FBE- Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDesteklenmiş derin kazılarda oluşan hareketlerin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Hatipoğlu, Bülent ; İncecik, Mete ; 21788 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmanın konusu derin kazı destekleme sistemlerinde oluşan yatay def ormasyonlarm incelenmesidir. îlk olarak derin kazı destekleme sistemleri tanıtılmış ardından toprak basınçları hakkında bilgi verilmiştir. Sonra da def ormasyonlarm belirlenmesinde kullanılan bazı yöntemler hakkında bilgi verilmiş ve deformasyon ölçüm yöntemleri tanıtılmıştır. Daha sonra İstanbul Turotel 3. Bölüm derin kazı inşaatında yapılan deformasyon ölçüm sonuçlarıyla, bu derin kazı destekleme sisteminin bilgisayar programı kullanılarak yapılan çözümünden elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeZeminlerin endeks ve mukavemet özelliklerinin istatistiksel analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Sezen, Atila ; Ansal, Atilla M. ; 21782 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışma, 1972-92 yılları arasında ÎTÜ Zemin Mekaniği Laboratuvarı «nda yapılmış olan çeşitli deneylere ait sonuçların bir veri bankası oluşturacak şekilde biraraya getirilmesini ve deney verilerinin istatistiksel anali2İni içermektedir. Çalışmanın ilk bölümünü deney sonuçlarının toplanması oluşturmaktadır. Deney verileri daha sonra alt gruplara bölünerek her grup için yapılan istatistiksel analis kapsamında zeminlerin endeks ve mukavemet öselliklerine ait istatistiksel parametreler ve olasılık dağılım fonksiyonları belirlenmiştir. Dağılım modellerinin uygunluğu Kolmogorov- Smirnov testi ile incelenmiş ve birçok semin öselligindeki değişkenliğin normal yada lognormal dağılımla açıklanabile ceği saptanmıştır. Çalışmanın son bölümünü korelasyon ve regresyon analisi oluşturmaktadır. Bu bağlamda seminlerin mukavemet öcellikleri ile endeks ösellikleri arsında korelasyon türü ilişkiler irdelenmiş ve korelasyon matrisleri belirlenmiştir. Bir sonraki aşamada, semin değişkenliğinin temel bileşenleri nin belirlenmesi için faktör analisi yapılmıştır. Son olarak, seminlerin mukavemet ösellikleri ile basit endeks öselliklerinin ilişkilendirilmesi amacıyla regresyon analisi yapılarak çeşitli regresyon eşitlikleri elde edilmiş ve bunların uygunluğu ve anlamlılığı çeşitli istatistiksel yöntemlerle belirlenmiştir.
-
ÖgeKoni penetrasyon deneyi ve geoteknik tasarımda kullanılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Babalık, Faruk ; Sağlamer, Ahmet ; 21740 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada zemin ve temel mühendisliğinde uzun yıllardır yaygın olarak kullanılan arazi deneylerinden koni penetrasyon deneyi (CPT) incelenmiştir. Koni penetrasyon deneyi hakkında genel bilgiler verildik ten sonra bu deneyle ilgili olarak araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalar geniş bir şekilde ele alınmıştır. Koni penetrasyon deneyi ile ilgili verilen korelasyonlar Borçelik geoteknik etüdü sırasında yapılan arazi ve laboratuvar deneylerinden elde edilen datanın değerlendirilmesin de kullanılmıştır.
-
ÖgeGeotekstil üzerine bir inceleme(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Öztekin, Aydın ; Özkan, M. Tuğrul ; 21797 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiÇalışma, inşaat mühendisliğinin tüm dallarında önemi ve kullanımı hızla artan geotekstiileri içermekte ve* üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde; geotekstillerin hammaddeleri, üretim metotları ve kullanım fonksiyonları hakkında genel bilgiler özetlenmiştir. İkinci bölümde; konu ile ilgili yapılan çalışmalara örnekler verilmekte ve bu amaçla; geotekstille güçlendirilmiş şev ve dolgu yapıları üzerinde, limit denge ve sonlu elemanlar yaklaşımları kullanılarak yapılan analizlerin sonucunda geliştirilen dizayn metotları ve geotekstille güçlendirilmiş kum numuneleri üzerinde yapılan direkt kesme ve üç eksenli basınç deneylerinin sonuçları sunulmuştur. Son bölümde ise; geotekstille güçlendirilmiş bir şev, elastik olarak sonlu elemanlar programı kullanılarak incelenmiştir. İncelemede; sadece zemin ve geotekstil elastisite modülleri değiştirilerek, geotekstilsiz halde ve çeşitli geotekstil serilme hallerinde oluşan yer değiştirme ve gerilmeler hesaplanmış ve birbirileri ile mukayese edilmiştir. Mukayese sonucunda; yer değiştirme ve gerilmelerin, zemin ve geotekstil elastisite modülüne ve serilme tipine bağlı olarak nasıl değiştiği saptanmış, böylece en uygun serilme tipi ve boyunun nasıl olabileceği hakkında bilgi toplanıp, yorum yapılmıştır.
