FBE- Mühendislik Yönetimi Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Mühendislik Yönetimi Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeÜniversite bütçelerinin uzun dönemli planlaması için şebeke analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Yenisey, Mehmet Mutlu ; Soysal, Ataç ; 66371 ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementÜniversitelerde uzun dönemli planlama çalışmaları özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir sorundur. Zira kısıtlı olan kaynakların en verimli şekilde kullanılması önemlidir. Bir başka husus ise, bir bilim yuvası olan üniversitelerde bilimsel çalışmaların artırılması ve bu çalışmaların sonuçlarının hızla ülkenin kalkınması için kullanılmasının gerektiğidir. Ayrıca, bu kurumlardan yetişecek daha nitelikli elemanların katkısı da gözardı edilemez. Yöneylem Araştırması alanında üniversite planlaması üzerine yapılmış çeşitli çalışmalar mevcuttur. Ancak bu çalışmalar bir üniversitenin çok az bileşenini kapsar. Zira bir üniversitenin bütün yönlerini kapsayan modeller oldukça büyüktürler ve çözümleri zor olmaktadır. Bu çalışmada üniversite planlamasına Ek Kısıtlı Genelleştirilmiş Şebeke Analizi (Embedded Generalized Networks) tekniği uygulanmıştır. Şebeke analizi tekniği daha hızlı sonuç veren ve büyük kapsamlı problemlerin çözümüne imkan tanıyan bir tekniktir. Ancak üniversite gibi geniş kapsamlı bir kurumun modellenmesi için Salt Şebeke Modelleri (Pure Networks) ve Genelleştirilmiş Şebeke Modelleri (Generalized Networks) yeterli olmamaktadır. Çünkü gözönüne alman bileşenler arasındaki ilişkiler sadece akışların korunumu ve dağıtılması ile sınırlı değildir. Bir bileşenin başka bir bileşenle ilişkisi olabilir. Bu durumda bağlardaki akışların birbirleriyle olan oransal ilişkilerini ifade etmeye yarayan ek kısıtların da tanımlanması gerekir. Ayrıca burada verilen şebeke modelleri akış şebekeleridir (Flow Networks). Zira literatürde faaliyet şebeke modelleri içerisinde mütalaa edilen ve yine genelleştirilmiş şebeke modelleri olarak adlandırılan modeller de vardır. Bu tez çerçevesinde incelenen şebeke modellerinde bağlar akışları, diğer şebeke modellerinde ise bağlar faaliyetleri ifade eder. Üniversite planlaması için kurulan model devlet üniversitelerini esas almış olup sayısal uygulama için İstanbul Teknik Üniversitesi 'nin değerleri kullanılmıştır. Geliştirilen modelde, üniversitenin, 5 tanesi kişilerle, 1 7 tanesi harcama kalemleriyle ve 5 tanesi de gelir kalemleriyle ilgili olmak üzere toplam 27 bileşeni gözönüne alınmıştır. Amaç öğrenci/araştırma görevlisi, öğrenci/öğretim üyesi gibi oranlar ile araştırma faaliyetlerine ayrılan paylan yükseltmek ve hazine yardımı miktarını en küçüklemektir. Bununla ilgili çeşitli senaryolar model aracılığıyla denenmiş ve sonuçları irdelenmiştir.
-
ÖgeAn integrated approach of construction risk management and evaluation(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Ababneh, Wael A. ; Yenersoy Erdoğan, Gönül ; 100819 ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementProje Risk Yönetimi genelde yapı endüstrisinde, özelde ise Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE), göreceli olarak yeni bir kavramdır. Bu araştırma, proje risk yönetimi sürecim geliştirebilecek bazı yeni iyileştirmeler yapma ve iş sahipleri, müteahhitler ve danışmanlar tararından kullanımım yaygınlaştırma amacım taşımaktadır. Bu çalışma yerel pazarda (BAE) benzeri araştırmaların olmaması nedeniyle, potansiyel bir yarar oluşturacağı gibi aynı zamanda, risk algılama gibi, proje risk yönetimi hususları ve adımlarında daha ileri çalışmalar için bir alt yapı oluşturacaktır. Ayrıca çalışmada yaklaşımın yerel pazarda kullanılmasına yardımcı ve rehber olacak çeşitli hususlar üzerinde durulmuş ve ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bu çalışma ile aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır (1) BAE ekonomisi içinde oldukça ayrı bir sektör görüntüsü veren yapı endüstrisi, risk karşısında pek rasyonel olmayan yaklaşımlar sergilemektedir. Tarafların çoğu tarafından halen kullanılmakta olan ve sistematik olmayan sezgisel yaklaşımların çoğundaki eksiklikler, çok sayıda projede başarısızlık nedeni olmaktadır. Bu durum, yapı endüstrisinde modern ve dinamik çevre ile başedebilecek etkin ve bütünleşik bir proje risk yönetimi yaklaşımı ihtiyacım güçlendirmektedir. Bu nedenle çalışmanın ana amacı, proje yönetiminin süreçlerini, ilgili taraflara tanımlayan, sınıflayan, değerlendiren, belgeleyen, iletişim sağlayan ve birbirine bağlayan sistematik bir yaklaşım sunmaktır. Proje risk yönetimine gösterilecek olan daha fazla özen, proje yönetimi performansında, önemli bir iyileşme sonucu yaratacaktır. Aynca, proje risk yönetimi, proje yöneticilerinin yaratıcı görevlerinden biri olabilir. Planlamayla, problem çözümünü teşvik ederek, ve proje operasyonlarında buluşcu fikirlere yol açarak, kontrola gerçeklik ve daha güçlü bir destek oluşturabilir. XV111 (2) Bu çalışmada risk kavramı, "yapı