LEE- Geomatik Mühendisliği-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Son Başvurular
1 - 5 / 43
-
ÖgeLisanslı harita kadastro mühendislik bürolarında üç boyutlu kadastro ve dinamik kadastro kavramları(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-01-31)Bu çalışmanın temel amacı lisanslı harita kadastro mühendisliği bürolarında görev yapan lisanslı harita kadastro mühendislerinin üç boyutlu kadastro ve dinamik kadastro sistemlerine yönelik tutumlarını, görüşlerini ve deneyimlerini derinlemesine incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması modeli kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Bu form, literatür bulgularına ve alan uzmanlarının görüşlerine dayalı olarak araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Görüşmeler, İstanbul'da faaliyet gösteren LİHKAB'larda görev yapan 15 lisanslı harita kadastro mühendisi ile yüz yüze gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler, içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonuçlar, üç boyutlu ve dinamik kadastro sistemlerinin arazi yönetimi, şehir planlaması ve çevresel koruma gibi alanlarda daha doğru kararlar alınmasını sağlayarak önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadadır. Bu sistemler, detaylı mekânsal analiz, doğru yer tespiti, hassas veri sağlama ve hızlı veri güncelleme gibi avantajlar sunmaktadır. Ancak, lisanslı harita kadastro mühendisleri bu sistemlerin uygulanmasında teknolojik altyapı, eğitim, yasal düzenlemeler ve maliyet gibi zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için teknolojik altyapının güçlendirilmesi, personelin eğitilmesi ve yasal düzenlemelerin netleştirilmesi gerekmektedir. Sonuçlar, gelecekte üç boyutlu ve dinamik kadastro sistemlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak geliştirme planlarının önemini vurgulamaktadır. Bu bulgular, kadastro çalışmalarının verimliliğini artırmak ve planlama süreçlerini iyileştirmek için yol gösterici olacaktır.
-
Ögeİstanbul Büyükçekmece ve Küçükçekmece lagün gölleri arasındaki bölgenin yüzey deformasyonlarının PS-Insar tekniği ile izlenmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-07-12)Aktif fay hatları üzerinde bulunan ve 15 milyondan fazla nüfusa sahip dinamik bir şehir olan İstanbul'un yerleşim yerlerinin önemli bir kısmı bu diri fay hatlarının yakınında yer almaktadır. Deprem riski altında bulunan bu şehir önemli ekonomik ve kültürel merkezlere, aynı zamanda önemli ulaşım yollarına ve mühendislik yapılarına da sahiptir. O nedenle bu bölgenin sürekli olarak jeodezik teknikler ile izlenmesi gerekmektedir. Açık topoğrafyada veya kentleşmiş alanlarda yüzey hareketlerini izlemek için jeodezik yersel ve uydu teknikleri birlikte veya ayrı ayrı kullanılabilir. Yersel izleme teknikleri daha fazla zaman ve maliyet gerektirirken, radar uydularından elde edilen ücretsiz görüntüler ile deformasyonların izlenmesi daha kısa sürede ve daha geniş alanda daha az maliyetle yapılabilmektedir. Bu çalışmada Sentinel-1A ve 1B uydularından alınan yapay açıklıklı radar (SAR) görüntüleri kullanılarak uydu bakış açısı doğrultusunda meydana gelen değişimler ve bu değişimin zamana göre eğilimi (trendi) belirlenmiş ve analiz edilmiştir. Interferometrik yapay açıklı radar (InSAR) tekniği; tektonik hareketlerin, volkanların, buzul hareketlerinin, altyapı ve üstyapılardaki değişimlerin izlenmesine ve sayısal yükseklik modeli oluşturmaya olanak sağlamaktadır. Persistent Scatterer InSAR (PS-InSAR) yöntemi ise 1999 yılında Politecnico Di Milano Üniversitesinde geliştirilen piksel tabanlı radar deformasyon izleme tekniğidir. Bu yöntem ile, farklı iki uydu görüntüsünde benzer elektromanyetik geri saçılım yayan sabit yansıtıcılar tespit edilip deformasyon ve deformasyonun zaman içindeki değişiminin izlenmesi mümkün hale gelmiştir. Bu tekniğin, mera, orman, inşaat alanı gibi sürekli değişkenlik gösteren bölgelerde, sabit yansıtıcıların bulunamaması nedeniyle, performansı düşüktür. Bu tekniğin en önemli avantajı, yüzey hareketlerinin zamanla değişiminin (hızının) izlenmesini sağlamasıdır. Tekniğin uygulama