FBE- Mühendislik Yönetimi Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Son Başvurular
1 - 5 / 199
-
ÖgeÜretim kaynakları planlaması (MRP II) ve yan sanayi maliyet analizi ve kontrolü sistemi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997)Bu çalışmada bir işletme için çok önemli olan planlama faaliyetlerinin günümüz iş dünyasında ulaştığı son aşama olan MRP II sistemlerinin gelişimi ve çalışması üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde üretim planlama ve kontrolünün amaçlan ve fonksiyonları incelenmiştir. Üretim planlamanın üretim tiplerine, işlerin akış şekline, kapsadığı döneme göre farklı sınıflandırılmaları yapılmıştır. İkinci bölümde Üretim Kaynaklan Planlamasının en önemli bölümlerinden üçü; Malzeme İhtiyaç Planlaması, Ana Üretim Planlaması, Kapasite İhtiyaç Planlaması modülleri ve birbirleriyle olan ilişkileri incelenmiştir. Her bir modülün çalışma prensipleri, veri tabanı yapılan ve iş akışları incelenmiştir. Üçüncü bölümde Üretim Kaynaklan Planlaması, alt modülleri ile birlikte incelenmiştir. MRP IFnin bir işletmede uygulanmasının yararlan belirtilmiş ve bir uygulama prosedürü tanıtılmıştır. Bölüm sonunda, MRP Il'nin Tam Zamanında Üretim Felsefesi ile karşılaştırılması yapılmıştır. Dördüncü bölümde Satın alma Kontrol Sistemi ve MRP II içindeki yeri incelenmiştir. Satın alma fonksiyonları ve politikaları, Tam Zamanında Satın alma ve Maliyet Analizi kavranılan incelenmiştir. Beşinci bölümde ise Türkiye Elektrik Endüstrisi Sistem İşletmesi'nde Üretim Planlama ve Stok Kontrol ile Malzeme Satınalma sisteminin incelenmesi yapılmıştır. Bu sistem kapsamında yan sanayi firmaları ile fiyat görüşmelerine baz oluşturabilecek bir 'Yan Sanayi Maliyet Analizi Sistemi' geliştirilmiştir. Bu sistemin akış diyagramları ve veri tabanı tasarlanmıştır. Bu sistemin, şu anda işletmenin yüksek cirolarda alım yaptığı yan sanayi firmalarının maliyet analizlerinde kullanılması için çalışmalar yapılmaktadır.
-
ÖgeTedarik zincirinde strateji seçimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015)Geçmişte organizasyon içinde gerçekleşen üretim planlama, satış, pazarlama, muhasebe, Arge gibi birimlerin yönetilmesi için geliştirilen stratejiler organizasyon dışındaki paydaşlar ile ilgili yönetim stratejilerinden çok daha önemli olduğu kabul edilirdi. Bunun sonucu olarak organizasyonların birbirlerine rekabet üstünlüğü; iç süreçlerindeki başarılarıyla paralel olarak sağlanmaktaydı. Ancak günümüzde küreselleşme ile birlikte rekabet artık işletmelerin kendi aralarında değil, içinde bulundukları veya oluşturdukları tedarik zincirleri arasında olmaktadır. Bu yüzden şirketler için doğru tedarik zinciri stratejisinin belirlenmesi kritik öneme sahip olmaktadır. Literatürde tedarik zinciri yönetimi ve tedarikçi seçimi üzerine birçok çalışma vardır. Ancak talep yapısı, müşteri özellikleri ve rakiplerinin durumu gibi birçok etkenin bulunduğu dinamik bir endüstriyel çevrede şirketlerin uygulaması gereken temel tedarik zinciri stratejisinin neler olabileceği ile ilgili çalışmaların sayısı oldukça azdır. Bu çalışmanın amacı literatürde tanımlanan tedarik zinciri stratejilerinin sınıflandırılmasıyla beraber organizasyonlar için en uygun stratejinin seçimi noktasında bir yol haritası belirlemektir. Bu çalışma kapsamında; ilk olarak tedarik zinciri kavramı ve yapısı ele alınarak genel bir