FBE- Otomotiv Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Makina Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Otomotiv Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeFren donanım kompresörlerinin performansı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Üstün, Ahmet Suat ; Öztürk, Aksel ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmanın esas temelini kamyonlarda kullanılan fren donanım kompresörleri oluşturmaktadır. Başlangıçta kompresörler sınıflandırılmış ve pistonlu kompresörlerin termodinamik analizi yapılmıştır. Daha sonra fren donanım kompresörlerinde dizayn ve uygulamada bilinmesi gereken önemli hususlar verilmiştir. Ayrıca pistonlu kompresör lerin en önemli sorunlarından biri olan çıkış havasına yağın karışmasına ve kompresör yağ kaybına sebep olan etkenler belirtilmiştir. Temel konular ele alındıktan sonra piston segman yuvalarında meydana gelen hava kaçaklarının (blow-by) teorik incelemesi yapılmış yarık akış modeli açıklanmıştır. Daha sonra ARMAS - İTÜ-KOSGEB işbirliği ile yeni geliştirilen A300 fren donanımı pistonlu kompresörünün deney standının kurulmasına ve bu kompresörün performans çalışmalarına yer verilmiştir. A3 00 kompresörü bu çalışma kapsamında kurulan deney tesisatında çeşitli testlere tabi tutulmuş ve deney sonuçlan teorik çalışma ile karşdaşünlrnıştır. Ayrıca bu kompresör aynı strok hacminde benzer bir kompresör ile kıyaslandığında daha üstün performans gösterdiği görülmüştür.
-
ÖgeToplu Taşımacılık Sistemlerinin Sera Gazı Emisyonlarına Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-07) Topçu, Levent ; Soruşbay, Cem ; Otomotiv ; AutomotiveTemel olarak, fosil yakıtların yakılması, sanayi süreçleri, arazi kullanımı değişiklikleri ve ormansızlaşma gibi çeşitli insan etkinlikleri sonucunda, önemli sera gazlarının atmosferdeki birikimleri sanayi devriminden beri hızla artmakta ve doğal sera etkisi kuvvetlenmektedir. Kuvvetlenen sera etkisinin en önemli ve açık etkisi, yerkürenin enerji dengesini üzerinde ek bir pozitif ışınımsal zorlama oluşturarak, yerküre iklimini ısıtmasıdır. Türkiye’de ulaştırma sektörü kaynaklı sera gazı emisyonları %16,73 lük payıyla önemli etkiye sahiptir. Ulaştırma sektörü içinde, bahsedilen sera gazı emisyonlarını azaltmak için projeler üretilmektedir. İstanbul kent içi ulaşımındaki toplu taşımacılığın payını büyük ölçüde arttırması beklenen en önemli projelerden biri de, Gebze – Halkalı arasını modern bir raylı sistemle birleştirecek olan Marmaray Projesi’dir. Bu çalışma kapsamında, toplu taşıma türlerinin İstanbul kent içi ulaşımındaki payları incelenmiş ve yapımı sürmekte olan Marmaray projesinin karayolu ulaşımı kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltıcı etkisi araştırılmıştır.
-
ÖgeBir Dizel Motorunda Güç Silindiri Tasarımının Yağ Tüketimine Etkilerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-07) Çobanoğlu, Selçuk ; Akalın, Özgen ; Otomotiv ; AutomotiveÖzellikle gelecek yıllarda yürürlüğe girecek olan katı egzoz emisyon standartları motor üreticilerini egzoz emisyonlarını olabildiğince düşüremeye zorlayacaktır ve bu durumda üreticilerin egzoz emisyonlarına katkısı olan bütün kaynakları dikkate almaları zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Egzoz emisyonlarının en önemli bileşenlerinden olan motorun yağ tüketimi ise egzoz gazındaki partikül ve hidrokarbon emisyonlarını olumsuz yönde etkilemekte ve özellikle katalitik konvertör veriminin erken düşmesine neden olmaktadır. Bunun yanında motor yağının fazla tüketilmesi yağın yeniden doldurulması konusunda müşteri memnuniyetini azaltmaktadır. Bu açıklamalar ışığında motorun yağ tüketimini kontrol edip, yağ tüketimini oluşturan mekanizmaların tanımlanması ve test edilmesi önemli bir konu haline gelmiştir. Yağ tüketimini gerçek zamanlı olarak bir motorun farklı silindirlerine göre ölçmek karmaşık ve zor bir iştir. Bu tezde yağ tüketiminin en önemli kaynağı olan güç silindiri bileşenlerinden silindir yüzey pürüzlülüğünün yağ tüketimine etkisini incelemek amacı ile 6 silindirli bir motorun üçer silindirleri farklı yüzey kalitesinde işlenmiş ve motorun orijinal egzoz manifoldunda gerekli değişiklikler yapılarak, egzoz gazında kükürt izleme yöntemi ile bu farklılığın yağ tüketimine etkisi araştırılmıştır. Deneylerde egzoz gazındaki kükürt dioksit miktarını belirlemek amacı ile dört kutuplu tip kütle spektrometresi kullanılmıştır. İlk olarak tüm silindirleri aynı hassasiyetle işlenmiş bir motorun 3-3 silindirlerinin yağ tüketimleri ölçülmüş daha sonra bu ölçümler referans alınarak 3-3 silindirleri farklı olarak işlenmiş motorun yağ tüketimi testi yapılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlardan, yağ tutma hacmi daha fazla olan kaba yüzey pürüzlülüğüne sahip silindir grubunun özellikle artan yük ve hız şartlarında, yağ tüketimlerinin, daha hassas olarak işlenmiş silindir grubundan kayda değer ölçüde fazla olduğu belirlenmiştir.
