FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 902
  • Öge
    Yığma duvarların düzlem içi davranışlarının modellenmesi ve analizi
    (Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2017-05-24) Kömürcü, Sedat ; Gedikli, Abdullah ; 501141036 ; Yapı Mühendisliği
    Bu çalışma ile yığma duvarların düzlem içi yükler etkisindeki davranışları incelenmiştir. Yığma duvarları modellemek için kullanılabilecek teknikler araştırılmıştır ve yığma duvarların düzlem içi yükler etkisi altında doğrusal olmayan davranışı analiz edilmiştir. Ayrıca ANSYS yazılımı kullanılarak yığma duvarların modellenmesi için yöntemler açıklanmıştır. Yığma yapıları oluşturan yığma duvarların modellenmesi konusunda yapılan çalışmalar, tarihi ve sanatsal değeri olan yığma yapıları daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Modelleme yöntemlerinin gelişmesi tarihi yapılara uygulanacak onarım ve güçlendirmelerin uygulanmasına yardımcı olacak ve yeni yapılacak olan modern yığma yapıların tasarlanmasında önemli bir rol oynayacaktır.
  • Öge
    1998 Adana-Ceyhan depreminde hasar gören betonarme yapıların sismik endeks yöntemine göre incelenmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Aksu, Tuncer ; Boduroğlu, Hasan ; 101250 ; Yapı Mühendisliği
    Önceden bir uyan olmadan meydana gelmesi yönünden deprem, doğal afetler arasında kendine has bir özelliğe sahiptir. Deprem meydana gelmeden önce bazı ön işaretler görülebilirse de günümüzde depremin önceden tahmin edilmesi konusunda güvenilir sonuçlar henüz mevcut değildir. Güvenilir bir uyan sisteminin henüz mevcut olmaması, yapılann depreme karşı düzenlenerek, depremin etkilerinden korunmanın sağlanması gereğini ortaya çıkarmıştır. Doğal afetlerin en önemlilerinden biri olan deprem, yerkabuğunun bir titreşimi olduğu için, yapılann mesnetlerinde zamana bağlı bir yerdeğiştirme hareketi doğurarak dinamik bir etki oluşturur. Dinamik bir etki olan deprem, yapılarda hasar oluşmasına yol açmakta ve buna bağlı olarak da can kayıplarına sebep olmaktadır. Depreme dayanıklı yapı tasanmmın önemli iki adımından biri, yapının iyi düzenlenmesi ve yeterli kalitede olması, diğeri ise, bu yapıda depremin oluşturması beklenen kesit zorlarının yeterli yaklaşıklıkla belirlenerek karşılanmasıdır. Deprem etkisi, yapılan alışılmış yüklerin üzerinde zorlayarak, yapmm tasanmmda ve uygulanmasında yapılmış hatalan ortaya çıkanr. Deprem mühendisliğinin en önemli görevi bu etkinin belirlenerek sebep olabileceği kayıpların önlenmesine çalışmaktır. Depremlerin sebep olacağı can ve mal kayıplarının önlenebilmesi amacıyla ülkemizdeki yapılann deprem güvenliklerinin sistemli bir çalışmayla gözden geçirilmesi gereklidir. Dünyanın, deprem kuşağı denen bölgeleri içinde bulunan ülkemizde, her gün aletlerin kaydettiği ve insanlar tarafından farkına vanlmayan çok sayıda yer hareketi meydana gelmektedir. Yer hareketini inceleyen Sismoloji Bilimi açısından bu kayıtlar önemli olmakla beraber, deprem mühendisliği bakmamdan, kuvvetli yer hareketi meydana getiren şiddetli depremler önem taşır. Ülkemizin tümünde deprem etkisinin varlığı kabul edilmiş ancak şiddetini göstermek üzere farklı deprem bölgeleri tarif edilmiştir. Bu durumda deprem mühendisliği konusunun, her inşaat mühendisinin mesleği ile ilgili bilgiler içine girdiği söylenebilir. Yeni yapılacak yapılarda olumlu bir deprem davranışı elde etmek amacıyla Deprem Yönetmeliklerinde belirtilen koşulların sağlanmasına önemle dikkat edilmelidir. Daha önce inşa edilmiş mevcut binalarda ise yeni gelişmeler ve düşüncelerle ortaya çıkan modern bir deprem yönetmeliği esaslannın ne derece sağlandığı kontrol edilmelidir. Bu çalışmada 1998 Adana - Ceyhan depreminde hasar gören betonarme yapılar Sismik Endeks yöntemine göre incelenmiştir. Bu