya bir giriş yapılmış, çalışmanın kapsamı ve yöntemi hakkında bilgi verildikten sonra literatürde bu konu hakkında son on yılda yapılan çalışmalardan bahsedilmiştir. Daha sonra çubuk geometrisi hakkında kısaca bilgi verilip problemin temel denklemleri gösterilmiştir. Bu denklemlerden yararlanılarak elde edilen alan denklemleri düzlem içi daire eksenli çubuk için verilip bu denklemler operatör formda yazılmıştır. Operatör formda yazılan alan denklemlerinin problemin sınır koşulları altında Gâteaux türevi kullanılarak potansiyellik koşulunu sağladığı gösterilmiştir. Potansiyellik koşulu sağlanan operatörden fonksiyonel elde edilmiştir. Bu fonksiyonelden eleman matrisini oluşturabilmek için kullanılan karışık sonlu eleman yöntemi hakkında bilgi verilmiştir. Serbest titreşimin denklemleri gösterilmiş ve incelediğimiz problemin bir özdeğer problemine dönüşerek basitleştiği belirtilmiştir. Literatürde çözülmüş belli başlı problemler ele alınarak geliştirdiğimiz yöntemle elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmadan yola çıkılarak kullanılan yöntemle diğer yöntemlere göre daha yakın değerler bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Serbest Titreşim Analizi, Daire Eksenli Kiriş, Sonlu elemanlar Bilim Dalı Sayısal Kodu: 624.03.01
-
ÖgeDaire Eksenli Kirişlerin Karışık Sonlu Elemanlar Yöntemi İle Dinamik Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Çoban, Mehmet ; Kadıoğlu, Fethi ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada düzlemine dik yüklerle yüklü daire eksenli çubuklar için geçerli olan alan denklemleri ele alınarak değişik sınır koşulları altında düzlem dışı serbest titreşimler incelenmiştir. Burada değişik sınır koşulları altında dairesel çubuk sistemler ele alınarak sisteme ait düzlemine dik doğrultudaki doğal frekanslar elde edilmiştir. Yapılan bu çalışmada Gâteaux diferansiyel yöntemi ile dairesel çubukların dinamik analizinde kullanılacak olan fonksiyonel elde edilerek, yer değiştirmeleri ve iç kuvvetleri bilinmeyen olarak ele alan ve sistem kütle matrisini de içeren karışık sonlu eleman formülasyonu kullanılmıştır. Kullanılan sonlu eleman yöntemi ile düğüm noktalarında altı bilinmeyenin bulunduğu iki düğüm noktalı dairesel çubuk eleman üzerinde eleman matrisleri kapalı formda elde edilmiştir. Karışık Sonlu Elemanlar Yöntemi ile dairesel çubukların düzlem-dışı serbest titreşim denklemlerinin nasıl bulunacağı açıklanmıştır. Dinamik analizde problem, standart özdeğer problemine indirgenerek sıkıştırılmış kütle matrisi formülasyonunu esas alan karışık sonlu eleman yöntemi kullanılmıştır. Literatürdeki mevcut çalışmalardan alınan problemler karışık sonlu elemanlar yöntemi ile çözülmüştür.
