İşletme Lisansüstü Programı - Yüksek Lİsans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yayın Türü "masterThesis" ile İşletme Lisansüstü Programı - Yüksek Lİsans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeBilgi Teknolojilerinin Banka Çalışanlarının Performansına Etkileri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010) Sezikli, Raci ; Ertay, Tijen ; İşletme ; Economics20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren teknolojideki baş döndürücü değişimler ve gelişmeler sonucu bilgi teknolojilerinin (BT) insan hayatına girmesiyle birlikte sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş gerçekleşmiştir. Bilgi teknolojilerinde meydana gelen hızlı değişim işletmeleri ve çalışanları da etkilemiştir. Bankalar ve banka çalışanları da bu gelişmelerden etkilenmişlerdir. Bilişim teknolojilerinin etkili kullanımı sonucu bankalarda işlem süreleri ve maliyetleri azalmakta, gereksiz iş yükü ortadan kalkmaktadır. İşler daha programlı, fonksiyonel, hatasız yapılabilmektedir. Bilgi teknolojilerinin bankalara sağladığı faydalar çalışanlara da olumlu yönde yansımaktadır. Bilgi teknolojilerinin kullanımı; banka çalışanlarına işlerini kolaylaştırma, işlerini daha hızlı ve hatasız yapma, zamandan tasarruf ve bilgi teknolojilerine adaptasyonu kolaylaştırma gibi faydalar sağlamaktadır. Bilgisayarların uzun süre kullanılması durumunda ise çalışanlarda stres, monotonluk, ergonomik bakımdan yetersiz donanımın sebep olduğu bir takım duruş bozuklukları gibi rahatsızlıklar ve diğer iş arkadaşlarıyla olan iletişimin azalması nedeniyle ortaya çıkan sosyal izolasyon olabilmektedir. Bu çalışmada bilgi teknolojilerinin banka çalışanlarının performansı üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Bu kapsamda İstanbul ilinde bulunan 5 özel bankanın çalışanlarına rassal örnekleme yöntemi kullanılarak anket dağıtılmış ve bu anketler SPSS 18 programında değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Bilgi, bilgi teknolojileri, banka, çalışan, performans
-
ÖgeBorsa gelişmesi ve ekonomik büyüme ilişkilerinin nedensellik analizi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Müslümov, Alövsat ; Gürsoy, Cudi Tuncer ; 72132 ; İşletmeBorsaların ekonomik büyümeni likidite, risk farklılaştırması, bilgi yönetimi, tasarruf birikimi fonksiyonları aracılığıyla etkilediği literatürdeki araştırmalar tarafından gösterilmiştir. Fakat ekonomik büyüme de, ekonomideki ortalama gelir düzeyini artırarak borsaların sundukları finansal hizmetlere talep oluşturmaktadır. Bu zaman ortaya bir soru çıkmaktadır. Borsa gelişmesi mi ekonomik büyümeden önce gelmekte ve ekonomik büyümenin habercisi olmaktadır, yoksa ekonomik büyüme mi, borsa gelişmesinin nedeni olmakta ve borsa gelişmesini haber vermektedir? Bu soruyu cevaplandırmak için araştırmamızda borsa gelişmesi ve ekonomik büyüme değişkenleri arasındaki nedensellik ilişkileri panel veri kullanılarak analiz edilmiştir. Borsa gelişme göstergesi olarak borsa likiditesi ve borsa hacmini kapsayan karma borsa gelişme endeksi kullanılmıştır. Araştırma yöntemi olarak Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Araştırma verileri 20 ülkeye ait 1981-1994 yıllan zaman serisini kapsamaktadır. Borsa gelişmesi ve ekonomik büyüme değişkenleri arasında yapılan Granger nedensellik testi ile borsa gelişmesi ve ekonomik büyüme değişkenleri arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Panel veri analizi sonucunda ekonomik büyümenin borsa gelişmesi üzerinde hem kısa, hem uzun dönemde etkili olduğunu, borsa gelişmesinin ise ekonomik büyüme üzerinde sadece uzun dönemde etkili olduğu bulunmuştur. Ülke kategorilerine göre yapılan karşılaştırma analizleri sonucunda ise borsa gelişmesi ve ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkilerinin ülkelerin gelir düzeyi, ortalama ekonomik büyüme oram, ortalama borsa gelişmesi düzeyi ve coğrafi mevkii gibi faktörlerden bağımlı olduğu gözlemlenmiştir. Araştırmanın sonuçlan istikrarlı ve hızlı ekonomik büyüme için borsaları geliştirilmesi gerektiğini önermektedir.
-
ÖgeBüro Otomasyonu(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1989) Karadayı, Ece ; Gözlü, Sıtkı ; 22844 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada büro otomasyonu sistemi, sistemin nasıl yerleştirileceği incelenmiştir. İkinci bölümde, büronun başlıca fonksiyonları, büro otomasyonunun amaçları ve ölçülebilir ve ölçüleme- yen faydaları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, pilot çalışmaların büro otomas yonu açısından önemi ve pilat çalışmalar sırasında iz lenen yollar incelenmiştir. Dördüncü bölümde, olabilirlilik incelemesine ne den ihtiyaç duyulduğu, incelemenin çeşitleri, olabilirlilik çalışmasına hazırlık ve yürütümü anlatılmıştır. Beşinci bölümde, büro otomasyonunun yerleştiril mesinde yönetimin rolü ve sorumlulukları, insan faktö rünün önemi, katılım yaklaşımı ve sonuçları incelenmiştir. Altıncı bölümde, eğitimin büro otomasyonu açısın dan önemine değinilmiş, eğitimin çeşitleri, eğitime tabi tutulacak personelin seçimi, eğitim programının nasıl planlanacağı ve sonuçları ile eğitim programının değer lendirilmesi ele alınmıştır. Yedinci bölümde, verililik incelenmiş, iş ölçü münün amaçları ve sistemin oluşturulması araştırılmış tır. Sekizinci bölümde, büro otomasyonunda kullanıla cak büro analizi ve tetkiki, ETHICS, Isac ve Topscott yöntemlerinin uygulama süreçleri ve aşamaları incelen miştir. Dokuzuncu bölümde, bürolarda kullanılan teknolojiler açıklanmıştır. Son bölüm, Beko Ticaret A.Ş. de gerçekleştirilen uygulama çalışması ve sonuçlarını içermektedir. Çalış ma departman yöneticileri ile yapılan mülakatlar şek linde sürdürülmüş ve büro otomasyonu sisteme geçilirken karşılaşılan aksaklıklar ve yöntemin nasıl yerleştirileceği konusunda sonuçlar oluşturulmaya çalışılmıştır. Uygulama çalışması eğitimin ve katılım yaklaşımının ö- nemi vurgulamıştır.
