FBE- Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 177
  • Öge
    Kazıklı radye temellerde radye-kazık etkileşimi ve yük paylaşımı
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Karaşahin, Tolga ; Toğrol, Ergün ; 98394 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği
    Bu tez çalışması, geleneksel kazıklı temellere alternatif olarak ortaya çıkan kazıklı radye temellerde üstyapıdan gelen yükün, kazıklar ve radye tarafından paylaşıldığını anlatıp bu paylaşımın hangi mertebede olduğunu belirlemeye yöneliktir. Kazıklı temel çözümlerinde radye plağın aldığı yük göz önüne alınmaz. Ancak gerçekte radye plak ile kazıklar yükü paylaşmaktadırlar. Tez çalışması, genel bir literatür taraması ile yapılan bir arazi deneyi ve bunlardan elde edilen sonuçlardan oluşmaktadır. Literatür taramasında, kazıklı temellerin hesap yöntemlerinden örnekler, bu yöntemlerin karşılaştırılması, radye - kazık etkileşimi ve kazıklarla radye arasındaki yük paylaşımı incelenmiştir. Deney bölümünde kazık yükleme deneyi hakkında bilgiler verilmiş, yapılan arazi deneyi anlatılmıştır. Arazi deneyleri kazık ile radye arasındaki yük paylaşımını belirleyebilmek amacıyla hazırlanan, sadece kazığın zemine değdiği ve radye ile birlikte zemine girdiği jet-grout ve mini kazıklı dört değişik sistemden ibarettir. Deney sonucunda radye ile kazığın aldığı yük oranlarının bir çok parametreye bağlı olduğu ortaya çıkmıştır. Temel amaç olan ekonomik tasarım için radyenin yük alması gerekmektedir bu ise ancak oturmaların bir değere ulaşması ile mümkündür.
  • Öge
    Toprak dolgu barajlara ve istinat duvarlarına gelen deprem etkisi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Damar, Nice ; İncecik, Mete ; 39216 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği
    İstinat duvarları ve toprak dolgu barajlar depremler s ırasında ve sonrasında çeşitli etkilere maruz kalırlar. Deprem bu yapılarda kaymalar, çatlaklar, gerilme yığılmaları seklinde olumsuz sonuçlar doğurur. Tez esas olarak 2 ana bölümden oluşmuştur. İlk bölümde toprak dolgu barajlara gelen deprem etkisi ele alınmıştır. Depremden barajın etkilenmesine sebep olan parametreler teker teker ele alınıp, açıklanmıştır. Sonra depreme karsı yapılan tahkikler sıralanmıştır. Tezin ikinci bölümünde istinat duvarlarına gelen deprem yükü ele alınmıştır. Ankrajlı ve ağırlık istinat duvarları ayrı ayrı ele alınmıştır, örnek bölümünde de toprak dolgu barajlara ve ağırlık istinat duvarlarına gelen deprem yükü birer örnekle sunulmuştur. İnşaat mühendisliğinde son yıllardaki teknik gelişmeler, özellikle bilgisayarların gelişimi bu tip problemleri sonlu eleman metodu ile çözümünü sağlamıştır.
  • Öge
    Elastik zemine oturan doğru ve daire eksenli çubuklar
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Kadıoğlu, Fethi ; Aköz, A. Yalçın ; 39716 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği
    Bu çalışmada Winkler Zemin tipi ele alınarak elastik zemin üzerine oturan doğru ve daire eksenli kirişlerin, çeşitli yüklemeler altındaki davranışları incelenmiştir. Elastik zemine oturan kirişler için fonksiyonel analizi yapılarak elde edilen fonksiyonele varyasyon tekniği uygulanmıştır. Ayrıca bu tür kirişler için kapalı formda rijitlik matrisleri ayrı ayrı elde edilmiştir. Bulunan rijitlik matrisleri, geliştirdiğimiz iki düğüm noktalı çubuk eleman üzerinde türetilmiştir. Bu yöntemle bilinmeyenlerde doğrudan elde edilmektedir. Birinci bölümde, problem tanıtılarak literatürde bulunan konu ile ilgili çalışmalarla, yapılan çalışmanın amaç ve kapsamı verilmiştir. İkinci bölümde ise elastik zemine oturan yatay düzlemdeki doğru ve daire eksenli, homojen, lineer elastik bir kiriş için temel denklemler verilmiştir. Üçüncü bölümde, fonksiyonel analiz yöntemleri kullanılarak daha önceden çubuklar için elde edilmiş fonksiyonellere benzer şekilde yeni fonksiyoneller, dinamik ve geometrik sınır koşulları ile birlikte elde edilmiştir. Bu fonksiyonellerin içine Lagrange çarpımı ile uygunluk koşulları ve yüklerin etkimesiyle oluşan süreksizlikler katılmıştır. Dördüncü bölümde, çözüm yolları anlatılmıştır. Burada, elde edilen fonksiyonele varyasyon tekniği uygulanarak deplasmanların, kuvvetlerin ve momentlerin bilinmeyen olarak tanımlandığı çubuk eleman ele alınarak bir sonlu eleman modeli geliştirilmiştir. Beşinci bölümde, uygulamalara yer verilip literatürde bulunan veya kesin çözümü bilinen problemler çözülmüş ve çözümler ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Altıncı bölümde ise sonuçlar ile kullanılan yöntemin yararları hakkında bilgiler verilmiştir.