aşamasında görüntülerin işlenmesi ve interferogramların oluşturulması için Sentinel Application Platform (SNAP) yazılımı, PS noktalarının üretimi için ise Stanford Method for Persistent Scatterers (StaMPS) yazılımı kullanılmıştır. SNAP yazılımından çıkan sonuç ürünlerin standart bir dosya formatında hazırlanıp StaMPS yazılımına aktarılması için "snap2stamps" kodları kullanılmıştır. Tez kapsamında çalışma alanı, İstanbul'un depreme karşı hassas bölgelerinden olan Büyükçekmece ve Küçükçekmece lagün gölleri arasında kalan alan olarak seçilmiştir. Sentinel-1 uydusunun 2018-2022 yılları arasındaki yükselen ve alçalan yörüngedeki görüntüleri, kendi aralarında ayrı ayrı değerlendirilmiştir. İki farklı değerlendirmeden elde edilen sonuçlar benzerlik göstermiştir. Bu iki benzer sonuca göre Avcılar sanayi bölgesi ve Büyükçekmece Türkoba konut alanında, Gürpınar iskele ve Beylikdüzü iskele yapılarında ve Çatalca ilçesinin bazı kısımlarında uydu bakış doğrultusunda çökme görülürken, Gürpınar bölgesinde ve Başakşehir ilçesi meskûn alanında uydu bakış doğrultusunda yükselme trendi tespit edilmiştir. Çalışma bölgesinde elde edilen PS noktaları incelendiğinde yaz aylarında çökme, kış aylarında yükselme trendinin olduğu görülmüştür. Bu bölgede gerçekleştirilen daha önceki çalışmalarda, bölgenin killi toprak yapısından dolayı yaz aylarında kuraklığın etkisiyle çökme, kış aylarında ise yağışların artışıyla yükselme eğilimde olduğu belirtilmiştir. Bu çalışma sonucunda da daha önceki çalışmalarla tutarlı sonuçlar elde edilmiştir.
-
ÖgeAçık kaynaklı bütünleşik çoklu eklenti yöneticisi tasarımı ve uygulaması(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023)Açık kaynak yazılımı (Open Source Software-OSS), pragmatik olarak yazma kolaylığı ve hibrit çalışmayı desteklemesiyle dünya çapında geliştirici desteği edinerek tescilli yazılımlara uygun bir alternatif olma yolunda hızla ilerlemektedir. OSS'nin bir sonucu olarak birçok yenilikçi iş modeli ve yeni iş fırsatları ortaya çıkmış, pek çok yazılım kendini bi yönde yenilemeye başlamıştır. OSS yüksek teknoloji ve diğer endüstrilerdeki iş modellerinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu yapıda geliştirilen yazılımlar ulaşılabilirlik anlamında dünyanın her noktasında bir kullanıcı edinebilmekte ve bu oranda da geri dönüşlerle geliştirilmesine devam edebilmektedir. Bu geri dönüşlerin yanı sıra geliştirici pozisyonundakiler aynı zamanda eksik gördükleri hususları hızlıca düzeltebilmekte veya yeni özelliklerle desteklemektedirler. Bu modelin kullanıldığı bir alan da coğrafi bilgi sistemleri (CBS) yazılımlarıdır. CBS, coğrafi bilgilerin (objelerin nerede olduğu) onları açıklayıcı bilgilerle (objelerin ne olduğu) ilişkilendiren bilgisayar yazılımlarıdır. Gördükleriminiz nerede olduğunu gösteren düz kağıtların (haritaların) aksine bir çok bilgi katmanı sunabilmektedir. CBS tabanlı bir haritanın kullanımı kağıt bir haritadan çok daha zor değildir. Kağıt haritalarda objeleri temsil eden şekiller, çizimler, temsili geometrik şekiller bulunurken; CBS tabanlı bir haritada da mesela şehirleri temsilen noktalar, yolları ve dereleri temsilen çizgiler, gölleri temsilen poligonlar kullanılmaktadır. Hayatımızın her alanında kullanılan bu nesnelere ait bilgilerin saklanması ve gösterimi de hemen her alanda büyük önem taşımaktadır. QGIS, Open-Source Geospatial Foundation (OSGeo)'a ait dünyanın en popüler ücretsiz coğrafi bilgi sistemleri yazılımıdır. Bu yapının başlıca güçlü yanları olarak eklentiler sayesinde farklı amaçlara dönük araçların oluşturulması ve dahil edilmesi, bunun yanında sürekli büyüyen bir kullanıcı ve geliştirici toğluluğunun bulunmasıdır. QGIS eklenti geliştirme olanakları ve geniş kullanıcı kitlesiyle bu alanda çalışanlara kendilerine ait araçların oluşturulmasına imkan tanımaktadır. Günümüzde QGIS gibi programların lisans veya lisansüstü seviyelerde yalnızca hazır araçlarını kullanıma dönük eğitimler verilmektedir. Halbuki farklı disiplinlerde verilen eğitimlerin teorik bilgisinin yazılımla harmanlanarak ihtiyaçlara dönük hazır araçlar oluşturulması; alınan eğitimleri somut ürünlere dönüştürerek kalıcı hale getirilmesini sağlayacaktır. QGIS bu kapsamda geniş kullanıcı kitlesi, kolay öğrenilebilir ve uygulanabilir geliştirme desteği, kapsamlı uygulama programlama arayüzü (API) dökümanıyla büyük fırsat sağlamaktadır. Bu tez kapsamında CBS eğitiminde eklenti geliştirmenin nasıl ve hangi ortamda oluşturulabileceğine bir örnek hazırlanmış, her eğitim aşamasında bu platformda iyileştirme ve geliştirme yapmak isteyen insanların sürekli desteğiyle yaşayan ve öğreten bir uygulama ortaya çıkması hedeflenmiştir.
