FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Konu "2863" ile FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeKoruma Yöntemi Olarak Yeniden Yapım Kavramının İncelenmesi: İstanbul Örnekleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-02-20) Okar, Eren ; Eyüpgiller, K. Kutgün ; 450770 ; Restorasyon ; RestorationTez kapsamında incelenen yeniden yapım kavramı, hem dünyada hem de bulunduğumuz coğrafyada uzun süre tartışılmış, hala da tartışılmaya devam eden bir kavramdır. Bu nedenle, bu tezin inceleme konusu olarak seçilmiş ve bu konuyla ilgili olarak özellikle ülkemizde nasıl bir çözüm üretilmesi gerektiği ile ilgili bazı görüşler belirtilmiştir. İnşa eyleminin doğuşuyla beraber yeniden yapım kavramının varlığından bahsetmek mümkün olsa da, koruma amacıyla yeniden yapım kavramının ortaya çıkması, tekil olarak birkaç örnek bulunsa da, Aydınlanma Çağı’nın sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Koruma kavramının Rönesans ile beraber ortaya çıktığını ve geliştiğini düşünürsek arada geçen sürenin tartışmaların önemi ile doğru orantılı olduğu ortadadır. Yeniden yapım kavramıın uygulama açısından altın çağını yaşadığı dönem ise yirminci yüzyılda yaşanan iki büyük dünya savaşıdır. Yıkımın bu kadar büyük ölçekte ve ani olması, uygulamalar açısından kuramsal olarak kabul görmeyen yeniden yapımdan başka seçenek bırakmamıştır. Bu dönemde yapılan tartışmaların ana konusu yeniden yapımın hangi bağlamda ve ne ölçekte olması gerektiğidir. Bulunduğumuz coğrafyada uygulanan vakıf sistemi, dünyadaki örneklerin aksine eserlerin doğal afetler dışında büyük zarar görmesini engellemiş, sürekli bakım ile eserlerin bakımını devamlı kılmıştır. Bu nedenledir ki Osmanlı İmparatorluğu’nda korumaya yönelik yapılan yasal düzenlemeler ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında ve arkeolojik eserleri korumaya yönelik olarak hazırlanmışlardır. Her ne kadar yasal düzenlemelerle koruma kavramı yerleştirilmeye çalışılmış olsa da büyük bir yıkım yaşanmaması ve birinci dünya savaşı sonrası içinde bulunulan ekonomik durum imar hareketlerinin 1950’lere kadar ciddi anlamda gerçekleştirilmemiş olması koruma konusunda önlem alınması için gerekli ortamın oluşmamasına sebep olmuşlardır. Ülkemizde yeniden yapım kavramının korumaya yönelik olarak tartışılması yine 1950’li yıllarda başlamış olsa da bu eserlerin tekil değil çevreleri ile beraber değerlendirilmeleri gerektiği, dolayısıyla yeniden yapımın bağlamı ve ölçeği ile ilgili olarak dünyada yaşanan tartışmaların ülkemizde de tartışılmaya 1973 yılında çıkartılan 1710 sayılı yasadan sonra başlanmıştır. Buna rağmen konu ile ilgili yasal düzenlemelerin hala tam olarak bir sonuca ulaşmamış olması ve mevcut düzenlemelerin istismara açık olması konunun tartışılmasında en önemli sebeptir. Bu nedenle yapılacak yasal düzenlemelerin yanısıra yerel yönetimlerin de bu konuyla ilgili olarak uzmanlarla beraber çalışması ve imar ile ilgili düzenlemlerin koruma amaçlı imar planları ile beraber değerlendirilmesi kentsel tarihi dokuların korunmasında temel yaklaşım olmalıdır. Bu yaklaşımın uygulanması ve denetlenmesinin düzgün bir şekilde işlemesi sağlanmalıdır. Bu koşullar sağlandıktan sonra, kişilere bağlı kalmaksızın koruma kültürünün bir gelenek haline gelmesi ile mevcut kültür varlıklarının gelecek nesillere aktarılması daha kolay olacaktır.