FBE- Katı Cisimlerin Mekaniği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Makina Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Katı Cisimlerin Mekaniği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgePunta kaynaklarının yorulma ömrü hesaplarında kullanılan sonlu eleman modellerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2005) Dinçer, Simge ; Muğan, Ata ; 166794 ; Katı Cisimlerin MekaniğiKaynak, otomotiv sektöründe çok kullanılan bir birleştirme yöntemidir. Özellikle punta kaynağı, seri üretime yatkınlığı nedeniyle çok fazla tercih edilmektedir. Punta kaynaklarının yorulma ömrünün doğru olarak hesaplanması, otomotiv sektöründe tasarım ve üretim departmanlarının karşılaştığı en güç problemlerden bir tanesidir. Bu nedenle üreticiler daima daha emniyetli dolayısıyla da daha pahalı ve ağır parçalar üretmek zorunda kalırlar. Yorulma ömrünün gerçekçi olarak hesaplanabilmesi, yorulmadan kaynaklanan hasarların önlenmesinde ve maliyet konusunda büyük artılar getirmektedir. Yorulma ömrü hesaplamaları için teorik yaklaşımlardan, deneysel çalışmalardan ya da sonlu elemanlar analizlerinden yararlanılabilir. Teorik yaklaşımların uygulama zorluğu, deneysel çalışmaların da maliyetinin yüksek ve sürecinin uzun olmasından dolayı sonlu elemanlar yöntemi, gelişen bilgisayar teknolojisi ile beraber son zamanlarda tercih edilen bir çözüm şekli olmuştur. Literatürde punta kaynağı için birçok sonlu elemanlar modelleme tekniği bulunmaktadır. Ancak, hangisinin daha iyi ve gerçekçi sonuç verdiği bilinmemektedir. Bu çalışmada, literatürde kullanılan sonlu eleman modellerinin birbirleriyle ve punta deney sonuçlarıyla karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun için öncelikle geniş bir literatür çalışması yapılıp, mevcut kaynak modellemeleri ve değerlendirmenin yapılacağı uygun parça tipleri araştırılmıştır. İncelenecek kaynak modelleri belirlendikten sonra bu yöntemlerin uygulanacağı, 1.0, 1.5 ve 2.0 mm kalınlığında 2 farklı profil tipi seçilmiştir. Profillerin bilgisayar destekli tasarım modellerinin oluşturulmasında I-DEAS yazılımı kullanılmıştır. Daha sonra HyperMesh yazılımı kullanılarak profillerin sonlu elemanlar modeli hazırlanıp, NASTRAN programında çözdürme işlemi yapılmıştır. Sonuçlar yine HyperMesh programı yardımıyla görüntülenmiştir. Buraya kadar, sadece bilgisayar destekli mühendislik yöntemleri kullanılarak, statik analiz sonuçlarına göre kaynak modelleri kendi içlerinde modelleme tekniği ve profil tipine göre karşılaştırılmışım İkinci aşama, yorulma deneyleri ve yorulma analizleridir. Daha önceden seçilen profil tipleri Ford Otosan Takım Kalıp Atölyesi'nde imal ettirilmiş, İTÜ Mukavemet Laboratuvarında burulma ve eğilme testleri yapılarak yorulma ömürleri bulunmuştur. Aynı sınır şartları ve yüklemeler sanal ortamda da kullanılarak Ford Motor şirketi tarafından geliştirilmiş olan FLAP yazılımı yardımıyla profillerin yorulma analizleri yapılmıştır. Son olarak, test sonuçları ile her bir kaynak modelleme tekniği için tekrarlanan analiz sonuçları karşılaştırılarak gerçeğe daha yakın sonuçlar veren kaynak modelleme tekniği belirlenmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeEffects of drawbeads in sheet metal forming(Institute of Science and Technology, 2005) Çiçek, Orhan ; Şenocak, Erol ; 166522 ; Solid MechanicsKırışma, yırtılma, aşın incelme, yüzey bozunması ve geri yaylanma gibi kusurlar sac malzemede şekillendirme esnasında meydana gelen en bilindik kusurlardandır. Bu tür kusurlar genellikle sac malzemenin kalıp boşluğuna kontrolsüz ve istenmeyen bir oranda akışından kaynaklanmaktadır. Bir dizi yöntem sac malzemenin kalıp boşluğuna akışım kontrol etmede kullanılabilir: değişken potçemberi kuvveti uygulaması ve kalıp ile sac yüzeyleri arasındaki sürtünmenin azaltılması gibi. Fakat, bu yöntemler sadece sac malzemenin bütününün genel akışım düzenleyebilir. Sac malzemede meydana gelen kusurları azaltmak ve yok etmek için malzeme akışının belirli bölgelerde düzenlenmesi gerekmektedir. Bu, malzeme akış yollarını gerekli bölgelerde engelleyen bir tür yerel kontrol mekanizması olan süzdürme çubuğunun kullanılması fikrini doğurmuştur. Bu çalışmada, süzdürme çubuklarının kullanımının sac şekillendirmeye etkileri incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde süzdürme çubukları hakkında genel bilgiler sunulmuştur. Süzdürme çubuklarının çalışma prensipleri, metal şekillendirmede kullanılan tipleri ile kullanım yerleri ve bazı dezavantajları bu bölümde sunulmuştur. Üçüncü bölümde süzdürme çubuklarının oluşturduğu kuvvet değerlerinin belirlenmesinde kullanılan bir dizi analitik süzdürme çubuğu modeli ele alınmış ve bu modellerde yapılan kabuller ile bunların doğruluk dereceleri gösterilmiştir. Dördüncü bölümde ise bu analitik modellerden en yaygın kullanılanları üzerinde durularak süzdürme çubuğu kuvvetlerine proses değişkenlerinin etkisi incelenmiştir. Beşinci bölüm süzdürme çubuklarının sayısal modellenmesini içermektedir. Süzdürme çubuğu kuvvetlerinin belirlenmesinde 3B düzlem gerilme ve 2B düzlem şekil değiştirme sonlu elemanlar modelleri oluşturulmuştur. Çözüm süresini ve optimizasyon çevrimini azaltmak amacıyla sonlu elemanlar uygulamalarında sıkça kullanılan ve gerçek süzdürme çubuklarının yerine kullanılan eşdeğer süzdürme çubuğu modeli de bu bölümde ele alınmıştır. Analitik ve sayısal sonuçlar litaratürdeki deneysel verilerle karşılaştırılarak sunulmuştur. Altıncı bölümde ise süzdürme çubuğu kullanımının metal şekillendirmeye etkisi ile eşdeğer süzdürme çubuğu modelinin doğruluk derecesi iki ayrı sonlu elemanlar uygulamasına yer verilerek gösterilmiştir. Uygulamalar gerçek süzdürme çubuğunun olduğu ve olmadığı durum ile eşdeğer süzdürme çubuğunun olduğu durum ele alınarak çözülmüştür.
