LEE- Müzik Teorisi ve Kompozisyon-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile LEE- Müzik Teorisi ve Kompozisyon-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAli Rifat Çağatay'ın 8 numaralı Hamparsum Defterinde ve Dârülelhân Külliyatı'nda yer alan ortak eserlerin edisyon kritiği(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Öztürk, Tarık ; Karadeniz, Şirin ; 737185 ; Müzik Teorisi ve Kompozisyon Bilim DalıOsmanlı/Türk müziğinde müzik yazısı kullanımı, Osmanlı Devleti'nin geç tarihlerine dayanmaktadır. Notalar yazıya dökülmek yerine "meşk" sistemi ile ustadan çırağa aktarılmıştır. Müzik yazısına ihtiyaç duyulduğu zamanlarda bazı girişimlerde bulunulmuştur. Bu girişimler arasında Hamparsum Limonciyan tarafından geliştirilen Hamparsum müzik yazısı sayesinde günümüze kadar birçok eser ulaşmıştır. Ali Rifat Çağatay'ın arşivinde bulunan ve çeviri yazısı yapılan "HDEF 8" isimli defter Hamparsum müzik yazısı ile yazılmıştır. Ali Rifat Çağatay müziğe olan merakı sayesinde küçük yaşlardan itibaren müzik eğitimi almaya başlamıştır. Ud ve kemençe çalgılarında kendisini geliştirmiştir. Ali Rifat Çağatay'ın zaman içerisinde birçok lakabı olmuştur. Bunlar arasında "Tereddüt Bestekârı" "Prens" ve ilk "İstiklal Marşı Bestecisi" en bilinen lakaplarıdır. 1927 senesinde Muallim İsmail Hakkı Bey'in vefatı üzerine, Dârülelhân kurumunda önemli görevlerde bulunmuş, tasnif ve tespit heyetinde yer alarak eserlerin notaya alınmasında rol almıştır. Okul, Sultan Reşad'ın 1917 talimatıyla kurulmuştur. Okul bünyesinde hem Türk hem de Batı müziği dersleri verilmiştir. Dârülelhân Külliyatında 263 eser ve 66 fasikül bulunmaktadır. Ali Rifat Çağatay'ın kişisel envanterinde yer alan HDEF 8 isimli defterindeki eserler ile Dârülelhân Külliyatı'ndaki eserler bize önemli detaylar sunmaktadır. Ali Rifat Çağatay'ın özel envanterinde bulunan defterdeki yer alan eserlerin notaları ile Dârülelhân Külliyatı'nda ki notalar farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar bize dönem ve makam anlayışı üzerinde önemli bilgiler sunmaktadır. Acaba Dârülelhân külliyatındaki eserler ile Ali Rıfat Çağatay'ın envanterinde olan şahsi defterindeki eserler arasında ortak olan var mı? Var ise, bu eserler arasında herhangi bir fark var mı? Sorusu, tezin amacını ortaya koymaktadır. HDEF 8 isimli defterde yer alan 155 adet eserden 54 tanesinin Dârülelhân Külliyatı 'nda ki eserler ile benzer olduğu saptanmıştır. Ortak olarak tespit edilen 54 eser içerisinden 7 adet eser güfte ve melodi uyumsuzluğundan incelenememiştir. Toplamda 47 adet eser, notaları ve güfteleri karşılaştırılarak aralarındaki farklar ayırt edilmeye çalışılmıştır. Ortak bulunan 54 eser arasında 5 adet segâh makamı, 4 adet mâye makamı, 4 adet şehnaz makamı, 4 adet gülizar makamı, 4 adet ferahfeza makamı, 4 adet pençgâh makamı, 4 adet mahur makamı, 4 adet şeddi araban makamı, 4 adet ısfahânek makamı, 3 adet tahir buselik