FBE- Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Ağıralioğlu, Necati" ile FBE- Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAkım Ölçümleri Yetersiz Havzalarda Aylık Akımların Ve Hidroelektrik Potansiyelin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Andiç, Gökhan ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinTürkiye’nin halihazırdaki hidroelektrik potansiyeli belirlenirken küçük hidroelektrik santrallerin potansiyeli dikkate alınmamıştır. Türkiye’de 3000’e yakın gözlem istasyonunda akım (debi) ölçümleri yapılmasına rağmen pek çok akarsu ve kollarında akım ölçüm istasyonu yoktur. Hâlbuki bu akarsuların hidroelektrik potansiyelinin belirlenmesi için uzun yıllar ölçülmüş debilerine ihtiyaç vardır. Bu yüzden ölçümü olmayan akarsuların hidroelektrik potansiyeli belirlenememekte ve projelendirilememektedir. Dolayısıyla akım ölçümleri olmayan veya yetersiz olan havzalarda su kaynakları potansiyelinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi giderek önem kazanmaktadır. Ölçüm yapılmayan havzalarda kullanılmak üzere akım verisi sağlamak için değişik seçenekler söz konusudur: (1) Yerinde gözlem yapılması, (2) Benzer özellikli yakın havza verilerinin kullanılması, (3) Uzaktan algılama ile gözlem yapılması, (4) Hidrolojik model simülasyonu, (5) Entegre edilmiş meteorolojik ve hidrolojik model simülasyonu. Bu çalışmada akım ölçüm istasyonları olmayan veya yetersiz olan havzalarda hidroelektrik potansiyel belirleme çalışmaları yapılacaktır. Bunun için Doğu Karadeniz’de Trabzon il sınırları içerisinde yer alan Solaklı Havzası pilot bölge olarak seçilmiş, bu havzada planlanan küçük hidroelektrik santrallar için potansiyel belirleme çalışmaları yapılmıştır. Solaklı Vadisini meydana getiren akarsu havzalarında aylık ortalama yağış grafiklerinden elde edilen yağış değerleri ile aylık akış katsayıları kullanılarak ortalama akış debileri belirlenmiştir. Ölçüm yapılmayan akarsu havzalarının hidroelektrik potansiyelinin belirlenmesi için seçilen bu bölgede çeşitli yöntemler kullanılarak sonuçlar birbirleri ile karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeAkışkan Özgül Ağırlığının Su Darbesine Etkisinin Matematik Modelle İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Tekin, Muhammed Alp ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada, hidrolikteki hareket ve süreklilik denklemlerini esas alarak su darbesi teorisini ve en çok kullanılan su darbesi hesaplama metotlarından (sonlu farklar metodu yardımıyla) Bergeron - Schnyder, Karakteristikler ve Parmakian Metotları tanımlanmıştır. Örnek olarak, İstanbul ilinin Avrupa Yakasında Büyükçekmece ile Küçükçekmece İlçeleri ve Asya yakasında ise Kadıköy İlçesi ve çevre havzasının atıksularını arıtarak bu havzalara hizmet eden mevcut Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Kadıköy Atıksu Ön Arıtma Tesis verileri seçilmiştir. Bu tesislerin içindeki terfili basma hatlarında akışkan özgül ağırlığının değişimi sonucu oluşan darbe tesirlerinin sonlu farklar metodu ile önceden denenmiş bir matematik model kullanmak suretiyle hesaplanmış ve çıkan sonuçlar birbiriyle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, bu tesislerdeki sistem elemanlarına, darbe tesirlerinin azaltılması, belirli sınırlar içinde tutulması, hattın darbeden etkilenmemesiyle ilgili tedbirlerden bahsedilmiştir.
