Sustainable Development Goal "Goal 10: Reduced Inequality" ile 'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAçık bilim nedir, neleri değiştirir?( 2022-02-02) Bulut, Burcu ; Bolat, Hür Bersam ; Aslan, Göknur ; Tonta, Yaşar ; Ata, Lütfiye Durak ; Gürdal, Gültekin ; Taşkın, Zehra ; Vural, Aslı ; Kubat, Gülçin ; İstanbul Teknik ÜniversitesiİTÜ Kütüphanesi, bilimsel araştırmaların daha şeffaf ve iş birlikçi bir ortamda yürütülebilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Açık bilim çalışmaları kapsamında bilimsel araştırmalardan üretilen yayınların, verilerin ve araştırma sürecine ilişkin tüm detayların kolayca erişilebilir hale getirilerek bilimin özgür bırakılması hedeflenmektedir.
-
ÖgeAçık bilim üniversitelerde neleri değiştirecek?(İTÜ, 2022-02-03) Tonta, Yaşar ; 0000-0003-0285-1338 ; Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi BölümüAçık Bilim Üniversitelerde Neleri Değiştirecek? adlı sunumunda akademik iletişim kültüründeki değişimin zorunluluğuna dikkat çekmiştir.
-
ÖgeAçık bilimin araştırma performansı değerlendirme sürecine entegrasyonu(İTÜ, 2022-02-02) Taşkın, Zehra ; 0000-0001-7102-493X ; Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi BölümüAçık bilimin araştırma performansı değerlendirme sürecine entegrasyonunda tek bir ölçme yönteminin(niceliksel) olamaaycağının bu konuda dünyadaki gelişmelerin altı çizilmiştir.
-
ÖgeAçık veri : İstanbul Teknik Üniversitesi( 2022-10-26) Üstündağ, Burak Berk ; İstanbul Teknik ÜniversitesiUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı online webinarda yapılan sunumdur. “Açık verinin sektörel uygulamalarda kullanımı” başlığı altında bilgi paylaşımında bulunulmuştur.
-
ÖgeAçık Veri Nedir : açık verinin gücü( 2022-10-26) Eroğlu, Şahika ; Hacettepe ÜniversitesiUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı online webinarda yapılan sunumdur. Sunumda ; ”Açık verinin tanımı”, “Açık veri gelişimi” ve “Açık veri türleri” konularına ilişkin bilgi paylaşımında bulunulmuştur.
-
ÖgeAçık Veri Uygulamalarının Değerlendirilmesi( 2022-10-26) Çalkıvik, Emine Aslı ; Yıldırım, Nihan ; Baysan, Mehmet ; Köse, Hatice ; Güney, Caner ; Bulut, Burcu ; İstanbul Teknik ÜniversitesiUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı webinarın ikinci oturumunda gerçekleştirilen paneldir. Moderator ve panelistler, farklı bilim dallarından İTÜ'lü bilim insanları olup, bilimsel çalışmalarında açık veri uygulamalarını nasıl kullandıklarını anlatarak, bu süreçte karşılaştıkları sorunlara ortak çözüm arayışını değerlendirmişlerdir.
-
Öge“Bildirgelerden Uygulamalara, Açık Bilim ve Açık Erişim” Paneli( 2022-02-02) Gürdal, Gültekin ; 0000-0001-7259-8134 ; İzmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsü KütüphanesiTürkiye ve dünyadan açık bilim konusunda gelişmeler, taihçeler detaylı bir biçimde paylaşılmıştır.
