FBE- Deniz Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Arslan, Özcan" ile FBE- Deniz Ulaştırma Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDenizde Can Kurtarma Techizatları Üreticilerinde Efqm Mükemmellik Modelinin Uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-06-19) Işık, İsmail ; Arslan, Özcan ; 10076243 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringDeniz taşımacılığı yolcular açısından tehlikeli bir yolculuk, çalışanlar açısından ise tehlikeli bir çalışma ortamıdır. Gemiler her an batma, yangın, çatışma gibi tehlikelerle karşılaşabilmektedir. Bu tür tehlike durumlarında yolcunun ve mürettebatın hayatta kalabilmesini sağlayacak olan can kurtarma teçhizatları ve donanımlarıdır. Bu çalışmada can kurtarma teçhizatları üretimi yapan işletmelerde EFQM Mükemmellik Modeli’nin uygulanması ele alınmıştır. Model yoluyla işletmelerde kalite bilincini arttırmak ve TKY adına bir farkındalık yaratmak amaçlanmıştır. Ayrıca işletmelere EFQM Mükemmellik Modelini daha kolay uygulayabilmeleri adına örnek özdeğerlendirme yapılarak işletmelerin güçlü ve zayıf yönleri tespit edilmiştir. Giriş bölümünde çalışmanın gerekliliğinden bahsedilmiş ikinci bölümde literatür taraması sonucu edinilen bilgilere yer verilmiştir. Toplam Kalite Yönetimi’nin tarihsel ve kavramsal gelişimi, tanımı ve ilkeleri anlatılmıştır. TKY uygulama sistem ve araçlarından daha sonra ise dünyadaki kalite ödülü uygulamalarından bahsedilmiştir. TKY’nin en güncel uygulama aracı olan ve Avrupa’da uygulanmakta olan EFQM Mükemmellik Modeli’dir. Mükemmellik Modeli işletmelere bütünsel bir bakış açısı sağlayarak her alanda kaliteyi geliştirebilmesine yardımcı olmaktadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde Türkiye’de EFQM Mükemmellik Modeli temsilciliğini ve çalışmalarını yürüten KALDER’den edinilen dökümanlar ile Mükemmelliğin Temel Kavramları, EFQM Mükemmellik Modeli kriterleri, modelde kullanılan RADAR mantığı, modelin özdeğerlendirme yöntemleri anlatılmıştır. Dördüncü bölümde Türkiye’de can kurtarma teçhizatları üretimi konusu ele alınmıştır. Uluslararası denizcilik örgütü, örgütün yapısı ve techizatların bu örgüt tarafından belirlenmiş standartları anlatılmıştır. Bu bölümün son kısmında ise can kurtarma teçhizatları listesi LSA Kod’a göre verilmiştir. Beşinci bölümde EFQM Mükemmellik Modeli ve literatür taraması senteziyle hazırlanmış olan anket çalışması bu alanda faaliyet gösteren üç ayrı işletmeye uygulama şekli ve sonuçları verilmiştir. Anket başarıyla uygulanmış, anket sonuçları EFQM Mükemmellik Modeli değerlendirme yöntemiyle analiz edilmiştir. İşletmelerden birinden elde edilen çalışan memmuniyeti anketi ve müşteri memmuniyeti anket sonuçlarından çıkan sonuçlar ile uyguladığımız anket çalışmasının sonuçları paralellik gösterrmiştir. Uygulanan çalışmanın sağlaması da bu şekilde yapılmıştır. Son olarak elde edilen sonuçlar doğrultusunda can kurtarma teçhizatları üretiminde faaliyet gösteren işletmelere öneriler sunulmuştur. İşletmelere EFQM Mükemmellik Modeli uygulamasını kolaylaştırmak adına ölçülebilir somut kriterler sunulmuştur. Son olarak işletmelerin bulunduğu sektör ve büyüklükleri dikkate alınarak uygulanabilir bir yönetim modeli önerisi sunulmuştur. İşletmelerin mükemmellik yolunda eksik yönleri tespit edilerek bu alanlarda iyileştirme çalışmaları yapmaları önerilmiştir. Kısaca işletmelerin, çalışanların beklentilerine ve fikirlerine daha fazla kulak vermesi gerektiği, onların eğitimine ve gelişimine daha fazla önem vermesi gerektiği, sahip olduğu tüm kaynakları daha verimli kullanması gerektiği belirlenmiştir. Süreç verimliliği, performans değerlendirmeleri ve rakip analizleri gibi ölçüm ve kontrol araçlarını daha etkin kullanmaları gerektiği sonuçlarına varılmıştır.
