FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Endüstri Mühendisliği Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDeğişim yönetimi'nin incelenmesi ve kuramsal bir modelin geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Erkmenol, Adnan ; Soysal, Ataç ; 39884 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringYenilik getirici (innovative) şirket, ürünlerinin yarısından fazlasını, ortalama ekonomik ömür sürelerinin yarısındaki bir zaman diliminde geliştiren veya yenileştiren, aynı zamanda da karlılığını muhafaza eden bir kuruluş olarak tanımlan maktadır. Prahalad ve Doz, bir kuruluşun yöneticilerinin ekonomik, teknolojik ve politik fır satları göz önünde tutarak, şirketlerinin yenilik ve değişim potansiyellerini, harekete geçirmeye yetenekli olmaları gerektiğini ifade etmektedirler. Buna göre yenilik ve değişimin devamlı bir süreç olması lazımdır. Yenilik ve değişim terimleri yeni mamuller, yeni pazarlar, yeni teknolojiler, yeni üretim süreçleri, kazanılan yeni beceri ler ve yeni organizasyonel yapılar gibi kuruluşun bütün yönlerini kapsamaktadır. Değişimin yönetimi konusunda pek çok yapıtların sahibi ve Harvard Üniversitesi Or ganizasyonel Davranış profesörü John P. Kotter, Harvard Business Review dergisinin Mayıs 1990 tarihli sayısında "Liderler Gerçekten Ne Yaparlar?" yazısında özetle şöyle demektedir : "Liderlik yöneticilikten farklı bir şeydir. Ancak bu birçoklarının bu kavramı "mistik, karizma veya diğer egzotik kişisel niteliklerin bir karışımı gibi düşünceleri ile hiç bir ilgisi yoktur. Gerçekte Liderlik ve Yöneticilik birbirinden farklı fakat yek diğerini tamamlayan iki eylem sistemidir. Herbirinin kendilerine özgü fonksiyon ve karateristik faaliyetleri vardır. Gittikçe karmaşık ve belirsizliklerle dolu iş hayatımızda başarı için her ikisine de ihtiyaç vardır. Her ne kadar günümüzün büyük kuruluşları liderlere sahip olmak için çeşitli gayretler göstermekte iseler de gerçek meydan okuma, kuvvetli liderliği kuvvetli yöneticilikle birbirini dengeleyerek kombine etmektir. Kuşkusuz herkes hem liderlik etmede ve hem de yöneticilik yapmada aynı derecede becerili olamaz, tleri görüşlü kuruluşlar bu iki niteliklere sahip adamlarını değer lendirerek büyük gayretlerle onları çalışma ekip veya takımlarının bir parçası yaparak kullanmaktadırlar. Bu gibi kuruluşlar Lider-Yöneticileri geliştirme gayretlerini üst kademe yöneticileri arasından seçtikleri yetenekli personeline uygulamaktadırlar. Vrakking W.J. "[lie Innovative Organization', Long Rage Planning Vol. 23 No.2 pp 9-4-I02.I l>9() ** Pralahad, C.K., Doz, Y.L., ( 1 987), I he Multinational Mission, I"he Press, New York Ml Yöneticilik ile liderlik arasındaki fark şudur : i) Yöneticilik, karmaşık ve kompleks işlerin üstesinden gelmektir. Uygulama ve yöntemleri 20. yüzyılın kuruluşlarının doğması ve meydana gelmesine neden ol muştur. İyi bir yönetime sahip olmayan karmaşık kuruluşlar, yaşabilmelerini tehdit eden kaosa doğru sürüklenirler. İyi bir yönetim ürünlerinin kalite ve karlılık gibi kilit boyutlarına bir düzen ve devamlılık getirir. ii) Liderliğe gelince, yöneticiliğin aksine çabalan değişimin üstesinden gelmektir. Son yıllarda bu kavramın büyük önem kazanmasının önemi dünyamız iş hayatının git tikçe daha rekabet ve belirsizlikler altında bir nitelik kazanmasıdır. Süratle değişim gösteren teknoloji, uluslararası rekabetin gittikçe büyümesi, pazarlarda meydana gelen dalgalanmalar, sermaye yoğun endüstrilerin atıl kapasiteleri, dalgalanan bir petrol karteli, hisse senedi korsanlıkları ve çalışan işgücünün demografik değişik likleri, bir çok faktörlerle birlikte bu değişimde etki yapmıştır. Bu yeni ortamda yaşayabilme ve etkinlikle rekabet edebilme büyük değişimlere gittikçe daha fazla ihtiyaç göstermektedir. Daha çok değişim daima daha fazla liderliğe ihtiyaç duyurmaktadır. Yenilik ve Değişim Yönetimi bir kuruluşun bütün insan kaynaklan, organizasyonel yapısı, know-how esnekliği, fonksiyonlannın yönlendirilmesi gibi potansiyellerini tayin eden pek çok faktöre bağlıdır. Bu çalışmada, Türkiye ve dış ülkelerden başanlı olmuş pek çok kuruluşun örnek ve modelleri verilmiş olup, değişim ve yeniliklerin gerçekleşmesinde uyguladıktan yön temler ve özellikle merkezi bir rol üstlenmiş olan etkin liderliğin incelenmesini ya parak bir teorinin ve modelin kurulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın son bölümünde konunun beşeri yönünü tamamlamak üzere aynca Değişimin Yönetimi'nde etkinleştirmede bir Stratejik Yönetim Karar Destek Sistemi Modeli'nin kurulmasına ve bu model ile kuruluşun Rekabet Gücü'nü saptamada bir modelin oluşturulmasına çalışılmıştır.
