FBE- Cevher Hazırlama Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Cevher Hazırlama Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeStripa ağır ortam aygıtı ile kömürün zenginleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Yıldırım, İsmail ; Ateşok, Gündüz ; 39215 ; Cevher Hazırlama Mühendisliği ; Mineral Processing EngineeringBu çalışmada, stripa ağır artanı aygıtının kömür zenginleştirmesinde uygulanabilirliği araştırılmıştır. Deneysel çalışmalarda Keleş, Saray ve Sama bölgelerin den alınan linyit kömür numuneleri ile Zonguldak'tan alınan taşkömürü numunesi kullanılmıştır. Yapılan araştırmanın birinci bölümünde, numunelerin yapısal, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin yanısıra yıkanabilme özellikleri saptanmıştır. 4 ayrı numune ile yapılan yüzdürme-batırma deneyleri sonucunda, kabul edilebilir içerikte düşük küllü temiz kömür ürünlerinin üretilebileceği belirlenmiştir, Araştırmanın ikinci bölümünde; stripa ağır ortam aygıtı ile zenginleştirme deneylerinde ortam yoğunluğunun, kaldırma suyu miktarının ve parça boyutunun ayırmaya etki si incelenmiştir. -50+1 Omm boyut grubunda, ortam yoğunluğunun ayırma üzerindeki etkisi incelenirken, 1.0,1.30 ve 1.45 gr/cm3 ortam yoğunluklarında yapılan deneylerde, optimum sonuçların 1.30 gr/cm3 'de elde edildiği görülmüştür. -50+1 Omm boyut grubunda kaldırma suyunun etkisinin incelendiği deneylerde 1.30 gr/cm3 ortam yoğunluğunda; 0,10, 20 ve 40 It/dk kaldırma suyu verilerek deneyler yapılmış ve en uygun sonuçların 20 lt/dk kaldırma suyu verildiğin de elde edildiği belirlenmiştir. Tane boyutu dağılımının ayırmaya etkisinin incelen diği deneylerde; -50+1 Omm boyut grubu değişik fraksiyon lara ayrılarak (-50+30, -30+10 ve -19+1 Omm) deneyler ya pılmıştır. Ayrıca, -50+1 Omm boyut grubu hiç bir boyut- landırmaya tabi tutulmadan direkt olarak da zenginleşti rilmiştir. Sonuçta numunenin homojen olarak beslenmesi durumunda daha iyi sonuçların alındığı tesbit edilmiştir. Ayrıca hazırlanan yapay karışımlarla; -50+30, -30+19 ve -İ 9+10 nm boyut gruplarında gerek linyit, gerekse bitümlü kömürler için zenginleştirme kademe sayıları saptanmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise stripa ağır ortam aygı tının ayırma performansı incelenmiştir. Elde edilen so nuçlara göre, stripa ağır ortam aygıtının Ep değerleri, Keleş kömürü için 0.040-0.203, Saray kömürü için 0.055- 0.200, Soma kömürü için 0.025-0.150, Zonguldak kömürü içinse 0.04D-0.140 olarak bulunmuştur. Bu değerlere göre, stripa ağır ortam aygıtının iri kömürlerin zenginleştiril- mesinde jiglere alternatif olabileceği sonucuna varılmıştır,
-
ÖgeBor minerallerinin elektrostatik ve elektrokinetik özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Yaşar, Emre ; Kaytaz, Yalçın ; 39674 ; Cevher Hazırlama Mühendisliği ; Mineral Processing EngineeringBor mineralleri, teknolojinin gelişmesi ile günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu yüzden borun dünya pazarlarındaki önemi gittikçe artmaktadır. Dünya bor rezervleri bakımından ilk sırada yer alan ülkemiz için bor çok önemli bir hammaddedir. Bu. sebeple ülkemizin bor teknolojisinde de dünyada ilk sırada yer alması gerekmektedir. Saf kolemanit, üleksit, boraks, indent ve tünelit gibi karakteristik bor mineralleri ve bunların başlıca empüriteleri. olan killerin elektrostatik ve elektrokinetik özellikleri ilk defa bu çalışmada incelenmiştir. Çalışmada kullanılan bütün numuneler Bigadiç, Kırka ve Kesîelek'bor yataklarından el ile saf olarak toplanmışlardır. Yapılan kimyasal analizlerde numunelerin Sr ve Li içerdiği tesbit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar elektrostatik ve elektrokinetik olmak üzere iki bölüm halinde sunulmaktadır. Elektrostatik deneylerde kullanılan mineraller beyaz, bej ve siyah renkli kolemanit, üleksit, boraks, beyaz ve gri renkli boraks killeri ile Bigadiç kilidir. -2 + 0.84 mm boyutları arasına indirilen numunelerin elektrostatik özellikleri Dings Elektrodinamik ayırıcıda incelenmiştir. Elektrokinetik deneylerde bor mineralleri olarak saf kolemanit, üleksit, inderit ve tünelit, kil minerali olarak da beyaz ve gri renkli Kırka kili, Bigadiç kili ve Wyoming kili kullanılmıştır. -105 jım boyutuna indirilen numunelerin farklı ortamlardaki yüzey yükleri Zeta Meter 3.0 cihazı ile ölçülmüştür. Bor elementi literatürde yalıtkan olarak bilinmesine rağmen elektrostatik deneyler sonucunda beyaz kolemanit hariç diğer bor minerallerinin iletken davranış gösterdiği bulunmuştur. Sıcaklık değişiminin boraks ve üleksit numuneleri üzerinde büyük bir etkisi olduğu, sıcaklıktaki küçük değişimlerin bile bu iki numunenin büyük ölçüde yalıtkan davranmasına sebep olduğu tesbit edilmiştir. Aynca bor minerallerinin iletken özelliğinin bünyelerindeki oldukça büyük miktarda Sr ve Li gibi toprak alkalilerden.kaynaklandığı bulunmuştur. Bor minerallerine refakat eden killerin genellikle iletken özellik gösterdikleri ve sıcaklıkla iletkenliklerinin değişmediği saptanmıştır. Elektrokinetik ölçümlerde ise katı konsantrasyonunun bor mineralleri için tane yükünü belirleyici bir özellik olduğu tesbit edilmiştir. Kolemanitin sıfir yük noktası (syn) pH 10.5 olarak bulunurken, diğer bor mineralleri için belirli bir syn bulunamamıştır. Aynca bor minerallerinin kafes yapılanndaki kaîyonlann (Ca2+, Mg2+, Sr2+) ve B4072_,ün potansiyel tayin edici iyon olduklan saptanmıştır. Elde edilen bu sonuçlar mikroflotasyon sonuçlan ile uyum içindedir. Bor killerinin ise montmorillonit tipi kil özelliği gösterdikleri ve tüm pHlarda negatif yük sergiledikleri görülmüştür. Bu da bor killerinin tabaka yüzeyleri ve kenarlanndaki net yükün negatif olmasından kaynaklanmaktadır.
