19. Ulusal Mekanik Kongresi
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile 19. Ulusal Mekanik Kongresi'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Öge24 Serbestlik Dereceli Kuadratik Kabuk Sonlu Elaman Formulasyonu(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Kömürcü, Sedat ; Yılmaz, MuratBu çalışmada plak eğilme davranışı ile membran eleman davranışı süperpoze edilerek düğüm noktası başına 6 serbestlik derecesine ait 4 düğüm noktalı düzlemsel bir kabuk eleman geliştirilmiştir. Genellikle kabuk elemanlar düğüm noktası başına, üç adet öteleme, iki adet düzlem içi dönme olmak kaydıyla 5 adet serbestliğe haizdirler. Bu çalışmada kabuk düzlemine dik dönme bileşenlerinden kaynaklı düzlem-içi yer değiştirme alanı tanımlanmak suretiyle formülasyona 6. serbestlik derecesi eklenmiştir. Düzlem dışı dönme serbestliği olarak da adlandırılan bu bileşen özellikle kabuk elemanın bu serbestliği ihtiva eden diğer eleman tipleri ile birlikte hesaplanması gerektiği durumlarda oldukça önem kazanmaktadır. Geliştirilen elemanın performansını test etmek üzere çeşitli sayısal uygulamalar ortaya konulmuş ve sonuçlar literatürde güvenilen ticari sonlu eleman paket programları ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.
-
ÖgeDeprem Yükü Etkisi Altındaki Binalarda Doğrusal Olmayan Viskoz Sönümleyicilerin Kullanımı(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Mazanoğlu, Elif Çağda Kandemir ; Mazanoğlu, KemalBina türü yapıların deprem etkisi altındaki hareketini kontrol altına almak ve böylelikle çarpışmayı önlemek amacıyla çeşitli tipte sönümleyiciler kullanılmaktadır. Bu çalışmada doğrusal viskoz damperlere kıyasla yüksek hızlarda daha düşük sönüm kuvveti oluşturarak yapıyı ve kendini hasarlardan koruyan doğrusal olmayan viskoz sönümleyiciler kullanılmıştır. Dinamik karakteristikleri farklı ve tek katlı bitişik binalar üzerinde çalışmalar yürütülmüştür. Binalardan biri esnek bina diğeri ise rijit bina olarak tanımlanmıştır. İlk adımda yalnızca esnek binaya, ikinci aşamada is iki bina arasına yerleştirilmiş ve sönümleyici kapasiteleri karşılaştırılmıştır. İki bina arasına sönümleyici eklenmesi durumunda, her iki binanın da deprem etkisi altındaki davranış cevapları daha düşük olurken, çarpışmayı engelleyen sönümleyici kapasitesi de ilk duruma göre daha düşük çıkmıştır.
-
ÖgeKalınlığı Hiperbolik Değişen Fonksiyonel Derecelendirilmiş (Fd) Dönen Disklerin Lineer Elastostatik Analizi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Boğa, Cem ; Yıldırım, VebilBu çalışmada mühendislikte çok geniş uygulama alanına sahip olan ve son yıllarda oldukça önem kazanan fonksiyonel derecelendirilmiş (FD) malzemeden yapılmış, değişken kalınlıklı ve sabit açısal hızla dönen disklerin lineer elasto-statik analizi Tamamlayıcı Fonksiyonlar yöntemi ile etkin bir şekilde ele alınmıştır. Metod üç farklı metal-seramik çifti için ve ıraksak/yakınsak hiperbolik disk profileri ile üniform disk profili için uygulanmıştır. Malzeme değişim fonksiyonu olarak üssel değişim seçilmiştir. Söz konusu malzemelerden yapılmış disklerde meydana gelen radyal doğrultudaki yer değiştirme ile radyal ve teğetsel gerilmelerin açısal hız ve disk profillerine göre değişimleri grafikler halinde sunulmuştur.