-
ÖgeGemi Adamlarının İşe Alımı, Eğitimi Ve Performans Değerlendirmelerinin .net Teknolojisi İle Geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-08-06) Bilici, Ahmet ; Arslan, Özcan ; 439523 ; Deniz Ulaştırması ve Liman İşletmeciliği Mühendisliği ; Maritime Transportation and Mangement EngineeringTürkiye’de ve dünyada kalifiye gemi adamı bulma sıkıntısı gemi işletmeciliğinde en önemli sorunlardan biridir ve insan kaynağı sınırsız değildir. STCW (Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları Hakkındaki Düzenlemeler), TMSA (Tanker İşletmeciliğinde İç Değerlendirme Programı) ve SIRE (Gemi Denetim Raporlama Programı) başta olmak üzere denizcilik sektörüne yönelik personel ile ilgili kural ve düzenlemelere göre, gemi adamlarının gemideki performansları uygun şekilde değerlendirilmeli, yapılan değerlendirme neticesinde uygun eğitimler verilmelidir. Gemilerin emniyetli olarak yüksek performansta çalışabilmeleri için, gemi adamlarının performanslarının iyi ölçülmesi; yapılan değerlendirmeye göre personele ilave eğitimler verilmesi; bir üst göreve atanma veya görevden alınma gibi ödül/ceza sisteminin uygulanması gerekir. Bu çalışma ile gemilerde görev yapacak personel için işe alım kriterlerinin belirlenmesi ve işe alımda uluslararası standartlar ile Türkiyedeki gemi işletmeciliği yapan şirketlerle yapılacak görüşmelerle yeni standartların belirlenmesi ve işe alım değerlendirmesinin yapılarak personelin görevlendirilmesi için gerekli eğitimlerin nasıl ve ne şekilde verileceğinin tespit edilmesi, personelin performans değerlendirmelerinin bağlı olacağı kriterlerin belirlenmesi çalışmaları tamamlanarak daha sonrasında bilgi teknolojileri kullanılarak yapılan çalışmanın bir iş akışının geliştirilmesi ve sonuçların test edilerek yayınlanmasını kapsamaktadır. Sonuç olarak geliştirilecek yöntemlerin kullanılarak gemi adamlarının performans ölçümlerinin düzgünleştirilmesi ve iş kayıplarının azaltılması veya önlenmesi, gerekli eğitimlerin doğru belirlenmesi ve takibinin yapılması, personelden kaynaklı uygunsuzlukların azaltılması ile denizcilik sektörümüzün toplam kalitesine fayda sağlanması amaçlanmaktadır. Birçok sektörde olduğu gibi, denizcilik sektöründe de teknolojinin her geçen gün yükselmesi ve denizcilik sektöründe yeni uygulamaların yürürlüğe girmesi, denetimler, gemilerde çalışacak yüksek nitelikli ve pahalı bir iş gücü ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Tez çalışmasının ilk bölümünde genel insan kaynakları fonksiyonları tanıtılmıştır, personel seçiminin önemi, insan kaynağı seçim sürecini etkileyen faktörler, seçim kriterlerinin saptanması, seçim süreci aşamalarına ilişkin bilgiler verilmiştir. Daha sonrasında denizcilik işletmeleri, gemi adamı yeterlilik belgeleri ve bunlara bağlı olarak denizcilik sektörüne yönelik ulusal ve uluslararası düzenlemeler ikinci bölümde verilmiştir. Üçüncü bölümde insan kaynakları fonksiyonlarına bağlı olarak sektöre uygun bir personel yönetim uygulması veritabanı ve iş akışları belirtilmiştir. Denizcilik işletmelerinin personel yönetimi, politikaları ve seçim ölçütleri ile ilgili çalışmaları ek de verilmiştir.
-
ÖgeGemi Denetim Raporlama Programı (sıre) Kapsamında Gemilerde Tespit Edilen Eksikliklerin Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-06-22) Aydemir, İlkay Beril ; Arslan, Özcan ; 10076830 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringUcuzluğu ve güvenilirliği nedeniyle uluslararası ticaretin belkemiği olan deniz ticaretinin yıllar içinde artan hacmi nedeniyle gemilerin denetlenmesi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda öncelikle Bayrak Devleti Kontrolü uygulamaya sokulmuş ancak çeşitli sebeplerle (kolay bayrak devleti uygulamaları, sektörün büyümesi, tecrübesizlik, kaynak yetersizliği vb.) bayrak devletlerinin gemileri üzerindeki kontrolünü kaybetmeye başlamasıyla yaşanılan sorunların ortadan kaldırılması maksadıyla yürürlükteki uygulama ve sözleşmelerde değişiklikler yapılarak Liman Devleti Kontrolü yürürlüğe konulmuştur. Bu kapsamda standartları sağlayamayan gemilerin tespit edilerek yaptırımlar uygulanması maksadıyla 14 ülke ile 1982 yılında ilk Mutabakat Zaptı olan Paris MOU imzalanmıştır. Halihazırda dünya denizlerini kapsayan 9 bölgesel MOU ve USCG Liman Devleti Kontrolü’nü yerine getirmektedir. Ancak bu uygulamada da denetçi sayısı azlığı, hedefleme sistemlerindeki parametrik farklılıklar vb. nedenlerle bölgeler arasında standart bir uygulamanın olmaması gibi çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Son yıllarda ise yukarıda bahsedilen iki uygulamaya ek olarak standart altı gemilerin tespit edilerek yüklerin daha iyi/bakımlı ve sorunsuz gemilere taşıtılması maksadıyla sektörde yer alan çeşitli firmalar tarafından İnceleme Denetimleri kapsamında yük taşıtılacak gemilerin denetimi yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada İnceleme Denetimleri altında yer alan SIRE özelinde Türk firmalarına bir soru formu gönderilerek 2006-2014 yılları arasında yapılan denetimlere ait bilgiler alınmıştır. Bu kapsamda 16 firmaya yapılan toplam 393 denetim incelenmiştir. Denetimler 9 MOU’da, 40 ayrı limanda ve 14 farklı denetçi firma tarafından yapılmıştır. Eldeki edilen verilerin SPSS programında analizi yapılarak değerlendirilmesi yapılmış, gerçekleştirilen denetim sonuçları incelenerek, bulunan eksikliklerin ve bunlara ait sebeplerin araştırılmasına çalışılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda genel itibariyle; - Denetlenen firmaların denetim başına eksiklik oranlarının birbirlerine yakın olduğu, - Denetimlerde saptanan eksikliklerin, gerek yıllara göre gerekse de denetimi icra eden firmalara göre bakıldığında genel toplamda olduğu gibi 5. bölüm (Emniyet Yönetimi), 8. bölüm (Petrol, Kimyasal, LPG ve LNG) ve 11. bölümde (Makine ve Dümen Sistemi) yoğunlaştığı, - Bölgelere göre elde edilen denetim başına eksiklik oranları arasında ciddi bir fark olmadığı, - Denetim başına eksiklik oranının yıllara bağlı olarak azaldığı, tespit edilmiştir.