makamı, 3 adet dügâh makamı, 3 adet acemaşiran makamı, 3 adet evcara makamı, 3 adet rehâvi makamı, 3 adet rast makamı, 2 adet şevkefza ve 1 adet ferahnak makamında eser mevcuttur. Eserler notaya alınırken üst portreye Ali Rifat Çağatay'ın koleksiyonu, alt portrede ise Dârülelhân Külliyatı'ndaki eserler yazılmıştır. Karşılaştırılan bölümlerde farklı kalış, yeden sesinde kalış, ek ezgi, tat ve perde dağılımları incelenmiştir. Karşılaştırılan bölümlerde farklı kalış, yeden sesinde kalış, ek melodi, çeşni ve perde dağılımlarına bakılmıştır. Tespit edilen farklar sonuç bölümünde incelenmiştir. Farklar incelenirken çeşni, kullanılan perdeler ve temel olarak görülen perdelerin sayısal incelemeleri yapılmıştır. Tespit edilen uşşak, buselik, kürdi, hicaz, nikriz, segâh, çargâh, rast, saba, müstear, nişâbur ve pençgâh çeşnileri farklı renkler kullanılarak gösterilirken, perdelerin sayısal incelemeleri de belirtilmiştir. Perde kullanımlarında eserler arasında benzerlikler tespit edilmiştir. Bu kullanımlar istatiksel olarak hesaplanmıştır. Aynı eserler içerisinde kullanılan farklı çeşniler ortaya çıkmıştır. Melodik hatların hem çeşnilerle hem de kullanılan perdeler ile farklı bir yapıda olduğu görülmüştür.
-
ÖgeÇeşnilerin transpoze icrasında perde kullanım tercihleri ve frekans analizleri(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Seyirdalı, Fatih ; Özek, Eren ; 736722 ; Müzik Teorisi ve Kompozisyon Bilim DalıMakam dizilerinin en küçük yapı taşı olan çeşniler, farklı perdeler üzerinde icra edilmektedir. İcra sırasında tercih edilen aralıklar, icra edilen makama, çeşniye, icracıya göre değişiklik göstermektedir. İcrada değişkenlik gösteren unsurlar, günümüzde müzik araştırmacılarının aktif çalıştığı alanlardan birisidir. Çalışmada, günümüzde yaşayan icracıların müzikal algılarının ve ifade biçimleri transpoze icrada gözlemlenmiştir. İcracının perde/aralık tercihlerini ektileyen faktörler araştırılmış, sonuçların kuramsal çalışmalara veri oluşturması hedeflenmiştir. Çalışmada rast, uşşak, hüseyni, kürdi, çargah, hicaz ve buselik çeşnilerinin icraları, perdesiz yapısı ile aralık tercihinde sağladığı özgürlük göz önünde bulundurularak ud çalgısı ile yapılmıştır. Çalışmada incelenecek rast, uşşak, hicaz, buselik, çargâh, kürdi, hüseyni çeşnilerinin, kendi ismini taşıyan makamlar içerisindeki kullanım sıklıkları incelenerek seyir listeleri oluşturulmuştur. Seyir listeleri oluşturulurken, incelenen çeşninin farklı perdeler üzerinde bulunması gözetilmiştir. Çeşniler, transpoze icralarının detaylı incelenebilmesi için bolahenk nısfiye, süpürde, kız ve mansur ahenk düzenlerinde icra edilmiştir. Kayıtlar aktif müzik yaşantısı devam eden icracılar ile yapılmıştır. Çalışmaya Doç. Dr. Enver Mete Aslan, Öğr. Gör. Bekir Şahin Baloğlu icracı olarak katılmışlardır. Kayıtlar, kişisel görüşme yöntemi ve çevirimiçi video konferans platformu kullanılarak gerçekleştirilmiştir. İcracılardan