FBE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Akın, Günkut" ile FBE- Mimarlık Tarihi Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeGeç Osmanlı Ve Erken Cumhuriyet Dönemlerinde Mimarlık Tarihi İlgisi Ve Türk Eksenli Milliyetçilik (1873-1930)(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009-11-11) Cephanecigil, Vesile Gül ; Akın, Günkut ; Mimarlık Tarihi ; History of ArchitectureOsmanlı’da bilinebilen ilk mimarlık tarihi metni olan Usul-i Mimari-i Osmani’nin yayınlandığı 1873 senesi ile Türkiye’deki tarih yazımında radikal bir kopuşu temsil eden Türk Tarih Tezinin ortaya çıktığı 1930 yılı arasındaki dönem Geç Osmanlı/Erken Cumhuriyet dönemi Türkiyesi için mimarlık tarihinin erken evresini oluşturur. Bu dönemin söz konusu coğrafyada ulus-devletin kuruluş süreciyle çakıştığı da göz önünde bulundurularak tezde, mimarlık tarihi ile ilgili bir grup milliyetçi, bilimsel ve eski eser sevenler cemiyetinin faaliyetleri ile Celal Esad (Arseven), Mübarek Galib (Eldem), Hüsnü (Tengüz), Ahmed Refik (Altınay), Hamdullah Subhi (Tanrıöver) ve Hüseyin Avni gibi yazarlar ve bunların metinleri incelenmiş ve bu dönemde ortaya çıkan mimarlık tarihi ilgisinin Türk eksenli milliyetçilikle olan ilişkisi irdelenmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeBir Modernleşme Pratiği Olarak Kooperatifçilik Ve Bahçeli Konut Yerleşimleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-05-27) Alexander, Gül Neşe Doğusan ; Akın, Günkut ; 10000315 ; Mimarlık Tarihi ; History of ArchitectureTürkiye’de ilk konut kooperatifi 1934 yılında Ankara’da kurulmuştur. Bu kooperatif tarafından inşa ettirilen Bahçelievler konut yerleşimi devlet kurumları tarafından desteklenen özel girişimdir. Bu yaklaşım Türkiye’deki toplu konut üretimi için en yaygın şekilde kullanılan model olmuştur. Bu çalışma kapsamında Türkiye’deki kooperatif yerleşimlerinin 1934-1960 yılları arasını kapsayan tarihi ele alınmaktadır. Kooperatifler, korporatist ekonomi politikalarının araçlarından birisidir. Korporatist bir ekonomi programını benimseyen Erken Cumhuriyet dönemi bürokratları kooperatifleri kendilerine ekonomik artı değer oluşturabilmek amacıyla kullanmıştır. Konut kooperatifleri de kendisine böylesi bir ekonomik sistem içinde yer bulmuştur. Çalışma kapsamında ele alınan dönemde kooperatifler bahçeli tek aile evlerinden oluşan yerleşimler inşa etmiştir. Lüks konut olarak ele alınabilecek bu yerleşimlerin devlet destekli kooperatifler tarafından inşası ise Türk orta sınıfının konut sahibi edindirilmesinde yaygın bir şekilde kullanılan yöntem olmuştur. Batı’da çoğunlukla düşük gelir seviyesine sahip kesimlerin konut ihtiyacını karşılamak üzere kullanılan kooperatiflerin, Türkiye’de orta sınıflara yönelik olarak üretim yapması beraberinde ucuz konut tartışmalarını da getirmiştir. Ancak ucuz konut sunumuna dair üretilen fikirler ve kooperatiflerin işleyişine yönelik eleştiriler üretim sürecine yansıyamamıştır. Toplumun kendi başına ev saihibi olma imkanına sahip olamayan kesimlerine sistemli bir şekilde konut sunumu yapılmamıştır. Zamanla kooperatifler üyelerinin konut üzerinden yatırım yaptıkları ve artı değer ürettikleri bir sistemin parçası haline gelmiştir. Böylesi bir yaklaşımın sonucu olarak ise kooperatif yerleşimleri kentsel gelişime artı değer üretecek bir şekilde katılamamış, arsa spekülasyonunun bir parçasına dönüşmüştür. Bir yatırım aracı olarak görülen kooperatif konutları, 1965 yılında Kat Mülkiyeti Kanunu’nun çıkması sonrasında tek tek yıkılmış ve yerlerine apartmanlar inşa edilmiştir.
-
ÖgeBir Sömürge Modernleşme Örneği Olarak Kıbrıs Ta Kent Ve Mimarlık (1878-1960)(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008-07-25) Tozan, Asu ; Akın, Günkut ; Mimarlık Tarihi ; History of ArchitectureBu çalışmada, yüzyıllar boyunca Kıbrıs’ın kaderi haline gelmiş dış güçler tarafından idare edilme süreçlerinden sonuncusu olan İngiliz döneminde yaşanmış olan modernleşme örneği ele alınmıştır. Kıbrıs’ın koloni geçmişi “sömürge tipi bir koloni” ile stratejik bir “denizcilik üssü” arasında konumlandırılabilir. Kıbrıs kolonyalizmin emperyalist aşamasının başlarında ele geçirilmiş ve II. Dünya Savaşı sonrasında bir süre daha sömürge statüsünü sürdürmüştür (1878-1960). Bu dönem modernleşme sürecine geç katılmış ülkelerin bu yöndeki en temel atılımlarını gerçekleştirdikleri bir zaman dilimini kapsar. Döneme ait veriler tarafsızca sergilenmiş, sömürge sürecinin kent ve mimarlık alanında nasıl bir işleyişe sahip olduğu somut bir düzlemde anlaşılmaya çalışılmıştır. Eğitimin örgütlenmesi ve yaygınlaştırılması, kara- ve demir- yollarıyla Ada’nın büyük bölümünün ulaşılabilirliğinin sağlanması, limanların geliştirilmesiyle dış bağlantıların güçlendirilmesi ve ticaretin kolaylaştırılması, şehirlerde olduğu gibi kırsal yerleşmelerde de altyapı projelerinin hayata geçirilmesi, tarım ve hayvancılıkta üretimi arttırıcı girişimlerde bulunulması, uzun vadeli gelecek perspektifiyle hazırlanan yasa ve yönetmelikler başlıca çalışmalardır. Kıbrıs’taki modernleşmeye dair bulgular, sürecin iki faktör yardımıyla gerçekleştiğini göstermektedir. Bunlar ülke içi şartlar bütünü ve Britanya Krallığı’na bağlı tutumlar olarak tanımlanmıştır. Erken dönemde Krallığa bağlı yöneticilerin tutumu baskın olurken, Yoğun Uygulama Dönemi’nde ülke içi şartları oluşturan toplumun müdahaleleri ortaya çıkmıştır. Son dönem ise iki faktörün birbiri üstünde baskın olma girişimlerine bağlı sancıların yaşanmasıyla geçmiştir. Ülkedeki durum Erken Dönem’dekinin tersine döndüğünde ise sömürge idaresi sonlanmıştır.