-
ÖgeBütçe planlaması ve kontrolü(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Hantaş, Zehra ; Toraman, Ayhan ; 16890 ; İşletmeSerbest rekabetin geçerli olduğu bir ekonomide, işletmelerin uzun vadeli amacı kâr maksimizasyonudur. İşletmelerin başarı ve başarısızlıklarının ölçülmesinde, kâr en önemli etken kabul edilir. Bu nedenle, işletmeler rekabet karşısında sağlıklı kalabilmek ve kuruluşlarından itibaren varlıklarını sürdürebilmek için planlamaya büyük önem vermek zorundadırlar. Planlama işletme bütçeleri sisteminin kapsamını oluşturur. İşletme bütçesi bir işlet menin gelecekte bir dönemine ait faaliyetlerinin tüm cephelerini kapsayan bir yönetim planlamasıdır. Önceden ortaya konan bir amaca ulaşabilmek için, işletmenin gele ceğe ait bir dönemde izliyeceği politikayı ve yapacağı işleri parasal ve sayısal terimlerle açıklayan bir rapor veya raporlar dizisidir. Bu tanımlar, işletme bütçelerinde temel deyimin plan olduğunu ortaya koyar. İşletme bütçelerinin amacı ilk yönetim planlamasının amacı aynıdır. Bu da işletmenin kârlılığını, likidetisini, verimliliğini arttırmaktadır. İşletmede yer alan her bölüm veya fonksiyon için ayrıntılı işletme bütçeleri düzenlenir. Bölümlere veya fonksiyonlara ait ana bütçeleri konsolide edilmesi yoluyla, işletmeye ait genel işletme bütçesi ortaya çıkar. Bütçede saptanan amaçlar ve hedeflerle ilgili olarak fiili faaliyet sonuçlarının sürekli olarak kontrol ve değerlendirilmesi ile gerekli durumlarda düzeltici önlemlerin alınmasına bütçe kontrolü denir. Bir işletmede, işletme bütçelerinden maksimum yarar, ancak etkili bütçe kontrolü ile gerçekleştirilebilir. Bütçe kontrolü, günlük işletme faaliyetlerinin koordinasyon ve kontrolü için bütçeler ve bütçe kontrol raporlarından yarar lanılmasını öngörür. vii İşletme bütçe sisteminin temel amacı, yönetime, temel fonksiyonlarının yürütülmesinde en etkili biçimde yarar sağlamaktır. Bu nedenle, bütçe düşüncesi, işletme için sabit ve katı bir program saptama şeklinde yorumlanmamalı, gelecek faaliyet döneminde işletme amaçlarına ve politika larına uygun en kârlı planların saptanması olarak anlaşılmalıdır. Ayrıca düzenleme sırasında görülmeyen faktörlerin uygulama sırasında ortaya çıkması karşısında bu bütçelerde gerekli düzeltmelerin yapılacağı peşinen kabul edilmelidir. Uygulama olanağı en fazla olan planlardan oluşan işletme bütçeleri, işletmeye ilişkin zayıf ve tehlikeli durumları önceden gösterme yoluyla, önleyici önlemlerin zamanında alınmasına olanak sağlar.
-
ÖgeCompetitive Advantages Of Nations "glass Industry In Turkey"(Institute of Social Sciences, 1996) Büyüközer, Selçuk ; Sezgin, Selime ; 53316 ; Management ; İşletmeInternational competition has become one of the most important issues facing firms and governments. Therefore, one must understand how firms create and sustain competitive advantage, and what role the nation plays in this process. According to Michael Porter, firms gain and sustain competitive advantage in international competition through improvement, innovation, and upgrading. Innovation should include both technology and methods, encompassing new products, new production methods, new ways of marketing, identification of new customer groups. Nowadays, advantages can soon be nullified. Improvement and innovation in an industry are never ending processes. This thesis will try to explain why a nation provides an environment in which firms improve and innovate faster than their international rivals. The real question is which nation will reap the advantages and why. Michael Porter indicates that this answer lies in six broad attributes of a nation:. Factor conditions. Demand conditions. Related and supporting industries Rivalry and firm strategy. Role of government. Role of chance. The glass industry in Turkey is examined according to the above criteria. Glass is considered as one of the most essential industries and a pioneering industry in the industrialization process of Turkey. VI In terms of factor conditions, Turkey has many passively inherited basic factors like low wages, and natural resources. However, such factors are either unimportant to international competitive advantage or the advantages they provide for a nation's firms are unsustainable. Advanced factors are now the most significant ones for competitive advantage. The quantity of ' domestic demand in Turkey is very high, but the quality is low. The quality of home demand is more important than the. quantity because it is the high quality home demand that motivates firms to create sophisticated and high quality products that can be supplied in the global markets. The domestic rivalry, related and supporting industries are not very developed, and government can not prepare all the necessary infrastructure for the glass industry to be more competitive internationally. As a result, glass industry in Turkey has the potential to compete internationally and be a world leader in certain sections if the certain precautions are taken both by the government and the Turkish companies.