-
ÖgeFosforik asitlerden uranyum kazanma olanaklarının araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Girgin, Şeref ; Acarkan, Neşet ; 100550 ; Cevher Hazırlama Mühendisliği ; Mineral Processing EngineeringBu çalışma kapsamında; fosfatlı yapay gübre üretiminde kullanılan fosforik asittten uranyum kazanma olanakları araştırılmıştır. Fosforik asit çözeltisinde bulunan uranyumun kazanılması, yükleme ve sıyırma kademelerinden ibaret olan solvent ekstraksiyon işlemiyle gerçekleştirilmiştir. Solvent ekstraksiyon homojen bir sıvı içerisinde bulunan maddelerin birbiri içerisinde çok az çözünen ya da hiç çözünmeyen orijinal çözelti (rafine faz) ve ikinci bir sıvı faz (solvent) arasında dağılmaları prensibine dayanan bir tekniktir. Yükleme kademesi metal iyonlarının rafine fazdan organik faza transferi olarak tammlanmaktadır. Sıyırma kademesi ise yükleme kademesinin tam tersidir. Deneysel çalışmalar 205 mg/1 uranyum konsantrasyonunda^ % 53 P2O5 içerikli fosforik asid numunesi üzerinde yürütülmüştür. Di ( 2- etilhekzil ) fosforik asit (D2EHPA) ile tri-oktil fosfin oksit ( TOPO) sinerjik çifti, uranyumun fosforik asitten ekstraksiyonu amacıyla kullanılmıştır. Yüklü organik çözeltideki uranyumun sıyınlması amacıyla saf H3P04kullamlmıştır. Fosforik aside önişlem olarak, pıhtı oluşturucu katı partiküllerin ve karbon kökenli organik maddelerin uzaklaştırılması amacıyla aktif bentonit ilavesi yapılmıştır. İlave edilen aktif bentonit miktarı 1 g/l olup işlem süresi 30 dakikadır. Uranyum ile ekstraktan arasında kompleks oluşumunun sağlanabilmesi bakımından aside 0.1 g/l sodyum klorat ilave edilerek, uranyumun yükseltgenmesi sağlanmıştır. Deneysel çalışmalarda yükleme kademesi, sıyırma kademesine göre daha kapsamlı olarak incelenmiştir. Yükleme deneylerinde; asit berraklığı, çözelti sıcaklığı, D2EHPA/TOPO oranı, asit konsantrasyonu ve asit/organik (v/v) faz oranının solvent ekstraksiyona etkisi incelenmiştir. Yükleme deneyleri sonucunda, % 15 P2O5 asit konsantrasyonu, İM D2EHPA+O.25M TOPO organik konsantrasyonu, 4/1 faz oranı, 3 dakika karıştırma süresi, 4/1 D2EHPA/TOPO oranı ve 35 °C çözelti sıcaklığı koşullan optimum koşullar olarak seçilmiştir. Yükleme kademe sayışım belirlemek amacıyla, optimum koşullara bağlı kalarak Mc Cabe-Thiele diyagramı çizilmiş ve %98 uranyum kazanma verimine ulaşılması için iki kademe yükleme işleminin yeterli olduğu belirlenmiştir. Sıyırma kademesinde, çözelti sıcaklığı, karıştırma süresi, indirgen madde (metalik demir tozu) miktarı ve asit/organik (v/v) faz oranının yüklü organik solventten EkPOVe transferi üzerindeki etkisi incelenmiştir. Sıyırma deneyleri sonucunda 50°C çözelti sıcaklığı, 10 dakika karıştırma süresi, 10 g/l demir tozu ilavesi ve 10/1 faz oranı, optimum sıyırma koşullan olarak seçilmiştir. Optimum sıyırma koşullanna bağlı olarak çizilen Mc Cabe-Thiele diyagramından % 98 uranyum kazanma verimi ve 2.5 g/l uranyum konsantrasyonunda yüklü asidik çözelti elde edebilmek için dört kademe sıyırma işleminin uygun olduğu belirlenmiştir.