-
ÖgeDaireden Farklı Enkesite Sahip Silindirik Olmayan Helislerin Dinamik Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-03-20) Karaca, Süleyman Onur ; Eratlı, Nihal Uzcan ; 463383 ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringÇalışmada öncelikle helis geometrisi ve koordinat sistemlerinde kullanılan tanımlamalar açıklanmıştır. Kartezyen koordinat sistemi kullanılarak betimlenen helislerin Frenet sisteminde tanımlanması da ilgili denklemler kullanılarak yapılmıştır. Bu adımdan sonra, matris elemanı türetilmesi için, Timoshenko Kiriş Teorisi kesin silindirik helis geometrisi, sonlu eleman interpolasyonu vasıtasıyla, geometrinin uyarlanmış eğrilikler kullanılmıştır. Sonraki bölümde ise, hesapta kullanılan hareket, kinematik ve bünye denklemleri belirlenmiştir. Bu temel denklemleri baz alan fonksiyonel özetlenmiştir. Hesaplarda karışık sonlu eleman formülasyonu kullanılmıştır. İlk önce lineer şekil fonksiyonları belirlendikten sonra, silindirik olmayan helisler için bağıntılar sıralanmıştır. İleriki kısımlarda ise, sonlu elemanlar formülasyonunda kullanılan eleman matrisi ve kütle matrisi belirlenmiştir. Kullanılan bu eleman 2x12 serbestlik dereceli 2 düğüm noktasına sahiptir. Daireden farklı enkesitler için, gerekli kesme kuvveti katsayıları ayrıca hesaplanmıştır ve karışık sonlu elemanlar analizinde kullanılmıştır. Bahsi geçen kesme kuvveti katsayısı nümerik bir katsayıyı ifade etmektedir. Literatür taramasında görüldüğü üzere, hesaplarda çeşitli kabullerle yaklaşık bir sayı alındığı görülmüştür. Daireden farklı enkesitlerin burulma rijitliği hesap esasları da belirlenmesine müteakip, karışık sonlu eleman için dinamik analiz denklemleri belirlenmiştir. Literatürdeki dikdörtgen ve kare enkesitli silindirik ve konik helisler için olan uygun teorik ve numerik problemler çözülmüştür ve sonuçlar doğrulanmışlardır. Kare kesit, kutu kesit ve I formunda enkesite sahip silindirik olmayan helislerin dinamik analizi irdelenmiştir.
-
ÖgeDairesel Kalın Plakların Statik Ve Dinamik Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-17) Şamdan, Fatih ; Eratlı, Nihal ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada, dairesel ortotrop plaklar için Reissner plak teorisi kullanılarak Gâteaux türevine dayalı bir fonksiyonel geliştirilmiştir. Geometrik ve dinamik sınır koşullarını da içeren bu fonksiyonel sayısal yöntemlere uygundur. Fonksiyonelde bulunan büyüklükler doğrudan bulunabilmektedir. Fonksiyonelde yer alan temel bilinmeyenler eğilme ve burulma momentleri, kesme kuvvetleri, dönmeler ve yer değiştirmedir. Karışık sonlu eleman modeli kullanılarak SEC24 ve SEC32 elemanları geliştirilmiş, içi dolu ve boşluklu ortotrop ve izotrop dairesel kalın plakların farklı sınır koşulları için statik ve dinamik analizleri yapılmıştır. Literatürde yer alan çalışmalar genelde ortotrop dairesel plakların dinamik analizleri üzerinedir. Elde edilen sonuçlar literatürdeki çalışmalarla karşılaştırılmıştır. Sonuçların literatür ile uyumlu olduğu gözlenmiştir.