-
Ögeİmalat stratejileri ve imalat teknolojisi seçiminde uzman sistem yaklaşımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Çil, İbrahim ; Evren, Ramazan ; 66402 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial Engineeringİmalat stratejisi, yarına sahip olmak için bu gön ne yapılması gerektiğine dair, firmaların yaşamsal kararlarım kapsayan bir karar modelidir. İmalat stratejisi, rekabet üstünlüğü sağlamak için imalat sistemiyle ilgili temel kararlan ve rekabet önceliklerini ifade eder. Literatüre, imalat süreçlerinin yeniden yapılanmasının bir gereği olarak girmiştir. Bu çalışma, işletmelerin hem en üst düzey stratejik kararlarım, hem de daha alt seviyedeki imalat operasyonları ile ilgili kararlan bütünlük içerisinde ele alarak, endüstri mühendisliği disiplinine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma altı bölümden oluşur. İlk bölüm imalat stratejisinin tanıtımına ayrılmıştır. Bu bölümde imalat stratejileriyle ilgili temel kavramlar ve ilgili özellikler ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. İkinci bölümde imalat teknolojileri ve süreç seçimine temel teşkil eden üretim teknolojisi bilgileri verilmektedir. Temel üretim sistemleri, teknolojideki gelişmeler ve teknoloji stratejisi incelenmekte, imalat sistemi seçimi için alternatif sistem tasarımlan geliştirilmektedir. Üçüncü bölümde imalat teknolojilerini değerlendirme teknikleri tanıtılmaktadır. Ayrıca, literatürde kullanılan tekniklerin ileri teknolojileri değerlendirmede yeterli olup olmadıktan ve uygulamalardaki uygunluk yönleri araştırılmaktadır. Dördüncü bölümde karar destek sistemleri ve uzman sistemler tanıtılmaktadır. Uzman sistemle karar destek sistemlerini bütünleştirme çabalan incelenmektedir. Ayrıca uzman sistem geliştirme araçları anlatılmaktadır. Beşinci bölümde teknoloji seçimi için imalat stratejisi geliştirme aracı olarak bir karar destek modeli sunulmaktadır. Bu yaklaşım, teknoloji seçimiyle ilgili imalat stratejisi geliştirerek, firma yöneticilerine yol gösterme görevini üstlenir. Altıncı bölüm bir önceki bölümde sunulan karar modelinin çözümü için, karar modeli ve uzman sistemleri bütünleştiren bir uygulamadır. Uzman sistem uygulamasıyla, hem karar destek sistemleri fikrinin, hem de uzman sistem yaklaşımının yeteneklerini arttırma olanağım sağlar.
-
ÖgeGrup teknolojisi imalat sistemleri tasarımı için bir metodoloji ve bu metodolojinin endüstri'de uygulanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1998) Aydın, Nevin ; Durmuşoğlu, M. Bülent ; 75101 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringAvrupa topluluğu ile gümrük birliğine girmeyi planlayan Türkiye'nin dış pazarlardaki rekabet gücünü arttırılabilmesi, ülkemizdeki endüstriyel kuruluşların istenilen performansı yakalayabilmesi için Grup Teknolojisine dayalı "Hücresel Üretim" felsefesine uygun şekilde sistemlerini yeniden düzenleyerek dünya pazarlarındaki yerlerini almak zorundadırlar. Ancak hücresel üretimin başarısı, mevcut sistemi basitleştirebilme düzeyine, yani tasarımın etkinliğine ve değişime inanmaya bağlıdır. Böyle bir projenin hazırlanması bir ekip çalışmasını gerektirir ve zaman alır. Hücresel imalat sistemleri geleceğin endüstri kuruluşları için yapılmış önemli bir stratejidir. Bu çalışma geleneksel üretim sistemleriyle çalışan sistemlerin Hücresel imalata dönüşümü sırasında yapılması gereken hazırlıkların bilimsel tabana oturtulması amacıyla gerçekleştirilmiştir. İmalat sistemi içinde basit ve etkin bir malzeme akışı kurulmaya çalışılmıştır. Bu hazırlık, tezde dört aşamalı bir metodoloji halinde sergilenmektedir: Bilindiği üzere, günümüzde imalat sektöründeki gelişmelere paralel olarak yaygın bir şekilde, CNC tezgahlar kullanılmaya başlanmıştır. Bunun getirdiği rotalama esnekliğinden, imalat sistemlerinin tasarımında yararlanmak gerekmektedir. Bunun için önerilen metodolojinin birinci aşamasında, minimum maliyet esasına göre, bir matematiksel model yardımıyla ürün rotası seçimi sonucu, rotalama esnekliği kullanılmıştır, ikinci aşamada minimum maliyetli rotalar kullanılarak yapay sinir ağı yardımı ile imalat hücreleri oluşturulmuştur. Üçüncü aşamada, hücre konfigürasyonuna son sekli vermek üzere, yeni yatırım, üretme/satın alma ve hücreler arası akışa izin verme gibi karar verme sürecine yardımcı olacak bir matematiksel model kurulmuştur. Son aşama ise uygulamaya alınacak olan hücrelerin iç düzenlemesinin yapılması ile ilgilidir. Tezde, birinci, ikinci, dördüncü aşamada literatürde mevcut olan yöntemler seçilerek algoritmaları bilgisayarda kodlanmış ve endüstriyel bir firmaya uygulanmıştır. Bilinen ve farklı çalışmalarda ayrı ayrı kullanılmış olan söz konusu yöntemlerin bir metodoloji halinde toplanarak uygulanmış olması, tez çalışmanın özgün yönü olarak gösterilebilir. Üçüncü aşamada hücre konfigürasyonuna son şekli vermek üzere yeni yatırını, üretme/satın alma ve hücreler arası akışa izin verme gibi karar verme sürecine yardımcı olacak bir matematiksel model geliştirilmiştir. Bu da tez çalışmasının özgün bir yönü olarak gösterilebilir. Çalışmanın teorisinin uygulama açısından getireceği yararların sağlıklı bir şekilde tespit edilebilmesi için, araştırma bir uygulama ile desteklenmiştir. Uygulama Ülkemizde cam sanayine kalıp üretimi yapan Şişe Cam'a bağlı Camiş Makina ve Kalıp San. A.Ş.' de gerçekleştirilmiştir. Yöneticilere kararlarında destek olması açısından önemli ipuçları içerdiği söylenebilir.