-
ÖgeTürkiye'deki intihar vakalarının mekânsal ve zamansal karakteristiklerinin sosyo-demografik ve ekonomik etmenlerle ilişkilerinin incelenmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-13)İntihar, bireyin yaşamını gönüllü olarak sona erdirmesidir. Dışarıdan bakıldığında bireysel bir olgu olarak görülse de nedenleri ve sonuçları irdelendiğinde toplumsal olduğu anlaşılmaktadır. Ciddi bir halk sağlığı problemi olan intihar, önlenebilir bir ölüm nedenidir. Bu nedenle intihar riski taşıyan grupları tespit etmek, intiharın önlenebilmesi için büyük önem taşımaktadır. Bu tez çalışması kapsamında 2002-2022 yılları arasında yaşanan intihar vakalarının mekânsal dağılımının iller ve bölgeler bazında incelenmesi, ekonomik ve sosyo-demografik etmenlerle ilişkilerinin istatistiksel olarak irdelenmesi amaçlanmıştır. Türkiye'de 2002-2022 yılları arasında meydana gelen intihar vakalarının, iller ve istatistiki bölge birimleri bazında cinsiyete göre mekânsal dağılımları incelenmiştir. Buna ek olarak yoksulluk oranı ile mekânsal ilişkileri irdelenmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu'ndan (TÜİK) elde edilen verileri mekânsal olarak analiz etmek için açık kaynak kodlu Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yazılımı olan QGIS kullanılmıştır. Analiz sonuçlarının görselleştirilmesi için koroplet haritalar ve orantılı işaretler kullanılarak tematik haritalar üretilmiştir. Epidemiyolojide kümelenmelerin tespiti, problemi önleme ve probleme müdahale aşamalarında büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle bu çalışmada illere göre kaba intihar hızlarının kümelenmelerini incelemek adına sıcak nokta (hotspot) analizi yapılmıştır. Yapılan mekânsal analizler sonrasında 'İllere göre intihar sayısı ile cinsiyet arasında anlamlı bir fark var mıdır?' ve 'Bölgelere göre kaba intihar hızı ile yoksulluk oranı arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?' soruları istatistiki olarak test edilmiştir. İntihar vakaları incelendiğinde çalışma kapsamındaki yıllarda erkek intihar sayısının kadın intihar sayısından daha fazla olduğu dikkat çekmektedir. 2002-2022 yılları arasında gerçekleşen intihar vakalarında erkekler tarafından gerçekleştirilen intiharların, meydana gelen intihar vakalarının %72'si olduğu görülmektedir. İntihar vakaları ve cinsiyet arasındaki ilişkiyi incelemek için yapılan Mann-Whitney U testi sonucunda intihar vakaları ile cinsiyet arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. TÜİK veritabanında intihar nedenleri; aile içi geçimsizlik, eğitim başarısızlığı, ticari başarısızlık, hastalık, duygusal ilişkiler ve maddi zorluklar olarak sınıflandırılmaktadır. Bireylerin psikolojisi ve davranışları, ekonomik koşullardaki düzensizlikler sonucunda etkilenmektedir. Bu nedenle yapılan çalışma kapsamında kaba intihar hızı ile yoksulluk oranı arasında anlamlı bir ilişkinin varlığı korelasyon testi ile irdelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda kaba intihar hızı ile yoksulluk oranı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Bireysel olduğu kadar toplumsal nedenlere de dayanan ve sonuçları açısından sosyal etki yaratan intihar gibi konuların sağlık alanında etkin bir şekilde kullanılan CBS yardımıyla ilişkilendirilerek ve görselleştirilerek incelenmesinin konuyu daha etkili hale getirebileceği öngörülmektedir. Çalışma sonucunda bireyin ait olduğu toplumun özellikleri göz önünde bulundurulduğunda toplumsal neden ve sonuçlara dayalı intiharlar ile ilgili çalışmaların daha yararlı olacağı düşünülmektedir.