-
ÖgeHibrid Elektrikli Taşıtlarda Rejeneratif Frenleme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-08) Altındemir, Esen ; Göktan, Ali G. ; Otomotiv ; AutomotiveBu tez çalışmasında bir hafif ticari hibrid elektrikli taşıtda, hidrolik, rejeneratif ve reostatik frenlemeler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. İlk önce aracın hidrolik fren devresi ile ilgili ayrıntılı hesaplamalar Matlab’de (Versiyon: R2007) yapılmıştır. Aracın boş ve yüklü haldeki ağırlık merkezi değerleri AutoCAD’de (Versiyon: 2008) gösterilmiştir. Frenleme ivmeleriyle değişen boş ve yüklü haldeki aks yükleri ve fren kuvvetleri hesaplanmış, ideal fren eğrileri çizdirilmiştir. Avrupa yönetmelik eğerilerinin çizimleri ayrıntlı bir şekilde anlatılmıştır. Mastır silindir, fren diskleri, kaliper pistonları, fren balataları gibi mekanik parçalar boyutlandırılmış, balatalar için yüzey basıncı emniyet kontrolleri yapılmıştır. Sistemdeki çevrim oranları hesaplanmıştır. Hidrolik fren devresi ile ilgili tüm hesaplar yapıldıktan sonra rejeneratif frenlemenin başarıyla yapılabilmesi ve rejeneratif frenden hidrolik frene başarıyla geçilebilmesi için iki farklı çözüm önerilmiştir: Yabancı Basınçlı Çözüm ve Reostatik Çözüm. Bu çözümlerde kullanılan elemanlar (pompa, akümlatör, direnç) hidrolik fren devresine uyumlu olacak şekilde boyutlandırılmıştır. Daha sonra bu çözümler dört farklı frenleme modunda denenmiştir. Bu modlar, rejeneratif fren sırasında sürücünün ayağını frenden çektiği, rejeneratif fren sırasında akünün dolduğu, rejeneratif fren sırasında elektrik motorunun tork kapasitesinin yetmediği ve rejeneratif fren sırasında rejeneratif frenleme sınırları içerisinde olmayan bir frenleme ivmesi istendiği durumlardan oluşur. Yabancı Basınçlı ve Reostatik çözümlerin farklı çalışma modlarında nasıl davrandığı ayrıntılı bir şekilde anlatılmış, çözümlerin avantajları ve dezavantajları tartışılmıştır.
-
ÖgeKamyon Kabin Süspansiyonunun İncelenmesi Ve Konfor Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-09) Tuncel, Hasan Ozan ; Güney, Ahmet ; Otomotiv ; AutomotiveKonfor açısından, ağır ticari bir aracın ana elemanları olan aks, şasi, kabin ve koltuğun doğal frekanslarının birbirleriyle çakışmaması önemli bir ürün geliştirme hedefidir. Bu ana elemanların doğal frekanslarının insan vücudunun duyarlı olduğu 4-8 Hz aralığında olmaması gerekmektedir. Bu tezde Ford Cargo kamyonun kabin konforunun iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Bunun için öncelikle bozuk yüzeyli yollarda ivme datası toplanmış, data incelenerek sistem ana elemanlarının doğal frekansları bulunmuştur. Daha sonra araç sürüş konforunu incelemek ve süspansiyon parametrelerini yeniden bulmak için Matlab modeli kurulmuş, bu modelin doğruluğu toplanan yol datası ile kontrol edilmiştir. Çalışma süresince yukarıda bahsi geçen ana elemanlarda dizayn değişikliğinden kaçınılması ve üretim maliyetlerini arttırmadan konforun iyileştirilmesi dikkate alınmıştır. Bu sebeple şasi ile kabin arasında yer alan süspansiyon elemanları üzerine yoğunlaşılmış ve bu parametre ayarlanarak konforda iyileştirme sağlanmıştır.