-
ÖgeTasarım ve sonrası uygulamaların bütünleşmesi için unsur tanıma sistemi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Öztürk, Nursel ; Dinçmen, Murat ; 100786 ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu tez çalışması, bilgisayar bütünleşik üretim sistemlerinde, tam otomasyon anlamında bütünleşmenin sağlanabilmesi için, tasarım sonrası uygulamalarda gerekli bilgilerin tasarım modelinden otomatik olarak çıkarılabilmesi amacına yöneliktir. Son yıllarda çok sayıda araştırmacının üzerinde yoğun olarak çalıştığı bu konuda karşılaşılan zorluklan gidermede katkı oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu tez çalışmasında unsurlar, tasarım ve sonrası uygulamaların bütünleşmesi amacıyla, kullanım alamna göre parçanın işlevsel özelliklerini içeren bölgeleri olarak tanımlanmıştır. CAD ürün modelinin unsur tabanlı modele dönüşümü için veri tabanından unsur tanıma yöntemleri ile unsurların çıkarılması gerekmektedir. Unsur tanıma alanında yapılan çalışmalar henüz istenen düzeyde değildir. Bunun sebebi, CAD ürün modeli işlemlerinde kullanılacak tüm unsurları içeren bir yapımn oluşturulmasının zorluğudur. Araştırmacılar çeşitli yöntemler üzerindeki çalışmalarını, önceden tanımlanmamış ilk defa karşılaşılan unsurların tanımı ve unsurlar arası ilişkilerin bulunması konularında devam ettirmektedir. Bu tezde, yüz sayısal değerleri ve öğrenebilme özelliğinden dolayı sinirsel ağ yaklaşımı ile unsur kütüphanesinde yer almayan, ilk defa karşılaşılan unsurların tanınması için bir unsur tanıma sistemi geliştirilmiştir. Çalışma kapsamında, bilgisayar destekli tasarım ve bilgisayar destekli imalat bütünleşmesi, bilgisayar destekli tasarım (CAD) modelleme teknikleri ve veri değişimi, CAD ürün modelinde unsur kullanımı ve tanıma konularında literatür araştırmaları ile unsur tanımada kullanılan mevcut yöntemler hakkında bilgi verilmektedir. Mevcut yöntemlerin eksiklikleri açıklandıktan sonra sinirsel ağlar ile unsur tanıma önerilmektedir. Çalışmada, unsurlar sinirsel ağa girdi olacak şekilde kenar, köşe ve yüz bilgileri kullanılarak vektörler haline getirilmiştir. Deneyler sonucu en uygun sinirsel ağ XII yapısı bulunmuş ve her unsur sınıfı için hazırlanan eğitim kümeleri ile ağın eğitimi yapılmıştır. Oluşturulan sinirsel ağ, belirlenen unsur sınıflarına ait unsurları kolaylıkla tanıyabilmektedir. Böylece, bilgisayar bütünleşik üretim sistemleri için tam otomasyon anlamında bütünleşmenin sağlanmasında önemli adımlardan birinin gerçekleştirildiği düşünülmektedir. Bu konuda devam eden ve gelecekte de devam edeceği düşünülen çalışmalar için öneriler sunulmaktadır.
-
ÖgeDüzensiz Talep Koşullarında Melez Üretim Sistemlerinin Aksiyomlarla Tasarımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-07) Satoğlu, Şule Itır ; Durmuşoğlu, M. Bülent ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringTez çalışmamızda kısmî tek parça akışının uygulandığı melez üretim sistemlerinin tasarımı için Aksiyomlarla Tasarım(AD) metodolojisini kullanan bir yol haritası önerilmiştir. Tek parça akışının uygulanabilmesi için parçaların hücreler arası hareketlere neden olan istisnai operasyonlar yok edilmelidir. Çalışmamızda alternatif makineler incelenerek, geliştirilen kurallar çerçevesinde istisnai operasyonlar sistematik biçimde alternatiflere atanmaya çalışılır. Tek parça akışına yönelik tasarım algoritması tez çalışmasının özgün yönlerinden biridir. Çünkü istisnai operasyonları yok etmek için alternatif makineleri kullanan, fonksiyonel alandan da yararlanmaya olanak tanıyan sistematik bir yaklaşım önerilmiştir. İstisnai operasyonların yok edilmesinin ardından hücre içerisinde tek yönlü akışın sağlanması hücrelerde tek parça akışını mümkün hale getirir. Bu aşamadan sonra benzetim tekniğinden yararlanarak darboğaz kaynakları belirleme ve yok etme prosedürü uygulanır. Bu prosedür de AD’yi temel alan sistematik bir yaklaşımdır. Darboğazlar belirlenirken hücredeki hangi iş merkezinin veya iş merkezlerinin darboğaz olduğu kurallar yardımıyla belirlenir. Daha sonra iş merkezinde hangi kaynağın buna neden olduğu sistematik biçimde araştırılır. Belirlenen darboğazların yok edilmesi için de AD kullanılarak bir dizi çözüm önerilmiştir.
-
ÖgeBulanık Karar Ortamında Karınca Kolonisi Optimizasyonu Yöntemiyle Araç Rotalama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-11-03) Kılıç, Sezgin ; Kahraman, Cengiz ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, bulanık kümeler ve olabilirlik teorilerinden faydalanılarak zaman aralıklı araç rotalama problemi için bulanık karar ortamında kullanılabilecek modeller önerilmiştir. Geçmiş çalışmalar incelendiğinde problemin genellikle belirsizliklerin ve esnekliklerin göz ardı edilerek modellendiği görülmüştür. Bu tip modellere üretilen çözümler çoğunlukla uygulama aşamasında geçerliliklerini yitirmekte ve elle düzeltilmeleri gerekmektedir. Stokastik modellerin kullanıldığı çalışmalarda ise önerilen yöntemlerin çok fazla hesaplama yükü gerektirdiği ve parametrelerinin belirlenmesi için problemle ilgili geçmiş verilere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Bu nedenlerle stokastik modeller de gerçek hayatta karşılaşılan problemlerin çözümünde rahatlıkla kullanılamamaktadır. Önerilen bulanık programlama modellerinde belirsizliklerin ve esnekliklerin modellenmesi için bulanık kümeler ve bulanık aralıklar kullanılmıştır. Gereklilik ve olabilirlik ölçütleri ile planlayıcının belirleyeceği en yüksek risk seviyesine ve en düşük müşteri tatmin düzeyine sahip çözümler üretilebilmektedir. Bulanık modeller ile yüksek veri işleme maliyeti düşürülürken modellerin geçerlilikleri de arttırılmıştır. Önerilen modellere çözüm oluşturmak amacıyla karınca kolonisi optimizasyonu tabanlı bir algoritma geliştirilmiştir. Örnek problemler üzerinde gerçekleştirilen deneylerde önerilen modellerin ve çözüm yönteminin bir karar destek sistemi içerisinde kullanımı durumunda planlayıcıların tercih ve önceliklerine göre alternatif çözümlerin üretilebileceği ve oluşturulan çözümler hakkında planlayıcılara ve müşterilere daha fazla bilgi sağlanabileceği değerlendirilmiştir.