-
ÖgeHorseshoe adası Antarktika'da İHA-GPR gözlemlerine dayalı buzul izleme ve 3D modelleme(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-06-26)Küresel ısınma, sera gazlarının güneş ısısını atmosferde hapsederek Dünya'nın ortalama yüzey sıcaklığını artırmasıyla oluşur. Bu artış, küresel iklim değişikliğine yol açar ve iklim koşullarının dağılımını değiştirir. İnsan faaliyetleri nedeniyle sera gazlarının seviyeleri artmış ve atmosferin ısınmasına neden olmuştur. İklim değişikliğini ve etkilerini takip edebilmek için çeşitli gözlemler yapılmakta ve bu gözlemler kullanılarak çeşitli modelleme çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Küresel ısınma, kriyosfer ve termohalin döngü gibi önemli olguları etkiler. Kriyosfer, kar ve buz alanlarını kapsar ve Dünya'nın en büyük tatlı su rezervini oluşturur. Kar ve buz, güneş ışığını yansıtarak gezegenin sıcaklığını düzenler ve kriyosferin bazı kısımları binlerce yıldır çözünmemiştir. Termohalin döngü, okyanus sularının sıcaklık ve tuzluluğun etkileşimiyle oluşturduğu küresel bir akıntı sistemidir. Bu sistem, rüzgarların yüzey akıntılarını ve su yoğunluğu farklılıklarının derin su akıntılarını yönlendirdiği bir "taşıyıcı bant" işlevi görür. Termohalin döngü, okyanus sularını karıştırır, kutuplara ısı taşır ve deniz buzu oluşumunu etkiler. Bu da iklim üzerinde önemli etkilere sahiptir. Kutup bölgeleri, iklim değişikliğinin geçmişten günümüze kadar yaşanan sürecin anlaşılması için ideal araştırma ortamıdır. Çünkü buzullar, atmosferin bileşimini barındıran önemli tarihî kaynaklardır. Buzulların izlenmesi ve takibi; iklim değişikliğinin etkisiyle artan buzul erime hızı, deniz seviyesinin yükselmesi, tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin sağlaması, yerel ekosistemlerin korunması, jeolojik ve jeomorfolojik gibi çalışmalara katkı sağlanması açısından önemlidir. Buzullar, küresel ısınmanın doğrudan göstergesidir. Yapılan araştırmalar sonucu ortaya konan bulgular doğrultusunda iklim değişikliğinin trendi hakkına bilgiler sağlar. Yapılan değerlendirmeler buzulların erimesinin mevcut haliyle devam ettiği durumda özellikle kıyı ekosistemleri olumsuz etkilenecektir. Bu tez çalışması kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde ve Tübitak Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) koordinasyonunda gerçekleştirilen Türkiye Ulusal Antarktika Bilim Seferleri (TAE -Turkish Antarctic Expedition) kapsamında yer radarı kullanılarak buzul derinliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yer radarı (Ground Penetrating Radar-GPR), tahribatsız ya da yıkıcı olmayan özelliği sayesinde yeraltının incelenmesi ve haritalanmasında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Yöntem, elektromanyetik (EM) dalgaları kullanarak yeraltındaki yapıları dielektirik özelliklerine göre tespit eder. Bu yöntem, ortama gönderilen elektromanyetik dalgalarının farklı malzemelerden yansımasını ve iletilmesini ölçer. Yeraltındaki malzemeler, su içeriği, yoğunluk ve elektrik iletkenliği gibi dielektrik özelliklerine bağlı olarak bu dalgalara farklı tepkiler verir. Yer radarı, gönderdiği sinyallerin yeraltındaki farklı katmanlardan geri dönüş süresini ve gücünü analiz ederek, yeraltı