-
ÖgeGemiadamlarında Yorgunluğa Neden Olan Etkenlerin Analitik İncelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-02-20) Bal, Elif ; Arslan, Özcan ; 401811 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringGelişen teknolojiye rağmen insan faktörü denizcilik sektöründe hala en önemli role sahiptir. İnsan hatalarını asgariye indirmek amacıyla birçok uluslararası kuralın devreye girmesine rağmen, insan hatası kazalardaki en önemli etkendir. Araştırmalara göre, denizcilik sektöründe meydana gelen kazaların % 70-80 kadarının insan hatalarından kaynaklandığı bilinmektedir. Bu hatalar maddi kayıplar, çevre felaketleri ve hatta ölüm ile sonuçlanmaktadır. Yorgunluk denizcilik sektöründe yaygın olarak kabul edilen bir sorundur ve kazaların meydana gelmesinde büyük etkiye sahiptir. Çalışmamızda gemiadamlarında yorgunluğa neden olan etkenler; gemiadamlarına özgü faktörler, yönetimsel faktörler, gemi kaynaklı faktörler ve çevresel faktörler açısından detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Yorgunluğa neden olan etkenler analitik olarak incelenmiş, AHS modeli uygulanarak etki oranları tespit edilmiştir. Ayrıca, gemiadamlarına ‘Semptom Tarama Listesi’ ve ‘Piper Yorgunluk Ölçeği’ uygulanmış, yorgunluğun saptanması için Lactate testi yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15.0 programında analiz edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmanın amacı gemiadamlarında meydana gelen yorgunluk düzeylerini ve yorgunluk faktörlerinin etki oranlarını göstermektir.
-
ÖgeGemiadamı Arz-talebinin İncelenerek Gelecekteki İstihdam Ve Eğitimin Planlanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-09-13) Gönel, Orhan ; Arslan, Özcan ; 10002217 ; Deniz Ulaştırması ve Liman İşletmeciliği Mühendisliği ; Maritime Transportation and Mangement EngineeringDeniz taşımacılığı, küresel ticaretin her zaman en önemli taşıma kolu olmuştur. Enerji, tıbbi malzeme ve ilaç, gıda ve benzeri hammaddelerin ve ürünlerin taşınabilmesi ve insanların kısa ve uzun mesafelerde ulaşım sağlayabilmesi için deniz taşımacılığı modern hayatın için bir zorunluluktur. Hava taşımacılığı, kara taşımacılığı, raylı sistem taşımacılık ve alternatif taşıma yöntemleri günümüz insan ihtiyaçlarının karşılanması için yetersizdir. Dünya ticaretinde oluşan ekonomik krizler, yeni ticari akımlar, sürekli değişen küresel arz talep dengesi her zaman denizciliği etkilemiştir. Navlunlar, gemi talebi ve bağlı olarak gemi arzı hiçbir zaman sabit kalmamıştır. Gemiadamı arz ve talebi belirli sebeplere bağlı olarak sürekli değişim göstermiştir. Denizciliğe olan ilgi hiçbir zaman sabit olmamakla beraber devlet ve özel sektör tarafından arz-talep dengesi tam olarak değerlendirilmeden ve uygun altyapı araştırmaları yapılmadan yeni eğitim kurumları açılmıştır. Gemiadamı eğitim kuruluşlarının kontenjanları, eğitimin içeriği ve gemiadamı politikaları uygun aralıklarla değerlendirilerek gerekli değişiklikler yapılamamıştır. Bu sebeplerden ötürü gemi adamı arz ve talebinde her zaman dalgalanmalar olmuş ve çoğu zaman uygun denge yakalanamamıştır. Kimi zaman sektörde yeterli gemi adamı bulunamadığı için kimi zaman da mevcut gemi adamları istihdam edilemediği için sorunlarla karşılaşılmıştır. Çoğu zamanda gemiadamları uygun şekilde eğitilmediği ve sektör ihtiyaçları değerlendirilmediği için sorunlar çıkmıştır. Bu çalışmada, günümüzdeki mevcut gemi adamı arz-talebi incelenecek küresel ve yerel deniz ticaretini etkileyen faktörlerin