FBE- Yapı Bilimleri Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Mimarlık Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Arıoğlu, Nihal" ile FBE- Yapı Bilimleri Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeGeri Dönüştürülmüş Pet Lifi-alçı Kompozitlerin Özelliklerinin Belirlenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-09-13) Erdem, Seda ; Arıoğlu, Nihal ; 10005851 ; Yapı Bilimleri ; Yapı BilimleriTez çalışmasında, geri dönüştürülmüş polietilen teraftalat (PET) lifleriyle güçlendirilmiş alçı kompozitlerin üretilebilirliği ve alçı kompozitlerin mekanik, fiziksel özellikleri ile taramalı elektron mikroskobuyla içyapısı incelenmiştir. Tez iki kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda literatür araştırması yapılmış, ikinci kısımda is deneysel çalışmalar açıklanıp, irdelenmiştir. Deneysel bölüm; ön deneyler ve asıl deneyleri içermekte olup, ön deneyler kapsamında alçının ve PET lifinin özellikleri incelenmiş, asıl deneyler kapsamında; üretilecek kompozitin, su/alçı oranı, lif hacim oranları, kritik lif boyu ve katkı olarak kullanılacak aderans arttırıcı miktarı belirlenmiştir. Farklı hacim oranlarında, farklı çaplarda geri dönüştürülmüş PET lifleriyle güçlendirilmiş alçının mekanik dayanımı kapsamında, eğilme ve basınç dayanımları incelenmiş ve kompozitlerin mekanik dayanımının, lifsiz alçının mekanik dayanımından daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıca alçı-rPET lifi kompozitlerin tokluk değerinin, lifsiz alçının tokluk değerinden daha yüksek olduğu bulunmuş, lif katkısıyla birlikte alçının kırılganlığında kayda değer azalma olduğu gözlenmiştir.
-
ÖgeKonut İnşaatlarında Kalite Kontrol Amaçlı Kullanılabilecek Bir Bilgisayar Programının Geliştirilmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013-09-13) Polat, Hasan ; Arıoğlu, Nihal ; 10011503 ; Yapı Bilimleri ; Yapı BilimleriBu çalışma, konut inşaatlarının yapım sürecinde şantiyeye getirilen malzemelerin, daha önceden hazırlanan malzeme şartnamelerine uygunluğunun kontrolü ve malzemenin imalat aşamasında kalite kontrolünün analitik bir şekilde sağlıklı yapılabilmesi, bir imalatın başlangıç süresinden bitiş aşamasına kadar bütün uygulama koşullarının ve kabul kriterlerinin yerine getirilebilmesi, ardıl imalatların önkoşullarının yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla geliştirilecek bilgisayar programının geliştirilmesi ve inşaat sektöründe uygulanabilmesi amaçlanarak hazırlanmıştır. Ayrıca uygulayıcı firmaların ya da sektör profesyonellerinin, gerek şartnameler gerekse de uygulama kalite kontrol talimatlarının ortak bir veri tabanında saklanması, geliştirilmesi çalışmanın bir diğer ana amacıdır.
-
ÖgeMasif Ahşap Parklerin Boyutsal Kararlılığının Araştırılması(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-09-14) Özdöl, Gülru ; Arıoğlu, Nihal ; Yapı Bilimleri ; Yapı BilimleriBu çalışmada; döşeme kaplama malzemesi olarak en sık kullanılan malzemelerden biri olan masif ahşap parkelerin boyutsal ve geometrik kararlılığı araştırılmıştır. Doğal yapısı gereği su ve su buharı ile etkileşimde bulunan ahşap malzemenin yaşadığı boyutsal ve geometrik değişimlerin incelenmesi amacıyla meşe ve sapelli ağaç türlerinden iki farklı genişlikte elde edilen malzemelere ön deneyler ve deneyler uygulanmıştır. Ön deneylerde (20x20x30) mm boyutundaki numunelerin yoğunluk, radyal ve teğet doğrultuda genişleme ile daralma değerleri belirlenmiştir. Deneyler kısmında (250x50x15) ve (250x90x15) mm boyutlarındaki masif parke taslakları %85 ve %35 bağıl nem değerlerinde şartlandırılıp boyutsal ve geometrik kararlılık değişimleri belirlenmiştir. Bu aşamada numunelerin bir kısmına farklı oranlarda oluk açılmış, bir kısmı da sistire edilip her sistirenin ardından tekrar şartlandırılmıştır. Burada amaç bu uygulamaların boyutsal ve geometrik kararlılıktaki etkisini araştırmaktır. Ayrıca hiçbir uygulamaya maruz kalmayan bir numune grubu da karşılaştırma yapmak amacıyla aynı şekilde şartlandırılmıştır. Deneylerin ardından numunelerde oluşan boyutsal ve geometrik değişiklikler elde edilen literatür bilgileri ve yapılan istatistiki test bulguları ile birlikte değerlendirilmiştir. Sonuç olarak; parkelere oluk açılmasının geometrik ve boyutsal kararlılığın iyileştirilmesinde fayda sağlamadığı belirlenmiştir. Ancak yine de oluk açma işlemi alt yüzün belirlenebilmesi ve tutkallama sırasında yapışma yüzeyini artırması açısından tavsiye edilmektedir. Parkenin sistire edilip ardışık şartlandırmalara tabi tutulması geometrik ve boyutsal kararlılığın artmasına etki ettiği bulunan bir diğer sonuçtur. Buna göre; masif parkenin sistire edilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Ayrıca ardışık olarak farklı iklim koşullarında kalan malzemenin boyutsal ve geometrik kararlılıklarında artma eğilimi olduğu, bu çerçevede masif parke taslaklarının daha stabil olması açısından döşeneceği yerin iklim koşullarında bir süre bekletilmesi önerilebilir.