-
ÖgeConjoint Analizi Ve Hizmet Sektöründe Bir Uygulama(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Yüksel, Nazlı ; Ülengin, Burç ; 72151 ; İşletme ; ManagementTüketicilerin karar verme mekanizmalarına yönelik olan ve literatürde bir değiş-tokuş (trade-off) analizi olarak da sözü geçen conjoint analizi, insanların kompleks yargılama mekanizmalarını ortaya çıkaran bir yöntemdir. Bu tekniğin dayandığı temel nokta, satın alma kararı da dahil olmak üzere karmaşık kararların alınmasının tek faktöre ya da kritere dayanmadığı, aksine birçok faktörün birlikte düşünülerek bu kararların alındığıdır. Analizin isminin kaynağı da bu birlikte düşünme mantığından doğmuştur; “considered” ve “jointly” kelimelerinden türetilmiştir. Conjoint analizi tüketicilerin satın alma aşamasında gözönünde bulundurdukları ürün ya da hizmet faktörlerinin tüketiciyi en fazla tatmin edebilecek kombinasyonunu belirlemenin yanısıra, o ürün ya da hizmete ilişkin olarak (göreceli olarak) en fazla tercih edilen faktör düzeylerinin, ve daha da önemlisi, en az tercih edilen faktör düzeylerinin belirlenmesini sağlamaktadır. Amaç, bireylerin değişik faktör düzeylerine verdikleri değerlerden fayda fonksiyonlarının geliştirilmesidir. Conjoint analizinin en çok kullanıldığı alanlar, • Rekabet analizi, • Yeni ürün geliştirme, • Talebin fiyat esnekliği ve • Pazar bölümlendirmesidir. İlk olarak 1960’ların ortalarında çıkan conjoint analizi 1990’lı yıllarda pazarlama araştırmalarında sıkça kullanılan önemli bir araç haline gelmiştir. Tüketicilerin çeşitli ürün/hizmet opsiyonları arasında yaptığı değiş-tokuşu ölçen conjoint analizi, insanların satın alma kararında önemli rol oynayan birçok özellik ya da faktörün sözkonusu olduğu ürün/hizmetler için kullanışlı olmaktadır. Conjoint analizi ile temel hedef, ürün/hizmetin sahip olduğu değişik özelliklerin çeşitli düzeylerinin insanlar üzerinde yarattığı değerlere dayanılarak fayda fonksiyonlarının belirlenmesidir.Conjoint analizi ile yapılan ölçümlerin başlangıç tarihi 1964 yılına tekabül etmektedir. Matematikçi psikolog Luce ve istatistikçi Tukey ve ardından da Krantz (1964) ve Tversky (1967) yayınladıkları makalelerinde bu yönteme teorik anlamda katkıda bulunmuşlardır. Daha sonra ise Kruskall (1965), Carroll (1969) ve Young (1969) conjoint analizine yönelik algoritmaları geliştirmişlerdir. 1960’lı yıllarda conjoint analizinden çeşitli bilim adamlarınca bahsedildiyse de (Green & Rao, 1969), (Green & Carmone, 1970), ilk detaylı ve tüketiciye oryente makale 1971 yılında Green ve Rao tarafından yazılmıştır. Bunu takiben sözkonusu teknik algoritma ya da uygulamaları ile ilgili birçok makale yayımlanmıştır. Tüketici tercihlerinin çok özellikli modellemesine ilişkin teorik geçerliliği ise beklenen değer modellerinin Fishbein-Rosenberg sınıfı ve tüketici seçiminin yeni ekonomi teorisi ile sağlanmıştır. VVİttink ve Cattin 1989 yılında yayımladıkları çalışmalarında, 1981 ile 1985 arasında yapılan conjoint çalışmalarının yaklaşık %60’ının tüketim ürünleri üzerine gerçekleştirildiğini saptamışlardır. Bu alandaki çalışmaların 1971-80 arasındaki oranı da benzer olarak %61’dir (VVİttink & Cattin, 1982, s.45). Bu konuda daha güncel bir çalışma ise VVİttink, Vriens ve Burhenne’in 1994 yılındaki çalışmasıdır ki, bu çalışmaya göre 1986 ile 1991 yılları arasında Avrupa Birliği içinde yaklaşık 1000 problematik conjoint yardımı ile çözülmüştür. Conjoint analizi bireylerin ürün ve hizmet tercihlerinin nasıl değiştiğini anlamaya yönelik çok değişkenli bir tekniktir. Diğer çok değişkenli metodlar ile karşılaştırıldığında, araştırmacının kendisinin özellikler ve düzeylerini seçerek ürün veya hizmetleri gerçek ya da hipotetik olarak inşa ettiği tek yöntemdir. Araştırmacı tarafından tasarlanan bu hipotetik ürünler görüşülen kişiye sunulur ve görüşülen kişi sözkonusu ürün hakkında yalnızca genel değerlendirmesini yapar. Bu nedenle görüşülen kişinin sözkonusu faktörlerin önemi ya da memnuniyeti gibi konularda bilgi vermesine gerek yoktur. Herbir faktör ve faktörlerin düzeylerinin ne derece öneme sahip olduğu görüşülen kişilerin genel puanlamalarından hesaplanmaktadır.
-
ÖgeCoordination Through Repeated Elections: An Experimental Study(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008) Yıldızparlak, Anıl ; Orbay, Benan Zeki ; 227725 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada seçmenlerin çoğunluk seçimi kuralı altındaki oy verme davranışları sunulmuştur. Seçmenlere maddi kazanç verilerek tercihlerinin oluşturulduğu üç adaylı bir sosyal tercih problemi tasarlanmıştır. Her seçmen en üst ve en alt tercihinin seçilmesi karşılığında alacağı kazancın bilgisine sahip olmakla beraber aradaki tercihinin seçilmesi durumundaki kazancının değeri ile ilgili olarak sadece, bu kazancın en üst ve en alt kazancı arasında eşit olasılıklı olduğu bilgisine sahiptir. Bu şekilde sıralı tercihler elde edilmiş olmaktadır. Verilmiş bir tercih profiline göre seçimler yapılmakta seçim sonuçları açıklanarak seçim tekrar edilmektedir. Üç ayrı uygulamaya göre yakınsama sayıları; seçmen büyüklüğü ile yakınsama sayıları arasındaki ilişki; uygulamanın içeriği ile tekrarlanan seçim sayısı arasındaki ilişki incelenmiştir. Verilen bir profile göre, adaylar kümesinde bir Condorcet kazananı bulunan uygulamalarda yakınsama sayısının Condorcet kazananı olmayan uygulamaya göre daha fazla olduğu görülmüştür. Deney sonuçlarına göre yirmi bir kişilik seçmen topluluklarında gözlemlenen tekrarlanan seçim sayısının yedi kişilik seçmen grupları için gözlemlenen tekrarlanan seçim sayısından daha fazla olduğu tespit edilirken, yakınsama sayısında yedi kişilik seçmen grupları ile yirmi bir kişilik seçmen grupları arasında bir farklılık gözlemlenmemiştir. Condorcet kazananları ve güçlü Nash dengesi kazananları arasında özdeşlik olduğu sonucundan yola çıkarak (Sertel ve Sanver, 2004), görece küçük bir topluluk için sonuçları kamuoyuna açıklanan tekrarlanan seçimlerin seçmenler arasında bir koordinasyon aracı olarak işlev gördüğü söylenilebilir.