-
ÖgeÇeşitli Belirsizliklerin Olduğu Sermaye Paylaştırımı Ve Sermaye Bütçeleme Problemlerine Bulanık Ve Dirençli Optimizasyon Yaklaşımları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-01-09) Baş, Esra ; Kahraman, Cengiz ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringSermaye bütçeleme problemleri bütçe ve borç alma gibi kısıtların dikkate alındığı, belirli sayıdaki yatırım seçeneklerine sermaye paylaştırım oranlarının incelendiği doğrusal ya da doğrusal olmayan problemlerdir. Bu tezde, çeşitli sermaye paylaştırımı ve sermaye bütçeleme problemlerindeki belirsizlik bulanık ve dirençli optimizasyon yaklaşımları dikkate alınarak incelenmiştir. Bulanık matematiksel programlama, bulanık bir modelin belirli bir bulanık bağıntı kullanılarak netleştirilmesini içermektedir. Dirençli optimizasyon yaklaşımı ise, bir problemdeki belirsiz parametrelerin olabilecek en kötü gerçekleşme durumunda bile problemin eniyi çözümü verecek şekilde çözülmesini içerir. Bu tezde, başlangıçta Lorie-Savage sermaye paylaştırımı problemine literatürdeki bulanık matematiksel programlama yaklaşımları incelenmekte ve nümerik analizlerle inceleme ayrıntılandırılmaktadır. Tezin bulanık optimizasyona ayrılan diğer bölümlerinde ise, Weingartner’ın saf sermaye paylaştırımı doğrusal programlama modeli t-norm bulanık bağıntısı ve Bernhard’ın ikinci dereceden programlama modeli t-norm ve t-conorm bulanık bağıntıları dikkate alınarak modellenmekte ve modeller ayrıntılı olarak incelenmektedir. Tezin dirençli optimizasyona ayrılan bölümünde ise, Weingartner’ın saf sermaye paylaştırımı ve planlama ufku modelleri için literatürde önerilen dirençli optimizasyon yaklaşımları, diğer bazı parametrelerin de belirsiz varsayılmasıyla genişletilmiştir.
-
ÖgeOlabilirsel Doğrusal Programlama İle Tedarik Zinciri Ağ Yapısının Modellenmesi Ve Bir Uygulama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-01-14) Kabak, Özgür ; Ülengin, Füsun ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringÇalışmada, tedarik zinciri (TZ) planlamada stratejik kararların verilmesine destek olacak bulanık mantığa dayalı bir model geliştirilmiştir. Stratejik planlama çerçevesinde talep planlama, dış kaynak kullanımı, tedarikçi seçimi ve ağ yapılandırma konularını içeren bir problem incelenmiştir. Çalışmada, TZ ağ yapılı olarak ele alınmış ve belirsizliklerin modellenebilmesi için bir olabilirsel doğrusal programlama (ODP) modeli geliştirilmiştir. Modelde belirsizlikler ile baş edebilmek için kararların belirsiz olarak verilmesi öngörülmüştür. Bu yüzden önerilen ODP’de, sadece talep ve verim oranları gibi kritik TZ planlama girdileri değil aynı zamanda satış miktarı, üretim miktarı, tedarik miktarı ve dış kaynak kullanımı gibi karar değişkenleri de üçgen bulanık sayılar ile gösterilmiştir. Önerilen ODP’nin temel amacı firmanın TZ faaliyetleri sonucunda oluşan kârı en büyüklemektedir. Modelde amaç fonksiyonu ve karar değişkenleri bulanık sayılar ile tanımlandığı için amaç fonksiyonundaki ve karar değişkenlerindeki belirsizlikleri en küçüklemek şeklinde iki ek amaç önerilmiştir. Sonuçta ortaya çıkan çok amaçlı ODP modelini çözmek için dört doğrusal programlama (DP) modeli içeren bir çözüm yordamı önerilmiştir. Çözüm yordamındaki DP’lerden ilk ikisi ODP’de tanımlanan amaçları normalize etmek için gerekli parametreleri bulmak üzere kullanılırken; birbirine alternatif olan diğer iki DP, ODP modelinin DP’ye çevrilerek çözülmesini sağlamaktadır. Çalışmada ayrıca ODP’nin en temel girdilerinden olan belirsiz talep tahminlerini oluşturmak için yeni bir yöntem önerilmiştir. Çalışmada önerilen model ve çözüm yordamının uygulanabilirliğini ve geçerliliğini göstermek için Mercedes Benz Türk A.Ş.’nin İstanbul, Hoşdere’de bulunan otobüs üretim tesislerinde karoseri imalatında bir uygulama gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeAraştırma Geliştirme Projelerinin Değerlendirilmesine Bulanık Gerçek Opsiyon Yaklaşımı(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-02-27) Tolga, Abdullah Çağrı ; Kahraman, Cengiz ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, bulanık AHP ve bulanık hiyerarşik TOPSIS karar destek modelleri bulanık gerçek opsiyon değerlemesi ile bütünleştirilmiş ve Ar-Ge projelerinin seçiminde kullanılmıştır. Ar-Ge projelerinin başlıca görevi teknolojik gelişmeleri kullanarak kurumun kâr edebilirliğini devamlı şekilde yenilemek ve artırmaktır. Yenilikçi fikir, değişim ve gelişim, yepyeni teknolojiye sahip olmak rekabette üretim verimi, fiyat, reklam ve pazarlama kadar önemlidir. Ar-Ge projeleri seçimi, gelişmekte olan ülkelerdeki işletmelerde gerek kaynak, gerekse zaman kısıtları açısından gelişmiş ülkelere göre daha önemlidir. Doğru ve şirket içinde sinerji yaratacak projelerin seçimi kaynakların verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Proje seçim kararlarının, kurumun stratejik amaç ve planlarıyla birlikte düşünülmesi gereklidir. Ar-Ge projelerinin doğası gereği kurumsal getirileri çok boyutludur ve kazançları risklidir. Gerçek opsiyon yaklaşımı seçim sürecinin riskli tarafını hesaplamaya yardımcı olur. Gerçek opsiyonlar, finansal opsiyonlar temeline oturmaktadır. Bir gerçek opsiyon, sözleşme fiyatı olarak adlandırılan önceden belirlenmiş maliyette, opsiyonun süresi olarak adlandırılan önceden belirlenmiş bir zaman diliminde, bir eylem (erteleme, genişletme, küçültme ya da bırakma) için harekete geçme hakkıdır; zorunluluk içermez. Değerleme sürecindeki bir diğer ele alınması gereken konu ise belirsizliktir. Literatürde, yeterli bilginin olmadığı durumlara yönelik bulanık gerçek opsiyon değerleme modelleri geliştirilmiştir. Bu çalışmada; çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden AHP ve TOPSIS yöntemleri Ar-Ge projelerinin değerlendirilmesinde tercih edilmiştir. Bu bütünleşik modeller elektronik sektöründe önemli bir yeri olan bir kuruluşta uygulanmıştır. Bu kuruluşun altı adet Ar-Ge projesi, ilgili modeller kullanılarak değerlenmiş ve sıralamaya göre birinci gelen seçilmiştir.
