LEE- Bilim ve Teknoloji Tarihi-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Sustainable Development Goal "none" ile LEE- Bilim ve Teknoloji Tarihi-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAn analysis of the knowledge of earth sciences in Middle Byzantine histories, chronicles and military manuals (867-1204)(Graduate School, 2022-01-06) Çetinalp, Kutsi Aybars ; Şengör, A. M. Celâl ; 422181041 ; History of Science And Technology ; Bilim ve Teknoloji TarihiThis Master of Science thesis handles the novelty and the accuracy of the knowledge of Earth Sciences in Middle Byzantine histories and military manuals (taktika). Its aim is to understand the knowledge regarding the Earth Sciences, which Byzantines brought forth through the analysis of the original Byzantine texts and their comparison with the classical texts and modern science. The year 867 AD witnessed a great blossom in fields of science, education, literature and culture in general. This flourishing period following the Byzantine Dark Ages (seventh and eighth centuries) called as Macedonian Renaissance, after the eponymous Macedonian dynasty (867-1056) or Middle Byzantine Renaissance created some of the greatest minds the Empire has ever seen such as Leon the Mathematician, Mikhael Psellos etc. Thanks to the developments made during this period the accessibility of classical texts was at its peak. Therefore, the intellectuals of this period were both educated in religious and classical texts. This thesis is based on the works of Byzantine history and taktika writers educated during the Macedonian Renaissance, beginning from 867 until the infamous Sack of Konstantinoupolis during the Fourth Crusade in 1204. Therefore, it includes all Middle Byzantine history, chronicle and taktika authors whose works have survived and can be reached. The main reason for choosing this period for study is the revival of classical education as we have stated above, and the reason for choosing the authors of history and taktika genre is that it would be the rational start for a master study with limits such as these. Because these sources are in a better position than their predecessors in terms of variety and accessibility. The Byzantine knowledge analysed in the thesis contains all fields of Earth Sciences from geomorphology to atmospheric phenomena and seismic phenomena, which Byzantines recorded frequently. In addition to the analysis, this thesis also studies how the Byzantine intellectuals perceive and interpret natural phenomena given their education in both religious and classical texts and how did they use this knowledge in historical work, military manuals. One of the purposes of this study is to draw attention to the lack of similar studies. There are many studies about the earthquakes or climatic changes in the Byzantine Empire or how the Byzantines interpreted these. However, there were none that studies Earth Sciences under the scope of the History of Science or the History of Geology. History of Earth Science in Byzantine Empire is an overlooked field of study. Therefore, this study attempts to focus on this particular overlooked subject. Both Byzantine and classical texts used in this work were studied in their original Greek with a philological approach. The information gathered was tracked whether it belongs to the author or belongs to one of the classical authors, or whether it has a religious, biblical origin as it was in most cases. In addition, the information gathered is evaluated according to modern geology.
-