-
ÖgeYeni Avusturya tünel inşa yönteminde sonlu elemanlar yöntemiyle tünel kaplaması hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Ergin, Kemal ; İncecik, Mete ; 21799 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada Yeni Avusturya Tünel înşa Yöntemi (NATM) ve Sonlu Elemanlar Yöntemi ile tünel kaplamalarına gelen yük lerin hesabı incelenmiştir. Çalışmada önce eski tünel inşa yöntemlerine değinilmiş; bu yöntemlerde kullanılan iksa sistemleri incelenmiştir. Daha sonra NATM'nin gelişimi ve ana ilkeleri verilerek yöntemin üstünlükleri sergilenmeye çalışılmıştır. Yeni Avusturya Tünel înşa Yöntemi'nde kullanılan uygun hesap yöntemleri açıklandıktan sonra, bu yöntemlerden Sonlu Elemanlar Yöntemi ile tünel kaplamalarına gelen yüklerin hesabı üzerinde durulmuştur. PLAXIS adlı sonlu elemanlar paket programı bir tünel profilinde uygulanarak elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Sayısal analiz yöntemlerinin uygulanmasıyla tünel açıl dıktan sonra oluşan gerilme durumu ve deforraasyonlar be lirli bir yaklaşıklıkla tahmin edilebilmektedir.
-
ÖgeZeminlerin indeks özellikleri ve SPT-CPT deneylerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Hatunoğlu, Şafak ; Ülker, Remzi ; 21794 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada, arazi deneylerinden, Standart Penetrasyon deneyi (SPT) ile Koni Penetrasyon Deneyleri (CPT) arasın daki ilişkiler incelenmiştir. Standart Penetrasyon Deneyi ve Koni Penetrasyon Deneyi ile ilgili mevcut korelasyonlar, Kmalı-Sakarya otoyolu güzergahı üzerinde bulunan Karasu, Sakarya ve Beylikçayır viyadüklerinin ve İzmir Denizbostanlı'da yapımı tasarlanan Atakent projesi Geoteknik etüdleri sırasında yapılan, arazi ve laboratuvar deneylerinden elde edilen dataların değerlendirilmesinde kullanılmıştır. Standart Penetrasyon Deneyi ile Koni Penetrasyon Deneyi hakkında genel bilgiler verildikten sonra bu deneyler ile ilgili bağıntılar ele alınmıştır. Standart Penetrasyon deneyi ile Koni Penetrasyon Deneyi kıvam limitleri ve granülometri açısından incelenmiştir. SPT darbe sayısı (N) ile drenaj sız kohezyon (Cu), plasti- site indisi (ip), gibi zemin parametreleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Ayrıca plastisite indisi ve likit limit arasındaki ilişkiyi gösteren plastisite kartı üzerinde eldeki datalar işlenerek, gerekli sınıflandırma lar yapılmıştır. Koni Penetrasyon deneyinden elde edilen uç mukavemeti (qc), çevre sürtünmesi (fs), sürtünme oranı (FR=fs/qc) ve zemin parametreleri arasındaki korelasyonlar incelenmiştir. Koni Penetrasyon deneyinin kazık tasarımında kullanımına ait bilgiler verilmiş, Koni Penetras yon deneyinden elde edilen, uç mukavemeti ve kazık birim uç mukavemeti arasındaki ilişkiler incelenmiştir.