  • Öge
    Yerel zemin koşullarının yer hareketine etkisi üzerine bir çalışma
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Özçimen, Nejat ; Ansal, Atilla M. ; 100874 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği
    Türkiye'de son yıllarda yaşanan depremler bir kez daha göstermiştir ki yapısal hasar, deprem ve yapılaşma özellikleri yanında yerel zemin koşullarından da etkilenmektedir. 17 Ağustos'da Kocaeli'nde Mw=7,4 büyüklüğünde meydana gelen depremin şiddeti de yerel zemin koşulları elverişsiz zeminler üzerindeki yapılarda olumsuz biçimde yaşanmıştır. Bir depremin zemin tabakaları içerisinde ilerlerken yapılarda olan yıkıcı etkisi esas olarak yayılan dalgaların genliklerindeki artımdan kaynaklanmaktadır. Zemin büyütmesi denilen bu olayın yanında aynı şekilde noktadan noktaya değişiklik gösterebilen zeminin hakim peryodu da meydana gelebilecek hasarda etkili olabilmektedir. Zemin tabakalarının deprem anındaki sismik davranışlarını belirlemek için arazi ve laboratuvar deneyleri oldukça faydalı bilgiler içermektedir. Bununla birlikte mikrotremor ölçümleri de gün geçtikçe zamandan kazandırmasından ve ekonomik avantajlarından dolayı daha da yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada bir inceleme sahasında SPT, CPT ve bunlara ek olarak yapılan laboratuvar deneylerinin sonuçlan ile arazide sismik deneyler ve mikrotremor ölçümleri yapılmış, veriler arasında korelasyon bağıntıları geliştirilmiştir. Mikrotremor kayıtlarının alındığı noktalarda daha önceden yapılmış SPT deneyleri sonucundaki darbe sayıları ve numuneler üzerindeki laboratuvar deneylerinden elde edilen su muhtevası, plastisite indisi ve zemin sınıflan ışığında eldeki bazı bağıntılardan sismik davranışta çok önemli bir parametre olan kayma dalgası hızına geçilmiş, bunlar yine bazı formüllerle büyütmelere dönüştürülmüştür. Benzer olarak CPT deneylerinden bulunan uç direnci, sürtünme ve boşluk suyu basmcı gibi parametrelerle mikrotremor büyütmeleri ve hakim peryotlan arasında bağıntılar geliştirilmiştir. Aynca 3 kuyuda kullanışlı bir sismik yöntem olan kuyu içi PS- Loggjng deneyleri yapılmış, elde edilen kayma dalgası hızının tabakalar boyunca değişimi ve SPT-N sayılanndan bulunan kayma dalgası hızlan arasında ilişkiler değerlendirilmiştir. Mikrotremor kayıtlarının spektrum analizlerinde yatay hareket bileşeninin düşeye oranlanması esasına dayanan Nakamura yöntemi kullanılmıştır. Bağıntılarla bulunan büyütmelerle mikrotremorlann bu spektral oranlanndan bulunan zemin büyütmeleri ile ilişkiler aranmış, bağıntılan etkileyen olası faktörlerin üzerinde durulmuştur. Bir bölge depremsel açıdan incelenirken arazi, laboratuvar ve sismik deneyler yarımda mikrotremorlann da kullanımı giderek gerekli hale gelmektedir. Mikrotremor ölçümleri Türkiye'de büyük oranda ihtiyaç hissedilen mikrobölgeleme çalışmalarında çok cazip bir yol olmaktadır. Kayıtlannın analizlerinde bu çalışmanın da amaçladığı gibi bazı korelasyonlardan faydalanarak değerlendirme yapmak daha anlamlı görünmektedir. Analizlerin dikkatli yapılması ve yeterli sayıda kayıt alınması durumunda zemin tabakalannın dinamik davranış özelliklerinin belirlenmesinde mikrotremorlann gün geçtikçe daha kullanışlı olacağı kesindir.