tür mevcut binalann deprem davranışının belirlenmesinde "Standard For Evaluation of Seismic Capacity of Existing Reinforced Concrete Building" [2] de verilen deprem davranışı için indeksleme yöntemi kullanılmıştır. XI Sismik Endeks Yöntemi Alçak ve orta yükseklikteki betonarme binaların depreme karşı dayanıklılığının belirlenmesi amacıyla, uzun süreli çalışma ve araştırmalar sonucu Japonya'da geliştirilmiş olan Sismik Endeks Yöntemi "Standard for Evaluation of Seismic Capacity of Existing Reinforced Concrete Building (1990)" da verilen ilkeler doğrultusunda elde edilecek olan "Deprem Davranış İndeksi" ile yapının deprem davranışının belirlenmesi esasma dayanmaktadır. Yöntemin uygulanmasından önce binanın yaşı, boyuttan ve taşıyıcı sistemi doğru bir şekilde tesbit edilmelidir. Bu yöntem; taşıyıcı sistemi perdeli veya perdesiz çerçevelerden oluşan altı ve daha az katlı yapılara uygulanabilir. Taşıyıcı sistemi yıpranmış, 30 yıldan daha yaşlı, çeşitli bozulmalara maruz kalmış, yangın geçirmiş, malzeme kalitesi çok düşük, taşıyıcı sistemi belirsiz yapılara uygulanması uygun değildir. Binanın muhtemel bir depremdeki davranışının tesbitinde kullanılacak olan deprem davranış indeksinin, taşıyıcı olan ve olmayan elemanlar için üç ayrı inceleme seviyesinde elde edilmesi mümkündür. Birinci inceleme seviyesi hızlı bir ön inceleme hassaslığında olup ikinci ve üçüncü seviyelerde daha ayrıntılı inceleme ve hesaplar yapılmaktadır. Buna mukabil olarak da yüksek seviyelerde elde edilen sonuçlara olan güven artmaktadır. Binaların bu yöntem ile değerlendirilmesi, her bir kat için her iki yönde ve her bir çerçeve (varsa perde) ekseni doğrultusunda bazı nümerik sonuçların elde edilmesi şeklinde özetlenebilir. Her iki yönde her bir katın birinci, ikinci ve üçüncü derece değerlendirmeleri sonucunda bulunana rakamsal sonuçların elde edilmesi yanında mühendislik yargılaması "Engineering Judgement" ile hasar - ekonomi ilişkisi de göz önünde bulundurularak bazı kriterler geliştirilmektedir. Sismik Endeks Yönteminde Binanın Sismik Emniyeti Is, Yapının Sismik Endeksi ve İn, Taşıyıcı Olmayan Elemanların Sismik Endeksi ile ifade edilmektedir. Aşağıda hesap yöntemleri açıklanan endeksler yükseldikçe binanın sismik emniyeti yükselmektedir. Is, Yapının Sismik Endeksi Is = E0SDT (1) şeklinde tammlanmaktadır. Burada; Eo : Binanın yapısal davranışını, Sd : Binanın yapısal tasarımını, T : Binanın zamana bağlı olarak yıpranmasını, tanımlayan alt endekslerdir. Yapının Sismik Endeksinin hesabında önemli bir rol oynayan Eo alt endeksi, taşıma gücü ile ilgili hesaplanan C ve sünekliliği ifade eden F endekslerinin çarpılmasıyla hesaplanmaktadır. C ve F endeksleri yapmm çerçeve veya perde-çerçeve sistemi oluşuna, kısa kolon bulunmasına bağlı olarak değişik bağıntılarla hesaplanır. XII Bu yöntemde elemanların sünekliğinden hareketle dayanımları hesaplanarak deprem davranışını temsil etmek üzere bir endeks tanımlanır. Daha sonra bu endeks göz önüne alman inceleme seviyesindeki yapının deprem davranışının değerlendirilmesinde kullanılmak üzere tanımlanan bir Iso deprem davranışı karşılaştırma endeksi ile kıyaslanarak yapının muhtemel bir depremdeki davranışı tahmin edilmeye çalışılır. Is > Iso (2a) Is < Iso (2b) h > Iso durumu binanın muhtemel bir depremde olumlu bir deprem davranışı göstereceğine, toptan göçmeye karşı güvenli olduğuna Is < Iso durumu ise deprem davranışının yetersiz olduğuna ve daha ayrıntılı bir inceleme yapılması gerektiğine karşılık gelir. Bu yöntem bir yapınm muhtemel bir depremde sergileyeceği davranışın ayrıntılı bir çerçeve analizine gidilmeden sağlanmasına imkan vermektedir. Şayet yapıda deprem açısından önemli eksiklikler görülüyorsa yapılacak tam bir çerçeve analiziyle güçlendirilmeye karar verilebilir.
