LEE- Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Başlık ile LEE- Çevre Kontrolü ve Yapı Teknolojisi-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSergileme mekânlarının aydınlatılması ve yapı kredi kültür sanat binasının incelenmesi( 2020) Özgür, Pınar Ceren ; Mimarlık, Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiSergi; halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü olarak tanımlanmaktadır. Müze ve sergi mekânları, sanat eserlerinin sürekli ya da geçici bir zaman diliminde sergilenmesini ya da korunmasını amaçlar. Sergileme mekânlarının aydınlatılması, hem sergilenen nesnelerin ziyaretçi tarafından algılanmasını kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Ayrıca bu tasarım, eserin ışıktan zarar görmesini önlenmeye de yöneliktir. Sergileme mekânları aydınlatılırken mekânın özellikleri, sergilenecek eserin özellikleri, kullanıcının özelliklerinin değerlendirilmesi ve en makul tasarımın uygulanması gerekmektedir. Yapılan bu tez çalışmasında birinci bölüm giriş bölümüdür. Bu bölümde çalışmanın amacı ve kapsamı belirlenmiştir. İkinci bölümde sergi kavramı ve sergi mekânlarının günümüze kadarki gelişim süreci üzerine bilgi verilmiştir. Ayrıca bu bölümde, sergi mekânlarının sınıflandırılması konusunda bilgi verilip yakın zamanda ziyaretçiye açılan sergi ve müze mekânlarından örnekler incelenmiştir. Üçüncü bölümde sergileme mekânlarında aydınlatmanın önemi ve temel ilkeleri hakkında literatür çalışması yapılmıştır. Sergileme mekânlarındaki ziyaretçinin görsel konfor koşulları ve sergilenen eserlerin zararlı ışıktan korunması konusunda araştırma yapılmıştır. Dördüncü bölümde sergi mekânlarının iç mekân aydınlatması; doğal aydınlatma ve yapma aydınlatma olarak incelenmiştir. Doğal aydınlatmaya bağlı gelişebilecek sorunları engelleme amaçlı kullanılabilecek güneş kontrolü hakkında da bilgiler verilmiştir. Beşinci bölümde örnek sergi mekânı olarak Yapı Kredi Kültür Sanat yapısı ele alınmıştır. Yapıda bulunan Galeri 1 mekânında bulunan nesne aydınlatması ve mekân aydınlatması ayrı ayrı incelenmiştir. Yapı Kredi Kültür Sanat Binası incelenirken gözlem ve simülasyon çalışmaları kullanılmıştır. Bu bölümde ek olarak, Yapı Kredi Kültür Sanat binası Galeri 1 mekânı aydınlatma standartları açısından incelenip standartlara uygun olmayan bölümler için iyileştirme önerleri yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda, sergilenen nesne çeşidi, sergilenme biçimi ve mekânın mimari özelliklerinin aydınlatma tasarımı ile ilişkisi değerlendirilmiştir.