-
ÖgeBalık Geçitlerinin Sayısal Analiz İle Modellenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-25) Kadıoğlu, Cem ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada, balık geçitlerinin çeşitleri ve hidrolik yapıları incelenmiş, balık geçitlerindeki genel tasarım prensipleri ve göz önünde bulundurulması gereken kriterler ortaya konularak, sayısal analiz yöntemlerinden biri olan sonlu hacimler yöntemi vasıtasıyla havuz ve savak tipi balık geçidi modellenmiştir. Bu balık geçidi türü için kurulmuş olan sayısal analiz modelinin sonuçları, balık geçidindeki akımların özellikleri açısından incelenmiş ve bu sonuçlar, ölçekli modeller üzerinde yapılmış deneysel çalışmalardan elde edilen sonuçlar ve bu çalışmaların sonucunda ortaya konmuş genel prensipler ile karşılaştırılmıştır. Literatürdeki deneysel çalışmalardan elde edilmiş sonuçları, sonlu hacim modelinden elde edilen sonuçlar ile karşılaştırdığımızda sonuçların benzerlik gösterdiği ve mühendislik açısından yeterli yakınsaklığın elde edildiği gözlemlenmiştir.
-
ÖgeBaraj Altındaki Sızmaların Analiz Ve Kontrolü: Sazlıdere Barajı Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Eynur, Zeynep ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinGövde altından sızma problemleri bütün barajlarda göz önüne alınması gerekli bir konudur. Sızma miktarlarının beklenmeyen boyutlarda olması ve gerekli iyileştirmelerin zamanında veya hiç yapılmaması durumunda, önemli miktarlarda su kaybının yanında, baraj ve mansap bölgesinin emniyetini tehdit edecek sonuçlarla karşılaşılabilmektedir. En uygun sızma kontrol metoduna karar verilebilmesi için sızmaların yerleri ve büyüklükleri iyi belirlenmiş olmalıdır. Bu durum detaylı jeolojik etütlerin yanında uygun sızma analiz metotlarının uygulanmasını da gerektirir. Barajlarda gerekli kontrol önlemleri uygulanmış olsa da, önceden tespit edilemeyen sebeplerle sızmalar ortaya çıkabilmektedir. Sızmalar rezervuardaki suyun kaybı ve baraj emniyeti açısından ihmal edilemeyecek boyutta ise en kısa zamanda oluşma yerleri belirlenmeli ve en uygun metodun seçimi ile gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır. Yeni gelişmelerin takip edilmesinin yanında geçmiş tecrübelerin bilinmesi de inşaat sıasında ve kaçaklar ortaya çıktıktan sonra alınacak önlemlerin başarısını artıracaktır. Tez çalışmamızda gövde altından sızmalar için günümüzde uygulanan kontrol, iyileştirme ve analiz metotları incelenmiş, konu ile ilgili önceki çalışmalar araştırılmış ve İstanbul’a içme suyu temin eden barajlardan ve gövde altından önemli su kaçakları problemleri ile karşılaşılmış olan Sazlıdere Barajı için “sonlu farklar metodu”nun kullanıldığı bir analiz ile çeşitli enjeksiyon perde boyu alternatifleri için sızma miktarları ve optimum perde boyu hesaplanmış ve sonuçlar mevcut verilerle karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeBiriktirmeli Ve Biriktirmesiz Hidroelektrik Tesislerin Teknik Olarak Karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Kaya, Duygu ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada esas olarak Türkiye nehirleri üzerindeki Hidroelektrik potansiyelinin uygun bir şekilde değerlendirilebilmesi için Hidroelektrik santral kurulum sistemleri arasında bir karşılaştırma yapılmıştır. Çalışmada pilot bölge olarak seçilen Doğu Karadeniz Bölgesi Trabzon il sınırları içerisindeki Solaklı havzasında yer alan Çambaşı Baraj yeri seçilmiştir. Çambaşı baraj yerinde uygulanması düşünülen biriktirmeli Hidroelektrik santral projesi yerine alternatif düşünülerek karşılaştırma yapılmış ve sonuçları değerlendirilmiştir. Çambaşı Barajı ve HES projesi, Çambaşı Regülâtörü ve HES projesine dönüştürülürken enerji iletim hattı sisteminde herhangi bir değişiklik yapılmamasına özen gösterilmiştir. Bunun sonucu olarak çevreye en az derece zarar verecek ve enerji üretimin en iyi şekilde gerçekleştirecek çözümler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Her ne kadar Çambaşı Projesi barajlı santral yapılması açısından hemen hemen tüm kriterleri yerine getiriyor olsa da her iki alternatifin avantajları karşılaştırıldığı vakit, regülâtörlü santral yapılmasının teknik açıdan daha avantajlı olduğu görülmüştür.