-
ÖgeStratejik Kararların Gerçek Opsiyonlar İle Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-03-13) Onar, Sezi Çevik ; Polat, Seçkin ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringOpsiyon seçenek anlamına gelmektedir, organizasyonun sahip olduğu seçenekler firmaların daha da başarılı olmalarını sağlarken başarısızlık riskini de ortadan kaldırmalıdır. Firma yöneticilerinin görevi bu seçenekleri kümesini en etkin değeri sağlayacak şekilde yönetmektir. Stratejik opsiyon kümesinin en etkin şekilde yönetilebilmesi için stratejik opsiyonların değerini etkileyen unsurların neler olduğunun belirlenebilmesi gerekmektedir. Stratejik opsiyonların değeri tek bir unsurdan oluşmamaktadır, firmanın sahip olduğu stratejik seçenekler kümesinin değerli olması bu değerin bir parçasıdır, ancak değerin tamamını tanımlamamaktadır. Firma yöneticileri bu stratejik opsiyon kümesinden bazılarını kullanmaya karar vermektedir, çevre koşulları, firma yöneticisinin özellikleri ve benzeri unsurlar bu kullanım opsiyonun değerini etkilemektedir. Bu sebeple sorgulanması gereken bir diğer unsur firmanın kullanmayı seçtiği stratejik opsiyonların değeridir, ancak firmaların değerli stratejik opsiyon seçmeleri bu opsiyonların firma performansına katkısı olacağı anlamına gelmemektedir. Stratejik opsiyonların etkin yönetimindeki bir diğer unsur stratejik opsiyonların kullanımının etkin bir şekilde yönetilmesidir. Firmalar değerli bir stratejik opsiyon kullanmayı seçmiş olsalar bile uygulamadan kaynaklanan hatalar bu değerin elde edilmesini önleyebilmektedir. Stratejik opsiyonlar değerlendirilirken, stratejik opsiyonların firmanın yetkinlik geliştirme sürecine ve ardıl stratejik opsiyonlara olan etkisinin ve bu ilişkinin firmaya katkısının da incelenmesi gereklidir. Bu çalışma kapsamında stratejik opsiyonların değerini etkileyen tüm bu unsurlar göz önüne alınmış ve stratejik opsiyonların değerini etkileyen faktörlerin neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla İMKB ye bağlı firmalarda uygulama yapılmıştır.
-
ÖgeMüşteri İlişkileri Yönetiminde Etkinliği Arttırmak İçin Bir Bulanık Model Önerisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-05-21) Öztayşi, Başar ; Özok, Ahmet Fahri ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, dünya genelinde yoğun bir ilgi görmekte olan Müşteri İlişkileri Yönetimi (MİY) uygulamalarının performans ölçümünü sağlamak amacıyla sayısal bir model önerilmiştir. Kurumsal Karne kavramı temelinde geliştirilen ölçüm modelinde, MİY ölçümünün 4 boyutta gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Bu boyutlar: MİY çıktıları, süreçler, müşteri ve altyapı boyutlarıdır. MİY Çıktıları boyutunda, firmanın MİY çalışmalarından beklediği temel faydalar yer almaktadır. Müşteri boyutu, müşterilerin firmaya karşı olan tutumunu ifade etmektedir. Süreçler boyutu, firmaların müşteri ile olan ilişkilerin yönettikleri süreçlerin ölçümünü içermektedir. Altyapı boyutu ise kurum kültürü, organizasyonel uyum ve teknoloji gibi MİY çalışmalarına yardımcı olan firma içi öğeleri barındırır. Oluşturulan mantıksal ilişki haritaları, Bulanık Analitik Ağ Süreci ile sayısallaştırılmıştır. Böylece temel boyutlar arasındaki ilişkiler göz ardı edilmeden bütünsel bir MİY başarı notu elde edilmesi sağlanmıştır. Ölçüm modelinde yer alan göstergelerin bir kısmı literatürden adapte edilirken, süreçler boyutunun ölçümü ile ilgili istatistikî bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışma ile MİY süreçlerinin yedi temel fonksiyon ile ölçümlenebileceği belirlenmiştir. Bunlar; Müşteri Hedefleme, Müşteri Tanıma, Ürün/Hizmet Özelleştirme, Müşteri Genişletme, Tavsiye Yönetimi, Müşteri Yeniden Kazanma ve İlişki Bitirme süreçleri olarak tespit edilmiş ve bu süreçlerin ölçümünü amaçlayan bir ölçü oluşturulmuştur. Çalışma kapsamında örnek bir firmada uygulanan MİY Karnesi, MİY kavramının farklı boyutlarını kapsayan, firma ihtiyaç ve önceliklerine göre esneklik gösterebilen, bütünsel sayısal sonuçlar üreten, ileriye yönelik öngörüler sağlayabilen, bütünsel ve sayısal bir ölçüm ortaya koymaktadır.