projesine negatif veya pozitif etki yapan çeşitli etkenlerin kombinasyonu olarak tanımlanmıştır. Proje Risk Yönetimi ise, "potansiyel kaybı minimize ederek veya ortadan kaldırarak proje amaçlarının gerçekleştirilmesini, tanımlama, sınıflandırma, değerlendirme, risk yönetimi planı ve risk rejimini içeren, süreç yoluyla da olası kayıpları önleyerek fon teminini sağlayan" bir yönetim fonksiyonu olarak tanımlanmıştır. (3) Yeni bir Proje Risk Yönetimi Modeli (PRYM) geliştirilmiştir. Model, tarafların bütünleşik ve sistematik olarak katılımım sağladığı gibi, uygulanması kolay ve pratik bir yaklaşımdır. PRYM aşağıdaki süreçleri içermektedir: A- Proje Risk Yönetimi Süreci; Bu da aşağıdaki alt süreçleri içerir.. Risk Tanımı ve Sınıflandırılması. Risk Değerlendirme. Risk Yönetim Planı B- Risk Yönetim Rejimi; bilgi akışım ve etkin haberleşmeyi sağlayarak proje risk yönetimi sürecini, organizasyonun stratejileri, politikaları ve prosedürleri İle bütünleştirir. (4) Risk tanımı, proje risk yönetimi sürecinin en önemli aşamasıdır. Çalışmada, uzun ve kapsamlı bir risk listesi hazırlanmıştır. Araştırmacı, bu yaklaşımın olası tüm risklerin tanımlanmış olduğuna dair güvence vereceğine ve sağlayacağı yaran daima kanıtlayacağına inanmaktadır. Ayrıca, etkinliği sağlamak için, risk tanımı sürecinde, proje ile ilgili olası tüm risk kaynaklan ve bunların etkileri aynntılı bir biçimde incelenmelidir. Çünkü, tanımlanmamış veya sürpriz riskler, felaket olarak nitelendirilebilecek kötü sonuçlara neden olabilir. Bu çalışmada, geliştirilmiş olan risk tanımlama süreci, tüm bu hususlan göz önüne alarak tasarlanmıştır. (5) Riskin önemi veya risk ölçüsü kavramı geliştirilmiştir. Sunulan yaklaşım normal proje personeli tarafından kolayca anlaşılabilir ve uygulanabilir özelliktedir. Bu kavram, teorik ve pratik bir katkı olarak kabul edilebilir. Projenin ilgili taraflarına, erken aşamada riskin anlaşılır ve kolay bir dille önceliklendirilmesine ve değerlendirilmesine yardımcı olur. Kritik riskleri XIX değerlendirmek ve göreli önemlerim süzgeçten geçirmek için bir kombinasyon (frekans ve etki) senaryosu geliştirilmiştir. Bu değerlendirme, riskin önemi veya risk ölçüsü olarak isimlendirilmiştir. (6) Yerel pazar için tanımlanan kapsamlı risk listesi ve sınıflandırma plam riski, yapısına ve etkisine göre sınıflandırarak hazırlanmıştır. Ayrıca kolay anlaşılır ve uygulanır bir sistem geliştirme amacını gerçekleyecek şekilde organize edilmiştir. Belirlenen kategoriler şunlardır: 1. İş Sahiplerinin Riskleri 2. Doğal Fenomen 3. Ekonomik ve Finansal Riskler 4. Yapı ve Performansla îlgili Riskler 5. Tasarıma İlişkin Riskler 6. Sözleşmeyle İlişkili/Kanuni Riskler 7. Fiziksel Riskler 8. Politik Etki ve Çevresel Riskler Yukarıdaki sekiz kategori, yaklaşık doksan potansiyel risk faktörünü kapsamaktadır. Bu sınıflandırma planı, derinlemesine analiz yapmak ve stratejilere karşılık vermeyi sağlamak üzere, riskin parçalara ayrılması amacına yardımcı olmak için uygulanmıştır. Kategoriler risklerin çeşitliliğini göstermekte ve ilgili tarafların sadece tek tip risk üzerine yönelip diğerlerim unutmamaları ve tüm riskleri incelemeleri için bir uyarıcı özelliği sergilemektedir. Bununla birlikte her kategoridaki potansiyel risk listesinin eksiksiz olduğunu söylemek yanlış olur, fakat tipik proje risklerinin büyük çoğunluğunu içermektedir. Risk listesi ve bunun sınıflandırılması projeden, projeye farklıdır, dolayısıyla risk listesi özel proje karakteristiklerini yansıtacak şekilde her bir proje için incelenebilir ve doldurulabilir. Sınıflandırma, organizasyonun risk yönetimi çabalarını optimize etmek için bir temel oluşturur. Proje tipine bağlı olarak, bazı sınıflar diğerlerinden daha önemli olabilir. (7) Kapsamlı olarak yapılan uygulamaya ve geliştirilen risk ölçüsü kavramına dayanarak, tüm tarafların projeyle ilgili herbir tarafin algılamalarından tanımlanan risklerin göreli önemleri bulunmuştur. Proje risk yönetiminin yararım desteklemek üzere, en önemli ve en önemsiz riskler listesi XX hazırlanmıştır. Ayrıca proje zamanı gecikmelerine neden olan riskler tanımlanmış ve önceliklendirihniştir. Bu sunum, önemli risklerin farkında olmayı sağlayabilir. (8) Yapılan yerel inceleme analiz edildikten sonra, sonuçlar ASCE (1978) ve Kangari (1995) tarafindan yapılan risk (ABD yapı pazarına yönelik olan) araştırmaları ile karşılaştırılmış ve bu çalışmaların eksiklikleri ortaya konmuştur. (9) Riskin azaltılması ve en az yapılması kavramı, çeşitli yöntem ve prosedürler kullanarak uygulanmış ve bunlar, yerel inceleme uygulamasıyla proje performansına olan etkileri bakımından test edilmiştir. Risk yönetimi eylemleri, önceüyici ve düzeltici olmak Üzere ikiye ayrılmıştır, önleyici eylemler, yapı projesinin erken aşamalarında riski azaltmak, başka tarafa aktarmak veya engellemek; düzeltici olanlar ise, oluşmuş olan riskin etkilerini azaltmak amacıyla yapılan eylemler olarak tanımlanmıştır. Bu öneriler, klasik İş sahibi - müteahhit risklerinin önemli bir kısmının ortadan