-
ÖgeGöçmen, mülteci ve geçici koruma altındaki çocukların oyuna erişimlerinin değerlendirilmesi ve oyun rehberi: yerel yönetimler için öneriler(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-02-01) Avcı, Sinem ; Bozkurt, Melih ; 502171614 ; Peyzaj Mimarlığıİnsanlık tarihi boyunca bireyler ya da gruplar farklı nedenlerle bulundukları yerden farklı coğrafyalara doğru hareket etmişler ve göç olgusu insanlık tarihinin bir parçası olmuştur. Türkiye Cumhuriyet tarihi boyunca düzenli ve düzensiz birçok göç hareketine sahne olmuştur. Anadolu coğrafyası her dönemde kitlesel göç hareketlerinin en önemli duraklarından biridir. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonlarının (UNICEF) 2021 tarihli Türkiye raporuna göre Türkiye'de 1,7 milyonu çocuk olmak üzere 3,6 milyondan fazla Suriyeli mültecinin yanı sıra en az 140.000'i çocuk olan 320.000 mülteci ve diğer milletlerden sığınmacı bulunmaktadır. Birçok göçmen, mülteci ve geçici koruma statüsündeki kişinin evi olarak Türkiye, çocuklara barınma, sağlık, eğitim gibi temel haklarına erişim sağlamanın yanı sıra, Çocuk Hakları Genel Bildirgesi ile de belirlenen "Dinlenme, boş zaman değerlendirme, oyun oynama, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma hakkı"nı (madde 31) sağlamakla da yükümlüdür. Çocukluğun ayırt edici faaliyetlerinden biri olarak oyun; savaş, göç, yerinden edilme, kabul edilme, dışlanma, uyum gibi travmatik süreçlere maruz kalan göçmen, mülteci ve geçici koruma altındaki çocuklar için kendilerini ifade edebilecekleri ve bir grupla iletişim kurabilecekleri koşullar yaratabilmektedir. Oyunun, çocukların fiziksel, sosyal, duygusal, bilişsel ve dil becerilerini geliştirmedeki etkisinin yanı sıra; risk altında ve kırılgan bir grup olan mülteci ve geçici koruma statüsündeki çocuklara sağladığı özgüven, güven, kimlik, umut ve sosyal uyum gibi psikososyal faydalar ve çocukların dil ve kültüre ilişkin bilgi edinmesine olan katkısı akademik araştırmalarla ortaya konmuştur. 21. Yüzyıl'ın en büyük kitlesel göç hareketinin önemli duraklarından biri olan Türkiye'de yaşayan mülteci ve geçici koruma altındaki çocukların oyuna erişimleri ve çocuklara oyun hakkının sağlanması belirtilen faydalar bakımından kritik bir konudur. Çalışmanın amacı göçmen, mülteci ve geçici koruma altındaki çocukların oyuna erişimlerinin mevcut durumunu değerlendirmek ve çocukların oyuna erişiminin sağlanabilmesi için yerel odaklı çözüm önerileri üreterek yerel yönetimler için çocuklara oyun imkanı sağlamaları konusunda izleyebilecekleri stratejileri ve iş birliklerini (çocuk alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, aktivistler, vakıflar, dernekler, elçilikler, çocuk hakları alanında çalışan ulusal ve uluslararası kuruluşlar, kamu kurumları (Milli Eğitim, Adalet, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vs.), ve üniversiteler) içeren bir rehber ortaya koymaktır. Çalışmanın yöntemi literatür araştırmasıdır. Literatür araştırması üst ölçekten başlayarak sırasıyla uluslararası göç, Türkiye'ye göç, çocuklar ve iltica konularını ele almaktadır. Oyuna ilişkin kuramsal çerçeve ile oyun ve çocuk ilişkisi, oyunun önemi, geçmişten bugüne oyunun ve oyun alanlarının değişimi ve oyun alanlarının özellikleri üzerinde durulmuştur. Göçmen, mülteci ve geçici koruma altındaki çocukların oyun hakkı ve oyuna erişimlerine çocuk hakları ve psikososyal süreçler perspektifinde değerlendirilmiş, çocukların oyuna erişimindeki kısıtlara değinilmiştir. İkincil olarak; "refugee children" (mülteci çocuklar), "right to play" (oyun hakkı), "bringing play to refugee children" (mülteci çocuklara oyun sağlamak), "playgrounds in refugee camps" (mülteci kamplarında oyun alanları), "play in crisis" (kriz durumlarında oyun), "playgrounds after disasters" (afet sonrası oyun alanları), "alternative play opportunuties for children" (çocuklar için alternatif oyun imkanları), "child friendly cities" (çocuk dostu kentler) terimleriyle arama yapılarak, mülteci çocuklara oyun sağlanmasına ilişkin çalışmalara ve bunlara emsal olabileceği düşünülen ulusal ve uluslararası çalışmalara ulaşılmıştır. Erişilen örnekler oyunun sağlanma yöntemlerine gruplanarak aktarılmıştır. Örnekler, sahip oldukları ortaklıklar ve farklılıklar belirlenerek, oyunun sağlanma yöntemleri, oyunun sağlandığı konum, odak topluluk, uygulamanın sürekliliği, durum ve tasarım kriterleri olmak üzere altı ana başlık altında incelenmiştir. Örneklerin belirtilen başlıklar özelinde analiz edilmesiyle bir değerlendirme matrisi ortaya konulmuştur. Çocukların oyuna erişimlerinde mevcut durum ve kısıtlar, ulusal ve uluslararası örneklerin yer verildiği değerlendirme matrisinden elde edilen veriler ile çakıştırılmıştır. Bunun sonucunda, mülteci ve geçici koruma altındaki çocukların mevcut durumuna ilişkin tespitler ve bu tespitler özelinde oyun imkanlarına erişimlerine dair sorunlar ve çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda; çözüm önerilerinin uygulanabilmesi için stratejiler ve iş birliği önerilerinin yer aldığı bir oyun rehberi oluşturulmuştur. Yerel yönetimleri hedefleyen bu rehber ile göçmen, mülteci ve geçici koruma altındaki çocuklara oyun sağlanmasında izlenebilecek yöntemler ve iş birlikleri tartışmaya açılmıştır.