-
ÖgeElektronik-açık Eksiltme Teknolojisinin Kullanımını Etkileyen Faktörlerin Genişletilmiş Teknoloji Kabul Modeli İle Açıklanması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-05-28) Gümüşsoy, Çiğdem Altın ; Çalışır, Fethi ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringElektronik-açık eksiltme teknolojisi firmalara fiyat avantajı, ürün temin sürelerinde azalma, satın alma sürecinin standardizasyonu ve şeffaflaşması gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Bu yüzden firmaların ve çalışanların performansını artırmayı hedefleyen elektronik-açık eksiltme teknolojisinin kullanımını etkileyen faktörleri anlamak ve açıklamak önemlidir. Bu çalışmada, elektronik-açık eksiltme teknolojisinin kullanım niyetini ve kullanımını açıklamak için Teknoloji Kabul Modeli’nden iki değişken (algılanan fayda, algılanan kullanım kolaylığı), Planlı Davranış Teorisi’nden iki değişken (sübjektif normlar, algılanan davranışsal kontrol) ve Yenilik Yayılma Teorisi’nden bir değişken (uyumluluk) birleştirilerek entegre bir model oluşturulmuştur. Modeli analiz etmek için anket metodolojisi kullanılmıştır. Hedef kitle elektronik-açık eksiltme teknolojisini kullanan firmaların satın alma departmanlarında çalışan kişilerdir. 40 farklı ülkeden toplam 156 anket toplanmıştır ve analiz için Yapısal Eşitlik Modellemesi kullanılmıştır. Sonuçlara göre sübjektif normlar, algılanan fayda ve algılanan davranışsal kontrol elektronik-açık eksiltme teknolojisinin kullanım niyetini etkileyen önemli faktörlerdir. Bu faktörler arasında sübjektif normların etkisi en fazladır. Elektronik-açık eksiltme kullanımı, direk olarak sadece kullanım niyeti tarafından tahmin edilebilmektedir. Bunun yanında, algılanan davranışsal kontrolün gerçek kullanım üzerinde dolaylı bir etkisi de vardır.
-
ÖgeKalite Fonksiyonu Açınımında Bulanık İnsan Kaynakları Atama Modeli(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-06-25) Kozanoğlu, Orkun ; Özok, Ahmet Fahri ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, Bulanık Kalite Fonksiyonu Açınımı temelli bir personel seçim modeli geliştirilmiştir. Bulanık Kalite Fonksiyonu Açınımı yönteminin kullanımı söz konusu işin içerdiği görevleri gerekli personel niteliklerine çevirerek, iş içeriği ile seçilen adayın nitelikleri arasında güçlü bir bağ sağlamaktadır. Böylelikle, seçim modelinin içeriğe ilişkin geçerliliği sağlanmış ve personel seçim süreçlerinde mevcut olan belirsizlik ve subjektiflik modele dahil edilmiştir. Önerilen model ayrıca, gerek personel seçim kararından sorumlu, gerekse seçim kararından etkilenecek birden fazla karar vericinin gerekli personel niteliklerinin belirlenmesine ve nihai seçim sürecine katılmasını sağlamaktadır. Gerekli personel niteliklerinin seviyelerini ve başvuran adayları değerlendirirken mevcut olan belirsizlik ve subjektifliği modellemek için dilsel değişkenler ve onlara karşılık gelen üçgen bulanık sayılar kullanılmıştır. Model iki gerçek hayat problemi için uygulanmış ve sonuçlar modelin gerekli personel niteliklerine gore adayları doğru bir şekilde ayırabildiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, karar vericilerin büyük miktardaki iş ve aday bilgilerinin analiz ve sentezini muhakeme yolu ile gerçekleştirmelerinin mümkün olmamasından dolayı önerilen modelin yararlılığı kanıtlanmış olmaktadır.
-
ÖgeUluslararası Dağıtım Sistemlerinde Sipariş İçin Üretim Ve İkmal Yapılarına İlişkin Kamçı Etkisinin Dinamik Simülasyon İle Analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-12-16) Kandemir, Burak ; Serarslan, M. Nahit ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, dinamik simülasyon ile sipariş için üretim ve ikmal yapılarına ilişkin kamçı etkisi uluslararası dağıtım sistemlerinde incelenmiştir. Sipariş için üretim sisteminde tersine kamçı etkisi gözlemlenmiş ve ilk giren siparişin ilk servis edildiği politika ile siparişlerin havuzlandığı politika mukayese edilmiştir. Deney sonucunda sevkiyat aşamasındaki belirsizliklerin sistemi domine ederek arz bazlı hale dönüştürdüğü, ve bu belirsizlik durumunda siparişlerin havuzlandığı yapının daha iyi sonuçlar verdiği ortaya konmuştur. Sevkiyata ilişkin belirsizliklerin elimine edilmesi durumunda ise ilk gelen siparişin ilk servis edildiği yapı daha iyi sonuçlar vermektedir. Ayrıca talep tahminine dayalı stok için üretim yapan bir sistemde ikmal politikasının uygulanması durumunda sistemin kamçı etkisi davranışı göstereceği ortaya konmuş, kompozit bir model önerilerek ikmal parametrelerinin kamçı ve elde bulundurulan stok miktarını doğrudan etkiyeceği sonucuna varılmıştır.