kaldırılmasını sağlayabilecektir. (10) Bir çok durumda, risk olayına ilişkin, doğrudan uygulanabilir ve geçmişe ait verilerin bulunamadığı gözlenmiştir. İlgililer yapım sırasında veya proje devam ederken, alandan gelen bilgileri kaydetmekte veya belgelemekte genellikle gönülsüzdür. Bunu yapsalar bile, çoğunlukla veriler eksik olmaktadır. (11) Risk yönetimi kavramı altında, esas tararlar (iş sahipleri, danışmanlar ve mütaahhitler) arasında sözleşme yapılırken, etkin bir risk atamasının yapılmasını sağlayacak, önemli rehber kurallar önerilmiştir. Araştırmacının, diğer araştırmacılardan farklı olarak bu çalışma ile üzerinde durduğu noktalardan birisi riskin tanımlanmasıdır. Oysa genellikle diğer araştırmacılar daha çok, risklerin atanmasına ve bu atamaları uygun bir şekilde yapabilmek için gerekli olan sözleşme düzenlemeleri üzerine yoğunlaşmışlardır. Araştırmacının yaklaşımı ile elde edilen sonuç, sözleşme koşullarının tasarlanmasında ve etkinlik ölçütlerinin önerilmesinde rehber olarak kullanılabilecek risk ataması ilkelerinin çıkarılması için faydalı olacaktır..XXX (12) Yapı projesinde, iyi yapılandırılmış, geliştirilmiş ve uygulanmış bir proje risk yönetimi sistemi, projede ve organizasyonel düzeyde, proje yönetim sisteminin yönlendirilmesine ve sistematik olarak uygulanmasına yardımcı olabilir. İyi planlanmış ve maliyet etkin bir yapı süreci ile birlikte, etkinliğin, verimliliğin iyileştirilmesini sağlar, israfı ve işin yeniden yapılmasını da azaltır. (13) Yapı endüstrisinde, organizasyonların bir risk politikasına sahip oldukları pek rastlanan bir durum değildir. Oysa bu, etkin bir risk yönetimi süreci için önemlidir. Böyle bir politika ile, alternatif risk yönetimi stratejileri ve yönetimin geçmiş deneyimleri arasında uyumlu kararlara ulaşılabilir. (14) Bu çalışmanın sonuçlarını ve önerilerim yerel yapı endüstrisinde uygulamak için, bir çok büyük organizasyonda yönetimin, proje risk yönetiminin felsefesi bakımından kültürel bir değişiklik yaratması, aktif katılımı ve kararlılığı gerektirecektir. Eğer bu değişiklikler geniş kapsamlı uygulanırsa, yapı endüstrisi toplam risk maliyetini önemli ölçüde azaltabilecektir. Dolayısıyla da bu sonuç, yapı sektörünün hem yerel pazardaki, hem de dış pazarlardaki rekabet gücünün iyileşmesine yardımcı olacaktır. Sonuç olarak proje risk yönetimi, proje yönetiminin yönlendirilmesi ve performansının iyileştirilmesi için, daha geniş kapsamlı ve sistematik olarak ele alınmalıdır.
-
ÖgeBenzetim yardımıyla üretim planlama ve kontrol sistemlerinin analizie üretim yapılı sistemler için geliştirilmiş yeni üretim planlama modelleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2003) Nomak, Affan ; Durmuşoğlu, Bülent ; 143116 ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementMüşterinin gerçekten istediği ürünleri, tam da istediği anda tasarlayabilme, çizelgeleme ve imal edebilme becerisini kazanmak demek, satış tahminleri işlemini tümüyle bir yana bırakıp, sadece müşterinin sizden istediklerinin üretimine odaklanabilmeniz demektir. Yani, müşteriye, çoğunlukla da istemediği ürünleri ürünün istenmeden itilmesi yerine, müşteri istediğinde ürünün sizden çekilmesi sağlanmaktadır. Dahası, müşteriler beklentilerinin tam olarak karşılanacağından emin oldukları ve üreticiler kimse istemediği için stoklarda kalmış ürünleri elden çıkarmaya yönelik indirim kampanyalarından vazgeçtiklerinde, talep çok daha istikrarlı bir yapıya kavuşacaktır. Kütle üretimi alışkanlığına göre büyümüş, merkezi yönetime sahip geleneksel üretim sistemleri, değişken pazar yapısı karşısında pek çok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Merkezi yönetimin ana elemanı olan fonksiyonel yapılanma ile müşteriye odaklılığı, yüksek kaliteyi, kısa temin sürelerini, esnek üretimi ve düşük maliyeti elde etmek mümkün olamamaktadır. İşte bu anlamda çözüm için çoğunlukla ilk radikal adım, fonksiyonel yapılanmaya sahip üretim sistemlerinin, grup teknolojisi (GT) esaslı hücresel sistemlere dönüştürülmesidir. Hücresel sistem yaklaşımının esası, küçük bir sistemin etkin ve kontrol edilebilir olma özelliğini, büyük bir sisteme yansıtmak şeklindedir. Bu yansıma, büyük sistemin içinde, birbirinden olabildiğince bağımsız küçük sistemler (hücreler) oluşturma şeklinde gerçekleşir. Hücresel imalat sistemlerinde ise parça aileleri ve makine hücrelerinin oluşturulması sonrasında, bu sistemlerin en etkin olarak nasıl yönetileceği kavramı karşımıza çıkmaktadır. Bu tezde, üretim kontrolünde "itme" ya da "çekme" uygulansın, planlama aşamasında "Yük Bazlı Sipariş Yönetimi" uygulamanın sistem performansını arttıracağı ifade edilmiştir. Buna yönelik olarak, beş farklı senaryo yapılandırılarak gerçek bir grup teknolojisi üretim sisteminde denenmiştir. Bu senaryolarda, itme bazlı geleneksel üretim yönetim yaklaşımı yanı sıra, Kanban ve CONWIP bazlı çekme sistemlerine yönelik benzetim modelleri kurulmuştur. Elde edilen sonuçlar, tanımlanan performans ölçütleri doğrultusunda karşılaştırılmış ve yorumlanmıştır.