etkileri araştırılacak ve buna bağlı olarak da gelecekteki istihdam arz talebi ve bu talepler doğrultusundaki kapasite ve eğitimin niteliği araştırılacaktır. Gemiadamı arz-talebinin gelecekte alacağı hal tahmin edilmeye çalışılarak, oluşabilecek farklı senaryolar yaratılmıştır. Bu senaryolara göre gelecekte olabilecek durumlar analiz edilmiş, sonuçlar ve önermelerde bulunulmuştur. Geçmişte uygulanan ve günümüzde uygulanmaya devam eden eğitim planlamalarının ve gemiadamı politikalarının günümüzde bazı sorunlara sebep olduğu ve gelecekte daha büyük sonuçlara sebep olacağı görülmektedir. Bu sorunların çözülebilmesi için izlenen gemiadamı eğitiminde ve gemiadamı politikalarında bazı değişiklikler yapılması gerekmektedir. Bir diğer önemli konu ise ülkemizde oluşan gemiadamı arz fazlalığına istihdam sağlamak, ülkemizdeki işsizlik seviyesinin azaltılması ve gelir seviyesinin artması için Türk gemiadamı arzının yabancı gemiadamı talebi ile birleşmesi gerekmektedir. Bu çalışmayla, Türkiye için ihtiyaçlar doğrultusunda iş gücü arzı sağlanarak iş gücü kaybının ortadan kaldırılması ve eğitimin uygun şekilde planlanarak denizcilik alanında verimliliğin artırılması hedeflenmektedir.
-
ÖgeHam Petrol Tankerlerinde Ham Petrolle Tank Yıkamasının (cow) Emniyetli Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-02-22) Altun, Murat Hasan Ali ; Arslan, Özcan ; 4321 ; Deniz Ulaştırması ve Liman İşletmeciliği Mühendisliği ; Maritime Transportation and Mangement EngineeringGünümüzde birçok endüstri alanında kullanılan, birçok sanayi ürününün ham maddesi olan ve eşdeğerinin bulunmasının çok zor olduğu ham petrolün sevkiyatı esnasında karşılaşılan zorlukların başında ham petrolü taşıyan tankerlerin tahliye problemi gelmektedir. Ham petrol tankerlerinin yükü tamamen tahliye edebilmesi için gerekli olan ham petrol yıkaması birçok tehlike, avantaj, dezavantaj ve fırsatları da beraberinde getirmektedir. Tüm bu bilgilerin ışığında yapılan bu çalışma ile ham petrol yıkamasının emniyetli optimizasyonu için gerekli olan öncelikle emniyet tedbirleri ile gerekli olan yardımcı teçhizatlar ayrıntılı olarak incelenmiştir. Tüm bunların yapılma nedenleri ve ham petrol yıkamasının tarihsel gelişimi ile günümüze nasıl gelindiği ele alınmıştır. Ham petrolle yıkama esnasında ve sonrasında oluşabilecek tehlike ve fırsatlar ile ham petrol yıkamasının bize sağlayacağı avantaj ve dezavantajlar analiz edilmiştir. Ayrıca mesleğinde uzmanlaşmış, yönetici konumunda olan 1. zabit ve kaptanlar arasında anket çalışması yapılmıştır. Yapılan ankette ham petrolle yıkama operasyonu hakkında toplam 14 soru yöneltilmiştir. Bu sorular neticesinde çıkan sonuçlar grafiksel olarak gösterilmiş ve sonuç değerlendirmeleri yapılmıştır. Anket çalışması ile çok fazla bilinmeyen denizcilik şirketlerinin şirket içi bilgilerinin bir araştırılması yapılmış olmaktadır. Ayrıca eğitim kurumlarımızın geçmişten günümüze kadar nasıl bir değişim geçirdiği belirlenmiş olmuştur. Anket sonuçlarına göre aksama görülen konularda yapılması gereken düzeltici faaliyetler için önerilerde bulunulmuştur. Yapılan bu çalışmada gerçekleştirilen simülatör uygulamaları ile farklı kondisyonların birbiriyle karşılaştırması yapılmış olup denizcilik sektöründe çok önemli bir yere sahip olan ham petrol taşımacılığına bir ışık tutması amaçlanmıştır. Optimizasyon sürecinde tüm emniyet gereklilikleri çerçevesinde insan ve çevre emniyeti ön planda tutulması için gereklilikler detaylı olarak incelenmiştir.