-
ÖgeTabakalı Kompozit Plakaların Yarı Statik Penetrasyon Yükleri Altındaki Davranışlarının Araştırılması(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Bulut, Mehmet ; Şenyurt, Merve ; Erkliğ, AhmetBu çalışmada, karbon ve S-cam fiber takviyeli tabakalı kompozit plakaların yarı statik penetrasyon yükleri altındaki davranışları incelenmiş ve karşılaştırılmıştır. Yüke karşı deformasyon özellikleri farklı kesme delme oranlarına (Ds/Dp) göre ele alınmıştır. Böylece kompozit plakaların enerji emme kapasiteleri hakkında ve hangi malzemenin hangi delme oranı altında daha iyi darbe davranışına sahip olacağı hakkında bilgi elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, karbon/epoksi kompozit plakaların S-cam /epoksi plakalardan daha iyi enerji emme kapasitelerinin olduğunu ve (Ds/Dp) oranının artmasının maksimum kuvveti düşürdüğü, fakat enerji emme kapasitesini artırdığını göstermiştir.
-
ÖgeSıcak Suda Yaşlandırılan Cam Fiber-Epoksi Kompozitlerin Tabakalar arası Kayma Dayanımındaki Değişimlerin İncelenmesi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Sever, Kader ; Yenier, Zafer ; Sarıkanat, Mehmet ; Sever, Kutlay ; Yoldaş, Seki,Bu çalışmada, cam fiber takviyeli epoksi kompozitlerin tabakalararası kayma dayanımına sıcak suyun etkisi incelenmiştir. Kompozit üretiminden önce cam fiberlerin yüzeyine farklı derişimlerde silan yüzey işlemi uygulanmıştır. Kompozitlerin kayma dayanımına su sıcaklığının, kompozitlerin suda bekletilme süresinin ve kullanılan silan derişiminin etkisi tespit edilmiştir. Su sıcaklıkları 25, 50 ve 75 oC ve suda bekletilme süresi 24, 48 ve 72 saat olarak seçilmiştir. Fiber yüzey işlemlerinde silan uyumlaştırıcı ajanı olarak ?-glycidoxypropyltrimethoxysilan (?-GPS) kullanılmıştır ve silan uyumlaştırıcı ajanı derişimi toplam çözeltide %0,1 ile %0,5 arasında değiştirilmiştir. Su sıcaklığı ve kompozitlerin suda bekletilme süresi arttıkça kompozitlerin tabakalararası kayma dayanımının da azaldığı belirlenmiştir. %0,5 ?-GPS silan ile yüzey işlemine tabi tutulmuş cam fiber takviyeli epoksi kompozitler sıcak suya karşı en iyi dayanımı göstermiştir.
-
ÖgeOkyanus Dalgalarının SıkıştırılabilitFourier Tayfı Yöntemi ile Hızlı Modellenmesi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Bayındır, CihanBu çalışmada tam eğrisel (nonlinear) okyanus dalgalarının modellenmesi için klasik Fourier tayfı yöntemini hızlandıracak bir yaklaşım önerilmiş ve uygulanmıştır. Doğadaki sinyallerin çoğu gibi okyanus dalgaları da zaman veya sıklık düzleminde seyrektir, yani çok sayıda bileşeni sıfırdır. Bu özellik düşünülerek sıkıştırılabilir algılama yönteminin okyanus dalgalarının benzetim zamanını azaltarak benzetim performansını arttırabileceği gösterilmiştir. Bu amaçla alan denklemlerinin çözümü zaman basamaklayı 4. derece Runge-Kutta, mekansal türevleri ise Fourier dönüşümleriyle hesaplayan bir şemayla yapılmıştır. Önerilen yaklaşım klasik yönteme nazaran çok daha az sayıda tayf bileşeni kullanılması ve zaman basamaklama sonunda bu az sayıdaki bileşenden sıkıştırılabilir algılama yöntemiyle detaylı geriçatılma yapılması esasına dayanmaktadır. Bu amaçla tek zamanlı, üç zamanlı (bir esas iki yan bantlı) ve tam Jonswap tayfı dağılımlı okyanus dalga benzetimleri yapılmıştır. Sıkıştırılabilir Fourier tayfı yöntemi olarak adlandırılabilecek bu yaklaşımın, sonuçların kesinliğinde belirgin bir azalma olmaksızın, hesaplama zamanını azaltarak özellikle daha büyük zaman basamağı değerleri için benzetim performansını önemli ölçüde geliştirebileceği gösterilmiştir.