-
ÖgeUlusal Teknoloji Öngörü Çalışmalarında Uzmanlık Seviyesinin Sonuçlara Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-05-26) Demirbaş, Cevher Verda ; Polat, Seçkin ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementDoktora tez çalışması kapsamında; ulusal teknoloji öngörü kavram ve metodolojileri ve dünyadaki uygulamalar araştırılmıştır. Literatür taraması ile son dönemde ön plana çıkan konu başlıkları belirlenmiş, tartışmalar değerlendirilmiştir. Türkiye’nin ilk ulusal teknoloji öngörü projesi Vizyon 2023 ‘te görev alınarak özgün model geliştirilmesi, uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi aşamalarında çalışılmıştır. Öngörü metodolojisi yaygın danışma tekniklerinden delfi analizinde görüşüne başvurulan uzmanların, uzmanlık seviyelerinin sonuçlara etkisine ilişkin literatürdeki tartışmalara bilimsel yaklaşım çerçevesinde yaklaşılmış, Vizyon 2023 projesi Delfi Anketi verilerinden yararlanılarak, görüşüne başvurulan uzmanların, uzmanlık seviyesinin çıktılara etkisi istatistiki olarak ölçülmüştür. Hipotez; Delfi Anketi’ne katılan ve görüşünden yararlanılan uzmanların, uzmanlık seviyelerinin bir faktör olarak hesaba katılmasının, çalışma sonucunda belirlenen öncelikli teknoloji alanları sıralamasında farklılık yaratacağıdır. Yapılan istatistiki değerlendirme ve uygulanan testlerle hipotez doğrulanmıştır. Ulusal teknoloji öngörü projeleri geleceği kendi kurgulayabilen bir güç olma yetkinliğini kazanmak isteyen ülkeler için kritik öneme haizdir. Bu alanda doktora tezi çalışmam gibi; metodoloji, uygulama ve sonuçlara yönelik yapılan araştırmalar, farklı yaklaşımlarla ortaya konan bulgu, değerlendirme ve iyileştirme önerileri, konuya ilişkin veriler analiz edilerek, bilimsel yaklaşımla elde edilen yeni sonuçlar, sonraki çalışmalar için temel teşkil etmeleri ve gelişme fırsatları sağlamaları itibarı ile önemlidir.
-
ÖgeKurumsal Kaynak Planlaması Sistemlerinin Değerlemesinde Reel Opsiyon Yaklaşımı: Hastane Bilgi Sistemi Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özoğul, Cumhur Okan ; Tolga, Ethem ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementGünümüzde tüm dünya genelindeki sağlık kurumları, hizmet kalitelerini iyileştirmeyi ve maliyetleri düşürmeyi amaçlayan bilişim teknolojileri (BT) yatırımlarının önemini kavramışlardır. Sağlık sektörünün sürekli yükselen standartları ve sigorta sistemlerinin artan gereksinimleri karar vericileri, hastanelerde kurumsal kaynak planlama (KKP) sistemlerinin sağlık sektörünün gerek ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış ve geliştirilmiş hali olan hastane bilgi sistemi (HBS) yatırım uygulamalarını dikkate almalarını zorunlu kılmaktadır. Bu tür yatırımların ekonomik olarak değerlemesi karmaşık yapıları nedeniyle her zaman zor olmuştur. Bununla beraber bu yatırımların, bünyelerinde barındırdığı ve firmalara rekabet ortamında avantajlar sağlayan birçok faydası da mevcuttur. Geleneksel iskontolanmış nakit akışı yöntemleri, bu sistemlerin içinde varolan ve yatırım kararını haklı çıkartacak, yönetsel ve stratejik esnekliklerin değerini dikkate almamaktadır. Reel opsiyon yaklaşımı karar vericilere, geleneksel değerleme yöntemlerindeki bu yetersizliklerin üstesinden gelme olanağını sunmaktadır. Bu çalışmada karar vericilere, reel opsiyonları temel alan ve içinde birden fazla opsiyon barındıran bir KKP sisteminin değerlemesine imkan tanıyan bir yöntem sunulmaktadır. Çalışmada geliştirilen opsiyon değerleme modeli, içinde birleşik opsiyonlar barındıran bir KKP yatırım fırsatını modelleyecek şekilde genişletilmiş binom ağacı modelini temel almaktadır. Önerilen modelin potansiyel uygulaması, gerçek bir HBS yatırımı değerlemesiyle gösterilmektedir.