-
ÖgeÇok uluslu işletmelerde yönetim ve organizasyon modelleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991) Aksoytürk, Çeşmiahu ; Sezgin, Selime ; 16888 ; İşletmeBu çalışmanın amacı, organizasyon ve yönetim modelleri ile ilgili genel teorik bilgiler verdikten sonra, Türkiye'deki çok uluslu şirketlerle yapılan görüşmelere dayanarak, çok uluslu işletmelerde ne tür yönetim ve organizasyon modelleri ve yapılarının uygu landığını, teorinin uygulamaya nasıl geçirildiğini incelemektir. Eski dönemlerden beri insanlar, tek başlarına başaramadıkları işlerde, gruplar meydana getirerek örgütlenmişler, hem yalnız yapamayacakları işleri ger çekleştirmişler, hem de zaman ve emekten tasarruf sağlamışlardır. E Bu dönemlerden itibaren hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan organizasyon kavramı, zamanla gelişmiş ve karmaşık yapılar ortaya çıkmıştır. Teknik gelişme, ekonomik ve sosyal şartlardaki değişiklikler sonucu insanlar daha gelişmiş organizasyon türlerine ihtiyaç duymuşlardır. Bunun sonucunda da, organizasyonlar önemli bir inceleme konusu haline gelmişlerdir. 1800* lerin sonlarından itibaren verimlilik, üre tim gibi kavramlar önem kazanmaya başlayınca, organizasyonlarla ilgili ilk çalışmalar bu yolda olmuştur. En yüksek düzeyde verimlilik, üstün üretim becerisi sağlayan görüşler ortaya çıkmıştır. Klasik teori olarak isimlendirilen bu yaklaşımda işbölümü, kesin hiyerarşi, iş standartlaştırmaya önem verilmiştir. Amaç, gaye ve hedeflere kısa sürede ulaşmayı sağlayacak bir organizasyon kurmaktır. Organizasyonun etkin şekilde işlemesi, kontrol ve koordinasyon, bir takım prensiplere dayanmaktadır. İnsan, verimlilik sağlamada yararlanılacak diğer kaynaklardan farksızdır. 1920'lerden itibaren gelişmeye başlayan neoklasik teori ise, klasik teorinin ikinci plana attığı insan unsuruna önem vermiştir. Neoklasik teoriye paralel olarak ortaya çıkan diğer bir teori de modern organi zasyon teorisidir. Araştırmaya dayanan modern görüş yaklaşımlarında çevresel faktörler önem kazanmaktadır. Hızla ilerleyen teknoloji ve artan rekabet koşulları, yeni pazarlara açılmayı gerektirmektedir. Ancak bu yeni ortamlarda başarı sağlamanın en başta ?elen şartı, yeni koşullara uyum gösterebilecek, merkez le bağlantıyı kesiksiz olarak sağlayabilecek ve farklı özelliklere sahip çalışanların ihtiyaçlarına karşılık verebilecek organizasyon ve yönetim modellerinin uygulanmasıdır.
-
ÖgeDeğişim Mühendisliği Felsefesi Ve Bu Felsefenin Bir İmalat Şirketinde Uygulanmasının Değerlendirilmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Altunterim, Kaan ; Durmuşoğlu, Semra ; 64227 ; İşletme ; ManagementDeğişim Mühendisliği; stratejik ve değer yaratan bir iş sürecinin iş akışı ve verimliliği optimize etmek, kalite, maliyet, hizmet ve hız performans ölçütlerinde çarpıcı gelişmeler yaratabilmek amacı ile temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir biçimde yeniden tasarlanmasıdır. Bu radikal tasarımın gerçekleştirilebilmesi için öncelikle stratejik ve değer yaratan iş süreçlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu süreçler şirketin temel amaç ve hedeflerine ulaşmasına hizmet eden araçlardır. Stratejik iş süreçlerinin belirlenmesinde değişim ihtiyacına inanmış bir liderin ve bu değişimi gerçekleştirebilmek üzere bir araya gelmiş hırslı bir ekibin çok sistematik bir şekilde çalışması gerekecektir. Lider, ilk olarak Değişim Mühendisliği'ni uygulayacak insanları organize eder, gerekli araçlarla donatır ve cesaretlendirir. Daha sonra şirketin değişim ihtiyacı ve Değişim Mühendisliği çalışmalarından neler hedeflediği ortaya konur. Bu hedeflere ulaşma yollan zerindeki iş süreçleri hedefe ulaşmaya ve şirketin o an ki durumuna bağlı olarak ağırlık vereceği kriterlere uygun olarak sıralanır ve müşteri odaklı bir yaklaşım ile yeniden tasarlanır. Yeniden tasarım aşamasında, Değişim Mühendisliği'ni diğer yönetim geliştirme tekniklerinden ayıran Sosyal Tasarım ve Teknik Tasarım adımları birlikte uygulanır. Sosyal tasarım, insanların doğasında var olan "durumu koruma" ya da "değişime direnme" içgüdülerini yenmek için uygulanan bir kurallar dizisidir. Teknik Tasarım ise yeniden tasarlanan iş süreçlerinin faaliyet adımlarını teknoloji yardımı ile hızlandırma ya da ortadan kaldırmanın yollarının araştırıldığı kurallar dizisidir. Yeniden tasarlanan sürecin uygulamaya geçişinden önce simülasyonlar ve pilot uygulamalar ile test edilmesi gerekmektedir. Özellikle müşteri ile direkt ilişkide olan süreçlerin bu tip bir pilot uygulama olmaksızın uygulamaya alınması çok ciddi problemler yaratabilmektedir. Pilot uygulama aşamasında ortaya çıkan problemlere çözümler getirilir ve hatasız ya da çok az hatalı olduğu düşünülen süreçler uygulamaya alınır. Bir sürecin Değişim Mühendisliği'nden geçirilmiş olması onun bir daha Değişim Mühendisliği'nden geçirilmeyeceği anlamına gelmemektedir. Değişim sürekli olduğu sürece süreçlerin yeniden tasarlanmaları da bir ihtiyaç olacaktır. Uygulama bölümünde delici ve kesici takım imalatı konusunda Türkiye pazarının lideri olan Makina Takım Endüstrisi A.Ş.'nin "Siparişin Alınması ve Temin Kaynağına iletilmesi" sürecine uyguladığı Değişim Mühendisliği çalışması ve bu çalışmadan sağladığı zaman tasarrufu ele alınmaktadır