-
ÖgeDbybhy-07 Ve Asce 41-06’da Tanımlanan Doğrusal Olmayan Performans Değerlendirme Yöntemlerinin Karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-02-20) Sönmez, Mehmet ; Girgin, Konuralp ; 463491 ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBinaların deprem yükleri altında gerçekçi olarak hesaplanması ve tasarımı özellikle son yıllarda yaşanan depremler sonucu önem kazanmıştır. Yaşanan mal ve can kayıpları sonrasında, yapıların kuvvete dayalı tasarımları yerine, yer değiştirme ve şekil değiştirmeye dayalı yöntemler geliştirilmiştir. Doğrusal olmayan davranışlarını göz önüne alan, bu metotların geliştirilmesiyle performansa dayalı tasarım kavramı oluşmuştur. Bu tez kapsamında ele alınacak, 3 farklı kat sayısına sahip (6-8-10) DBYBHY-07 ve TS 500’e göre tasarlanmış binanın, ASCE 41-06 ve DBYBHY-07’de anlatılan performans değerlendirme yöntemleriyle incelemesi yapılmıştır. Binalar doğrusal olmayan analiz yöntemleri kullanarak incelenmiştir. Her iki yönetmelikte de bulunan yapının birinci modal yerdeğiştirmelerini gözönüne alan yöntem kullanılmıştır. Her bina için, bütün kritik kesitlerde sonuçlar elde edilmiştir. Elde edilen değerler, incelenen yönetmelik şartlarıyla karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeDeğişik ortamlarda kür uygulanmış Traşlı ve Portland çimentolu betonların özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Aydın, Murat ; Uyan, Mehmet ; 66666 ; Yapı MühendisliğiMineral katkı maddeleri puzolanik özeliklere sahip doğal veya suni maddeler olup, beton teknolojisinde çeşitli amaçlarla yaygın kullanım alanı bulmaktadırlar. Bu amaçların başında da betonun dayanıklılığının iyileştirilmesi ve nihai dayanımının artırılması gelmektedir. Ayrıca katkı maddelerinin çimento endüstrisinde kullanımı da ekonomik ve çevresel birtakım faydalar sağlamaktadır. Bu çalışmada, Traslı Çimentolarla üretilen beton numunelerin sabit sıcaklıklardaki ve değişebilen hava koşullarındaki kür şartlarının, betonun dayanımına ve dayanıklılığına etkileri incelenmiştir. 300 ve 350 dozlu beton numuneler üretilmiştir. Numunelerde TÇ-32.5 ve PÇ-42.5 tip bağlayıcılar kullanılmıştır. Üretim boyunca serilerin granülometrisi değiştirilmemiştir. Maksimum dane çapı olarak 16 mm seçilmiştir. Üretilen serilerin akıcı kıvamda olmaları istenmiş olup, çökmelerinin 14 cm olmasına çalışılmıştır. Bu amaçla her seri için ayrı ayrı su/ çimento oranları, deneme betonları üretildikten sonra hesaplanmıştır. Toplam 20 seri beton dökülmüş olup, 320 adet numune üretilmiştir. Numune boyutu, 70x70x280 mm prizma olmuştur. Üretilen numuneler 90 gün boyunca 5°C ( % 90 bağıl nem) ile 10°C ( %80 b. n.), laboratuvar ortamında (20 °C ve %65 b.n.), dış ortamda ve suda (20 °C± 2°C) bekletilmiştir. Küre tabi tutulmuş numuneler üzerinde çekme dayanımı, basınç dayanımı, su emme ve kılcallık deneyleri yapılmıştır. Eğilme ve basınç deneyleri 3., 7., 14., 21., 28. ve 90. günler sonunda numuneler üzerinde uygulanmışken; su emme ve kılcallık olayları 28. gün sonunda numuneler üzerinde incelenmiştir. Deneyler sonucunda kısaca; traslı çimentoyla üretilmiş serilerin karma suyu ihtiyacının inceliğe bağlı olarak artmış olduğu, serilerin dozajı arttıkça su/çimento oranlarının azalmış olduğu, su ortamındaki serilerin basınç ve eğilme dayanımlarının diğer ortamlara nazaran daha iyi gelişmiş olduğurözellikle traslı serilerde düşük sıcaklıklarda dayanım gelişiminin^yavaş olduğu.yine traslı serilerin kontrol serilerini 90. gün sonunda yakalayamamış oldukları, laboratuvar ve su ortamında kürlenmiş olan traslı serilerin şahitlerine göre daha az kılcal su emmiş oldukları gözlenmiştir. ^ Bu sonuçların ışığında; yaygın olarak üretilen traslı çimentoların ortam şartlarına bağlı olarak mekanik özelikler kazanmasından ve betonda karışım suyu ihtiyacını artırabileceğinden ötürü, bu tip çimentoların inşaatların taşıyıcı kısımlarında düşük sıcaklıklarda mümkünse kullanılmaması ya da sıcaklığın 10°C nin altına düştüğü durumlarda kalıp alma sürelerinin bir veya birbuçuk misli uzatılmasının yararlı olacağı ileri sürülebilir.