-
ÖgeRisk Yönetimi Çerçevesinde Türkiye’de Mevzuata Uygun Bir Güvenli Tasarım Modeli(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-05-20) Karaca Gürsoy, Seha ; Arıoğlu, Nihal ; 10035562 ; Yapı Bilimleri ; Yapı BilimleriDünyada iş sağlığı ve güvenliği açısından en riskli sektörlerden biri olan yapım sektöründeki iş kazalarının önüne geçmek amacıyla yapılan çalışmalar yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmaların pek çoğu yapımda sağlık ve güvenlik konularının tek sorumlusu olarak gösterilen yapımcıya yönelik olmuş, yapım sahasındaki tehlikeleri değerlendirmeye yönelik uygulama yöntemleri yapımcılar için geliştirilmiştir.Bunun üzerine kazaların sebebinin belirlenmesine yönelik yapılan daha detaylı araştırmalarda; iş kazalarının önemli kısmının tasarım ilişkili olduğu, kazaların tasarım aşamasında ve işe başlamadan verilen kararlardan etkilendiği, kazaya sebep olan risklerin tasarım aşamasında yok edilebileceğini veya azaltılabileceği, tasarımcıların çalışanların güvenliği konusunda güçlü bir etkileri olduğunu sonucuna ulaşılmıştır. Tasarım aşamasında verilen yanlış kararlar yapım, kullanım, bakım onarım ve yıkım aşamalarında da çalışanların sağlık ve güvenliğini ciddi boyutta etkilemektedir. Kazaların sebeplerinin belirlenmesine yönelik yapılan bu daha detaylı araştırmalar yeni bir görüşü ortaya çıkarmıştır. Kazaların önemli bir kısmının tasarım kaynaklı olduğunu ve tasarım aşamasının daha iyi çalışarak iş kazalarının önüne geçileceğini veya en azından azaltılabileceğini savunan bu görüş değişik terimlerde kavramlaştırılmış olup “Güvenli Tasarım” olarak bilinmektedir. Güvenli tasarım anlayışının yer aldığı birçok çalışma, yapım sektöründe güvenlik performansını artırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Kazaların tasarım kaynaklı olduğunu ve tasarım aşamasının daha iyi çalışarak iş kazalarının önüne geçileceğini savunan “Güvenli Tasarım” anlayışı yapı işleri ile ilgili düzenlemelerde de yer almaktadır. ILO sözleşmeleri, AB direktifi, İngiltere ve Avustralya’nın yapım ile ilgili düzenlemelerinde belirtilen; yapım, kullanım ve yıkım aşamalarına yönelik risklerin tasarım aşamasında değerlendirilmesi hükmü “Güvenli Tasarım” görüşünü tamamen desteklemektedir. Güvenli tasarım yaklaşımına yönelik örnekler incelendiğinde ülkelerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevzuatlarına bir model ile açıklık getirdikleri ve/veya mevzuattaki noksanlıklarını bir model, rehber veya uygulama kodu gibi yardımcı kaynaklar ile giderme çabası içinde oldukları görülmüştür. Bu kaynakların çoğu ise özellikle yapım projesi katılımcılarından olan ve istenen performansı ortaya koyamayan tasarımcılar için geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalar, gelecek çalışmalar için yapım projesi katılımcılarından özellikle tasarımcılar için güvenli tasarım konusunda başkaca model geliştirilmesi gerektiği ve mevcut modellerin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Türkiye’de güvenli tasarım anlayışı Avrupa Birliği uyum sürecine bağlı olarak çıkarılmış olan 6331 sayılı kanun ve yönetmeliklerde görülmektedir. Buna rağmen, düzenlemelerde görülen güvenli tasarım anlayışını uygulamaya koymaya yardımcı, yapım projeleri katılımcıları için geliştirilmiş, risk değerlendirmesi ve yapım projelerinin tasarım aşamasını birleştirici ve tüm gelişmiş ülkelerde görülen uygulama kodu rehber, vb. yardımcı materyal henüz hazırlanmamıştır. Bu problemlerden yola çıkarak çalışmada, güvenli tasarım prensiplerinin Türkiye şartlarına uygun olarak ele alınması ve bununla birlikte tasarım aşamasında risk yönetiminin uygulanmasına yönelik bir güvenli tasarım modeli oluşturulması konusunda araştırmalar yapılmıştır. Araştırmanın arka planının açıklanarak başlandığı tezin birinci bölümünde, yapım sektöründeki iş kazası sebepleri ve kaza sebeplerinin belirlenmesine yönelik yapılan araştırmalardan bahsedilmiş olup bu araştırmalar sonucu ortaya çıkan “Güvenli Tasarım” kavramı prensipleri, özellikleri, uygulama alanları, faydaları verilerek açıklanmıştır. Yapılan