-
ÖgeŞehir İçi Tipte Bir Otobüsün Hibrid Dönüşümünün Tasarım Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-25) Alkan, Gürkan ; Güneş, Doğan ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada, şehir içi tipte bir otobüsün hibrid elektrikli araca dönüşümünün tasarım analizi ADVISOR (Advanced Vehicle Simulator) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Hareket halindeki bir taşıta etkiyen direnç kuvvetleri gösterilmiş ve taşıtın hareket denklemleri gösterilmiştir. Sonra hibrid elektrikli taşıtlar ile ilgili literatür incelemesi yapılmış, hibrid elektrikli araçların çalışma prensipleri, hibrid sistem türleri, avantaj ve dezavantajları, hibrid sistemlerin alt parçaları hakkında bilgiler verilmiştir. Üçüncü aşamada, NREL (National Renewable Energy Laboratory) tarafından geliştirilen ve özellikle hibrid elektrikli araçların simülasyonu için tercih edilen ADVISOR ile ilgili genel bilgiler verilmiş ve ADVISOR’un çalışma prensipleri açıklanmıştır. Dördüncü aşamada, Conecto modellenmiş ve Conecto’nun CBD14 sürüş çevrimi için ADVISOR ile simülasyonu yapılmıştır. Simülasyon çıktıları ile DART (Dallas Area Rapid Transport) tarafından hazırlanan teknik raporda belirtilen şehir içi otobüslerin performans şartları karşılaştırılmıştır. Beşinci aşamada Conecto’nun hibrid versiyonu için New York’da halen kullanılmakta olan Orion baz alınarak ADVISOR’da hibrid sistem alt elemanları modellenmiş ve CBD14 sürüş çevriminde ADVISOR ile simülasyonu yapılarak elde edilen sonuçlar konvansiyonel Conecto’nun simülasyon sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Son aşamada konvansiyonel Conecto, hibrid Conecto ve ADVISOR veri tabanında yer alan hibrid Orion’ın New York Bus sürüş çevrimi için ADVISOR ile simülasyonu yapılmış ve sonuçlar karşılaştırılarak hibrid sistemin yakıt tüketimi ve egzos emisyonları açısından avantajları açıklanmıştır.
-
ÖgeAğır Yük Taşıtlarının Aerodinamik Şekil Direnç Katsayılarının Hesaplamalı Akışkanlar Mekaniği Yöntemi İle Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-25) Şahin, Cengiz ; Güneş, Doğan ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada, bir ağır vasıta geometrisinin etrafındaki akış hesaplamalı akışkanlar mekaniği yöntemleriyle incelenmiş ve geometrinin aerodinamik direnç katsayısı elde edilmiştir. Çalışmada araç sonlu eleman modeli kurularak bu sonlu eleman modelinin hassasiyetinin aerodinamik direnç katsayısına etkileri incelenmiştir. Taşıt etrafındaki akışta hava akışı düzgün değildir ve türbülans bölgeleri meydana gelir. Hesaplamalı akışkanlar mekaniği yöntemlerinde kullanılan türbülans modelleri akıştaki türbülans hareketlerini doğru olarak yansıtabildikleri durumlarda olayın sayısal çözümü doğruya yaklaşır. Çalışmada türbülans modelleri incelenerek araç etrafında oluşan hız, basınç ve aerodinamik dirence etkileri incelenmiştir. Sonuçlar aynı geometriyle yapılan deney sonuçlarıyla kıyaslanarak sonucun doğruluğu değerlendirilmiştir.
-
ÖgeToplu Taşımadaki Doğalgazlı Otobüslerin Karbondioksit Emisyonlarına Etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-08-06) Tektanıl, Mehmet ; Soruşbay, Cem ; Otomotiv ; AutomotiveDünyadaki sera gazlarının artması, küresel sıcaklıklarda da artışa neden olmaktadır. Özellikle fosil yakıtlardan ortaya çıkan CO2 emisyonları küresel ısınmayı yaklaşık % 60 oranında etkilemektedir. Sanayi devriminden sonra bu yakıtların hızlı bir şekilde tüketilmesi ile dünya sıcaklığında 0.4 ile 0.6 0C artış gözlemlenmiştir. Bu yüzden daha düşük emisyonlara sahip ucuz alternatif yakıtların kullanılması gereklidir. Doğalgaz da bu alternatif yakıtlar arasından hem ucuzluğu, hem de az CO2 emisyonu nedeniyle en çok öne çıkan fosil yakıttır. Toplu taşımacılıkta kullanılan otobüslerin çoğunun dizel motorlu olduğu düşünülürse, bu otobüslerin doğalgazlı otobüslere dönüştürülmesi, bulundukları şehir içinde hava kirliliğinin azaltımında önemli bir rol oynayacaktır. Bu çalışmada, İETT Hasanpaşa Garajında bulunan 100 adet hem doğalgaz, hem de mazotla çalışan çift yakıtlı otobüslerin hem CO2 hem de maliyet açısından diğer otobüslere göre getirileri incelenmiştir. Ayrıca doğalgazın diğer yakıtlara göre emisyon ve maliyet açısından getirileri de incelenmiştir. Otobüslerin 2006 ile 2007 yıllarına ait yakıt tüketim değerleri İETT’den alınmış olup, IPCC Tier 1 yaklaşımı ile bu tüketim değerleri kullanılarak, 24 ay için de bu hesaplamalar yapılmıştır. Buna ek olarak, Matlab programı vasıtasıyla aynı otobüste hem doğalgaz motoru, hem de dizel motoru olduğu varsayılarak teorik bir hesap yapılmıştır ve bu iki motor emisyon ve maliyet bakımından birbiri ile karşılaştırılmıştır. Bu hesaplamaların sonucu olarak, diğer yakıtlara göre doğalgazın otobüslerde kullanımının, hem maliyet, hem de emisyonlar açısından ciddi bir getirisi olduğu görülmüştür.
