FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Yapı Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeBetonarme çerçevelerin taşıma gücü(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) İsmailoğlu, Okan ; Kumbasar, Nahit ; 19333 ; Yapı MühendisliğiSüper pozisyon ilkesinin geçerli olduğu elastik teoriye göre hesapta, işletme yükünden meydana gelen gerilmeler bulunarak, bu gerilmeler emniyet = gerilmesinden küçük olacak şekilde sisten boyutlandırılır..' Gerçekte ise yapı orantı sınırından sonra da yük taşımaya devam eder. Dış etkiler artıo belirli bir değere ulaşınca yapı kullanılmaz hale gelir yani göçer. Göçme kırılma, burkulma, büyük yer değiştirme, büyük çatlak gibi olayların biri veya birkaçı ile ortaya çıkar. Bu çalışmada malzeme bakımından lineer olmayan sistemlerin göçme yüklerinin hesabı için yük artımı metodu verilmiştir. Lineer olmayan def ormasyonların sistem üzerinde yayıldığı gözönüne alınarak geliştirilen metod, sistemin özelliklerinden bağımsız olup, elastoplastik malzemeden yapılmış bütün çerçevelere uygulanabilir. Dört bölüm halinde sunulan çalışmaların birinci bölümünde konunun tanıtılması, konu ile ilgili çalışmaların gözden geçirilmesi yer almaktadır. İkinci bölümde eğilme momenti ve normal kuvvet etkisindeki çubuklarda kesit tesini-şekil değiştirme bağıntıları çıkarılmış ve bu değerlerin hesabı için bilgisayar programı hazırlanmıştır. Üçüncü bölümde bir önceki bölümde hazırlanan bilgisayar programı ile farklı yatay yükler altındaki çerçeveler çözülerek bu çerçeveyi mekanizma durumuna getiren yükler bulunmuştur. Son bölümde bilgisayar programı ile elde edilen çıkışlar gözden geçirilip değerlendirilmiş ve ulaşılan sonuçlar açıklanmıştır.
-
ÖgeBetonarme kirişsiz döşemelerde zımbalama dayanımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Aktaş, Hatice ; Eren, İlhan ; 19337 ; Yapı MühendisliğiDöşemelerin doğrudan kolonlar tarafından taşındığı "kirişsiz döşeme" sistemlerinde kolon yöresinde oluşan asal çekme gerilmeleri oldukça yüksek çıkabilir ve betonun çekme dayanımını aşabilir. Bu sorun, betonarme kirişlerdeki eğik çekme sorununa çok benzemektedir. Araştırmada kolon döşeme bağlantısında meydana gelecek etkiler. incelenmiş ve bu etkilerin önlenmesi için iki tip zımbalama kayma donatısı denenmiştir. Konuya benzer kirişsiz döşemeler üzerinde literatür çalışması yapılmıştır. Zumbalama olayı, kırılma şekilleri, kirişsiz döşemelerde Teorik Taşınma Gücü ve Göçme Yükü için önerilen teorik, yarı teorik ve ampirik formüller incelenmiştir. Araştırmanın özünü betonarme kirişsiz döşeme de neyleri oluşturmuştur. Kolon civarındaki kayma göçmesi yükü ve eğilme göçmesi yükü teorik bir yöntemle araştırılmıştır. Deneyde kirişsiz döşemede şekil değiştirmeler mekanik ölçü aletleriyle ölçülmüştür. Her kirişsiz döşemenin betonuna ait özellikleri saptamak için çökme, birim ağırlık, 28 günlük küp ve silindir dayanımı tesbit edilmiştir. Silindir numunelerde betonun yanal deformasyonuda ölçülerek Poisson oranı bulunmuştur. 2 Betonarme kirişsiz döşeme deneyleri için 1600x1600 mm ve 120 mm yüksekliğinde 2 adet, 1600x1600 mm ve 140 mm yük sekliğinde 1 adet olmak üzere toplam 3 adet kirişsiz döşeme dökülmüştür. Döşemeler basit mesnetli oluşturulmuş ve yük kolon aksından uygulanmıştır. Her döşeme için 150x150 mm2 ve 400 mm yüksekliğinde kolonlar yapılmıştır. Kirişsiz döşemelerin donatıları A tipi, B tipi ve C tipi olmak üzere 3 tipte yapılmıştır. Her yük kademesinde her iki yönde plağın 1/4 noktalarında ki çökmeler deformasyon saatleri ile ölçülmüş, ve yük- çökme eğrileri elde edilmiştir. Her yük kademesinde meydana gelen çatlaklar yanına kademe numarası yazılarak plak üzerinde tesbit edilmiştir. Plak kırıldıktan sonra, plağın çatlama şeması çizilmiştir. Betonun çatlamadan önce homojen ve izotrop bir malzeme olduğu kabul edilerek yapılan hesapların uygunluğu, teorik olarak araştırılmıştır.
-
ÖgeÜçgen konsol plakların incelenmesi yapı sistemlerinin hesap yöntemlerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Arık, Seyhan ; Özer, Erkan ; 19345 ; Yapı MühendisliğiBu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır : Üçgen Konsol Plakların İncelenmesi ve Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemlerinin Karşılaştırılması. Birinci kısımda üçgen Konsol Plak, ızgara sistem ortamın da idealleştirerek; çeşitli geometrik özellikleri, farklı yükleme durumları ve boşta olan kenarlarda çeşitli rijitliklerdeki kenar kirişlerin bulunması halleri için hesapları yapılmış ve sonuçlar mühendislik kullanımı için tablolaştırılmıştır. Hesaplar "SAP 90" procrramı ile yapılmış, ayrıca bölüm içinde bazı çıkış diyagramları verilmiştir. ikinci kısımda Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemleri, seçilen üç açıklıklı düzlem çerçevede çeşitli yükleme durumları için farklı hesap yöntemleri kullanılarak karşılaştırılmış ve sistemin betonarme hesapları yapılmıştır. Çerçevenin açı yöntemine göre ön boyutlandırması yapılmıştır. Daha sonra sırayla? sabit yükler için Matris Kuvvet Yöntemi, P, ve P2 ilave yükleri için Cross Yöntemi, W (Deprem) yükü için Açı Yöntemi, düzgün sıcaklık değişmesi için Matris Deplasman Yöntemi, mesnet çökmeleri için de Cross Yöntemi kullanılarak kesit tesirleri hesaplanmıştır. Ayrıca, Endirekt Deplasman Yöntemine göre de iki kesitte M, N, T tesir çizgileri çizilmiştir.