-
ÖgeIsıl Ve Mekanik Yük Altındaki Eğri Eksenli Panelde Oluşan Elastik Gerilmeler(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Haskul, Mehmet ; Arslan, ErayIsıl yük altındaki eğri eksenli silindirik panelde oluşan elastik gerilme ve yer değiştirmeler için genelleştirilmiş şekil değiştirme durumu altında analitik bir model geliştirilmiştir. Panelin iç yüzeyinin homojen ve yavaşça ısıtıldığı, dış yüzey sıcaklığının her zaman iç yüzey sıcaklığına eşit ya da ondan küçük olduğu kabul edilmiştir. Panelin uçlarındaki sabit mesnetlerin açısal yer değiştirmelerin oluşmasına müsade ettiği ve panelin orta yüzeyinin yarıçapının yükleme boyunca sabit kaldığı varsayılmaktadır. Böylece, bu uç bölgelerde basit eğilme şartları oluşturan momentlerin meydana gelmesi mümkün olmaktadır. Bunlara bağlı olarak, panelde oluşan gerilme ve yer değiştirmeler analiz edilmiş ve ısıl yumuşama varsayımı altında von Mises akma kriterine göre oluşacak elastik limitler incelenmiştir.
-
ÖgeViskoelastik Malzemeden Yapılmış İki Katlı İçi Boş Dairesel Silindirde Eksenel Simetrik Boyuna Dalgaların Dispersiyonu Hakkında(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Akbarov, S. D. ; Koçal, T. ; Kepçeler, T.Bu makalede, lineer viskoelastik malzemeden yapılmış iki katlı içi boş silindirde eksenel simetrik boyuna dalga yayılımı çalışmasından bahsedilmektedir. Araştırmalar viskoelastisite teorisinin kesin denklemleri kullanılarak parçalı homojen cisim modeli kapsamında yapıldı. Silindir katman materyallerinin bünye denklemleri fraksiyonel eksponansiyel operatörler aracılığıyla tanımlandı ve bu bağıntılar nümerik araştırmalarda kullanıldı. Dispersiyon eğrilerinde problem parametrelerinin değişken değerlerindeki birtakım seçilmiş dispersif sönüm durumları sunulmaktadır ve bu eğriler üzerinde reolojik parametrelerin etkisi tartışılmıştır.
-
ÖgeKevlar ve S-Cam ile Güçlendirilmiş HibritKompozitlerin Titreşim Özelliklerinin Belirlenmesi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Bulut, Mehmet ; Erkliğ, Ahmet ; Yeter, EyüpBu çalışma, elastik özellikleri farklı olan S-cam ve Kevlar fiberleri ile güçlendirilmiş hibrit ve hibrit olmayan kompozit tabakaların titreşim özelliklerinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Farklı oranlarda S-cam elyafı ve Kevlar fiberinin birleşimi ile hibrit kompozitler hazırlanmış ve titreşim özellikleri ful cam elyaf/epoksi ve ful Kevlar/epoksi olan kompozitler ile kıyaslanmıştır. Ayrıca sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak fiber yönelmesinin doğal frekansa olan etkisi araştırılmıştır. Sonuçlar Kevlar ve S-cam fiber hibridizasyonunun kompozit plakaların titreşim özelliklerini önemli derecede etkilediğini göstermiştir.
-
ÖgeFarklı Kim-yasal Maddeler İle Modifiye Edilen Jüt Liflerinin Mekanik Ve Morfolojik Özelliklerinin İncelenmesi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Seki, Yasemin ; Akşit, AysunBu calışmada, polimerik kompozit malzemelerde takviye elemanı olarak kullanılan jüt liflerinin farklı kimyasal maddeler ile yüzey modifikasyonu incelenmiştir. Bu amaçla, jüt iplikleri potasyum dikromat, potasyum permanganat ve sodyum perborat trihidratın %0,02'lik sulu çözeltileri ile muamele edilmiştir. Modifikasyon işlemlerinin etkinliği kızılötesi infrared spektrumu (FTIR) analizi, mukavemet testi ve lifin nem içeriği ve nem geri kazanımı performansının belirlenmesi ile değerlendirilmiştir. Ayrıca taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve fluoresans mikroskop ile yüzey morfolojik özellikleri de incelenmiştir. FTIR analizi sonuçlarına göre yüzey modifikasyon işlemleri yüzey safsızlıklarını, hemiselüloz ve lignini azaltmıştır. Çalışma kapsamında uygulanan tüm modifikasyon işlemleri jüt ipliklerinin kopma mukavemetini ve modülünü istatistiksel olarak önemli derecede etkilerken, sadece sodyum perborat trihidrat muamelesi lifin nem içeriğini ve nem geri kazanımını önemli derecede azaltmıştır. Lif yüzeyinde modifikasyon işlemleri sonrası çatlakların meydana geldiği ve yüzey pürüzlülüğünün arttığı belirlenmiştir.