Enver Mete Aslan çalışmaya video konferans ile katılmıştır. Bekir Şahin Baloğlu'na ait kayıtlar kişisel görüşme yöntemi ile elde edilmiştir. Frekans analizleri tespitlerinin yapılması için ses kayıtları, parmak, pozisyon, tel kullanımı vb. teknik tercihlerinin gözlenebilmesi için görüntü kayıtları yapılmıştır. Kayıtların frekans analizleri Makam Toolbox programı kullanılarak yapılmıştır. Rast, uşşak, hicaz, hüseyni, kürdi buselik, çargah çeşnilerine ait 94 seyir örneği bolaheynk nısfiye, süpürde, kız, mansur ahenklerinde icra edilmiştir. Her icracıdan 4 ayrı ahenkte 376 adet örnek incelenmiş, frekans analizleri yapılmıştır. Frekans analizi yapılan kayıtlar frekans ilişkisine bağlı değişimlerin gözlenebilmesi için oktav aralığı ile icra edilenler ile ahenk düzenine göre icra edilenlerin kendi aralarında karşılaştırmaları yapılmıştır. Elde edilen verilerde çeşnilerin transpoze icrasında perde ve aralık tercihlerinin farklı parametrelerde değiştiği gözlemlenmiştir. Perde tercihlerinin farklılıklarına etki eden unsurlar; icracının müzikal algı/ifade biçimlerinin frekans ilişkisine bağlı değişimleri ve ahenk farkılığına bağlı olarak ud çalgısının pozisyon değişimleri olarak gözlemlenmiştir.
-
ÖgeKavalın değişen performans alanları ve yeniden inşa(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-28) Günaslan, Ersin ; İncedere, Zeynep Gonca ; 409131205 ; Müzik Teorisi ve KompozisyonKaval, halkın günlük rutinlerinin içindeki pratikleri ile ön plana çıkarken, aynı zamanda toplumsal ritüellerde de kullanılan bir çalgı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada kavalın farklı türleriyle, 19. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu'ndaki çalgılı kahvehanelerde, erken cumhuriyet döneminin Halkevleri, Köy Enstitülerinde ve musiki cemiyetlerinde, 1950'li yıllardan itibaren ticarileşen halk oyunları piyasası içerisinde, radyolarda ve ticari müzik sektöründeki tarihsel anlatısı ve pratikleri incelenmiş, performans alanları bağlamında değerlendirilmiştir. 1970'li yıllardan itibaren uluslararası mecralarda icra edilmeye başlanan diyatonik dilsiz kaval, dünya müziği ve arabesk müzik içerisinde yer almaya başlamıştır. Değişen müzik yapısı ve çalgının topluluk içerisinde eşlik edebilecek standardizasyona ulaşmasıyla birlikte kromatik dilsiz kaval radyolarda ve ticari müzik piyasasında icra edilmeye başlanmış, akademide eğitimi verilen bir çalgıya dönüşmüştür. Çalışmada kromatik dilsiz kavalın sanatsal performans alanına geçişiyle birlikte estetik, sanatsal kaygılar, toplumsal ihtiyaçlar ve endüstriyel yönlendirmeler doğrultusunda geçirdiği değişiklikler belirlenmeye çalışılmıştır. Kromatik dilsiz kavalın akordu, perde düzenleri, farklı akortların sebepleri, malzeme farklılıklarının getirdikleri, horlatma tonunun çalgıyı şekillendirişi, perde açkıları ve genel olarak kavalın standardizasyonu konularında alanında uzman kişilerle görüşmeler yapılmıştır.