Ögeİbrahim Kami B. Ali'nin (ö.1807'den sonra) "Humbara Risalesi" metinsel ve tarihsel analizi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü2023, 2023-07-07) Sunguroğlu, Bekir Hakan ; Karataş, Hasan ; Bir, Atilla ; 422191052 ; Bilim ve Teknoloji Tarihi19. yüzyıl'da Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri alanda Batılı devletlerin gerisinde kalmış olduğu acı tecrübeler ile anlaşılmıştı. Yüzyıllar boyunca savaş meydanlarında hem teknik hem de taktiksel manada tartışmasız bir üstünlük sağlayan Osmanlı Devleti, 18 yüzyıldan itibaren gerileme, sonrasında da bir çöküş devrine girmiştir. Bu dönemde her ne kadar Osmanlı Devleti padişahları ve devlet adamları yenilikleri takip etmemek veya uygulamamak ile eleştirilse de bu iddia yeninin eskiyi karalayarak yücelme çabasından ileri gelmektedir. Özellikle Sultan III. Mustafa döneminde ciddi bir modernleşme ve Batıyı yakalama isteği görülmüştür. Bu dönemde Bonneval Ahmet Paşa (ö.1747) ile başlayan Batılı uzman tahsis etme geleneği Baron de Tott (ö.1793) ve Saint-Remy (ö. 1787'den sonra) gibi Fransız uzmanlarla devam etmiştir. İmparatorluğun Almanya'ya müttefik olarak yaklaşmasıyla beraber Alman uzmanlar davet edilmeye başlanmıştır ve bu süreç I. Dünya Savaşı'na kadar devam etmiştir. Bu dönemde yalnızca dışarıdan getirilen birkaç uzmandan gelişmeler takip edilmeye çalışılmamış, aynı zamanda yeni askeri okullar açılmış ve ordular kurularak köklü reformlar da yapılmaya çalışılmıştır. İbrahim Kami b. Ali'nin (ö. 1807'den sonra) hayatı hakkında detaylı bilgiye sahip olmasak da ortaya koyduğu eserler ve görevleri ile bu dönemde oldukça önemli bir figür olarak yer aldığı düşünülmektedir. 1775'te ilk modern askeri okul olan olarak kurulan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun'un ilk öğrencilerden ve 1795'te kurulan Mühendishane-i Berrî-i Hümayun'un ilk hocalarındadır. Mühendishane kökenli ilk Hassa Sermimarı olması da oldukça önemlidir. Kendisinin bir adet matematik, iki adet humbara eseri olmak üzerine toplamda üç eseri vardır. Tezimizde ele aldığımız Humbara Risalesi, İbrahim Kami'nin ana kitap olarak bahsettiği Yevmiyenâme isimli eserinin bir özeti mahiyetindedir. Yevmiyenâme balistik konularının yansıra; tapa, fişek imlası, yağlı paçavra terkibi, delikli humbara eczası hazırlanması gibi humbara alanında çok çeşitli konuları ele almaktadır. Humbara Risalesi ise, Yevmiyenâme'de geçen meselelerden yüzeysel olarak bahseder. Başlıca bir humbaracının bilmesi gereken temel bilgilerden bahsedilirken daha çok balistik üstüne pratik hesaplara yer verilmiştir. Eser beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ufka paralel olan hedeflere, ikinci bölümde ufuktan yüksek hedeflere, üçüncü bölümde ise ufuktan aşağıdaki hedeflere atım yapılmak istediğinde yapılması gereken hesaplardan bahseder. Dördüncü bölümde barut miktarının hedeflere göre nasıl ayarlanacağından bahsedilir. Diğer gerekli meseleler olarak belirtilen son bölümde ise üst üste yığılmış humbara ve top tanelerinin nasıl kolayca sayılabileceğinden bahsedilir. Kitapta yukarıda belirtilen meseleler ile ilgili birçok örnek verilmiş ve çözümleri ispatlarıyla birlikte verilmiştir. Eserde ayrıca birçok tablo, grafik ve çizim mevcuttur. Özellikle ana kitap olarak refere edilen kitapta son derece nizami ve renkli top ve havan tasvirleri ve atım grafikleri mevcuttur. Mühendishane talebeleri, teknik resim dersleri de aldığından buradaki çizimler ve grafikler oldukça anlaşılır ve açıklayıcıdır. Bu çalışmada ele aldığımız özet, muhtemelen ana kitap için seviyesi yeterli olmayan, mühendishane derslerini dışardan takip eden veya kısa süreli temel eğitim almak için gelen zabitler için hazırlanmış bir eserdir. Yevmiyenâme ve Humbara Risalesi kendi gök kubbelerinde tek yıldız değildirler. Özellikle 19. yüzyıl başından itibaren askeri teknoloji ve uygulamalar alanlarıda verilen eserler artmıştır. Bu artışın başlıca sebebi Osmanlı'da 18. yüzyıl sonlarında açılan mühendishanelerde okutulmak için kitap ihtiyacı ortaya çıkmıştır. İlk dönemde yabancı uzmanların yanlarında