Müzik Teorisi ve Kompozisyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Son Başvurular
1 - 5 / 6
-
ÖgeKıbrıs Halk Müziği ve Türk Halk Müziğinde tespit edilen ortak eserlerin karşılaştırmalı incelemesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-06-25)Kıbrıs, tarihsel süreç boyunca birçok medeniyetin, kültürün ve siyasal otoritenin etkisi altında kalmış; bu yönüyle Doğu Akdeniz'in en önemli kültürel geçiş noktalarından biri olmuştur. Ada, tarih boyunca Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Venedikliler, Osmanlılar ve Britanyalılar gibi farklı uygarlıkların yönetiminde bulunmuş, bu durum kültürel dokusuna çok katmanlı ve zengin bir yapı kazandırmıştır. Özellikle coğrafi konumu itibarıyla hem Doğu hem de Batı dünyası arasında bir köprü görevi üstlenen Kıbrıs, yüzyıllar boyunca çeşitli kültürel etkileşimlerin merkezinde yer almıştır. Kıbrıs'ın bu çok katmanlı tarihsel arka planı, adanın kültürel mozaiğini derinleştirmiş ve onu farklı kültürel öğelerin bir arada var olduğu özgün bir yapı hâline getirmiştir. Ancak, 20. yüzyılın ikinci yarısında yaşanan siyasal gelişmeler, özellikle 1974 sonrası adanın kuzeyi ve güneyi olarak fiili bir şekilde ikiye bölünmesi, Kıbrıs'ın kültürel kimliği üzerinde derin izler bırakmıştır. Söz konusu bölünme, sadece siyasal ve toplumsal yapıyı değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal üretimi de doğrudan etkilemiştir. Bu dönemde adaya Türkiye'den gerçekleşen göçler, özellikle Kuzey Kıbrıs'ta kültürel yapının yeniden şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Türkiye'den göç eden topluluklar, beraberlerinde kendi geleneksel müzik repertuvarlarını ve icra pratiklerini getirmiş; bu durum, Kıbrıs Türk toplumunun müzikal kimliğinin yeniden inşasında belirleyici olmuştur. Geleneksel Türk Halk Müziği unsurları, yerel Kıbrıs müzik unsurlarıyla etkileşime girerek hem geleneksel hem de modern tınıların bir arada bulunabildiği melez bir yapı ortaya çıkarmıştır. Bu yapı, yalnızca melodik ya da ritmik öğeleri değil, aynı zamanda sözlü kültür ürünlerini, çalgı kullanım biçimlerini ve icra tekniklerini de kapsayan bütüncül bir müzikal etkileşim süreci olarak değerlendirilebilir. Kıbrıs'ın müzikal kimliği, bu tarihsel ve sosyo-kültürel süreçlerin etkisiyle şekillenmiş olup, hem Kıbrıs Türk Halk Müziği hem de Kıbrıs Rum Müziği bağlamında çeşitli geleneksel unsurları bünyesinde barındırmaktadır. Her iki müzik geleneği de tarih boyunca adada hüküm süren kültürel çeşitliliğin bir yansıması niteliğindedir. Özellikle Kıbrıs Türk Müziği içerisinde, hem Osmanlı mirasının hem de Türkiye'den gelen göçlerle taşınan Anadolu müzik geleneklerinin etkisi açık biçimde gözlemlenebilmektedir. Yapılan saha çalışmaları ve arşiv taramaları sonucunda, adada Türkiye menşeli Türk Halk Müziği repertuvarına ait çok sayıda varyantın varlığı tespit edilmiştir. Bu varyantlar kimi zaman müzikal varyant kimi zamanda söz varyantı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazı eserlerde ise bu varyasyonlar, hem melodik hem de sözel düzeyde birlikte görülmektedir. Tespit edilen bu varyantlar, Kıbrıs'taki müzik kültürünün yalnızca dış etkilerle şekillenmediğini; aynı zamanda yerel yorumlar, hafıza aktarımı ve icra pratikleri yoluyla yeniden üretildiğini göstermektedir. Bu bağlamda, Kıbrıs Türk Müziği hem tarihsel göç hareketlerinden hem de adanın kendi iç dinamiklerinden beslenen, çok yönlü bir kültürel ifade alanı olarak değerlendirilmelidir. Çalışma kapsamında ele alınan eserler ve varyantlar, bu müzikal çoğulluğun somut örnekleri olarak analiz edilmekte ve Kıbrıs'ın kültürel belleği açısından önemli veriler sunmaktadır. Bu tez hem Kıbrıs Halk Müziğinde hem de Türk Halk Müziğinde tespit edilen ortak eserlerin müzikal değişimlerini, benzerlik ve farklılıklarını tespit ederek analiz etmeyi aynı zamanda literatürdeki yerlerini tarihsel olarak incelemeyi amaçlamaktadır. Tespit edilen eserlerin notaları, Kıbrıs kaynaklarında Tampere sistemine göre düzenlenmiş olup, eser analizlerinde bütünlüğün sağlanabilmesi amacıyla bu eserler, Türk Halk Müziği repertuvarındaki karar sesine uygun olarak yeniden notaya alınmıştır. Söz konusu eserler Türk Müziği teorileri açısından değerlendirilerek iki coğrafyadaki varyantları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir.