-
ÖgeYapı sistemleri hesap yöntemlerinin karşılaştırılması boşluklu perdelerin yatay yükler altında çözümü(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Balcıoğlu, Dursun ; Pala, Sumru ; 19331 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans tezi olarak yürütülen bu çalışma esas itibariyle iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm, düzlemi doğrultusunda dış yüklerin tesirinde bulunan değişken enkesitli elemanlara sahip üç açıklıklı bir çerçeve sisteminin; çeşitli yüklemeler al tında değişik hesap metodları ile hesaplanması ve boyutlandırılmasının yapılması problemidir. Bu amaçla önce çerçeve sisteminin bir ön boyutlandırılması yapılmıştır. Bundan sonra değişik yüklemeler ve dış tesirler altında, değişik metodlarla sistemin çözümü yapılmıştır. Bu çözümlemelerden sonra elde edilen en elverişsiz kesit tesirlerine göre, yapının kesin boyutlandırılması yapılmıştır. Bu esnada çeşitli yüklemeler ve bu yüklemeler için kullanılan hesap metodları sırasıyla; ön boyutlandırma ve sabit yükler için Oçı Yöntemi, verilen ilave yükler için Matris Deplasman Yöntemi, yatay yük için Cross Yöntemi, düz gün sıcaklık değişmesi için Matris Kuvvet Yöntemi, mesnet çökmeleri için Cross Yöntemi ve Endirect Deplasman Yöntemi ile iki kesit için M, N, T tesir çizgileri çizilmiştir. ikinci bölümde; üç katlı antimetrik yüklü, simetrik bir boşluklu perdenin, önce Sonlu Elemanlar Yöntemi ile hesabı yapılmıştır. Daha sonra aynı sistemin fiktif bir çerçeve gibi ele alınıp, kirişlerin perde içinde kalan kısımlarının perde kenarından ne kadar uzaklıkta sonsuz rijit alınabile ceğini gösteren çeşitli X uzunluklarına göre fiçı Yöntemi ile çözümü yapılmış ve elde edilen sonuçlar Sonlu Elemanlar Yöntemi sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeGeçirimli esnek üst yapılar(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Çetin, Mehmet ; Ağar, Emine ; 19344 ; Yapı MühendisliğiGeçirindi esnek yol üstyapısının incelendiği bu çalışma dört ana bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmı olan birinci bölümde geçirindi kaplamaların kısaca niçin gereksinim duyulduğu, mekanik özellikleri ve dünyadaki kullanım alanları açıklanmıştır. îkinci bölüm de, geçirindi üstyapılar ayrıntılı olarak tanıtılmıştır. Geçirindi üstyapıların seçim kriterleri üzerinde durularak, kullanım alanları ve özellikleri verilmiştir. Geçirindi Üstyapıların özellikleri tanıtılırken; yüzey özellikleri, yapısal ve fonksiyonel özellikleri ile bakım ve onarımları açıklanmıştır. Deneysel çalışmaları içeren üçüncü bölümde ise deney çalışmaları için aşağıdaki beş seçenek kullanılmıştır. Birinci seçenek olarak, agrega karışımına göre ağırlıkça %S taş tozu, %30 (0-1 0#>, %78 <3/4#-3/8#> gradasyona sahip malzeme ve %3 -3.5-4-4.B oranında bağlayıcı içeren 67 penatrasyonlu asfalt çimentosu kullanılarak yapılan deneylerde en uygun boşluk %21 oranına karşılık gelen en iyi Marshall stabilitesl değeri 400kg bulunmuştur. Bu değerler %4 bağlayıcı oranında elde edilmiştir ve daha sonraki deneylerde %4 bağlayıcı oranıyla çalışılmıştır, îkinci seçenekte, agregaya göre ağırlıkça %2 Portland çimentosu, ?, %78 1 3/4 *-3./8# > agrega karışımı kullanılmıştır ve ?S22 boşluk oranına karşılık 43B kg ' lık Marshall stabilitesi değeri bulunmuştur. Üçüncü seçenekte agregaya göre ağırlıkça %6 Portland çimentosu, %a0 (0-1 0#>, %74 (3/4#-3/8#), agrega karışımı kullanılmak suretiyle %19 boşluk oranı ve 465 kg'lık Marshall stabilitesi değeri bulunmuştur. Dördüncü seçenekte agregaya göre ağırlıkça %1Ö Portland çimentosu, %30 (0-10 >, %70 (3/4 # -3/8 ) agrega karışımından %18 boşluk ve B71 kg'lik Marshall stabilitesi değeri elde edilmiştir. Beşinci seçenekte agregaya göre ağırlıkça ?-62 Portland çimentosu, Î^O (0-1 0#>, %78 (l/a# ~3/8#> agrega karışımı kullanılmasıyla VAİ boşluk oranına karşılık 476 kg'lık stabilite değeri tesbit edilmiştir. Deney sonuçlarının değerlendirilmesi sonunda karışımda iriagreganm fazla olmasının boşluk oranını ve geçirimliliği arttırdığı fakat stabiliteyi düşürdüğü buna karşılık ince agreganın artması ve iri agreganın karışımdaki oranının düşmesinin ise stabiliteyi arttırdığı fakat boşluk oranını düşürdüğü gözlenmiştir. Ayrıca bu bölümde hasırlanan bu karışımların özellikleri dikkate alınarak hidrolik projelendirme yapılmıştır. Dördüncü bölümde deneysel çalışmaların genel değerlendirilmesi sunulmuştur.