-
ÖgeStratejik Düşüncelerin Bilişsel Haritalar Kullanarak Modellenmesi Ve Analiz Edilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özen, Ümit Y. ; Ülengin, Füsun ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBirçok haritalama yaklaşımları; özellikle üst düzey yöneticilerin stratejik düşünmelerine yardımcı olmak amacıyla değişik organizasyonlarda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Bu tezde, belirli bir şirket için bir bilişşel harita ortaya çıkartılmıştır. Önce küçük bir çalışma grubu oluşturulmuştur. Grup üyeleri ile çalışma boyunca birebir çalışılmıştır. Şirketin eski arama konferansı sonuçlarını kullanarak, tüm ifade edilen fikirler şirketin genel yaklaşımlarına uygun olsun olmasın beyin fırtınasının özüne sadık kalınarak hepsi çalışma içine dahil edilmiştir. Grup üyeleri herbir fikri (1-7) ölçeğini kullanarak değerlendirmiştir. Değerlendirilen fikirler daha sonra farklı başlıklar altında kelime işlem programı Textpack ile sınıflandırılmış ve grup üyelerine gösterilmiştir. Daha sonra, grup üyelerince önemli görünen fikirler birtakım seçim kriterlerine göre belirlenen konu başlıkları altında seçilmiştir. Ayrıca, grup üyelerinin değerlendirmelerinden hareketle, çalışma grubunda benzer düşüncelere sahip kişiler istatistik programı SPSS ile gruplandırılmıştır. Son olarak, Decision Explorer programı kullanılarak, bilişsel harita olarak adlandırılan bir neden/sonuç diyagramı bir sistem mantığı içinde çizilmiştir. Decision Explorer ile harita analiz edildikten sonra, grup üyeleri ana amaca varmak için gereken faaliyetler üzerinde karar birliğine varmışlardır. Harita, grup üyelerinin düşüncelerini göstermede açık ve görsel bir yol sunmuştur. Bu tezde kullanılan bilişşel harita kurma ve oluşturma metodları literatürdekilere pek benzememektedir. Çünkü incelenen şirketin geleceğe dönük stratejik düşüncelerinin haritası çıkartılırken farklı yollar takip edilmiş ve farklı programlar birarada kullanılmıştır. Bildiğimiz kadarıyla bu çalışma Türkiye’de gerçekleştirilmiş bilişsel haritaların stratejik düşüncelere ilk uygulamasıdır.
-
ÖgeTürkiye'de Organizasyonel Süreklilik Ve Organizasyonel Ölüm Riski Arasındaki İlişkinin İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Sınayış, Burak ; Erkut, Haluk ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementTürkiye’de organizasyonel süreklilik ve organizasyonel ölüm riski arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışmada, Türkiye’de faaliyet gösteren organizasyonların yaşam süreleri boyunca organizasyonel sürekliliklerinin, hangi faktörlerden etkilendiği araştırılmıştır. Öncelikle tüm dünyada, organizasyonel süreklilik üzerine yapılmış çalışmalar incelenmiş, çalışma konularına ve çalışmanın yapıldığı döneme göre ayrılmış ve kronolojik olarak listelenmiştir. Uygulama kısmında, İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) faaliyeti sonlanmış organizasyonlara ait veriler temin edilerek, organizasyonel sürekliliğe etki edebilecek faktörler Kaplan-Meier ve Cox Orantısal Risk Regresyonu ile analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda, İSO ve İTO firmaları için organizasyonel ölçek, organizasyonel yer seçimi, organizasyonun iştigal konusu, organizasyonun yasal statüsü ve kuruluştaki kurucu yaşının organizasyonel sürekliliği etkilediği görülmüştür. Bir diğer sonuç, benzer yaşam süreçlerine sahip organizasyonların benzer ölüm biçimleriyle faaliyetlerini sonlandırdıklarıdır. Organizasyonel süreklilk ile ilişkisi incelenen her faktörün, organizasyonel sürekliliğe göreceli etkisi büyükten küçüğe sıralanmıştır.
-
ÖgeÇok Ölçütlü Sorun Çözümüne Yönelik Bir Bütünleşik Karar Destek Modeli(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Topcu, Y. İlker ; Ülengin, Füsun ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmada, bütünleşik bir karar destek modeli (IDEA) önerilmiştir ve tasarlanmıştır. IDEA karar vericiyi çok ölçütlü seçim, sıralama veya sınıflandırma sorunlarının çözümü için destekler. Bu destek sorunun yapılandırılmasında, karar modelinin kurulmasında ve sorunun çözümlenmesinde; veya kısaca karar verme sürecinin tüm aşamaları sırasındadır. IDEA değere odaklanan düşünme ve/veya bilişsel harita yaklaşımı ile sorunun yapılandırılması, baş analizi ile hiyerarşi düzeylerinin oluşturulması, kural tabanlı sistem ile hiyerarşinin karar matrisine dönüştürülmesi, merkezilik değerlerinin kullanımı ile göreli önemleri belirlenmesi gibi özgün yöntemler kullanır. Sorun ile ilgili karar verme durumunu altı boyutta tanımlar ve söz konusu boyutların özellikleri ile çok ölçütlü sorun çözüm yöntemlerinin özelliklerini eşleştirerek herhangi bir karar verme durumu için en uygun çözüm yöntemini önerir. Bu amaçla, karar verme durumları arasında komşuluk ilişkileri yaratan uygulanabilecek yöntem dönüşümleri ile komşuluk dönüşümlerini barındıran eşleştirme işlemi ile ilgili kurallar geliştirilmiştir. Komşuluk ilişkisi ile doğrudan bir duruma atanan yöntem yeni bir boş duruma önerilir. IDEA aynı zamanda boyutlarda veya boyut özelliklerinde değişime izin verdiği gibi yeni çözüm yöntemleri de modele eklenebilir. Yapılan literatür araştırmasında yukarıda söz edilen tüm özelliklere sahip olan bir çok kriterli karar destek sistemi veya bütünleştirme yaklaşımının olmaması IDEA'nın önerilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
-
ÖgeBilişim Teknolojisi Yatırımlarının Değerlendirilmesine Yönelik Uygun Yöntemin Seçilmesi Modeli – Erp Yazılımı Seçimi Uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Beşkese, M. Berna ; Tanyaş, Mehmet ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmada, işletme özelliklerine, isteklerine ve yatırımın cinsine uygun değerlendirme yöntemlerinin seçilmesi modeli önerilmiştir. 45 değerlendirme yöntemi detaylı incelenmiş ve yöntemleri birbirinden ayıran özelliklere göre on bir kriter belirlenmiştir. Satırda, Bilişim Teknolojisi (BT) yatırımları değerlendirme yöntemleri, sütunda ise dokuz kriter ve düzeyleri bulunan bir form oluşturulmuş ve BT değerlendirme uzmanları, bu formu, her bir kriter düzeyi için yöntemlerin kullanılabilme durumuna göre doldurmuşlardır. Oluşturulan model, KKP (Kurumsal Kaynak Planlaması) yazılım seçimine uygulanmıştır. Seçilen işletmenin BT yöneticisinin belirlediği kriter düzeylerine göre yöntemler elenmiştir. Daha sonra özvektör yöntemine göre geriye kalan yöntemler sıralanmış ve işletmeye önerilmiştir.