-
ÖgeISM prosedür ve formlarının etkinliğinin analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-12-15) Uflaz, Esma ; Arslan, Özcan ; 512151023 ; Deniz Ulaştırma MühendisliğiISM Kod'un uygulamadaki eksiklikleri ve etkinliğinin analizi bir çok araştırmacı tarafından yapıldığı görülmüş, ancak yapılan çalışmaların hiçbirinde kod kapsamında kullanılan prosedür ve kontrol listelerinin verimliliğinin değerlendirilerek, nasıl geliştirileceğine dair bir yaklaşımda bulunulmamıştır. Birçok riskli sektörlerde olduğu gibi denizcilik sektöründe de prosedürler ve kontrol listeleri hayati öneme sahiptir. Yaşanan bir çok kazanın eksik ve zayıf hazırlanmış prosedürlerden ve kullanıcı tarafından düzenli ve doğru bir şekilde takibinin sağlanmamasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu çalışmada denizcilik sektöründe kullanılan prosedür ve formların verimliliğine doğrudan etki eden kriterler mevcut durum değerlendirmesi, akademik çalışmaların incelenmesi, ve uzman görüşlerini alınarak üç temel başlıkta incelenmiş ve alt kriterlere ayrılmıştır; Kullanıcıyı etkileyen kriterler Operasyonel kriterler Organizasyonel kriterler Belirlenen kriterler kendi içlerinde ikili matrisler şeklinde oluşturulan karşılaştırma anketleri sonucunda analitik olarak incelenmiştir. Anket çalışmasında mesleğinde tecrübeli heterojen yapıya sahip uzman grubun görüşlerine başvurulmuştur. Denizcilik alanında karar verme sürecinde en çok kullanılan ve Saaty tarafından geliştirilen Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) metodu kullanılmıştır. Kendi içinde belirli öneme sahip kriterler uzman değerlendirmeleri ile önem ağırlıkları yani kullanılacak olan prosedür ve formların daha verimli kullanılmasını sağlayacak etki dereceleri belirlenerek, hepsinin ayrı ayrı değerlendirmeleri yapılmıştır. Kullanıcı tarafından kullanılan prosedür ve formların bu kriterler çerçevesinde değerlendirilmesini sağlayarak, gemi işletmeciliği yapan firmaların kendi emniyetli yönetim sistemlerinin kural ve regülasyonlar dahilinde kullanıcının taleplerini ve standartları karşılayacak şekilde düzenlemeler yaparak geliştirmesini sağlayacak bir model önerisi sunulmuştur. Bu çalışmanın amacı, ISM Kod uygulamalarının daha iyi duruma gelerek, devamlı değerlendirilmeye ve geliştirilmeye açık, insan ve çevre için daha emniyetli, gemi işletmeciliği yapan şirketler için takibi kolay, daha verimli ve tasarruf sağlayacak bir model oluşturmaktır. Yapılan bu çalışma ile denizcilik sektöründe kullanılan prosedür ve formların iyileştirme ve geliştirmeleri için sektöre katkı sağlaması hedeflenmiştir.
-
ÖgeLiman Devleti Kontrolü(psc) Rejimlerinde Kullanılan Hedefleme Sistemlerinin Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-08-16) Eyigün, Önder ; Arslan, Özcan ; 10003810 ; Deniz Ulaştırması ve Liman İşletmeciliği Mühendisliği ; Maritime Transportation and Mangement EngineeringLiman Devleti Kontrolü (PSC), Bayrak Devletlerinin gemiler üzerinde yükümlülüklerini tam olarak yerine getirememesi yüzünden ve denizcilikteki emniyet ağını güçlendirmek için oluşturulmuştur. 1982 yılında 14 Avrupa ülkesinin imzaladığı Paris Memorandumu Liman Devleti Kontrolü üzerine ilk anlaşma olup günümüzde 10 değişik bölgesel anlaşma ve 128 üye ülke ile büyük bir organizasyona dönüşmüştür. PSC kontrollerinde en büyük engel, denetlenecek potansiyel gemi sayısına nazaran denetimi icra edecek Liman Devleti Kontrol Uzmanı (PSCO) sayısının yetersiz olmasıdır. Bu yüzden PSC rejimlerinde bölgesel olarak gemi denetim hedef oranları oluşturulmuştur. Ayrıca bazı PSC rejimlerinde denetlenecek gemilerin seçimi “gemi hedefleme sistemleri” ile yapılmaktadır. Gemilerin risk değerlendirmesini yapan bu sistemlerde kullanılan faktörler bütün rejimlerde birbirine benzerdir, fakat faktörlerin ağırlıkları konusunda rejimler arasında küçük farklılıklar göstermektedir. Bu çalışmada değişik bölgesel rejimlerinde kullanılan gemi hedefleme sistemleri incelenerek birbirleri ile mukayeseleri yapılmıştır. Ayrıca denetimleri dünyanın değişik bölgelerinde icra eden Liman Devleti Kontrol Uzmanlarına uygulanan anket çalışması ile hedefleme sistemlerinin etkinliği ve yeterliliği araştırılmıştır. Sistemde olması gereken faktörler irdelendiğinde mevcut sistemlerde kullanılan faktörlerin genel anlamda geminin risk değerlendirmesini yapmada tutarlı ve yeterli olduğu fakat bazı ilave faktörlerin de bu sistemlerde olabileceği konusunda değerlendirmeler yapılmıştır.