-
ÖgeAtık Su Arıtma Çamur Külü Katskısının Kompozit Malzeme Mekanik Özelliğine Etkisi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Kütük, M. Akif ; Oğuz, Zeynal AbidinBu çalışmada, atık su arıtma çamur külü katkısının polyester reçine içerisine karıştırılarak oluşturulan kompozit malzemelerin mekanik özellikleri incelenmiştir. Çekme, üç noktadan basma, darbe testleri uygulanmak üzere hazırlanan karışımlarda atık su arıtma çamur külü oranı ağırlıkça tüm karışımın % 0 ile % 45'i arasında değişmektedir. Testler laboratuar ortamında yapılmış, üç noktadan eğilme testi için hız 2 mm/dak , çekme testi için hız 1 mm/dak olarak test makinesi ayarlanmıştır. Üç noktadan eğilme testi sonuçlarına göre polyester-kül karışımında kül oranı arttıkça maksimum gerilme azalma yönünde eğilim göstermiştir. Çekme testi sonuçlarına göre maksimum gerilme, polyester-kül karışımının ağırlıkça % 20 kül oranına kadar numunelerde parabolik bir artış gösterip %25-%40 aralığında ise maksimum gerilme parabolik bir azalış eğilimi göstermektedir. Darbe testi sonuçlarına göre ise; darbe direnci, kül oranının %0-%10 aralığında olduğu durumda artış göstermiştir. %10-%25 aralığında darbe direnci düşmüş, %25-%40 aralığında ise darbe direnci yaklaşık olarak sabit kalmıştır.
-
ÖgeBetonun Kırılma Parametreleri ile Mekanik Özellikleri Arasındaki İlişki(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) İnce, Ragıp ; Bildik, A. TevfikBeton bir yapıyı kırılma mekaniğine göre analiz edebilmek için, önce kullanılan malzemenin kırılma parametrelerinin belirlenmesi gerekir. Betonun kırılma parametrelerini belirlemek için şartnameler ve araştırmacılar tarafından birçok lineer olmayan kırılma mekaniği modelleri önerilmektedir. Bu modeller kohezif ve eşdeğer elastik çatlak yaklaşımları olarak sınıflandırılmaktadır. Betonun kırılma mekaniğinde kiriş numuneler yaygın olarak kullanılmakla birlikte, küp ve silindir numuneler taşınabilirlik, hafiflik ve boyut etkisi çalışmalarında kolaylık sağlaması açısından bazı avantajlara sahiptir. Bu çalışmada farklı doz ve su/çimento oranları kullanılarak hazırlanan küp numuneler üzerinde kama-yarma deneyi yapılarak İki Parametreli Kırılma Modeline göre betonun kırılma parametreleri tayin edilmiştir. Ayrıca aynı karışımlardan 150 mm lik küp numuneler üzerinde basınç ve yarma-çekme deneyleri yapılmıştır. Sonuç olarak betonun kırılma parametreleri ile basınç ve yarma-çekme mukavemetleri arasında bazı regresyon bağıntıları türetilmiştir.