-
ÖgeÇağdaş Kalite Yönetimi Anlayışlarına Ülkelerarası Farklı Yaklaşım: Türkiye Gerçeği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Özkan, Emin ; Ülengin, Füsun ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmanın amacı, bugüne kadarki kalite yönetimi yaklaşımlarını incelemek, dünyada ve Türkiye’deki kalite yönetimi çalışmalarını çözümlemek, bu çalışmaları tanımlanmış altı ölçüte göre kıyaslamak ve Türkiye’deki kalite yönetimi çalışmalarının geleceği için bazı önerilerde bulunmaktır. Türkiye’de orta düzeyde otokratik bir yönetim tarzının olduğu, kısa dönemli stratejilerin tercih edildiği, organizasyon ve organizasyonel ilişkilerde orta düzeyde değişimin olduğu, çalışanları yetkilendirmenin hala yetersiz olduğu, müşteri ve tedarikçilerle ilişkilerin yeterli düzeyde olmadığı ve işletmelerin performans ölçütlerinde orta düzeyde başarılar sağladığı gözlenmiştir. Türk işletmeleri için çıkarılan dersler ise yönetimin aktif katılımı, organizasyonların yeniden yapılandırılması, uzun dönemli stratejilerin uygulanması, çalışanların yetkilendirilmesi, müşteri ve tedarikçilerle sağlam ilişkilerin kurulması ve kaynakların etkin kullanımıdır.
-
ÖgeÖrgütler İçin Çevresel Değişkenlik Etki Modeli Oluşturulması Ve Değişkenliğin Örgütler Üzerindeki Etkisinin Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Bayraktar, Cahit Ali ; Erkut, Haluk ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmanın amacı Metal Sektöründe, üretim faaliyeti gösteren, kurumsallaşmış veya kurumsallaşmaya başlayan firmalarda “Çevresel değişkenliğin örgütler üzerindeki etkilerinin incelenmesine imkan verecek olan bir çevresel değişkenlik modelinin kurulması ve işletilmesi”dir. Algılanan Çevresel Değişkenlik, organizasyondaki karar birimlerinin, karar verme işlemi sırasında dikkate aldığı dış faktörlerdeki değişim olarak tanımlanmış ölçülmüştür. Algılanan Çevresel Değişkenliğin, Örgüt Peformansına ait kriterler, Örgüt Yönetsel Tasarım Parametreleri, Firma Kurumsal Özellikleri üzerinde etkileri incelenmiştir. 55 üretim firmasından toplanan veriler tanımlayıcı istatistiklerin hesaplanması, normallik testi, güvenilirlik (cronbach alfası) testi, ana bileşen analizi, korelasyonlar ve regresyon olmak üzere altı istatistiksel adımdan geçirildikten sonra yorumlanmıştır. Araştırma göstermiştir ki çevre değişkenliği performans, örgüt yönetsel tasarım parametreleri ve firma kurumsal özellikleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Çalışma sonucunda, a)Görev ve Genel çevrelerine ait çevrelerin hangilerinin, hangi performans kriteri , hangi örgüt yönetsel tasarım parametresi, ve hangi firma kurumsal özelliği üzerinde etkisi olduğu ve bu etkilerin yönleri, b) Örgüt yönetsel tasarım parametrelerinin ve firma kurumsal özelliklerinin performans üzerindeki etkileri ve bu etkilerin yönleri, c)Örgüt yönetsel tasarım parametrelerinin ve firma kurumsal özelliklerinin birbirleri üzerindeki etkileri ve bu etkilerin yönleri belirlenmiştir.
-
ÖgeÜrün Geliştirme Sürecinde Çok Amaçlı Karar Verme Yaklaşımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Alptekin, Sadettin Emre ; Tolga, Ethem ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementEkonomilerin küreselleşmesi ile beraber pazarlardaki yüksek rekabet, ürünlerin ve hizmetlerin kalitesinin güvence altına alınmasını sağlayan ürün/hizmet geliştirme ve iyileştirme yöntemlerinin önemini artırmıştır. Bu stratejik kalite yönetimi araçlarından biri de, Kalite İşlev Konuşlandırma (KİK)’dır. KİK, birimler arası takım üyelerinin bir araya gelip ortak karar vermesiyle başlayan yeni veya iyileştirilmiş ürünlerin geliştirilmesi sürecinde, müşteri memnuniyetinin sağlanması için kullanılan müşteri odaklı bir tasarım aracıdır. Bu çalışma KİK’yı temel alarak, müşterilerin gereksinimlerinin belirlenmesiyle başlayıp, bu gereksinimlerin karşılanması için iki yaklaşım önermektedir. İlk yaklaşımın amacı; müşteri gereksinimleri ile tasarım özelliklerinin kendi aralarındaki bağımlılık ilişkilerini ve müşteri gereksinimleri ile tasarım özellikleri arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Bunun için, analitik serim süreci ve rekabet analizini gerçekleştirmek üzere de entropi yönteminden faydalanmaktadır. İkinci yaklaşım ise bulanık mantık esasına dayandırılarak, KİK sürecindeki ilişkilerin belirlenmesi için analitik serim sürecini, piyasadaki en iyi ürün/hizmetin belirlenmesi için uzlaşık programlamayı, müşteri gereksinimleri ile tasarım özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemek için doğrusal regresyonu ve uzlaşık programlama ile belirlenen hedef ile ürün/hizmet sağlayıcının bütçe kısıdından oluşan hedef programlama yöntemlerini bütünleştirmiştir. Amaç, seçilen ürünün/hizmetin performansının müşterilerin gereksinimlerini karşılayacak şekilde arttırılmasıdır. Türkiye’deki yüksek öğrenim kurumlarının sunduğu elektronik eğitime ilişkin gerçek bir uygulama, önerilen yöntemlerin uygulanabilirliğini göstermektedir.