-
Ögeİzmir Deniz Bostanlısı arazi ve laboratuvar ve yükleme deneyleri gözönüne alınarak kazıkların taşıma gücü tayini(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Yenişar, Semih ; Ülker, Remzi ; 21991 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliğiİzmir bölge olarak kompleks ve -farklı tektonik koşulların hüküm sürdüğü zonlar içinde yer almaktadır. Jeolojik yapısından anlaşılacağı gibi doğu-batı ve bağlı doğrultularda -faylarla kesilerek kırıklı bir yapıya sahiptir. İzmir ve çevresi i. derece deprem kuşağında yer almaktadır. Deniz Bostanlısı olarak adlandırdığımız etüd alanı, İzmir körfezi çökelme ortasında, oluşumu günümüzde devam eden ve 4. zaman alüvyonlarının oluşturduğu Gediz deltasının uzantısının içinde yer atmaktadır. Bediz delta birikintilerinin SO - H5 m. derinliklere kadar devam ettiği görülür. Bu yönüyle taşıma gücü ve özellikle oturma kriteri açısından problem arz eder. Arazinin geoteknik yapısının, her alanda ayrıntılı zemin etüdlerinin yapılmasıyla belirlenmiştir. 7 Adet kazık çakım deneyi yapılmıştır. Bundan çakma kriterleri için ön değerler belirlenmiştir. Kazıkların sınır yükü tespiti ve dolayısıyla servis yükünün saptanması amacıyla yükleme I, II, III deneyleri bizzat benimde bulunduğum halde yapılmıştır. İ. T. Ü. Yapı Ve Deprem Uygulama Araştırma Merkezi tarafından yürütülen tüm bu çalışmalarda çakma kazık ile fore kazığın avantajları birleştirilmeye çalışılmıştır. Zemine vibrasyonla, itme kapasitesi çok yüksek bir özel çakma aleti kullanılarak çakım gerçekleştirilmiştir. Çakım sırasında forajdan oluşan zemin katmanlarındaki de-formasyon minimuma indirilmiştir. Deneylerde servis yükünün tatbikatında oturmalar 5 mm. 'nin altında ; sınır -yükü olan 150.0 ton civarında yükün tatbikatı sırasında oturmalar S cm. altında kalmıştır. Yaptığımız 7 adet çakma deneyi sonuçları da değerlendirilerek saptadığımız servis yükünü sağlayacak çakma kriterleri saptanmıştır. Böylece kazık servis yükünü 75.0 ton olarak belirlenmiştir.
-
ÖgeFarklı zemin parametrelerinin istatistiksel özellikleri ve regrasyon analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Beyazıt, Bayram ; Ansal, M. Atilla ; 21787 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiGeoteknik mühendisliğinde karşılaşılan belirsizlik lerden dolayı semin parametrel erindeki değişkenliğin sonucu olarak deterministlk yöntemler yetersiz kalmakta ve bu nedenle olasılık yöntemlerinin kullanılması daha gerçekçi olmaktadır. Bu çalışmada, istatistiksel metodlar kullanılarak istanbul Teknik üniversitesi Zemin Mekaniği Laboratu- varında günümüze kadar yapılmış olan konsolidasyon deney sonuçları değerlendirilmiştir. Herbir değişkenin istatistiksel parametreleri oluşturulan tüm alt gruplar için hesaplanarak bilinen dağılım şekillerine uygunluk ları, Kolmogorov-Smirnov uygunluk testi kullanılarak belirlenmiş ve istatistiksel anlamlılıkları incelenmiştir. Sonuç olarak semin özelliklerinin çoğunun lognormal, normal, basılarının ise beta ve gama dağılımlarına uydu ğu gözlenmiştir. Sıkışma indisinin, daha kolay bir şekilde elde edilen boşluk oranı, likit limit ve su muhtevası ile korelasyonu araştırılmış ve çeşitli regresyon eşitlikleri büyük korelasyonlarla bulunmuştur. Doğrusal regresyon analisinin yanında y = ax J şeklinde doğrusal olmayan bası dönüşümlerin yüksek korelasyonlar gösterdiği görülmüştür.