-
ÖgeMuallim İsmail Hakkı Bey Koleksiyonu'nun, 182/5 numaralı defterinde yer alan 9 Musevi ayininin, "Mûsıkî Tekâmül Dersleri" kitabındaki makam anlayışına göre mukayesesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Kılınç, Ayşe ; Karadeniz, Şirin ; 839131 ; Müzik Teorisi ve Kompozisyon Yüksek Lisans ProgramıMuallim İsmail Hakkı Bey 19. yüzyılın son çeyreğinde 20. yüzyılın ise başlarında yaşamış Türk mûsıkîsinin ünlü bestekarlarından biridir. Sadece besteci kimliği ile değil aynı zamanda muallim ve müzikolog kimliği ile de adından söz ettirmiştir. Kendi nazari anlayışında Türk mûsıkîsi usul, makam ve nota derslerini içeren kitaplar yayınlamıştır. Aynı zamanda yeni makamlar terkip etmiş çok kullanılmayan eski makamlarda eserler bestelemiştir. Muallim İsmail Hakkı Bey'in nazari çalışmaları, besteleri, nota yayınları, kitapları, arşivleri büyük bir araştırma ve inceleme konusudur. Kendi üslubu ile kendisini "Mahzen-i Esrârı Mûsıkî Sahibi Muallim İsmail Hakkı Bey" diye adlandıran "Mûsıkî Tekâmül Dersleri" isimli kitabın yazarı İsmail Hakkı Bey'in, bu kitaptaki nazari bilgileri, bu çalışmanın temel basamaklarından biridir ve çalışmanın ilk bölümünü oluşturmaktadır. İsmail Hakkı Bey'in çok yönlü kişiliği sanat hayatında da kendini göstermiştir. Türk mûsıkîsinin hemen hemen birçok formunda ve makamında eserler bestelemiştir. Türk mûsıkîsinin yanı sıra farklı kültürler ile de kurduğu yakınlık neticesinde, Musevi hahamlar tarafından kendisine bestelemesi için verilen İbrani dilinde kaleme alınmış metinleri bestelediği ve derlediği de bilinmektedir. Muallim İsmail Hakkı Bey bu metinleri kendi nazari anlayışında Türk mûsıkîsi makam, usul ve yapısına bağlı olarak kaleme almıştır. Bu çalışmanın ikinci bölümünde Musevi ayinleri hakkında incelemelere ve Muallim İsmail Hakkı Bey'in çeşitli makamlarda kaleme aldığı Musevi ayinlerine değinilmiştir. Bu Musevi ayinleri Muallim İsmail Hakkı Bey koleksiyonunda bir defter içerisinde bulunmaktadır. T.C Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi'nde bulunan ayinler, TRT Müzik Dairesi Defterleri'ne 182 / 5 No'lu künyesi ile kayıtlıdır. Bu araştırma ve inceleme kapsamında Muallim İsmail Hakkı Bey'e ait 182/5 No'lu Defterin 23. klasöründe bulunan, İbranice metinler ile bestelenmiş ilk haftanın 9 Mûsevî ayini bu çalışmanın en önemli basamağı olmuştur. Bu klasör içerisindeki 9 Musevi ayini onun makam anlayışı esas alınarak incelenmiştir. Osmanlı Türkçesi ile yazılan bu eserler Türkçeye çevrilip, İbrani dilinde yazılmış metinlere dönüştürülmüş ve bu metinlerin kaynakları ile birlikte Türkçe tercümesine yer verilmiştir. Çevirisi yapılmış bu eserler Muallim İsmail Hakkı Bey'in nazariyesi esas alınarak dijital ortama aktarılıp eser analizleri gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeElliott Carter'ın müziğinde zamanın ifadesel gücü: Metrik/Tempo modülasyonlar ve Proustçu zaman(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023) Uluçınar, Tümer ; Baysal, Ozan ; 409201207 ; Müzik Teorisi ve Kompozisyon Yüksek Lisans ProgramıBu çalışma, Elliott Carter'ın kompozisyon tekniğindeki zaman kullanımı hakkında, Metrik / Tempo Modülasyonlarla birlikte Proustçu zaman kavramı üzerinden ayrıntılı bir inceleme sunmaktadır. Süreç boyunca, Carter'ın zaman