-
ÖgeÇeşitli Ülkelerde Uygulanan Baraj Tasarım Taşkınlarının İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-02-08) Gündoğdu, Fatih ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada öncelikli olarak barajlarda tasarım taşkınının önemi anlatılmış, barajlarda taşkın hidrolojisi ve dünya genelinde kullanılan taşkın tahmin yöntemleri hakkında genel bilgi verilmiştir. Kullanılan taşkın tahmin yöntemleri, akış verilerine ve yağış verilerine dayanan taşkın tahmin yöntemleri olarak sınıflandırılmıştır. Çeşitli ülkelerin tasarım taşkınları ve tasarım taşkını belirlerken kullandıkları kriterler incelenmiş, ülkeler; risk sınıflandırmasına göre tasarım taşkını belirleyen ülkeler, baraj yüksekliğine göre tasarım taşkını belirleyen ülkeler, baraj türüne göre tasarım taşkını belirleyen ülkeler ve zarf eğrileri ile tasarım taşkını belirleyen ülkeler olmak üzere sınıflandırılmıştır. Türkiye’de DSİ tarafından yapılan baraj sınıflaması ve kullanılan tasarım taşkınları ayrı bir başlık altından incelenmiştir. Son olarak dünyada ve Türkiye’de kullanılan tasarım taşkınları değerlendirilmiş, özellikle Türkiye için tasarım taşkınlarının uygulanması hususunda önerilerde bulunulmuştur.
-
ÖgeDoğu Karadeniz Bölgesi’nde Yağışın Akım Verileri İle Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-07-05) Usta, Gökçe ; Ağıralioğlu, Necati ; 405041 ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinDünya’da hızla artan kentleşme ve nüfusa bağlı olarak su talebi de hızla artmaktadır. Bununla beraber suyun etkin kullanımını sağlamak amacıyla su kaynaklarının planlanması da önemli bir hale gelmiştir. Su Kaynakları ile ilgili yapılan çalışmalarda en önemli unsur gerek ölçüm, gerekse modelleme teknikleri kullanılarak hidrolojik süreçlerin doğru belirlenmesidir. Bununla birlikte dağlık bölgelerde hidrometeorolojik istasyonların sayısı az ve/veya homojen dağılmamış durumdadır. Bu nedenle; yağış, akış, buharlaşma vb. hidrolojik süreçlerin tahmini zorlaşmaktadır. Çalışma bölgesi olan Doğu Karadeniz Bölgesi de topografik özellikleri nedeniyle nispeten az yağış ve akım gözlem istasyonuna sahip olup, yağış istasyonlarının büyük bir kısmı düşük kotlarda ve dere kenarlarında konumlandırılmıştır. Yağışın hidrolojik çevrimi etkileyen en önemli parametre olduğu düşünülürse, bölge için yağışın doğru olarak tahmin edilmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmada Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yağışın, akım verileri kullanılarak tahmin edilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla, öncellikle akım istasyonlarına ait debi süreklilik eğrileri çizilmiş, otalama, %50 ve %95 olasılığına ait aylık akım değerleri çıkartılmış ve akım haritaları üretilmiştir. Yağış gözlem istasyonları, akım gözlem istasyonları gibi düşünülerek çıkartılan yağış gözlem havzalarına ait %50, %95 olasılıklı ve ortalama akım değerleri önceden üretilmiş olan akım haritalarından belirlenmiştir. Belirlenen akım değerleri ile bu yağış gözlem istasyonlarında ölçülmüş yağış verileri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Kurulan bu ilişkilerden, yağış ölçümü olmayan noktalardaki yağışın akım değerlerinden tahmin edilebileceği görülmüştür.