  • Öge
    İki açıklıklı betonarme plak köprünün hesap esasları ve projelendirilmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Keleş, Mustafa ; Celep, Zekai ; 98460 ; Yapı Mühendisliği
    Bu çalışmada; betonarme karayolu köprü hesabı esaslarının, Karayolları Genel Müdürlüğü yayım olan Yol Köprüleri için Teknik Şartname ve AASHTO Amerikan Karayolu Köprüleri standardına bağlı olarak köprülerin projelendirilme aşamaları ve buna bağlı olarak iki açıklıklı betonarme plak bir köprünün hesabı yapılmıştır. Köprü projelendirme aşamaları; köprülerin maruz kaldığı yük etkileri, bu yüklerin en elverişsiz kesit etkilerini oluşturacak yükleme kombinasyonları, yapılan yükleme kombinasyonları neticesinde kesit hesabı gerektiren noktalardaki kesit hesabı esasları, köprü projelerinin yapılması ve projenin uygulama ve kullanım aşamasında verimliliğini etkileyen konstrüktif esaslar ve köprülerde deprem hareketine bağlı olan boyutlama esasları belirtilen şartnameler çerçevesince etraflı bir şekilde incelenmiştir. İlgili şartnamelerden yapılan inceleme neticelerine bağlı olarak; iki açıklıklı yerinde döküm betonarme plak üst yapısı olan, perde ayaklı ve kazıklı temellere oturan bir köprünün hesabı yapılmıştır. Köprü hesabmda taşıyıcı sistem modeli bilgisayar destekli statik ve dinamik analiz yapan bir program ile üç boyutlu olarak modellenip kesit tesirleri saptanmıştır. Bulunan kesit tesirleri ile kesitlerin donatım esasları ve konstrüktif özellikleri AASHTO şartnamesine göre belirlenmiştir. Köprülerin projelendirilmesinde; geçilen açıklığın, bölgenin deprem davranış durumunun, zemin profilinin, köprünün hizmet sınıfının ve ekonomik olarak kullanılabilecek malzeme türüne bağlı olarak belirlenen kıstaslar neticesinde köprü üst yapı ve alt yapı tiplerinin tayini yapılmıştır. Köprü tipinin tayini neticesinde köprünün konumuna göre özellikle deprem riski yüksek bölgelerde deprem etkilerini karşılayacak mukavemet ve stabilite etkileri etraflı şekilde incelenmiştir. Köprü 2. Derece deprem bölgesi içinde yer almakta olup; deprem hesabmda ana parametre olarak kullanılan maksimum yer ivmesi ilgili şartnamelerden tespit edilmiştir. Deprem etkilerinin özellikle üst yapı sisteminin prefabrik kirişli olması durumlarında yatay deprem etkisi neticesinde köprü enine ve boyuna yönde deprem takozu detaylarının ve deprem hareketinde mesnet takozlarının üzerinde serbest olarak oturan elastomer mesnetlerin mesnet takozlarına ankrajlı olarak tespit edilmeleri ve muhtemel kiriş düşmelerine karşı bir önlem olarak AASHTO şartname hükümleri gereği yeterli oturma payı bırakılması esaslarına uyulmuştur. Aksı halde üst yapının gerekli mukavemet esaslarım sağlamasına rağmen deprem etkisinde kirişlerin devrilmesi ve elastomer mesnetlerin yerlerinden kayması ve düşmesi gibi etkilerin deprem hareketi neticesinde yoğun olarak gözlenen hasar şekillerini teşkil ettikleri gözlenmiştir. Ayrıca açıklıkların durumuna bağlı olarak su geçirmez, uzun süre bakım gerektirmez ve üst yapıya ankrajlı tipte genleşme derzi detayları uygulanmıştır. Köprü yüzeyinde meydana gelecek su birikintileri uygun eğim ve drenaj sistemleri ile uzaklaştırılmalıdır. Oto korkuluk ve yaya korkuluk detayları standardına uygun olarak tayin edilmelidir. Betonarme köprülerde tahliyenin ve diğer taşıyıcı elamanların zaman içinde su etkileri ile içerlerindeki donatıların korozyona uğramaması için uygun izolasyon sisteminin araştırılıp uygulanması köprünün ekonomik ömrünü artıran faktörlerden olduğu göz önünde bulundurulmuştur. Köprünün 100 yıllık bir hizmet ömrü olacağı düşünülerek köprü, bakım ve onarım çalışmaları ( örneğin, mesnetlerin değiştirilmesi ) için ihtiyaç duyulacak krikoların yerleştirebilmeleri gereğinden dolayı kenar ve orta ayaklarda yeterli pay bırakılmalıdır.