-
ÖgeTürkmentokadı manyezit cevherinin empüritelerinden temizlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Çay, Vedat ; Çelik, Mehmet Sabri ; 100551 ; Cevher Hazırlama Mühendisliği ; Mineral Processing EngineeringManyezit; formülü MgCCb olan, teorik olarak bileşiminde %52.3 CO2, %47.7 MgO ve çok az miktarda FeîOa bulunan, sertliği 3,4-4,5 arasında, özgül ağırlığı 2,9-3,1 olan bir mineral olup bazik refrakter malzeme üretiminde kullanılan birincil bir hammaddedir. Manyezit cevherinde en önemli safsızlıklar CaO, SİO2 ve FeîCb bileşikleridir, bu safsızlıklar refrakter tuğlanın ergime noktasını düşürür ve mukavemetini azaltır. CaO/SiCfe oranının 2 civarında olması CaO'tin serbest halde tuğla bünyesine geçmemesi bakımından önemlidir. Aksi taktirde serbest kireç tuğla mukavemetini azaltır ve bünyede çatlamalara sebep olur. Konya Krom Manyezit Tuğla Sanayii T.A.Ş.' ye ait Türkmentokadı yöresi manyezit numuneleri ile gerçekleştirilen bu çalışmada, başta CaO olmak üzere Fe2C>3 ve SİO2 gibi empüritelerin düşürülmesi hedeflenmiştir. Düşük fraksiyonlarda serbestleştiği görülen gang minerallerini temizlemek için öncelikle flotasyon çalışmaları yapılmıştır. Sırasıyla K-Oleat, gazyağı ve sodyum silikat miktarı ve pH'ın etkisinin incelendiği flotasyon deneyleri neticesinde hedeflenen empürite oranlarına ulaşılamamış ve diğer yöntemlerin denenmesine karar verilmiştir. Gerek endüstriyel gerekse labaratuar çalışmalarında manyezit cevherinin zenginleştirilmesinde son derece etkin olduğu bilinen sürekli mıknatıslı yüksek alan şiddetli manyetik ayırma cihazı (REMS) olan Inprosys marka cihaz ile manyetik ayırma deneyleri yapılmıştır. En uygun tane boyutu ve en uygun bıçak konumunun etüd edildiği manyetik zenginleştirme deneylerinde istenildiği gibi kaliteli, düşük empüriteli konsantreler elde edilmiştir. Özellikle asıl hedefimiz olan CaO'tin %1'in altına indirilmesi iri boyutlu malzemelerde ( -4,76+2 mm) başarılmıştır. Son olarak ince boyuttaki (-2 mm) manyezit cevherinin uçucu maddelerinin uzaklaştırılıp geride kalan malzemedeki gang minerallerinin manyetik duyarlılığım artırarak ve ince boyutlu cevherden de yine manyetik ayırma ile kireci ve demiri düşük kaliteli konsantreler elde etmek amacıyla manyezitin kalsinasyon özellikleri incelenmiştir. IX 600-900 °C arasında çeşitli sürelerde kalsine edilen -0,8 mm'lik manyezitin en iyi kalsine olduğu sıcaklık 900 °C olarak tespit edilmiş ve bu sıcaklıkta 150 dakika kalsine edilerek üretilen kostik manyezit ile manyetik ayırma deneyi gerçekleştirilmiştir. Ancak, burada da kalsinasyondan sonra artan demir oksit oranına rağmen ince boyuttaki serbest dolomitin artık olarak ayınlması kısmen mümkün olmuştur. İri boyutlu cevherlerle yapılan manyetik ayırma deneylerinde beslenende %1,18 olan CaO içeriği %0,9'a ve %0,197 olan Fe2C>3 içeriği %0,09'a indirilmiştir. Tane boyutu küçüldükçe Fe^Ch daha düşük seviyelere indirilirken, CaO içeriği -2+1 mm boyut aralığında optimum sonuçlan vermemiştir. Bu da Inprosys marka manyetik ayırma cihazının CaO empüritesini ayırmada limonit ile bağlı demirli gang minerallerinin manyetik duyarlılıından yararlanarak CaO emprütesini temizleyebildiğim göstermiştir. Bu yüzden ince boyutlardaki serbestleşme nedeniyle karbonatların etkili ayırımı sağlanamamaktadır.
-
ÖgeBergama Ovacık altın cevherine tiyosülfat liçinin uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Sayıner, Barış ; Arslan, Fatma ; 101086 ; Cevher Hazırlama Mühendisliği ; Mineral Processing EngineeringDeğerli metal içeren cevherlerden altın ve gümüşün çözündürülmesinde 100 yılı aşkın süredir kullanılan yöntem siyanür ile çözündürme yöntemidir. Ancak, siyanürlemenin yavaş bir proses oluşu, bazı cevher türlerine uygulanamayışı ve toksik özelliği nedeniyle çevreye olumsuz etkileri olabileceğinden günümüzde alternatif çözücüler konusunda araştırmalar sürmektedir. Bunlar arasında, tiyoüre, brom, çeşitli tuzlar, Na-siyanat, tiyosülfat sayılabilir. Değerli metal içeren cevherlerin tiyosülfat liçi, klasik siyanürleme yöntemine karşı, toksik olmayan alternatif bir teknik olarak geliştirilmiştir. Bu proses, yabancı katyonların düşük oranda ortaya çıkması dolayısıyla siyanürden üstündür. Aynı zamanda, altın ve gümüş, daha kısa sürede, yüksek verimde çözeltiye alınabilmektedir. Bu çalışmanın amacı, ülkemiz cevherlerine henüz uygulanmamış olan tiyosülfat liçinin Bergama-Ovacık altın cevherine uygulanması olanaklarının araştırılmasıdır. Yapılan deneysel çalışmalarda değişken olarak, tiyosülfat, bakır sülfat, amonyak ve sodyum sülfit konsantrasyonu, sıcaklık, katı/sıvı oranı ve süre alınmış olup optimum çözündürme koşulları belirlenmiştir. 38 mikronun altına kademeli olarak öğütülen cevherle yapılan deneylerde, maksimum Au-Ag çözünme verimi, 1,2M tiyosülfat, İM amonyak, 0,0 İM CuS04, 0,01 M NaS03,1/10 katı/sıvı oram, 800 dev/dak karıştırma hızı ve 20°C'lik sıcaklık koşullarında yapılan liç işlemiyle elde edilmiştir. Bu koşullarda, 4 saatlik çözündürme sonucu %100 Au ve %100 Ag kazanma verimine ulaşılırken tiyosülfat tüketimi 57,33 kg/t, sülfit tüketimi 0,71 kg /t olup amonyağın %10'unun buharlaşmayla kaybedildiği kabul edilerek 68,3 kg/t amonyağın tükendiği belirlenmiş, bakır sülfatın ise geri dönüşümlü olarak tümünün yeniden kullanılabildiği belirlenmiştir. Buna göre, 1 ton cevherin 4 saatlik çözündürülmesi sonucu toplam reaktif maliyeti $174,08 /t cevher olmuştur. Bu, daha önce yapılan çalışmalarda siyanür için $3,24 /t ve tiyoüre için 62,22 /t olup bu cevher için en ekonomik proses siyanür liçi olarak gözükmektedir.