-
ÖgeFarklı Özelliklere Sahip Enjektör Memelerinin Motor Emisyonlarına Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-08-13) Bozkurt, Hasan Alper ; Soruşbay, Cem ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada, Denso firması tarafından sağlanan dört farklı enjektör memesi, Ford Otosan Gölcük dinamometresinde Ford PUMA I5 DI dizel motoru üzerinde test edildi. Seçilen enjektörler hidrolik debi, koni açısı ve delik sayısı bakımından farklılık göstermektedir. Testler Ford Dunton Emisyon Labaratuar’ında test motoruyla aynı motora sahip Ford Transit aracı üzerinde gerçekleşen bir emisyon testi sonucundan elde edilen iki farklı test noktası baz alınarak gerçekleştirildi. Her iki nokta için 6 parametreli deney dizaynları üretildi. Bu parametreler, emme manifoldu ve ray basıncı, EGR oranı, ana enjeksiyon başlangıç zamanlaması, ön enjeksiyon mesafesi ve miktarı olarak belirlendi. Düşük debili ve delik sayısı fazla olan enjektörlerin delik çaplarının baz enjektöre göre daha küçük olması sebebiyle teorik olarak daha küçük damlacık daha iyi NOx ve partikül emisyonları göstermesi beklenirken, testler sonucunda baz enjektörler daha iyi sonuçlar gösterdi. Bu sonuç, motorun yanma sisteminin bahsi geçen enjektörlere tam olarak uymamasına bağlandı.
-
ÖgeTicari Araçlarda Uğultu Sesinin Araştırılması Ve Bu Sesin Azaltılması İçin Alınacak Tedbirler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-19) Can, Uğur ; Güney, Ahmet ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada, ticari araçlarda uğultu sesinin araştırılması ve bu sesin azaltılması için alınacak tedbirler bilgisayar destekli mühendislikle önce ele alınmış, varsayılan tedbirler için öngörü elde edilmiş ve bu öngörüler deneysel çalışmalara yön vermiştir. Tüm çalışma süresince uğultu sesi için motorun ikinci mertebesi yani yanma frekansı temel alınmıştır. Bilgisayar destekli çalışmaların çıktılarından yola çıkarak, deneysel çalışmalar yapılmış ve farlı varyantlarda (önden çekiş, arkadan itiş, soldan direksiyonlu, sağdan direksiyonlu...) yaklaşık 100 araç yol testine tabi tutlmuş ve 370 ölçüm alınmıştır. Sergilenen herbir data en az üç datanın ortalaması şeklinde yer almakta ve dataların sağlığını son derecede yansıtmaktadır. Yol dataları üçüncü viteste ve tam gaz manevrasında ve özel test pistinde toplanmıştır. Deneysel çalışmaların yapılmasıyla beraber bilgisayar destekli çalışmalarla ortak analizler de yapılmış ve iki çalışma arasında da korelasyonlar kurulup sonuca varılmıştır. Çalışmanın sonucunda, kütlenin ne önden çekişli ne de arkadan itişli araçlar için alınabilecek bir tedbir omadığı görülmekle beraber, sürücü üst bölmesinin de gerek hava taşınımlı gerekse yapısal taşınımlı uğultu sesini azltmakta önemli bir tedbir olacağını göstermiştir.