-
ÖgeYapısal sürdürülebilirlik bağlamında BIM koordinasyonu ile yapı elemanı tasarımı yaklaşımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020) Soylu, Pınar ; Tavil, Aslıhan Ünlü ; Çevre Kontrolü ve Yapı TeknolojisiGünümüzde yapısal atıklar kaynaklı doğal çevre kirliliği, ham madde tüketimi, enerji tüketimi kontrol edilemez boyutlara varmaktadır. Yapılar sonsuz varlıklar değildir, yapının öngörülen yaşam ömrünü tamamlamasıyla beraber yıkımı kadar estetik kaygılar, değişen ihtiyaçlarla da yapının ömrü sonlandırılmaktadır ve yıkım sonrası büyük yapısal atık problemleri ortaya çıkmaktadır. Sebep ne olursa olsun bir yapının plansız ve kontrolsüz yıkımı pek çok açıdan çevresel yük oluşturduğu kadar maliyet yüküne ve enerji kaybına da neden olmaktadır. Bu nedenle bina yaşam döngüsünün her evresini dikkate alan tasarımlar daha önemli hale gelmektedir. Bu amaç doğrultusunda bir yapının tüm katılımcıları kendi profesyonel alanlarına göre stratejiler geliştirmektedir. Mimar, mühendis ve diğer profesyonel proje paydaşları bu strateji doğrultusunda bütüncül şekilde çalışarak yapısal atık miktarını azaltacak, enerji, ham madde, zaman ve ekonomik kaybı da düşürecek alternatif yollara, seçimlere yönelmektedir. "Design for Deconstruction" (DfD) söküme dayalı, kullanım ömrünü daha verimli bir şekilde yönetmeyi amaçlayan, yapısal sürdürülebilirliği yapı, yapı elemanı, bileşen ve malzeme ölçeklerinde geri kazanımı ele alan ve bina yaşam döngüsünü dikkate alan bir tasarım stratejisidir. Bir yapının tasarım aşamasında bu stratejiler ile tasarlanması, atık oluşumunun azalmasına, yapının kullanımının değişmesinde esnekliğe ve yapı elemanlarında, bileşenlerde ve malzemelerde yeniden kullanım için sökme, geri dönüşüm için nitelikli geri kazanım gibi olanaklara imkan veren tasarım anlamına gelmektedir. Bir başka deyişle yapısökümü için tasarımda mevcut yapı gelecekteki yapının yapı elemanları, bileşenleri ve/veya malzemeleri için kaynak olabilmektedir; enerji, ham madde, zaman ve ekonomik kaybı azaltmaktadır. Bu stratejinin verimli işlemesi tasarımın doğru şekilde yapılmasına ve "yıkım" sürecinin tamamen planlı ve verimli yönetilmesine bağlıdır. Yapının tasarım aşamasında yıkım sürecini belirleyen söküm stratejileri ve değişkenlik gösteren kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik uyarlanabilirliği de göz önüne alındığında yapı üretim - yıkım süreci karmaşıklaşarak koordinasyonu gittikçe zorlaşan bir faaliyete dönüşmektedir. Süreç bütünlüğünü korumak, verimli şekilde yönetebilmek ve sağlıklı şekilde koordinasyonunu sağlamak amacıyla geleneksel tasarım yöntemlerinin yetersiz kaldığı noktada BIM (Yapı Bilgi Modelleme Sistemi) devreye girmektedir. Sahip olduğu avantajlar ve yazılımın gelişime açık olması nedeniyle güncel çalışmaların pek çoğu BIM da üzerinden yürütülmektedir ve büyük bir fırsat alanıdır. BIM ile beraber karmaşık yapı üretim sürecinin inşasından önce sayısal ortamda koordine etme, net veriler elde etme, inşa etme ve bu verileri saklama seçeneği sağlanmıştır. BIM'in gelişimi ile beraber tasarımcıya ve diğer proje paydaşlarına proje yapım sürecinin bina yaşam döngüsüyle beraber her evrede beraber değerlendirilme imkanı sağlanmıştır. Bu durum ayrıca problemleri önceden görme ve inşa etmeden önce stratejik olarak sürdürülebilirlik kararlarını uygulayarak süreci verimli şekilde yönetmeye ve uygulamaya dair bilgileri sayısal model içerisinde biriktirmeye de imkan vermektedir. Bu amaçla tez çalışmasında "Yapısal Sürdürülebilirlik Bağlamında BIM Koordinasyonuyla Söküme Uygun Yapı Elemanı Tasarımı Yaklaşımı" geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda tasarlanan yapı elemanının yaşam süreci boyunca muhtemel onarım, değişim, dönüşüm, söküm, yıkım ve yenileme gibi müdahalelerde esneklik sağlayacak ve ömrünü tamamladığında minimum yapısal atık üretimi ve üretilen bu yapısal atıkların da ne şekilde dönüştürüleceğinin tasarımda planlanması ile çevresel zararları düşürmeyi hedeflemektedir. Bu üretilen sökülebilir yapı elemanının BIM aracılığı ile bir veritabanı haline getirilerek saklanabileceği ve başka projelerde kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu sonucunda ise inşaat endüstrisinin alternatif yöntemlere yönelmesine ve atık çevriminin kapalı döngüde kalmasına destek olunacağı düşünülmektedir.