-
ÖgeDepo Yönetim Sistemlerinde Farklı Algoritmaların Sevkiyat Performansına Etkisi: Cam Sektörü Uygulaması(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Canpolat, Görkem ; Selim, Raziye ; 569201 ; İşletme ; ManagementHammaddelerin tedariki ile başlayıp bunların yarı mamul ve mamule dönüştürülmesi ile devam eden ve bitmiş ürünlerin dağıtım kanalları ile müşterilere ulaştırılmasıyla son bulan; paydaşları arasında malzeme, para ve bilgi akışının gerçekleştiği karmaşık ağın bütünü tedarik zinciri olarak tanımlanabilir. Tüm bu karmaşık sistemin etkin bir şekilde yönetilebilmesi için tedarik zinciri yönetimi (TZY) kavramı öne çıkmaktadır. Tedarik zinciri yönetimi, tedarikçi ile firma arasındaki, hammaddeler ile bitmiş ürünlerin son tüketimi arasında yer alan süreçlerdir, bir başka deyişle ürün ve hizmetlerin müşterilere sunulması için değer zincirini harekete geçiren firma içi ve dışı fonksiyonlardır (Blackstone, 2004). Steven'ın da (1989) dediği gibi, tedarik zinciri yönetimi, tedarikçilerden müşterilere ürün akışı ile maksimum müşteri hizmet seviyesi, düşük envanter yönetimi ve düşük birim üretim maliyetleri hedeflerinin senkronize bir şekilde dengelenerek yönetilmesidir. Şirketlerin tedarik zinciri yönetiminden sorumlu yöneticiler satınalma, lojistik, envanter yönetimi ve planlama olmak üzere dört temel fonksiyonun etkin bir şekilde yönetilmesinden sorumludurlar. Bu fonksiyonlardan envanter yönetimi kavramı doğru ürünün doğru miktarda, doğru zamanda üretilmesi, stoklanması ve sevk edilmesi sürecinin bütüncül olarak yönetimini ifade etmektedir. Bitmiş ürün depolarında envanter yönetiminin verimliliğini arttırmak, insan etkisini ortadan kaldırmak amacıyla depo yönetim sistemleri (WMS) kullanılmaktadır.
-
ÖgeDevre mülk turizm pazarlaması ve Türkiye'deki uygulama(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Demarküz, Avram ; Sezgin, Selime ; 26765 ; işletmeBu tez çalışması yılın belli bir döneminde tatil amaçlı olmak üzere belli bir konaklama biriminde belli bir süre kalmak üzere konaklama birimine doğru yapılan seyahatler ve kalınan yerde konaklamadan doğan ihtiyaçların karşılanması ile ilgili faaliyetleri içeren devre mülk turizmi ve pazarlama uygulamalarını incelemektedir. Birinci bölümde turizmin tanımı yapılmış ve çağlar boyunca turizmin gelişimi ve günümüzdeki durum anlatılmıştır. İkinci bölümde turizm pazarlamasının tanımı yapılmış ve turizm pazarlamasının diğer ürünlerden farklı özellikleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde devre mülk turizmi tanımlanmış, dünyada gelişimi ve devre mülk pazarı hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiştir. Ayrıca devre mülk turizm pazarlamasının farklı özellikleri ortaya konulmuş tur. Dördüncü bölümde devre mülk turizm pazarlaması bileşeni ayrıntılarıyla kapsamlı bir şekilde incelenmiş, özellikle dünyadaki uygulamalar ile Türkiye'deki uygulamalar bir arada değinilmiştir. Beşinci bölüm Türkiye'deki devre mülk turizm uygulamalarına ayrılmıştır. Önce devre mülk turizminin Türkiye'deki geçmişi anlatılmış, pazardaki işletmeler grup halinde incelenmiş daha sonra pazar lama ve yasal uygulamalar belirtilmiştir. Altıncı bölümde uluslararası tatil değişiminin işleyişi ve değişim organizasyonları R.C.I. ve I. I hakkında bilgiler verilmiş değişim sistemleri ayrı ayrı incelenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda gelecekte devre mülk turizminin turizm sektörü içerisindeki payının çok daha fazla olacağı ve Türkiye ve dünyada yaygınlaşacağı ortaya çıkmıştır.
-
ÖgeDoğrudan Satış Tekniklerinin Farklı Ürün Grupları İçin Satış Etkinliği Analizi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999) Mert, İsmail ; Uray, Nimet ; 92703 ; İşletme ; ManagementDoğrudan satış, bir firmanın sunusunun kişilerce doğrudan doğruya pazara sürülmesine yarayan, ikna edici iletişim ve tutundurma faaliyetidir. Doğrudan satış tekniklerinin temelinde, tüketicilerle kurulan karşılıklı iletişim ve etkileşim yatmaktadır. Çift taraflı olarak çalışan bu dinamik yapı, çağımızın kabul ettiği pazarlama anlayışının bir sonucudur. Doğrudan satışın uygulayıcısı olan satıcılar, firmalarının pazardaki temsilcisi ve haber alma kaynağı olmalarının yanında, firma satış stratejilerinin üzerlerine kurulduğu insan grubudur. Satıcıların başarılı olabilmesi için, işe alımları, eğitimleri ve ücretlendirmelerine önem verilmeli, çalışma sistemleri performansı arttırıcı şekilde tasarlanmalıdır. Doğrudan satış çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Doğrudan satış yöntemini izleyen firmalar bu farklı yaklaşımlar içinde en etkin olanı bulmaya çalışmaktadır. Bu çalışmada Türkiye' de yalnız doğrudan satış yöntemi ile ürünlerini tüketiciye ulaştıran bir firmanın izlediği iki ayrı satış tekniği iki farklı ürünler için analiz edilmektedir.
