FBE- Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Aksoy, İsmail Hakkı" ile FBE- Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDerin Zemin İyileştirme Yöntemleri Ve Uygulamadan Örnekler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-29) Ayan, Emine ; Aksoy, İsmail Hakkı ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; GeotechnicsBu çalışmada, yüzeysel zeminlerin iyileştirilmesi olarak drenaj, kompaksiyon, bitüm ile stabilizasyon, çimento ile stabilizasyon, kireç ile stabilizasyon, kireç-uçucu kül ile stabilizasyon ve ağırlıklı olarak derin zeminlerin iyileştirilmesinde patlatma metodu, dinamik konsolidasyon metodu, vibro kompaksiyon metodu, kompaksiyon kazıkları metodu, ön yükleme, kum drenleri, plastik drenler, vakumla su emme metodu, kireç kazıkları metodu, elektro-osmoz, taş kolonlar metodu, termal işlemler, enjeksiyon ve jet grout teknikleri incelenmiştir. Derin zemin iyileştirilmesi yöntemlerinin uygulamalarından; İzmir Atıksu Arıtma Tesisi, Su Depolama Tankı, Kütahya Şehir Geçişi Düşey Bant Dren Uygulanması, Mabeyinci Arif Paşa Yalısı, Migros/Gimat Hipermarket ve Alışveriş Merkezi, Samsun-Çarşamba Havaalanı İnşaatında Pist Temel Zeminin Yükleme Yöntemiyle İyileştirilmesi, Bir Önyükleme Uygulaması, Yalova İli Altınova İlçesi Tavşanlı Beldesi Tersane İnşaatı, Borçelik Gemlik Soğuk Hadde Fabrikası incelenerek değerlendirilmiştir.
-
ÖgeHaliç Tarama Çamuru-çimento-köpük Karışımının Hafif Dolgu Malzemesi Olarak Geoteknik Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Horoz, Çağlar ; Aksoy, İsmail Hakkı ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; GeotechnicsBu çalışmada başlangıçta, Haliç tarama çamurunun endeks özellikleri araştırılmıştır. Daha sonra Haliç tarama çamurundan faydalanmak ve konvansiyonel dolgu malzemelerine yeni bir alternatif getirmek için, Haliç tarama çamuru-çimento-köpük karışımı hafif dolgu malzemesi olarak geliştirilmiştir. Homojen karışım elde etmek için laboratuarda birçok karışım oranı deneyi düzenlenmiştir. Bu karışımlar üzerine serbest basınç ve CBR deneyleri uygulsnmıştır. Serbest basınç ve CBR deneylerinden elde edilen sonuçlar, Haliç tarama çamuru-çimento-köpük karışımlarının dolgu malzemesi olarak yeterli dayanım ve dayanıklılığa sahip olduğunu göstermiştir. CBR deneyleri göstermiştir ki, Haliç tarama çamuru-çimento-köpük karışımı temel altı malzemesi olarak yeterli taşıma gücüne sahiptir. Karışımın yoğunluğu ve dayanımı, kullanılan hava sürükleyici katkı maddesinin ve çimentonun miktarının değiştirilmesiyle ayarlanabilir.