getirdikleri kaynaklar tercüme edilerek bu eserlerden faydalanılmış daha sonraları ise Türk ilmiye sınıfı, askeri teknik alanında özgün eserler telif etmeye başlamıştır. İbrahim Kami b. Ali, bu dönüşüm döneminin önemli temsilcilerinden birisidir. Bu sebeple bu çalışmada, İbrahim Kami b. Ali'nin daha iyi anlaşılabilmesi için ilk olarak, Osmanlı Devleti'nde askeri modernleşmenin ana kaynağı olan mühendishanelerin tarihi ele alınmıştır. Ayrıca İbrahim Kami b. Ali'nin eserlerinin literatürdeki yerini belirlemek amacı ile Osmanlı'da topçuluk ve humbara alanındaki eserlerin bir listesini oluşturulmuştur. Çalışmamızın, ana kısmını ise İbrahim Kami'nin Humbara Risalesi isimli eserinin transliterasyonu ile matematiksel analizi oluşturmaktadır. Türkiye'de askeri tarih çalışmaları oldukça yaygın olsa da askeri teknolojiler tarihi henüz olgunlaşmış bir disiplin değildir. Birçok askeri tarih çalışmasında, askeri teknolojileri açıklamak üzere işin teknik kısmı "gelişmiş, geri kalmış, modern, daha uzun menzilli, daha etkili" gibi genel geçer sıfatlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Askeri tarih yazımından, harp tarihine doğrudan etkisi olan silahların kabiliyeti maalesef gerektiği şekilde yer bulamamıştır. Bunun başlıca nedeni kullanılan harp gereçlerinin bir uzmanlık alanı olması ancak bu gereçleri inceleyecek gerekli teknik çalışmaların yapılmamasıdır. Bir diğer sebep ise Osmanlı Devleti, modern döneme kadar askeri meselelerin gizli tutulması gereken meseleler olarak gördüğü için askeri tekniklerin ele alındığı kitapların yazılması ve çoğaltılması konusunda destekleyici olmamıştır. Modern eğitime geçme çalışmalarıyla beraber birçok yabancı kaynaklı kitap Türkçeye çevrilmiş ve yeni risaleler yazılmıştır ancak bu eserler oldukça az çalışılmıştır. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi yapılan çalışmalar, eserleri teknik yönden analiz etmemiştir. Bu sebeple bu tez kapsamında; bilimsel ve tarihsel açıdan değerli gördüğümüz bu eseri, yalnızca günümüz Türkçesine çevirmek değil aynı zamanda hesapları matematiksel olarak analiz ederek dönemin teknik bilgi ve becerisini analiz etmek amaçlanmıştır.
-
ÖgeLaurent Jean François Truguet ve Usûlü'l Ma‛ârif Fî Vech-i Tasfîf -i Sefâyin-i Donanma ve Fenn-i Tedbîr-i Harekâtiha adlı eserinin transkripsiyonu ve incelenmesi(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-01-06) Bakkal, Pelin ; Zorlu, Tuncay ; 422181038 ; Bilim ve Teknoloji TarihiBu çalışma 1770'teki Çeşme Bozgunu sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun sistematik olarak giriştiği modernizasyon çabalarının denizcilik tarihi ile ilgili bir kesitini ele almaktadır. Bu çerçevede, yabancı mühendislerin, teknisyenlerin, subayların ve diplomatların istihdamlarıyla beraber denizcilik alanına dair yeni teknik bilgi (know-how) ve yöntemlerin benimsenmesi süreci, bir başka deyişle Osmanlı denizciliğinin modernleşme süreci, bilhassa Fransız deniz subayı Laurent Jean François Truguet ve 1787 yılında kaleme aldığı ve Fransız elçiliği matbaasında basılan "Usûlü'l ma‛ârif fî vech-i tasfîf -i sefâyin-i donanma ve fenn-i tedbîr-i harekâtiha" isimli eseri üzerinden ele alınmıştır. Biyografisi incelenen Truguet, Fransa'nın Toulon kentinde doğmuş, üst düzey bir ailede yetişmiş, itibarlı okullarda denizcilik eğitimi görmüş, donanmanın en üst kademelerinde görev almış ve çeşitli savaşlarda donanmaya komuta etmiştir. Truguet, bir deniz subayı olmakla beraber, üstlendiği diplomatik görevlerle ve parlamentodaki etkinliği ile de dikkat çeken bir isimdir. Fransa'da böylesine üst makamlarda bulunmuş bir ismin Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde faaliyet göstermeye başlama süreci, farklı coğrafyalarda üstlendiği görevler ve yazdığı eserler tezimizin önemli bir kısmını teşkil etmektedir. 