FBE- Şehir Planlama Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Şehir ve Bölge Planlaması Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, sadece yüksek lisans düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Bölen, Fulin" ile FBE- Şehir Planlama Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDünya Kentleri Ve İstanbul'da Hizmet Sektörünün Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Çakır, Irmak Betül ; Bölen, Fulin ; Şehir Planlama ; Urban PlanningDünyada ulaşım, iletişim ve üretim teknolojisindeki gelişmelerle birlikte globalleşme süreci başlamış ve yeni bir ekonomik yapı ortaya çıkmıştır. Bu yeni sistemin yönetim ve denetimi, kendi içinde kademelenmiş, işbölümü yapmış, uzmanlaşmış ve işlevleriyle farklılaşmış bir kentler sistemi aracılığı ile yürütülmektedir. Global sermayenin yönetildiği, üretim ve dağıtımın koordine edildiği bu kentler, "Dünya Kentleri" ya da "Global Kentler" olarak adlandırılırlar. Günümüzün değişen ve gelişen koşulları karşısında büyük ve hızlı bir değişimin meydana geldiği, ülkemizin nüfus ve yerine getirdiği işlevler açısından en büyük kenti olan İstanbul, dünyada yaşanmakta olan eğilime paralel olarak faaliyetlerinde uluslararası olma yolunda büyük bir potansiyel taşımaktadır. Yapılan yüksek lisans çalışmasında, İstanbul'un hizmet sektörü analizinin yapılarak diğer dünya kentleri arasındaki durumunun tespiti amaçlanmaktadır. Çalışmanın çıkış noktası, dünya kenti olma eğilimi gösteren İstanbul'un, diğer dünya kentlerinden farklı olduğudur ve kent için yapılan çalışmalara bilimsel bir zemin hazırlayabilmek düşüncesidir.
-
ÖgeGecekondu Alanlarına Yönelik Politika Ve Yasal Düzenlemelerin Bu Alanlar Üzerindeki Etkileri: Kağıthane Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Terzi, Fatih ; Bölen, Fulin ; Şehir Planlama ; Urban PlanningGünümüzde konut sorunu gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun her ülkenin karşılaştığı ve çeşitli politikalarla çözüm aradığı bir olgudur. Gelişmiş ülkelerde, 1980’lerden sonra konut politikalarında kiralık konut, mülk konut, kira ödenekleri ve vergi muafiyetleri gibi farklı yöntemlerle, alternatif konut sunumu sağlanmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde sosyal konut ve sınırlı sayıdaki kredi uygulamaları çok etkili olamamıştır. Gecekondulara karşı BM ve Dünya Bankasının desteklediği gecekonduların ıslahı ve altyapılı arsa sunma projeleri de çok sınırlı kalmıştır. Türkiye’de gecekondu alanlarının dönüşümü için uygulanan en yaygın yöntem ise bu alanların ıslah imar planı yapılarak dönüşmesini sağlamaktır. Bu tezde ele alınan problem, gecekondu alanlarının iyileştirilmesi amacıyla yapılan düzenlemelerin, yerleşmenin doğal yapıyla uyumunu sağlama, konut ve çevresinin fiziksel koşularını iyileştirme, bölge yaşayanlarının konut sorununu çözme ve düzenleme sonrasında sürdürülebilir yaşam çevreleri oluşturma konularında düzenleme sonrasında ortaya çıkan sorunlara çözüm getirme noktasındaki yetersizliği ve değişim sonrası ortaya çıkardığı olumsuzlukladır. Bu çalışmada kullanılan verilerin bazıları arazi tespit çalışmaları sonucunda, bazıları da kullanıcılarla yapılan anketler sonucunda yapılan değerlendirme yoluyla elde edilmiştir. Coğrafi Bilgi Sistem tabanlı programlarda, alan araştırmasından elde edilen verilerle bir veri tabanı oluşturulmuştur. Daha sonra bu veritabanı ile sayısal haritalar ilişkilendirilerek analiz haritaları üretilmiştir. Bu çalışmada üç önemli sonuca varılmıştır. Bunlardan birincisi, gecekondu alanlarına yönelik olarak yapılan düzenlemelerin neden olduğu doğal yapıya zarar verici gelişme, aşırı altyapı maliyeti ve bu aşırı maliyete rağmen etkili servis hizmetlerinin sağlanamaması nedeniyle sürdürülebilir değildir. İkincisi, hanehalklarının maksimum rant beklentisi ve konut sahibi olma gibi istekleri oldukça yoğun (parselin tamamına yakın) yapılanmalar ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca düzenleme sonrasında yerleşmenin fiziksel koşularında da gözle görülür bir iyileşme sağlanamamaktadır. Bunun sonucunda, düzenleme sonrasında yaşanabilir çevre şartlarını sağlamak hayli zor olmaktadır. Sonuncusu, düzenleme sonrasında konut maliyetleri ve kira değerleri yükselmekte ve ödenebilir konutlar üretilememektedir.