-
ÖgeHelisel Kazıklar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-01-4) Yılmaz, Barış ; Aksoy, İsmail Hakkı ; 10133992 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; Soil Mechanics and Geotechnical EngineeringBu tez çalışmasında derin temellerin, derin kazı iksa sistemlerinin ve temel onarım sistemlerinin tasarımında kullanılan ve geleneksel yöntemlere nazaran daha farklı bir yöntem olan helisel kazıklar ele tanıtılacaktır. Helisel kazıklar 1800’lü yılların ilk yarısında İngiltere'de Alexander Mitchell tarafından icat edilmiştir ve deniz fenerlerinin temelleri ile iskele ayaklarının temellerinde kullanılmıştır. Günümüzde kullanılan helisel kazıklar çelikten imal edilen fabrika üretimi kazıklardır. Helisel kazıkların ucunda tek bir plaka (tekli helisel) veya sadece ucunda değil belirli mesafelerde bir kaç plaka da (çoklu helisel) bulunabilir. Helisel kazıklar tek bir kazık şeklinde kullanıldığı gibi kazık grupları halinde de kullanılabilir. Helisel kazıkların en büyük avantajı çekme, basınç kuvvetleri ve yatay kuvvetlere karşı direnç gösterebilmesidir. Helisel kazıkların kullanım alanları çok geniştir. Yapıların ve enerji hatlarının temellerinde, boru hatlarının yüzmeye karşı korunmasında, temel takviyesinde ve iksa sistemlerinde helisel kazıklar kullanılmaktadır. Derin temel tasarımında geleneksel yöntemler olan betornarme çakma ve fore kazıklar, çakma çelik kazıklar günümüzde birçok inşaat uygulamasında kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden farklı olan çelik helisel kazıklar dünyada birçok ülkede sıklıkla uygulansa da ülkemizde henüz yaygın bir kullanım alanı bulamamıştır. Helisel kazıklar tork makinesi aracılığıyla döndürülerek zemin içinde ilerletilir. Limit durum analizi kullanılarak helisel kazıkların nihai taşıma gücü belirlenir. Bu yönteme göre önce ayrık taşıma gücü yöntemiyle ve silindirik kayma yöntemi ile helisel kazığın nihai taşıma kapasitesi hesaplanır ve küçük olan değer helisel kazığın nihai taşıma kapasitesi olarak belirlenir. Bu yöntemler dışında LCPC yöntemi ve helisel kazık imalatı sırasındaki ortalama tork değeri ile de helisel kazık taşıma kapasitesi belirlenebilir. Limit durum analizi yapılarak birçok farklı zemin tipinde ve farklı boyutlardaki helisel kazığın nihai taşıma kapasitesi bu tez kapsamında hesaplanmış ve zemin tipine, kazık boyutuna göre değişen hesap yöntemleri değerlendirilmiştir. İnce daneli zeminlerde helisel kazıklarda, helisel taşıma plaka sayısı ve drenajsız kayma mukavemeti değeri arttıkça nihai taşıma gücü değerinin arttığı görülmüştür. İnce daneli zeminlerde helisel kazıklarda, helisel taşıma plaka sayısı, çapı ve zeminin drenajsız kayma mukavemeti değerinden bağımsız olarak silindirik kayma yönteminden ayrık taşıma gücü yöntemine geçiş s/D oranı 2.5 olarak bulunmuştur. İnce daneli zeminlerde helisel kazıkların taşıma gücü hesaplanırken imalat sırasında şaft etrafında oluşan zemin örselenmesinden ve şaft çelik yüzeyinin pürüzsüz olmasından dolayı şaft adhezyonu ihmal edilir. İri daneli zeminlerde helisel kazıklarda, helisel taşıma plaka sayısı ve kayma direnci açısı değeri arttıkça nihai taşıma gücü değerinin arttığı görülmüştür. İri daneli zeminlerdeki helisel kazıklarda, helisel taşıma plaka sayısı ve kayma direnci açısı sabit tutulup, helisel taşıma plakası çapı arttırıldığında silindirik kayma yönteminden ayrık taşıma gücü yöntemine geçiş s/D oranı artmaktadır. İri daneli zeminlerde helisel kazıklarda, helisel taşıma plakası çapı ve sayısı sabit tutulup, kayma direnci açısı arttırıldığında silindirik kayma yönteminden ayrık taşıma gücü yöntemine geçiş s/D oranı azalmaktadır. İri daneli zeminlerde helisel kazıklarda, helisel taşıma plaka sayısının geçiş s/D oranına doğrudan bir etkisi yoktur. 