-
ÖgeYapı sistemlerinin hesap yöntemlerinin karşılaştırılması gelişigüzel kesitlerin bileşik eğilmeye göre ekonomik hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kaya, Tuncay ; Karadoğan, H. Faruk ; 19334 ; Yapı MühendisliğiBu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır. Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemlerinin karşılaştırılması ve Gelişigüzel Kesitlerin Bileşik Eğilmeye Göre Ekonomik Hesabı. Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemlerinin Karşılaştırılması bölümünde, düzlemi içerisinde çeşitli yükler etkisinde bulunan üç açıklıklı bir düzlem çerçeve seçilmiş ve değişik yükleme durumları için farklı hesap yöntemleri kullanılarak statik hesapları yapılmıştır. - Çerçeve önce Yerdeğiştirme Yöntemi Kullanılarak yaklaşık olarak boyutlandırılmıştır. Daha sonra sırasıyla, sabit yükler için Matris- Yerdeğiştirme Yöntemi, Pl, P2 ve P3 hareketli yükleri için Moment dağıtma Yöntemi, W (Deprem) yükü için Matris Kuvvet Yöntemi, mesnet çökmeleri İçin Yerdeğiştirme Yöntemi kullanılarak kesit tesirleri he saplanmıştır. Böylece yöntemlerin birbirleriyle karşılaştırma olanağı doğmuştur. Ayrıca, elde edilen kesit tesirlerinin en elverişsiz kombinezonlarına göre kesit hesapları yapılmış ve Endirekt Deplasman Metodu yardımıyla iki kesite ait M, N, T tesir çizgileri çizilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında, betonarme yapı sistemlerinde karşılaşılabilecek yapı elemanlarının, çeşitli yüklemelerde hem negatif hem de pozitif momentlerin tesir etmeleri halinde, bu yüklemelerdeki Normal kuvvetlerle beraber, çekme ve basınç donatılarıyla ekonomik olarak donatılmasına ait bir çalışma yapılmıştır. özellikle deprem kuvvetlerinin etkili olduğu sistemlerde, yapı elemanlarına depremin yön değiştirmesi sonucu hem negatif hem de pozitif moment etkileyebilir. Kesitlerin çift donatılı tertiplenmesi halinde, hem alta hemde üste konulacak donatı ile verilen M, N ve -M, N kuvvet çiftinin karşılanabilmesi için, en ekonomik donatının bulunması gereklidir. Bu bölümde, bu tür kesitlerin iki yüzüne konulacak donatının hesabı için bir yöntem geliştirilerek, bir bilgisayar programı hazırlanmıştır. Basic Programlama Dilinde kodlanan bilgisayar programı, gelişigüzel kesitli, kiriş, kolon veya perde gibi bir yapı elemanına, iki doğrultuda etkiyen eğilme momenti ve normal kuvvet etkilerine göre, yönet melik gerekleri veya diğer sebeplerle yerleştirilen gövde donatılarının da katkısı alınarak konulması gerekli Esas Donatıları hesaplamak tadır. Taşıma gücü esaslarına göre geliştirilen hesap yönteminde; verilen kesitte önemli olan esas doğrultuda donatı hesabı yapıldıktan sonra mevcut bütün donatılar gözönünde bulundurularak esas doğrultuya dik yönde kesitin verilen normal kuvvetlere bağlı olarak moment taşıma kapasiteleri hesaplanmaktadır. Bu yönde hesaplanan taşıma güçlerinin yetersiz olması halinde bu kez bütün donatılara ek olarak konulması gereken ek donatılar için bu doğrultuda yeniden hesap yapılmakta ve kesit ekonomik bir biçimde donatılmaktadır.
-
ÖgeTaşıyıcı sistemi betonarmeden çeliğe dönüştürülmüş bir yüksek yapının bazı kabuller altında yaklaşık hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Karamuz, Uygar ; Arda, T. Seno ; 19332 ; Yapı MühendisliğiYüksek Yapılar günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyükşehirlerinin metropol alanlarında yaygın biçimde inşa edilmektedir. Belirli bir kattan sonra, yapının çelik olarak inşası betonarmeden daha ucuza gelmekte ise de, ülkemizde daha ziyade betonarmenin yaygın kullanılması nedeniyle son yıllarda inşa edilmiş ve edilmekte olan tüm yüksek yapıların taşıyıcı sistemleri betonarmedir. Bu çalışmanın amacı, şu ana kadar ülkemizde denenmemiş olan Çelik Yüksek Yapı konusunda bir uygulama yaparak, yapının taşıyıcı sisteminin çelik elemanlarından teşkil edilemesi durumunda taşıyıcı sistemde ortaya çıkan kesitler ve kuvvetler hakkında yaklaşık bir fikir sahibi olmaktır. Ayrıca yatay yüklerin, yapının döşemelerinin düzenli diyafram çalışması yaptığı kabulüne göre düşey elemanlara dağıtılarak sistemin çözülmüş olması da, taşıyıcı sistemin çözümü için değişik bir ele alış biçimi oluşturmuştur.
-
ÖgeTürk betonarme şartnamesi (TS-500-82) ve Amerikan betonarme şartnamesi (ACI-318-83)'nin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kanatlı, Ahmet ; Demir, Halit ; 39558 ; Yapı MühendisliğiBu çalışmada, betonarme yapı elemanlarının yeni Türk Betonarme Yönetmeliği (TS-500) kullanılarak yapılan tasarımı, Amerikan Betonarme Yönetmeliği (ACI) ile kara laştırılmıştır. Elde edilen sonuçların karşılaştırılmasında aşa ğıdaki konular gözönüne alınmıştır. 1. Malzeme, 2. Yapı Güvenliği, 3. Taşıma Gücü Yönteminin Temel Varsayımları, 4. Eğilme ve Eksenel Yüklü Eğilme, 5. Narin Kolonlar, 6. Kayma, 7. Zımbalama, 8. Donatının Kenetlenmesi ve Eklen mesi. Karşılaştırma sonunda, Türk Yönetmeliği sonuçla rının ACI Yönetmeliği sonuçlarından pek farklı olmadığı görülmüştür. Bazı durumlarda Türk Yönetmeliğinin ACI Yö netmeliğine göre daha az güvenli sonuçlar vermesi Türkiye ile Amerika'nın ekonomik seviyeleri gözönüne alındığında doğal olarak karşılanmıştır.