-
ÖgeBeton Yollarda Günlük Meydana Gelen Sıcaklık Değişiminin Oluşturduğu Gerilmelerin 3-D Sonlu Elemanlar Yardımıyla Mekanistik Ampirik Analizi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Seferoğlu, Mehmet T. ; G.seferoğlu, Ayşegül ; V.akpınar, MuhammetÜlkemizde beton kaplamalı yollarda sık görülen bozulma nedenlerinden birisi de günlük sıcaklık farklılığından dolayı oluşan ısıl gerilmelerdir. Beton yol kaplamaların alt ve üst yüzeyinde meydana gelen sıcaklık farklarından dolayı ek gerilmeler oluşmaktadır. Termal nedenlerden dolayı oluşan çatlaklar ilk geliştiği evrelerde önemli yapısal problemlere neden olmasalar bile, zamanla donma ve çözünmeye bağlı olarak hacimce büyüyebilmektedir. Bunun neticesinde yol tabanına sızan sular, taban zemini ve diğer taşıyıcı tabakalarda bozulmalara neden olmaktadır. Yapılan literatür çalışmalarına bakıldığında termal gerilmelerden ötürü beton yollarda önemli gerilmelerin oluştuğuna rastlanılmıştır. Bu gerilmeler arazi çalışmaları ya da sonlu elemanlar modellemeleri ile literatürde yer bulmuştur. Beton kaplamalarda derinlik boyunca oluşan sıcaklık dağılımının non-lineer olması durumu lineerliğe oranla daha fazla gerilme oluşturduğu görülmektedir. Türkiye’de ve yurtdışında en yaygın olarak kullanılan C30 betonu gerçek koşullarda Hızlandırılmış Yol Test Laboratuarında yol temel tabakası üzerine dökülerek, ısıl ölçümleri kenar ve orta bölgelerinde plaka kesiti boyunca günlük olarak alınmıştır. Laboratuarda alınan ısı verileri ANSYS sonlu elemanlar modelimizde girilmiş ve daha sonra beton kaplamanın yüzeyinde, köşe ve kenar bölgelerinde çatlakları meydana getiren ısıl genleşmeye bağlı gerilmeler tespit edilmiştir. Sonuçlar, beton yollarda kaplamanın üst ve alt yüzeyi arasında ki sıcaklık farkının 15 °C lere çıktığını göstermektedir. Bu durumda Bradbury ve Wastergaard ısıl gerilme denklemlerine göre oluşan gerilmeler sıcaklık farkının olmadığı duruma göre 15 kat artmaktadır. Yatay doğrultuda bulunan deplasman değerleri, uygulamadaki beton yol plaklar arasındaki derz boşluklarının gereğinden fazla bırakıldığını göstermiş ve 0,5 mm bırakılacak bir derzin yeterli olacağını göstermiştir. Ayrıca mevcut uygulanan derz boşlukları, killi malzemelerin birikmesine izin vererek daha sonra kaplama yüzeyinde çatlaklara neden oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Isıl gerilmeler, ANSYS, Günlük sıcaklık, Isıl çatlaklar
-
ÖgeBurkulması Engellenmiş Çelik Çaprazların Uç Stabilitelerinin Arttırılması(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Özçelik, Ramazan ; Dikiciaşık, Yağmur ; Civelek, Kazım BurçBurkulması engellenmiş çelik çaprazlar (BEÇÇ’ler) hem eksenel çekme hemde eksenel basınç kapasiteleri yaklaşık olarak bir birine eşit olan yapısal elemanlardır. BEÇÇ’ler genel olarak çekirdek elemandan (ÇE’den) ve ÇE’nin burkulmasını engelleyen mekanizmadan (BEM’den) meydana gelmektedir. Bu çalışma kapsamında 5 farklı BEÇÇ elemanı üretilmiş ve eleman bazında test edilmiştir. 1.-3. BEÇÇ elemanlarında kullanılan BEM kutu profil içerisine beton dökülmesi ile elde edilmiştir. Ayrıca bu elemanlarda uç stabilitelerin arttırılması için ek çelik plaka ve profiller kullanılmıştır. 4. ve 5. BEÇÇ elemanında kullanılan BEM sargısız betondan ve sargısız betonun FRP (lifli polimer) ile sarılmasından meydana gelmiştir. Deney sonuçları 2.-5. BEÇÇ elemanlarının %2 ÇE birim uzama değerine kadar histeretik davranışlarının stabil davrandığını göstermiştir. Ayrıca BEÇÇ uç tasarımlarının BEÇÇ’lerin eksenel basınç istemleri altında yeterli stabiliteyi sağlandığı görülmüştür. Ayrıca bu makalede BEÇÇ yapım detayları da bulunmaktadır.