tedarik zinciri akışı incelenmiştir. Daha sonra tedarik zincirinde literatürde tanımlanmış stratejilerden bahsetmeden önce tedarik zincirlerinde stratejileri etkileyen temel bileşenlerden bahsedilmiştir. Üçüncü bölümde ise Etkinliğe Yönelik Tedarik Zinciri Stratejileri, Yanıt Odaklı Tedarik Zinciri Stratejileri ve Karma Tedarik Zinciri Stratejisi olmak üzere 3 ana başlıkta toplam 7 farklı çeşit tedarik zinciri strateji modeli tanımlanmıştır. Daha sonra uygun stratejinin belirlenebilmesi için, sayısal ve sayısal olmayan kriterlerin dikkate alındığı, çok kriterli seçim yöntemi ve bulanık mantık tabanlı bir metodoloji oluşturularak bir tedarik zinciri stratejisi seçim modeli kurulmuştur. Bu model Kayseri OSB' de mobilya sektöründe faaliyet gösteren yedi işletmede test edilmiştir. Yapılan uygulama sonucunda "Yalın-Verimli" Tedarik Zinciri Stratejisinin seçilmesi önerilmiştir. Yapılan uygulama çalışmasında çok fazla ürün çeşitliliği olmayan imalat sektörü göz önünde bulundurulmuştur. Birçok ürünün satışını ya da dağıtımını gerçekleştiren bir perakende firması ya da çok fazla inovatif ürünler üreten işletmeler için bu çalışmada belirlenmiş olan kriterler ya da alt kriterler farklılık gösterebilir. Bahsedilen şirketler için ürün tipi, talep yapısı vb. özelliklere göre sınıflandırmalar yapılarak birden fazla TZS önerilebilir. Çalışmanın sonuçları, mobilya sektöründe imalat yapan firmaların tedarik zincirleri için rekabetçi stratejiler geliştirmesi noktasında destekleyici olacaktır.
-
ÖgeŞirket birleşmelerinde bir model önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001)Şirket birleşmeleri ve devralmaları, en basit anlamda sinerji yaratarak iki şirketin bütünleşik değerinin, tekil değerlerinden fazla olmasını hedefler. Birleşmelerin şirketlere sağladığı faydalar kısaca şu şekilde belirtilebilir:. ölçek ekonomisi,. Entegrasyon ekonomisi,. Verimlilikte iyileşme,. Vergi avantajlarından en iyi şekilde faydalanma,. Kıt kaynakların birleştirilmesi,. Artık maddi kaynakların yeniden değerlendirilmesi. t Ayrıca birleşmeler, borçlanma maliyetlerini azaltmak, sektör ve pazar riskini dağıtmak ve stratejik iş oyunları için de kullanılabilir. Eğer iki şirketin bütünleşik bugünkü değeri maliyetleri aşıyorsa birleşme başarılı ve hissedarlar için kazançlı olmuştur. Birleşmede maliyet, alıcının satıcı firmaya, şirketin normal değerinin üzerinde ödediği prim miktarıdır. Bu prim nakit ve/veya hisse olabilir. Devralma ve birleşme süreci, standart bir satınalma sürecinden daha kompleks bir yapıdadır. Öncelikle antitröst kanunlarından geçmeli, sonrasında hisselerin birleşme ve dağıtım prosedürleri belirlenmeli, birleşmenin vergi konumu ortaya konmalıdır. Birleşme müzakereleri iki şirketin üst yönetimi tarafından yapılır. Tipik bir birleşme yatırımcı alıcı şirkete kazanç sağlarken, birden fazla alıcı ve satıcı şirketin yönetiminin pazarlık gücü, satıcı firmanın hissedarları tarafına kazancı çekebilir. Birleşmeler net kazanç sağlıyor gibi görünse de, çoğu zaman yüksek maliyetlidir. Bir çok alıcı şirket, başarısız birleşmeler sonrasında oluşan ağır borç yükü nedeniyle, aktiflerinden bir kısmını elden çıkarmak zorunda kalmışlardır. Bu çalışmada birleşme ve devralma stratejileri incelenerek, bir model önerisi sunulmuştur. Uygulama kısmında ise "Anadolu Efes Bira ve Malt San. AŞ."nin birleşme süreci değerlendirilmiştir.