30º ve daha düşük kayma direnci açısı değerlerinde helisel taşıma plaka sayısı arttıkça silindirik kayma yönteminden ayrık taşıma gücü yöntemine geçiş s/D oranı artmaktadır. İri daneli zeminlerde helisel kazıkların taşıma gücü hesaplanırken imalat sırasında şaft etrafında oluşan zemin örselenmesinden ve şaft çelik yüzeyinin pürüzsüz olmasından dolayı şaft sürtünmesi ihmal edilir. Derin kazı iksa sistemlerinde öngermeli ankrajlar veya zemin çivileri yerine helisel kazıklar ankraj olarak kullanılabilir. Helisel kazıklar, normal yükleme dayanımının yanı sıra yatay yüklere karşı da direnç gösterdiği için kazı destek sistemlerinde de kullanılmaktadır. Helisel kazıkların imalatı için herhangi bir delgi yapılmasına ihtiyaç yoktur. Temel takviyesinde helisel kazıkların tercih edilmesi gittikçe yaygınlaşmaktadır. Farklı oturmaların meydana geldiği, deprem veya diğer doğal afetlerden zarar gören temeller de helisel kazıklar ile onarılabilir. Şişen zemine oturan yapıların temellerinde helisel kazıkların kullanılması avantaj sağlamaktadır. Helisel kazığın sahip olduğu helisel taşıma plakası stabil zemin içinde teşkil edilmektedir. Helisel kazığın şaftının küçük çaplı ve çeliğin pürüzsüz olması nedeniyle şişme kuvveti helisel kazığa aktarılmamaktadır. Helisel kazıklar çelikten yapıldığı için korozyona karşı korunmak zorundadır. Helisel kazıklar galvaniz kaplama, epoksi boya kaplama ve katodik koruma yöntemlerinden biriyle korozyona karşı korunabilir. Yukarıda bahsedilen bütün hususlar bu tezin kapsamındadır ve bu tezin ilgili bölümlerinde ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktır.
-
ÖgePolipropilen Liflerin Uçucu Kül Zemin Karışımlarında Geoteknik Özelliklere Etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-01-06) Çetinkaya, Mehmet ; Aksoy, İsmail Hakkı ; 432954 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; GeotechnicsTermik santrallerde kömürün yakılması sonucu ortaya çıkan ve endüstriyel bir atık olan uçucu kül, gelişmiş ülkelerde gerek çimentoyla karıştırılarak beton üretiminde, gerekse zemin içerisine katılarak stabilizasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır. Böylece uçucu külle hem ekonomik bir fayda sağlanmakta hem de malzemenin depolanmasından veya bertaraf edilmesinden kaynaklanan çevre etkileri azaltılmaktadır. Fakat Türkiye’de ortaya çıkan uçucu kül miktarı oldukça fazla olmasına rağmen çok az bir miktarı tekrardan kullanılarak ekonomiye yeniden kazandırılmaktadır. Bu tez çalışmasında Zonguldak Çatalağzı Termik Santralinden alınmış F tipi uçucu kül ile Filyos Ateş Tuğla Fabrikasından alınmış yüksek plastisiteli bağlama kilinin eşit miktarda karıştırılmasıyla elde edilen karışım numunesi içerisine farklı oranlarda 19 mm uzunluğunda fibrilli (F tipi) polipropilen lif katılarak zayıf zeminlerin mühendislik özelliklerinin uçucu kül ve fiber katkısı yardımıyla iyileştirilmesi konusu yapılan laboratuvar deneyleriyle araştırılmıştır. İstanbul Teknik Üniversitesi Ord. Prof. Dr. Hamdi Peynircioğlu Zemin Mekaniği Laboratuvarı’nda yapılan deneylerde üç farklı tip malzeme kullanılmıştır. Kullanılan malzemeler; kil, uçucu kül ve polipropilen lif malzemesidir. Çalışmalarda kil ve uçucu külün elek analizi, hidrometre deneyi, kıvam limitleri, piknometre ve standart proktor deneyleri yapılmıştır. Bunlara ek olarak uçucu kül ile kil numunesinin eşit miktarda, ağırlıkça %50 oranında, karıştırılması ile oluşturulan kil-uçucu kül karışımı içerisine polipropilen lif sırasıyla karışımın ağırlıkça % 0.5, %1.0, % 1.5 ve % 2.0’si oranında karıştırılmıştır. Değişik oranlardaki karışım numunelerinde standart proktor, serbest basınç ve CBR deneyleri yapılarak deney sonuçları karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Laboratuvar