-
ÖgeSonlu Elemanlar Yönteminin Araç Dayanım Ve Ömür Hedeflerinin Doğrulanma-sındaki Önemi ve Buna Ait Bazı Özel Uygulama Sonuçları(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Çınar, AliBu çalışmada araç dayanım ve ömür hedeflerinin doğrulanmasında kullanılan sonlu elemanlar yöntemleri iki farklı örnek üzerinde özetlenmiştir. Bilindiği gibi araçta yoldan gelen kuvvetler değişken olup yol türüne göre çok farklılık gösterir. Araç çukur veya tümsekten geçerken kuvvetler anlık olarak artar sonra çok kısa sürede önceki durumuna döner. Taşlı ve bozuk yolda giderken yine araç parçalarına gelen kuvvetlerde artış olur, bu durum düz yola çıkana kadar devam eder. Yoldan gelen kuvvetler, lastikler ve yolun etkileşimi, lastiklerin yoldaki çukur ve tümseklere çarpması sonucu oluşan tepki olarak tanımlanır. Bu çalışmada; Ford Otosan’da 16 sene içinde edindiğim bilgi ve tecrübeye dayanarak; araç tasarımında kullanılan sonlu elemanlar yöntemleri kısaca özetlenmiştir. Ayrıca, motor bağlantı krosu ve viraj çubuğu bağlantı braketine ait sonlu elemanlar analiz değerleri ve laboratuvar test sonuçları detaylıca sunulmuştur.
-
ÖgeBasınçlı Hava Yataklarında Reynolds Denkleminin Sayısal Çözümü İçin Diferansiyel Transform Sonlu Farklar Hibrid Metodu Uygulaması(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Dal, Abdurrahim ; Karaçay, TuncayBasınçlı hava yataklarında, yatak ve rotor yüzeylerine iletilen basınçlı hava, bu iki yüzeyin birbirine temas etmesini önler ve yağlayıcı görevi görür. Yatak-rotor sisteminin dinamiğinin incelenmesi için, yatak ve rotor yüzeyleri arasındaki bu akışın modellenmesi ve bu modelin çözülerek yağlayıcı film kuvvetlerinin, yani basınç dağılımlarının elde edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada hibrid çözüm metotlarından biri olan Diferansiyel Dönüşüm&Sonlu Farklar metodu basınçlı hava yataklarında yatak ve rotor arasındaki havanın hareketini ifade eden Reynold's denklemine uygulanmıştır. Reynold's denklemi, Diferansiyel Dönüşüm teorisi kullanılarak zaman tanım bölgesinden diferansiyel tanım bölgesine dönüştürülmüştür. Dönüştürülen Reynold's denklemi merkezi farklar metodu ile ayrıklaştırılmış ve çözüm gridi üzerindeki basınç değerleri iteratif bir yöntem ile hesaplanmıştır. Diferansiyel dönüşüm parametrelerinin ve grid boyutlarının çözüm üzerindeki etkileri araştırılmıştır.
-
ÖgeOndülin Gövdeli Kirişlerin Stokastik Optimizasyon Yöntemleri Kullanılarak Optimum Boyutlandırılması(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Erdal, Ferhat ; Tunca, Osman ; Taş, Serkan ; Doğa, ErkanGövde kesiti ince dalgalı çelik bir levhanın alt ve üst flanş görevi gören iki çelik plaka ile birleştirilmesi şeklinde tasarlanan ondülin gövdeli kirişler stabilite kaybına ve deformasyonlara engel olurken, yük altında kirişin plastik limit noktasına gelmeden rijitlik kaybına bağlı burkulmasını engelleyerek kesme kuvvetine ve yerel etkilere karşı kirişin yük taşıma kapasitesini arttırmaktadır. Kiriş gövdesinin bu özel yapısı ile kiriş öz ağırlığının azalması ve yük taşıma kapasitesinin artması sağlanarak ekonomik kazanç elde edilmektedir. Bu çalışmada, dalgalı gövde yapısına ait kalınlık ve derinlik parametreleri ile flanşların kalınlıkları tasarım değişkenleri olarak alınarak ondülin gövdeli kirişlerin yeni optimizasyon yöntemleri ile tasarım sınırlayıcıları altında minimum ağırlığa sahip olacak şekilde optimum boyutlandırılması yapılacaktır. Formülasyonu oluşturulmuş yapısal optimizayon problemlerinin çözümü yeni optimizasyon teknikleri olan av arama ve ateşböceği algoritması yöntemlerinin adaptasyonu ile elde edilecek ve bu şekilde aynı zamanda bu stokastik yöntemlerin yapıya ilk uyarlamaları gerçekleştirilerek her iki yöntemin minimum ağırlığının bulunması sürecinde sergilediği performanslar kıyaslanacaktır. Ondülin gövdeli çelik kiriş sistemlerinin tasarımları için BS EN1993-1:2005 (Annex-D, Eurocode 3) ve DIN 18-800 Teil-1 şartnamelerinde öngörülen tasarım kıstasları esas olarak kabul edilecektir. Anahtar Kelimeler: Stokastik Methodlar, Av Arama, Ateş Böceği Algoritması, Ondülin Gövdeli Kirişler.