kullanımının müzikal yapıya olan etkileri üzerine odaklanılmış, Metrik / Tempo modülasyonların nasıl kullanıldığı araştırılmış ve Proustçu zaman kavramının müziğe nasıl yansıdığı açıklığa kavuşturulmuştur. Bu yöntemle, Carter'ın kompozisyonlarında bu unsurların müzikal süreçlere nasıl etki ettiği ve müziğin ifadesel gücünün nasıl zenginleştiği ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın amacı ve kapsamı açıklanmakta olup, yirminci yüzyıl sanat anlayışı ve bireysellik kavramına odaklanılarak, Carter'ın bu dönemdeki sürecinden bahsedilmektedir. Aynı zamanda, Carter'ın yanı sıra diğer önemli besteciler ve yirminci yüzyıl sanat anlayışıyla birlikte sürecin getirdiği bazı yeniliklerden ve fikirlerden bahsedilerek dönemin genel dokusu anlatılmaktadır. İkinci bölümde, Elliott Carter'ın hayatındaki önemli müzikal dönüm noktalarını inceleyerek, gençlik yıllarındaki müzik eğitimi, etkilendiği besteciler ve müzikal akımlar üzerinden kendi özgünlüğünü keşfetme yolculuğu detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Burada, müzikal dönemler kategorize edilmiş ve her dönemin teknik ve stil özellikleri dikkate alınarak önemli eserleri incelenmiştir. Böylece, Carter'ın müzikal evrimi ve farklı dönemlerdeki yaratıcı yaklaşımları daha net bir şekilde anlaşılır hale getirilmiştir. Üçüncü bölümde ise çalışmamızın ana konusu olan "Metrik / Tempo Modülasyonlar ve Proustçu Zaman" konusu incelenmekte ve bu süreçte ilk olarak metrik ve tempo modülasyonların matematiksel hesaplama yöntemleri ele alınmaktadır. Ardından, modülasyon çeşitleri ve bunların kompozisyon sürecinde kullanım amacı ve kullanım teknikleri, örneklerle beraber detaylıca irdelenmekte ve kategorize edilmektedir. Bölümün ilerleyen kısmında ise, Proustçu zaman ayrıntılı bir şekilde açıklanacak ve ardından zaman konusu, bellek, süreklilik, eşzamanlılık ve dönüşüm gibi faktörlerle birlikte incelenecektir. Ayrıca, Proustçu zamanın edebiyattaki kullanımı ve bu kavramın müzikal dile nasıl aktarıldığı üzerinde durulmakta olup; edebi ve müzikal örneklerin karşılaştırılması yoluyla bu süreç detaylandırılmaktadır. Bu karşılaştırmalar ve bütünleşik inceleme süreci, Proustçu zaman kavramının edebiyattan müzik diline nasıl aktarıldığının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmayı hedeflerken, bununla birlikte zaman kavramının bellek üzerinden nasıl işlendiği ve dönüştürüldüğü konularına da değinerek, bu karmaşık geçişin daha anlaşılır bir portresini çizmeyi hedeflemektedir. Sonuç bölümünde ise metrik modülasyonların müzikal yapı içerisinde sadece teknik bir araç olmadığı, bu modülasyon yöntemlerinin temelinde bulunan kavramsal ilişkiler ve kompozisyon içerisinde hangi amaçla yapıldığı gibi soruları açıklığa kavuşturan bulgulara yer verilmiştir. Bununla birlikte, Proustçu zamanın müzikal yapıya olan etkisi de incelenmiş olup bu bağlamda, zaman, bellek ve eşzamanlılık gibi öğelerin müziğin ifadesel dilinde nasıl kullanıldığı ve bu kullanımın temsil ettiği fikirlerin neler olduğu ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına dayanarak, bu çalışma, Carter'ın kompozisyon teknikleriyle ilgili daha fazla ayrıntıya ulaşmak isteyen bestecilere, teorisyenlere, müzikologlara ve yorumculara yönelik bir kaynak sunmayı hedeflemektedir.
