FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Konu "Açık alanlar" ile FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKentsel kıyı alanlarının mekansal özelliklerine yönelik bir model önerisi: İstanbul örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Seçmen, Serengül ; Türkoğlu, Handan ; 10259375 ; Şehir ve Bölge Planlama ; Urban and Regional PlanningEndüstrileşme öncesi dönemlerden bu yana gelişimini sürdürmekte olan kıyı alanları, günümüzde çok çeşitli işlevler içeren kentsel alan özellikleri göstermektedir. 1970'li yıllarda Kuzey Amerika'da başlayıp tüm dünyaya yayılan ve kıyı alanlarının kente açıldığı endüstrileşme sonrası gelişim süreci kentsel kıyıların mekansal özellikleri açısından oldukça belirleyici olmuştur. Yenilenen kıyı alanlarına marinalar, su ulaşımı toplu taşıma hizmeti alanları, kruvaziyer limanlar, iş ve konut alanları, ticari eğlence alanları, su sporu alanları, kıyı parkları ve gezinti alanları, müze, sergi, konser ve festival alanları gibi pek çok işlev yüklenmiştir. Görüldüğü gibi rekreasyonel, sosyal, kültürel ve su ulaşımı toplu taşıma hizmeti alanları başta olmak üzere çeşitli kentsel açık alan kullanımları kıyıların önemli bir aktivitesini oluşturmaktadır. Endüstrileşme öncesinde kentsel yaşamın kendiliğinden geliştiği kıyılarda endüstrileşme sonrası dönemde kentsel açık alanlar daha çok planlı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Öte yandan, süreç içerisinde kıyıların özel yatırım alanlarına dönüşmesi, kent ve su ile kurduğu ilişkinin zayıf olması, özgün kıyı kimliğinin yitirilmesi gibi kentsel açık alan kullanımlarını doğrudan etkileyen olumsuzluklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa kentsel dinamiklerin su ile buluştuğu açık alanlarda yer alan kentsel kullanımların mekansal özelliklerinde belirleyici rolü olan su öğesi ve kent olgusu göz önüne alındığında, kentsel açık alanların öncelikli olarak su ile ilişkili olması ve kentin diğer bölgelerine erişim bağlantılarının güçlü olması gerekmektedir. Bu araştırma kapsamında kentsel kıyıların açık alan kullanımlarının değerlendirilmesi amacıyla bir model önerisi geliştirilmekte ve İstanbul kıyılarına uygulanmaktadır. Önerilen model çerçevesinde kriterler 'su ile ilişkili çevre', 'bağlantılı olma ve süreklilik', 'imgelenebilirlik', 'uyumlu işlevsellik' ve 'esneklik ve değişkenlik' olarak belirlenmiş, model kentsel ölçek ve alt bölge ölçeği olmak üzere iki farklı ölçekte uygulanmıştır. Elde edilen bulgular kıyıların kentsel açık alan performanslarına yönelik bir değerlendirme yapılmasına olanak sağlamış, ayrıca modelin uygulaması ile hem modelin işlerliği test edilmiştir. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de İstanbul kıyıları ulaşım, konut ve ticaret başta olmak üzere çeşitli işlevler içermekte, bütüncül bir planlama anlayışının bir parçası olmaksızın gelişmeye devam etmektedir. Su ile çevrili İstanbul'da su ulaşımının etkin olmaması, kıyıdaki kentsel açık alanlara toplu taşıma ile erişimin güç olması, mekansal olarak su ile etkileşime öncelik verilmemesi ve bu alanların rekreasyonel aktivite çeşitliliğine sahip olmaması kıyı kullanımının en temel sorunları olarak karşımıza çıkmaktadır. Model kapsamında oluşturulan kriterlere göre yapılan değerlendirmeler, İstanbul kıyılarında bulunan kentsel açık alanların mekansal özelliklerinin zayıf olduğu görüşünü desteklemektedir. Ayrıca, kentsel açık alanların su ile ilişkisinin çok zayıf, su ulaşımı ve diğer toplu taşıma türleri ile entegrasyonunun ve yaya erişim bağlantılarının zayıf, kıyı görünümü ve açık alanların okunaklılığının güç, işlevsel çeşitliliğin ve işlevler arası uyum potansiyelinin zayıf olduğu saptanmıştır. Alt bölge ölçeğinde ise Üç Su Birleşimi (Eminönü, Karaköy, Kadıköy, Üsküdar, Beşiktaş) olarak tanımlanan alan ile ilgili yapılan değerlendirmelere göre kentsel açık alanların mekansal özelliklerinin zayıf olduğu saptanmıştır. Buna karşılık kıyı görünümü ve açık alanların okunaklılığı zayıf olmamakla birlikte, su ile mekansal ilişkiler zayıf, su ulaşımı ve diğer toplu taşıma türleri ile entegrasyon ve yaya erişim bağlantıları zayıf, işlevlerin uyum potansiyeli zayıf, mekansal esneklik ve değişkenlik potansiyeli de zayıf olarak saptanmıştır. Tezin ilk bölümünde konuya giriş yapıldıktan sonra ikinci bölümünde kentsel kıyı kavramının tanımı, endüstrileşme öncesi ve sonrası kıyı gelişim süreci, günümüzde kıyının kent ile kurduğu işlevsel ilişkilere değinilmektedir. Üçüncü bölümde, kentsel kıyı alanları ve kentsel açık alan kullanımları arasındaki ilişki üzerinde durulmaktadır. Bu bölümde öncelikle kentsel açık alan kavramı tartışılacak, daha sonra endüstrileşme sonrası kıyı alanlarında yapılan uygulamalar ve araştırmalardan yararlanılarak birtakım değerlendirme kriterleri ortaya koyulmaktadır. Dördüncü bölümde ise, kıyıların kentsel açık alan kullanımları bağlamında değerlendirilmesine yönelik oluşturulan model önerisi açıklanmaktadır. Beşinci bölümde, İstanbul kıyıları ve kentsel açık alan kullanımlarının gelişim sürecinin ardından, model uygulaması için değerlendirme yöntemi açıklanacak ve İstanbul kıyılarının kentsel açık alan kullanımları model çerçevesinde belirlenen kriterler bakımından değerlendirilmektedir. Son olarak altıncı bölümde, elde edilen bulgular ile ilgili genel bir değerlendirme yapılmaktadır ve İstanbul kıyıları kentsel açık alanlarına yönelik önerilerde bulunulmaktadır.