-
ÖgeSoda Ve Mgo İle Aktiflendirilmiş Aratip Bentonitlerin Sondaj Ve Döküm Bentoniti Karakteristiklerinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-03-19) Avcı, Sinan Burak ; Çelik, Mehmet Sabri ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu tez çalışması kapsamında, Çorum - Osmancık bölgesine ait ara tip (Na-Ca) bentonitleri, belirli oranlarda Na2CO3 ve MgO ile aktive edilerek, döküm kumu karışımı ve sondaj çamuru içerisinde fiziksel ve teknolojik özelliklerinin değişimi araştırılmıştır. Elde edilen karışımların önce şişme, viskozite ve filtrasyon kaybı gibi teknolojik özellikleri, ardından da mekanik özellikleri incelenmiş ve bu iki özellik arasında herhangi bir kolerasyon olup olmadığına bakılmıştır. Tez kapsamında, belirli oranlarda katkı yapılan bentonitler; Basma Mukavemeti, Yaş Çekme Mukavemeti, Ezme Mukavemeti, Kesme Mukavemeti ve Gaz Geçirgenliği ölçümleri, döküm bentoniti test yöntemleri ile, Şişme, Viskozite ve Filtrasyon Kaybı ölçümleri de sondaj çamuru test yöntemleri ile yapılarak test edilmiştir. Ortaya çıkan sonuçlar piyasadaki ticari bentonitlerin değerleri ile karşılaştırılarak incelenmiştir.
-
ÖgeSoma Termik Santrali Cüruflarından Yanmamış Karbonun Kazanılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-03) Akyazılı, Sevil ; Acarkan, Neşet ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingKömürle çalışan termik santrallerde kömürün yakılması sonucu kazan altında biriken malzeme cüruf olarak tanımlanmaktadır. Bu tezin amacı Soma Termik Santral’ inden alınan cüruf numunesindeki yanmamış karbonun çeşitli zenginleştirme yöntemleriyle kazanılma olanaklarının araştırılmasıdır. Soma Termik Santrali’nden alınan cüruf numunesinin sabit karbon içeriği % 13,36, kül içeriği % 69,84 olarak belirlenmiştir. Numune, çeşitli maseral gruplarını içeren yanmamış kömür, kuvars, pirit, melnikovit, hematit ve kil grubu mineraller ile birlikte camsı fazı oluşturan silis, alümina, demir, kalsiyum, magnezyum bileşikli puzolan malzemelerden oluşmaktadır. Deneylere esas olan cüruf numunesindeki yanmamış karbonun, özgül ağırlık farkına göre zenginleştirme, flotasyon ve liç yöntemleriyle kazanılması amaçlanmıştır. Özgül ağırlık farkına göre yapılan zenginleştirme, ağır ortam ile ayırma (yüzdürme-batırma), jig ve sarsıntılı masa deneylerini kapsamaktadır. Bu grup deneylerde en iyi sonuçlar yüzdürme batırma ve sarsıntılı masa deneylerinde elde edilmiştir. -4+0,1mm tane boyutunda yapılan yüzdürme batırma deneylerinde, deneye giren numunenin miktarca % 2,6’ sı oranında % 14,90 kül içerikli konsantre ile -2+0,1mm tane boyutunda yapılan sarsıntılı masa deneylerinde, deneye giren numunenin % 8,4 miktarından % 29,97 kül içerikli konsantre elde edilmiştir. Flotasyon ile zenginleştirme, klasik ve kolon flotasyonu deneylerini kapsamaktadır. Klasik flotasyon ve kolon flotasyonu deneyleri gazyağı, mazot ve montanol kullanılarak yapılmıştır. Klasik flotasyon deneylerinde en iyi sonuç -74 µm tane boyutunda ve pH 11,80’ de, 6000 g/t gazyağı kullanılarak yapılan klasik flotasyon deneyinde, deneye giren numunenin % 3,1 miktarında % 59,77 kül içerikli konsantre elde edilmiştir. Kolon flotasyonu yöntemi ile yapılan zenginleştirme deneylerinde en iyi sonuca -74 µm tane boyutunda, pH 11,80 ve toplayıcı reaktif olarak 7500 g/t gazyağının kullanıldığı flotasyon deneyinde ulaşılmış olup deneye giren numunenin % 6,7’ lik miktarında % 56,62 kül içerikli konsantre elde edilmiştir. Liç yöntemiyle yapılan zenginleştirme deneylerinde en iyi sonuç 350 gr/lt HCl konsantrasyonunda elde edilmiş olup, deneye giren numunenin % 49’ luk miktarında % 52,63 kül içeriğiyle konsantre elde edilmiştir.
-
ÖgeKırklareli Demirköy-sivriler Molibden Cevherinin Flotasyon İle Zenginleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-03) Even, Şükriye Beste ; Gül, Alim ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu tez kapsamında, yapılacak deneylerde selektif flotasyon ile kalkopirit molibden ayrımı yapılmıştır. Çok kademeli temizleme uygulanmıştır. Molibden kazanımının artırılmasında tane serbestleşmesinin, kullanılan bastırıcı reaktiflerin, toplayıcı reaktiflerin ve köpürtücülerin etkisi incelenmiştir. Tane boyutunun etkisinin incelendiği deneylerde 40 dk’lık öğütme sonucunda d80 boyutu 60 mikron en uygun flotasyon boyutu olarak saptanmıştır. pH:12’de köpürtücü olarak çamyağı, bastırıcı reaktif olarak Na2S kullanılabileceği belirlenmiştir. Kollektör olarak hem gazyağının hemde Aero 3302’nin etkili olduğu görülmüştür. Cevher numunesine toplu-selektif flotasyonu ve selektif flotasyonu uygulanmıştır. Selektif sülfür flotasyonunda elde edilen molibden konsantresinde hem molibden kazanma verimi hem de hem de molibden içeriği açısından daha iyi değerler elde edilmiştir. Satılabilir bir molibden konsantresi üretmek amacıyla çok fazla miktarda cevher numunesi ile deney yapılarak çok kademeli temizleme işlemleri ile satılabilir konsantre elde edilebilir.