deneylerine ilave olarak uçucu külün kimyasal analiz sonuçları ile deneylerde kullanılan polipropilen lif malzemenin fiziksel özellikleri de tez kapsamında sunulmuştur. Yapılan deneysel çalışmalarda zayıf zemine uçucu kül ve fiber malzeme katılarak zemin iyileştirme yöntemi uygulandığında, fiberli kil-uçucu kül karışım malzemesinin CBR ve serbest basınç değerlerinde önemli oranda artış olduğu tespit edilmiş ve eşit miktarda malzemeyle hazırlanan kil-uçucu kül karışımı için en uygun fiber katkı oranı karışımın ağırlıkça %1.0’i olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda yapılan laboratuvar deney sonuçlarına bakıldığında; kil-uçucu kül karışımının ağırlıkça %1.0’i oranında fiber katkısıyla hazırlanan fiberli kil-uçucu kül karışımında yapılan laboratuvar deney sonuçları fibersiz kil-uçucu kül karışımının değerleriyle karşılaştırıldığında, fiberli kil-uçucu kül karışımının CBR değerinin %100, serbest basınç değerinin ise %48 artış gösterdiği görülmüştür. % 1.0 fiber katkılı kil-uçucu kül karışımının CBR ve serbest basınç değerleri kilin yalın haldeki değerleriyle karşılaştırıldığında; fiberli karışımın CBR değerinin %500, serbest basınç değerinin ise %108 artış gösterdiği görülmüştür. Çalışmayla birlikte termik santrallerde yan ürün olarak ortaya çıkan, endüstriyel bir atık olan, su ve havayı kirleterek çevre kirliliğine neden olan uçucu külün sadece çimento ve beton endüstrisi gibi kısıtlı kullanım alanının olmadığı, zayıf zeminler üzerinde yapılması planlanan büyük kapsamlı projelerin yapılacağı büyük alanlardaki zayıf zeminlerin stabilizasyonlarında ya da yol dolguları gibi geoteknik uygulamalarda kullanılarak ekonomiye tekrar kazandırılması üzerine bir çalışma yapılmıştır. Çalışmada Zonguldak Çatalağzı Termik Santrali’nden çıkan uçucu küllerin santrale 15 km. mesafede bulunan ve GAP’tan sonra Türkiye’de gerçekleştirilecek en büyük entegre yatırımlardan biri olan Filyos Vadisi Projesi kapsamında yapılacak endüstri tesislerinin yapılacağı alanların ve bağlantı yollarının zemin iyileştirme çalışmalarında kullanılması tavsiye edilmektedir. Uçucu kül malzemenin endüstriyel bir atık olması, polipropilen lif malzemenin maliyetlerinin düşük olması nedeniyle tezin konusu olan uygulamanın pratikte gerçekleştirilmesinin önünde herhangi bir engel görülmemektedir. Zayıf zeminlere uçucu kül ve fiber katkısı yapılmasıyla ekonomik anlamda sağlanacak avantajların yanında uygulamanın çevreye duyarlı olması sebebiyle de ülkemize önemli faydalar sağlanacağı düşünülmektedir.
-
ÖgeŞişen Zeminler Ve Bentonit – Kaolin Karışımlarının Şişme Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-29) Genç, Serpil ; Aksoy, İsmail Hakkı ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; GeotechnicsBu çalışmada; kaolin kili ile yüksek plastisiteli ve şişme özelliği gösteren montmorillonit (bentonit) kili belirli oranlarda (%5, %10, %15, %20, %25, %30) karıştırılarak altı farklı karışım hazırlanmıştır. Standart Proktor enerjisi ile çeşitli su muhtevalarında sıkıştırılan numuneler üzerinde, ASTM - D4546’da belirtilen A deney yöntemi kriterlerine göre ödometre aletinde şişme deneyleri yapılarak, karışımların şişme özellikleri incelenmiştir. Bu amaçla öncelikli olarak numunelerin indeks ve mühendislik özellikleri belirlenmiştir. Numuneler üzerinde dane birim hacim ağırlığı (γs) deneyleri yapılmış, kil numunelerinin kıvam özellikleri, likit limit ve plastik limit deneyleriyle bulunmuştur. Standart Proktor (kompaksiyon) deneyi yapılarak ödometrede şişme deneyine tabi tutulan karışımlara ait numuneler hazırlanmıştır. Çalışma sonucunda zeminin serbest şişmesinin bentonit yüzdesinden nasıl etkilendiği belirlenmiş ve verimli sonuçlara ulaşılmıştır.