-
ÖgeTürk ve Amerikan korku sineması müzik ve ses tasarımında dini ögeler(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-06-19) Cihangir, Sima ; Baysal, Ozan ; 409211212 ; Müzik Teorisi ve KompozisyonBu çalışma, korku sinemasında dini sembollerin ses ve müzik tasarımındaki etkilerinin incelenmesine odaklanmaktadır. Özellikle, dini temalar etrafında şekillenen Türk ve Amerikan korku filmlerine odaklanılmıştır. Temel amaç, her iki ülkenin din temalı korku filmlerinde ses ve müziğin anlatı üzerindeki etkisini analiz etmek ve bu filmlerdeki korku unsurlarının izleyiciye ses yoluyla nasıl aktarıldığını açıklamaktır. Bu çalışma, korku sinemasının anlatısında müzik ve ses tasarımının önemini vurgulamakta ve aynı zamanda Türk ve Amerikan din temalı korku filmleri arasındaki estetik farklılıkları da incelemektedir. Filmlerdeki ürkütücü sesler belirlenmekte ve korkutucu ses kavramının kültürel olarak nasıl algılandı tartışılmaktadır. Toplamda altı film ve on dokuz sahne analiz edilmiştir. Türk korku sinemasının Amerikan korku sinemasıyla karşılaştırılmasının sebebi, yerli sinema hariç Türkiye'de en çok izlenen korku filmlerinin Amerikan filmleri olmasıdır. Çalışmada dini unsurlar odağa alındığından filmlerin yayınlandığı yıl farklılığı veya teknolojik gelişmeler göz ardı edilmiştir. Sadece din temalı filmler bağlamında izlenme oranları dikkate alınmış ve her iki ülkenin en çok talep gören filmlerindeki ses ve müzik tercihleri karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, özellikle din temalı korku sinemasına odaklanılmıştır. Din temalı korku filmleri, ses ve müzik efektlerini, farklı alt türlerdeki korku filmlerine göre daha fazla kullanmakta ve ses üzerinden bir anlatı oluşturmaktadırlar. Özellikle Türk korku sinemasından örneklenen filmlerde, ses aracılığıyla izleyiciye farklı bir anlatı oluşturulduğu görülmüştür. Öyle ki, filmlerin sesleri kapatılırsa, din temalı filmler olduklarının anlaşılması bile güçleşmektedir. Türk korku sinemasının karşısına Amerikan korku sinemasının örneklenmesinin nedeni ise, Türkiye'de yerli sinema hariç en çok izlenen korku filmlerinin Amerikan filmleri olmasıdır. Her iki ülke sinemasından örneklenen filmler, Box Office verilerine göre seçilmiştir. Çalışmanın önemi, korku sinemasında müzik ve ses tasarımının film anlatısındaki yerinin önemini vurgulamaktır. Ayrı olarak Amerikan ve Türk din temalı korku sinemasının estetik tercihlerindeki farklılıklar da analiz edilmiştir. Ses ve müzik tercihlerindeki temel benzerlik ve farklılıkları daha iyi anlamak için her filmin anlatısında benzer olarak yer alan sahneler belirlenmiş ve benzerlik taşıyan sahnelerde ses ve müziğin yerleştirilmesi gözlemlenmiştir. Sahneler, "Öteki ile Tanışma"; "Ele Geçirilme (Possesion)" ve "Şeytan Çıkarma (Exorcism)" olmak üzere üç ana başlık altında analiz edilmiştir. Derlenen sahneler görsel ve işitsel açıdan değerlendirilmiş, literatür taramasından faydalanılarak dini sembollerle eşleştirilerek tartışılmıştır. Sonuç olarak din temalı korku filmlerinin, diğer alt türlere göre daha fazla ses ve müzik etkilerinden faydalandığı ve bunları anlatı araçları olarak etkili bir şekilde kullandıkları görülmüştür. Özellikle Türk korku filmlerinde ses aracılığıyla din temalı anlatıyı güçlendiren bir yapı kurulduğu saptanmıştır.