-
ÖgeSiirt-madenköy Bakır Cevherinin Flotasyon Yöntemiyle Zenginleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-07-06) Ceylan, Adnan ; Bulut, Gülay ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu tez kapsamında, % 20 bakır içerikli, konsantrelerin elde edilmesinin yanı sıra, elde edilen bu konsantrelerin çinko içeriğini %4 altına düşürmek amacıyla birtakım deneyler yapılmıştır. Bu amaca yönelik olarak, toplayıcı cinsi, miktarı, pH ve öğütme boyutunun etkisi araştırılmıştır. Flotasyon deneylerinde Kollektör olarak Aerophine 3418 A (Sodyum izobutil dithiofosfin), KEX ( Potasyum Etil Ksantat), Aerofloat 211 (Sodyum izopropildithifosfat), Köpürtücü olarak ise MIBC (Metil izobütil karbinol) kullanılmıştır. Bastırıcı olarak dekstrin, kostik nişasta, Sodyum meta bi sülfit, sodyum silikat, çinko sülfat etkileri araştırılmıştır. Ayrıca aktif karbonun flotasyon üzerindeki etkisi de araştırılmıştır. Sonuç olarak, toplayıcı cinsi, miktarı ve öğütme boyutunun zenginleştirmeye olan etkisinde, tezin amacına en uygun toplayıcının dithifosfin kökenli Aero 3418 A, miktarı 50 gr/t ve tane boyutunun 53 µm olduğu tesbit edilmiştir.
-
ÖgeFarklı Bentonit Tipleri İle Stiren Bütil Akrilat Esaslı Nanokompozitlerin Üretimi Ve Karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-02-05) Güven, Onur ; Çelik, Mehmet Sabri ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu çalışmada başlıca dış cephe boyalarında bağlayıcı olarak kullanılan stiren bütil akrilat kopolimer matrisi içinde mekanik karıştırma yöntemiyle farklı bentonit türleri dağıtılarak kil katkılı nanokompozit üretimi gerçekleştirilmiş ve tabakalar arası mesafe ve şişme özellikleri dikkate alınarak üç bentonit türü (Na, Na-Ca ve Ca) denenmiştir. Ardından da üretilen nanokompozitlerin mekanik ve ısıl özellikleri incelenmiştir. Elde edilen nanokompozitlerin ısıl davranışı DSC (Diferansiyel taramalı kalorimetri) ile belirlenmiş olup lateks matris içerisinde yer alan bentonitin tabakalar arasındaki açılma mesafeleri ise XRD (X-Ray Difraksiyon) analizleri ile takip edilmiştir. Elde edilen filmler için gerçekleştirilen analizler neticesinde dış cephe boyalarında bağlayıcı olarak kullanılan stiren bütil akrilat kopolimeri/bentonit nanokompozitlerinin üretim parametreleri optimize edilmiştir.
-
ÖgeKaliteli Cam Üretiminde Küçük Boyutlu Silis Kumu Kullanımının Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-03) Keser, Barış Yakup ; Güney, Ali ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingThe fine sized fraction (-106 µ) in the glass sand flits in glass furnaces due to the high temperature and dynamic condition within, and cause intense deformation (thermal load) by penetrating the voids of furnace refractory and regeneration strings used to recycle heat. In the thesis study titled “Research of the usage of fine-sized silica sand of high quality glass production”, it is aimed to reduce the amount of fine size fraction by agglomeration of washed Kiraztepe sand from Camiş Madencilik Yalıköy sand preparation plant and hence to avert an industrial problem. In the experiments conducted with sodium silicate, the fine size material was reduced in satisfactory amounts and also the effect of size enlargement was investigated during glass production schedule (melting and bubble removing). It was determined that, in case of reducing the amount of +1mm material that formed due to undesired agglomeration, it will be possible to solve this industrial problem with the use of sodium silicate by size enlargement (agglomeration).
-
ÖgeKatkılı Pvc Ve Pet Atıklarının Seçimli Olarak Ayrılmasına Yönelik Kolon Flotasyonu Parametrelerinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-24) Kılıç, Mert ; Yüce, A. Ekrem ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu çalışmada, katkılı PVC ve PET atıklarının seçimli olarak ayrılmasına yönelik kolon flotasyonu devresinin oluşturulması ve flotasyon parametrelerinin belirlenmesi üzerine çalışmalar yapılmıştır. Plastiklerin doğada uzun süre kalarak çevre kirliliğindeki ciddi tehlikelerden biri olması ve dünya plastik tüketiminin giderek artması, bu maddelerin geri dönüşümünü gündeme getirmiştir. Geri kazanımı üzerinde durulan en önemli iki plastik türü PET ve PVC’dir. PVC’lerde bulunan katkı maddelerinin çevreye zehirli gazlar ve hidroklorik asit karıştırma riskinden dolayı, bu zararları önlemek adına PET ve diğer plastiklerden ayrılması için çalışmalar yapılmaktadır. Plastiklerin yoğunlukları birbirine yakın olduğundan dolayı, gravite yöntemleri ile ayrılması söz konusu değildir, fakat yüzey özelliklerinden yararlanılarak PET ve PVC’den biri hidrofilik yapılıp batırılırken diğerinin yüzdürülerek köpükle alınması mümkündür. Doğal hidrofobik olan plastiklerden hidrofilik olması istenen plastiğin yüzeyi değiştirilmesi gerekir ve bu sebeple plastikleştirici reaktifler kullanılır. Çalışmalarda ilk olarak yüzey kimyası deneyleri yapılarak PET ve PVC’nin davranışları hakkında yorumlar yapılmıştır. Bununla birlikte, küçük ölçekli deneyler gerçekleştirilerek, PET ve PVC’nin optimum zenginleştirme koşullarının tespiti yapılmıştır. Yapılan pilot ölçekli deneylerde pH, besleme boyutu, pülpte katı oranı, reaktif miktarı, kolon yüksekliği hava basıncı, sıcaklık, hava hızı gibi parametreler incelenmiştir. Sonuç olarak pH 10’da, -3,35+2,0 mm besleme boyutunda, 25 g/t Lignin Alkali, 5000 g/t MIBC, %17 P.K.O.’da, 2,5 Bar hava basıncında, 2,6 cm/sn hava hızında yapılan deneylerde %95,6 içerikte, %92,3 kazanma verimiyle PET yüzdürülerek elde edilmiş, %99,4 içerikte %90,1 kazanma verimiyle ise PVC batırılarak alınmıştır.