1784 yılında Choiseul Gouffier'in Fransız elçiliği yaptığı dönemde ikili anlaşmalar sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun hizmetine giren Truguet, İstanbul'da kaldığı 4,5 yıllık süre zarfında Osmanlı amiral ve subaylarının denizcilik ve manevra uygulamaları hususunda eğitimleri ve bahriyelilerin istifade edebilmeleri için çalışmalar yürütmüş ve farklı hususları içeren manevra kılavuzları derlemiştir. Diğer taraftan, Achille Tondu ve uzman bir ekiple astronomi gözlemler ve trigonometrik hesaplar kullanarak Karadeniz, Ege ve Marmara denizlerinin, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının haritalarını çıkarmıştır. Ayrıca İstanbul'da Mühendishane'de tabiye dersleri vermiş donanmadaki ıslahatlara katkıda bulunmuştur. Çalışma kapsamında, Truguet'nin Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrıldıktan sonraki faaliyetlerine de yer verilmiş ve böylece bütüncül bir Truguet portresi sunulmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede, Mısır'da bulunan beyler ve Arap şeyhleriyle yaptığı deniz ticareti ve ulaşımı konulu diplomatik görüşmeler, Süveyş Kanalı ile ilgili hazırladığı raporlar, Napolyon Bonapart ile olan münasebeti ve Mısır'ın işgaline dolaylı katkısı, Büyük Britanya'daki incelemeleri, Akdeniz filo komutanlığı, savaş sırasında gemi personelinin uyması gereken ast-üst ilişkilerini konu alan bir yasanın çıkarılmasındaki rolü, diplomatik yazışmaları, "Şüpheliler Yasası" ve mahkûmiyet dönemi, Direktuvar Rejimi'yle beraber Donanma Bakanı olarak atanması, sömürgelerle ilgili çalışmaları, "18 Fructidor Devrimi" sonrası Donanma Bakanlığı'ndan azledilmesi, Madrid büyükelçiliği dönemi, tekrar tutuklanması ve Hollanda'ya sürgün dönemi, Napolyon rejimi tarafından donanmadan sorumlu müsteşar olarak atanması, Donanma Amiralliği, Birleşik Donanması Komutanlığı, Hollanda'nın Yüksek Denizcilik İdaresi'ndeki görevi, Şeref Nişanı Büyük Haçı'yla taltif edilmesi, Temmuz Hükümeti tarafından Büyük Amiral (Amiral de France) ilan edilmesi, Fransız Parlamentosu'nda donanma ve limanlar konusunda verdiği yasa teklifleri de tezimizde ele alınmıştır. Tezin diğer önemli bir ayağını Truguet'nin İstanbul'daki görevi sırasında kaleme aldığı "Usûlü'l ma‛ârif fî vech-i tasfîf -i sefâyin-i donanma ve fenn-i tedbîr-i harekâtiha" adlı eserin incelenmesi ve bilimsel değerinin tartışılması oluşturmaktadır. Bu kapsamda öncelikle adı geçen eserin transkripsiyonu yapılmış ardından da günümüz Türkçe'sine çevirilerek araştırmacılar ve okurlar için sade bir anlatım ile anlaşılır hale getirilmiştir. Buna ek olarak eserin sonunda bulunan 13 adet levhanın transkripsiyonu yapılmıştır ve öne çıkan kelimelerin anlamları okuyucuya yardımcı olacak bir sözlük çalışmasıyla desteklenerek tezin ekler bölümünde sunulmuştur. 1787 (1201) tarihinde İstanbul Fransız Elçilik Matbaası'nda basılan bu eserin farklı tarihlerde ve farklı ülkelerde basılmış nüshalarının özellikleri, yazara ait farklı eserlerin niçin birbirleriyle karıştırıldığı gibi hususlar da aydınlatılmaya çalışılmıştır. "Usûlü'l ma‛ârif", Osmanlı denizciliği açısından mühim bir eserdir; zira, Osmanlı denizciliğinde 18. yy'ın başat aktörleri olan kalyon tarzı yelkenli gemilerin harp sırasındaki seyir manevralarını, dizilişlerini ve saf düzeni alma yöntemlerini aşamalar halinde, çizimler kullanarak detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Bunun yanı sıra eserde, gemilerdeki işaretlerin, ekipmanın ve yelkenlerin savaş sırasında nasıl kullanılacağı hususları da ele alınmıştır. Bu itibarla tez çalışması, başta Osmanlı denizcilik tarihi olmak üzere, Osmanlı modernleşmesi, bilim ve teknoloji tarihi ile bilginin dolaşımı alanlarına katkı yapmayı ayrıca nadir eserlerin gün yüzüne çıkarılarak anlaşılır hale getirilmesini ve geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmak amaçlanmaktadır.