-
ÖgeTemellerin Takviyesi Ve Uygulamadan Örnekler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-14) Sarı, Mustafa Serkan ; Aksoy, İsmail Hakkı ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği ; GeotechnicsBu çalışmada temel takviyesinin sebepleri, uygulanan yöntemler ve projelerden bu yöntemlere örnekler verilmektedir. Tarihi yapıların ömrünün uzatılması, mevcut yapıların tasarımında yanlış gözlem ve değerlendirme sonucu oluşan hasarların çözümü veya yakınlarda yapılan derin kazı, yer altı su seviyesinin değişmesi gibi çevre koşullarından etkilenen yapıların korunması amacı ile temel takviye yöntemleri uygulanır. Yöntemin seçiminde yapılacak detaylı zemin araştırmaları, mevcut yapının statik sistemi hakkında detaylı bilgi toplanması, etki alanına giren yapılarla ilgili bilgi toplanması, ayrıca bu yapıların fırsat maliyeti ve tazminat maliyetlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Tasarım bu bilgilere dayanarak yapılmalıdır ancak tasarımın ilk aşamalarında bu bilgilere ulaşmak zor olabilmektedir. Tasarım yapıldıktan sonra uygulamanın öngörülen şekilde devam etmesine ilişkin etkin bir takip ve ölçüm ağı kurulmalıdır. Takviye işleri, her yapı için, yerel zemin koşulları, mevcut binanın taşıyıcı sisteminin durumu ve çevre binaların durumu ile yakından ilgili olduğundan birbirinden farklıdır. Her temel takviye uygulaması diğerinden farklı ve riskli olduğundan maliyetli inşaatlardır. Temel takviye yöntemlerine uygulamadan örnekler olarak; Vakıf Gureba Hastanesi, Küçüksu Kasrı, Ortaköy Camii, Konya Alaaddin Camii, Fethi Ahmet Paşa Yalısı, Fatih Camii Kütüphanesi, Hoca Ahmet Yesevi Türbesi projeleri incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
-
ÖgeUçucu kül-çimento-genleşmiş polistiren köpük daneleri karışımının geoteknik özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2004) Sever, Sevilay ; Aksoy, İsmail Hakkı ; 151555 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiÜlkemiz su kaynakları, büyük oranda elektrik enerjisi üretebilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın, hidroelektrik santrallerin yapımının ve devreye alınmasının uzun sürmesi ve maliyetinin çok yüksek olması sebebiyle son dönemlerde gerekli kömür ve linyit rezervlerine sahip olunması, maliyeti ve devreye alınma süresi daha az olan termik santrallerin yapımı hızlanmıştır. Termik santraller elektrik enerjisi üretiminin yanında çeşitli atık ürünlerin de meydana gelmesine sebep olmaktadırlar. Baca gazlan ile yükselen ve elektrostatik filtreler yardımıyla tutulan, uçucu küllerin atılması, depolanması çok büyük güçlükler yaratmakla birlikte önemli oranda çevre kirliliği yaratmaktadır. Termik santral uçucu külü, gelişmiş ülkelerde; çimento üretiminde, beton üretiminde çimentoyla doğrudan karıştırılarak, zemin stabilizasyonunda ve diğer alanlarda stabilizasyon malzemesi olarak kullanılmaktadır. Fakat ülkemizde oldukça fazla üretim potansiyeline sahip olmasına rağmen yeterince kullanılmamaktadır. Geoteknik mühendisliğinde; çok yumuşak zeminler üzerinde hafif dolgular oluşturarak oturma ve taşıma gücü problemlerinin çözümünde, kayma potansiyeli yüksek şevler üzerinde dolgu teşkil edilmesinde, dayanma yapılarına gelen itkilerin azaltılmasında hafif dolgu malzemeleri kullanılmaktadır. Hafif dolgu malzemesi olarak ağaç kabuğu ve talaş gibi doğal malzemeler kullanıldığı gibi, polistiren köpük gibi endüstri ürünleri, kullanılmış oto lastiği parçalan, katı atık uçucu külü ve termik santral uçucu külü gibi atık malzemeler de kullanılmaktadır. Termik santral uçucu külü; maksimum kuru birim hacim ağırlığının