-
ÖgeKayseri Pınarbaşı Kromitlerinin Kuru Zenginleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-07) Hacıoğlu, Sadık ; Sirkeci, Ali Ayhan ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingKrom cevherleri; metalürji, refrakter ve kimya endüstrisinde ham madde olarak kullanılmaktadır. Talebe göre ürün özellikleri belirlenir. Bu çalışmada Kayseri Pınarbaşı Bölgesinden getirilen krom numunesinin kuru yöntemle zenginleştirilebilirliği incelenmiştir. Kuru zenginleştirme yöntemleri kışın sert geçtiği bölgelerde, yaş yöntemlerde karşılaşılan donma problemleri yaşanmaz ve suyun kısıtlı olduğu yörelerde tesis kurulmasına imkan yaratır. Aynı zamanda tesis binası ve işletme giderleri yaş yöntemlere göre daha azdır. Bu yöntemle, pahalı atık barajlarına ve suyla çalışan proseslere ihtiyaç duyulmaz. Dahası çevredeki toprağı ve suyu kirletmez, proses için kimyasallara ihtiyaç duymaz. Kullanım alanlarına uygun krom konsantrelerinin hazırlanması amacıyla iri boyutlarda optik ayırma, allair jig ince boyutlarda Cala havalı ayırıcı, manyetik ayırma, elektrostatik ayırma ve sallantılı masa kullanılmıştır. Deneysel çalışmalar sonucunda; allair jig ile %35.7 Cr2O3 %86.7 verimle, sallantılı masa’ da %43.1 Cr2O3 %49.4 verimle ve Cala havalı ayırıcı ile %46.5 Cr2O3 %53.2 verimle kazanılmıştır.
-
ÖgeFalcon Ayırıcısı İle Kömürden Kükürdün Uzaklaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-03-08) Baştürkcü, Hüseyin ; Acarkan, Neşet ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingSon yıllarda, dünya genelinde çevre kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla uygulanan protokoller ve çıkartılan yasalar, temiz kömür teknolojilerinin önemini arttırmıştır. Kömürden kükürt ve külün uzaklaştırılarak daha temiz bir malzeme elde edilmesi doğrultusunda yeni cihazlar geliştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi olan Falcon ayırıcısı ile ülkemiz kömür sahalarından Tunçbilek yöresine ait yüksek kükürt içerikli kömür numunesi ile zenginleştirme deneyleri yapılmıştır. Deneyler kapsamında -212, -106, -74 ve- 38 µm tane boyutlarında deneyler yapılmış ve en uygun tane boyutu -74 µm olarak belirlenmiştir. Sonrasında, numune % 10, 20 ve 30 pülpte katı oranlarının her birinde 50, 100, 200 ve 300 G kuvvetlerinde Falcon ayırıcısına beslenmiştir. Alınan en iyi sonuç, % 30 pülpte katı oranında 300 G olarak tespit edilmiş, sonrasında bu koşullarda daha temiz bir konsantre elde etmek amacıyla kömür numunesi arka arkaya iki defa daha zenginleştirilmiştir. Yapılan deneylerden, Tunçbilek kömür numunesinden Falcon ayırıcısı ile piritik kükürdün % 50 - 60’ının uzaklaştırılabileceği belirlenmiştir.
-
ÖgeZonguldak Taşkömürünün Kuru Zenginleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-20) Güldan, Günser ; Gül, Alim ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingKömür; çoğunlukla karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan az miktarda kükürt ve azot içeren, kimyasal ve fiziksel olarak farklı yapıya sahip maden ve kayaçtır. Günümüzde elektrik üretimi, demir-çelik sanayi, çimento sektörü, ısınma ve diğer endüstri tesislerinde kullanılan kömür özellikle Türkiye’de klasik yaş yöntemlerle zenginleştirilmektedir. Ancak Amerika, Çin gibi ülkelerde kömür klasik yaş yöntemlere göre bir çok avantajı olan kuru zenginleştirme yöntemi ile de zenginleştirilebilmektedir. Kuru yöntemde kışın sert geçtiği bölgelerde, yaş yöntemde oluşan donma problemleri yaşanmaz ve su olmayan yörelerde tesis kurulmasına imkan yaratır. Aynı zamanda tesis binası ve işletme giderleri yaş yöntemlere göre daha azdır. Sonuç olarak, ülkemizde termik santralda yakılmak üzere üretilen kömürlerin değerlendirilmesi açısından kuru yöntemle zenginleştirme, termik santral verimini artırma açısından önemli bir alternatif olabilecektir. Kuru zenginleştirme ile yaş yöntemin kullanılması ile oluşan ek maliyetler azaltılabilecektir. Araştırma kapsamında uygulanan ilk yöntemde Zonguldak yöresinden getirilen taşkömürünün kuru zenginleştirmeye uygunluğu araştırılmıştır. İkinci yöntemde ise numune yaş olarak zenginleştirilerek iki yöntemin sonuçlarının karşılaştırılması yapılmıştır.