-
ÖgeBir Isı Depolama Sisteminin Mekanik Ve Isıl Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-10-23) Tol, Hakan İbrahim ; Arpacı, M. Alaeddin ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu çalışmada, bölge ısıtma sistemlerinde santral ısı arzı ile yerleşim birimi ısı talebi arasındaki uyumsuzluğun önüne geçmek ve santraldaki ısı ve elektrik üretiminde esneklik sağlamak için kurulan ısı depolama sisteminin mekanik ve ısıl tasarım yöntemi elde edilmiştir. Bu yöntemle öncelikle ısı depolama sisteminin tasarım biçimi, tasarım etkenleri ve tasarım girdileri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir. Farklı tasarım girdileri için en iyi çözüm farklı tasarım biçimlerinde gerçekleşebilmektedir. Bu çalışmada sıcaklık katmanlaşmalı duyulur ısı depolama biçimi incelenmiştir. Yöntemin ikinci adımında literatürden elde edilen verimlilik tanımı kullanılarak CFD analizi ile ısı depolama tankının en yüksek verimliliği sağladığı ısıl enerji depolayıcı su ortamının boyutları elde edilmiştir. Depolanan ısının kayba uğramaması için tank için yalıtım hesaplamaları da bu adımda gerçekleştirilmiştir. Yöntemin son adımında da ısı depolama tankındaki yük koşulları göz önünde bulundurularak, ısıl enerji depolayıcı su ortamını muhafaza edecek tankın mekanik boyutlandırması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, sonlu eleman analizi yardımıyla yapılan mekanik boyutlandırmanın izin verilen gerilme ve yer değiştirme sınırları göz önünde bulundurularak etkiyen yüklere karşı dayanıklı olduğu kontrol edilmiştir.
-
ÖgePzt/polimer Esaslı Aktif Titreşim Kontrolüne Uygun Akıllı Kiriş Tasarımı Ve İmalatı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-01) Türker, Önder ; Yılmaz, Şafak ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsAkıllı çubuklar, üzerlerindeki piezoelektrik malzeme ve kontrol sistemi sayesinde titreşimleri sönümlenen sistemlerdir. Bu çalışmada, bir tarafından ankastre mesnetli akıllı çubuk ANSYS programında yapılan model ve kurulan deney düzeneği ile çalışılmıştır. Çalışma kapsamında, öncelikle akıllı yapılar hakkında kısa bilgi verilmiş ve tarihçesine değinilmiş, ilerleyen bölümlerde, piezoelektriklik ve piezoelektrik malzeme özellikleri açıklanmış, titreşim teorisi ve akıllı yapılar konuları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, bir tarafından ankastre mesnetli bir akıllı çubuk modelinin ANSYS 10 programı kullanılarak hazırlanması ve bu modele serbest ve zorlamalı titreşim için aktif titreşim kontrolü uygulanması açıklanmıştır. Son bölümde ise ANSYS modeli yapılan çubuğun deneysel olarak analizi yapılmıştır.
-
ÖgeSantrifüj Bir Fanın Aeroakustik Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Bezci, Hande ; Özdemir, İ. Bedii ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsSantrifüj bir fan hesaplamalı olarak k-ε ve LES türbülans modellerini kullanarak akış ve aerodinamik gürültü özellikleri açısından incelenmiştir. Akış simülasyonları beş farklı çıkış basıncı değeri için yapılmıştır. En küçük çıkış basınç değeri 5 Pa’dır. Diğer çıkış basıncı değerleri ise 10 Pa, 15 Pa, 20 Pa ve 25 Pa’dır. Yapılan simülasyon sonuçlarından beş farklı debi değeri hesaplanmıştır ve fan karakteristik eğrisi çıkarılmıştır. Fan karakteristik eğrisine göre ideal basınç farkı değeri 20 Pa olarak bulunmuştur. Daha sonra, simülasyonlar ideal basınç değeri için farklı dönme hızlarında tekrarlanmıştır. Taşınım denklemleri ticari kodda bulunan FWH modeli ile çözülmüş ve serbest alandaki akış kaynaklı gürültü yayılımı hesaplanmıştır. Hesaplamalar çıkış yüzeyinde bulunan bir alıcı için yapılmıştır.
-
ÖgeAraçlarda Kullanılan Amortisörlerin Bilgisayar Destekli Valf Tasarımı, Uygulaması Ve Performans Testleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-15) Çotur, Adem Engin ; Gerdemeli, İsmail ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsAmortisörler titreşim sönümleyici olarak bilinirler ve araçlarda güvenlik ve konfor sağlaması amacıyla kullanılırlar.Standart tip amortisör ve yaylı ayaklar olmak üzere iki çeşidi mevcuttur.Çalışma içerisinde, amortisör çeşitleri, yerleştirilmesi ile ilgili kurallar, bağlantı tipleri, sönümleme kuvveti hesap parametreleri gibi kavramlara da yer verilmiştir. Uygulama olarak, hafif ticari bir araca ait iki borulu arka amortisörün “Dr” bigisayar programı yardımıyla valf tasarımı yapılmış ve programdan elde edilen veriler ile amortisör bileşenleri bir araya getirilerek amortisör oluşturulmuştur. Daha sonra bu amortisörün sönümleme kuvvet performans testi gerçekleştirilerek, hedeflenen sönümleme kuvvet değerleri ve test sonuçları mukayese edilmiştir. Valf sistemi dahilinde kullanılan tüm bileşenlerin, çeşitli çalışma hızlarında ne tür etkiler gösterdikleri ifade edilmiş olup, sönümleme kuvvet kontrolü için gerekli tüm parametreler değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda, oluşturulan amortisörün, elde edilmek istenen hedef karakteristiğe oldukça yakın ölçüm sonuçları verdiği gözlemlenmiş ve doğrulanmıştır.