-
ÖgeMagnetoreolojik Damperli Yarı Aktif Süspansiyon Kontrolü(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-01-08) Yabansu, Yüksel Can ; Muğan, Ata ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada motorlu taşıtlarda günümüzde aranan konfor ve yol tutuşunu mümkün olabildiğince aynı anda arttırmak için MR (Magnetoreolojik) damperli yarı aktif süspansiyonlar üzerinde kontrol uygulamaları yapılmıştır. Öncelikle şimdiye kadar kullanılan ve günümüzde kullanılmakta olan süspansiyon çeşitleri kısa olarak anlatılmıştır. İncelenen bu süspansiyon çeşitlerinin kısa olarak karşılaştırması yapılmış ve projede kullanılmış olan yarı aktif süspansiyon çeşidi ayrıntılı olarak incelenmiştir. Yarı aktif süspansiyonlarda kullanılan damper çeşitleri kısa olarak anlatılmış olup, en uygun olan MR (manyetoreolojik) damperin kullanılmasına karar verilmiştir. MR damperin kısaca yapısı ve çalışma prensibi anlatılmıştır. Önce kontrol uygulamalarının yapılacağı matematik modele karar verilmiş ve denklemleri çıkarılmıştır. Daha sonra hangi kontrol çeşitlerinin kullanılacağına karar verilmiş ve çıkarılan matematik modele göre algoritmalar hazırlanmıştır. Çalışmada anahtar kontrolü, Skyhook kontrolü, durum geri beslemeli kontrol ve LQR (Linear Quadratic Regulator) kontrolü kullanılmıştır. Klasik pasif süspansiyon sistemi ve MR damperli yarı aktif süspansiyon için SIMULINK diagramları hazırlanmıştır. Daha sonra belirlenmiş olan yoldan gelen bozucu sinyaller hazırlanmıştır. Uygulanan tüm kontrol tiplerinin yoldan gelen bozucu sinyal tiplerine göre verdiği cevaplar pasif sistemin verdiği cevaplar ile karşılaştırılmıştır. Titreşim geçirgenlik oranları her kontrolcünün en iyi değerine gore incelenmiştir. Aynı zamanda pasif sistemle yapılan karşılaştırmalar bu kontrolcülerin farklı değerleri için de yapılmış ve o kontrolcünün farklı parametreler için nasıl cevap verdikleri gözlenmiştir. En son olarak tüm kontrolcüler pasif sisteme göre verdikleri cevaplara bakılarak karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeM2 Sınıfı Ticari Bir Aracın Ece-r66 Standardına Uygun Bilgisayar Ortamında Tavan Ezilme Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-01-30) Tar, Cahit Sertaç ; Ereke, İsmail Murat ; Otomotiv ; AutomotiveSon yıllarda, ticari taşıtlarda meydana gelen kazalar arasında, devrilme kazaları en tehlikeli kazalar arasında bulunmaktadır. Bu tip kazaların taşıt içerisindeki kişilerin ölümüyle sonuçlanması riski diğer kaza tiplerine oranla birkaç kat daha fazladır. Avrupa Ekonomik Topluluğu (ECE) standartları arasında otobüs tipi ticari taşıtların devrilme sırasındaki davranışının değerlendirildiği regülasyon ECE-R66’dır. Regülasyonun sağlanabilmesi için taşıtın ya tamamına ya da tamamını temsil edebilecek bir kesitine standart bir devrilme senaryosu uygulanır. Sertifikasyon için kabul gören bir başka yöntem ise taşıtın bilgisayar destekli mühendislik yazılımları kullanılarak sonlu elemanlar modeli olarak da adlandırılan matematiksel modelinin hazırlanması ve devrilme simülasyonunun sanal ortamda oluşturulmasıdır. Bu çalışmada, ECE-R66 regülasyonu kapsamındaki ticari bir taşıtın tam ölçekli sonlu elemanlar modeli hazırlanarak devrilme testinin simülasyonu gerçekleştirilmiş ve test sonucu taşıtın regülasyonun şartlarını sağlayıp sağlamadığı araştırılmıştır. Bunun yanında sonlu elemanlar modelinin geliştirilmesi süreci ve testin sınır şartlarının tanımlanması anlatılmış ve simülasyonu koşturmak için gerekli diğer parametreler üzerinde durulmuştur.
-
ÖgeAvrupa Şehir Çevrimi İle Amerika Şehir Çevriminin Arasındaki Farkların Deneysel Olarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-02-24) Gürsürer, K. Mert ; Soruşbay, Cem ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışmada, iki farklı karakterde olan Avrupa test çevrimi (NEDC) ve Amerika test çevrimi (FTP 75)’ne göre emisyon testleri yapıldı. Zaman ve ekonomik sıkıntıdan dolayı Türkiye’deki toplam otomobil sayılarını temsilen şimdiye kadar altı otomobile bu testler uygulandı. Bu testler İTÜ Ayazağa yerleşkesinde bulunan OTAM egzoz emisyon laboratuarında yapıldı. Otomobiller, benzin ve dizel olmak üzere iki ana gruba ayrıldı. Bu iki ana grup da emisyon sınıfları esas alınarak alt gruplara ayrıldı. Alt grupların (zümrelerin) kendi içlerinde homojen ve alt grupların kendi aralarında heterojen olması, kullanılacak örnekleme yönteminin zümrelere göre tesadüfi örnekleme olmasını gerektirdi. Tesadüfi örnekleme sonucunda bulunan otomobil sayıları dikkate alınarak markalara göre tekrar bir alt örnekleme daha yapılmıştır. Bu amaçla Türkiye’de bulunan otomobillerin markalarının yıllara bağlı olarak değişen sayıları da dikkate alınmıştır. Dolayısıyla otomobillerin hem emisyon sınıfları hem de markaları dikkate alınarak örneklem büyüklüğü belirlenmiştir. Bu çalışmada, Avrupa test çevrimi ile Amerika test çevrimi arasında emisyonlar ve yakıt tüketimi açısından karşılaştırma yapılmıştır. Avrupa test çevrimi ile Amerika test çevrimi sonuçları arasında emisyon ve yakıt tüketim değerlerinin birbirinden oldukça farklı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla bu durum bize taşıtı sürüş şeklinin emisyonlar ve yakıt tüketimi üzerinde çok etkili olduğunu göstermiştir.