-
ÖgeWeb-tabanlı Eğitim Destek Sisteminin Kullanılması Hakkındaki Niyeti Etkileyen Faktörler Üzerine Ampirik Bir Çalışma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-01-14) Karaali, Demet ; Çalışır, Fethi ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışma, web-tabanlı öğrenim destek sisteminin kullanılması hakkında kişilerin niyetini etkileyebilecek faktörleri tanımlamakta ve ampirik olarak sınamaktadır. Araştırma alanı ve teori; insan ve bilgisayar arasındaki etkileşim, iş yönetimi ve yetişkin kişilerin eğitimi konularından ilerlenerek oluşturulmuştur. Doyurucu bir performansa sahip olmak, beceri ve yetkinliklerini sürekli geliştirebilmek ve iş performanslarını sürdürebilmek için, çalışanlar öğrenim imkanlarına sahip olmalıdır. Web-tabanlı öğrenim, çalışanların “her zaman” ve “her yerde” eğitime ulaşmalarını sağlayan bir yoldur. Web-tabanlı öğrenime ilişkin yapılan bir çok araştırma bulunmakla beraber, bu teknolojinin kişiler tarafından kabullenilmesi konusu incelenmeye devam edilmesi gereken bir alandır. Bu makale, teknoloji kabul modeli hakkındaki literatüre ve teknolojinin benimsenmesine ilişkin araştırmalara dayanarak, kişilerin web-tabanlı öğrenimi kabullenme davranışları hakkında geliştirilmiş bir model sunmaktadır. Söz konusu modeli ampirik olarak sınamak amacıyla, otomotiv endüstrisindeki mavi yakalı işçiler tarafından web-tabanlı öğrenim sistemini benimsenmesi hakkında bir anket gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen yapısal eşitlik modellemesi analizi sonuçları göstermektedir ki, modelde sunulan çoğu faktör web-tabanlı öğrenim sisteminin kullanılması hakkındaki niyeti anlamlı şekilde etkilemektedir.
-
ÖgeParalel Makinalarda İş Yüküne Yönelik Üretim Kontrolü İlkesi Altında Ürün Tasarımı İle İş Çizelgelemenin Bütünleştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-01-28) Çevikcan, Emre ; Durmuşoğlu, M. Bülent ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringMüşterinin gerçekten istediği ürünleri, tam da istediği anda tasarlayabilme, çizelgeleme ve imal edebilme becerisini kazanmak, ürünün istenmeden itilmesi yerine, müşteri istediğinde ürünün üreticiden çekilmesi ile hızlanır. Bu şekilde bir anlayış, müşteri odaklılığın üretime yansımasıdır. Çekme sistemleri, küçük partili üretimine imkan veren düşük hazırlık süreleri ortamında uygulandığında üretim temin süresinde önemli kazançlar sağlayacaktır. İlgili yayınlar incelendiğinde, ürün tasarımı ile iş çizelgelemesinde ürün tasarım özelliklerini dikkate alan ve fazla üretim israfını önlemeye yönelik bilimsel temellere dayalı bir çalışma bulunmamaktadır. Yapılan tez çalışmasında paralel makinalarda iş çizelgelemesinde ürün tasarımından faydalanan ve Yüke Yönelik İş Gönderme prensibini taşıyan bütünsel bir yöntem geliştirilmiştir. Geliştirilen meodoloji gerçek bir kablo takımı üretim sisteminde uygulanmış ve hazırlık süreleri ve fazla üretim miktarlarının azaltılması açısından etkinlik sağlamıştır.
-
ÖgeKapasitesi Sınırlı Çoklu Tedarikçiden Oluşan İki Kademeli Bir Tedarik Zincirinin Koordinasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-03-04) Palut, Peral Toktaş ; Ülengin, Füsun ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu tezin amacı, rassal talebe sahip merkezkaç bir tedarik zincirindeki envanter politikalarını kontratlar aracılığıyla koordine etmektir. Ele alınan sistem, sınırlı üretim kapasitesine sahip çoklu bağımsız tedarikçi ve bir üreticiden oluşan iki kademeli merkezkaç bir tedarik zinciridir. Tedarikçiler stok için üretim yapmakta ve envanter yönetiminde temel stok yöntemini kullanmaktadır. Üretici ise sipariş için üretim prensibine göre çalışmaktadır. Gerekli varsayımlar altında, her tedarikçi bir M/M/1 stok-için-üretim kuyruk sistemi; üretici ise gelişlerarası sürelerinin yaklaşık dağılımı bulunarak bir GI/M/1 kuyruk sistemi olarak modellenmiştir. Daha sonra, merkezi ve merkezkaç modeller geliştirilmiştir. Bu modellerin eniyi çözümleri karşılaştırıldığında, sadece en düşük temel stok seviyesine sahip tedarikçinin koordine edilmesi gerektiği görülmektedir. Bu nedenle, bu tedarikçi ve üretici arasında kontratlar hazırlanmıştır. Bu tezde transfer ödemesine dayalı üç farklı kontrat üzerine çalışılmıştır. Bu kontratlar, bekleyen sipariş maliyetini destekleme kontratı, Pareto iyileştirmeye dayalı transfer ödemesi kontratı ve maliyet paylaşımı kontratıdır. Her kontrat, koordinasyon yeteneği ve Pareto iyileştiren olup olmaması yönünden değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, üç kontrat da tedarik zincirini koordine etmektedir. Pareto iyileştirme göz önüne alındığında ise, maliyet paylaşımı kontratının her iki üye tarafından da tercih edilmesi beklenebilir. Bu tezde ayrıca, merkezi ve merkezkaç sistemlerin SCOR Model performans ölçütleri açısından karşılaştırılması amacıyla sayısal bir çalışma da yer almaktadır.