-
ÖgeNayi Osman Dede'nin Rast Mevlevi Ayini'nin Karşılaştırmalı İncelenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018)Geleneksel Türk Musikisi formları içerisinde önemli bir yer alan Mevlevî Ayinlerinden Nayi Osman Dede'nin Rast Mevlevî Ayini'nin günümüze ulaşmış beş farklı nüshasının karşılaştırılması çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Daha önce alanda çalışılmadığını tahmin ettiğimiz; Süleymaniye Kütüphanesi Nadir Eserler Bölümü'nde yer alan Emin Dede ve yine aynı kütüphanede Ekrem Karadeniz Arşivi'nde yer alan Abdülkadir Töre'ye ait iki el yazması eser, daha önce çalışılmadığı için temel alınarak; Darülelhan, Sadettin Heper ve Ahmet Çalışır nüshaları ile karşılaştırmaları yapılmıştır. Darülelhan ve Sadettin Heper defterlerinin genel olarak kabul görmesi, Ahmet Çalışır'ın tercih edilmesi ise yapılan son çalışma olarak günümüzde nasıl değerlendirildiğini görebilmek içindir.
-
ÖgeOsmanlı-Türk Makam Müziği Öğelerinin Günümüz Türk Bestecilerince Kullanımı(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018)Bu tez ile Türkiye'de yaşayan günümüz çoksesli müzik bestecilerinin Osmanlı-Türk Makam Müziği ögelerinden nasıl yararlandığı gösterilmeye çalışılmıştır. Bu nedenle çalışmada öncelikle Osmanlı-Türk Makam Müziği'nin ses sistemine ve yapıtaşlarına kısa bir bakışta bulunulmuştur. Burada notasyon, makamlar ve makamları oluşturan çeşniler, makamların donanım ve seyir özellikleri ile Türkiye'de çoksesli müzik besteciliğinin tarihi kısaca tartışılmıştır. İkinci bölümde Osmanlı-Türk Makam Müziği ögelerinden en çok istifade ettiği gözlemlenmiş beş bestecinin notalarına ve kayıtlarına ulaşılabilen birer eseri seçilmiştir. Hasan Uçarsu'nun (1965) Lamento, Özkan Manav'ın (1967) Taksim, Onur Türkmen'in (1972) Hat, Oğuzhan Balcı'nın (1977) İstanbul Hatırası ve Sadık Uğraş Durmuş'un (1978) 1V4K adlarındaki eserleri içerdiği Osmanlı-Türk Makam Müziği ögeleri bakımından analiz edilmiş, buradan hareketle hangi ögelerin ne sıklıkla kullanıldığı ve kullanım yöntemleri tartışılmıştır.
-
ÖgeBulgaristan'dan 1989 Yılında Yalova'ya Göç Eden Türklerin Sosyo-kültürel Yaşamı Ve Süreç İçindeki Değişimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2018)Bu çalışmada, 1989 yılında Bulgaristan'dan Yalova'ya göç etmiş Türkler hakkında bilgiler verilmesi; sosyo-kültürel alandaki düğün, kına, müzik, oyun, kimlik, aidiyet gibi konulardaki varsa yaşanan değişimlerin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışmada ayrıca göç ve kültür gibi kavramlara, Bulgaristan'dan Türkiye'ye yapılan daha önceki göçlere ve AB süreci gibi konulara değinilmiştir. Sonuç olarak, 1989 yılında göç eden Bulgaristan Türklerinin gelenek ve göreneklerinde ve yaşam biçimlerinde çeşitli değişiklikler meydana geldiği belirlenmiştir. Ayrıca yapılan görüşmeler sonucunda, gözlenen değişimde Bulgaristan'daki yaşam biçimlerinin etkisi olduğu görülmüştür.