-
ÖgeAraçlarda Ses İmzası Metoduyla Gürültü Tanımlama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-19) Erensoy, Emin ; Güney, Ahmet ; Otomotiv ; AutomotiveSes imzası metodu; gürültü tayini konusunda daha önce kullanılan bir yöntem olmamasına rağmen, bu çalışmayla binek araçlarda olabilecek gürültünün tayininde kullanılabiliceği ortaya konulmuştur. Binek araçlarda, kullanıcalardan gelen gürültü şikeyetlerinin çözümü için eleman yetiştirilmesi hem uzun hem de maliyetli bir uygulamadır. Bu çalışmayla, şikayet nedenlerinin tayini (kimliklendirilmesi) konusunda insan faktörünün en aza indirilmesini sağlayacak bir çalışma yapılmıştır. Basit ses kayıt cihazları ile kullanılabilir sinyal toplanabilmesine rağmen daha sofistike ölçüm aletlerini ve tekniklerinin kullanılması yararlı olucaktır. Bu çalışmada da bu ölçüm cihazları ve teknikleri kısaca anlatılmıştır. Ses imzasının oluşturulması için öncelikle Hanning fonksiyonun yardımıyla “windowing” yapılıcaktır. Bu işlem sinyalde ortaya çıkabilecek “leakage” etkisinin ortadan kaldırılması için yapılır. Daha iyi bir karşılaştırma yapılması için Fourier Transform’u (FT) alınacaktır. Ses imzasını oluşturmada devam bölümü ise FT sı alınmış verinin bantlara bölünerek güç spektrumunun alınmadır. Ses imzası oluşturmada son bölüm bant değerlerini hexadesimal sayı olarak yazılması ve ses imzasının oluşturulmasıdır. Veri tabanında saklanan referans ses imzaları ile testlerde alınmış olan bilinmeyen ses imzasının karşılaştırmaları ile eşlemeler yapılmaktadır. Algoritmaların yardımıyla satış sonrası ortaya çıkan taşıtlardaki gürültünün tanımlama maliyetlerini düşürülmesinde etkin rol oynayabilir.
-
ÖgeIf-ws2 Nanoparçacıkların Simüle Edilmiş Motor Şartlarında Tribolojik Davranışları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-26) Güllaç, Burak ; Akalın, Özgen ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışma, madeni motor yağı içerisine ilave edilmiş olan soğanımsı yapıdaki WS2 nano parçacıkların tribolojik performansının deneysel olarak incelenmesini hedeflemektedir. Deneysel analiz için özel amaçlı bir silindir duvarı – piston segmanı sürtünme simülatörü kullanılmıştır. Konsantrasyonun etkisini gözlemek için değişik konsantrasyonlarda nanoparçacık içeren motor yağı karışımları hazırlanmıştır. Deney verilerin toplaması için NI LabView yazılımı kullanılmış olup, test sonrası incelemeler için ise MATLAB kodları hazırlanmıştır. Yüzeyde oluşmuş olası tribofilmin gözlemlenmesi için, belirli bir yük ve hız altında ve belirli bir süre alıştırma deneyleri yapılmıştır. Bir test matrisi kullanılmış olup, deneyler hidrodinamik ve karma yağlama rejimlerinde yapılmıştır. Deneylerde, % 10 WS2 nanoparçacık içeren yağın kullanımıyla sürtünme katsayısında % 30’dan fazla bir düşüş gözlenmiştir. Soğuk çalışmada ise, hidrodinamik yağlama rejimi için sürtünme katsayısında herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir. Nanoparçacıkların yüzeyde kalıcı etkisini görmek için deneyler referans yağ ile tekrarlanmıştır. Referans yağın kullanımıyla sürtüme katsayıları bir miktar yükselmiş olsa da, hala ilk referans yağ sonuçlarından daha düşük oldukları bulunmuştur. Sürtünmedeki kalıcı düşüşe neden olan yüzey oluşumunun incelenmesi için yüzey Raman spekroskopisi tekniği ile incelenmiş, ve sonuçları grafikler içerisinde gösterilmiştir. Sonuç olarak; özel bir silindir duvarı–piston segmanı sürtünme simülatöründe, standart mineral yağ ile IF-WS2 nanoparçacık içeren yağların tribolojik davranışı karşılaştırılmıştır. Motorlarda nanoparçacık içeren yağların pratikte kullanımı tartışılmıştır.
-
ÖgeYağın Yaşlanmasının Motor Sürtünme Karakteristiklerine Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-30) Talı, Can ; Akalın, Özgen ; Otomotiv ; AutomotiveMotorlarda yağın yaşlanmasında en önemli faktörlerden biri, motorda kısmi yanma sonucu oluşan is partiküllerinin yağa karışmasıdır. Bu çalışmada is partiküllerinin yağı yaşlandırması sonucu motordaki piston segman ile silindir gömleği arasındaki sürtünme mekanizmasına etkisi araştırılmıştır. İs partikülleri yerine model olarak kullanılabilecek bir karbon siyahı, belli konsantrasyonlarda katkılı ve katkısız yağlara katılarak piston segman ve silindir gömleği arasındaki sürtünme mekanizmasını simule eden bir bench test sistemi kullanılarak sürtünme kuvveti ve sürtünme katsayısındaki değişimler incelenmiştir. Farklı yağlama rejimlerine göre is partikülleri tarafından yaşlandırılan yağların sürtünmeye olan etkisi gözlenmiştir. Çalışmada aynı zamanda farklı gerçek motor yağları kullanılarak bench test sistemi üzerinde sürtünmeye olan etkisi incelenmiştir ve gerçek motor yağlarında sürtünmenin nasıl geliştiği hakkında bir fikir elde edilmiştir.