-
ÖgePasif Titreşim Ve Şok Yalıtıcılarının Optimum Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-12-21) Ertem, Volkan ; Erol, Haluk ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsŞok ve titreşim ve yalıtımı kara hava ve deniz araçlarında hem sivil hem de askeri uygulamalarda önem arz eden bir konudur. Dengelenmemiş tahrik elemanlarının yaydığı yapısal gürültü sivil uygulamalarda konfor, askeri uygulamalarda ise sualtı izi açısından önem taşır. Ayrıca özel olarak askeri deniz uygulamalarında, muharebeye devam edebilmek için sualtı patlamaları tarafından oluşan şoklara karşı ekipmanların ve personelin korunması gerekir. Pasif titreşim ve şok yalıtıcıları bahsedilen titreşim ve şokların sönümlenmesinde kullanılırlar. Her bir uygulama için gerektiğinde doğal frekans, geçirgenlik ve ekipman üzerindeki kalıcı ivme değerleri hesaplanarak uygun sönümleyicinin seçilmesi gerekir. Bu hesaplamaların yapılabilmesi için öncelikle elastik elemanların statik ve dinamik karakterlerinin tespit edilmiş olması gerekmektedir. Tespit edilen TDS karakteristikleri ile analitik olarak tek serbestlik derecesinde doğal frekans ve geçirgenlik hesapları yapılabilse de; kalıcı ivmenin hesaplanması ve çok serbestlik dereceli durumlarda bu tip hesapların analitik olarak çözülmesi neredeyse imkânsızdır. Bu sebeple sistemin hareket denklemleri çıkartılarak sayısal yöntemler kullanılarak çözülebilir. Bu tezin amacıda çok serbestlik dereceli sistemlerin şok ve vibrasyon davranışlarının sayısal yöntemler kullanılarak çözümlenmesi ve tasarım kriterlerine göre optimum TDS tiplerinin belirlenmesidir.
-
ÖgeTakvıyelı Plakların Optımızasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-14) Doğan, Uğur ; Muğan, Ata ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu çalışmada Hypermesh programı ile takviyeli plakların topoloji optimizasyonu yapılmıştır. Optimizasyonlar, belirli bir gerilme sınırı altında kalarak ağırlığı minimize etmek ve belirli bir ağırlık sınırı altında kalarak doğal frekansı maksimize etmek için yapılmıştır. Optimizasyon sonuçlarını değerlendirmek için ilk olarak düz ve takviyeli plakların statik analizi çeşitli sınır şartları ve yükleme durumları altında gerçekleştirildi. Doğal frekans optimizasyonlarını değerlendirmek için düz ve takviyeli plakların çeşitli sınır şartlarında doğal frekans analizi gerçekleştirildi. Optimizasyonların tamamlanmasından sonra elde edilen sonuçlar daha önceki analiz sonuçlarıyla karşılaştırıldı ve optimizasyon sonuçlarının klasik takviyeli plaklara ait analiz sonuçlarından daha iyi olduğu görüldü. Optimizasyon sonuçları dikkate alınarak, basit tasarımlar oluşturuldu ve basit tasarımların klasik takviyeli plaklardan daha yüksek performans sağladığı görüldü. Son olarak daha önceki akademik çalısmalarda incelenen takviyeli plak örnekleri analiz edildi. Bu takviyeli plak modelleri optimize edildi ve optimizasyon sonucunda daha yüksek performansa sahip takviye formları elde edildi.
-
Ögeİki Zamanlı Wankel Tipi Döner Pistonlu Motorun Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-15) Malkaz, Fatih ; Kutlar, Osman Akın ; 401933 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu tez çalışmasında iki zamanlı Wankel tipi döner pistonlu motorun uygulanabilirliği Dr. Osman Akın Kutlar tarafından önerilen çözüm yöntemi kullanılarak incelenmiştir. İki zamanlı Wankel motoru konusunda yapılmış akademik bir çalışma bulunmadığı için dört zamanlı Wankel motoru verileri kullanılmıştır. İki zamanlı Wankel motorunda yanma karakteristiği dört zamanlı Wankel motorundakiyle aynı kabul edilmiştir. Üst ölü noktadaki gazların hızının üst ölü noktada ısı taşınımı katsayısına etkisi ihmal edilmiştir. İki zamanlı Wankel motorunda dolgu değişimi hesaplanarak indike basınç diyagramı çıkarılmıştır. Dolgu değişimi sırasında akış hızının ses hızının üstüne çıkması hallerinde dolgunun ses hızıyla hareket ettiği kabul edilmiştir. Manifoldlar çok kısa kabul edilerek manifoldlardaki basınç dalgalanması ihmal edilmiştir. Süpürme manifoldunda reed valf bulunduğu veya egzoz gazlarının geri tepmediği varsayılmıştır. Elde edilen basınç verileriyle segmanlara etkiyen bileşke kuvvet bulunmuştur. Segmanın bileşke kuvvetler etkisinde gövde yüzeyinden ayrılıp ayrılmadığı kontrol edilmiştir. Moment çalkalanması hesaplanarak motorun çalışma karakteristiği çıkarılmıştır. Moment karakteristiği incelendiğinde motorun volan kütlesine ihtiyaç duymadan çevrimini devam ettirdiği görülmüştür. Moment grafiğinden çıkarılan bir diğer sonuç ise motorun açısal hız çalkalanmasının azalması olmuştur. Mazda 13B motorunun gövdesinin iki zamanlı Wankel motoru için uygunluğunun yapısal analizi yapılmıştır.