-
ÖgeİTÜ’de açık erişim çalışmaları ve hedefler(İTÜ, 2022-02-03) Kubat, Gülçin ; 0000-0001-9009-8758 ; Referans BirimiİTÜ Mustafa İnan Kütüphanesi 2013 yılından bugüne açık erişim alanında yürüttüğü çalışmaları anlatmıştır.
-
ÖgeKentsel aktivite mekânlarına erişimin sosyal medya ağı ve kentsel topolojik veriler ile değerlendirilmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022) Kartal, Hüma ; Terzi, Fatih ; 740339 ; Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim DalıSosyal medya ve sanal bağlantılarda yaşanan gelişmeler kentsel yaşamda yeni bir etkileşimli katman yaratmıştır. İnsanların birbirleri ve kentsel mekânla olan etkileşimi değiştikçe araştırmacılar için yeni metodojik yaklaşımların geliştirilmesi daha da önem kazanmıştır. Bu bağlamda konum bazlı sosyal medya ağlarından elde edilen veriler, kentsel mekâna dair okumalar, ölçüm ve değerlendirmelerde kullanıcının mekânla kurduğu ilişkiyi inceleme; kullanıcının algı ve tercihlerini yorumlamada değerli bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Bu verilerin güncel, çok boyutlu, uygun maaliyetli, hızlı elde edilebilir oluşu ve geniş örneklem içermesi kentsel mekâna dair çalışmalarda kullanımını yaygınlaştırmaktadır. Fakat sahip olduğu tüm bu avantajlara rağmen kentsel mekâna dair çalışmaları salt algısal olan bu verilere dayandırmak mekânın çok boyutlu yapısını incelemede eksik kalacaktır. O nedenle algısal verilerin, objektif verilere dayalı ölçümlerle doğrulanması kentsel mekâna yönelik yapılacak çıkarımlarda doğruluk düzeyi yüsek temellendirmeler yapılmasına olanak sağlayacaktır. Bu tez çalışmasında kentsel aktivite mekânlarının konum bazlı sosyal medya ağ verileri ve mekân dizim (space syntax) analizleri ile iki katmanlı olarak analiz edilmesi amaçlanmıştır. Kentsel aktivite mekânlarına ait veriler (konum, tür, sayı, popülarite) Foursquare-Swarm uygulamasından temin edilmiştir. Bu sayede kullanıcının mekânla ilgili tercihlerinin gözlemlenmesine imkân tanınmıştır. Bu veriler, mekân dizim analizleri ile bütüncül bir şekilde yorumlanarak mekânsal konfigürasyonun kullanıcının algısı ve tercihleri üzerindeki yönlendirici etkisi sorgulanmıştır. Tez kapsamında, mekân dizim erişilebilirlik ölçütlerinden entegrasyon ve tercih değerinin arttıkça aktivite mekânlarının kümelenme eğiliminin ve çeşitliliğinin artacağı hipotezleri İstanbul, Kadıköy, Yeldeğirmeni çalışma alanında test edilmiştir. Aktif arazi kullanımlarının hareket örüntüsünü daha başarılı bir şekilde tahmin ettiği çalışmalara binaen Foursquare–Swarm API (arayüz) üzerinden indirilecek veriler aktif arazi kullanımı gerektiren yeme-içme, alışveriş-servis, dış mekân-rekreasyon, sanat-eğlence ve gece hayatı mekânlarına dair verileri içerecek şekilde sınıflandırılmıştır. Swarm-Foursquare verilerinin analizi, verilerin arayüz üzerinden indirilmesi, doğrulanması, görselleştirilmesi ve değerlendirilmesi süreçlerini içermektedir. Çalışma alanına dair erişilebilirlik analizleri Depthmap X Programı'nda segment haritası üzerinden üretilen açısal entegrasyon ve tercih analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Bu analizlerden elde edilen sonuçlarla, mekân dizim teorisine göre, mekânsal konfigürasyonun yarattığı 'Doğal Hareketlilik' etkisi değerlendirilmiştir. Aktivite mekânlarının çalışma alanındaki dağılımını gösteren konum bazlı sosyal ağ verilerinin kümelenme eğilimi Moran's I ölçümü ile araştırılmış, mekân dizim erişilebilirlik analizleri ile aktivite mekânlarına dair sosyal medya verileri (aktivite mekânlarının sayısı, türü, çeşitliliği, popülaritesi) arasındaki ilişki korelasyon analizi ile incelenmiştir.