  • Öge
    15 katlı betonarme bir yapının projelendirilmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Bozyiğit, Tolga ; Öztürk, Turgut ; 101045 ; Yapı Mühendisliği
    Bu tez çalışmasının amacı; Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğin (A.B.Y.Y.H.Y.) incelenmesi ve bu yönetmelik kullanılarak 15 katlı yüksek bir binanın mod birleştirme yöntemi kullanılarak yapının projelendirilmesidir. Yapı perdeli, çekirdekli, çerçeveli sistem olarak düzenlenmiştir. Bina kat yükseklikleri 3 m olarak alınmıştır. Toplam bina yüksekliği 45m'dir. Yapıda beton sınıfi BS25(C25) donatı çeliği olarak da BÇ1H(S420) kullanılmıştır. Zemin emniyet gerilmesi 25t/m2 zemin yatak katsayısı 3000t/m3 alınmıştır. Hesabı yapılan bina I. derece deprem bölgesindedir. Yapının hesabı SAP90 programı ile üç boyutlu olarak yapılmıştır. Yapı modellenirken kirişler,kolonlar çubuk olarak verilmiş, perdeler ise çubuklar arasına kat yüksekliği rijitliğinde fiktif kirişler olarak verilmiştir. Yapıya gelen yükler;döşeme yükleri ve hareketli yükler üçgen, trapez yayık yük olarak verilmiş^ririşler üzerindeki duvar yükleri ise düzgün yayılı yük olarak verilmiştir. Taşıyıcı elemanların öz ağırlıkları sistem yükü olarak FRAME data bloğunda verilmiştir. Yapının elemanlarına ait SAP90 çıktıları grafiksel olarak verilmiştir. Maksimum kesit tesirleri SAP90 F3F dosyasından okunmuştur. Yapı üç boyutlu analizden çıkan maksimum ve minimum kesit tesirlerine göre boyutlandınlmıştır. Betonarme hesabı yapılmıştır. Bu işlemler sırasında TS500 ve Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik 'te belirtilen yöntem ve konstrüktif kurallar uygulanmıştır. Yapının analiz sonuçlan tablolarla verilmiş, bu tablolarda hesap kesit tesirleri ve seçilen donatılar ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Bina temeli yapımn üç boyutlu analizinden elde edilen sonuçlara göre radye (SHELL) olarak SAP90 programıyla modellenmiştir. Donatı hesabı ve zemin taşıma gücü tahkikine göre TS500 'de belirtilen yükleme kombinasyonları uygulanmıştır. Maksimum deformasyonlara göre temel altı zemin gerilmeleri bulunmuştur.
  • Öge
    Süneklik düzeyi yüksek betonarme perde sistemli yüksek bir yapının projelendirilmesi
    (Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Altın, Taşkın Bora ; Öztürk, Turgut ; 101067 ; Yapı Mühendisliği
    Bu yüksek lisans tez çalışmasının amacı; Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğin (A.B.Y.Y.H.Y.) incelenmesi ve bu yönetmelik kullanılarak 17 katlı bir binanın mod birleştirme ve eşdeğer statik yöntemlerine göre davranışının karşılaştırılması ve mod birleştirme yönteminden çıkan sonuçlara göre yapının projelendirilmesidir. Analizi yapılmakta olan bina perdeli sistem olarak kurulmuştur. 17 katlı olarak projelendirilen binada kat yükseklikleri 3m olarak alınmıştır. Toplam bina yüksekliği 51m'dir. Yapının analiz sonuçlan tablolarla verilmiş, bu tablolarda hesap kesit tesirleri ve seçilen donatılar ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Yapıda beton sınıfı BS25(C25) donatı çeliği olarak da BÇHI(S420) kullanılmıştır. Yapının hesabında tüm yapı SAP90 ile üç boyutlu olarak modellenmiştir. Yapıya ait SAP90 çıktıları grafiksel olarak verilmiştir. Maksimum kesit tesirleri SAP90 F3F dosyasından okunmuştur. Yapı üç boyutlu analizden çıkan maksimum ve minimum kesit tesirlerine göre boyuüandınlmış ve donatılmıştır. Bu işlemler sırasında TS500 ve Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik 'te belirtilen yöntem ve konstrüktif kurallara riayet edilmiştir. Yapının üç boyutlu analizinden elde edilen sonuçlara göre bina temeli radye (SHELL) olarak SAP90 programıyla modellenmiştir. Donatı hesabı ve zemin taşıma gücü tahkikine göre TS500 'de belirtilen yükleme kombinasyonları uygulanmıştır. Maksimum deformasyonlara göre temel altı zemin gerilmeleri bulunmuştur. Temel plağının altında Zemin emniyet gerimesi 3.5kg/cm2 dir. Hesaplarda zemin yatak katsayısı olarak K=4000t/m3 alınmıştır.