-
ÖgeSeramik Çamurunda Kullanılan Silikat İçeriğinin Döküm Özelliklerine Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-06-28) Uygun, Fulya ; Ateşok, Hayrünnisa Dinçer ; 404015 ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu çalışmada, seramik sektöründe kullanılan sodyum silikattaki silikat içeriğinin, kaolenin döküm özellikleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Deneylerde kullanılan sodyum silikatlar SiO2/Na2O oranlarına göre çeşitli değerlerde karıştırılarak hazırlanmış olup toplam dokuz adet farklı SiO2/Na2O oranlarında sodyum silikat kullanılmıştır. Reoloji çalışmalarında döküm akışkanlığı sabit tutularak çamurun katı içeriği yükseltilmeye çalışılmış ve akışkanlığı sağlamak için kullanılan sodyum silikatların SiO2/Na2O oranları ile katı konsantrasyonlarının değişimi incelenmiştir. Döküm özelliklerini belirleme açısından karşılaştırılan önemli parametreler ise döküm hızı, kuru mukavemet, pişme mukavemeti, kuru küçülme, pişme küçülmesi, su emme ve pişme rengidir. Bu faktörlerin birbiri içinde kıyaslanması yapılmış ve ayrı ayrı SiO2/Na2O oranına bağlı değişimleri incelenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda SiO2/Na2O oranı büyüdükçe, diğer bir deyişle SiO2 miktarı arttıkça kaolenin döküm özelliklerinin iyileştiği tespit edilmiştir. En iyi döküm özellikleri bu oranın 2,80 ve 3,01 olmasıyla elde edilmiştir.
-
ÖgeSepiyolit Kiline Kuvaterner Amin Surfaktanlarının Adsorbsiyonunun Deneysel Ve Teorik Olarak İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011-09-12) Karataş, Deniz ; Çelik, Mehmet Sabri ; 404601 ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu tez çalışması kapsamında, deneysel olarak elde edilen adsorbsiyon sonuçları ile hesaplamalı kimya yöntemleri kullanılarak bulunan sonuçlar karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Sepiyolit, Si12Mg8O30(OH)4(H2O)48H2O formülü ile ifade edilen, fillosilikatler grubuna ait, magnezyum hidrosilikatten ibaret doğal bir kil mineralidir. Tetrahedral ve oktahedral düzenlenmiş oksitlerin istiflenmesi sonucu oluşan lifsi bir yapısı vardır ve lif ekseni boyunca uzanan kanal boşluklarına sahiptir. Zincir boyuna bağlı olarak benzen grubu içeren 14, 16 ve 18 karbonlu kuvaterner aminlerin – 150 m boyutlu ham sepiyolit üzerine adsorpsiyonu incelenmiştir. Her bir yüzey aktif madde (YAM) için katı oranı, pH ve kıvam süresine bağlı olarak adsorpsiyon deneyleri yapılmıştır. Katı miktarı ve kıvam süresi belirlendikten sonra doğal pH ve 25 oC sıcaklıkta ilk YAM konsantrasyonuna bağlı olarak adsorpsiyon izotermleri, ardından da her bir YAM için 40 ve 60 oC’de adsorpsiyon izotermleri elde edilmiştir. Elde edilen adsorpsiyon verileri Langmuir ve Frumkin dahil olmak üzere dört adsorpsiyon modeline uyarlanmış ve uyumluluk dereceleri irdelenmiştir. Bu modeller kullanılarak serbest adsorpsiyon enerjisi ve adsorpsiyon ısıları hesaplanmış, hesaplanmış bu değerler vasıtası ile adsorpsiyon mekanizmasının tipi belirlenmiştir. Önerilen mekanizmanın doğruluğu zeta potansiyel sonuçları ışığında irdelenmiştir. Deneysel olarak elde ettiğimiz sepiyolit, kuvaterner amin tuzu ve sepiyolit-kuvaterner amin tuzlarina ait FT-IR spektrumları, teorik olarak hesaplananlarla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmaları yapabilmek için ilk olarak kuvaterner amin tuzunun sepiyolit kiline adsorbe olabileceği konumlar tespit edilmiştir. Tüm olasılıkları deneme yerine, en önemli olabilecek konfigürasyonlar kimyasal sezgiyi de kullanarak belirlenmiştir. Hem kuvaterner amin tuzunun hem de sepiyolitin çok fazla sayıda atom içermesi nedeniyle, iki sistem de adsorbsiyon olgusunu incelemeye imkan verecek ölçüde küçültülmüştür. Teorik çalışma kapsamında, TZVP/PBE teorik seviyede toplam optimizasyon enerji hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. Burdan elde edilen optimal yapılar kullanılarak ikinci seviyede Moller Plesset Pertürbasyon (MP2) ve SCS-MP2 seviyede bağlanma enerji hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. Deneysel ve teorik sonuçlar ışığında kuvaterner aminlerin sepiyolit yüzeyine adsorpsiyon mekanizması irdelenmiştir.
-
ÖgeSulardan Arseniğin Giderilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-02-16) Yenial, Ünzile ; Sirkeci, Ayhan Ali ; 422231 ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingBu çalışmada adsorplayıcı özelliği bulunan çeşitli katıların arsenik gideriminde etkisi araştırılmıştır. Bu kapsamda katı olarak, sepiyolit, kalsiyum bentonit, zeolit, uçucu kül, flotasyon tesisi atığı, kükürt, manyetit, hematit, götit, limonit ve pirit arsenik gideriminde etkinliği incelenmiştir. Etkisi olduğu belirlenen götit, hematit, limonit ve piritin yüzey özellikleri belirlenmiştir. Sulardan arsenik ve katıları gidermek amacıyla da uygun kollektörler vasıtasıyla flotasyon yöntemi uygulanmıştır. pH’ya bağlı yapılan arsenik giderme deneylerinde, 20 ppm arsenik içeren çözeltiye 5 gr/L katı katılmış, 30 dakika boyunca karıştırmaya tabi tutulmuştur. Deneyler neticesinde; sepiyolit, kalsiyum bentonit, uçucu kül, flotasyon tesisi atığı, aktif karbon ve zeolitin arsenik gideriminde pek etkili olmadığı, kükürt, manyetit, demirle muamele edilmiş kuvarsın ise yeterli düzeyde arsenik adsorplamadığı ancak deney koşulları değiştirilerek başka bir araştırmada araştırılabileceği belirtilmiştir. Hematit, limonit, götit ve piritin ise arsenik gideriminde etkin oldukları belirlenmiştir. Bu katıların uygun pH, boyut, süre ve konsantrasyonlarda 20 ppm arsenik içeren çözeltilere katılması halinde, 10 gr/L hematitin pH 3’de 30 dakikada %99,9, 10 gr/L götitin pH 3’de 15 dakikada %99,9, 10 gr/L limonitin pH 4’de 120 dakikada %98,1, 5 gr/L piritin ise pH 5’de 5 dakikada %99,9 arsenik giderimi sağladığı belirlenmiştir. Bu katıların yüzey özellikleri belirlendikten sonra katı sıvı ayırımı yapabilmek için flotasyon yöntemi uygulanmıştır. Kolektör olarak SDS, K-Oleat ve KEX kullanılarak yapılan flotasyon deneylerinde, adsorpsiyon pH’sında flotasyon yapıldığında arsenik giderimi götit, hematit, limonit ve pirit için arsenik giderme verimi %95 üzerinde, katı verimi en fazla %70 su verimi ise yine en fazla %75 olmuştur.