-
ÖgeMüşterek bir mimarlık imkanı: Herkes İçin Mimarlık Derneği(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-07-25) Gündoğdu, İbrahim Emre ; Kahvecioğlu Paker, Nurbin ; 502122011 ; Mimari TasarımBu tez çalışması 2000'ler çevresinde mimarlık sahnesinde sesleri daha çok duyulmaya başlayan ve geçmiş örneklerden farklı olarak daha fazla devamlılık kazanmaya başlar gözüken alternatif kolektif mimarlık pratiklerini incelemektedir. İncelemenin ana örneği tez yazarının da aktif bir parçası olarak konuya içeriden baktığı Herkes İçin Mimarlık Derneği'dir. Bu içeriden bakışı dengeleyen bir unsur olmanın yanı sıra, tezin kuramsal çerçevesini de oturtan kavram ise müşterekler olmuştur. Müşterekler, alternatif kolektif mimarlık pratiklerinin küresel çaptaki alternatif hareketlere bağlanarak amaçlarını daha kapsamlı sorgulamalarını sağlayan ve yapılarını güçlendirebilecek bir kavram olarak öne çıkmaktadır. Bu pratikler dönüşümünü amaçladıkları hakim üretim ve yaşam biçimleri üzerinde anlamlı bir şekilde etki edebilmek için mimarlık alanı içine sıkışmamalı ve çok farklı biçim ve zamansallıklarda olabilecek olsa da süreklilik arz eden tutum ve politikalara sahip olmalıdırlar. Tez çalışması bu tutum ve politikalar için olası yolları araştırmaya çalışıp, ele aldığı örnekler itibarıyla pratiklerin mevcut durumlarını ve geleceğe yönelik imkanlarını sorgulamaktadır. Tezin kuramsal çerçevesinin oluşturan müşterekler kavramı tarihsel durumundan başlayarak ele alınmaya başlanmıştır ancak, tarihsel boyutundan öte özellikle 1990'lar ile birlikte müşterekler siyasetinin ivmelenen 'alter-küreselleşme' hareketleri için nasıl besleyici bir fikirsel altlık oluşturduğu ön plana çıkarılmıştır. Müştereklerin hem tarihsel hem güncel ele alınışında kaynaklar meselesi ön plana çıkmaktadır. Bu kaynaklar sadece maddi kaynaklar ile sınırlı kalmayıp, müştereklerin oluşturulması gereken yapılar olduğu da düşünüldüğünde 'gayrimaddi emek' ya da başka türlerde tanımlanabilecek geniş bir yelpazede çeşitlenmektedir. Kaynakların çeşitliliği üzerinden ele alınış tezin müştereklere ve mimarlık alanına bakarken kullandığı ana hatlardan biri olmuştur. Hakim neoliberal politikalarının nasıl tanımlandığı ve buna karşı pozisyonların nasıl alındığına bakılırken de, neoliberal politikalara mimarlık alanına yansımalarına dair eleştiriler ve müşterekler tartışmasını mimarlık alanına doğru çeken söylemler, kuramsal çerçevenin mimarlık alanı ile birleşmesini sağlayan bir geçiş oluşturmaktadır. Kuramsal çerçevenin ana bileşeni olarak müşterekler yer alırken, mimarlık alanına doğru çerçeve genişlediğinde, alanın içindeki katılımcılık tartışmalarının geçmişinden başlanarak bugüne gelinen bir yol izlenmiştir. Katılımcı mimarlık tartışmaları, 20. yüzyıldaki sürecinde ilk etapta başarısızlıkla sonuçlanmış örnekler veren, akabinde gelen 'star mimar' özneler dönemini engelleyememiş çabalar olarak görülebilir. Ancak bu tekil öznelliklerin mimarlık alanı ile sosyal ve çevresel açılardan Dünya için zararlı olduğu görüldüğünden beri mimarlık alanı birlikte üretimlere doğru yönünü çevirmiştir. Günümüzde ana akım mimarlık içinde de birlikte üretmek, hatta bazen katılımcılık kullanılabilir yöntemler olabilmekteyken; alternatif kolektif pratikler, mimarlığın kimler için, kimlerle, nasıl, neler ile yapıldığı konusunda ana akımdan farklılaşan saiklerle yol almaktadır ve kendileri doğrudan dile getirmediğinde bile