-
ÖgeModern yol inşaatında geotekstil ve geogrid uygulaması konularına araştıma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Aksoy, İskender Melih ; Ülker, Remzi ; 39220 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada, modern yol inşaatlarında kullanımı giderek yaygınlaşan geotekstil ve geogrid malzemeleri in celenmiştir. Genel anlamda geosentetikler, klasik geotek- nik problemlerin çağdaş çözümüdür. Yapılan araştırmada, geotekstillerin tarihçesi, işlevleri, üretim metodları, hammaddeleri, uygulama alanları, uzun vadede özellik de ğişimleri, arazide dikkat edilmesi gereken hususlar gibi konulara yer verilmiştir. Bu çalışma sonucunda, örgüsüz iğne delgili geotekstillerin diğer tip geotekstillere göre daha üstün geoteknik özelliklere sahip olduğu ve problemlere daha kalıcı ve pragmatik çözümler getirdiği görülmüştür. Geogridler ise, bu çalışmanın ikinci ana konusunu kapsamaktadır. Geogridler konusunda da tanıtıcı detaylı bilgiler sunulmuş, yol kaplaması içerisinde geogrid yer leştirilebilir bölgeler detaylı olarak incelenmiştir. Geogrid destekli, zayıf taşıma gücüne sahip zeminlerde ya pılan laboratuar çalışmalarından örnekler verilmiş ve 1986 yılında Meksika Havameydanı * nda gerçekleştirilen geogrid uygulaması incelenmiştir. Konunun gelişimine baz teşkil etmesi amacıyla, yol altı zemin stabilizasyonunda kullanılmak üzere geogrid teknik şartnamesi düzenlenmiştir.
-
ÖgeÖn konsolidasyon basıncının laboratuvar deneyleri ile belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Çavuşoğlu, M. Erhan ; Sağlamer, Ahmet ; 39194 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiSuya doygun kohezyonlu zeminlerde, toplam oturmanın en önemli bileşeni, birincil konsolidasyon oturmasa, ol up« mühendislik tasarımında bu oturmanın değeri mümkün olduğunca gerçeğe yakın bir şekilde hesaplanmalıdır. Zeminin gerilme tarihçesinin konsol idasyon oturması üzerinde çok etkili olduğu da bilinmektedir. Zeminlerin konsolidasyon davranışını iyi anlayabilmek ve oturma hesaplarını doğru bir şekilde yapabilmek için, zeminin gerilme tarihçesinin bir göstergesi olan "ön konsolidasyon basıncı" nın belirlenmesi gerekir. Bu çalışmada, çamur konsol i dometre aleti ve Rowe Hücresi 'nde kontrollü şartlarda hazırlanan bilinen gerilme tarihçesine sahip numuneler üzerinde standart ödometre deneyleri yapılmış ve deney verileri değerlendirilerek beş değişik yöntemle ön konsolidasyon basıncı değerleri belirlenmiştir. Deney numunelerinin gerilme tarihçesi bilindiğinden, çeşitli yöntemlerle belirlenen Ön konsolidasyon basıncı değerleri ndek i hatalar tesbit edilmiş, yöntemler ayrıntılı bir şekilde tartışılmış ve ön konsolidasyon basıncının belirlenmesine yönelik bazı öneriler getirilmiştir.
-
ÖgeToprak dolgu barajlara ve istinat duvarlarına gelen deprem etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Damar, Nice ; İncecik, Mete ; 39216 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliğiİstinat duvarları ve toprak dolgu barajlar depremler s ırasında ve sonrasında çeşitli etkilere maruz kalırlar. Deprem bu yapılarda kaymalar, çatlaklar, gerilme yığılmaları seklinde olumsuz sonuçlar doğurur. Tez esas olarak 2 ana bölümden oluşmuştur. İlk bölümde toprak dolgu barajlara gelen deprem etkisi ele alınmıştır. Depremden barajın etkilenmesine sebep olan parametreler teker teker ele alınıp, açıklanmıştır. Sonra depreme karsı yapılan tahkikler sıralanmıştır. Tezin ikinci bölümünde istinat duvarlarına gelen deprem yükü ele alınmıştır. Ankrajlı ve ağırlık istinat duvarları ayrı ayrı ele alınmıştır, örnek bölümünde de toprak dolgu barajlara ve ağırlık istinat duvarlarına gelen deprem yükü birer örnekle sunulmuştur. İnşaat mühendisliğinde son yıllardaki teknik gelişmeler, özellikle bilgisayarların gelişimi bu tip problemleri sonlu eleman metodu ile çözümünü sağlamıştır.