-
ÖgeSaariaho'nun "New Gates" adlı eserinde küme yapıları, organizasyonu ve dönüşümleri(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-01-23) Yakartepe, Güneş ; Gül, Recep ; 409201203 ; Müzik Teorisi ve KompozisyonTonal dönem sonrası müzikleri analiz edebilmek için Allan Forte, 1964'te matematikteki küme teorisini on iki ton sistemine uygulama fikrini ileri sürmüştür. 1973 yılında yayımladığı kitabında da bu fikri, tonal dönem sonrası müziklerin analiz edilmesi için uygulanabilir hale getirmiştir. Forte'nin öne sürdüğü kavramlar Joseph Straus'un 1990 yılında yayımlanan kitabında oldukça kapsamlı ve daha erişilebilir hale gelmiştir. Bu kavramlar ile müzikte nota organizasyonundaki perde/perde sınıfı ilişkilerinin ortaya çıkarılması amaçlanır. Ancak bu teori her ne kadar belirli bir akım ile ilişkilendirilse de dönemimizin önemli teorisyenleri Roig-Francoli (2007) ve Straus (2022) çeşitli akımlarla ön plana çıkmış farklı bestecilerin müziklerini de bu teori ile analiz etmiş ve önemli bulgular elde etmiştir. 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden biri olan Kaija Saariaho'nun müzikleri her ne kadar elektronik ve spektral müzikle ilişkilendirilse de iki teorisyen de analizlerinde besteciye yer vermişlerdir. Çünkü nota organizasyonunun sadece spektral müzik besteciliğinde kullanılan tekniklerle açıklanabileceği iddia edilemez. Saariaho'nun perde organizasyonunun müzikal dili bağlamında çok önemli bir yer tuttuğu gözlemlenebilir. Finlandiya'da tanınan post-seriyalist bestecilerinden olan Paavo Heininen ile kompozisyon çalışan Saariaho; müzik çevresinde spektral ve bilgisayar müziği çalışmalarıyla adından söz ettirmekle beraber, müziklerinin kurgusunda yıllarca eğitim aldığı seriyalist yaklaşımın izlerini barındırmakta olduğu varsayılabilir. Bu tezde Saariaho'nun flüt, arp ve viyola için bestelediği "New Gates" adlı eseri post-tonal teoride kullanılan bazı teknikler ile incelenmiştir. İlk bölümde Saariaho'nun bestecilik hayatının bir özeti verildikten ve seriyal müzik ile olan ilişkisi ortaya konduktan sonra her bölümde farklı bir küme teorisi kavramı açısından eser ele alınmıştır. Sırasıyla alt küme-üst küme ilişkisi, simetri, aralık permütasyonu ve ses yönelimi kavramlarının temel metodolojisi ortaya koyulduktan sonra bu kavramların Saariaho'nun nota organizasyonunu açıklayabilme kapasitesi irdelenecektir. 1996 yılında Sabeth Trio için bestelemiş olduğu "New Gates" adlı eseri gerek aralık ilişkilerinin kurgusu gerekse küme sınıfları açısından oldukça karmaşık bir yapıda olmakla kalmayıp, bu kümelerin ilişkiler ağı bağlamında da verimli bir içerik sergilemektedir. Bu tez sayesinde Saariaho'nun post-tonal bestecilik anlayışına dair daha detaylı bilgi edinilmesi amaçlanmaktadır. Saariaho'nun nota organizasyonunu küme teorisi ile analiz etmek ve bu teorinin tekniklerinin farklı bestecilik anlayışlarında gelen bestecilerin eserlerini açıklayabilmek adına da uygulanabilir olduğuna dair bir çalışma üretmektir.