-
ÖgeBetonarme çerçeve sistemlerde uygunluk burulmasının incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Yalçın, Murat ; İşler, Özkan ; 21792 ; Yapı MühendisliğiBurulma etkisi betonarme yapı elemanlarının tasarımında karşı laşılan önemli problemlerden biridir. Rapor edilen bu çalışmada taşı-' yıcı sistemi betonarme çerçevelerden oluşan çok katlı bir yapıda kenar akslarda beton hacmi sabit tutularak farklı olarak düzenlenen kiriş - döşeme sistemlerinin' ana kirişe yapmış olduğu etkiler teorik olarak incelenmiş itir. Birinci bölümde burulma rijitliği tarif edilmiş ve burulma etkisi altında çatlayan kesitin burulma rijitliğindeki değişimi gösterilmiştir. Bir sınır durumu gösteren basit burulma tarif edilerek, bu moment et kisi nedeniyle kesitte olaşan gerilme dağılımları grafik olarak verilmiş tir. İkinci bölümde denge ve uygunluk burulmaları açıklanmış ve uy gunluk burulması etkisindeki elemanların gerilme ve kesit hesabında kullanılmak üzere geliştirilen. Eğik Eğilme ve Uzay Kafes Benzeşimi teorileriyle ilgili gerekli bağıntılar verilmiştir. Daha sonra bu bağıntı lar yardımıyla burulma momentinin beton ve donatı arasında hangi oranda bölüşülerek karşılandığı hesaplanmıştır. Burulma teorilerinin incelenmesinden sonra bileşik burulma hal leri sırasıyla: kesme - burulma ve eğilme - burulmanın birlikte olması halleri incelenmiş ve bunlar için geliştirilen gerilme ve deformasyon bağıntılan verilmiştir. Daha sonra üç etkinin yani kesme, eğilme ve burulma etkisinin birlikte olması hali için verilen karşılıklı etkileşim diyagramları gösterilmiştir. Burulma etkisinin genel bağıntıları çıkartıldıktan sonra burulma etkisi altında betonarme elemanların taşıma gücü ilkesine göre kesit hesabının yapılması için izlenecek hesap esasları verilmiştir.
-
ÖgeÇok katlı çelik sanayi yapılarında taşıyıcı sistem seçimi ve boyutlandırma prensipleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Kutlay, Bekir ; Özgen, Alpay ; 21783 ; Yapı MühendisliğiAğır ekipman yüklü çok katlı çelik sanayi yapılarında taşıyıcı sistem secimi ve konsrtikttif prensiplerle ilgili kriterlerin ele alınması ve bunların uygulamadan alınmış iki örnek Üzerinde incelenmesi çalışmanın esasını oluş turmaktadır. Ayrıca birinci örnekte yapının deprem ha linde Uc boyutlu statik ve dinamik coztimleri yapılmış tır. Çelik sanayi yapılarındaki taşıyıcı sistemler» rijit çerçeveli sistemler, dUsey kafes kirişli sistemler ve karma sistemler olmak Üzere Uc grup altında incelenerek, taşıyıcı sistemlerin seçimine etki eden faktörler ele a- lmmıstır. Geniş kullanım alanına sahip olan eleman en- kesitleri ve bir -esimler verilmiş olup, konsrtikttif esas lara deginilmeye çalışılmıştır. Birinci örnekteki taşıyıcı sistemin coztimtlnde matris- deplasman yöntemine göre hazırlanmış bir bilgisayar programı kullanılmıştır. Statik cöztim Uç yUkleme olarak yapılmıştır. Dinamik çözümde yapının ilk bes modu esas alınmış olup, mod sUper pozisyonu metoduna göre kesit te sirleri hesaplanmıştır. Bilgisayar çıkışlarından elde e- dilen kesit tesirleri kullanılarak statik ve dinamik çö- zUmleri arasında bir mukayese yapılmıştır.
-
ÖgeÇok katlı yüksek yapı hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Cinan, Artam ; Kumbasar, Nahit ; 21796 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans tezi olarak. Prof. Dr. Nahit KUMBASAR'm yönetiminde çok katlı betonarme bir H^pı projelendirilmiştir. Söz konusu yapı 15 katlı olup, malzeme olarak BS20 ve BÇIII kullanılmıştır. Yapının taşıyıcı sistemi lineer elastik malzemeden yapılmış perde-çerçeve sistemidir. Kat yükseklikleri 2 3.00 m, binanın temel alanı 20.50x25. 30 = 518.55 m dir. Yapının duvar cinsi ytong olarak, çatısı marsilya tipi kiremitle kaplı çatı katı olarak tasarlanmıştır. o Zemin emniyet gerilmesi 25 t/m dir. Temel sistemi kirişsiz radye olarak hesaplanmıştır.
-
ÖgeÇok katlı yüksek yapı hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Fırat, Naci ; Kumbasar, Nahit ; 21796 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans tezi olarak. Prof. Dr. Nahit KUMBASAR'm yönetiminde çok katlı betonarme bir H^pı projelendirilmiştir. Söz konusu yapı 15 katlı olup, malzeme olarak BS20 ve BÇIII kullanılmıştır. Yapının taşıyıcı sistemi lineer elastik malzemeden yapılmış perde-çerçeve sistemidir. Kat yükseklikleri 2 3.00 m, binanın temel alanı 20.50x25. 30 = 518.55 m dir. Yapının duvar cinsi ytong olarak, çatısı marsilya tipi kiremitle kaplı çatı katı olarak tasarlanmıştır. o Zemin emniyet gerilmesi 25 t/m dir. Temel sistemi kirişsiz radye olarak hesaplanmıştır.
-
ÖgeÇok katlı bir yapının statik ve betonarme hesapları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Özgül, A. Ziya ; Kumbasar, Nahit ; 21804 ; Yapı MühendisliğiYüksek Lisans tezi olarak sunulan bu çalışmada çok katlı bir betonarme yüksek bina projelendirilmiştir. 19 katlı ve temelden yüksekliği 66.5 m olan bu binanın taşıyıcı sistemi betonarme karkastır. Perde ve çerçevelerden oluşmuştur. Bina 1. derece deprem bölgesinde olduğu farzedilerek projelendirme, kaynak [l] 'e göre yapılmıştır. Kesit hesapları kaynak. [2]'e uygun olarak taşıma gücü yöntemi esas alınarak yapılmıştır. îkinci bölümde yük analizi kaynak. [3] 'e uygun olarak alınan yüklerle yapılmıştır. Döşeme sistemi nervürlü kaset ve kirişli plak olarak seçilmiştir. Üçüncü bölümde döşemelerden kirişlere aktarılan yükler ve kolonlara gçelen normal kuvvetler bulunmuş ve kolonlar yaklaşık olarak boyutlandırılmıştır. Dördüncü bölümde yarı dinamik hesap metoduna göre eşdeğer statik yatay yükler altında ötelenme, kaynak [4]ve burulma kaynak [5] sonucu oluşan kesit tesirleri bulunmuştur. Beşinci bölümde düğüm noktaları sabit sistemler için verilen açı metodu ile düşey yükler altında 1. katta kolon ve kiriş kesit tesirleri bulunmuştur. Altıncı bölümde kirişlerde depremi i ve depremsiz durumlar gözönüne alınarak en elverişsiz kesit tesirleri bulunmuş ve betonarme hesabı yapılmıştır. Yedinci bölümde kolon ve perde kesit tesirleri bulunmuş ve betonarme hesabı yapılmıştır. Sekizinci bölümde temel sistemi sürekli temel olarak seçilmiş, zemin gerilmesi kontrolü ve temel statik hesabını takiben betonarme hesabı yapılmıştır. Dokuzuncu bölümde merdiven statik ve betonarme hesabı yapılmıştır.