-
ÖgeDow Jones Endüstri Ortalaması Ve Nasdaq 100 Endekslerinin Makine Öğrenmesi Algoritmaları İle Tahmini Learning(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019) Aktaş, Sezer ; Taş, Oktay ; 569981 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada öncelikle borsalar, dünya borsaları, endeksler hakkında bilgi verilmiş; sonrasında tahmin yapmak için seçilen DJIA ve NDX endekslerinin 2012-2018 verileri üzerinden model hazırlanmıştır. Modelde 2012-2017 veri aralığı eğitim verisi; 2018 test verisi olarak kullanılmıştır. 2019 yılı ise doğrulama amacıyla modelde yer almıştır. Girdi olarak kullanılan göstergeler çoğu araştırmada yer alan teknik göstergeler olup açıklamarına yer verilmiştir. Yöntem olarak Rassal orman ve destek vektör makineleri kullanılmıştır. Modelde DJIA için en uygun yöntem Rassal orman olarak çıkarken; NDX için DVM yöntemi daha başarılı sonuç vermiştir. Tüm kodlar Python versiyon 2.7'de yazılmış; model hesaplamasında scikit-learn kütüphanesinden faydalanılmıştır.
-
ÖgeDış Borçlanma Sürecinde Türkiye(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1998) Genç, Selda ; Candemir, Yücel ; 72160 ; İşletme ; ManagementDış borçlanma, kalkınmanın gereği olan yurtiçi sermaye birikiminin düşük seviyede olmasından, teknoloji yetersizliğinden ve ithalat fazlası-ihracat eksikliği nedenlerinden kaynaklanan bir olaydır. Bu nedenle "Dış Borçlanma Sürecinde Türkiye" ana başlığı altoda yapılan çalışma, ülkenin ekonomik kalkınması ve dış ticareti ile ilişkisi de ele alınarak incelenmiştir. Osmanlı Devleti'nin Kırım Savaşı'nın finansmanı için batılı ülkelere başvurmasıyla başlayan dış borçlanma süreci, günümüzde de güncelliğini koruyarak hala devam etmektedir. Dış Borçlanma en temel tanımıyla gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerden sağladığı dış kaynak olarak tanımlanabilir. Yatırımların yurtiçi tasarrufları aşması durumunda dış kaynaklara başvurulmakta, dış kaynak ihtiyacı ihracat ve ithalat arasındaki ithalat lehine meydana gelecek farkla kapatılabilmektedir. Dış borçlar ile ekonominin diğer göstergeleri arasındaki ilişki "Dış Borç Göstergeleri" denilen oranlarla belirginleştirilmiş olup, bu oranlar için kesinleştirilen kritik değerler ülkenin borçluluk durumun hakkında bilgi verebilmektedir. Ayrıca dış borçlanmanın gittikçe karmaşıklaşan bir yapı alması etkin ve güvenilir bir borç yönetiminin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye'nin 1980-1996 dönemi gelişme süreci incelendiğinde dış borçlanmanın temel göstergelerinden olan toplam tasarruf-yatırım farkının sürekli açık verdiği, tasarrufların yurtiçi yatırımları karşılamada yetersiz kaldığı görülmektedir. Türkiye'nin Toplam Dış Borçlan 1980 yılında cari dolar bazında 15.81 milyon dolar iken 1990 yılında 49.04'e yükselmiş, 1997 yılında ise toplam dış borçlarımız 82.17 milyon dolar olmuştur. Toplam borçlar içinde kısa vadeli borçların payı 1980 yılından sonra sürekli bir artış içindedir. İncelenen dönemde Dış ticaretin sürekli açık verdiği, ithalatın ise ihracattan daha hızlı arttığı izlenmiştir. Yurtdışından sermaye ithalinin milli gelir üzerindeki etkisinin çok olumlu olmadığı, elde edilen potansiyel fazlanın çok verimli alanlarda kullanılmadığı, bu fazlanın borç servisi ödemeleri için yeterli olsa da, mevcut dış borçların sürekli artma eğilimi ile aşınmaya maruz kalabileceği gözönünde bulundurulmalıdır. Bu durumda yurtiçi tasarrufların ve ihracatın artırılmasını sağlayıcı önlemler alınmalı, etkin bir borç yönetimi kurulmalıdır. Dış borçlanmadan sağlanan getiriler verimli alanlarda değerlendirilmeli, borçlanmanın maliyetinin elde edilen kazancı aşmamasına özen gösterilmelidir. Aksi halde dış borçlanma, ekonomide kaldırılması çok ağır bir yük haline gelecektir.
-
ÖgeE-ticarette sipariş toplama robotlarının kullanımının etkileri(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-06-21) Aydın, Yasin ; Gültekin, Derya ; Yıldırım, Nihan ; 403191020 ; İşletmeBu çalışmalarda; algılama ve hareket etme (Ekvall ve diğ, 2007; Luk ve diğ, 2005), kontrol yöntemi, tahminleme ve yörünge planlama (Lopez ve diğ, 2017; Jung ve diğ, 2014) gibi robotların özellikleri ve robot-insan etkileşimi üzerine insanların robotlara yönelik algıları ve tutumları (Lu ve diğ, 2020; Portugal ve diğ, 2019; Bandara ve diğ, 2018; Baraka ve diğ, 2015; Jayawardena ve diğ, 2010) teorik açıdan detaylı olarak incelenmiş olmasına rağmen, uygulamalı çalışmalar (Lin ve diğ 2014; Qing-xiao ve diğ, 2010) dar kapsamda ve kısıtlı sayıda kalmıştır. Bu gelişmelerin ışığında çalışmada, hizmet sektöründe e-ticaret alanında robotların kullanımının etkileri bir hipermarket ziniciri örneğinde incelenmiş olup, ilk kez kullanılan sipariş toplama (hazırlama) robotlarının yapıları, iş akış süreçleri ve performansları detaylı olarak analiz edilmiştir. Belirlenen örnek üzerinde sahadan toplanan tüm veriler; saha analizi, istatistiksel proses kontrol (İPK) ve bulanık analitik hiyerarşi prosesi (BAHP) yöntemleriyle, robotlu mağazalar, robotlu mağazalara benzer mağazalar ve tüm mağazalar olmak üzere üç grupta incelenmiştir.