-
ÖgeGelecek Aktarma Organları Teknolojilerinin Belirlenmesi İçin “teknoloji Geliştirme Zarfı” Metodolojisi: Ford Otosan Yol Haritası Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Koçkan, Irmak ; Ergeneman, Metin ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalısma gelecek aktarma organları teknolojileri üzerine yogunlasarak, en verimli sistemlerin seçilmesi ve en olası bir yol haritasına uygulanmasını hedeflemektedir. Dinamik ve esnek yapısı ile yol haritası yaklasımını daha uygulanabilir kılan yeni bir metodoloji, Teknoloji Gelistirme Zarfı (TDE) adıyla, örnek vaka olarak seçilen Ford Otosan’ın teknoloji planlama konseptine uygulanmıstır. Girisin hemen ardından, teknoloji yol haritası olusturma islemleri incelenmis, sonraki bölümde ise ilgili metodoloji ayrıntılarıyla açıklanmıstır. Daha sonra, bu metodolojinin otomotiv endüstrisindeki uygulama sebepleri belirtilmis ve güncel teknolojiler özetlenmistir. Bir sonraki bölümde, örnek vaka üzerinden metodoloji uygulanmıstır. Uygulama adımlarının ilki, karsılastırılacak teknolojilerin belirlenmesi; hemen ardından, sıralanan bu teknolojileri karsılastırabilmek için çesitli kriter ve faktörlerin seçilmesidir. Bu safhalarda, bilgi toplamak için kullanılan Delphi metodu da ayrıntılanmıs ve açıklanmıstır. Belirlenen kriter ve ilgili faktörlere gore teknolojiler degerlendirilerek, her bir teknolojinin “Teknoloji Degeri” olusturulmustur. Bu deger, bir teknolojinin hem seneler bazında nasıl degisecegini, hem de diger teknolojiler ile farkını ortaya koymaktadır. Seçilen tüm teknolojiler için Teknoloji Degerleri’nin olusturulmasının ardından, bu degerler kullanılarak teknolojiler degerlendirilmis ve son olarak, örnek firma için Teknoloji Gelistirme Zarfı olusturulmustur. Olusturulan bu grafige göre ilgili firma, gelecekte kendisi için izlemesi en uygun yolu belirleyebilir.
-
ÖgeFaz Iıı-b Emisyon Standartlarına Cevap Veren Turbo Dizel Traktör Motorunun 4 Supaplı Silindir Kafasının Tasarımı İle İlgili Teorik İncelemeler Ve Uygulamalar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Özcan, Enishan ; Mehdiyev, Rafig ; Otomotiv ; AutomotiveBu çalışma ile Avrupa Birliği Yoldışı Dizel Motorları Emisyon Standartları olan AB Faz III-B standartına uygun seviyeler elde etmenin radikal bir yolu incelenmiştir. Hedeflenen yol filitre veya katalizör gibi ardıl önlemler yerine emisyonların oluşumlarını frenleyerek hem miktarlarının uygun seviyelere düşürülmesi hem de optimum yanma sağlayarak motor performansının iyileştirilmesidir. Çeşitli yanma odaları incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. MR yanma odasının etkilerinin incelenmesi amacıyla vibe fonksiyonu kullanılarak analitik bir model oluşturulmuş ve MATLAB programında optimize edilerek daha önce OTAM laboratuvarında yapılmış deneyler ile karşılaştırılmıştır. Aranan motor performansı ve emisyonları veren parametreler yanma ile doğrudan ilgili geometrilerin tasarımında kullanılmıştır. Yanma odasında döngü oluşumuna imkan veren helisel emme kanalları tasarlanarak döngü oluşumu ve volumetrik verime etkisi olan hava emiş hızı ANSYS CFX programında incelenmiştir. Tasarımın son adımı olarak CATIA programında çizilen silindir kafası, hızlı prototipleme ile üretilmiş, ürünün imalata uygunluğu kontrol edilerek kalıpları ve maçalar tasarlanmıştır. Matematik modelin uygulamada başarılması halinde aynı şartlarda motordan %11,8 daha fazla güç elde ederek NOx emisyonunda %40 ve yakıt tüketiminde %5,5 düşüş mümkün olmaktadır. Yapılan bu çalışma devir sayısı 3000 d/d’yı geçmeyen dizel motorları için elverişlidir. Uygulamalarda sistemlerin maliyetlerini azaltacak bir alternatiftir.