-
ÖgeOrganizasyonel bilgi odaklılığın ölçümlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001)Yapılan yüksek lisans tez çalışmasında bilgi odaklı organizasyonların ortak özelliklerinden yola çıkarak bir organizasyonu bilgi odaklı yapan faktörleri ortaya koyarak bilgi odaklı organizasyon tanımlanmış ve bu faktörlerden hareketle organizasyonel bilgi odaklılığı ölçmekte kullanılabilecek bir araç geliştirilmiştir. Birinci bölümde bu çalışmanın amacı ve önemi belirtililerek konuya kısaca girilmiştir. İkinci bölümde bilgi kavramı ele alınmış, sırasıyla bilginin tarihsel gelişimi, bilginin veri ve enformasyondan farkları ve bilginin sınıflandırılması incelenmiştir. Bilgi yönetimi konusundaki yayın sayısının fazla olduğu ve kavram karmaşasının yaşandığı günümüzde bilgiyi geçmişten günümüze ele alarak bugün kullanılabilecek bir tanıma ulaşılması, veri ve enformasyon kavramlarından farklarının vurgulanması ve bilginin sınıflandırılması ile de karmaşıklıkların önlenmesi amaçlanmıştır. Üçüncü bölümde bilgi yönetimi kavramı ele alınmış, bilgiyi yöneten organizasyonların yönetmeyenlerden farklı olarak ne yaptıkları incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise bilgi odaklı yönetim kavramı ortaya konmuş, bilgi yönetimi anlayışı ile bilgi odaklı yönetim anlayışı arasındaki ayırımlar belirtilmiştir. Bilgi odaklı organizasyonun özellikleri bu bölümde ortaya konarak sımflandırılmıştrr. Beşinci bölümde çalışmanın kapsamı içerisindeki pilot uygulamanın gerçekleştirileceği üniversite kurumlan incelenmiş, üniversitelerde bilgi odaklı yönetimin gerekliliği tartışılmıştır. Üniversiteleri diğer organizasyonlardan ayıran özellikleri yine bu bölümde incelenmiştir. Altıncı bölümde çalışmanın en önemli yam olan uygulaması incelenmiştir. Yapılacak uygulamanın yöntemi ve hedef kitlesi tespit edilerek ölçüm aracı olarak kullanılacak olan ankete son hali verilmiştir. xii Yedinci bölümde pilot uygulamadan gelen veriler değerlendirilmiştir. Her bir soruya gelen cevaplar normallik testlerinden geçirilerek, bu soruların ileri analizlerde kullanımının mümkün olup olmadığı tartışılmıştır. Daha sonra her bir soru grubu güvenilirlik analizine tabi tutularak bu grupların içindeki soruların uygunluğu sorgulanmıştır. Son olarak her bir gruba ayrı ayrı faktör analizi uygulanarak, ana bileşenler bulunmuştur. Sekizinci ve son bölümde değerlendirme sonuçlan verilmiş, organizasyonel bilgi odaklılığı ölçmek üzere önerilen aracın kullanımı ve geliştirilmesi tartışılmıştır.
-
ÖgeÖzelleştirme ve Türkiye uygulamaları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992)Bu çalışmada "özelleştirme" konusu ele alınmakta- dır. Özelleştirmenin tanım ve amaçları, özelleştirme yön temleri, özelleştirme programının teknik yönleri, Türkiye'de özelleştirme hazırlık çalışmaları, KİT'lerin başlıca sorunları, çözüm önerileri ve KİT'lerde reorganizasyon çalışmaları konusunda bilgiler verilerek, özelleştirme konusunda yöneltilen eleştiriler ve karşıt görüşlerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Ayrıca ülkemizdeki özelleştirme çalışmalarına değinilerek bazı çözüm önerileri sunulmaktadır. Birinci bölümde, genel olarak özelleştirme konusu ele alınıp, bu konudaki görüşlere yer verilmiştir. İkinci bölümde, özelleştirmenin ideolojik yönleri üzerinde durulup, özelleştirme akımının doğuşu, dünyada ve gelişmekte olan ülkelerde özelleştirme çalışmaları konusunda bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde, özelleştirmenin tanım ve amaçları ele alınıp, Türkiye'de KİT'lerin özelleştirilmesindeki amaçlar açıklanmıştır. Dördüncü bölümde, özelleştirme yöntemlerine yer verilip, bu yöntemlerin avantaj ve dezavantajları konusunda bilgi verilmiştir. Beşinci bölümde, özelleştirme programının teknik yönleri, İngiltere örneği ele alınarak incelenmiş ve İngiltere'deki uygulama sonuçlarının değerlendirilmesine yer verilmiştir. Altıncı bölümde Türkiye'de KİT'lerin özelleştirilmesi, konusunda yapılan hazırlık çalışmaları ve raporlar hakkında bilgi verilmiştir. Yedinci bölümde, KİT'lerin başlıca sorunları, sorunların çözümü için getirilen öneriler ve KİT'lerdeki reorganizasyon çalışmalarına yer verilmiştir. Sekizinci bölümde, ülkemizdeki özelleştirme çalışmalarında karşılaşılan sorunlar, yöneltilen eleştiriler ve bu eleştirilere karşılık geliştirilen görüşlere yer verilmektedir. Sonuç ve öneriler bölümünde ise, özelleştirmenin Türkiye uygulamaları konusunda genel bir değerlendirmesi yapılıp, bazı çözüm önerileri sunulmaktadır.