-
ÖgeÜçgen enkesitli uzay kafes sistemlerde stabilite incelemesi yapı sistemlerinin hesap yöntemlerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) İnan, Süleyman ; Özer, Erkan ; 21739 ; Yapı MühendisliğiBu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır, üçgen Enkesitli Uzay Kafes Sistemlerde Stabilite İncelemesi ve Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemlerinin Karşılaştırılması. Çalışmanın birinci bölümünde üçgen enkesitli uzay kafes sistemlerin değişik parametrelere bağlı olarak burkulma yükleri belirlenmiş, sistem geometrisinin ve enkesit karakteristiklerinin burkulma yüklerini hangi yönde ve ne şekilde etkiledikleri incelenmiştir. Elde edilen sayısal sonuçlardan ve dolu gövdeli sistemler için verilen yanal burkulma formüllerinden yararlanarak, üçgen enkesitli uzay kafes sistemler için yaklaşık bir bağıntı önerilmiş ve sistemin kesin hesabı sonucunda bulunan burkulma yükleri ile önerilen bağıntıdan bulunan burkulma yüklerinin karşılaştırılması da yapılmıştır. Yapı sistemlerinin hesap yöntemlerinin karşılaştırılması bölümünde, düzlemi içerisinde çeşitli yükler etkisinde bulunan üç açıklıklı bir düzlem çerçeve seçilmiş ve değişik yükleme durumları için farklı hesap yöntemleri kullanılarak statik hesapları yapılmıştır. Çerçeve açı yöntemi kullanılarak yaklaşık olarak boyutlandırılmıştır. Daha sonra sırasıyla sabit yükler için Matris Deplasman Yöntemi, Pi, P2 ilave yükleri için Açı Yöntemi, W (deprem) yükü için Cross Yöntemi, Düzgün Sıcaklık Değişmesi için Matris Kuvvet Yöntemi ve son olarak mesnet çökmeleri için Cross yöntemi kullanılarak kesit tesirleri hesaplanmıştır. Ayrıca, elde edilen kesit tesirlerinin en elverişsiz kombine - zonlarına göre kesitler donatılmış ve Endirekt Deplasman Metodundan yararlanılarak iki kesite ait M,N,T tesir çizgileri çizilmiştir.
-
ÖgeDynamic testing and identification of Muratlı railway bridge(Institute of Science and Technology, 1992) Rahmatian, Paknoush ; Uzgider, Erdoğan ; 21905 ; Structural EngineeringYapılanıl çeşitli dış yükler altındaki dinamik davranışını saptamak amacıyla hassas ölçüm aletlerinin kullanımı günümüzde giderek yaygınlaşmaktadır. Hassas aletler yardımıyla gerçekyapıdan eme edilen kayıtlara dayanarak, gözönüne alınan yapının analitik modelinin doğruluğu saptanabilmekte ve basit modellerin geliştirilmesine olanak sağlanabilmektedir. Bilindiği üzere herhangi bir yapı sistemlerinin tanımlanması, ölçülen ve analitik olarak hesaplanan değerlerin karşılaştırılması sonucunda, sistemi en iyi şekilde temsil eden yapısal parametrelerin saptanması esasına dayanmaktadır. Literatürde daha önce yer alan ve sistem tanımlaması ile ilgili yapılan çalışmaların çoğunda, analitik sistemden elde edilen sonuçlar esas olarak dikkate alınmaktadır. Sunulan bu çalışmada kullanılan sistem tanımlanması yönteminde ise, yapı parametrelerinin serbestçe seçimi mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada gözönüne alman Muratlı Demiryolu Köprüsü'nde birçok statikve dinamik testler yürütülmüştür. İstanbul -Edirne hatunda ve İstanbul' dan 179 km uzaklıkta yer alan Muratlı Köprüsü, 100 metre açıklık, parabolik üst başlıklı basit mesnetli bir kafes kiriş sistemden oluşmaktadır. 52 senelik olan bu köprüde yol alt başlıkta teşkil edilmiştir (Şekil 1). Şekil 1. Muratlı köprüsünün bilgisayar modeli. Sözkonusu köprüde, test lokomotifinin sebep olduğu titreşimler altında ölçülen ivme kayıtlarından ve frekansdan yola çıkılarak rijitlik tanımlamasına gidilmektedir. Bu çalışmada, Muratlı Demiryolu Köprüsü üzerinde gerçekleştirilen testlerde kullanılan test aletleri, bilgi toplama sistemi, test adımlan ve dinamik testten elde edilen kayıtların ön işleme tabi totulma yöntemi açıklanmaktadır. Arazideki köprü testleri yapılmadan evvel, köprünün analitik modeli saptanmış ve bilgisayarda statikve dinamik analizleri gerçekleştirilrniştir. Böylece vnı köprünün serbest titreşim frekansları ve gerilme dağılışları elde edilmiş ve buna dayanılarak statik ve dinamik testlerde kullanılacak olan aletler için uygun yerler tesbit edilmiştir. Yürütülen dinamik köprü deneylerinde ivme ölçerler kullanılmış ve bunların ayakları çelik levhalara monte edilip ayarlanarak kaydedilen ölçümlerin sağlıklı olması sağlanmıştır. Statik testlerde kullanılan gerilme ölçerler ise, daha önceden belirlenen elemanlara M6' lık bulonlarla tesbit edilmiştir. Gerilme ve ivme ölçerlerden elde edilen kayıtlar, özel konnektörlerle bağlanmış 50 metrelik kablolar yardımıyla veri toplama merkezine iletilmektedir. Veri toplama sistemi iki adet Analog - Digital çeviriciden oluşmaktadır. Her bir çeviricide ise 16 kanal bulunmaktadır. ve 2 Elde edilen analog bilgiler dijitale çevrildikten sonra kuvveüendirilmekte adet 16MHz* lik taşmabüır bilgisayarlara kaydedilmektedir. Tüm testler boyunca aks yükleri tanımlı DE24000 diesel lokomotifi kullanılmıştır. Statik testlerde, darbe etkisini de görebilmek amacıyla lokomotifin 5 km/h' lik bir hızla köprüden geçmasine izin verilirken, dinamik testlerde bu hız 75 km/h olarak gerçekleştirilmiştir. Yürütülen dinamik testlerde, sözkonusu test lokomotifinin köprüden geçişi esnasında kütlesi zamana bağlı olarak değiştiğinden, sistemin tanımlanabümesi için lokomotifin