dönüşüme yönelik politik angajmanlarla hareket etmektedirler. Tez çalışması bu kimi zaman örtük politik angajmanları müşterekler siyaseti üzerinden değerlendirmeye çalışmıştır. Müşterekler ve devamında katılımcı mimarlık tartışmaları üzerinden kurulan kavramsal çerçeveden sonra tezin ana değerlendirme örneğine geçmeden önce, kavramsal çerçeveyi örneklerle desteklemek adına kaynak, eğitim ve organizasyon başlıklarında Dünya ve Türkiye'den 12 alternatif pratik değerlendirilmiştir. Herkes İçin Mimarlık Derneği bir önceki bölümde yapılan kategorizasyon içerisindeki aynı konulara değinilecek şekilde söylem, yapı ve eylem başlıkları altında, tezin kuramsal çerçevesi açısından ve diğer benzer örneklerle de kıyaslanarak incelenmiştir. Söylem başlığında derneğin ürettiği metinlerden faydalanılırken, yapı başlığındaki incelemeler üyeler, katılımcılar ve kullanıcıları içerecek biçimde dernek işlerine dahil olan bileşenlere ayrı ayrı bakılarak yapılmıştır. Eylem başlığındaki örnekler ise, tezin kuramsal çerçevesiyle birlikte değerlendirilmesi anlamlı bulunan, zaman içerisinde derneği söylem, yapı ve eylemleri üzerinde etkili olduğu düşünülen işler arasından seçilmiştir. Derneğin incelenmesinde tez yazarının 10 yıllık periyoddaki deneyimi, incelemeleri ve araştırmalarından yola çıkılırken, karşılaştırma örneklerinde de yazılı, görsel kaynak kullanımının yanı sıra tez yazarının bu pratiklerle doğrudan temasları bulunmuştur. Kavramsal çerçeve ve alternatif kolektif mimarlık pratiklerinin bu çerçeve uyarınca değerlendirilmesinden sonra sonuç bölümünde öncelikle Herkes İçin Mimarlık Derneği müşterekler açısından ele alınmış, ardından mimarlık müştereklerinin yapıları için öneriler ile tez sonlandırılmıştır. Herkes İçin Mimarlık katılımcılık söylemini kurulduğu günden bu yana, anlamını kaybetmeyecek şekilde kullanmamaya belirgin bir hassasiyet gösterek dile getirmiş ancak yine söylemlerinde kendini doğrudan bir müşterek olarak tanımlamamıştır. Bundan sonraki süreçte derneğin müşterek tanımını kullanıp kullanmaması en kritik mesele olarak görülmemekle birlikte, mimarlık üretimini mimarlık alanı içine sıkışmadan, toplumsal meseleleri dert edinen bir şekilde yapmayı başlangıçtan itibaren ifade eden ve uygulamaya çalışan bu yapı için, müşterekler siyasetinin ve yapılarının farkında olmak ve bu yönde hareket etmek, amaçlarını kuramsal ve pratik açılardan sağlamlaştıracaktır. Alternatif kolektif pratiklerin ise mimarlık alanı içerisinde katılımcı söylemleri tekrar, ancak anlamlarını açarak ve uygulama sahalarını genişleterek geliştirdikleri görülmüştür. Mesleki sorumluluk kaygılarıyla eşdeğer biçimde mesleki tahakküm kurmamayı amaç edinen bu pratikler için, bazılarının söylem ve eylemlerinde de gözlemlenen, farklı pozisyonları yatay hiyerarşik düzlemlerde bir araya getiren 'şenlikli' üretim biçimlerinde çalışmak müşterekliğe giden yolda önemli gözükmektedir. Bu üretim biçimleri mimarları yine bir çok farklı durumu içerisinde bulundurabilecek, kendi içinde ve mimarlık alanı dışıyla da ortaklaştıran imkanlar sağlayan 'tasarımcı-inşacı' kimliklere doğru yaklaştırmaktadır. Tez çalışması son sözü olarak, bu kimliklerle oluşan ve sürdürülen müştereklerin, çevrenin, toplulukların, sosyal ve ekonomik hayatın giderek artan krizlerle boğuştuğu bir çağda, bu sorunlara karşı verilen mücadelelere dahiliyetler ve yeni bir Dünya yaratmak için gerekli olduğunu dile getirmektedir.