-
ÖgeDeğişik Su-çimento Oranlarının Uçucu Küllü Betonların Basınç Dayanımına Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-14) Alhamss, Omar ; Özkul, Hulusi ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringUçucu küller, yıllardır inşaat ve yapı sektöründe, betonlarda katkı maddesi olarak kullanılmıştır. Beton dayanımını arttırmak için, çok sayıda kimyasal ve mineral katkı maddesi kullanılmaktadir. Doğallığı ve endüstriyel atık olması açısından, uçucu küllerin, diğer puzolanlardan, betonda kullanılmasının daha çok farklı kılan ve detaylı araştırılması gerektiren bir özelliktir, sanayi atık olması sebebiyle atmosfere bırakılması halinde hava kirliliğine yol açar, bu yüzden betonda katkı maddesi olarak kullanılması çevre dostu bir uygulama olduğu görülür, ayrıca betondaki reaksyonlardan çıkan CO2’in miktarını azalttığı da biliniyor. iki tip uçucu kül, yüksek kireç içerikli uçucu kül (C sınıfı) ve düşük kireç içerikli uçucu kül (F sınıfı) kullanılmıştır. uçucu küllü betondan elde edilen sonuçları karşılaştırmak ve tam basınç dayanımı ve alkalinitesindeki değişiklikleri kontrol etmek ve değerlendirmek için külsüz betondan üçüncü bir grup daha üretilmiştir, altı farklı su-bağlayıcı oranları kullanılmıştır. Ayrıca, numunelerin pH’ini ölçmek için iki yöntem uygulanmıştır, beton tozu çözeltisi yöntemi ve çıkarılmış boşlık suyu yöntemi. Betonun boşluk suyunu elde etmek için, Yüksek Basınçlı Boşluk suyu çıkarma cihazı, diye özel bir alet kullanılmıştır, çok yüksek basınç altında numuneden sıkıldan boşluk suyunun pH’i ölçülür Testler (7 gün, 28 gün ve 90 gün) üç farklı yaş için yapıldı.
-
ÖgeDeğişiklik taleplerine duyarlı ve hak taleplerini azaltacak bir proje yönetim sistemi önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020-06-15) Temel, Betül ; Gürcanlı, Gürkan Emre ; 501171103 ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringDünya ekonomisinde büyük bir öneme sahip olan inşaat sektöründe projeler; teknolojinin ilerlemesi, proje ölçeklerinin büyümesi, tarafların çoğalması, taleplerin çeşitlenmesi ve artması gibi sebeplerden ötürü her geçen gün daha karmaşık hale gelmektedir. Bu durum, projelerin istenilen süre, kalite ve maliyette başarıyla gerçekleştirilmesini zorlaştırmış, işinde tecrübeli, projeyi yönetebilecek kabiliyette Proje Yönetim Firmalarının proje sürecine katılmalarını gerekli kılmıştır. Proje Yönetim Firmalarının bu süreçte en çok karşılaştıkları sorun ise proje boyunca çok sık oluşan iş değişikliği talepleridir. İnşaat sürecinin her evresinde yaşanması muhtemel bu iş değişikliklerinin meydana gelmesi, projenin performansını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu sebeple, sistematik bir iş değişikliği yönetimi ve iş değişikliğini azaltacak bir proje yönetim sistemi, projenin başarısı açısından hayati bir öneme sahip olmaktadır. Bu anlamda birinci bölümde çalışmanın amaç ve kapsamı anlatılmış olup, daha önce tezin amaç ve kapsamına benzer çalışmaların yapılıp yapılmadığına dair literatür taramaları yapılmıştır. İkinci bölümde dünyadaki en yaygın proje yönetim sistemleri hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölüme gelindiğinde iş değişikliklerinin ve değişiklik taleplerinin azaltılabilmesi için öncelikli olarak meydana geliş sebepleri ve ortaya çıkması durumunda proje üzerindeki etkilerinin ne olacağı konusu araştırılmıştır. Bu anlamda yerli ve yabancı