-
ÖgeDoğu Karadeniz’de Debi Süreklilik Eğrilerinin Regresyon Analizi İle Belirlenmesi Ve Akım Tahmini(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-12) Beşiktaş, Mehmet ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; GeotechnicsBu çalışmada, debi süreklilik eğrilerinin regresyon analizi metodu ile Doğu Karadeniz Bölgesinde mevcut bazı akım gözlem istasyonların verileri kullanılarak, daha önce fiziksel anlamda ölçümü yapılmamış noktalarda debi tahmini yapılması için bulunmasına çalışılmıştır. Öncelikle, 16 akım gözlem istasyonu için mevcut tüm günlük verilerin debi süreklilik değerlerinden aylık ve yıllık ölçekte %5, 50 ve 95 aşılma olasılığına karşılık gelen debiler geliştirilen MS Excel-Makro kodu yardımı ile bulunmuştur. Daha sonra, bölgenin karakteristiklerini ifade eden ortalama havza alanı (A), ortalama alan yağışı (P), ortalama yükseklik (H) ve ortalama eğim (S) bağımsız değişkenleri her bir istasyon için coğrafi bilgi sistemleri yazılımlarıyla hesaplanmıştır. Belirlenen her bir bağımsız değişkenin aylık ve yıllık olmak üzere %5, 50 ve 95 aşılma olasılıklarına karşılık gelen bağımlı değişken olan debiler üzerindeki etkisini göstermek üzere regresyon eşitlikleri geliştirilmiştir. Eşitlikler sadece 16 istasyondan 14 istasyon için geliştirilmiş, diğer 2 istasyon ise validasyon için bırakılmıştır. Bu regresyon eşitlikleri bölgesel çapta aylık ve yıllık %5, 50 ve 95 aşılma olasılıklarını tahmin eden debi süreklilik eğrisi değerlerini vermiştir. Sonuç olarak elde edilen denklemlerden bölgesel debi tahmini yapılmış, tahminler literatürde daha önce farklı metotlarla yapılan çalışmalar ile karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeDolgu Baraj Gövdelerindeki Sızmaların Ve Freatik Hattın İncelenmesi: Seferihisar Barajı Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Mesci, Seyit Burak ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinGövde sızmaları dolgu barajlarda gözardı edilemeyecek en önemli problemlerden bir tanesidir. Gövdedeki sızma miktarları belirli sınırlarda kaldığı sürece yapıya zarar vermeyecektir fakat bunun işletmede olan barajlar için sürekli olarak ölçülmesi baraj güvenliği ve stabilitesi açısından büyük önem taşımaktadır. Daha önemlisi baraj projelendirilmesi sırasında sızmalara karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Karşılaşılabilecek bir problemle baş edilmesi hem daha zor hem de yapılacak çalışmanın maliyeti çok daha fazla olacaktır. Bu sebeplerden ötürü baraj projelendirilmesi sırasında yapılacak barajda meydana gelebilecek sızma hatları ve sızma miktarları belirlenmelidir. Bu çalışmada, sonlu farklar metodu kullanılarak toprak barajlarda gövdede meydana gelen sızmalar araştırılmıştır. Matematiksel model Seferihisar Barajı`na uygulanmıştır. Öncelikle farklı metotlar kullanılarak serbest yüzey çizgisi belirlenmiş; metotların sonuçları birbirleri ile kıyaslanmıştır. Daha sonra Laplace denklemi sızmalar için kullanılarak basınç yükseklikleri hesaplanmıştır. Ayrıca akım çizgileri ve eşpotansiyel çizgiler hesap edilerek grafiksel olarak değerlendirilmiştir. Hız bileşenleri ve toplam sızma miktarları farklı permeabilite değerleri için hesaplanmış ve birbirleri ile kıyaslamalar yapılmıştır.