-
ÖgeUlusal Boyutlarıyla Açık Veri( 2022-10-26) Aydın, Ebru Soyuyüce ; Mengüç, Filiz ; TÜBİTAK ULAKBİMUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı online webinarda yapılan sunumdur.
-
ÖgeUnderstanding social disparities through the practice of public transportation in post Covid-19 period, lessons from Brussels, Belgium(Graduate School, 2022-02-08) Baluken, Cihat ; İnce Beyazıt, Eda ; 502181855 ; Urban PlanningThe COVID-19 pandemic has seriously affected mobility in cities around the world. From the first moment, the effects of this change in various parts of the world have been investigated and analyzed. Since the rapid decline trend of mobility during the pandemic has had a significant impact on almost every person, institution and sector in cities, the studies carried out are far from reaching the saturation point and are very diverse. In this process, to make observations faster and act more effectively, global companies such as Apple and Google have made their mobility data available to the public. Many scientists generally consider these data trustworthy and have already been part of many studies. In addition to providing activity reports from Apple and Google, Google has launched Google Popular Times. Popular times is a system in which people using public transportation can transfer the occupancy information of a vehicle or a stop to the user through a survey after their mobility is over. The system turns the data into graphs and informs the users at what times the current stop or bus line is busy or not busy. Acquiring Google popular times data, this study investigates the location of the activities during the pandemic when governments called for stay at home in Brussels. To do this, first, the mobility map of the city was created by processing Google popular times data into the GIS environment. The density data acquired from Google for each public transportation stop transferred in a day during the post COVID-19 period. Overlaying this map with socio-economic data that can be obtained from public institutions could help understand the impact of the pandemic on different social groups living in the same city. Income status data of the city of Brussels based on neighborhoods and the data of minority groups who later immigrated to Belgium were focused on in this study. This study assumes that the city's migrant concentrated neighborhoods are made up of lower-income groups who are more exposed to inequalities and argues that the urban poor were not lucky enough to comply with stay-at-home calls during the COVID-19 pandemic. It is estimated that the actual mobility is relatively less in the neighborhoods where people with no immigration background are concentrated in the past.
-
ÖgeÜniversitelerde araştırma verilerinin yönetimi ve açık araştırma verisi( 2022-10-26) Yavuz, Begüm ; İzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı online webinarda yapılan sunumdur. Sunumda ; “Araştırma verileri ve açık veri”, “Araştırma verilerinin yönetimi nedir, neden önemlidir?”, “Araştırma verilerinin yönetimi süreçleri” ve “İYTE Veri yönetim çalışmaları” başlıkları altında bilgi paylaşımında bulunulmuştur.
-
ÖgeVeri Paylaşımının Hukuki Boyutu( 2022-10-26) Uz, Gülşen ; Açık Veri ve Teknoloji DerneğiUluslararası Açık Erişim Haftası kapsamında 26 Ekim 2022 İTÜ Kütüphane Dökümantasyon Daire Başkanlığı tarafından, EELISA InnoCore Proje kapsamında düzenlenen "Açık Veri Nedir, Bilimi Nasıl Destekler?" başlıklı online webinarda yapılan sunumdur. Sunumda ; “Veri kavramı ve hukuki boyutu”, “Açık veri direktifi”, “Açık veri hukuku”, “Kişisel veri” konularına ilişkin bilgi paylaşımında bulunulmuştur.