-
ÖgeEfektif gerilmelerle şev stabilitesi analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Boydaş, Murat ; Sağlamer, Ahmet ; 39433 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiDoğal şevlerin stabilitelerinin incelenmesi, stabiliteyi artırıcı önlemlerin alınması, dolgu ve yarma şevlerinin güvenli ve ekonomik olarak projelendirilmesi konuları, sayısal bir anal i al e sonuçlanan detaylı bir arazi ve laboratuvar çalışması gerektirmektedir. Gerçekçi bir anal is, atabil i teyi etkileyebilecek tüm parametrelerin belirli saman ve sınır şartları içinde değerlendirilmesi ile mümkün olmaktadır. Efektif gerilmelerle şev stabilitesi analisi, stabilitenin toplam gerilmelerle çalışılması durumunda f arkedi lemeyen eğilimini gösterdiğinden, boşluk suyu basıncının bilindiği veya yeter doğrulukta tahmin edildiği tüm problemler için geçerlidir. Bu çalışmada, efektif gerilmelerle şev stabilitesi analizinde olayı etkileyen değişkenler incelenmiş, efektif mukavemet parametrelerinin ve boşluk suyu basıncının elde edilmesi anlatılmıştır. Daha sonra, basit ve dairesel kayma yüseyleri için kullanılan bası anal is metotları tanıtılmış ve boşluk suyu bası ncı -güveni i k sayısı ilişkisi incelenmiştir. Tesin son bölümünde uygulamadan bir örnek üserinde üç ayrı yöntem kullanılarak usun dönem stabilitesi incelenmiş ve elde edilen güvenlik sayıları karşılaştı rılmıştı r.
-
ÖgeTünellerde, ön araştırma, zemin iyileştirmesi ve stabilite analizleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Bahar, Musa Alphan ; Sağlamer, Ahmet ; 39713 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiTüneller, yeraranın bilinmeyen ortamlarında çalışmanın bir sonucu olarak yapım güçlükleri ile çok sık karşılaşılan, inşaat mühendisliğinin zor bir dalıdır. Tünel projelendirmesinin ve inşasının en önemli adımlan sırası ile ön araştırma (tüm jeolojik, geoteknik, hidrojeolojik vb. durum araştırmaları dahil olarak), toplanan verileri doğru olarak yorumlama ve bunlardan yararlanarak stabilite ve ön boyutlandırma analizleri yapmak olarak sıralanabilir. On araştırma sonuçlan Tünel kazı yöntemi seçimi de dahil olmak üzere tüm inşaat süresince birçok konuda kararlara katkıda bulunduğu için, bu konuya özel bir önem verilmesi -ülkemizde tam olarak uygulanmamakla birlikte- bir zorunluluktur. Bu çalışmada, tünellerde, yapılması bir zorunluluk olan ön araştırmanın neleri içermesi gerektiğine detaylı olarak değinilmiştir. Ayrıca hemen her tünelde uygulanmak zorunda kalman zemin iyileştirme yöntemlerine, ençok uygulanan enjeksiyonlama konusunda ağırlıklı olarak geniş bir çerçevede değinilmiştir. Çalışmanın son bölümünde günümüzde tüm analiz gerektiren konularda biz mühendislere büyük kolaylıklar sağlayan Sonlu Elemanlar Yöntemine dayanan bir paket program ile İstanbul Hafif Raylı Sistemi, Mevhibe İnönü Tünel'ine ait üç kesit yeniden, sonuçlan karşılaştırarak paket programın güvenilirliğini kontrol etmek amacıyla, analiz edilmişlerdir.
-
ÖgeKilli zeminlerin şişme davranışına ön yüklemenin etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Acar, Cengiz ; Yıldırım, Hüseyin ; 39696 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiDünyanın birçok bölgesinde, özellikle de kurak ve yarı-kurak alanlarda şişen zeminlere sıkça rastlanmaktadır. Genellikle aktif kil mineralleri ihtiva eden bu zeminlerin kapiler yoldan su alarak büyük hacim değişikliklerine uğramakta, bilhassa, yol, havaalanı gibi hafif yapılarda büyük hasarlar meydana getirmektedirler. Bu tür zeminlerin şişme davranışlarının ve bunlara etkiyen faktörlerin önceden belirlenmesi ile meydana gelebilecek zararlar azaltılabilmekte ya da tamamen önlenebilmektedir. Bu çalışmada, zeminlerin şişme potansiyelini etkile yen başlıca faktörler arasında yer alan önceden yüklemenin dolayısıyla aşırı konsolidasyon oranının şişme davranışı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Laboratuvarda hazırlanmış aktif kil minerali içeren zemin numuneleri üzerinde ödometre aletiyle, sabit hacim şartları altın da şişme basınçları belirlenmiştir. Daha sonra, aynı zemin numuneleri farklı ön yük değerlerinde konsolide edilmiş ve şişme basınçları tesbit edilmiştir. Deneyler sonucunda elde edilen grafikler de aşırı konsolidasyon oranları ile şişme basıncı arasındaki ilişki tartışılmıştır.