yapılarını ve anormalliklerini haritalar. Yer radarı, verilerinin analizi ve yorumlanması, yer altı yapılarının ve özelliklerinin incelenmesinde önemli bir adımdır. Öncesinde verilerinin toplanması süreci, uygun ekipman seçimi, arazi hazırlığı adımlarına bağlıdır. Veri işlenmesi için ön işleme adımı gereklidir. Verinin tasnif edilmesi, profillere ayrılması ve isimlendirilmesi gibi düzenleme işlemleri yapılır. Ardından ham verilerdeki gürültüleri ve hataları azaltmak için çeşitli filtreler uygulanır. Literatürde kabul görmüş sistematik bir veri işleme akışı bulunmamaktadır. Uygulanan filtreleme teknikleriyle veriler analiz edilip sayısallaştırılır. Ham veriden yorumlanabilir görüntüye kadar bu süreç uygulanır. İşlem uygulanırken araştırmacının tecrübesi de yorumu etkileyen bir faktördür. Bu haliyle ortama herhangi bir zarar vermeden yer radarı uygulaması tamamlanır. Yer radarı yöntemi başta jeofizik çalışmalar olmak üzere arkeoloji, jeoloji, hidroloji, inşaat ve madencilik gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Yer radarı buzul bilimi için de oldukça önemli bir araçtır. Çünkü buzulların altındaki yapıları, kalınlıklarını ve iç özelliklerini belirlemek için kullanılır. Buzul kalınlığının ölçülmesiyle buzul hacmi ve potansiyel su kaynağı hakkında bilgi sağlar. Buzulların iç yapısıyla alakalı olarak katmanlar, çatlaklar ve diğer yapılar radar verileriyle incelenebilir. Bu yapılar buzul dinamikleri ve geçmiş iklim olayları hakkında bilgi verir. Bunların yanında buzul hareketlerinin izlenmesine de olanak sağlar. Yer radarının buzul bilimi açısından bahsedilen avantajları göz önünde bulundurularak Türk Bilim Üssü yakınında seçilen çalışma alanında yersel ve insansız hava aracı (İHA) tabanlı yer radarı ölçümleri gerçekleştirilmiştir. TAE-7 seferinde yer radarı atım değeri 400 nanosaniye (ns) iken TAE-8 seferinde 800 nanosaniye olarak seçilmiştir. 400 ns için düşey hassasiyet 6-7 santimetre (cm) iken 800 ns için 13-14 cm'dir. Yapılan her iki uygulamada taramalar birbirine dik olacak şekilde bir grid ağı oluşturulmuştur. Grid ağı sayesinde verinin tutarlığını kontrol etmeye yarayan crossover analiziyle uygulanmıştır. Yersel GPR yöntemi doğru kabul edilerek İHA-GPR yöntemiyle olan farkları bulunarak bir karşılaştırma yapılmıştır. Elde edilen fark değerleri %99.72'lik güven aralığına göre analiz edilmiştir. TAE-7 seferi için ortalama değerin 2.84 cm ve RMSE değeri 8.88 cm olarak hesaplanmıştır. TAE-8 seferinde ise ortalama değer -0.07 cm, RMSE değeri 8.32 cm olarak hesaplanmıştır. Yersel GPR ve İHA-GPR yöntemleri arasındaki farklar yardımıyla çalışma alanında üç boyutlu modeller yapılmıştır. Böylece her iki seferde de yöntemlerin karşılaştırılması sağlanmıştır. Üç boyutlu bu modellerde metre altında değerler görülmektedir. Modellemelerde seçilen enterpolasyon modelinin grid ağının sınır değerlerde iyi çalışmadığı görülmüştür. Buzul derinliğinin tespiti ve modellenmesine yönelik yersel ve İHA bazlı GPR uygulamasının umut verici bir yöntem olduğu görülmüştür. İHA-GPR, yersel GPR yöntemine göre birim zamanda 16 kata kadar daha hızlı tarama yapabildiği saptanmıştır. Ulaşılması zor olan alanlarda İHA-GPR yönteminin kullanılabilir olduğu görülmektedir.