köprüyü tamamen terkettiği andan itibaren kaydedilen ve serbest titreşime karşı gelen kayıtlar dikkate alınmıştır. Yapılan bu çalışmada, elde edilen test kayıtlarına dayanılarak frekans tanımlanmakta ve uygun kütle matrisi de gözönünde tutularak, kütle ve rijitlik değerleri 10 noktaya indirgenmiş modelin, rijitük matrisinin tanımlanmasına gidilmektedir. Test edilen köprüden ölçülen giriş ve çıkış kayıtlan, bu çalışmada kullanılan sistem tanımlanması yönteminde yeterli olmaktadır. Rijıtliğin tanımlanmasında kullanılan bu metot, Quasi metodu olarak da tanınmaktadır. Kütlenin seçimi, rijitliğin seçinıinin yanında çok daha kolay olduğundan sistem tanımlanmasında kütle bilinen olarak devreye sokulmaktadır. Öte yandan, kütleninkesin olarak saptanmasının çok zor olduğunu unutmamak gerekmektedir. Bu değerin saptanmasında, deneyim ve labaratuvar testlerine başvurulması gerekmektedir. Ölçülen ivme kavıtlanmn direkt olarak işlenmesinin zor olması ve de iyi sonuç vermemesi nedeniyle^elde edilen kayıt bilgileri bir ön işleme tabi tutularak uygun hale getirilmektedir. Örneğin, kullanılan çeşitli filtre yöntemleri yardımıyla kaydedilen kayıtlardan gürültü, anormal pikler vb. temizlenebilmektedır. Elde edilen kayıtlar ön işlemden geçirildikten sonra, her kanala ait kayıtlar içinden sadece, katarın köprüyü terk ettiği andan itibaren ölçülen ve köprünün serbest titteşimine karşıgelen son bölümü dikkate alınmıştır. Gözönüne alman bu titreşimlere Fourier Transformu uygulanmakta ve çeşitli modlara ait frekans pikleri elde edilmektedir. Genelde, bir köprü için birinci düşey, yatay ve burulma modlannın saptanması arzu edilmektedir. Yürütülen bilgisayar çözümünde elde edilen madlann çoğunun, yanal ve yerel e|ilme modlanna ait olduğu görülmüştür. Öte yandan, birinci ve ikinci düşey eğilme ve burulma modlannın tümü de elde edilmektedir. Bu mod şekillerine ait hesap, ölçüm ve sistem tanımlanmasından elde edilen frekanslar Tablo 1' de görülmektedir. ıx Tablo 1. Hesaplanan, ölçülen ve tanımlanan frekanslar. Sistemin rijitliğini tanımlama metodu, test lokomotifinin köprüvü terk ettikten sonra da kaydedilmeye devam edilen kayıtlara dayanılarak, Şekil 1' de verilen ve serbestlik derecesi 10 noktaya indirgenmiş rijitlik matrisine uygulanmaktadır. Sadece düşey serbestlik dereceleri gözönüne alınarak 10 noktaya mdirgenmiş rijitlik matrisi, test edilen köprünün yerel ve global karakteristiklerini tanımlayabilmek için bir temel teşkil etmektedir (Tablo 2 ). Böylelikle test edilen köprününbirinci eğilme moduna ait ölçülenfrekansına bağlı olarak ve temel rijitlik matrisi de kullanılarak köprü tanımlanmaktadır. Köprünün birinci eğilme moduna ait tanımlanmış rijitlik matrisi Tablo 3' de görülmektedir. Tablo 2. Temel rijitlik matrisi Tablo 3. Birinci eğilme moduna göre tanımlanmış rijiîük matrisi. Tablo 4' de tanımlanmış rijitlik değerleri ile temel rijitlik matrisi arasındaki rölatif farka ait yüzdeler verilmektedir. Rijitlik matrisini belirli bir şekilde etkileyen ana diyagonal elemanlarının rölatif farklar ortalamasının %0.05 mertebesinde olması, kullanılan bu sistem tanımlama yönteminin iyi bir şekilde uygulandığını göstermektedir. Tablo 4. Hesaplanan ve tanımlanmış rijitlik matrisleri arasındaki rölatif hata yüzdesi (Birinci eğilme moda) Benzer işlemler birinci burulma modu için de uygulanmıştır. Bu mod için yürütülen sistem tanımlaması sonucunda elde edilen rijitlik değerleri ile bu rijitlik değerlerinin temel rijitlik değerleri arasındaki rölatif fark yüzdesi Tablo 5 ve 6' da verilmektedir. Tablo S.Birinci burulma moduna göre tanımlanmış rijitlik matrisi. XI Tablo 6. Hesaplanan ve tanımlanmış rijitlik matrisleri arasındaki rölatif hata yüzdesi (Birinci burulma modu) 4 -56 -101-2196-9213 -4 -1428 992 -643 -56 -5 -2 -101 -2 -2 -2196 -46 -2 -9213 692 -102 -40 1822-1177 1481 -689 4 808 -56-1198 -808 -789 -35 -1428 1137 -73-1020 -360 -97 -46 692 1822 -56-1137 -793-731 -2 -102-1177-1193 -73-1050-355 -4 -25 1481 -808-1020 -59-425 -25 4 -689 -789 -360 -450 -72 -35 -97-1883 - -4 -2 992-793-1050 -59 -450-1883 -47 -643-731 -355 -425 -72 - 786 -2 -47 786 -2 -2 -99 -2 -4 -20 -99 -20 4 Birinci eğilme ve burulma moduna dayanılarak gerçekleştirilen sistem tanımlanmasından da anlaşılacağı gibi, sadece düşey serbestlik derecelerinin gözönüne alınarak gerçekleştirilen sistem tanımlanmasında, eğilme modunun her zaman gerekmediği açıkça görülmektedir. Bu çalışmada, yürütülen sistem tanımlanması yönteminin güvenilir olduğu çeşitli örnekler yardımıyla gösterilmekte ve yerel ve global sistem tanımlanmasının da yapılabileceği sonucuna varılmaktadır. Öte yandan, uygulanan bu yöntemin yine de bazı sınırlarının olduğunu gözardı etmemek gerekmektedir. Gerek gerçek yapının nonlineer davranışının sistem tanımlanmasına etkisini, gerekse de kritik bölgelerin rijitliğine etkisini tanımlayabilmek için, daha geniş incelemelere gerek duyulmaktadır. Bu nedenle yukarda bahsedilen sınırlamaların yalandan araştırılması sürmektedir. Yürütülen bu çalışmada kullanılan sistem tanımlanması metodunun şimdiki haliyle, sayısal hesap ve proje resimleri elde bulunmayan köprülerin yapı parametrelerinin tanımlanması açısından oldukça kullanışlı ve uygun bir yöntem olduğu gösterilmektedir.