-
ÖgeGemilerdeki Kırlangıç Yapıların Teorik Ve Deneysel Titreşim Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-17) Yaman, Mehmet Ali ; Arpacı, M. Alaeddin ; 401922 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsGemi boyut ve hızlarındaki büyük artış, gemi titreşimlerini, gemi tasarımı ve yapımında büyük önem taşır hale getirmiştir. Deniz taşımacılığında artan talebi karşılamak için ihtiyaç duyulan bu yapıların daha esnek olması titreşim problemlerine neden olmaktadır. Aşırı gemi titreşimleri, yolcu konforunu ve mürettebat yaşamını önemli ölçüde etkilemekle birlikte makina ve cihazlarda bozulmalara ve yapısal elemanlarda hasara neden olmaktadır. Gemilerde titreşim problemlerinin çözüm kaynağının erken safhadaki tasarım aşamasında belirlenmesinin önemi ve sonradan yapılacak olan düzeltmelerin çok ağır maliyetler gerektirdiği bilinmektedir. Tasarım aşamasında yapılacak olan bir takım basit çalışmalarla ileride ortaya çıkacak büyük titreşim problemlerinin önlenmesi sağlanabilmektedir. Bu çalışmada gemilerde ortaya çıkan titreşim problemleri yerel titreşimler olarak incelenmiştir. Yerel titreşimler açısından geminin en kritik bölgelerinden birini oluşturan ve “Kırlangıç” adı verilen köprüüstü uzantıları incelenmiştir. Bu uzantılar, çeşitli destek açıları için modellenerek sonlu eleman analizi ile doğal frekans ve mod şekilleri belirlenmiştir. İncelenen kırlangıç yapılarının modelleri bilgisayar ortamında da hazırlanarak sonlu eleman analizi ile elde edilen sonuçlar deneysel modal analiz yöntemiyle de doğrulanmıştır. Ayrıca farklı tasarımlar için elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak tasarım özelliklerinin sonuçlar üzerindeki etkileri üzerinde durulmuştur.
-
ÖgeAtlantoaksiyel Stabilitenin Sağlanmasında Bilateral C1-c2 Pençe Uygulamasının Sonlu Elemanlar Yöntemi Kullanılarak Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-29) Şarkalkan, Nazlı ; Sünbüloğlu, Emin ; 404199 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsAtlantoaksiyel kompleks hem boyun bölgesinin hareketliliğini sağlaması hem de kafatasının ağırlığını taşıması bakımından omurganın önemli bir yapısıdır. Normal şartlar altında dayanımı yüksek bir oluşum olmasına rağmen, kaza sonucu ortaya çıkabilecek olan ağır travmalarda yapıda hasar gözlenebilir, hatta travma yapının kafatasını taşıma özelliğinin yok olmasına sebep olabilir. Ancak cerrahi operasyonla düzeltilebilecek olan yapının görevini yerine getirememesi Atlantoaksiyel kompleksin stabilitesinin bozulmasının bir çeşidi olarak bilinmektedir. Bu sebepten, uygulanmakta olan veya ileride geliştirilebilecek olan cerrahi yöntemler üzerine yapılacak olan araştırmalar büyük önem taşımaktadır. Gün geçtikçe artan imkanlar, çeşitli metodlarla bilgisayar ortamında, yöntemlerin pozitif ve negatif yönlerini bulmaya izin vermektedir. Bu çalışmada, 2005 yılından bu yana İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirurji kliniğinde atlantoaksiyel kompleks instabilitesi olan hastalara uygulanmakta olan Bilateral C1-C2 pençe uygulamasının operasyon ve sonrası süreçlerini sayısal olarak da değerlendirebilmek amacı ile simülasyon yapılması amaçlanmıştır. Günümüze kadar, pek çok cerrahi yöntemle ilgili olan araştırmaların yer almasına rağmen, hastaların klinik anlamdaki takipleri dışında C1-C2 pençe uygulamasının etkinliğinin mühendislik açışından incelenmesinin olduğu bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmanın ilk kısmında, omurga anatomisi hakkında çok kısa bilgi verilmiştir. Bu bilgilendirmenin ardından, Atlantoaksiyel kompleks daha detaylı bir şekilde incelenmiştir. Atlantoaksiyel İnstabilitesi üzerinde basit bir şekilde durulduktan sonra yapının stabilitesinin sağlanması amaçlı uygulanan posterior cerrahi yöntemlerine yer verilmiştir. Sonlu elemanlar yönteminin ve biolojik yapılar için kullanılmakta olan malzeme modellerinin biraz daha iyi anlaşılabilmesi için sürekli ortamlar mekaniğinin biyomekaniğe uygulanması hakkında özet bilgi verilmiştir. Pençe uygulamasında kullanılmakta olan parçaların, Atlantoaksiyel kompleksin kemiksi ve yumuşak dokulu bileşenlerinin katı modellerinin oluşturulması hakkında açıklama yapılmıştır. Bir sonraki aşamada, hazırlanmış olan katı modelden yararlanarak sonlu elemanlar modeli oluşturulmuştur. Bu modelin yeterince dogru çalışıp çalışmadığından emin olmak için yakınsama testi ve model doğrulaması yapılmıştır. Cerrahi operasyon süreci ve sonrasını yansıtmak üzere verilen uygun yükleme koşulları sonrası elde edilen sonuçlara göre, operasyon sırasında kemiklerde mikro çatlakların, yumuşak dokularda da yırtılmaların meydana gelebileceği gözlenmiştir. Bu olumsuzluklara rağmen, uygulanan yöntem yapıya beklenen stabiliteyi sağlamaktadır. Son olarak, ileride yapılabilecek olan çalışmalar belirtilmiştir.
-
ÖgeTicari Araçlarda Güvenlik Mevzuatı Gereği Koltuk Bağlantı Dayanımını Artırmaya Yönelik Bir Uygulama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-07-04) Güzelsoy, Ahmet Fazıl ; Altay, Oğuz ; 404957 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsOtomotiv geliştirme süreci içerisinde koltuk ve koltuk bağlantı tasarımının çok önemli bir rolü vardır. Dünya, Avrupa ve ülkemizdeki araç ve yolcu güvenliği ile ilgili mevzuatların önemli bir miktarı koltuk dayanımı ve emniyet kemeri ile ilgilidir.Yapılan birçok araç çarpışma testi ve trafik kazaları ile ilgili istatistikler göstermiştir ki, yeterli dayanıma sahip olmayan bir koltuk bağlantı tasarımı yolcu hayatını tehlikeye atmaktadır.Bu çalışmada, 2010 yılı sonrasında Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde Türkiye’de geçerli olacak olan yeni güvenlik mevzuatını sağlayabilecek koltuk bağlantı tasarımı gerçekleştirilmiştir. Yolcu taşıma amaçlı ticari araç sınıfındaki tüm araçlar bu kanunun kapsamında olacaktır. Mevcut durumda 25 km/sa çarpma etkisine kadar dayanabilen koltuk bağlantı yapısı bu tasarım ile 40 km/sa çarpma etkisi dayanımına yükseltilmiştir. Yapılan tasarım önce bilgisayarlı analiz yöntemleri ile sonra gerçekleştirilen ön çarpma ve çekme testleri ile doğrulanmıştır.
-
ÖgeEğri Eksenli Kademeli Çubukların Titreşim Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-09-20) Çetinyol, Doğukan ; Tüfekçi, Ekrem ; 413227 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsEğri eksenli çubuklar, en basit yapı elemanlarından biri olarak, çok sayıda modern mühendislik yapısında kullanılmaktadır.Günümüzde eğri eksenli çubuklar üzerinde yapılan çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmada, eğri eksenli kademeli çubukların düzlem içi titreşim davranışı ele alınmaktadır.Çubuk statik davranışını ifade eden denklemlerden hareketle, D’Alembert prensibiyle, dinamik davranışları ifade eden denklemlere ulaşılabilmektedir.Dinamik denklemlerin kesin çözümleri Matlab paket programı yardımıyla elde edilmiştir. Bu çalışmanın temel amacı, eğri eksenli çubukların dinamik denklemlerinden elde edilen kesin çözümü, nümerik ve deneysel olarak elde edilmiş sonuçlarla karşılaştırmak ve birbiriyle olan uyumunu incelemektir. Birinci bölümde, çubuk teorisi hakkında kısaca bilgi verilmiş, çalışmanın amacı ve kapsamı belirtilmiştir. İkinci bölümde, eğri eksenli çubuklarla ilgili literatürdeki mevcut çalışmalar incelenmiş, dinamik problemlerin çözümünde kullanılan yöntemler hakkında bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde, eğri eksenli çubukların düzlem iç ve düzlem dışı genel denklemleri verilmiştir.Çubuk statiğinin genel denklemlerine bağlı olarak titreşim denklemlerde verilmiştir. Dördüncü bölümde, çember eksenli kademeli kesitli çubukların titreşim denklemlerinin kesin çözümü Matlab paket programı yardımıyla elde edilen sonuçlar verilmiştir. Beşinci bölümde, çember eksenli kademeli kesitli çubukların doğal frekansları sonlu elemanlar paket programı olan Ansys ile çözülmüş ve sonuçların tutarlılığına bakılmıştır. Altıncı bölüm, deneysel modal analiz çalışmalarını içermektedir.Eğri eksenli kademeli kesitli çubukların analitik ve nümerik cevapları, deneysel olarak elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Yedinci bölümde, çalışmanın sonuçları tartışılmış ve yeni öneriler ele alınmıştır
-
Ögeİki Elastik Katıdan Oluşan Bir Sürekli Ortam İçin Aıry Gerilme Fonksiyonu Ve Dönen Disk Problemi İçin Bir Uygulama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-02-03) Muti, Süleyman ; Dokuz, Mehmet Salih ; 422755 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid Mechanicsİki veya daha fazla sayıdaki maddesel ortamın birbirleri içerisinde difüzyona uğramaları neticesinde oluşan sürekli ortama karışım adı verilmektedir. Bu çalışmada iki lineer elastik katının karışımından oluşan bir sürekli ortam için düzlem gerilme ve düzlem şekil değiştirme durumlarındaki Beltrami-Michell denklemleri elde edilmiştir. Bu amaçla iki elastik katı karışımı için verilmiş olan lineer bünye denklemleri, süreklilik denklemleri ve difüzyon kuvveti vektörü denklemi gibi çeşitli denklemlerden yararlanılmıştır. Düzlem gerilme ve düzlem şekil değiştirme durumları için karışımın iki bileşenine karşılık gelen ikişer Beltrami-Michell denklemi elde edilmiştir. Sonraki aşamada düzlem gerilme ve düzlem şekil değiştirme durumlarına örnek olan dönen ince disk ve dönen uzun silindirik çubuk problemleri, elde edilen Beltrami-Michell denklemleri ve Airy gerilme fonksiyonu yaklaşımı kullanılarak incelenmiş ve gerilme alanları ile yer değiştirme alanları elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlar üzerinden çeşitli grafikler oluşturulmuş ve değerlendirmeleri ile birlikte sunulmuştur.
-
ÖgeDalga Yayılımı Probleminde Kenar Bazlı Yumuşatılmış Radyal Nokta Enterpolasyon Yönteminin Uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-02-29) Sapmaz, Serhan ; Muğan, Ata ; 424620 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu çalışmada, sonlu elemanlar yöntemine alternatif bir yöntem olan ağsız yöntemlerden kenar bazlı yumuşatılmış radyal nokta enterpolasyon yöntemi kullanılarak dalga yayılımı problemi simule edilmiştir. Matematik model Matlab programı kullanılarak hazırlanmış olup modeli doğrulamak adına aynı analiz hem Abaqus programında hem de Matlab programında koşturulmuştur. Her iki programdan elde edilen yerdeğiştirme değerlerinin birbirine benzer olduğu gözlenmiştir. Bu nedenle matematik model doğrulanmış olmuştur. Dalga yayılımı problemi için yapay sınır koşullarının uygulanması gerekmektedir. İleten sınır yöntemi, yapay sınır koşullarını sağlamak amacıyla bu çalışmada kullanılmıştır. Doğrulanmış matematik modele ileten sınır yöntemi de eklenerek kolon probleminde darbe yükü altında tek boyutlu dalga problemi incelenmiştir. Matlab programından elde edilen yerdeğiştirme değerlerinde sönümlemenin gerçekleştiği fark edilmiştir. Özellikle ileten sınır yönteminin uygulandığı sınırdan elde edilen yerdeğiştirme değerleri sıfır değeri etrafında salınım yaptıktan sonra analiz sonunda sıfır değerinde sabitlenmiştir.
-
ÖgeOrantısız Yükleme Durumunda Yorulma Çatlak Büyümesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-05-23) Mutlu, Nait ; Muğan, Ata ; 419244 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsOrantısız Yükleme Durumunda Yorulma Çatlak Büyümesi Özet Orantısız yükleme durumunda yorulma çatlak büyümesinin sayısal modellenmesi yazılan MATLAB kodu ve genişletilmiş sonlu elemanlar metodu ile yapılmıştır. MATLAB kodu çatlak büyümesinin belirlenmesi ve çatlağın bu büyüme doğrultusunda yeniden tanımlanması işlerini gerçekleştire bilmektedir. Çatlak yüzeylerini modellemede Heaviside fonksiyonundan yararlanıldı ve çatlak uçlarının tanımlamasında da dört Branch fonksiyonu tarafından yapıldı. Gerilme şiddeti faktörlerini hesaplamak için, yoldan bağımsız J-integral programa eklendi. Interacting integral sayesinde J-integral programa kolayca ilave edildi. Program karma mod gerilme şiddeti faktörlerini belirlemek için pek çok çatlak plaka için test edildi. Bundan sonra efektif gerilme şiddeti faktörüne dayalı bir model orantısız yükleme durumundaki bir yorulma çatlağının çatlak büyüme oranını ve çatlak büyüme açısını belirlemek için kullanıldı. Orantılı olmayan yükleme dört farklı durum ile sağlanabilir. Her durum için çeşitli yüklemeler test edildi ve bu 4 farklı durum birer örnekle sunulmuştur. Son olarak ta, orantısız yük altında yorulma çatlak büyümesini göstermede hangi Keff formülünün en uygun olduğunu belirlemek için, bir test durumu elde edildi.
-
ÖgeDeğişken Kesitli Eğri Eksenli Çubukların Titreşimlerinin Teorik Ve Deneysel Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-06-04) Dönmez, Caner Hayri ; Tüfekçi, Ekrem ; 424424 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu çalışmanın temel amacı, değişken kesitli eğri eksenli düzlemsel çubukların düzlem içi ve düzlem dışı dinamik problemlerinin çözümünde matrikant yöntemini kullanarak alternatif çözüm yolu ortaya koymaktır. Matrikant yöntemi, kesin çözümü olmayan diferansiyel denklemlerin yaklaşık olarak çözülebilmesini sağlar. Çubuk geometrisi ve sınır şartları belli ise, yöntem kolaylıkla uygulanabilir. Çalışmada, sürekli değişken kesite sahip, farklı eksen eğriliklerindeki çubukların düzlem içi ve düzlem dışı titreşim problemleri farklı sınır şartlarında ve farklı kiriş açılarında ele alınmıştır. Literatürde daha fazla örneğinin olması sebebiyle, ağırlıklı olarak düzlem içi problemler üzerinde durulmuştur. Literatürdeki örnekler, kayma deformasyonu, eksenel uzama ve dönme eylemsizliği etkileri de dikkate alınarak, matrikant yöntemi ile çözülmüş ve sonuçlar birbiriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca, teorik ve sayısal sonuçların doğruluğunu görmek için, değişken kesitli, çember eksenli, simetrik ve asimetik iki farklı çubuğun, belirli sınır şartlarında deneysel analizi yapılarak doğal frekansları elde edilmiştir. Sonuçların analitik çözüm ve sonlu elemanlar yöntemi çözümü ile karşılaştırması yapılmıştır.
-
ÖgeÇesitli Sünek Kırılma Modellerinin Yüksek Sıcaklıklardaki Davranıslarının İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-07-06) Işık, Hakkı ; Mugan, Ata ; 435026 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsBu çalısma kapsamında Cockcroft & Latham, Freudenthal, Ayada, Brozzo gibi hasar modellerinin farklı sıcaklıklardaki sonuçları incelenmistir. Sünek hasar kriterleri hasarın olusumunu ele alısları bakımından, ampirik modeller ile çatlak olusumu ve gelisimi yaklasımını temel alan modeller olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Üzerinde yoğunlasılıp tez çalısmasının genis kapsamlı olarak ele aldığı kısım ise ampirik modeller olmustur. Bunun sebebi ise sayısal modellemelerin ve analizlerin çatlak olusumu ve gelisimi yaklasımını temel alan modellere kıyasla biraz daha az sayıda deneysel girdi gerektirmesidir. Çalısmada hasar olusumunu incelemek üzere özellikle AL 7075 alasımı tercih edilmistir. Malzeme özelliklerinin doğrulanması, hasar ve kopma bölgelerinin tesbit edilmesi için sıcaklık sarlandırmalı çekme deneyi makinası kullanılarak 25 °C, 100 °C, 149 °C, 204 °C ve 260 °C olmak üzere dört faklı sıcaklıkta çekme testleri yapılmıs, sonuçları kaydedilmis ve bu sonuçlar kullanılarak AL7075 alasımının mekanik özellikleri elde edilmistir. Çalısma kapsamındaçekme deneyi modellemeleri yapılarak her bir modelin farklı sıcaklıklardaki sonuçları elde edilmis ve sonrasında her bir sıcaklık için çekme deneyleri yapılıs ve model sonuçları ile karsılastırılmıstır. Normalize edilmis Cockroft ve Latham ile Brozzo modelleri hariç, çalısma sonucunda modellerin hasar olusan bölgeleri tespit edebildikleri ancak sayısal olarak hasar olusumunu tam olarak tespit edemedikleri görülmüstür.
-
ÖgeTekerlek Profillerinin Raylı Taşıt Dinamiğine Etkisinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-08-10) Özer, Ahmet Ubeydullah ; Mecitoğlu, Zahit ; 439853 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsRaylı taşıt dinamiği demiryolu mühendisliğinin temel konularından biridir. Farklı fiziksel koşullar altında aracın davranışı yapılan dinamik analizler sonucu belirlenir. Aracın dinamiğini etkileyen temel parametreler taşıtın boyutları, kütle ve atalet değerleridir. Ayrıca süspansiyon elemanlarının yay ve sönüm katsayıları ve bu elemanların bağlantı noktalarının konumları da taşıt dinamiğini etkilmektedit. Taşıtın davranışını belirleyen bir diğer önemli parametre ise tekerlek ve ray profilidir. Tekerlek profilinin yuvarlanma düzlemi aracın düz yoldaki davranışını, flanş bölgesi ise kurptaki davranışını belirlemektedir. Metro ve hafif metro sistemlerinde tekerlek profili standartlar tarafından belirlenirken tramvay hatlarında ise işletmeci tarafından hat karakteristikleri ve işletme hızı gibi parametreler göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Tekerlek profili tasarımında dikkat edilmesi gereken ana husus konfor-güvenlik ilişkisinin doğru bir şekilde kurulmasıdır. Bu tez kapsamında raylı taşıt dinamiğinde önemli bir etkiye sahip olan tekerlek-ray teması üzerinde durulmuştur. Öncelikle Simpack yazılımında bir tramvay aracına ait 52 serbestlik dereceli dinamik model oluşturulmuştur. Daha sonra üç farklı tekerlek profili (TTP1, TTP2 ve TTP3) modele eklenerek performansları incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Yapılan kararlılık, konfor ve kurp analizleri sonucunda TTP2 ve TTP3 profilleri konfor, yanal kararlılık açısından daha iyi sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Kurp analizinde ise her üç profilinde güvenlik sınırlarını aşmamakla birlikte TTP1 profilinin deray oranı daha düşük çıkmıştır. Yapılan bu tez ile modellenen tramvay aracının dinamik sürüş performansı bakımından en uygun tekerlek profili belirlenmiştir. Önerilen tekerlek profili ile konfor iyileştirilirken güvenlik standartlar tarafından belirlenen sınırlar içerisinde tutulmuştur.
-
ÖgeAğır Vasıta Dizel Motorunun Termomekanik Yorulma Ömrü Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-08-10) Kantürer, Şener ; Muğan, Ata ; 440233 ; Katı Cisimlerin Mekaniği ; Solid MechanicsOtomotiv endüstrisi son yıllarda, yasal düzenlemeler ve çevresel kaygıların etkisiyle egzoz emisyonlarını azaltırken; müşteri beklentileri doğrultusunda da daha yüksek performansta ekonomik motor üretmek gibi zor ve çok boyutlu bir problemle karşı karşıyadır. Temel hedef, daha az yakıt tüketen, yüksek performanslı ve düşük egzoz emisyon değerlerine sahip yeni nesil çevreci motor üretimidir. Düşük maliyet, hafiflik ve sessiz çalışma ise diğer ön plana çıkan beklentilerdir. İç basıncın arttırılması ve dizayn değişiklikleri ile tüm bu beklentilerin büyük çoğunluğuna çözüm bulunmuştur. Ancak dizayn değişiklikleri, artan iç basınç ve çalışma sıcaklığı motorlarda start-stop çevrimi esnasında meydana gelen düşük çevrimli termomekanik yorulmayı çok daha fazla dikkat edilmesi gereken bir sorun haline getirmiştir. Halihazırda silindir kafası ve bloğu için kullanılan gri dökme demir genel beklentileri sağlamakta yetersiz kalmakta yeni malzemelerin kullanımı/geliştirilmesi gerekmektedir. Malzeme problemi, vermiküler dökme demir (CGI, ör. GJV450) ve alüminyum alaşımlarının (ör. Al319-T7B) motor blokları ve silindir kafalarında kullanılmasıyla çözülmeye başlamıştır. Alüminyum alaşımları gri dökme demire oranla çok daha düşük bir yoğunluğa sahipken vermiküler dökme demir daha iyi mekanik özellikleri sayesinde daha az miktarda (ince kesitte) kullanılarak aynı hatta daha iyi performans sağlamaktadır. Gerçekleştirilen bu çalışmada silindir kafasının ömür hesabının yapılması için mekanik ve termal etkiler gerçekçi bir şekilde modellenmiştir. Bilgisayar destekli mühendislik teknolojileri kullanılarak başta silindir kafası ve motor bloğu parçalarının mekanik ve termal yükler altındaki davranışı göz önüne alınarak numerik modeller ve geliştirmeler kullanılmıştır. Bu bilgisayar destekli mühendislij metodolojisi, 1-boyutlu ve 3-boyutlu analitik araçlar kullanılarak motor içi akışkanın modellenmesini ve motor parçalarının yapısal olarak modollenmesini içeriyor. Motor geliştirme projeleri genelde sıfırdan bir geliştirme projesinden ziyade, projelerin devamında yapılan dizayn ve doğrulama prosesi önce yapılmış hesaplara ve varsayımlara dayanır. Hesaplamalar, gerçekleşecek değişiklikleri içerirler. Bu yüzdendir ki, dizayn gereksinimleri uygulamadan uygulamaya ve kalibrasyon tipine göre değişkenlik gösterebilir. Yapılan en küçük bir değişiklik dahi, silindir kafasındaki sıcaklık ve gerinim dağılımını önemli ölçüde değiştirerek, motor ömrünü kabul sınırlarının altında kalmasına neden olabilir. Bu nedenle motor üzerinde gerçekleştirilen çalışmalarda silindir kafası en önemli madde olarak sürekli kontrol altında tutulmaktadır. Motorun her ısınıp soğuması bir ısıl çevrime karşılık gelir. Bir motorun bu yükler altında dayanımı motordan motora, sürücüden sürücüye değişkenlik arzeder. Yine de her motor belli sayıdaki ısıl çevrime direnç gösterecek şekilde tasarlanır. Silindir kafasının ısıl yorulması mekanik gerinim, sürünme ve oksidasyon gibi bir çok farklı mekanizmanın aynı anda çalışması ile gerçekleşen kompleks bir fenomendir Termomekanik yorulma hesabının gerçekleştirilmesi için bir çok disiplinin birlikte çalışması gerekmektedir. Tezin yazımında kurulan kurguda bu disiplinlere sırayla yer verilmektedir. Tezin metodolojisinde, basamak basamak hangi komponent ve sistemlerin ne şekilde modelleneceği anlatıldı. Kurulan analiz modelleri, kullanılan malzeme ve bu malzemenin matematiksel modellenmesine sırayla yer verildi. Silindir kafa malzemesi olarak kullanılan CGI malzemenin davranışının incelenmesi için Chaboche teorisi kullanılmıştır. Chaboche teorisi gerilme/gerinim bazlı olup, artımlı plastisite teorisine dayanan son derece kapsamlı bir modeldir. Analizlerimiz esnasında chaboche malzeme teorisini kullanan bir alt program kullanılmıştır. Bu alt program silindir kafası için ömür hesabını gerçekleştirmektedir. Diğer bir önemli nokta da malzeme testleridir. Thomat alt programı kullanılacak malzeme için yapılmış bir ön değer seti ile kullanılmaktadır. Buna karşın, belli bir silindir kafası için elde edilmiş ve başarılı sonuçlar vermiş TMF parametreleri, aynı malzemeden yapılmış farklı bir mimariye sahip başka bir silindir kafası için aynı derecede başarılı sonuçlar vermeyebilir. Dökümhane farklılığı da bu varyasyona olumsuz yönde etki edecek önemli bir unsurdur. Bir kez imalatçı seçilip prototip kafalar üretildikten sonra, bu kafalardan çekilecek numunelerle ek testler yapılacak ve tüm parametreler korale edilmesi gerekmektedir. Bu hem döküm kalitesini değerlendirme hem de başarılı ömür tahmini yapabilme imkanı veremektedir. Bir diğer konu ise sıcaklığın modelimize eklenmesidir. Sıcaklık, malzeme karakterizasyonuna ve motorun ömrüne etki eden en önemli parametredir. Bu yüzden motorun çalışma koşullarındaki sıcaklık dağılımının en doğru şekilde hesaplanması ve bu hesapların test sonuçları ile korele edilmesi analizlerin doğruluğu bakımından önemlidir. Sıcaklıkların doğru hesaplanabilmesi için motor sıcaklığına doğrudan etki eden soğutma suyunun etkisinin doğru şekilde modellenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada konjuge kafa/blok analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu tip ayrık analiz metodu özellikle konsept fazı gibi akışkan yüzeylerinde çok fazla iterasyon gerektiren tasarım çalışmaları için özellikle uygundur. Bu nedenle konsept motor geliştiren şirketlerin tercihi olmuştur. Motor bloğu ve silindir kafasını modellerken, gerçekleştirilmesi gereken diğer bir iş de soğutma ceketlerinin hesaplamalı akışkanlar dinamiği (Computational Fluid Dynamics - CFD) metodları ile modellenmesidir. Dizel motorlarında silindir içindeki ortalama gaz sıcaklıkları 1000 C° dereceyi aşan sıcaklıklara ulaşmakta ve bu değer daha verimli motor arayışıyla her geçen gün artmaktadır. CFD metodları soğutma sıvısı ve metal yüzeyler arasındaki konveksiyon katsayısı dağılımını ve kanal içerisinde soğutma sıvısı sıcaklık dağılımını hesaplamakta kullanılır. Bu veriler termal analizde sınır değerleri olarak kullanılır ve blok ve silindir kafasındaki sıcaklık dağılımını belirler. Silindir kafası ve motor bloğu analizlerinde diğer bir önemli ilerleme silindir için yanma modellerinin sonuçlarının doğrudan yanma yüzeylerine beslenmesidir. Mevcut metod 1D termodinamik analiz sonuçlarının kafa ve blok yüzeylerine elle girilmesi ile gerçekleştirilir. Kafa enjektör çevresinde bir kaç bölgeye bölünür ve buraya termodinamik analiz sonucu ısıl katsayılar ve gaz sıcaklıkları uygulanır. Bu nedenden dolayı enjektör sprey açısı ve konumu gibi etkileri görmek mümkün değildir. Örnek olarak bir spreyin altında kalan bölgenin normalden daha sıcak olması beklenirken mevcut analzi metodunda bunlar görülmemektedir. Modellenen yanmanın doğrudan silindir alt yüzeyine tanımlanması (mapping) buna imkan verecektir. Sonlu elemanlar yöntemi ile beraber altmodelleme (submodel) yöntemi de çalışmalarımız esnasında geliştirildi. Kurulan modellerin milyonun katları kadar eleman içermesinden dolayı analiz sürelerini çok uzun olması beklenmektedir. (100-120 saat civarında) Çalışmak istediğimiz bölgeleri motor üzerinde belirleyerek kuracağımız altmodeller çok daha kısa sürede istediğimiz sonuçları almamızı sağlamıştır. Bu modelleme yeteneği ile beraber daha verimli çalışma süreleri elde edilerek, kullanılan yazılımların lisans masrafları önemli derece de azaltılmıştır. Bu tez çalışmasının sonucunda, geliştirilen veya tasarlanan bir konsept motor için kritik olan silindir kafasının termomekanik olarak yorulma ömrü hesaplandı. Bu şekilde çok maliyetli olan prototip ürün ve motor testlerine gerek kalmadan bu tez metodolojisiyle yorulma ömrünün tespit edilmesi gerçekleştirilmiştir.