FBE- Endüstri Ürünleri Tasarımı Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Bağlı, Hatice Hümanur" ile FBE- Endüstri Ürünleri Tasarımı Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeEndüstri ürünleri tasarımı eğitimi ve girişimcilik arasında kurulabilecek etkileşim ve işbirlikleri: İTÜ ekosistemi üzerinden deneysel bir çalışma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Soyupak, Ozan ; Bağlı, Hatice Hümanur ; 10254423 ; Endüstri Ürünleri Tasarımı ; Design of Industrial ProductsBüyük ölçekli firmalar ve KOBİ'ler dışında günümüzde yeni bir organizasyon çeşidi ve iş yapış biçimi olarak yeni girişimler (startup) de yer almaktadır. Diğer organizasyonlar ile aralarında önemli yapısal farklar olan yeni girişimler; inovasyon odaklı, ölçeklenebilir, tekrarlanabilir ve karlı iş modeli arayışındaki geçici organizasyonlar olarak tanımlanabilir ve genellikle teknoloji ile ilişkili iş modellerine sahiptirler. Sadece küresel anlamda değil, Türkiye özelinde de popüler olan yeni girişim ve girişimcilik ekosistemi kavramları, kamu politikalarından özel sektör ve üniversitelere kadar birçok kurumun gündeminde yer almaktadır. TÜBİTAK 1512 Sermaye Destek Programı, farklı kurumlar bünyesinde yer alan kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları buna örnek olarak verilebilir. Katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek bu organizasyonlar için ideal ekip girişimcilik literatüründe; pazarlama veya satış ile ilgilenecek kişi, teknik mühendis/programcı ve tasarımcı olarak tanımlanmıştır. Bu araştırma kapsamında, girişimcilik literatüründe yer alan tasarım ve tasarımcı vurgusunun gerçekte nasıl olduğu ve olması gerektiği endüstriyel tasarım özelinde ele alınmaya değer görülmüştür. Birçok disiplini ve branşı kapsayan tasarım kavramının altında yer alan uzmanlıklardan bir tanesi de endüstriyel tasarımdır. En güncel tanımıyla endüstriyel tasarım; inovasyonu yönlendiren, iş başarısı yaratan ve yenilikçi ürünler, sistemler, hizmetler ve deneyimler yoluyla daha iyi bir yaşam kalitesine yol açan stratejik bir problem çözme sürecidir. Zaman içinde endüstriyel tasarımın tanımı; fiziksel ürünün ötesinin (sistemler, hizmetler, deneyimler ve işler) tasarlanmasını, inovasyon ve yenilikçilik vurgusunu kapsayacak şekilde güncellenmiştir. Tasarımcının bu problemlere nasıl yaklaştığı, nasıl çözüm getirdiği, inovasyon ve yenilik arayışında kullandığı metodoloji günümüzde farklı alanların da kullanmakta olduğu bir yaklaşım halini almıştır. Empati ile başlamak, ıraksak ve yakınsak aşamaları barındırmak, kullanıcıdan beslenmek, hatta kullanıcıyı süreçlere dahil etmek bu yaklaşımın temel özellikleridir. Tasarım disiplini temelli bu yaklaşım(lar)ın benzerlerine işletme ve girişimcilik literatüründe de rastlanmaktadır. Bu literatürlerle benzeşen noktalar olduğu gibi ayrışan noktalar da mevcuttur. Tasarımcının bu problem çözme yaklaşımını edindiği yerler olan eğitim kurumlarına Türkiye ve benzer özellikteki ülkeler özelinde bakıldığında çoğunlukla mimarlık okulları bünyesinde başlatılan programlar ile karşılaşılmaktadır. Eğitim politikalarında rekabet ve pazar gibi kavramlar yer almamakta, biçim ve fonksiyon