-
ÖgeElastik zemine oturan betonarme kirişlerin elasto-plastik davranışının incelenmesi yapı sistemlerinin hesap yöntemlerinin karşılaştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Bakan, İbrahim ; Özer, Erkan ; 21805 ; Yapı MühendisliğiBu çalışma iki ana bölümden oluşmaktadır: Elastik Zemine Oturan Betonarme Kirişlerin Elasto-Plastik Davranışının İncelenmesi ve Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemlerinin Karşılaştırılması. Birinci kısımda plastik mafsal hipotezi esas alınarak, elastik zemine oturan sonlu boydaki betonarme kirişlerin davranışı incelenmiş ve ekonomik olarak nasıl boyutlandırılacakları araştırılmıştır. Betonarme sistemlere plastik mafsal hipotezinin uygulanması halinde gözönünde tutulması gereken göçme kriterleri de ayrıca açıklanmıştır. Yapılan sayısal incelemeler, elastik zemine oturan betonarme kirişlerin elasto-plastik hesabı ile, toplam donatı oranının önemli miktarda azaltılabileceğini göstermektedir. İkinci kısımda Yapı Sistemlerinin Hesap Yöntemleri, seçilen iki açıklıklı düzlem çerçevede çeşitli yükleme durumları için farklı hesap yöntemleri kullanılarak karşılaştırılmıştır. önce açı yöntemine göre yapının ön boyutlandırması yapılmıştır. Daha sonra sırasıyla, sabit yükler için Matris Deplasman Yöntemi, P, ve P» ilave yükleri için Cross Yöntemi, W (Deprem) yükü için Açı Yöntemi, düz gün sıcaklık değişmesi için Matris Kuvvet Yöntemi, mesnet çökmeleri için de Cross Yöntemi kullanılarak kesit tesirleri hesaplanmıştır. Ayrıca, Endirekt Deplasman Yöntemi ne göre de iki kesitte M,N,T tesir çizgileri çizilmiştir.
-
ÖgeFotoelastisitede sınır eleman yönteminin ayırma metodu olarak kullanılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Özütok, Atilla ; Aköz, Yalçın ; 21800 ; Yapı MühendisliğiDeneysel bir yöntem olan fotoelasti siteden elde edi len verilerle asal gerilme farkları ve asal gerilme doğrultularına ait bilgiler doğrudan elde edilmektedir. Asal gerilmeleri veya gerilme bileşenlerini elde etmek için ilave deneyler veya bölgenin herhangi bir nokta sında asal gerilme toplamlarını veren çözümlerin yapıl ması gerekmektedir. Ayırma yöntemleri dediğimiz işlem leri uyguluyarak gerilme bileşenlerini tek tek elde e- debi liriz. Bu çalışmada Sınır Eleman Yönteminin fotoelasti sitede ayırma yöntemi olarak kullanılması araştırılmış ve prob lemlerin çözümü için Fortran kodlama dilinde bir bilgi sayar programı hazırlanmıştır. Giriş bölümünde f otoelastisi te, ve sınır eleman yön temine ait çalışmalar gözden geçirilmiş ve incelenen problem açıklanmıştır. İkinci bölümde ışık, ışığın vektörel karekteri, pola rize ışık, pol ar i zer 1 er, dalga plakası ve f otoelastisi te için uygulanan Jones vektörleri tanıtılmıştır. Üçüncü bölümde polariskop ve Jones matrisleri anlatı larak polariskop elemanları için Jones matrisleri anla tılmıştır. Dördüncü bölümde düzlem el ast i site teorisi için foto elasti site teorisi anlatılmıştır. Beşinci bölümde fotoelasti site deneylerinden elde edilen verilerin analizi açıklanmıştır. Altıncı bölümde kullanılan ayırma metodları açıklan mış ve bunlar hakkında bilgi verilmiştir. Yedinci bölümde sınır eleman yönteminin ayırma metodu olarak kullanılabileceği açıklanmış ve bu metoda ait bilgisayar programı verilmiştir. Sekizinci bölümde karşılıklı iki kenar ortay nokta sından eşit ve karşıt tekil kuvvetlere maruz kare levha- hanın çözümü yapılarak gerilme bileşenleri elde edilmiş tir. Yine aynı problemin yanlarına yarıçapları sabit kalmak üzere derinliği değişen çentik açılarak sınır elemanları yöntemiyle çözümleri yapılmıştır.