-
ÖgeTek Katlı Tek Açıklıklı Düzlem Çerçevenin Hibrit Dinamik Benzeri Testi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Aksoylar, Cenk ; Aksoylar, Nihan Doğramacı ; Güzel, Ömer ; Koç, EbubekirHibrit dinamik benzeri simülasyon, matematiksel modellemenin ve laboratuvar testlerinin avantajlarını birleştiren bir yöntemdir. Hibrit dinamik benzeri simülasyonda araştırılacak yapı, alt yapı parçalarına bölünür. Bu alt yapılardan deprem davranışı daha iyi bilinen, elastik sınırlarda davranan veya geometrik boyutları nedeniyle laboratuvar ortamında fiziksel olarak test edilmesi mümkün olmayanlar matematiksel olarak modellenir. Deprem davranışları asıl araştırma konusu olan ve doğrusal olmayan davranışların yoğunlaştığı alt yapılar ise laboratuvarda fiziksel olarak test edilirler. Bu çalışma kapsamında küçük ölçekli, tek katlı tek açıklıklı bir düzlem çerçevenin hibrit dinamik benzeri testi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi “Yapı Mekaniği ve Deprem Araştırma Laboratuvarı”nda elcentro depremi ivme kaydı altında gerçekleştirilmiş ve elde edilen sonuçlar tamamen matematiksel modeller kullanılarak yapılan sayısal çözümlerle karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar ışığında gerçekleştirilen fiziksel numuneli hibrit dinamik benzeri testin yeterli ve istenilen hassasiyette sonuçlar verdiği gösterilmiştir.
-
ÖgeÇalışma Yükleri Altında Ekskavatör Ön Ataşmanın Analizi ve Optimizasyonu(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Kütük, M. Akif ; Özsaraç, Erdemİş makinesinin mekanizması tüm çalışma koşullarında güvenilir bir şekilde çalışmalıdır. Yüksek yüklerin etkisi altında mukavemet analizi, iş makinelerinin tasarım aşamasında oldukça önemli bir adımdır. [1] Bu çalışma, kazıcı iş makinesinin, bom ve kol tasarımında, çalışma kuvvetlerine bağlı olarak oluşan gerilmelerin incelenmesi ve parçaların iyileştirilmesi üzerinedir. Amaç, ürünün maruz kaldığı kuvvetlere bağlı olarak istenilen sınır gerilme değerinin (kullanılan malzeme cinsine göre sınır değeri 150 MPa kabul edilmiştir) altında kalmasının sağlanmasının yanı sıra, ürünün bu yükleri optimum malzeme kullanımı ile karşılamasının sağlanmasıdır. Kuvvet analizi tamamlandıktan sonra ön ataşman, makinenin kritik [2] konumuna göre simule edilmiştir ve modellenmiştir. Bu mühendislik problemine sayısal bir çözüm yöntemi olarak Sonlu Elemanlar Yöntemi (SEY) uygulanmıştır. Bu şekilde hedeflenen diğer bir amaç, tasarım ve imalat sürecindeki zamanı kısaltmak ve son kullanıcıya daha uzun ömürlü ve güvenilir bir ürün verebilmektir.
-
ÖgeKompozit Tüpün Yarılma Ve Deformasyonla Enerji Sönümleme Özelliklerinin Deneysel Ve Sayısal İncelenmesi(Teorik ve Uygulamalı Mekanik Türk Milli Komitesi, 2015) Meriç, Dursun ; Gedikli, Hasan ; İpek, HüseyinBu çalışmada, statik eksenel yükleme şartları altında kompozit tüplerin yarılma ve deformasyon mekanizmaları ile enerji sönümleme özellikleri deneysel ve sayısal olarak araştırılmıştır. Kompozit tüpler Al6063 ve St52 malzemelerinden yapılmıştır. Tüplerin yırtılma davranışını etkisini incelemek amacıyla 0°, 15°, 30° ve 45° koniklik açısına sahip alt kalıplar kullanılmıştır. İlave olarak, sayısal analizler yapılarak deneysel sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Çalışmalar sonucunda alt kalıp açısının artması ve kompozit tüpün kullanımı ile pik kuvvetin düştüğü görülmüştür.