  • Öge
    Yüksek basınçlı enjeksiyon (jetgrouting) yöntemi ile zemin iyileştirilmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 1999) Hacıalioğlu, Emel ; Sağlamer, Ahmet ; 98483 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği
    Bu tez çalışmasında jetgrouting yönteminin uygulanışı, uygulamada kullanılan ekipman ve araçlar, uygulama teknikleri, uygulamanın başarısını belirleyen çalışma parametreleri, iyileştirilmiş zeminin fiziksel özellikleri, yöntemin avantajları, limitleri ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlar, yöntemin tasarım esasları, uygulamanın kalite kontrolü, yöntemin uygulama alanları ile yöntemin uygulandığı bir vaka çalışması detaylı olarak incelenmiştir. Vaka çalışması olarak, İpekkağıt San.ve Tic. A.Ş.'nin Yalova'nın Tokmakköyü Altınova Mevkii 'nde yeralan fabrika tesisleri içerisinde inşa edilmesi planlanan ilave PM3 yapısının temel zeminini iyileştirmeye yönelik gerçekleştirilen jetgrouting uygulaması, projenin her aşamasında bizzat izlenerek detaylarıyla tez çalışmasına dahil edilmiştir. Proje kapsamında PM3 yapısının zemin ve temel mühendisliği değerlendirmelerine yönelik zemin etüdleri gerçekleştirilmiş olup elde edilen veriler ışığında yapılan analizler neticesinde sözkonusu zeminde oturma problemi ve sıvılaşma potansiyeli belirlenmiştir. Bu durum neticesinde kazıklı temel ve jetgrout kolon uygulaması olarak iki alternatif temel sistemi önerilmiştir. Yapılan maliyet ve zaman analizleri sonucunda jetgrout kolon uygulaması İdare tarafından tercih edilmiştir. Uygulanacak sistem ve çalışma parametreleri belirlenerek (|)60cm çaplı, toplam 23,600 m boyunda radye altı, kuşaklama (sıvılaşma potansiyeline karşı) ve test kolonu olmak üzere toplam 2174 adet jetgrout kolon teşkil edilmiştir. Projede tekli jet sistemi uygulanmış olup enjeksiyon basıncı 500-550 bar, tijin geri çekilme hızı 55 cm/dak., tijin dönme hızı 21 devir/dak., enjeksiyon memesi sayısı 2, enjeksiyon memesi çapı 2.0mm, çimento miktarı 450 kg/m3 ve su/çimento=l olarak kullanılmıştır. Uygulamanın kalite kontrolü dört ayrı yöntem ile yapılmıştır. Çap ve düşeylik kontrolü için deneme kazısı yapılmış ve kolonlar belli bir seviyeye kadar açılarak projede öngörülen çapın sağlanıp sağlanmadığı görülmüştür. Yapılan deneme kazılarında kolon çaplarının 60cm-90cm mertebesinde olduğu belirlenmiştir. Kolonlardan karot numuneleri alınmış ve basınç dayanımları tespit edilmiştir. Elde edilen basınç dayanımları 21.0 kg/cm2 ila 1 13.0 kg/cm2 olarak bulunmuştur. Kolonların yük taşıma kapasitelerinin belirlenmesi için ise beş (5) adet test kolonu üzerinde yükleme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Yükleme deneylerinde izin verilebilir kolon kapasitesi 60-65 ton olarak bulunmuştur. Son olarak da sözkonusu sahada uygulamadan önce onaltı (16) ve uygulamadan sonra onaltı (16) adet olmak üzere toplam otuziki (32) adet CPT deneyi gerçekleştirilmiştir. CPT deneylerinden elde edilen veriler ışığında, jetgrouting uygulamasının, PM3 yapısının teşkil edileceği alanda mevcut olan kumlu-siltli zemin tabakasını sıkılaştırdığı görülmüştür. Zemin yüzeyine yakın kil tabakasında da jetgrouting uygulamasından sonra yapılan CPT deneylerinde uç mukavemetinin %20-50 oranında arttığı belirlenmiştir. Gerçekleştirilen uygulama sonunda yapılan kontrol ve deney sonuçlarına göre istenilen mukavemet özellikleri ile zemin parametrelerine ulaşıldığı belirlenmiştir. Uygulama 65 gün gibi kısa bir sürede başarılı bir şekilde tamamlanarak gerek maliyet ve gerekse zaman açısından istenilen sonucu sağlamıştır. Jetgrouting yöntemi çok farklı zemin koşullarında ve çok geniş uygulama alanlarında uygulanabilmekte ve gerek maliyet, gerekse zaman açısından diğer zemin iyileştirme yöntemlerine geçerli bir alternatif olmaktadır. Bunun yanında jetgrouting yöntemi ile diğer zemin iyileştirme yöntemleri arasındaki en büyük fark elde edilecek zemin parametreleri ve maliyetin işin başlangıcında tahmin edilebilmesidir. Yöntemde kullanılacak çalışma parametrelerinin seçimi, arazide karşılaşılan zemin koşullarına ve teşkil edilecek kolonların istenilen fiziksel ve mekanik özelliklerine bağlıdır. Yüksek Basınçlı enjeksiyon yönteminin teknik ve ekonomik açıdan başarılı olması, bu yöntemin bağlı olduğu parametrelerin uygun biçimde seçimine bağlıdır. Uygulanacak sistem, teşkil edilmesi istenen kolon çapına göre seçilmelidir. Jetgrouting yönteminde tek ve kesin bir hesap yöntemi oluşturmak mümkün değildir. Dolayısıyla, şantiyelerdeki deneyim sonuçlarının teori ile karşılaştırılması ve değerlendirilmesi bu inşaat metodunun geliştirilmesinde çok önemlidir.