Müzikoloji Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Eral, Nurlu" ile Müzikoloji Lisansüstü Programı - Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
Ögeİlköğretim Müzik Derslerinde Blok Flüt Eğitiminin Yeri(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997) Takmaz, Salime Akbaba ; Eral, Nurlu ; 62275 ; Müzikoloji ; MusicologyEğitim bir bilim alanıdır. Ayrıca eğitimi bir çok bilimler konu edinmiştir. Eğitim insanların cemiyet hayatıyla başlar. Eğitimle birlikte sanatsal faaliyetler de gelişmiş, eğirimin tamamlayıcı bir birimi olmuştur. Sanat içinde yer alan müzik, hem seslerle hem de enstrümanlarla insanların yaşamında yer edinmiştir. Özellikle nefesli enstrümanlar, ayinler ve savaşlarda etkili olmuştur. Bütün toplumlar tarafından kullanılan bu enstrümanlar, çeşitli kullanım amaçlan ile günümüze kadar gelmiştir. Yurdumuzda de etkin bir şekilde kullanılmaktadırlar. Müzik, eğitim süreci içine girmiş ve müziğin ruhen ve bedenen çocuğu iyi yönde etkilediği görülmüştür. Ders içinde şarkı söylemek ve dinlemek dışında öğrenciler bir enstrüman çalmaya istek duymuşlardır. Bu enstrümanlar arasında özellikle blok flüt en sevilerek kullanılanıdır. Kullanım kolaylığı, ucuz oluşu, belli akordunun oluşu ve uygulama kolaylığı ile müzik derslerinin en verimli ve sevilen ensturmanıdır.
-
Ögeİlköğretimde Müzik Eğitimi İle İlgili Yaklaşımlar Hakkında Genel Bir Değerlendirme(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000) Toksoy, Atilla Coşkun ; Eral, Nurlu ; 98723 ; Müzikoloji ; MusicologyMüzik eğitimi; günümüzün gelişmiş ülkelerinde, kendi alanı içerisinde, ayrı bilimsel değere sahip, eğitici, paylaşımcı ve birleştirici, özellikler taşır. Bu eğitim çocuğa güven, başarı ve sorumluluk duygularını aşılayan, mantıklı düşünmeye yardımcı olan sezgi yetisini de güçlendirerek olayları daha iyi duyumsamasını sağlayan bir yapıya sahiptir. Bu özellikleriyle genel eğitimin parçası olan müzik eğitimi, çocukların kişilik gelişmelerini etkileyerek, nitelikli bir bakış açısı kazanmalarım sağlayacaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için, çocuğun algılama düzeyinin en yüksek olduğu erken yaşlarda müzik eğitimine başlanmalıdır. İlköğretim de müzik dersinin amacı; müzisyen yetiştirmek değil müziği seven, iyi müziği tanıyıp ayırt edebilen, müziği hayatının bir parçası haline getirmiş bireyler yaratmaktır. Sağlıklı bir toplum için konunun önemi saptanarak gelişmiş ülkelerde ki yenilikler ile bilimsel gelişmeler izlenmeli ve toplum bu konuda bilgilendirilmelidir. Ülkemizde ilköğretim kurumlarında müzik zorunlu ders olarak yer almaktadır. Bununla beraber, okullarımızda halen çağdaş düzeyde müzik eğitimi yapıldığını söylemek mümkün değildir. Çalışmada eğitim ve öğretimdeki temel kavramlar üzerinde durulmuş ülkemizdeki müzik öğretim programları ve müzik ders kitapları incelenerek, başlıca sorunlara değinilmiştir. Kişisel saptamalardan çok, bu konuda ki yayınlar araştırılmış, konuyla ilgili eğitimcilerin görüşlerine başvurulmuştur. Gözlem, inceleme ve araştırma metodları kullanılmıştır. Araştırmada; gelişmiş ülkelerde ki yaklaşımlara örnek teşkil etmesi amacıyla, Amerika Birleşik Devletleri 'nde ki bilimsel çalışmalara geniş yer verilmiştir. A.B.D. 'nin müzik eğitimi konusunda ki felsefesi; elindeki kaynaklardan eğitime ve bilimsel çalışmalara önemli bir pay ayırarak, gelişmenin sürekliliğini ve kalıcılığını sağlama yönündedir. Ayrıca bu ülkede konuyla ilgili yabancı kaynaklı metodlar alınarak geliştirilmiş ve ulusal eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlanmıştır. Günümüzde müzik eğitimi, müziksel işlevlerinin yanısıra sosyo-politik işleviyle de değerlendirilmektedir. Bugün müzik eğitimi, dünya uluslarının birbirleriyle olan kültürel farklılıklarının tanımasında ve bu yolla evrensel bir hoşgörü geliştirilmesinde bir araç olarak görülmektedir. UNESCO'nun himayesi altında kurulan İSME (International Society for Music Education / Uluslar arası Müzik Eğitimi Cemiyeti), bu yönde çalışmalar yapan kuruluşların başında gelmektedir. Bu çalışmalarda, gelişmiş ülkelerdeki yaklaşım ve metodların dışında, ISME'nin Uluslar arası müzik eğitimindeki rolü, amaçları, yaptığı çalışmalar ve İSME ile bağlantılı olan ulusal kuruluşlar incelenmiştir. Araştırmada ortaya konan tüm çaba ve yaklaşımlar değerlendirilerek, müzik eğitimi alanında bilimsel çalışmalar yapanlara, değişik bir bakış açısı getirilmeye çalışılmıştır.