-
ÖgeFaz Iıı-b Emisyon Standardına Cevap Veren Dizel Traktör Motorunun Tasarımı İçin Gerçek Çevrimin Matematik Modellenmesi Ve Optimum Yanma Kanununun Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Potur, Reyhan Aslıhan ; Mehdiyev, Rafig ; Otomotiv ; AutomotiveKarayolu araçların yanı sıra yol dışı kullanılan hareketli makinelerin, traktör ve diğer ziraat tipi araçların pazarında mevcut olan yüksek rekabet, kullanılan motorların hızla geliştirilmesini ve yüksek performans, düşük emisyon değerlerini sağlayacak yöntemlerin bulunmasını gerektirmektedir. Bu çalışmaya, TÜMOSAN fabrikasında üretilen 4 silindirli 95 BG’deki turbo dizel traktör motorunun araç performansının arttırılması, emisyon değerlerini Stage (Faz) IIIB standartları sınır değerlerine ulaştırılması, motor gürültü seviyesinin azaltılması, yakıt ekonomisinin iyileştirilmesi için İTÜ-OTAM işbirliği ile TEYDEB projesi olarak başlatılmıştır. Bu proje kapsamında geliştirilmesi öngörülen yeni nesil traktör motorun “Yanma Kanununu” belirleyen Vibe fonksiyonu, termodinamiğin I. Kanunu, ideal gaz ve piston hareketine bağlı olarak silindir hacminin değişimi denklemleri esasında oluşturulmuş dizel motorların gerçek çevriminin matematik modeli oluşturulmuştur. Bu modele uygun MATLAB programında algoritma geliştirilmiştir. Oluşturulan modeldeki hesaplarda, geliştirilmiş NO emisyon hesap yöntemi ve mekanik verim yöntemi kullanılarak daha gerçekçi sonuçlara ulaşılmıştır. Bu modelden yararlanarak motorun indike ve efektif büyüklükleri, azot oksit ve gürültü emisyon değerleri hesaplanmış ve teorik incelemelerle “Optimum Yanma Kanunu” (bu yanma kanunu Prof. Dr. Rafig MEHDİYEV patentli MR Proses diye adlandırılan yanma mekanizması ile sağlanmaktadır.) belirlenmiş, yeni nesil motorun hedeflenen Faz IIIB egzoz gaz emisyon standardını sağlayacak performans ve emisyon değerlerinin seviyesi yakalanmıştır. Gerçek termodinamik çevrimin hesap sonuçlarına dayanarak motorun yanma odası, yakıt püskürtme sistemi, turbo şarj, ara soğutucu seçim hesapları yapılmış ve motorun dayanaklılık durumu değerlendirilmiştir. Firmanın hedeflerini karşıladığı düşünülen bu proje TÜMOSAN firması tarafından 2008 tarihinden itibaren programlarına dahil edilmiş ve TÜBİTAK destek süreci ile birlikte bu projenin uygulamasına geçilmiştir.
-
ÖgeHibrid Taşıtlarda Seyir Çevrimine Göre Yakıt Tüketimi Ve Emisyonların Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-02) Kocagül, Mustafa ; Ergeneman, Metin ; Otomotiv ; AutomotiveYapılan çalışmada ilk olarak Matlab Simulink ortamında bir hafif ticari hibrid elektrikli taşıt modeli oluşturulmuş ve geriye dönük hesaplama yöntemi esas alınarak aracın simülasyonu yapılmıştır. İçten yanmalı motorun boşta durdurulması ve yalnızca rejeneratif frenleme enerjisinin kullanılması şeklinde iki stratejinin uygulanmasının ardından, temel olarak yakıt tüketimini azaltmayı amaçlayan kural tabanlı kontrol stratejisi geliştirilmiştir. Son olarak uygulanan strateji ise dinamik kontrol stratejisidir. Dinamik kontrol stratejisi, kural tabanlı kontrol stratejisinden farklı olarak, belirlenen hedeflere göre emisyon ve yakıt tüketimi değerlerini ağırlıklandırmakta ve sistem için en uygun çalışma noktasını tespit etmektedir. Daha sonra bu stratejiler Yeni Avrupa Birliği, Japon 10 – 15 ve FTP 75 sürüş çevrimlerinde simüle edilerek yakıt tüketimi ve emisyonlara etkileri araştırılmıştır. Uygulanan içten yanmalı motorun boşta durdurulması stratejisi, dur-kalkın çok yapıldığı şehir içi sürüş şartlarında etkili olmuştur. Rejeneratif frenleme enerjisinin kullanımı ile en düşük % 11 yakıt tasarrufu sağlanmıştır. Kural tabanlı kontrol stratejisi ile ortalama % 13 oranında yakıt tasarrufu sağlanmıştır. Dinamik kontrol stratejisinin ise özellikle NOx emisyonlarının azaltılmasında etkili olduğu ve ayrıca kural tabanlı stratejiye göre farklı sürüş şartlarına daha iyi uyum sağladığı görülmüştür. Ayrıca uygulanan stratejiler karmaşıklaştıkça sistem maliyeti hızla artmakta olduğu fakat sağlanan yakıt ekonomisinin neredeyse sabit kaldığı görülmüştür.