ilişkisi, bir fiziksel çevre öğesi olarak algılanan ürün ölçeğinde irdelenmektedir. Ayrıca endüstriyel tasarım eğitim kurumlarının daha çok büyük firmaların ihtiyaçlarına yönelik olarak özelleştiği ve bu firmalar ile sıklıkla üniversite endüstri işbirliği projeleri gerçekleştirildiği gözlemlenmiş, KOBİ'ler ile gerçekleştirilmiş işbirliği örnekleri ile de karşılaşılmıştır. Yeni girişimler ile endüstriyel tasarım eğitimi arasında benzer bir ilişkinin ve işbirliğinin kurulmamış olması bu araştırma kapsamında, bir problem alanı ve bir potansiyel olarak görülmüştür. Aynı zamanda girişimcilik ekosisteminde gerçekleştirilen gözlemler ve çevrimiçi taramalar yardımıyla, girişimcilik ekosisteminde endüstriyel tasarım(cı) yolu ile çözülebilecek problemler olduğu, tasarımın ve tasarımcının farklı açılardan yeni girişimlere katkısının olabileceği verisine ulaşılmıştır. Bu noktalardan hareketle araştırmanın amacı; endüstriyel tasarım eğitimi ile yeni girişimler ve girişimcilik ekosistemi arasında kurulabilecek etkileşimlerin ve işbirliklerinin yapısını ortaya koymak ve taraflara potansiyel katkılarını tanımlamak olarak belirlenmiş, endüstriyel tasarım eğitimi ile yeni girişimler ve girişimcilik ekosistemi arasında deneysel ilişkiler kurulmuştur. İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Lisans ve Lisansüstü Programı'nda yer alan farklı dersler kapsamında gerçekleştirilen bu deneysel çalışmalarda; tasarım, tasarım odaklı düşünme, teknoloji ve girişimcilik kavramları farklı kurgular ile bir araya getirilmiştir. 2016-2017 Güz Dönemi'nde başlatılan bu deneysel çalışmalar, toplamda 3 yarıyıl sürmüş, 2017-2018 Güz Dönemi sonunda bitirilmiştir. İlk olarak EUT 561E Design Thinking dersi kapsamında, lisansüstü öğrenciler aracılığıyla teknoloji ve girişimcilik kavramlarını barındıran yeni girişimlere tasarım odaklı düşünme müdahalesinde bulunulmuştur. EUT 343E Typography dersi kapsamında ise yeni girişimlere, lisans öğrencileri aracılığıyla doğrudan tasarım müdahalesi gerçekleştirilmiştir. EUT 492E Graduation Project dersi kapsamında bitirme projesi alan öğrencilerin proje süreçlerine girişimcilik ve teknoloji tabanlı ürün geliştirme kavramları ile müdahalede bulunulmuştur. EUT 220E Industrial Design Studio I ve EUT 319E Industrial Design Studio II dersleri kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda ise lisans öğrencilerinin proje süreçlerine, teknoloji ve teknoloji tabanlı ürün geliştirme kavramları ile müdahalede bulunulmuştur. Araştırmanın yaklaşımı yoğun olarak nitel yöntemlere dayalıdır, ek olarak anket verilerinin analizinde nicel yöntemlerden de yararlanılmıştır. Konu ile ilgili derinlemesine bilgiye erişmek, farklı paydaşların görüşlerini sürece dahil ederek daha bütüncül bir çerçeve çizebilmek ve veri çeşitlemesinin sağlanması açısından birden çok veri toplama yöntemi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen bütün müdahale süreçleri eğitim ortamında ve zamana yayılmış olarak gerçekleştirilmiştir; kapsamlı ve zamana yayılmış bir veri kümesi elde etmek, ikincil kaynaklar yerine doğrudan ve derinlemesine veri elde etmek için ağırlıklı olarak gözlem tekniğinden yararlanılmıştır. Ayrıca, çevrimiçi