-
ÖgeOkul Öncesi Eğitim Kurumlarında Müzik Eğitimi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996) Yüksel, E. Derya ; Eral, Nurlu ; 53300 ; Müzikoloji ; MusicologyMüzik eğitimi eski düşüncelerden farklı şekilde, kendi alanı içerisinde, ayrı bilimsel değere sahip, eğitici, paylaşımcı ve birleştirici, çocuğu güven, basan ve sorumluluk duygularını aşılamak, mantıklı düşünme gelecekte sezgi yetisini de güçlendirerek olayları daha iyi duyumsamayı sağlamak gibi özelliklere sahiptir. Çocuğa genel eğitime ek olarak, müziğin yapısal oluşum uyum ve diğer alanlarla ilişkisi şeklinde müzik eğitimi verilecek olursa, çocuk öncelikle öğrenilenleri yaşama aktararak, nitelikli bir bakış açısı kazanacaktır. Bu özellikler çocuğun algılayış kapasitesinin en yüksek derecede olduğu küçük yaşlarından itibaren verilmelidir. Çocuğun zekasının %50 ile %80 arası geliştiği okul öncesi dönemde, bilgileri çocuğa doğrudan vermek imkansızdır. Eğitim metotlarının çocuk psikolojisi içinde değerlendirilerek hazırlanması gerekir. Konuların öğretilmesi arasında oluşabilecek zorlanma ve kopukluk, dikkati toplayamama gibi olumsuzluklar, müzik desteği ile ilgiyi arttırıcı, birleştirici sıkmadan tekrarlayıcı, bütünleştirici etkiler yaratılarak giderilebilir. Sağlıklı bir toplum için konunun önemi saptanarak gelişmiş ülkelerdeki yenilikler, bilimsel gelişmeler izlenmeli ve toplum bu konuda uyarılmalıdır. Okul öncesi özel eğitim kurumları, devlet kurumlarına göre daha nitelikli olmakla beraber, yaygın olmaması, sayısal yetersizliği sebebiyle, çalışma içinde ön plana çıkarılmamıştır. Devlet okulları programlan incelenip, bunun yanında çıkan özel kitap ve kaynaklar üzerinde durulmuştur. Kişisel saptamalardan çok, bu konudaki yayınlar araştırılmıştır. Gözlem, inceleme, araştırma metotları kullanılmıştır. Yaş grupları ve müziksel gelişim VI konusunda doğru saptamalar yapabilmek için ayrı ayrı incelenmekle beraber, özellikle üç ile altı yaş arası dönem üzerinde durulmuştur. Ülkemizde sanat eğitimindeki durum göz önünde bulundurulursa, okul öncesi dönem ile bu dönemdeki müzik eğitiminin öneminin vurgulanması gereklidir. Varolan problemlere bulunacak çözümler için yapılan uygulamalar, ancak temelden başlanırsa yararlı ve verimli olabilir. Araştırma içinde içinde içinde toprak verimliliği ve kaynaklar açısından Türkiye kadar şanslı olmayan Japonya'ya geniş yer verildi. Japonya'nın ilerleme konusundaki felsefesi, elindeki kaynaklardan eğitime büyük ölçüde pay ayırarak, yetersizliklere, yaratıcılıkları ve bilgileriyle çözüm bulacak insanlar yetiştirmek şeklindedir. Harvard Üniversitesi Sosyoloji Profesörü ve Doğu Asya Etüdleri Bölümü Başkanı, Ezra, F. Vogel, ilk baskısı 1979 yılında çıkan, Japonya'ya tercümesi de yapılmış "Japon As No: 1", Japonya'nın dünyanın en güçlü endüstri ülkesi haline geldiğini anlatarak batıyı yakalamasında hükümet politikaları yanında, eğitim programlarının da büyük rolü olduğunu belirtmiştir. Çocuğun fiziksel ve ruhsal becerilerine paralel olarak zeka, kişilik gelişimleri, sanatsal yaratı cılıkl an üzerinde yapılmış incelemeler, saptanmış bulgular, ülkemizde çağdaş çocuk eğitim felsefesinin metot ve uygulamalarının oluşturulmasına ışık tutacaktır. Eğitimcilerle beraber halk da bilinçlendirilecek olursa temelden çözümlenecek yetersizlikler ileri eğitim basamaklarının emin adımlarla çıkılmasını sağlayacaktır.