-
ÖgeThe Effects Of Different Information Sources On Consumer Decisions : A Comparative Study On Company And Youtuber Generated Contents(Institute of Social Sciences, 2018) Delicik, Ecem Bilge ; Karakaş, Derya ; 512619 ; Management ; İşletmeAn increasing number of people are spending more than two hours daily on social media. The ability of people to share and discuss about their thoughts and ideas, to share photos and videos with other users, has put a spotlight on social media. The appearance of electronic social media has altered customer experience as it has increased the speed of word of mouth, as well as that of business to customer interactions. Increased usage of social media and its new structure has led to change in people's attitudes and behavior. The current research examines the effects of various online information sources (YouTuber vs company) on consumer decisions. 80% of consumers prefer watching video instead of reading. By some estimates, one minute of video content is the equivalent of 1.8 million words.
-
ÖgeElektronik Bankacılık Ve Risk Yönetimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003) Kelleli, Ferhat ; Candemir, Yücel ; 137204 ; İşletme ; ManagementBu çalışmada sanal bankacılığın bugüne kadar izlediği gelişim incelenerek, yakın döneme ilişkin beklentiler ile bankaları bekleyen fırsat ve zorluklar üzerinde durulmuştur. 1990'lardan itibaren internetle başlayan süreç, son dönemde kablosuz iletişimi mümkün kılan GSM teknolojilerinin gelişmesiyle sanal ticaret ve bankacılık kavramlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle WAP, GPRS, Bluetooth ve 3. nesil mobil teknolojiler sayesinde finans sektöründe ürün çeşitleri hızla artarken, pazarlama ve işlemlerin gerçekleştirilme biçimleri değişmeye başlamıştır. Bu tip teknolojik değişimler yeni hukuki düzenlemelere gereksinim yaratmıştır. İnternet hukuku üzerine uluslararası düzeyde bir çok düzenleme yapılmıştır. Ülkemizde de değişimlerin gerektirdiği yasal düzenleme çalışmaları sürdürülmektedir. Hukuki altyapı, özellikle elektronik ortamda çeşitlilik gösteren ödeme araçlarının işlerlik kazanması için önemlidir. Ödeme araçları temelde kart tabanlı ve yazılım tabanlı olmak üzere ikiye ayrılmakta, yaygınlaşmaya başlayan akıllı kart teknolojisi ve elektronik para uygulamaları bu iki grup için en önemli iki örneği oluşturmaktadır. Ödeme araçlarının yanısıra, gelişen teknoloji bankacılık kanallarının da çeşitlenmesine neden olmuştur. ATM ve POS gibi kullanılmakta olan araçlar sürekli gelişip yenilenirken, telefon, ofis, internet bankacılığı ve mobil bankacılık gibi yeni kanallar doğmuştur. Özellikle internet bankacılığı diğerlerinden ayrılarak öne çıkmış, yeni bir bankacılık anlayışı yaratmıştır. İnternet bankacılığının kullanımının yaygınlaşmasıyla sektörde yeni bankalar faaliyet göstermeye başlarken eski bankalar da rekabet güçlerini artırmak için internet şubeleri oluşturmuşlardır. Bu konuda dünya bankaları arasında farklı yaklaşımlar benimsenmiştir. İnternet şubelerinin kullanımının artması ve internetin sahip olduğu teknolojik olanaklar sayesinde kişilerin her tür finansal hesaplarına aynı ekrandan ulaşımını sağlayan "hesap birleştirme" uygulamaları geliştirilmiştir. Bir çok banka, internet alanında başarılı olabilmek ve pazara, girişte geç kalmamak için finansal fonksiyonlara ağırlık verip teknolojik altyapı ve arka ofis uygulamaları konusundaki yazılım ihtiyaçlarını "outsourcing" yoluyla karşılama stratejisini benimsemişlerdir. Mobil bankacılık, müşterilerin kablosuz cihazlar aracılığıyla internet sitesine erişip işlem yapmalarına olanak veren dağıtım kanalıdır. Mobil bankacılığın dayandığı teknolojinin sahip olduğu kişiye özgü hizmet sunabilme avantajı sayesinde internet bankacılığından farklı olarak sadece teknoloji konusunda bilgili gruplara değil, daha geniş kitlelere ulaşması beklenmektedir. Televizyon bankacılığı da dijital televizyon teknolojisi sayesinde geliştirilen ve alternatif dağıtım kanalları arasında en geniş kitleye ulaşabileceği öngörülen dağıtım kanalıdır. Türkiye'de bankalar, müşterilerine sayı ve fonksiyon bakımından bir çok Avrupa ülkesiyle karşılaştmlabilir düzeyde alternatif dağıtım kanalı sunmalarına rağmen bu kanalların kullanım oranlan açısından Avrupa ülkeleri arasında son sıralarda yer almaktadır. Türkiye'de kullanıma sunulan ilk sanal bankacılık kanalı ATM ve POS'lardır. Bunu, telefon bankacılığı, internet şubeleri, WAP uygulamalarıyla mobil bankacılık ve televizyon bankacılığı izlemiştir. Akıllı kartlar ve Avrupa'da ilk kez Türk bankaları tarafından sunulan sanal kartların da kullanımı hızla artmaktadır. Ayrıca, internet üzerinden yapılan alışverişlerin artmasıyla büyük bankalar da aracılık ettikleri ödeme işlemlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için kendi bünyelerinde e-ticaret siteleri oluşturmuşlardır. Son beş yılda teknolojide yaşanan gelişmelerin hızı, orta ve uzun vadede gerçekleşebilecek değişimleri ve bu değişimlerin fmans sektörünü ne zaman ve hangi noktaya ulaştıracağı konusunda kesin tahminler yapmayı zorlaştırmaktadır. Bu yönde yaşanacak değişimin finans sektörünü sadece geleneksel halinden çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda yapısal değişikliklere yol açarak yeni iş modellerini ortaya çıkarması beklenmektedir. Özellikle, mobil iletişim cihazlarının daha fonksiyonel ve yetenekli duruma getirilmesiyle, bireysel ve kurumsal iş ilişkilerinin daha fazla yaygınlaşması, derinleşmesi ve çalışma koşullarının radikal değişikliklerle yüzyüze gelmesi, yerel ve uluslararası fiyat ve kalite rekabetinin şiddetlenmesi kaçınılmaz görülmektedir.