-
ÖgeÖrnek Gemi Geri Dönüşüm Tesisi Geliştirilmesi - Türkiye Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016-07-15) Kemerci, Burak ; Arslan, Özcan ; 10115494 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringKüresel ölçekte her sene yaklaşık 20 milyon ton geri dönüştürülebilen malzeme ihtiva eden 1000’den fazla gemi için hizmet vermek ekonomik olmaktan uzaklaşmaktadır. Ömrünü tamamlamış gemilerin donanım, teçhizat, yapıları ve hatta atıklarının %95’ten fazla bir oranının tekrar kullanımının veya geri dönüşümünün mümkün olması özellikle gelişmekte olan ülkeler için hem çevreci hem de ticari açıdan önemli bir endüstri imkanı sunmaktadır. Sektörün yoğunlaşmış olduğu ülkelerdeki uygulamaların uluslararası mevzuat ve standartlara uygun yapılmayışı, iş sağlığı ve güvenliği ile çevrenin korunması konularında çok ciddi hadiselerin meydana gelmesine imkan tanımaktadır. Son senelerde kamuoyu bilincinin gelişmesiyle ve gemiler ile bünyelerinde bulunan atıkların dahi çok kolay takip edilebilir hale gelmiş olmasıyla sektörün sorunları çok daha tepki çeker hale gelmiştir. Elbette sorun büyüdükçe ve dikkat çektikçe ulusal ve uluslararası ölçekte çözüm arayışları artmıştır. Uluslararası ölçekte atılan ciddi adımlardan biri, gemilerin Basel Sözleşmesi kapsamında atık olarak değerlendirilmesidir ki denizcilik sektörünün yapısı ve dinamiklerinin mevzuat geliştirilirken dikkate alınması gerektiği tezini doğurmaktan öteye gitmemiştir. Basel Sözleşmesi’nin uygulaması devlet gemileri ve sorumlu gemi sahipleri dışında çok sınırlı muhattap bularak Hong Kong Sözleşmesi’ne zemin hazırlamıştır. Bu çalışma kapsamında ise bu aşamaya kadar ki tarihsel süreç ayrıntılarıyla anlatılarak mevcut durumun incelenmesine geçilmiştir. Günümüzde gemi geri dönüşüm faaliyeti gerçekleştiren ülkeler, bu ülkeler için sektörün önemi ve geri dönüşüm metodları izah edilerek uygulamalardaki sorunlu konular vurgulanmıştır. Sektörün taraflarının ve gemi sahiplerinin ideal duruma ulaşmak için aceleci davranmamalarının nedenleri dolaylı olarak tasvir edilmiştir. Sektörün sorunlarını çözmeye aday Avrupa Birliği Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü ve Hong Kong Sözleşmesi’nin belirlemiş olduğu emniyet, güvenlik ve çevrenin korunmasına yönelik altyapı gereklilikleri ve önlemler bu çalışma kapsamında tesislerin en iyi uygulaması için baz kabul edilmiştir. Diğer taraftan, Ülkemiz gemi geri dönüşüm sektörünün mevcut durumunun ortaya konulması için SWOT analizi kullanılmıştır. SWOT analizinde, ulusal ve uluslararası düzeydeki direk ilgili tüm unsurlar ele alınmaya çalışılmış ve ticari açıdan yüksek kar elde etmek kaygısından ziyade, Ülkemizin, rakiplerine göre mukayeseli üstünlüğü olan emniyet, güvenlik ve çevreci yaklaşımının koruması hedefine odaklanılmıştır. Ülkemiz için örnek tesis geliştirilmesi amacıyla tesislerimizin mevcut altyapısı, prosedürleri ve uygulamaları Hong Kong Sözleşmesi ve Avrupa Birliği gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü gereklilikleri ile kıyaslanmıştır. Değerlendirme sonucunda tesislerimizin altyapı yönünden bahse konu mevzuata tam uyumu için kısa vadede ele alınması gerektiği değerlendirilen efektif drenaj sisteminin sağlanması, deniz üzerinde kesimin en aza indirilmesi, baştankara operasyonlarının emniyetli ve çevreye duyarlı şekilde gerçekleştirilmesi konularında mevcut durum analizi ve uygunsuzlukların tespiti yapılarak çözüm önerileri geliştirilmiştir. Bu spesifik konularda geliştirilen çözüm önerilerine ilave olarak Ülkemizin karakteristik özellikleri ve sektör temsilcilerinin kaygıları göz önünde bulundurularak hali hazırda uygulanmakta olan kıyıda kesim metodumuz ve gerçek tesis vaziyet planları üzerinden küçük ölçekli değişikliklerle daha emniyetli, güvenli ve çevreye duyarlı organizasyon yapıları geliştirilmiş ve sunulmuştur.