-
ÖgeElastik zemine oturan doğru ve daire eksenli çubuklar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Kadıoğlu, Fethi ; Aköz, A. Yalçın ; 39716 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada Winkler Zemin tipi ele alınarak elastik zemin üzerine oturan doğru ve daire eksenli kirişlerin, çeşitli yüklemeler altındaki davranışları incelenmiştir. Elastik zemine oturan kirişler için fonksiyonel analizi yapılarak elde edilen fonksiyonele varyasyon tekniği uygulanmıştır. Ayrıca bu tür kirişler için kapalı formda rijitlik matrisleri ayrı ayrı elde edilmiştir. Bulunan rijitlik matrisleri, geliştirdiğimiz iki düğüm noktalı çubuk eleman üzerinde türetilmiştir. Bu yöntemle bilinmeyenlerde doğrudan elde edilmektedir. Birinci bölümde, problem tanıtılarak literatürde bulunan konu ile ilgili çalışmalarla, yapılan çalışmanın amaç ve kapsamı verilmiştir. İkinci bölümde ise elastik zemine oturan yatay düzlemdeki doğru ve daire eksenli, homojen, lineer elastik bir kiriş için temel denklemler verilmiştir. Üçüncü bölümde, fonksiyonel analiz yöntemleri kullanılarak daha önceden çubuklar için elde edilmiş fonksiyonellere benzer şekilde yeni fonksiyoneller, dinamik ve geometrik sınır koşulları ile birlikte elde edilmiştir. Bu fonksiyonellerin içine Lagrange çarpımı ile uygunluk koşulları ve yüklerin etkimesiyle oluşan süreksizlikler katılmıştır. Dördüncü bölümde, çözüm yolları anlatılmıştır. Burada, elde edilen fonksiyonele varyasyon tekniği uygulanarak deplasmanların, kuvvetlerin ve momentlerin bilinmeyen olarak tanımlandığı çubuk eleman ele alınarak bir sonlu eleman modeli geliştirilmiştir. Beşinci bölümde, uygulamalara yer verilip literatürde bulunan veya kesin çözümü bilinen problemler çözülmüş ve çözümler ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Altıncı bölümde ise sonuçlar ile kullanılan yöntemin yararları hakkında bilgiler verilmiştir.
-
ÖgeDolgu barajların tasarımında temel ilkeler ve İ.T.Ü. göleti(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Batmaz, Serhat ; Sağlamer, Ahmet ; 39649 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada, ilk olarak baraj tipi seçimini etkileyen faktörler ele alınmıştır. Baraj tasarımının temel ilkelerinden ve barajın toptan göçmesinden, onarım gerektirmeyen basit hasarlara kadar geniş bir aralıkta değişen göçme ve hasarların nedenleri ve bunları önlemek için alınması gereken tedbirlerden söz edilmiştir. Î.T.Ü Göleti ortalama 30 m yüksekliğinde homojen dolgu bir baraj olarak projelendirilmiştir. Baraj gövdesini oluşturan yan geçirimli malzeme ve temel kayasının mühendislik özelliklerini belirlemek için laboratuvar ve arazi deneyleri yapılmış ve deney sonuçlan ilgili analizlerde kullanılmıştır. Barajların deformasyon analizleri ve analizlerde sonlu elemanlar metodunun kullanılması tezin ikinci hedef konusudur. Bu bölümde İ.T.Ü Göleti, SIGMA/W yazılımı ile modellenerek, elestik-plastik zemin modeli ile gerilme-deformasyon analizi yapılmıştır. Barajın tam kesitte inşaasını takiben yapacağı deformasyonlar, herbir inşaat aşamasındaki yerdeğiştirmeler, yatay ve düşey gerilmeler ile kayma dayanımının aşılması ile ortaya çıkan plastikleşme bölgeleri belirlenmiştir. SIGMA/W yazılımı ile modellenen Î.T.Ü Göletinin, SLOPE/W yazılımına transferi ile, önce barajın inşaat sonu durumu için memba ve mansap şevlerinin stabiliteleri incelenmiş, ardından SEEP/W yazılımı ile hesaplanan boşluk suyu basınçlan aynı programa aktanlarak, işletme durumunda mansap şevi stabilitesi, ani boşalma durumunda ise memba şevi stabilitesi analizleri yapılmıştır.