makaleler, kaynaklar, araştırmalar incelenerek dünya genelindeki inşaat projelerinde karşılaşılan bu durumun temel sebepleri, kaynakları, etkileri irdelenmiştir. Bölümün son kısmında ise iş değişikliklerinin meydana gelmesi sonrasında yönetim sisteminin ve sürecin nasıl işlediği konusu yine literatür taramasından elde edilen veriler ile anlatılmıştır. Dördüncü bölümde teze konu örnek projedeki iş artış ve azalış sebeplerinin daha iyi anlaşılabilmesi için örnek projeyi yöneten firmanın proje yönetim sistemi detaylı anlatılmış olup beşinci bölümde örnek proje hakkında genel bilgi verilmiştir. Altıncı bölümde iş artış ve azalışlarının sebepleri teze konu örnek projede yaşanan olaylar üzerinden anlatılmış ve projede yaşanan iş değişikliklerinin ve değişiklik taleplerinin proje bütçesine, süresine, iş gücü veremliliğine, taraflar arasındaki ilişkiye etkisi detaylandırılmış ve ''Örnek projedeki iş değişikliklerinin hangi noktalarda önüne geçilebilirdi?'' sorusuna cevaplar verilmiştir. Ayrıca örnek projede iş emri değişikliğinin ortaya çıkması sonrası oluşan hak talebi yönetim sürecine yönelik akış şeması oluşturulmuş, yönetim sürecinin aksayan yönleri belirtilerek hak talebi yönetim sürecinin iyileştirilmesine yönelik öneri akış şeması oluşturulmuştur. Yedinci bölümde ise literatür taramalarından ve örnek vaka analizinden elde edilen veriler ile iş artış ve azalışlarını minimize etmek için hangi proje paydaşının tasarım öncesi dönemden başlayarak, inşaatın tamamlanması sonrası dönemi de kapsayacak şekilde hangi aşamada hangi önlemi alması gerektiği tablo ile sistematik hale getirilmiş olup çalışmanın Proje Yönetim Sistemine ve inşaat sektörüne katkısından bahsedilmiştir.
-
ÖgeDeğişken Derinlikli İki Parametreli Elastik Zemine Oturan Plaklar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-08) Şık, Duygu ; Çelik, Mecit ; Yapı Mühendisliği ; Structural EngineeringBu çalışmada değişken derinlikli iki parametreli elastik zemine oturan plakların hesabı incelenmiştir. Plağa ait elastisite modülü, poisson oranı değerleri ile plak boyutları sabit alınmıştır. Sistem, zemin elastisite modülünün sıkışabilen tabaka kalınlığı boyunca sabit, lineer ve kuadratik değiştiği üç farklı durumu için çözülmüştür. Bunlara bağlı olarak zemin yüzey parametresi, zemine ait elastik yataklanma katsayısı ve kayma parametresi bir ardaşık yaklaşım yöntemi ile hesaplanmıştır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde problemin ortaya çıkışı ve daha önceden yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Bu çalışmalar sonucu ortaya çıkan zemin modelleri kısaca incelenmiş ve problemin çözümü için uygun zemin modeli seçilmiştir. İkinci bölümde çözüm yöntemi olarak Vlasov zemin modeli esas alınarak bu zemine ait kayma parametresi göz önüne alınmıştır. İki parametreli elastik zeminde, zemin karakteristiklerinin tanımı yapılarak iki parametreli zemine oturan plakların altında, plak dışında kalan noktalarda sistemin diferansiyel denklemi elde edilmiş ve virtüel iş teoremi yardımı ile zemine ait karakteristik büyüklüklerin ardışık yaklaşım yöntemi ile elde edilebileceği gösterilmiştir. Üçüncü bölümde sayısal örneklere yer verilmiştir. Yapılan hesaplar sonucu elde edilen düşey yer değiştirme ve eğilme momenti tablolar ve şekillerle gösterilmiştir. Son bölümde ise çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar topluca verilmiştir.