-
ÖgeTanker Terminallerinde Emniyetli Operasyonun Optimizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-06-04) Kuzu, Ali Cem ; Arslan, Özcan ; 10074872 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringTehlikeli yük sınıfında yer alan petrol ve petrol ürünlerinin göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir miktarı, kaynağından çıkarıldıktan sonra uygun bir terminale nakliye edilmekte ve terminallerdende tankerler aracılığı ile ihtiyaç sahibi ülkelere deniz yolu ile ulaştırılmaktadır. Tankerlerin taşıdığı bu ürünlerin, yanıcılık, parlayıcılık, patlayıcılık, zehirleyicilik gibi birçok tehlikeli özelliklerinin olduğu bilinmektedir. Bu tehlikeler ile ise en fazla terminal operasyonları sırasında karşılaşılmaktadır. Petrol ve ürünlerinin var olan tehlikelerini minimize etmek için, tankerlerde bu ürünlerin emniyetli operasyonları için belirlenmiş olan uluslararası emniyet kuralları olduğu gibi, tanker terminal operasyonları için de belirlenmiş olan uluslararası emniyet kuralları mevcuttur. Ancak tankerlerin emniyeti uluslararası kurallara göre birçok kurum tarafından sıkı bir şekilde denetlenirken, terminallerin emniyet denetlemesinde aksaklıklar mevcuttur. Örneğin, bir tankeri ve çalışanlarını ele alırsak inşaa aşamasından itibaren bayrak devleti, liman devleti, yükünü taşıyacak olduğu şirketin denet uzmanları, sigorta şirketi, klass ve işletmesini yapan şirket iç denetlemeleri ile sürekli denetlenerek uluslararası emniyet kurallarına her zaman için uygun durumda bulundurulması sağlanır. Tanker terminalleri içinde emniyet standartları belirlenmiştir ve uygulamadadır. Ancak denetimi tankerlerde olduğu gibi sıkı değildir. Gelişmiş ve emniyet farkındalığı yüksek olan Abd, İngiltere, Hollanda, Japonya gibi ülkeler kendi ülkelerine kurulacak olan terminallerin inşaa aşamasından başlamak üzere, işletilmesi esnasında da emniyet kurallarının nizami şekilde uygulanmasını ve denetlenmesini sağlarken, az gelişmiş ve emniyet farkındalığı az olan Afrika ülkeleri, Karadeniz ülkeleri gibi ülkeler, terminallerinde emniyetsiz operasyonlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Gemiler uluslararası sularda dolaştığı için ve emniyet farkındalığı yüksek olan, gelişmiş ülkelerin terminallerinde operasyon yaptığı için çok sık denetlenmekte ve böylece emniyet standartlarını taşıması sağlanabilmektedir. Emniyet farkındalığı yüksek olan ülkeler terminallerinde emniyet standartlarını sağlarken terminalinde operasyon yapacak olan gemilerin emniyetli durumunu denetlemektedir. Ancak kendi emniyetlerini ilgilendirmediği için geminin daha önce hangi terminalde nasıl bir operasyon yaptığı sorgulanmamaktadır. Gemi çalışanları, emniyetli terminallerde güvenli operasyon yapabilirken, emniyet aksaklıkları mevcut olan terminallerde emniyetsiz durumlara maruz kalabilmektedir. Bu durumun ortadan kaldırılması için gemilerin ve çalışanlarının denetlendiği gibi bir denetleme sisteminin, terminaller içinde uygulanması mevcut aksaklık için çözüm olabilecektir. Gemiler uluslararası emniyet standartlarına sahip iken, terminallerinde dünya çapında uluslararası emniyet standartlarına çıkartılması gerekmektedir. Bu çalışmada, terminaller için uluslararası emniyet standartlarının neler olduğundan bahsedildikten sonra OCIMF(Uluslararası Petrol Şirketleri Denizcilik Forumu) tarafından, ‘’Deniz Terminal Sistemi’’ adı ile Ekim 2012’de faaliyete geçirilen ve dünya çapındaki terminallerin yeterli emniyet standartlarına ulaştırılması ve tanker ve terminalden kaynaklanabilecek çevre kirliliğinin önlenmesini hedefleyen bilgi sisteminden bahsedilmiştir. Daha sonra, tanker - terminal operasyonlarında görev yapmakta olan çeşitli meslek gruplarından insanlara yapılacak olan bir anket çalışması ile en çok rastlanan emniyet aksaklıkları tespit edilip, terminallerin denetlenmesini sağlayacak bir yöntem üzerinde çalışılarak, dünya çapında tüm tanker terminallerinin, gemiler gibi uluslararası emniyet standadartlarına kavuşturulması hedeflenmektedir.