-
ÖgeEtki Odaklı Harekâtın Bulanık Bilişsel Harita Ve Simülâsyon İle Modellenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yaman, Dilek ; Polat, Seçkin ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementEtki Odaklı Harekât, düşman üzerinde istenen stratejik çıktıyı veya etkiyi elde etmek için, tüm askerî ve askerî olmayan kabiliyetlerin; taktik, operatif ve stratejik seviyede, sinerji sağlayacak şekilde uygulanması süreci olarak tanımlanabilir. Etki Odaklı Harekât konseptinde fiziksel hedeflerden çok, düşman üzerinde arzu edilen etkiyi yaratacak düğüm noktaları önem kazanmaktadır. Tezde üzerinde çalışılan problem, harekâtın amaçlarını gerçekleştirecek farklı hareket tarzlarının belirlenmesi ve uygun hareket tarzının seçimi olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle öncelikle karar vericinin amaçlarına ulaşmasında fayda sağlayabilecek tüm etkilerin ve bu etkiler arası etkileşimlerin ortaya konması gerekmektedir. Bu çalışma bir şebeke yapısı ortaya çıkarmaktadır. Yapılmak istenen; ortaya çıkan şebeke üzerinde, istenen amaçları elde etmek için, hangi düğümlerin tetiklenmesi gerektiğine karar vermeye destek sağlayacak bir yöntem/araç bulunmasıdır. Ortaya çıkan şebekenin taşıması beklenen özellikler düşünülerek yapılan incelemeler sonucunda, uygulama için seçilecek yöntemin Bulanık Bilişsel Harita olmasına ve yöntemin ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmesine karar verilmiştir. Çalışma kapsamında klasik Bulanık Bilişsel Harita yöntemine; etki olabilirliği, etki süresi, dinamik etki değeri değişimi ve etki kalıcılığı özellikleri eklenmiştir. Geliştirilen model örnek bir senaryo üzerinde uygulanmıştır. Uzmanlarla birlikte çalışılarak belirlenen senaryo değerlerleri ile yapılan uygulamalar sonucunda Bulanık Bilişsel Harita yöntemine eklenen özelliklerin, sonuçlar üzerinde, klasik haline göre önemli farklılıklar yarattığı görülmüştür. Bu nedenle özelliklerin plânlamalarda ve Bulanık Bilişsel Harita yöntemi ile çalışmalarda dikkate alınması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca geliştirilen model, karar vericiye, oluşturulan şebeke üzerinde istenen düğümlere istenen ilk değerler verilerek harekâtın amaçlarına erişim derecesini gözlemleme olanağı sunmuştur.
-
ÖgeUlusal Kalite Ödülü İçin Alternatif Bir Model Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Beşkese, Ahmet ; Soysal, Ataç ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmada, TKY ilkelerinin son yıllarda Türkiye’de nasıl ve ne kadar uygulandığı araştırılmakta, bu ilkelerin ve genel anlamda işletmelerin izleyeceği yolun, Türkiye’ye özgü değer yargıları, eğitim, kültür, yaşam tarzı, insanları motive eden etkenler gibi ülke ve toplum gerçeklerinden etkilendiği gösterilmektedir. Bu noktadan hareketle, seçkin uzmanların değerlendirmeleri bilimsel bir yöntemle incelenerek, bu gerçeklere uygun ve Türkiye’ye özgü bir Ulusal Kalite Ödülü için alternatif bir model önerisi oluşturulması amaçlanmıştır. Bu model önerisi oluşturulurken, uluslararası düzeyde kıyaslamaya olanak tanıması amacıyla, temelde Avrupa Kalite Ödülü (AKÖ) modelinden ayrılmaksızın, kriter ağırlıklarının Türkiye gerçeklerine uygun bir şekilde yeniden belirlenmesi suretiyle düzenlenmesinin yararı açıklık kazanmaktadır. Bunun için yapılan uygulamanın ilk kısmında Türkiye’deki kalite gerçekleri araştırılıp ortaya konulmuş, ikinci kısımda ise Saaty’nin özvektör yöntemi kullanılarak kriter ağırlıklarının belirlenmesi suretiyle Türkiye’ye özgü alternatif bir Ulusal Kalite Ödülü modeli önerisi oluşturulmuştur. Türk insanının genel yaklaşımları da dikkate alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda ortaya çıkan ağırlıkların, kalite yarışında işletmelerin izleyecekleri yolu ve atacakları adımların sırasını belirleyeceği düşünülmektedir.