-
Ögeİstanbul’da Kentsel Açık Alan Kullanımlarının 19. Ve 20. Yüzyıllardaki Değişimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Coşkun, Didem ; Bölen, Fulin ; Şehir Planlama ; Urban PlanningBu çalışmada ele alınan problem, İstanbul’daki açık alan kullanımlarının azalmasıdır. Tezin amacı, 19.yy.dan itibaren gelişen ve değişen, İstanbul’a özgü açık alan kullanımlarını saptayarak açık alan kullanımlarındaki azalmanın sebeplerini ortaya koymak ve İstanbul’daki açık alanları, gelişmiş ülkelerdeki kentsel açık alan ve kullanımlarının gelişimi ve günümüzdeki olumlu kentsel uygulama örnekleri ile karşılaştırarak bir değerlendirme yapmaktır. Araştırma alanlarına ilişkin mekansal ve sosyal analizler yapılırken literatür taraması, yerinde gözlem ve tespit çalışmaları, fiziksel haritaların ve davranış haritalarının hazırlanması ve anket çalışmaları yöntemleri kullanılmıştır. Verilerin karşılaştırmalı değerlendirilmesi yapılarak şu sonuçlara ulaşılmıştır. 1. Yerleşim alanı içerisinde açık alan kullanımlarının var olabilmesi için, açık alanların varlığı yeterli değildir. Bu alanlara mekan özelliği kazandırılmalı, işlevler yüklenmelidir. 2. Gerekli niceliksel ve niteliksel özellikleri taşıyan açık mekanlar, gerekli işlevleri barındırmadıkları taktirde, insan kalabalığını ve etkinliklerini desteklemedikleri için kullanılmamaktadır. Kentsel açık mekanlar, insanların sosyal rekreasyon etkinliklerine ev sahipliği yapabilecek, örneğin kafeler, sanat galerileri, eğlence ve oyun mekaları, gibi çeşitli işlevleri olan yapılarla canlandırılmalıdır. 3. Sokak ve meydanlar, bugün İstanbul’un bir çok yerinde, birer geçiş ve trafik alanıdır. Kent yaşamının çoğunun geçtiği bu alanlar, geçilen değil gidilmesi hedeflenen yerler olmalıdır. 4. Kentsel açık alanlar, yaya hareketliliği ve etkinlikler açısından birbiriyle bütünleşebilen alanlar olmalıdır.
-
ÖgeKentsel Dönüşümün Uygulanabilirliğine Yönelik Bir Alan Araştırması, Dolapdere Örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, ) Akalın, Ediz Öznur ; Bölen, Fulin ; Şehir Planlama ; Urban Planning1980’li yıllardan bu yana değişim içerisinde olan ekonomik yapı ve üretim şekilleri kentlerde sosyo-ekonomik, fiziksel ve mekansal değişimler yaratmıştır. Yaşanan bu değişimler kentin merkezindeki; tarihi binaların yoğun olarak bulunduğu; geleneksel dokuya sahip bölgeleri daha yoğun bir biçimde etkilemiştir. Kent merkezlerindeki sosyo-ekonomik köhnemeyi iyileştirmek üzere gelişmiş dünya ülkeleri, kendi yasal, yönetsel ve sosyo-ekonomik yapılarına göre bir çok uygulama yapmışlardır. Bu bağlamda kentsel dönüşüm son yıllarda kentlerin yaşadığı sosyo-ekonomik ve fiziksel değişimler sonucunda yoğun olarak tartışılan ve bütün boyutlarıyla yöntemler geliştirilmeye çalıştırılan bir olgudur. Türkiye’de hızlı nüfus artışı; kırdan kente yoğun olarak yaşanan göç olgusu; yasa dışı konutların inşa edilmesi; yasa dışı konutlara müdahalelerin bulunmaması veya yetersiz denetim; yasal, yönetsel ve ekonomik yapıdaki eksiklikler kent merkezlerinde sosyo-ekonomik ve fiziksel sorunlar yaratmış ve kentsel yeniden yapılanmaya olan ihtiyacı arttırmıştır. Türkiye’de kentsel değişimler en hızlı ve en yoğun olarak kültürel, ekonomik, sosyal aktivitelerin merkezi olan İstanbul’da gözlenmektedir. İstanbul’da konut fazlası bulunmasına rağmen kuzeydeki havza ve orman alanlarında yeni konut alanları üretilmektedir. Bununla beraber 1999 Marmara Depremi ile kent merkezlerindeki yapı stoğunun dayanıklılığının test edilmesi ve müdahalelerde bulunulması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Kent merkezlerinde arazi değerleri çok yüksek iken, köhneme sonucu bazı bölgelerde arazi değerlerinin hızlı bir şekilde düştüğü görülmekte, bu da kent ekonomisinde sorunlar yaratmaya başlamaktadır. Kent merkezlerindeki bu alanlara yerleşen kesim, kentin bu bölgesinin sosyo-ekonomik açıdan daha da gerilemesini sağlamaktadır. Kentte bu durum yaşanırken, ülke genel politikasında bu sorunu çözmeye yönelik bir örgütlenme modeli bulunmamaktadır. Bu çalışmada; kent merkezinde yer alan Dolapdere yerleşmesinin sosyal, ekonomik ve fiziksel yapısı incelenecek, yasal ve yönetsel sistemdeki eksiklikler araştırılmış, Dolapdere’de kentsel yeniden yapılanma adına neler yapılabileceği üzerine öneriler geliştirilmiştir. Dolapdere yerleşmesinde yapılan sosyo-ekonomik ve fiziki yapı araştırmaları sonucunda bölgeden yeniden yapılanacak alanlara ilişkin gelişme etapları belirlenmiş ve bu etaplarda oluşacak yeni fonksiyonlar, uygulama ve organizasyona yönelik öneriler geliştirmiştir. Kent merkezinde yer alan Dolapdere yerleşmesinin oluşturulan senaryo ile dönüşümüne ilişkin genel değerlendirmeler yapılmıştır.