-
ÖgeSitli ve killi kumlarda sıvılaşma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Alhas, Emine ; Ansal, Atilla ; 39551 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu araştırmada suya doygun, ince dane içeren kumlu zeminlerin dinamik davranış biçimleri ve bu davranış biçimi üzerinde dinamik gerilme seviyesinin, plastisitenin ve örselenmenin etkisi incelenmiştir. Laboratuvarda hazırlanmış temiz kum, plastik ve plastik olmayan ince dane içeren kum numuneleri ile örselenmemiş ince daneli kumlar üzerinde, gerilme kontrollü olan dinamik basit kesme deney sisteminde bir seri deney yapılmıştır. Sonuçlar, uygulanan dinamik gerilme seviyesinin artması durumunda ince daneli kumların sıvılaşabilirliğinin artmakta olduğunu göstermiştir. Ayrıca, plastisitenin dinamik mukavemet üzerinde oldukça etkili olduğu gözlenmiştir. Plastik ince danelerin dinamik mukavemeti, plastik olmayan ince danelerin dinamik mukavemetinden daha yüksek bulunmuştur. Diğer bir sonuç ise örselenmenin etkisidir. Laboratuvarda hazırlanan plastik ince dane içeren kum numunelerin dinamik mukavemetinin, örselenmemiş numunelerin dinamik mukavemetine oranla daha düşük değerlerde kaldığı gözlenmiştir.
-
Ögeİnce daneli çimento ile enjeksiyon model deneyleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Özocak, Aşkın ; İncecik, Mete ; 39651 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiBu çalışmada zeminlerin enjeksiyonu ile ilgili incelemeler ve laboratuvarda yapılan çimento enjeksi yon model deneyleri anlatıldı. Burada enjeksiyon yöntemleri, portland çimentola rı ile enjeksiyon, kimyasal enjeksiyonlar, ince daneli çimentolarla ilgili mevcut araştırmalar ve enjeksiyon da kalite kontrolü konuları incelenip ardından labora tuvarda yapılan çimento enjeksiyon model deneyleri ve deney sonuçlarının değerlendirilmesi ele alınmıştır. Enjeksiyon uygulamalarında yüzyıla yakın süredir kullanılan klasik çimentolar dane boyutu ile ilgili o- larak ancak çakıl boyutundaki iri daneli zeminlerin enjeksiyonunda başarı sağlayabilmektedir. 1980' li yıllardan sonra, gelişen teknolojinin de yardımıyla ü- retilen ince daneli çimentolar ince kum boyutundaki zeminlere nüfuz edebilmektedir. İnce daneli çimento lar düşük mukavemet, yüksek maliyet ve yeraltı suyunu kirletme gibi olumsuz özelliklere sahip kimyasal en jeksiyon malzemeleri karşısında iyi bir alternatif malzeme olarak yerini almaktadır. l.T.O. Zemin Mekaniği Laboratuvarı 'nda yapılan çimento enjeksiyon model deneylerinde kum ve kum/çakıl karışımı zemin numuneleri kullanıldı. Bu numuneler değişik relatif sıkılıklarda ve değişik düşey gerilme ler altında silindir kalıplara yerleştirildi. Değişik su/çimento oranlarında hazırlanmış ince daneli çimento ve akışkanlaştırıcı ihtiva eden karışımlar ile normal portland çimentosu, bentonit ve akışkanlaştırıcı ihti va eden karışımlar muhtelif enjeksiyon basınçları ile bu numunelere enjekte edildi. Enjekte edilmiş numune ler üzerinde 7 ve 28 gün sonra basınç deneyleri yapı larak basınç mukavemetleri ve elastisite modülleri be lirlenmiş, sonuçlar karşılaştırılarak değerlendiril miştir.