-
ÖgeHidroelektrik Potansiyel Belirleme Metotları Ve Uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özkök, Veysel ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada, hidroelektrik santrallar sınıflandırılmış, hidroelektrik potansiyel belirleme metotları açıklanmış ve bunların uygulamaları yapılmıştır. Hidroelektrik potansiyelin belirlenmesinde yaygın olarak iki metot kullanılır: Debi süreklilik eğrisi metodu ve ardışık akım öteleme metodu. Çoruh havzasında seçilen 8 akım gözlem istasyonuna debi süreklilik eğrisi metodu uygulanmıştır. İstasyonlar için 20 yıllık aylık ortalama akım verileri kullanılarak çizilen debi süreklilik eğrilerinden zamanın %95’inde var olan debilere göre hesap yapılmış ve böylece güvenilir hidroelektrik potansiyeller hesaplanmıştır. Oymapınar barajına ait son 5 yıllık aylık verilere ise ardışık akım öteleme metodu uygulanmıştır. Baraj için aylık bir hesap tablosu yapılmış ve aylık üretilebilecek enerji, toplam enerji ve ortalama enerji miktarları bulunmuştur. Daha sonra bulunan bu değerler mevcut değerlerle karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeKazıklı su yapılarında etki eden kuvvetler ve bilgisayar destekli tasarım kriterleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Küçük, Murat ; Ağıralioğlu, Necati ; 101009 ; Hidrolik ve Su Kaynakları MühendisliğiGünümüzde, özellikle su yapılarında daha sık kullanılan kazıkların üzerlerine etki eden kuvvetlerin bilinmesi tasarım için çok önemlidir. Yanaşma yapılan gibi hem kara ve hem de denizle irtibatı olan yapılar üzerinde, kendi fonksiyonel kuwetierinin yanında çevre şartlarının da etkisi mevcuttur. Yapılan tez çalışmasında kazıklarla mesnetlenmiş su yapılarına etki eden kuvvetler oluş kaynaklarına göre incelenmiş ve tasarım değerleri çeşitli senaryo kombinasyonlarla karşılaştırılmıştır. Çalışmanın başmda kazık çeşitleri ve taşıma güçleri konusunda bilgi verilmiştir. Daha sonraki bölümde ise kuvvetler incelenmiştir. Kazıklı bir su yapısı kazık boyutlarına uygun olarak bir deniz duvarından farklı şekilde davranacak ve etkili kuvvetlerde buna göre farklılık gösterecektir. Kazık çapının dalga boyuna oram D/L < 0,2 olduğu durumlar için kazıklara çevresel kuvvetler başlığı altında toplanmış başta sürükleme ve atalet kuvvetleri olmak üzere rüzgar, dalga, akıntı, buz ve iklimsel etki kuvvetleri etkili olmaktadır. Yanaşma kuvvetleri olarak, gemi yanaşması için bağlantı elemanları veya doğrudan gemiler aracılığı ile yapıya etki eden kuvvetler göz önünde bulundurulmuştur. Son olarak ölü ve hareketli yüklerin yapıya etkileri de incelenmiştir. Sonuçta incelenen kuvvetlerin yapı üzerindeki etkileri ve büyüklüklerinin karşılaştırılması bir örnek üzerinde ele alınmış ve bilgisayar yardımı ile hesaplamalar yapılmıştır. Sonlu elemanlar metodunu temel alan ve tasarımda da bu yönüyle tercih edilen SAP 2000 programı bu hesaplamalarda kullanılmıştır. Standartlarda tavsiye edilen çeşitli yük kombinasyonları ve yük etki çarpanları kullanılarak kuvvetler yapıya uygulanmıştır. Yapıya kuvvetlerin uygulanması, etki eden kuvvetlerin değişik yük katsayıları ile çarpılması ve uygulama doğrultulan da göz önünde bulundurularak yapılmış ve sonuçlan karşılaştınlmıştır. Hesaplamalar sonucunda elde edilen ve kazık nihai tasarım değerleri olarak tanımlanan, normal kuvvet ve momentlerden, hangi kuvvetin yapı üzerinde ne derece etkili olduğu karşılaştrnlabilmiştir. Neticede kuvvetlerden hangilerinin hesaplamalar için göz önünde bulundurulması gerektiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece tasarım için yararlı kriterler oluşturulmaya çalışılmıştır.
-
ÖgeLiman içi dalga çalkantısında kullanılan nümerik modelleme mike 21 BW(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004) Köksal, Fatma Dilara ; Ağıralioğlu, Necati ; 151548 ; Hidrolik ve Su Kaynakları MühendisliğiHarmonik dalga oluşumu gibi nonlineer dalga etkileşimleri, sapma ve dönme gibi fiziksel etkileri aynen korumak için limanlar içerisindeki dalga dağılımının doğru nümerik simulasyonunda nonlineer ve dispersif dalga işlemlerinin hesaba katılması gerekmektedir. Boussinesq denklemleri, değişken derinliklerde ve sığ su ortamında, tüm bu etkileri içeren matematiksel modellerin içinde en anlaşılır olanıdır. Boussinesq tipi matematiksel modellerin farklı çeşitleri vardır ve bunların hem problemde kullanılan fiziksel parametrelerinin sınırlanchrılmaları hem de uygun bir nümerik modelin parçası olarak uygulamadaki kolaylığı karşüaşünlmalan ve mukayese edilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmada kullanılan nümerik simulasyon olan Boussinesq dalga modülünün, kullanılan metodlar ve yapılan çeşitli karşılaştumalarla oldukça yeterli olduğu gösterilmiştir. İki boyutlu genişletilmiş Boussinesq denklem sistemi, lineer bir üçgen sonlu eleman uzaysal diskretizasyonu uygulamasında, uygun biçimde yeniden uyarlanmıştır. Bu denklem sistemine program için gereken uygun başlangıç ve sınır koşullan detaylı olarak göz önüne alınmaktadır. Sayısal metodun performansı, deneysel verilerin karşdaştırılması ile test edilmiş ve liman projesi için modelin uygunluğu, gerçeğe uygun liman geometrisi ve dalga koşullarının simülasyonu ile araştırılmıştır. Fiziksel modellerle kullanılan nümerik modelin karşılaştrrması örnekler verilerek yapılmış ve sonuç olarak neredeyse birebirlik sağlanmıştır. Boussinesq dalga modülü, Boussinesq denklemlerinin üçüncü derece sonlu farklar yöntemi ile çözümü esasına dayanmaktadır. Model, küçük genlikli dalgalar üzerindeki sığlaşma, sapma, kırınım ve yapıların dalgalan sönümleme ve yansıtma etkilerini gözetebilmekte, dalgaların düzenli ve düzensiz kıyı alanlan ve limanlarda yaratacağı karmaşık çalkantının incelenmesinde kullanılabilmektedir. xn Çalışmada programı kullanma metodlan anlatılarak Marmara Kabul Limanı' nda uygulanmıştır. Liman için çalkantı modellemesine başlamadan önce kapsamlı rüzgar istatistiği çalışmaları, dalga tahmini ve derin denizden kıyıya doğru dalga değişiminin incelendiği dalga transformasyonu modeli çalışmaları yü^tülmüştür. Dalga transformasyon modeli çalışmaları MIKE 21' in diğer bir modülü olan MKE 21 NSW ile yapılmıştır. Limanı koruyucu dalgakıranların en uygun yerleşimleri yine modelde denenerek belirlenmiş, liman içi çalkantısının uluslararası kriterlerde tanımlanan düzeyi aşmaması için gerekli düzenlemeler araştırılrmştır. Yapı yerleşimlerinde alternatifler geliştirilerek, bunlar içinden en ekonomik olanı uygulama için önerilmiştir. Dalga transformasyonu çalışmaları sonucunda, Marmara Kabul Limanı çalkantı analizlerinde kullanılacak dalga özellikleri ile yapı tasarımında kullanılacak dizayn dalgası belirlenmiştir.
-
ÖgeSolaklı Havzasında Aylık Ve Yıllık Debi Süreklilik Eğrilerinin Normalleştirme Yöntemiyle İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-13) Ayaz, Ekrem ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinBu çalışmada akım ölçümü yetersiz akarsu havzalarında Singh ve diğ. (2001) kullandığı debi süreklilik eğrisi elde etme modeli incelenip, Solaklı havzasında uygulaması yapılmıştır. Çalışma yapılırken Solaklı havzasında bulunan 3 akım gözlem istasyonundaki veriler (Of-Dernekpazarı, Haldizen-Şerah (Uzungöl) ve Ögene-Alçakköprü akım gözlem istasyonları (AGİ)) kullanılmış ve 1 istasyonla (Solaklı-Ulucami AGİ) kontrol işlemi yapılmıştır. Burada model, üç ayrı zaman dilimi ( yıllık, aylık, günlük) için tekrarlanmıştır ve modelin bu havzaya uygulanabilir olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, günlük veriler de model oluşturmada kullanılmak istenmiş fakat, veriler normalleştirilemediği için bu modelde kullanılamamıştır. Yıllık verilerden elde edilen model verileri ve model denkleminin kullanılabilir olduğu ancak aylık verilerden elde edilen model verileri ve model denkleminin verimli olarak kullanılabilir olmadığı görülmüştür. Bunun en önemli sebebi de havzadaki ölçülmüş verinin az olmasıdır.