-
ÖgeElastokinetikte dinamik çarpan hesabı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Eti, Ahmet Şükrü ; Bakırtaş, İbrahim ; 21990 ; Yapı MühendisliğiYüksek lisans diploma tezi olarak sunulan bu çalışmada elastik sistemlerin dinamik etkiler altındaki davranışı, başka bir deyimle elastokinetik problemleri incelenmiş ve bu problemlerde dinamik çarpan adı verilen oranın aldığı değerler gösterilmiştir. Çalışma dört ana bölümden oluş maktadır. Birinci ana bölümde elastokinetik problemleri, üç ana başlık altında sınıflandırılmıştır. Bu ana başlıkların her biri, bir ana bölümün konusu olarak incelenmiştir. Bu bölümde dinamik çarpanın da tanımı yapılmıştır. ikinci ana bölümde, eylemsizlik kuvvetlerinden doğan etkiler ele alınarak, iki örnekle bu tip problemlerde dinamik çarpanın aldığı değerler hesaplanarak özellikleri açıklanmıştır. Bu ana bölümde 111,121 ve E33 numaralı kaynaklardan yararlanılmıştır. Üçüncü ana bölümde elastokinetikte diğer bir problem türü olan ani yükleme ve çarpışma problemleri ayrı ayrı birer alt bölümde incelenmiş ve dinamik çarpanın aldığı değerler hesaplanmıştır. Bu ana bölümde E13,[23,E43, ES3 ve E63 numaralı kaynaklardan yararlanılmıştır. Son olarak, dördüncü ana bölümde elastik titreşim problemleri ele alınmıştır. Bu tür problemlerin çeşitli sınıflandırma şekilleri açıklandıktan sonra, önce tek serbestlik dereceli sistemler sönümlü ve sönümsüz hallerde ayrı ayrı ele alınarak dinamik çarpan hesaplanmış ve özellikleri belirtilmiştir. İkinci alt başlıkta sonsuz serbestlik dereceli sistemler ele alınarak, bu halde çubukların titreşim hareketi incelenmiştir. özel bir uygulama olarak baca problemi alınmış, açısal frekans önce diferansiyel denklem kuvvet serisine açılarak, daha sonrada Rayleigh oranı yöntemiyle hesaplanarak sonuçlar karşılaştırılmıştır. Bu bölümde son olarak çubuklarda dinamik çarpanın ifadesi çıkartılarak, baca probleminde bulunan birinci ve ikinci modun açısal frekans değerleri ile, kabul edilen bir deprem ivme spekturumu için dinamik çarpanın hesabı yapılarak bulunan değerler grafik olarak gösterilmiştir. Bu ana bölümde El 3, E23, E43, E63, [73, E83 E93,E1Q3 ve [113 numaralı kaynaklardan yararlanılmıştır.
-
ÖgeOrtalama hafif agrega boyutunun yarı hafif betonların dona dayanıklılığı üzerindeki etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Öztütüncü, Gül Hatice ; Oktar, Osman ; 21992 ; Yapı MühendisliğiBu çalışmada hafif agrega boyutunun,birim ağırlıkları yaklaşık 2000 kg/m3 olan yarı hafif betonların dona dayanıklılığı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla 5 adet karışım üretilmiştir. Bu karışımlarda hafif agrega boyutunun dışındaki tüm etkenler sabit tutul muştur. Hafif agrega boyutu ise bu karışımlarda sırasıyla 2/8 mm, 4/16 mm, 8/16 mm, 16/25 mm, 2/25 mm değerlerini almıştır. Her bir karışımdan 8 adet 15/30 cm boyutunda silindir numune üretilmiştir. Bunlara 28 gün süre ile standart kür (20ot2°C sıcaklığındaki kirece doygun suda saklama) uygulanmıştır. Bundan sonra 8 numuneden 4 ü şahit olarak saklanmış, diğer 4 ü ise 30 tekrarlı don deneyine tabi tutul muştur. En sonunda tüm numunelerde şekil değiştirmeler ölçülerek basınç deneyi uygulanmış ve bu deneylerin sonuçlarına dayanarak don hasarları hesaplanmıştır. Deneysel çalışmalara göre don etkilerine karşı en büyük dayanıklılığı hafif agrega boyutu 2/8 mm olan karışım göstermiştir. Don etkilerine dayanıklılık açısından 2. sırayı hafif agrega boyutu 8/16 mm olan karışım 3. sırayı hafif agrega boyutu 16/25 mm olan karışım almıştır. Don- çözülme etkilerine dayanıklılık bakımından en kötü durum da olan karışımlar 4/16 mm ve 2/25 mm hafif agrega boyutlu karışımlardır.
-
ÖgeKuvvetli deprem hareketlerinde normalizasyon spektrum üzerine etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Tunay, Ş. Başaran ; Hasgür, Zeki ; 21790 ; Yapı Mühendisliğiİlk çağlardan beri, insanlığın korkulu rüyası olan deprem günümüzde de gün celliğini, arttırarak korumaktadır. Dünya nüfusunun hızla artması ve büyük yerle şim bölgelerine doğru bir akının doğması nedeniyle kentler büyümüş; bunun so nucu olarak da yer sorunu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yapı sistemleri daha bü yük ve daha kompleks bir hale gelmiştir, Bir başka deyişle insanoğlu için dep rem riski daha da artmıştır. Bu yüzden deprem olayını tam olarak çözümlemek ve depreme dayanıklı yapı sistemleri oluşturmak zorunlu hale gelmiştir. Bunu başarmak için de hassas bir tasarımın yapılması en önemli şart olmuştur. Bu nedenle çalışmamızda, bir sismik bölgede inşa edilecek yapı sistemine deprem nedeniyle gelecek yatay etkileri veren, tasarım spektrumlanm elde et mek ana amaç olmuştur. Bunun için öncelikle, en doğru deprem verilerinin kul lanılması gerektiğinden elimizdeki hatalı kayıt edilmiş Türk Deprem verileri için ta ban hattı düzeltmesi yapılmış değerler elde edilmiştir. Bunlar için karşılık spek- trumları çizilmiş ve taban hattı düzeltmesinin etkisi araştırılmıştır. Yüksek emniyetli yapı tasarımı yöntemlerinde kullanılacak, depremi en iyi karakterize edecek deprem şiddet parametresi istatistik bir yöntem kullanılarak elde edilmiştir. Son olarak da yumuşak bir zemine ve yüksek manyitüde sahip olan Erzurum-Kars depremi ile, yine yüksek manyitüde sahip ve kayalık zeminde meyddna gelmiş olan Dursunbey depremi için bölge tasarım spektrumları çizilmiş, ve El Centra için elde edilmiş olan spektrum ile karşılaştırılarak ve bazı sonuçlara varılmıştır.