-
Öge“Harun Reşid’in Gözdesi” (denanir) Filmi Örneğinde Türk Ve Arap Müziği Etkileşimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017)Bu çalışmada, bestekâr Sadettin Kaynak‟ın “Harun Reşid‟in Gözdesi” (Denanir) adlı filme yaptığı adapte şarkılar ile filmdeki orijinal şarkılar yapısal ve makamsal olarak karşılaştırmalı analizi yöntemiyle, Türk ve Arap müziği‟nin makam, üslup, orkestra ve form yönünden etkileşimleri incelenmiştir. Orijinal adı “Denanir” olan ve 1941 yılında Türkiye‟de “Harun Reşid‟n Gözdesi” adı ile İpek sinemalarında gösterime giren konu edindiğimiz Mısır filmi, 29 eylül 1940 yılında Mısırlı yönetmen Ahmed Bedirhan (1909-1959) tarafından çekilmiştir. Başrolünde “Denanir” rolü ile döneminde çok popüler olan ve “Şark‟ın Bülbülü” diye tabir edilen Ümmü Gülsüm vardır. İlk defa 1939 yılında İpek film ile anlaşıp yine bir Mısır filmi olan “Leyla ile Mecnun” adlı filmdeki Arapça şarkıların yerine Türkçe adapte şarkılar besteleyen Sadettin Kaynak‟ın ikinci olarak sipariş aldığı film “Harun Reşid‟in Gözdesi” (Denanir)‟dir. Ve bu ikinci film, Türk halkının Kaynak‟ın şarkılarını daha iyi içselleştirmesinde büyük rol oynayan filmlerdendir. Mısır ve Arap filmlerindeki Arapça şarkılar yerine, büyük kısmının Türkçe şiirlerini güftekâr Vecdi Bingöl (1888-1973)‟ün yazdığı ve Sadettin Kaynak tarafından bestelenen adapte Türkçe şarkılar Türk müziğinde bir kült oluşturmuş ve şüphe yok ki, özellikle serbest müziksel çalışmalara önemli bir yol açmıştır. Beş bölümden oluşan çalışmanın ilk bölümünde, yapısal ve makamsal analiz yöntemleri ile Türk ve Arap müziği arasındaki etkileşim açıklanmaktadır. İkinci bölümde, 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Osmanlı imparatorluğu‟nda yaşanan “batılılaşma” ve reform süreçleri ışığında dikkat çeken üç padişahın; III. Selim, II. Mahmud ve I. Abdülmecid dönemleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde, Türk ve Arap müzisyenlerinin 19 ve 20. yüzyıldaki etkileşimlerine değinilmiş ve daha sonra, Türk halkının Arap filmlerine olan rağbetinin nedenlerinden biri sayılan radyolarda Türk Müziği yasağı anektod ve yazılı belgeler ile kısaca anlatılmıştır. Dördüncü bölümde, ana konu olan Harun Reşid‟in Gözdesi (Denanir) filminin konusu ve filmde yer alan orijinal ve adaptasyon şarkılar tablolar ile gösterilmiştir. Ayrıca, filmdeki Arapça şarkıların üç bestekârı olan Zekeriya Ahmed, Muhammed Kasabji ve Riyad elSunbati ile Sadettin Kaynak‟ın kısa hayat hikâyelerine, müzikal geçmişlerine ve bestecilik anlayışlarına kısaca değinilmiştir. Bunun yanısıra, Arap müziği‟nin Türk müziği üzerinde makamsal, orkestral ve form olarak etkisi de tartışılmıştır. Beşinci ve sonra bölümde ise, filmde yer alan yedi şarkının yapısal ve makamsal analizleri (bazı yerlerde enstrumantasyon‟a da değinilerek) yapılmış, benzerlikler, farklılıklar ortaya konmuştur. Bu analizler ve karşılaştırmalar sonucu, Sadettin Kaynak‟ın örnek filmimiz olan Harun Reşid‟in Gözdesi (Denanir) filmi gibi Mısır filmlerine şarkılar bestelemesinin, makam, form ve enstruman kullanımı dâhilinde Kaynak‟a ve Türk müziğine büyük serbest bir müzikal anlayış kazandırdığı görülmektedir