-
ÖgeTabakalı zeminlerde yatay yüklü kazıklar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Delen, Durmuş ; Tan, Oğuz ; 39556 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik Mühendisliğiİnşaat mühendisliği uygulamalarında pek çok yapı kazıklı temel üzerinde oturmaktadırlar. Viyadük, köprü, baca, kule, askeri ve sivil havacılık radarları, nükleer santraller, derin su rıhtımları, limanlar ve deniz içersinde inşa edilen deniz fenerleri, petrol arama platformları gibi sayılan gittikçe artan yapılar yatay yüklere maruz kalmaktadırlar. Eksenel düşey yükler yer çekimi etkisine bağlı iken, yanal yükler genellikle, rüzgar, dalgalar ve deprem gibi kuvvetler nedeni ile ortaya çıkmaktadırlar. Özellikle deniz yapılarının geoteknik tasarımında en önemli unsur rüzgar ve dalganın oluşturduğu tekrarlı yanal kuvvetlerdir. Ayrıca tankerlerin platforma yanaşmasından dolayı kısa süreli statik yüklemeler de söz konusu olmaktadır. Bu çalışmada, problemin tanımı yapıldıktan sonra yatay kuvvet etkisindeki kazıkların hesap yöntemleri verilmiştir. Bölüm (3)'de, yatak katsayısı kavramı üzerinde ağırlıklı olarak durulmuş ve bu kavramın tanımı, elde edilmesi ve yatak katsayısına etki eden faktörlerden söz edilmiştir. Bölüm (4)'de ise, p-y eğrilerinin tanımı ve teorik olarak elde edilmeleri anlatılmıştır. 5. Bölümde, "Tabakalı zeminlerde yanal yüklü kazık hesabı" başlığı altında ise iki tabakalı zemin şartlarında yanal yüklenmiş bir kazığın, zemin yüzeyinde yaptığı maksimum yatay yerdeğiştirme (deplasman) ile kazıkta oluşan maksimum momentin hesap yöntemi anlatılmıştır. Çalışmanın son bölümünde Bowles tarafından verilmiş olan bilgisayar programı çok tabakalı zemin şartlarına uyarlanmıştır. Bu programda yatak katsayısı sabit veya doğrusal olarak tanımlanabilmektedir. Davisson - Gill tarafindan verilen, boyutsuz katsayılar ve bu katsayıların kazık, zemin parametrelerine göre değişimi, geliştirilen program yardımı ile yeniden elde edilmiş ve sonuçların mukayesesi yapılmıştır.
-
ÖgeDeprem kayıtlarının istatistiksel analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Peker, Deniz ; Ansal, Atilla ; 39659 ; Zemin Mekaniği ve Geoteknik MühendisliğiDeprem neden olduğu sonuçlar açısından en önemli doğal afetlerden biridir. Deprem yer hareketi, çok karmaşık bir fiziksel yapıya sahiptir. Yerkabuğunu oluşturan zemin tabakalarının homojen dağılmaması ( topografik, jeolojik ve yerel zemin koşullan ), deprem hareketinin merkezden yayılması sırasında tabakalar arasındaki sınırlarda dalgaların kırılma ve yansıması ile oluş mekanizmalarında ( fay mekanizması, manyitüd, odak derinliği, dışmerkez uzaklığı vb. ) görülen çeşitli farklılık ve belirsizlikler deprem hareketini tanımlamayı zorlaştırmaktadır. Yüzeyde ki deprem hareketini birçok faktör etkilemekte, çoğu zaman hareketin fiziksel etkisini ifade eden parametreler sınırlı veya yetersiz kalmaktadır. İnşaat mühendisliğinin temel amaçlarından biri insanların içinde yaşadıkları mekanları daha güvenli, daha dayanıklı ve uzun ömürlü olacak şekilde tasarlamak ve inşa etmektir. Aynı düşünce, deprem olayı için de benzer bir bakış açısını gerektirmektedir. Amaç depremi engellemek olamayacağına göre, mühendislik uygulaması açısından tasarıma ve inşaata yönelik hasarları olumsuz şekilde etkileyen çeşitli belirsizliklerin, gerekli inceleme ve araştırmaların yapılarak mümkün olduğunca en aza indirilmesi ve istatistiksel yaklaşımlar yaparak olasılık ilişkilerinin bulunması olacaktır. Bu düşünceler doğrultusunda, orta ve büyük şiddetli bazı geçmiş deprem kayıtlarının mevcut veriler ışığında çeşitli parametreleri ( dışmerkez uzaklığı, en büyük zemin ivmesi, manyitüd, odak derinliği ) derlenmiş, kayıtların özelliklerin daha detaylı belirleyebilmek amacıyla iki yeni parametre ( Eşdeğer Çevrim Sayısı, Ortalama Darbe İvmesi ) tanımlanarak, istatistiksel analizler kullanılarak, ilgili parametreler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır.