FBE- Malzeme Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Çıkarma tarihi ile FBE- Malzeme Mühendisliği Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeYaşlandırma ile sertleştirilebilen magnezyum-alüminyum alaşımlarının özelliklerinin geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Doğan, Hanım ; Eruslu, Niyazi ; 14324 ; Malzeme MühendisliğiMukavemet/yoğunluk oranı yüksek olan magnezyum alüminyum alaşımlarının katılaşma ve yaşlanma özelliklerinin incelenmesine esas teşkil etmek üzere magnezyum alaşımlarının ergitilmesi ve dökümü, mekanik özellikleri, kullanım alanlarına değinilmiştir. Çökelme sertleşmesi mekanizmaları açıklanmıştır. % 6'dan % 12'ye kadar alüminyum içeren magnezyum alaşımlarının döküm yapısının dendritik olduğu görülmüştür. Bu alaşımlar 420 °C'ta 22 saat homojenleştirme işleminden sonra 150-300°C sıcaklıkları arasında değişik sürelerde yaşlandırma işlemlerine tabi tutulmuşlardır. İşlemler sonucunda, magnezyum alaşımlarının hem sürekli hem süreksiz çökelme gösterdiği görülmüştür. Alüminyum içeriği ve yaşlanma süresinin artmasıyla süreksiz çökelme oranının arttığı gözlenmiştir. Yaşlandırma işlemleri sonucunda yapılan X-ışınları çalışmalarında sertliğin artmasını sağlayan çökelti fazının Mg17Al 12, olduğu tesbit edilmiştir. 150-300°C sıcaklıkları arasında yapılan yaşlandırma işlemleri sonunda en iyi sertlik değerleri 200°C'taki yaşlandırma işleminde elde edilmiştir. 'Ayrıca magnezyum alaşımlarında alüminyum içeriğinin artmasıyla sertlikte bir artış gözlenmiştir.
-
ÖgeMikroalaşımlı dövme çeliklerde mikroyapısal karakterizasyon ve mikroyapı-mekanik özellikler ilişkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Çeviker, Işıl ; Tulgar, H. Erman ; 19376 ; Malzeme Mühendisliği
-
ÖgeÖstemperlenmiş küresel grafitli dökme demirlerde bakır miktarı mikroyapı ilişkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Yalçın, Yılmaz ; Kısakürek, Ergin ; 14323 ; Malzeme Mühendisliği3 ayrı bileşimde dökülmüş küresel grafitli dökme de mir keel bloklardan hasırlanan deney numunelerine östemperleme ısıl işlemi uygulanmıştır. Numuneler, 850 °C ve 900 °C lerde 60 dakika östenitlemeyi takiben, 250, 300, 350 ve 400 "C sıcaklıklarda 10, 25, 50, 75 ve 100 dakika olmak üzere beş farklı sürede östemperleme ısıl işlemine tabi tutulmuşlardır. Bu işlem sonucunda bakır alaşım elementinin ve temel ısıl işlem parametrelerinin mikroyapı üzerine etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Küresel garfitli dökme demirlerin östemperlenmesi sonucunda, başlangıca göre küre sayısında önemli oranlarda azalmalar gözlenmiştir. Küre boyut ve dağılımında kullanılan görüntü analiz cinasının ise, küre sayısında ki değişimin östemperleme parametrelerine bağımlılığının belirlenmesinde yetersiz bir ölçme yöntemi olduğu sonucuna varılmıştır. östemperlenmiş küresel grafitli dökme demirlerde östenitieme sıcaklığının artması kalıntı östenit miktarını arttırmaktadır. östemperleme sıcaklığında meydana gelen artış ise, genelde kalıntı östenit miktarını arttırmakta ancak, 350 "C den sonra ani düşüşlere sebep olmaktadır. Kalıntı östenit miktarının östemperleme zamanı ile tu tarlı bir ilişkisi kurulamamıştır. Bakır içeriğinin artmasının alt beynit yapısında kalıntı östenit miktarını arttırdığı gözlenmiştir. Ayrıca bakırın, yüksek östenitleme ve östemperleme sıcaklıklarında malzemenin sertliğini kayda değer derecede arttır dığı anlaşılmıştır. östemperleme şartlarının değişmesiyle beynitik matriksin de değiştiği görülmüştür. Düşük östemperleme sıcaklıklarında, sertliği yüksek ve kalıntı östenit miktarı nisbeten düşük alt beynit yapısı oluşurken, yüksek östemperleme sıcaklıklarında sertliği düşük ve % 50 lere varan oranlarda kalıntı östenit içerebilen üst beynit yapısı oluşmaktadır.
-
ÖgeBakır-kobalt-silisyum alaşımlarında yaşlanma işleminin sertlik ve elektrik iletkenliğine etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1991) Kerti, Bilal ; Tekin, Adnan ; 14326 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada, farklı bileşimlerde kobalt ve silis yum içeren bakır alaşımlarında yaşlanma sıcaklığı ve süresinin alaşımların sertlik, elektrik, iletkenliği ve mikroyapı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Deney sonuçlarına göre günümüzde kullanılan diğer sert bakır alaşımlarına seçenek oluşturabilecek alaşım üretimi amaçlanmıştır. Bu alaşım sisteminde çökelme prosesi konusunda yapılan çalışmalarda çökelmenin 400-600°C sıcaklıkları arasında kobalt ile başladığı bildirilmektedir. Bu çökelme reaksiyonu silisyum varlığı ile hız kazanmaktadır. Silisyum miktarı arttıkça partikül boyutu ve partiküller arası mesefe de artmaktadır. Dökümü yapılmış alaşımlar 9D0°C de 6 saat homojenleştirildikten sonra 1000°C de 1 saat süreyle çözeltiye alınmıştır. Çözeltiye alınan numunelere 400,500,600, 700°C sıcaklıklarında yaşlandırma işlemi uygulanmıştır. Yaşlandırma 1 saatten 5 saate kadar değişen sürelerde uygulanmıştır. Yaşlandırılmış numunelerde yaşlanma koşulları ve bileşimin sertlik, elektrik iletkenliği, mikorayapı üzerindeki etkileri incelenmiştir. Yapılan çalışmalar sonucunda, incelenen alaşımlar içerisinde sertlik değeri en fazla olan alaşımların aynı zamanda maksimum elektrik iletkenliği değerinde olduğu saptanmıştır. Sertlik oluşumuna neden olan çökel ti partikülleri çok küçük boyutlu olduklarından taramalı elektron mikroskobu ile görüntülenememiştir.
-
ÖgeTürk boksitlerinin kullanılması ile refrakter kalsiyum alüminatların üretimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Kaya, Cengiz ; Tulgar, H. Erman ; 21778 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada refrakter kalsiyum alüminatları üretmek amacı İle GUllUk'ten farklı bölgelere ait boksit numune leri alınarak kimyasal analizleri yapılmıştır. Boksit ve kalker taşı 100/nm'in altına öğütülerek homojen olarak karıştırılmıştır. üretimi amaçlanan refrakter yapısını verecek şekilde harmanlanan boksit ve kalker taşı 9DD C ile 1400 C aralığındaki değişik sıcaklıklarda ve değişik sürelerde pişirme işlemine tabi tutulmuştur. Pişirme iş lemi ile sinterlenen numuneler elektrikli havanda 1 Gü /nm ' un altına öğütülerek dökülebilir formdaki kalsiyum alümi- nat refrakteri elde etmek için öğütülmüş numune içine 1350 Cin üzerinde kalsine edilmiş değişik tane boyutla rındaki (1,2 ve 3 mm) şamot partikülleri ilave edilerek homojen olarak karıştırılmışlardır. öğütülmüş numune ve şamot partiküllerinden oluşan malzemeye değişik oranlarda su katılarak (.% 30,40 ve 50) en iyi mukavemet değirini ve ren su oranı belirlenmiştir. Bunun yanında değişik sıcak lık ve değişik sürelerde pişirilen harmanlanmış numunenin nihayi faz yapısını belirlemek amacı ile X-ışınları anali zi yapılmıştır. 1250 C'ta elde edilen fazlar; CA,CA",. C12A2,<*-A12D, ve CF2, 1300 ve 1350 C'ta elde edilen fazlar ise CA,CA2, C12A7 ve CF'dir. Ayrıca boksit ve harmanlan mış numunelere ait DTA eğrileri çıkarılmıştır. Üretilen dökülebilir refrakterin, kullanım sıcaklıklarında maruz kaldığı eğme ve basma kuvvetlerine karşı gösterdiği diren ci belirlemek amacı ile 900 ile 1400°C sıcaklık aralığında pişirilen numuneler, eğme ve basma deneylerine tabi tutul muştur, üretilen dökülebilir formdaki kalsiyum alüminat refrakterin 110°C'taki kuruma kısalması ve 900 ile 1400 C aralığındaki sıcaklıklarda meydana gelen pişme kısalması değerleri belirlenerek, hem bu değerler ve hemde eğme ve basma mukavemeti değerleri, değişik oranlarda perlit ve diatomit içeren izole dökülebilir refrakterlerle karşılaş- tırılmıştır.
-
ÖgeYassı çelik mamüllerin sıcak haddelenmesinde haddeleme yükünün hesaplanmasında kullanılan metodların incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Tozlu, İbrahim ; Kayalı, Eyüp Sabri ; 21721 ; Malzeme MühendisliğiYassı mamullerin sıcak haddelenmesinde haddeleme yükünün hesaplanmasında kullanılan literatürde önerilen metodlarla hesaplanan yükler ile ölçülen yükler arasın da az yada çok daima bir sapma bulunmaktadır. Zire yükü etkileyen faktörlerin (mukavemet, sürtünme katsayısı, ezme hızı ve miktarı gibi) kompleks oluşu ve değerlerinin tam olarak tesbitinin zor olması ölçülen ile hesaplanan yükler arasında farklılıklara yol açmaktadır. Her had de tezgahının kendine has özellikleri bulunması nedeniyle ezme bölgesinin geometrisi hadde tezgahının özelliklerine göre değişmektedir. Bu çalışmada yassı çelik mamullerin sıcak haddelenmesinde haddeleme yüküne etki eden faktörler incelenmiş dokuz ayrı metodla hesaplanan haddeleme yüklerinin ölçülen yüklerle karşılaştırması yapılmıştır. Bu amaçla dörtlü tersinir haddeden Fe-33, Fe-37 veFe-44 kalite çeliklerin haddelenmesi sırasında alman veriler bir bilgisayar programı yardımı ile her metod için yük ve deformasyon direnci, akma ve dinamik akma gerilmeleri deformasyon hızı ve ezme oranları, farklı kalite çelik deformasyon hızı ve sıcaklık değerleri için hesaplattırılmıştır. Haddeleme yükünü etkileyen sürtünme katsayısı ve kuvveti, akma ve dinamik akma gerilmesi, ezme bölgesi geometrisi ve bunlara etki eden faktörler incelenip, literatürde önerilen farklı matematik modeller kullanılarak, haddeleme yükleri hesaplatılıp ölçülen yüklerle karşılaştırılmıştır. Hazırlanan bir bilgisayar programı yardımı ile teorik yükler hesaplatılmış, teorik yükler ile ölçülen yükler arasındaki korelasyon ve korelasyon sabitleri "en küçük kareler" metodu ile bulunarak her metodun ölçülen yükle olan bağıntısı elde edilmiştir. Geometrik faktör, karbon miktarı, sıcaklık ve de formasyon hızının deformasyon direnci üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ölçülen haddeleme yükü ve motor akımı arasındaki doğrusal ilişkiyi veren bir bağıntı elde edilmiştir.
-
ÖgeThe reaction rate controlling steps and turbostatic-hexagonal structure transition in hBN synthesis(Institute of Science and Technology, 1992) Pekin, Şenol ; Tekin, Adnan ; 21967 ; Materials EngineeringBor nitrür karbona olan benzerliği sebebiyle malzeme açısından, ilginç özelliklere sahip yüksek teknolojik bir malzemedir. Memleketimizde bulunan zengin bor cevherleri sebebiyle Türkiye açısından özel bir öneme sahiptir. vBor nitrürün ilk sentezinin ardından bu konudaki çalışmalar uzun bir süre laboratuar merakı olarak devam ettirilmiştir. Gelişmiş ülkelerde 197D'li yıllarda başlatılan ileri seramikler konusunda yapılan çalışmalar sırasında ise basınçsız olarak sinterlenmemesi sebebiyle diğer kovalent bağlı bileşikler gibi bir kenara terkedilmiştir. Daha sonraları çok yüksek sıcaklıklara ve basınçlara çıkabilen preslerin geliştirilmesiyle suni elmas üretilebilmiş ve bor nitrür tekrar ilgi odağı haline gelmiştir. Günümüzde ise yüksek sıcaklık yağlayıcısı yüksek sıcaklık yalıtkanı, pota malzemesi, vasıflı refrakterlerde katkı malzemesi, elektronik malzeme, inert astar vs. olarak kullanılmaktadır. Kübik haline dönüştürüldüğünde ise elmastan sonra bilinen en sert malzeme olarak kesici ve aşındırıcı şeklinde kullanılır. Bor nitrür, kompozit malzemelerde katkı malzemesi olarak da kullanılmaktadır. Ancak kovalent bağlı olması sebebiyle sinterlenmesi için bazı katkı maddeleri gerektirmektedir. Sinterlenme mekanizmasının daha iyi anlaşılması için hekzagonal bor nitrürde kafes ve bağların oluşumu, kristalitlerin gelişimi gibi konuların aydınlatılabilmesi gerekmektedir.Kristal yapısında "a" ve "c" eksenleri boyunca oluşturulan bağların enerjilerinin birbirlerinden ol dukça farklı olduğu bilinmektedir. Farklı enerjilere sahip bağların oluşması için farklı sıcaklıklarda sağ lanan farklı aktivasyon enerjileri gerekecektir. Bor nitrür eldesinde kullanılan yöntemlerden, düşük maliyetli ürün üretilebilmesi sebebiyle, borik oksitin nitrürlenmesi metodu kullanılmıştır. Yapılan termodinamik hesaplamalar, borik oksitin yaklaşık 65D C'nin üzerinde amonyak tarafından nitrürlendiğini göstermiştir.
-
ÖgeManganez bronzlarında ısıl işlemle sertleşme mekanizması ve faz dönüşümleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Otuzbir, Abdullah ; Çimenoğlu, Hüseyin ; 21727 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada % 59.76Cu, % 36.75 Zn, % 1.kO Mn, % 1.50 Al, % 0.48 Fe bileşimindeki (alaşım 1) ve % 66.65 Cu, % 24.28 Zn, % 1.72 Mn, % 5.61 Al, % 1.73Fe bileşimindeki (alaşım 2) döküm manganez bronzlarının ısıl işlemle sertleşme mekanizması ve faz dönüşümünün incelenmesi amaçlanmıştır. Metalografik incelemeler B50 C ' ye kadar değişik sıcaklıklardan su verilmiş numuneler üzerinde yapılmıştır. Sertlik değerleri mikrosertlik cihazında Vickers ucuyla 500 gr. yük kullanılarak ölçülmüştür. Faz dönüşümlerini incelemek için yüksek sıcaklık kamarasında mikroskobik çalışmalar yapılmıştır. Su verilmiş numunelerin faz analizleri X-ışınları difraksiyon metoduyla yapılmıştır. Bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar aşağıda verilmiştir. Çinko eşdeğeri % 46.1 olan alaşım 1: ve çinko ('.eşdeğeri % 52.7 olan alaşım 2'nin döküm yapısı o< ve p fazların dan ibarettir. Alaşım 2'de <=4 fazı Widmanstatten morfolojisindedir. Yüksek çinko eşdeğeri sebebiyle, p fa zı miktarının daha fazla olduğu alaşım 2 daha serttir. Su verme sıcaklığı arttıkça p fazının miktarı artmakta dır. °< fazının sertliği fi fazından düşüktür ve su verme sıcaklığından etkilenmemektedir. 500-550 C ' de her iki alaşımda da çinko buharlaşması olmaktadır. X-ışını difraksiyonu ile faz analizine göre e* fazı ASTM 8-349, P fazı ise ASTM 2-1 231 nolu kartlarla temsil edilmektedir.
-
ÖgeKuzey ve Batı Anadolu bentonitlerinin kalıp kumu özelliklerine etkisinin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Ünlü, Necip ; Eruslu, Niyazi ; 21776 ; Malzeme Mühendisliği
-
Öge27 MnSi ve 23 MnNiMoCr 5 4 kalite zincir çeliklerinin mekanik ve aşınma özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Yıldırım, Selim ; Çimenoğlu, H. ; 21966 ; Malzeme Mühendisliği
-
ÖgeBazı kobalt esaslı alaşımlarda mikroyapı ve faz analizi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992) Osma, Alev ; Kayalı, E. Sabri ; 21724 ; Malzeme Mühendisliği
-
ÖgeToz metalurjisi yöntemleri ile üretilen çeşitli W-Ni-Fe ve W-Ni-Cu ağır alaşımların mikroyapısal ve fiziksel karakterizasyonus(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Ernas, Günkut ; Öveçoğlu, M. Lütfi ; 39387 ; Malzeme MühendisliğiSunulan tez çalışmasında toz metalürjisi (T/M) yön temleri kullanılarak hazırlanan volfram esaslı ağır ala şım numuneleri ile kompozisyon farklılıklarının, mikro- yapı ve mekanik özellikler üzerindeki etkileri incelen miştir. Bu amaçla ilk olarak farklı Ni:Fe ve Ni:Cu oranlarında U-Ni-Fe ve U-I\li-Cu alaşım tozları hazırlan mış ve yüksek devirli top değirmeninde homojenize edil miştir. Hazırlanan ağır alaşım tozları tek eksenli preslerde ve rijid kalıplarda preslendikten sonra elde edilen kompaktlar iki aşamada sinterlenmiştir. Sinter- leme deneyleri sırasında sıvı fazın oluştuğu sıcaklık larda indirgeyici atmosfer olarak hidrojen gazı kullanıl mıştır. Bu deneyler sonucunda elde edilen numunelerin mikroyapıları optik mikroskop ve taramalı elektron mik roskobu (S. E. M) ile, elementel faz dağılımlarıda E. D. S cihazıyla incelenmiştir. Üretilen ağır alaşım numune lerinin fiziksel ve mekanik özelliklerinin belirlenmesi ne yönelik deneyler sırasıyla yoğunluk ölçümleri, mikro- sertlik ölçümleri, çekme deneyleri şeklinde gerçekleşti rilmiştir. Çekme deneyleri sonucunda oluşan kırık yüzey ler üzerinde taramalı elektron mikroskobu ile yapılan incelemelerle alaşımlarda ne tür kırılmaların meydana geldiği araştırılmıştır. Literatürdeki bilgilerle bir likte bu deneyler sonucunda, alaşımlarda meydana getiri len kompozisyon farklılıklarına bağlı alarak değişen mikroyapılar ve elde edilen mekanik özellikler belirlen miştir.
-
ÖgeToz metalurjisi yöntemleriyle geliştirilen 90W7Ni3Fe ağır alaşımlarının sıvı faz sinterlemesi süreçleriyle üretilmesi ve karakterizasyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Şulan, Tuncay ; Öveçoğlu, M. Lütfi ; 39380 ; Malzeme MühendisliğiSunulan tez çalışmasında Toz Metalürjisi üretim yöntemleriyle 9ÜU-7Ni-3Fe ağır alaşımlarının üretim süreçleri toz karışımı hazırlama, presleme ve sıvı fazsinterlemesi aşamaları anlamında incelenmiş ve her bir aşama sonunda elde edilen ürünler karakterizasyon çalışmalarına tabi tutulmuşlardır. Bu amaçla ilk etapta farklı özelliklere sahip elementel U,Ni ve Fe tozları değişik ortamlarda karıştırılarak ve öğütülerek elde edilen toz karışımları tane boyutu, tane boyut dağılımı ve kimyasal bileşim açılarından karakterize edilerek, daha sonraki presleme ve sinterleme aşamaları için uygun toz karışımları seçilmiştir. Uygun olan toz karışımları tek eksenli preslerde ve rijit kalıplar içinde preslendikten sonra değişik sıcaklıklarda ve değişik ortamlarda sinterlenmişlerdir. Sinterleme işlemleri, sıvı fazın oluşmadığı sıcaklıklarda "önsinterleme" ve sıvı fazın oluştuğu sıcaklıklarda "sıvı faz sinterlemesi" olmak üzer iki farklı deney seti şeklinde gerçekleştirilmiştir. Sinterlenen numuneler, sinterleme koşullarının etkisini belirlemek amacıyla, mikroyapısal ve kimyasal analizler ile yoğunluk ve mikrosertlik ölçümleri şeklinde karakterize edilmişlerdir, Mikroyapı analizleri, literatürde yer alan mikroyapısal gelişim mekanizmaları ile karşılaştırıl arak- 90U7Ni3Fe alaşımında etkin olan mekanizmalar belirlenmiştir. Kimyasal analizler, sinterleme işlemleri sonucunda oluşan fazlar ve elementel metallerin fazlar arasındaki dağılımları anlamında incelenerek, sonuçlar literatür sonuçlarıyla karşılaştırılmış ve sinterleme koşullarıyla bağlantıları kurulmuştur. Aynı şekilde yoğunluk vemik rosertlik ölçüm sonuçları da sinterleme koşullarına bağlı olarak literatürdeki sonuçlarla karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeÇeşitli yenileme işlemlerine uğratılan SAE 4140 tank palet çeliklerinin özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Şen, Uğur ; Yılmaz, Fevzi ; 39376 ; Malzeme MühendisliğiİOIO'NCU ORDU DONATIM ANA TAMÎR FABRİKASI " nda Üretilen tank paletleri servis ömrünü tamamladıktan sonra kauçuk kısımdan arındırılarak tekrar vulkanize kauçukla kaplanmaktadır. Bu yenileme işlemi sırasında vulkanize kauçuğunn temizlenmesi için yakma işlemi kullanılmaktadır. Bu amaçla orijinal hic kullanılmamış paletlerden 6 tane alınarak sırasıyla beş kereye kadar yenileme işlemine tabi tutulmuşlardır. Bu numunelere mekanik testlerden Vickers Sertlik Testi uygulanmıştır. Mikroyapısal incelemede ger çekleştirilmiştir. Sonuç olarak çelik gövdenin sertliği önemli ölçüde düşmekte ve mikroyapısal olarak incelemede martensitik yapı asın derecede kabalaşma göstermektedir. Genel olarak paletlerde kullanılan SAE 41 40 çeliğinin standart değerlerle kıyaslanmasına gerek duyulmuştur. 1010' NCU ORDU DONATIM ANA TAMİR FABRİKASINDA üretilen SAE 4140 kalitedeki çelik ve ASİL ÇELİK A.Ş'de Üretilen hadde mamülü SAE 4140 çeliği kullanılmıştır. Deneysel çalışmalarda sırasıyla tavlama, normalizasyon, su verme, su verme+temperleme işlemleri yapılmıştır. Temperleme işlemi sırasıyla 550 C, 600°C ve 650° C sıcaklıklar * da bir saat sureyle gerçekleştirilmiştir. Mekanik özelliklerden çekme, darbe ve sertlik deneyleri gerçekleştirilmiştir. Çekme deneyi sonuçları, haddeye paralel yönde, maksimum çekme ve akma mukavemetini göstermektedir. Döküm mamulü numunelerde ise minumurn çekme ve akma dayanımı görülmektedir. Deformasyon kabiliyeti acısından da, haddeye paralel yönde maksimum süreklik elde edilirken döküm mamulü numunelerde minumurn deformasyon sergilediği gözlenmiştir. Hadde mamulü numunelerde haddeye dik yönde yüksek darbe enerjisi elde edilirken, döküm marnülü numunelerde minimum darbe enerjileri elde edilmiştir. Sertlik sonuçları mukayese edildiğinde hadde mamulü numuneler döküm mamulü numunelere göre daha düşük sertlik değerleri göstermiştir. Yapılan metalografik çalışmalarda inklüzyon tipi, ""JK" inklüzyon çizelgesine göre hadde mamulünde SS 14 döküm mamulünde OG 95 seviyesinde inklüzyon tipi gözlenmiştir. Darbe enerjisinin ve sünek ligin düşük olması muhtemelen inklüzyon tipleriyle ilişkilidir. Ek çalışma olarak SAE 1040 ve SAE 41 40 çeliklerinin perlit lamelleri arası mesafelerle sertJik değişimi eride incelenmiştir.
-
ÖgeFerritik ve perlitik KGDD'lerde östemperleme sürecinde grafit partiküllerinde değişimler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Okumuş, S. Cem ; Kısakürek, Ş. Ergin ; 39390 ; Malzeme MühendisliğiFerritik ve Perlitik KGDD'lerde 800°C, 850°C, 900°C, 950°C sıcaklık; 30 dk, 60 dk, 90 dk zaman aralıklarında östenitleme ve 250°Ğ, 300°C, 350°C, 400°C, 450°C sıcak lık aralıklarında İS dk» 30 dk, 45 dk, 60 dk, 90 dk, 120 dk östernperleme sonucunda grafit küre boyut ve sayısında meydana gelen değişiklikler yarı - kant i tat if bir yakla şımla incelenmiştir. Küre boyut ve sayısında değişimin östenitleme süre cinde başladığı ve östernperleme aşamasıyla devam ettiği gözlemlenmiştir. Değişimin, ferritik dökümlerde perlitik dökümlere göre daha yüksek oranlarda gerçekleştiği ölçülmüştür.
-
ÖgeSoğuk iş takım çeliklerinin sertlik ve mikroyapı özelliklerinin aşınma davranışlarına etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Koçak, Atila ; Şeşen, Kelami ; 39373 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada farklı bileşimlere sahip değişik amaçlar için kullanılan X210Cr12, 90MnCr\/8 soğuk iş takım çelikleri ve C35 alaşımsız makina yapım çeliğinin sertlik ve mikroyapı özelliklerinin aşınma dirençlerine etkileri incelenmiştir. Deneylerde kullanılan bu farklı bileşimdeki üç tip çelik östenitleme de su verme sonrasında çeşitli sıcaklıklarda temperlenmişlerdir. Su verilmiş ve temperlenmiş çeliklerin sertlik değerleri ölçülmüş ve temperleme sıcaklıklarıyla sertliklerindeki değişmeler belirlenmiştir. Bu çeliklerin optik mikroskop ile SEM'de metalografik incele meleri yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucu sertlikleri ve mikrayapıları belirlenen çeliklerle aşınma deneyleri yapılarak çeliklerin aşınma dirençleri hesaplanmış, aşınma, davranışları belirlenmiştir. Östenitleme ve su verme sonrası en yüksek sertlik değerine(SGHRc) sahip olan x21DCr12 çeliği 300 G'a kadar temperleme ile sertlikte azalma gösterirken 400 C'daki temperlemede ikincil sertleşme göstermektedir, ve sertliğinde artış olmaktadır. 90mnCrV8 soğuk iş takım çeliği ve C35 alaşımsız makina yapım çeliğinde ise artan temperleme sıcaklığı ile sertliklerinde düşme olmaktadır. Bu sertlik düşüşü 300 C'a kadar temperleme sıcaklıklarında yavaş, bu sıcaklıktan daha yüksek temperleme sıcaklıklarında ise hızlıdır. Su verilmiş ve kullanım koşullarına uygun olarak temperlenmiş değişik bileşimlerdeki X210Cr12, 90mnCr\/8 soğuk iş takım çeliklerinin ve C35 alaşımsız makina yapım çeliğinin A1203 esaslı zım parada yapılan aşınma deneylerinde, sertliklerinin düşüşüne paralel olarak aşınma dirençleri de düşmüştür. X2lQCr12, 90MnCrV8 soğuk iş takım çeliklerinde 35-55HRc sertlik değerlerinde aşınmanın sertlik değişiminden pek etkilenmediği, sertliklerin 55 HRc'nin üzerindeki değerlerinde, artan sertlik değerine karşılık aşınma direncinin arttığı görülmüştür. C35 alaşımsız makina yapım çeliğinde, aşınma direncini ve sertliğin etkisi 50HRc değerinden sonra belirginleşmektedir. Aşınma-direncinde, malzemenin sertleşebirliğini etkileyen alaşım elementi miktarı ve ısıl işlem etkin rol oynamaktadır. Bu nedenle sert martensit ve çok miktarda çözünmemiş krom karbür den oluşan yapıya sahip X210Cr12 -soğuk iş takım çeliği en iyi aşınma direnci göstermiştir. Uygulanan yük miktarının artması aşınma miktarını arttırdığı için hesaplanan direncinde de pek önemli bir değişiklik olmamıştır. Farklı sertlik değerine sahip çelikler; kaynakla 62-64 HRc sertliğinde kromkarbür dolgusuyla hazırlanan diskte, birbirlerine yakın sertlikte olanlar, çok uzun olmayan çalışma süresince, yakın değerlerde aşınmışlardır. Metal diskteki bu metal-metal aşınması A1203 esaslı zımparadaki abrasiv aşınmaya kıyasla çok düşük değerlerde aşınma miktarları vermiştir.
-
ÖgeTemper dökme demirlerde bileşimin mekanik özelliklere etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1993) Canıgür, Erdinç ; Kayalı, E. Sabri ; 39371 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada siyah temper dökme demirlerde bileşime bağlı alarak mekanik özellikler ile temper grafitin şekli ve boyutlarının değişimi incelenmiştir. Bileşim ile ilgili alarak değişimi incelenen ana alaşım elementleri C, Si ve Mn dır. Değişimi incelenen bu üç alaşım elementi için üç seri döküm yapılmıştır. Bu dökümlerde değişimi incele nen her bir element belirli bir bileşim aralığında değiştirilerek diğer alaşım elementleri sabit tutulmuştur. Örneğin C serisinde C miktarı, belirli bir bileşim aralığında kademeli bir artış gösterirken diğer alaşım elementleri sabit tutulmaya çalışılmıştır. Böylelikle üç seri döküm tamamlanmıştır. Temper dökme demirler beyaz dökme demirin ısıl işle mi ile üretildikleri için elde edilen dökümler temperleme ısıl işlemine tabi tutulmuştur. Yaklaşık otuz saatlik bir ısıl işlemden sonra elde edilen temper dökme demirlerin mekanik özelliklerini belirlemek amacıyla çekme, eğme ve darbe deneyleri yapılmıştır. Bu deney sonuçlarından faydalanılarak optimum özellikleri veren bileşim; % 2.25 C, % 1.10 Si ve % 0.6k Mn olarak belirlenmiştir. Elde edilen temper dökme demirlerin metalagrafik yapıları incelenmiş, aynı zamanda görüntü analiz cihazı ile grafit şekli, boyutu ve alanı kantitatif olarak belirlenmiştir. Mekanik deneylerden her seri döküm için optimum özelliği veren alaşımlarda mekanik deney sonuçları ile görüntü analiz sonuçları karşılaştırılarak irdelenmiştir,
-
ÖgeVolfram ağır alaşımlarında başlangıç toz özelliklerinin sıvı faz sinterlemesi yoluyla yoğunlaşma süreçlerine olan etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Özkal, Burak ; Öveçoğlu, Lütfi ; 39505 ; Malzeme MühendisliğiSunulan tez çalışmasında, başlangıç ve ön işlenmiş tozlardan yola çıkarak, toz metalürjisi (T/M) yöntemleriyle hazırlanan değişik bileşimlerdeki volfram ağır alaşımları nın yoğunlaşma süreçleri incelenmiştir. Bu amaçla, atritör ve top değirmeni gibi değişik ortamlar kullanılarak işlenen tozlar ve başlangıç tozların kombinasyonlarından 90U7Ni3Fe, 90U7l\li3Cu ve 9DW5Ni5Cu bileşimlerinde ağır alaşım toz karışımları hazırlanmış ve homojenize edilmiştir. Bu tozlar daha sonra, tek yönlü preslerle direngen kalıplarda ve soğuk izostatik presle esnek kalıplarda pekişti rilmişlerdir. Pekiştirilmiş numuneler, atmosfer kontrollü bir fırında sıvı fazda sinterlenmiş ve sonuçta yüksek yoğunlukta ağır alaşım numuneleri elde edilmiştir. Gerek ön işlemler sırasında gerekse sinterleme sonrasında numuneler, optik mikroskop, taramalı elektron mikroskobu (SEM) ve bu cihaza bağlı EDS destekli analizler ile, yoğunluk ölçümleri, tane boyutu ölçümleri ve görüntü çözücü cihaz kullanımı ile kalitatif ve kantitatif analizlerle mikro- yapısal olarak karakterize edilmiştir.
-
ÖgeSıcak haddeleme yük hesabı metodlarının karşılaştırılması ve uygun metodun pratik bir uygulaması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Sarıoğlu, Aydın ; Kayalı, E. Sabri ; 39493 ; Malzeme MühendisliğiYassı çelik mamullerin sıcak haddelenmesinde, had¬ deleme yükünün hesaplanması için, çeşitli araştırmacılar tarafından geliştirilmiş ve literatürde önerilmiş birçok metod vardır, önerilen bu metodlarla hesaplanan haddeleme yükleri ile, ölçülen haddeleme yükleri arasında az yada çok daima bir sapma bulunmaktadır. Bunun nedeni; haddeleme yükünü etkileyen mukavemet, sürtünme katsayı¬ sı, ezme miktarı ve haddeleme hızı gibi faktörlerin karmaşık oluşu ve aldıkları değerin tam olarak belirlenmesindeki zorluğun yanısıra, haddeleme yükü hesaplanmasın¬ da önemli bir yere sahip olan ezme bölgesi geometrisinin, haddelemede kullanılan hadde tezgahının özelliklerine göre değişmesidir. Yapılan bu çalışmada, yassı çelik mamullerden, şerit haddelenmesinde, haddeleme yüküne etki eden faktörler incelenmiş ve üç ayrı metodla (Ride, Ekelund, Gele- ji) hesaplanan haddeleme yüklerinin, ölçülen fiili yüklerle karşılaştırılması yapılmıştır. Çalışmada Fe-33, Fe-37 ve Fe-44 kalite çeliklerin dörtlü tersinir hadde tezgahında haddelenmesinde alınan veriler kullanılmıştır. Haddeleme sırasında alınan veriler kullanılarak her metod için yazılan bilgisayar programları yardımı ile, haddeleme yükü, deformasyon direnci, akma gerilme¬ si, deformasyon hızı, sürtünme katsayısı, sürtünme kuvveti, ezme bölgesi geometrisi ve bunlara etki eden faktörler incelenerek bu değerler hesaplatılmış ve haddeleme yükünün hesaplanmasında kullanılmıştır. Hesaplanan haddeleme yükleri ile ölçülen haddeleme yükleri, çizilen grafiklerde karşılaştırılarak incelenmiştir.Yazılan bilgisayar programları yardımı ile, teorik yüklerle fiili yükler arasındaki korelasyon ilişkisi, en küçük kareler metodu ile hesaplatılarak her metodun ölçülen yükle olan bağıntısı elde edilmiştir. Sıcaklık, deformasyon hızı,geometrik faktör ve karbon miktarının deformasyon direnci üzerindeki etkileri grafikler halinde incelenmiştir. Ayrıca,sıcak haddelem de etkili olan faktörlerin oda sıcaklığındaki mekanik özelliklere etkisi,çekme deneyleri ile incelenmiştir. Metodlara göre hesaplanan yükler ile fiili yüklerin karşılaştırılması sonunda belirlenen en uygun metod referans alınarak, bir sıcak haddeleme paso dizayn programı yazılmış ve ERDEMÎR tesislerinde pratik uygulamaya sunulmuştur.
-
ÖgeAl-Cu alaşımlarının akım ve potansiyel kontrollü anodik davranışlarına yapı ve bileşimin etkisi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1994) Kazmanlı, M. Kürşat ; Ürgen, Mustafa ; 39504 ; Malzeme MühendisliğiBu çalışmada Al-Cu alaşımlarının anodik polarizasyon davranışlarında bakır içeriğine bağlı olarak gözlenen değişikliklerin, iki farklı deney yöntemi (potansiyodinamik ve galvanodinamik) ve çözeltiye alınmış, yaşlandırılmış ve hızlı katılaştırılmış numuneler kullanılarak incelenmesi ve malzemenin bileşim ve yapısının anodik davranışına nasıl yansıdığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Deneysel çalışmalarda, %99.99 safiyetteki saf alüminyumdan dökülmüş olan çeşitli bileşimlerdeki Al-Cu numuneler hazırlanmıştır. Al-Cu alaşımlarında oluşan çökelti pariküllerinin histerizis genişliğine olan etkisini araştırmak amacıyla, bu numuneler çözeltiye alınmış ve yaşlandırılmıştır. Aynı amaçla hızlı katılaştırılmış AI-%1Cu, AI-%3Cu ve 2017 Al-Cu alaşımları da kullanılmıştır. Deneyler sonucunda; oyuklanma potansiyeli Al-Cu alaşımlarında matriks içerisinde çözünmüş bakır bileşimine bağlı olarak değiştiği saptanmıştır. Alaşımın bakır içeriğinin artışı ile oyuklanma potansiyeli daha pozitif değerlere doğru kaymaktadır. Galvanodinamik deneyler sonucunda, potansiyodinamik deneylerde elde edilen histerizis bandından farklı bir histerizis bandı ortaya çıkmıştır. Bu deneylerde potansiyelin serbest değişken olması nedeniyle akım histerizisi yerine potansiyel histerizisi görülmüştür. Potansiyel histerizisinin başladığı akım yoğunluğunun (dönüş kademesinde potansiyelin düştüğü akım yoğunluğu) aynı zamanda direnç artışının fazlalaştığı nokta olduğu bulunmuştur. Buna göre direncin artmaya başladığı akım yoğunluğunun %Cu oranına göre değişiminde çözeltiye alınmış numunelerde belirgin bir fark yok iken yaşlandırılmış numunelerde %0.5Cu oranından sonra düşüş görülmüştür. Gerek galvanodinamik deneylerde gerekse potansiyodinamik deneylerinde elde edilen sonuçlarda %0.5Cu miktarı Al-Cu alaşımının oyuklanma davranışı açısından kritik bir oran olarak belirlenmiştir. Bu bileşimin üzerinde alaşımın yaşlandırma ısıl işleminin hem oyuklanma potansiyelinde hem de yüzey filminin direncinin değişimi üzerinde etkili olduğu saptanmıştır.