-
ÖgeTürk Deniz Ticaret Filosunun Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (mlc) 2006 Koşullarına Uygunluğunun Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-06-18) Göksu, Serap ; Arslan, Özcan ; 10040512 ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation EngineeringGemiadamları ile ilgili uluslararası kuralların sayısının çokluğu, düzenli olmaması, Uluslararası Denizcilik Örgütü (ILO)'ne üye ülkeler tarafından her birine taraf olunmaması ve uygulamaya yönelik zorlayıcı denetim mekanizmalarının olmaması bu sözleşmelerin eksik ve yetersiz uygulanmalarına neden olmuştur. 20 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe giren Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC) 2006 ile yıllardan beri denizcilikte kullanılmakta olan çalışma kuralları daha uygulanabilir hale getirilmiş ve tarihi gelişim içerisinde ILO tarafından ilan edilen 37 Konvansiyon, 29 Tavsiye Kararı ve ILO Konvansiyonları'nda yer almayan 3 düzeltme olmak üzere 69 resmi belgenin birleştirilmesi ve güncellenmesi sonucunda tek çatı altında toplanmıştır. Sözleşme kapsamında; denizde çalışmak için gereken asgari gereklilikler, çalışma şartları, barınma ve dinlenme tesisleri, yiyecek ve içecek hizmetleri, sağlık koruma, tıbbi bakım, sosyal yardım ve sosyal güvenlik konuları ile uygunluk - uygulama esasları başlıkları altında kurallar bulunmaktadır. 2006 yılında kabul edilen sözleşmenin yürürlüğe girmesi için 'imzalayan ülkelerin gemilerinin gross tonajının toplamının, Dünya gemi gross tonajının toplamının %33' lük bölümünü kapsayan asgari 30 devletin onaylaması' şartı 30. ülke olan Filipinler tarafından 20 Ağustos 2012 tarihinde imzalanması ile tamamlanmış ve sözleşme 20 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bugün itibari ile sözleşmeyi 183 üye ülkeden 57'si onaylamıştır. Onaylayan ülkelerin gemi tonajı dünya gemi tonajının % 80'ini oluşturmaktadır. Türkiye, sözleşmeye henüz taraf değildir ancak taraf olunması yönünde çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır. Bu çalışmalar; eğitim, gemide şikayet yöntemlerinin düzenlenmesi, denetimleri yapacak personel yetiştirilmesi, donatanın sorumlulukları gibi konularda yapılmaktadır. Bu çalışmada Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC) 2006' nın denizcilik endüstrisine getirileri ve sözleşmenin Türk denizcilik sektöründe uygulanması tartışılacaktır. Bu amaçla ticari gemilerde çalışan farklı görevlerdeki Türk gemiadamlarına yönelik bir anket çalışması yapılmıştır. Anket, Türkiye'nin MLC 2006'ya uygunluğunu güncel olarak analiz edebilmek için MLC 2006'nın yürürlüğe girmesinden önceki bir aylık süreçte uygulanmıştır. MLC ile ilgili anket soruları beşli Likert ölçeğine göre hazırlanmıştır. Anketin güvenilirlik değeri, SPSS programı ile incelenmiş ve anketin yüksek derecede güvenilir olduğu belirlenmiştir. Elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda uygulamadaki eksiklikleri belirlenmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeTürk Gemi Adamları İçin İnsan Kaynakları Yönetimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Arslan, Özcan ; Er, İsmail Deha ; Deniz Ulaştırma Mühendisliği ; Maritime Transportation Engineeringİnsan kaynakları yönetimi, günümüzde örgütlerin mamul ve hizmet üretimi olarak tanımlanan hedeflerine varmak amacıyla kullanmak zorunda oldukları en temel kaynaklardan biri olan insanı ifade eder. Her tür ekonomik etkinliğin temelinde, ne türlü teknoloji kullanılırsa kullanılsın, emek yatar. Denizcilik sektörü de birçok üst düzey teknolojilerin kullanıldığı bir sektör olmasına rağmen, bu teknolojileri yine insanların kullanması gerektiği için insan merkezli bir sektördür. Birçok sektörde olduğu gibi, denizcilik sektöründe de teknolojinin her geçen gün yükselmesi ve denizcilik sektöründe var olan ve her geçen gün yeni uygulamaları düzenleyen uluslar arası kurallar, uygulamalar ve denetimler, gemilerde çalışacak yüksek nitelikli ve pahalı bir iş gücü ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Türkiye’nin en önemli problemlerinden biri, insan kaynaklarının verimli ve etkili bir şekilde planlanmamasıdır. Bazı iş dallarında gereğinden çok fazla iş gücü arz edilirken bazı iş kollarında kalifiye eleman noksanlığı göze çarpmaktadır. İnsan kaynaklarının hem arzını, hem de istihdamını etkili ve verimli planlayan organizasyonlar daha başarılı olacaklardır. Bu çalışmada, dünyadaki ve Türkiye’deki mevcut gemi adamı arz ve talebi araştırılmıştır. Bu araştırma için; gemi adamlarına deneysel veri toplama soruları sorularak sonuçlar değerlendirilmiş, gemi adamları ile ilgili uluslararası kuruluşların düzenlediği raporlar, Türk ve dünya deniz ticaret filolarının mevcut durumları ile ilgili raporlar, gemi adamlarının çalışma yeterliklerini ve şartlarını düzenleyen ulusal ve uluslararası mevzuat kullanılmıştır. Gemi adamlarının deneysel veri toplama sorularına verdiği cevaplar incelenerek Türk gemi adamlarının profilleri ortaya çıkarılmış; böylece gemi adamlarının beklentileri, sorunları ve kariyer hedefleri incelenmiş, sonuç olarak, denizcilik sektörü için insan kaynaklarının en verimli ve denizcilik sektörünün ihtiyaçlarına uygun bir şekilde planlanması hedeflenmiştir. Genel sonuçlar incelendiğinde, Türk gemi adamlarının kariyerleri ile ilgili memnuniyetlerinin düşük seviyede olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu gerçek, önümüzdeki yıllarda kaliteli gemi adamlarının noksanlaşacağını işaret etmektedir. Bu durum, denizcilik sektöründe kalitenin düşmesine neden olacaktır. Denizcilik sektöründe kalitenin artırılabilmesi için, denizcilik eğitim kurumlarına gereken önem verilmeli, mesleğe yeni başlayacaklara meslekleri çok iyi tanıtılmalı, deniz ve deniz yaşamı özendirilmeli, gemi adamlarının beklentileri yalnızca yüksek ücretlerle değil, aynı zamanda başka sosyal imkânlar ve kariyer imkânlarıyla karşılanmalıdır.