-
ÖgeAksiyomlarla Tasarım Esaslı Bulanık Karar Destek Sistemi Geliştirme Ve Bir Uygulama(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-04-22) Çebi, Selçuk ; Kahraman, Cengiz ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringÇalışmada aksiyomlarla tasarım yönteminin bağımsızlık aksiyomunun bulanıklaştırılması ve bulanık bilgi aksiyomunun iyileştirilmesi yapılmıştır. Bağımsızlık aksiyomu kapsamında, tasarım matrisinde ilişkilerin dereceleriyle değerlendirilmesine imkân sağlanmış ve tasarım matrisinin fonksiyonel bağımsızlığını ölçen formüller önerilmiştir. Bağımsızlık aksiyomunun bulanıklaştırılması, tasarım matrisindeki zayıf ve güçlü ilişkilerin dikkate alınmasında, farklı tasarım parametreleriyle oluşturulan tasarımlardan iyi olanının seçiminde ve tasarım parametrelerinin önem derecelerinin belirlenmesinde tasarımcıya yardımcı olur. Çalışmada ayrıca, sadece seçim amaçlı kullanılan bilgi aksiyomu, çeşitli karar verme problemlerinin çözümünü içerecek şekilde geliştirilmiştir. Çok ölçütlü karar verme problemleri, kesin değer, beklenen değer, eşik değer ve sıralama problemleri olarak çeşitli sınıflara ayrılmış ve bilgi aksiyomunun kullanımı için problem türlerine göre fonksiyonel gereksinim tanımları yapılmıştır. Böylece, geliştirilen bilgi aksiyomu, karar vericinin beklentisini dikkate alan ve çeşitli karar problemlerine uygulanabilen etkin bir karar verme aracı haline dönüştürülmüştür. Ayrıca yöntem, aynı problemde yer alan rasyonel değerlendirmeleri de dikkate alarak çözüm sunabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bir diğer iyileştirme ise; sadece kıyaslama aracı olarak kullanılan tasarıma ait bilgi içeriği değeri çalışma kapsamında geliştirilerek tasarıma ait başarım oranı tanımı yapılmıştır. Çalışmada ayrıca literatüre, geliştirilen tasarım aksiyomlarını içeren bir karar destek sistemi önerilmiştir. Önerilen yöntem ergonomik açıdan binek otomobiller için koltuk ve gösterge tasarımlarına uygulanmıştır.
-
ÖgeBinek Otomobillerde Co2 Emisyon Miktarının Azaltılmasına Yönelik Stratejilerin Analitik Ağ Süreci Bazlı Hedef Programlama Modeli İle Değerlendirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-08) Akgerman, Nilay ; Topçu, İlker ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringBu çalışmada, binek otomobillerde CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik oluşturulan stratejilerin değerlendirilmesi amacıyla bir hedef programlama (GP – Goal Programming) modeli önerilmiştir. Söz konusu model; birbiriyle çelişen birden fazla amacı ve ilgili kısıtları da göz önünde bulunduran ve amaçların ağırlıklarını çok kriterli karar verme yöntemi olan analitik ağ sürecinden (ANP – Analytical Network Process) alan bir modeldir. Yapılan litaratür çalışmasında CO2 emisyonlarının azaltılması alanında hedef programlama ve analitik ağ sürecinin birlikte uygulandığı bir çalışmanın olmadığı görülmüştür. Bu nedenle bu çalışma literatürdeki bir boşluğu doldurması açısından önemlidir. Çalışma kapsamında kurulan model; GAMS programında çalıştırıldığında hedeflere ulaşmak için hangi stratejilerin devreye alınması gerektiğinin yanı sıra, bu stratejileri destekleyecek şekilde hangi araç tipi, yakıt tipi ve egzos tiplerinin de kullanılabileceğine dair önerileri sunmaktadır. Bu çalışmada sunulan modelin diğer tüm ulaşım tiplerine ve sektörlere de uyarlanarak çalışmanın genişletilmesi gelecek çalışmalar açısından önerilmektedir.
-
ÖgeAltı Sigma Yaklaşımında Bulanık Süreç Yeterliliği Analizleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-06-15) Kaya, İhsan ; Kahraman, Cengiz ; Endüstri Mühendisliği ; Industrial EngineeringSüreç yeterlilik analizi (SYA), süreç kalitesi ve verimliliğinin sürekli geliştirilmesi amacıyla uygulanan istatistiksel süreç kontrol çalışmaları için önemli bir araçtır. Bu analiz, süreç yeterlilik indekslerinden (SYİ) faydalanarak sürecin çıktıları ile spesifikasyon limitlerini karşılaştırmaktadır. Eğer hesaplanan süreç yeterlilik indeksi değerleri daha önceden belirlenmiş kritik değerlerden daha büyük ise süreç “yeterli”, aksi durumda “yetersiz” olarak sınıflandırılmaktadır. Süreç yeterlilik indekslerinin taşıdıkları önemden dolayı daha esnek, daha duyarlı ve daha fazla bilgi içerecek şekilde analiz edilmesi daha yararlı olacaktır. SYA gerçekleştirilirken eksik bilginin ve/veya esnek tanımlamanın mümkün olduğu durumlarda spesifikasyon limitlerinin, süreç ortalamasının ve varyansın kesin değerler şeklinde tanımlanması süreç yeterlilik indekslerinin daha sınırlı bilgi içermelerine yol açmaktadır. Bu çalışmada süreç yeterlilik indekslerinin esneklik ve bilgi içeriğini arttırmak için bulanık küme teorisi kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda ölçüm değerleri ve spesifikasyon limitleri dilsel değişkenler olarak ifade edilmiş ve daha sonra bu değerler bulanık sayı olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca bulanık değerler için bulanık kontrol diyagramları elde edilmiştir. Bulanık kontrol diyagramları sürecin istatistiksel olarak kontrol altında olup olmadığını test ederek, SYA’nın doğruluğunu arttırmıştır. Bulanık ortalama, varyans ve spesifikasyon limitleri kullanılarak bulanık SYI (BSYI) elde edilmiştir. SYI indeksleri hem kesin hem de bulanık mantık çevresinde altı sigma yaklaşımı kapsamında değerlendirilmiştir. Elde edilen BSYI hem klasik mantıktaki kesin değeri üyelik derecesi 1,00 olacak şekilde içermekte hem de olabilecek tüm olası değerleri göstermektedir. Bu çalışmada ayrıca kusurlu ve kusursuz çıktı yüzdesinin bulanık olarak analiz edilmesi için bulanık normal dağılım yaklaşımı da kullanılmış ve bu değerler bulanık ortalama, varyans ve spesifikasyon limitleri değerleri kullanılarak hesaplanmıştır. Kusurlu ve kusursuz ürün yüzdesinin bulanık olarak hesaplanması, süreç mühendisleri için daha esnek bir değerlendirme imkânı sunmuştur.