bu giriş ile akabinde, çalışmaya yön vermiş olan problemin tanımı yapılarak, problemin çözümüne yönelik yapılan mevcut çalışmaların ülkemiz için de yapılması gerektiği, diğer ülke deneyimlerinden yararlanılarak benzer amaç doğrultusunda bir modelin ülkemiz şartları ile uyumlu olarak geliştirilmesi gerekliliğinden bahsedilmiş ve çalışma için belirlenen kapsam ve sınırlar çerçevesinde çalışmanın amaç ve hedefi ile bu hedef ve amaçlara ulaşmada izlenmesi planlanan yöntemlerden bahsedilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, birinci bölümde kısa olarak değinilen dünyada güvenli tasarım çalışmaları daha detaylı bir şekilde ele alınarak tanımlanmaktadır. Dünyada iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalar, genelde ülkelerin ve kurumların güvenli tasarım düzeyinde gerçekleştirdikleri ve özelde ise yapım işleri ile ilgili olan çalışmalar belirli bir ayrıntıda incelenmiştir. İş sağlığı ve güvenliği çerçevesi içinde güvenli tasarım yaklaşımının irdeleme ve değerlendirilmesinde; öncelikle ilgili kurumlar tanıtılmış, ana düzenlemeler ve varsa politika ve stratejilerle birlikte yapı işlerine yönelik düzenlemeler açıklamalarda yer bulmuştur. Dünyada güvenli tasarım yaklaşımına yönelik çalışmaların Türkiye’deki yansımalarına da değinilmiş olan bu bölümde ayrıca, Türkiye’deki mevzuat düzeyindeki uygulamalara da yer verilmektedir. Bölüm sonunda ayrıca, dünyada güvenli tasarıma yönelik çalışmaların irdelenmesi yapılarak, çalışması olan kurumların bir listesi hazırlanmış, yapı işleri ile ilgili düzenlemelerde hazırlık aşamasının iyi çalışıldığı ülke ve kurumların karşılaştırmasına yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, yapım sektörüne yönelik güvenli tasarım bileşenlerinin tek tek analizi yapılmıştır. Yapı işleri ile ilgili mevzuat çerçevesinde analizin yapıldığı bu bölümde yapım projelerinin yaşam döngüsü, yapım projelerinin katılımcıları ve yapım projelerine yönelik dokumanlar tariflenmiştir. Bu bölümde ayrıca risk değerlendirmesi, yönetimi ve süreci detaylı bir şekilde irdelenmiş olup, risk değerlendirmesi ve yönetimindeki farklılıklar, mevzuattaki yeri, değerlendirme teknikleri ve risk değerlendirmesini de kapsayan risk yönetim süreci konularına açıklık getirilmiştir. Dördüncü bölümde, dünyada problemin çözümüne yönelik geliştirilen rehber ve modeller irdelenmiştir. Bu materyaller özellikle tasarımcılar için geliştirilenler, dünyada en çok ilgi görenler ve mevzuat çerçevesinde geliştirilenlerden seçilmiştir. Bölüm sonunda modellerin karşılaştırılarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Beşinci bölümde çalışmada ele alınan problemin çözümüne yönelik olarak öncelikle geliştirilecek modelde katılımcılar ve bu katılımcıların görevlerinin nasıl olacağı konularına cevap aranmaya çalışılmıştır. Daha sonra bu katılımcıların görevlerini yerine getirmede ihtiyaç duyacağı dokumanlar oluşturulmuştur. Bu iki aşamadan sonra ulusal mevzuat çerçevesinde ve mimarlar odasının ilgili şartnamesinde yer alan işler dikkate alınarak işyeri olarak kullanılacak binaların tasarım sürecinde risk yönetimi adaptasyonuna yardımcı olacak kavramsal model açıklanmaktadır. Altıncı bölümde tez çalışması kapsamında oluşturulan model, ofis binası üzerinde örneklendirilmiştir. Geliştirilen model kapsamında oluşturulan güvenli tasarım ekibi tarafından ofis binasının tasarımına yönelik örnekleme bina elemanları, bina servisi, mahaller başlıklarından seçilmiştir. Son bölümde ise, tez kapsamında yapılan çalışmaların ışığı altında ortaya çıkan sonuçlar tartışılmıştır. Bölüm sonuçlarından elde edilen bilgilerden, güvenli tasarım prensiplerinin Türkiye’de yeni olmamakla birlikte birleştirici hususların noksan olduğu bu boşlukların ise bir model ile geliştirilebileceği sonucunu ortaya konmaktadır. Ayrıca bu bölümde, gelecek dönem çalışmaları için de önerilerde bulunulmakta ve bu tez çalışması kapsamında geliştirilen modelin Türkiye için geliştirilmesi gereken uygulama kodu, rehber vb. materyallerde nasıl ele alınması gerektiğine yönelik görüşler aktarılmaktadır.