-
ÖgeBulanık Yenileme Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Demircan, Murat Levent ; Tolga, Ethem ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmada, bulanık küme kavramlarından yararlanılarak geliştirilmiş bulanık matematik fonksiyonları kullanılarak Mühendislik Ekonomisi Yenileme Analizi temel kavramları incelenmiştir. Problemler genelde seçeneklerin eşit olmayan ömürlere sahip olduğu çok özel karar verme durumlarıdır. Eskimenin nicellenmesine ve geleceğe dair verilerin öngörülmesine dair yolları irdeledikten sonra, mala dair batmış maliyetler, dışarıdan bakış açısı ve ekonomik ömür gibi temel kavramlar sunulmuştur. Bu iki kavram, sonsuz planlama dönemi üzerinde çalışırken oldukça kullanışlıdır. Dışarıdan bakış açısı ise, incelemeyi yapan kişiye savunucu ile adayın göreceli ömür süreleri için düzgün eşdeğer kullanarak süratli kıyaslama yapma olanağı sunar. Diğer taraftan nakit akış yönteminde daha geniş çaplı hesaplamalar gerçekleştirmek için, incelemeyi yapan kişinin şimdiki zaman yöntemi kullanması gereklidir. Yatırım yenileme kararları bağlamındaki popüler bir varsayım da sonsuz planlama dönemidir. Çalışmada adayın vergi sonrası ömür süresini elde ettik ve sonra da savunucunun ne zaman yenileneceğini belirlemek için marjinal inceleme tekniği kullanılmıştır. Yeni model malların maliyetlerinin geometrik olarak değiştiği örnekler sunulmuştur. Literatürdeki çalışmaların çoğu, sınırlı planlama dönemi içerisinde ekipman yenileme problemini gözardı eder. Bizim yaklaşımımız ise ileriye dönük tekrarlamalı dinamik programlamalı algoritma içermektedir. Bu yöntemde edinme ve işletme maliyetleri ayrıştırılmış olduğu için, yıldan yıla, vergi sonrası bazda inceleme yapılabilmektedir. Bu güçlü teknik, planlama ufku açısından bir şekilde belirsiz, olabilmemize olanak vermektedir. Yenileme Analizleri’nde kullanılan tüm matematiksel artyetişimin bulanık kümelere ait gösterimleri hesaplanmış ve gösterilmiştir. Her matematiksel anlatım ve gösterimle ilgili ayrı örneklere yer verilmiş ve geliştirilen formüllerin netlik kazanması amaçlanmıştır. Yenileme Analizi formüllerinde bulanık matematik kullanılarak, Bulanık Yenileme Analizi altyapısı kurulmuştur. Söz konusu bulanık altyapı denk varlıkların yenilenmesi için geçerlidir. Klasik Yenileme Analizleri’nden farklı olarak Nakit Akışları, İskonto Oranları ve Hurda Değerleri belirsizlik ifade etmeleri için bulanık sayılar olarak nitelendirilmişlerdir. Yenileme Analizleri’nde kullanılan grafiksel anlatımlara bulanık sayıların eklenmesi gerçekleştirilmiştir. Çalışmada gerçekleştirilen Bulanık Yenilme Analizi altyapısı bilgi teknolojileri altyapılarında işletim sistemi seçimi gibi soyut bir karar verme uygulaması ile desteklenmiş ve sonuçlara ait detaylar çalışma içerisinde verilmiştir. Söz konusu uygulamada Analitik Hiyerarşi Süreçleri karar verme mekanizmasında yardımcı öğe olarak kullanılmıştır. Uygulamada sadece sayısal karar verme girdileri değil nicel karar verme etkenlerine de yer verilmiştir. Geliştirilen Bulanık Yenileme Analizi altyapısı ve uygulaması esas alınarak hazırlanan bilimsel makale International Journal of Production Economics uluslararası dergisi tarafından yayına kabul edilmiştir. Çalışmayı ve sonuçlarını literatürdeki çalışmalarla karşılaştırdığımızda, geliştirilen Bulanık Yenileme Analizi altyapısı, gerek sunduğu bilimsel altyapı gerekse beraberinde getirdiği grafiksel anlatım katkısı bakımından Mühendislik Ekonomisi konularında çalışan kişilere yararlı olacaktır.
-
ÖgeÇok-amaçlı Akış Tipi Çizelgeleme Problemi İçin Karınca Kolonileri Eniyileme(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Yağmahan, Betül ; Yenisey, Mehmet Mutlu ; Mühendislik Yönetimi ; Engineering ManagementBu çalışmada, NP-zor tipi problem olarak bilinen permütasyon akış tipi çizelgeleme problemini çözmek için Karınca Kolonileri Eniyileme yaklaşımı önerilmektedir. Günümüzde bir çok problem çok amaçlı olarak değerlendirilmektedir. Bu amaçla bu çalışmada akış tipi çizelgeleme problemi için çok kullanılan toplam tamamlanma zamanı amacından başka, toplam akış zamanı ve toplam makine aylak kalma zamanını da göz önüne alacak şekilde çok-amaçlı akış tipi çizelgeleme problemi ele alınmıştır. Akış tipi çizelgeleme problemi için önerilen karınca koloni sistemi algoritmasının iyi çözümler vermesini sağlamak üzere deneysel çalışmalar yapılmıştır. Bunun için öncelikle parametre analizi gerçekleştirilmiştir. En uygun parametreleri tespit etmek üzere iki seviyeli bir deneysel tasarım uygulanmıştır. Daha sonra algoritmanın güçlenmesini sağlayacak mekanizmalar incelenmiş, her birinin çözüm performansı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu çalışmalar sırasında, toplam 13930 adet deneme yapılmıştır. Önerilen yöntem kullanılarak elde edilen çözümlerin performansı ile bu problem için literatürde mevcut diğer tekniklerle elde edilen çözümlerin performansı karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sonuçları, önerilen algoritmanın bu problem için oldukça etkin olduğunu göstermiştir. Önerilen algoritma karşılaştırıldığı diğer algoritmalara göre daha iyidir.