-
ÖgeKatkılı Pet Ve Pvc Atıklarının Seçimli Olarak Ayrılmasına Yönelik Yüzey Özelliklerinin Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-08) Özdilek, Cihan ; Güney, Ali ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingPlastikler atıldığı zaman doğada uzun süre varlığını sürdürerek toprağın ve suyun kirlenmesine neden olmaktadır. Plastiklerin kullanımının artış göstermesi bunun geri dönüşümünü de son yıllarda gündeme getirmiştir. Plastiklerin içerisinde geri kazanılması konusunda en dikkat çeken iki plastik türü vardır; bunlar PET ve PVC’dir. PVC’nin zehirli gazlar ve hidroklorik asit salınımı yapması sebebiyle, çevreye olabilecek zararlarını önlemek adına PET ve diğer plastiklerden ayrılması önem kazanmıştır. Yüzey özelliklerinden faydalanarak PET ve PVC’yi seçimli olarak flotasyon yöntemiyle ayırmak mümkündür. Plastiklerin hepsi doğal hidrofobiktir, bu sebeple plastikleri hidrofilik yapmak amacıyla plastikleştirici reaktifler kullanılarak yüzey özellikleri değiştirilir. İki plastikten birisi hidrofilik yapılarak bastırılırken diğerinin köpüğe tutunarak yüzdürülmesi sağlanır. Kullanılmış plastiklerin ayrılmasında flotasyon yöntemi uygulanabilirliği ve ucuz olması ile en çok tercih edilen yöntemdir. Bu çalışmada amaç, PET ve PVC’nin elektrokinetik potansiyel, temas açısı ve yüzey gerilimi özelliklerinin ile Lignin Alkali ve Dietylene Glycol Dibenzoate reaktiflerinin adsorpsiyon mekanizmasının flotasyonla seçimli olarak ayrılmaları üzerindeki etkilerini belirlemektir.
-
ÖgeSivas Talk Atıklarının Değerlendirilmesi Ve Endüstriye Hazır Hale Getirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-06-04) Kutlu, Sena Zeynep ; Bulut, Gülay ; 10001584 ; Cevher ve Kömür Hazırlama ; Mineral and Coal ProcessingTalk kullanım amacına göre, yumuşaklık, yağ emme, nem, özgül ağırlık, termal ve elektriksel iletkenlik ve kimyasal yapısına göre çok önemli bir mineraldir. Dünya üzerinde çeşitli talk boyut ve özelliklerinde üretim yapılan çok sayıda ocak bulunmaktadır. Her talk ocağı kendine özgü maden ve jeoloji bilgilerini içerir. Talk kullanım alanları, renk, saflık ve diğer yapısal özelliklerine göre değişebilir. Bu nedenle beyaz, gri, pembe, mavi, mor, yeşil ve hatta siyah talk oluşabilir. Talk birçok endüstride kullanılır; hayvan yemi, otomobil, kablolar, şekerler, seramik, sakız, kozmetik-pudra, gübre, fırın teknolojisi, boya, kağıt, ilaç, alçı, plastik, matbaa mürekkebi, cam yapıştırma, refrakter, çatı kaplama malzemeleri, lastik tekerlekler bu sanayi dallarından bazılarıdır. Yıllar boyunca, düzensiz yapılan üretimler sorunlara neden olmaktadır. Her türlü atık çeşidi çevreye zarar vermektedir ve daha da büyüyen sorunlar ile insan hayatı ve doğasını olumsuz etkileyecektir. Talk atıkların değerlendirilmesi için birçok yöntem vardır. Bu çalışmada, Sivas-Gürlevik bölgesinin talk atıkların değerlendirilmesi ve sanayiye hazır hale getirilebilmesi için deneyler gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada, öncelikle talk atıklarının özellikleri tespit edilmiş ve flotasyon ile talk atıklarının mümkün olduğu ölçüde zenginleştirilmesi incelenmiştir. Flotasyonda; yüzey aktif maddelerin türü ve miktarı gibi parametreler test edilmiştir. Sonuçlar analiz edilerek flotasyon sonucu çıkan talk konsantrelerinin içerik ve verimleri değerlendirilmiştir. Bu aşamadan sonra, deney sonuçlarına göre en uygun koşullar belirlenmiştir. Ayrıca, bir başka flotasyon yöntemi olarak talk atıklarının zenginleştirilmesine yönelik ters flotasyon çalışmaları da gerçekleştirilmiştir ve elde edilen talk konsantrelerinin içerik ve verimleri değerlendirilmiştir. Bu çalışma kapsamında demir mineralinin talktan ayrılmasına yönelik yüksek alan şiddetli manyetik ayırma işlemi de uygulanmış ve elde edilen sonuçlar flotasyon neticesinde elde edilen sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Son aşama olarak, talk atıklarının zenginleştirilmesine yönelik asit liçi deneyleri gerçekleştirilmiştir. Tüm bu deneyler sonucunda elde edilen en iyi talk konsantresi ile boya deneyleri gerçekleştirilmiş ve çıkan sonuçlar irdelenmiştir.