uygun olduğu durumlarda, katkısız olarak hafif dolgu malzemesi olarak kullanılabilir. Termik santral uçucu külünün hafif dolgu malzemesi olarak kullanılması, hem atık madde sorununa çözüm getirecek, hem de inşa edilen dolguların ölü yüklerinin azaltılmasına ve ölü yüklerden meydana gelebilecek zemin problemlerinin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır Gerçekleştirilen bu yüksek lisans tez çalışmasında, Orhaneli uçucu külü, çimento ve polistiren köpük danelerinin kanştırılmalanyla üretilen hafif dolgu malzemesinin, 7 ve 28 gün küre tabi tutulduktan sonra fiziksel ve mekanik özelliklerinde meydana gelen değişimler incelenmiş ve geoteknik mühendisliğinde kullanılabilirliği araştınlmıştır. Geoteknik mühendisliğinde kullanılan hafif dolgu malzemelerinin; mekanik, fiziksel ve kimyasal özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Büyük miktarlarda uçucu külün kullanılmasına imkan verecek ve hafifliği sayesinde çeşitli zemin problemlerinin çözülmesini sağlayacak uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri kanşımı üzerinde yapılan deneyler değerlendirilmiştir. Orhaneli uçucu külü - çimento - polistiren köpük daneleri kanşımının genel özellikleri şöyledir: - Uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri kanşımlannda kullanılan ağırlıkça toplam uçucu kül ve çimento oranı % 67, su oranı % 31.2, polistiren köpük daneleri oranı % 1.8'dir. xiii - Karışımlarda uçucu kül ve çimento oranı her zaman sabit kalmış, bununla birlikte ağırlıkça çimento ve uçucu kül oranları kendi aralarında değişmiştir. Ağırlıkça çimento oranı en az % 13, en çok % 33.5 olarak kullanılmıştır. Ağırlıkça uçucu kül oram en az % 33.5, en çok % 54 olarak kullanılmıştır. - Karışımlarda çimento oranı arttıkça, karışımların mukavemetinde artış gözlenmiştir. Belirlenen 1 No'lu karışımda kullanılan ağırlıkça çimento oranı % 13 (106 kg/m3) ve uçucu kül oram % 54 (440 kg/m3)' dür. 7 günlük basınç dayanımları 500 kPa ve 28 günlük serbest basınç dayanımları 1700 kPa olarak bulunmuştur. - Karışımlarda kullanılan ağırlıkça çimento ve uçucu kül oranlan kendi aralarında değişse bile, toplam katı madde oranı sabit kaldığı için karışımların yoğunluğu değişmemiştir. Elde edilen bütün uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri karışımlarının üretimden 7 gün sonraki yoğunlukları 8.15 ile 8.50 kN/m3 arasında değişmektedir. Mikserde optimum karıştırma süresi 30 dakika olarak bulunmuş, bu karıştırma süresi asılsa bile karışımın yoğunluğunun fazla değişmediği gözlenmiştir. - Uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri karışımlanndaki çimento miktarını azaltarak ve uçucu kül miktarını azaltarak daha ekonomik karışımlar elde edilebilir. Çimento miktarının azaltılmasıyla dayanımın değişmemesini sağlamak için uçucu kül miktarını arttırmak gerekecek ve böylece karışımın yoğunluğu da artacaktır. Uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri karışımı; yumuşak ve konsolidasyonu devam eden zeminler üzerinde hafif dolgular oluşturularak oturma ve taşıma gücü problemlerinin çözümünde, kayma potansiyeli yüksek şevler üzerinde dolgu teşkil edilmesinde, dayanma yapılarına gelen itkilerin azaltılmasında kullanılabilir. Uçucu kül - çimento - polistiren köpük daneleri karışımı kullanılan yerlerde yatay basınçlar, karışımın hafifliği ve katılaştıktan sonra kendini tutması sebebiyle azalacaktır. Orhaneli uçucu külü - çimento - polistiren köpük daneleri karışımının dolu malzemesi olarak kullanılması uçucu kül için yeni kullanım alanları oluşturacak ve geoteknik mühendisliğindeki birçok probleme yeni çözümler sunacaktır.