-
ÖgeElektronik Ticaretten Elektronik İşletmeye Dönüşüm Sürecinde Aşamalar(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Evin, Önder ; Sümen, Halefşan ; 98724 ; İşletme ; ManagementBu çalışma hızla gelişmekte olan dijital dünya ve Web tarzı yaşamın doğrudan pazarlama ve elektronik ticaret ile ilişkilendirilmesiyle başlamakta olup elektronik ticaret kavramı ve elektronik ticaretin firmalar-tüketiciler arası, firmalar arası şekilleri anlatılmıştır. Elektronik ticaret'ten en çok hangi ürün ve sektörlerin etkileneceği ve firmaların elektronik ticarete geçiş kararı verirken değerlendirmesi gereken konular incelenmiştir. Sonrasında Internet üzerinde elektronik ticarete geçmeye karar veren firmalar için geçişin ilk adımı olan Web sitesi oluşturma ve İnternet Servis Sağlayıcı firma seçiminde süreçler ve basan faktörleri incelenip oluşturulan Web sitesi için İnternet'te pazarlama karması çalışmaları ve pazarlama araştırmaları anlatılmıştır. Elektronik ticaret uygulamalarından son olarak elektronik ödeme sistemleri ele alınmış ve elektronik ticaret uygulamalarının yarattığı değişimler üzerinde durulmuştur. Elektronik ticaretin arz zinciri ve elektronik iş ile olan ilişkisi incelenmiş ve elektronik ticaretten elektronik işe ve elektronik işletmeye geçiş aşamaları anlatılmıştır. Son olarak Türkiye'de elektronik ticaret sektörü değerlendirmesi yapılmış ve "Türkiye'de elektronik ticaret ve elektronik iş uygulamaları" konulu bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir.
-
ÖgeEndüstriyel Bir Dağıtım Kanalı Modeli Uygulaması(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993) Atasagun, Yalçın G. ; Sezgin, Selime ; 41146 ; İşletme ; ManagementDağıtıma kanalları firmaların pazarlama çalışmalarının önemli bir parçasıdır. Bu nedenle firmaların mevcut kanal sistemlerinin etkili çalıştığına emin olmaları ve pazarlama amaçlarına ulaşma olasılığının yükseltilmesini sağlamaları gerekir. Mevcut bir dağıtım kanalının verimini ölçüp değerlendirmek için değerlendirme kıstasları tayin edilmeli ve değerlendirmenin yürütülme metodunun ana hatları çizilmelidir. Bu incelemenin amacı, seçilen olay firmasının mevcut dağıtım kanalı sistemini, endüstriyel dağıtım kanalları modeli ile değerlendirmektir. Olay firmasının mevcut kanallarının verimini ölçebilmek için ağırlıklı faktör metodu geliştirilmiştir. Bu metod ile firmanın mevcut kanalları ve alternatif sistemler birlikte değerlendirilmiştir. Bu çalışmada önce mevcut literatür incelenmiş ve temel kavramlar hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra ise değerlendirme işlemi detaylarıyla açıklanmıştır. Sonuç olarak olay firmasının mevcut kanal sistemi ile yeni önerilen kanal sisteminin birlikte çalışması halinde verimliliğinin artacağı ortaya konmuştur. Bu değerlendirmenin esasları detaylı olarak verilmekle beraber değerlendirmeyi yapan kişinin bazı nitelik yargılarını kullanması gerekir. Ayrıca temel pazarlama bilgilerine de sahip olması gerekir. Değerlendirmenin başarılı olabilmesi için değerlendirmeyi yapanın bahsi geçen firmanın içinde bulunduğu koşulları ve ortamını iyi tanıması gerekir
-
ÖgeEnflasyon etkisinin giderilmesi açısından mali tabloların yeniden düzenlenmesi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995) Yürüdü, Halil İbrahim ; Berk, Niyazi ; 43844 ; İşletmeBu tezin konusu, Enflasyon Etkisinin Giderilmesi Açısından Mali Tabloların Yeniden Düzenlenmesi' dir. Tez beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; enflasyon ve muhasebe ilişkisi kısaca incelenmiş, enflasyonun anlamı ve genel olarak mali tablolara etkileri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde; muhasebede uygulanan sistemler araştırılmış ve fiyatlar genel seviyesi açıklanmıştır. Üçüncü bölümde; mali tabloların tanımları yapılmış kalemleri kısaca açıklanmış, her birinin enflasyondan ne kadar etkilendiği araştırılmıştır. Enflasyon etkisinin giderilebilmesi için mali tablo kalemleri parasal veya parasal olmayan kalemler olarak sıralanmıştır. Bu bölümde nakdi değerlerin elde bulundurma kazancının yada kaybının nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Dördüncü bölümde; Türkiye' de mali tabloları enflasyon etkisinden arındırmak için yapılan düzenlemeler ve vergi kanunları açısından uygulanabilirliği incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde 'enflasyon muhasebesinin Uluslararası Muhasebe Standartları yönünden değerlendirilmesi üzerinde durulmuştur. Beşinci bölümde; enflasyon etkisinin giderilmesi açısından mali tabloların yeniden düzenlenmesine ilişkin bir uygulama yapılmıştır.