-
ÖgeToprak Dolgu Barajların Gövdelerindeki Sızmaların Sonlu Elemanlar Yöntemi İle İncelenmesi: Büyükçekmece Barajı Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Çilingir, Hamdi ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinSızma barajın memba kısmından mansap kısmına doğru suyun devamlı hareketidir. Zemindeki iç erozyon veya toprak barajların içerisindeki sızıntılar borulanma olarak bilinmektedir. Bütün barajlarda haznede tutulan su gövde içerisinde veya temelden dirençle karşılaşsa dahi kendine bir yol bularak sızıntı oluşmasına neden olur. Bu sızma, hesaplanan emniyet değeri ölçüsüne kadar müdahale gerektirmez ancak bu değerin üzerinde ise belirli önlemler alınmalıdır. Sızıntı kontrolü, sızıntı miktarına, oluştuğu bölgeye ve içeriğine göre değişir. Baraj inşaatından sonra oluşacak sızıntı miktarını azaltmak çok zor ve maliyetli bir işlem gerektirir. Bu nedenle barajın yapılacağı bölgelerde gerekli jeolojik araştırmalar yapılarak sızmaların yerleri ve büyüklükleri bulunur. Projelendirme safhasındaki analizler sayesinde emniyet ve ekonomi açısından optimum çözümler sağlanır. Bu çalışmada matematiksel model olarak seçilen Büyükçekmece barajının gövdesinde oluşan sızmaların Sonlu Elemanlar Yöntemi ve Geo-Studio bilgisayar programından yararlanmak suretiyle sızma analizleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar DSİ nin yapmış olduğu sızma gözlemleri verileri ile karşılaştırılmıştır. Uygulamada öncelikle çeşitli metotlarla serbest su yüzeyi çizgisi çizilip, sızıntının barajın mansap şevinden çıkış noktası ve birim genişlik debisi belirlenerek toplam sızma debisi değerine ulaşılmıştır. Yapılan uyulama sonucunda teorik hesaplar ve gözlemler doğrultusunda elde edilen verilerin tutarlılığı ile baraj içerisindeki sızmaların tehlikeli boyutta olup olmadığı belirlenmiştir.
-
ÖgeTürkiye‘de Yağışın Zamanla Dağılımının Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Günel, Mustafa Sinan ; Ağıralioğlu, Necati ; Hidrolik ve Su Kaynakları Mühendisliği ; Hydraulics and Water Resources EngineerinYeryüzüne yağışlar, bölgelere göre birbirinden farklı şekilde ve karakterlerde düşerler. Bazı yağışlar hızlı başlayıp yavaş sonlanırken bazıları ise şiddetli bir şekilde başlayıp uzun bir süreçte sönümlenirler. Bu karakterleri bölgelere göre sınıflandıran ve tanımlayan eğrilere yağış frekansı eğrileri denir. Yağış frekansı aynı zamanda yağışın zaman içindeki dağılımı anlamına da gelir. Yağış frekansı eğrileri o bölgenin 50 veya 100 yıl içinde nasıl bir şekilde yağış düştüğünü veya düşeceğini gösterir. Bu tezde, Türkiye genelinde yağışın zamanla dağılımının, kaç grupta toplanabileceği konusunda çalışmalar yapılmıştır. DSİ’ nin daha önce Türkiye’nin genelinde yaptığı A , B , C yağış frekans eğrileri gözönüne alınarak, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’ nün verileriyle yağış frekans eğrileri tekrar revize edilmiştir. Türkiye için yağışların zamanla dağılımıyla ilgili olarak yapılan bu tezin diğer çalışmalara da öncülük edeceğini umuyorum.