anket, yapılandırılmamış görüşme ve doküman incelemesi yararlanılan diğer tekniklerdir. Verilerin analizinde tümevarımcı bir yaklaşımla içerik analizi yöntemine başvurulmuştur. Dört aşamalı bir süreç ile veriler analiz edilerek sonuçlara ulaşılmıştır. İlk aşamada literatürün ve verilerin yönlendirmesiyle kodlama sürecinde kullanılan kavramlar elde edilmiştir. Kodlama işlemi sonrasında, ikinci aşamada kodlar belirli temalar altında bir araya getirilerek kategoriler elde edilmiştir. Bu aşamada veriler iç tutarlılık ve dış tutarlılık yönünden gözden geçirilmiş, üçüncü aşamada ise bulguların tanımlanması ve açıklanması gerçekleştirilmiştir. Son olarak bulgular yorumlanmış ve sonuçlara ulaşılmıştır. Verilerin analizi sürecinde bilgisayar destekli nitel veri analizi programı MAXQDA 12 ve nicel veri analizi programı PSPP kullanılmıştır. Endüstriyel tasarım eğitimi ile girişimcilik ekosistemi ve yeni girişimler arasında yeterli düzeyde bir ilişkinin ve işbirliğinin mevcutta kurulmamış olmasından yola çıkarak gerçekleştirilen bu araştırmada, kurulabilecek etkileşimin yöntemi ve taraflara potansiyel katkısına yönelik bir çerçeve oluşturulmuştur. Bu etkileşim ve işbirliklerinin kazan-kazan ilişkisi açığa çıkardığı, her iki tarafa da katkı sağlama potansiyeli taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Endüstriyel tasarım eğitiminin yeni girişimlere ve girişimcilik ekosistemine nasıl katkıda bulunabileceğine yönelik bu çalışmada; ürün tasarımı, kimlik tasarımı, tasarım odaklı düşünme olmak üzere üç farklı alt başlığa ulaşılmıştır. Farklı kurgularda gerçekleştirilecek çalışmalar ile bu üç alt başlık genişletilebilir. Endüstriyel tasarım eğitimi temelli olarak gerçekleşecek bu katkının farklı alt başlıklar halinde olmasına rağmen bütüncül bir yaklaşım olarak ele alınmasının uygun olduğu, özellikle son kullanıcıya yönelik ürün geliştiren yeni girişimlerde bu işbirliğinin gerekli ve daha etkili olduğu söylenebilir. Yeni girişimlerin ve girişimcilik ekosisteminin endüstriyel tasarım eğitimine nasıl katkıda bulunabileceği ise; girişimciliğe giriş, uygulama ortamı, teknik bilgi ve teknolojiye erişim olmak üzere üç farklı alt başlıkta özetlenebilir. Bu araştırma ile; işletme ve girişimcilik literatürü ile endüstriyel tasarım literatürü arasında bir bağlantı kurulmuş, yeni girişimlerde tasarım ve tasarım odaklı düşünmenin nasıl işlediği ile ilgili literatür ve deneysel çalışma eksikliğinin giderilmesine gerçekleştirilen deneysel çalışmalar yardımıyla katkıda bulunulmuştur. Ayrıca endüstriyel tasarım eğitiminin ve eğitim kurumlarının girişimcilik ekosistemi ve yeni girişimler ile nasıl disiplinlerarası işbirlikleri gerçekleştirebileceği ve günceli yakalayabileceği araştırmanın uygulamaya katkıları arasındadır. Bu tez kapsamında endüstriyel tasarım eğitimi merkezinde; girişimcilik, tasarım, teknoloji ve tasarım odaklı düşünme kavramları farklı süreçlerle bir araya getirilmiştir. İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nde gerçekleştirilen bu çalışmadan yola çıkarak eğitim temelli benzer çalışmaların gerçekleştirilmesine hem literatürde hem de uygulamada ihtiyaç duyulduğu belirtilebilir.
-
ÖgeYansıtıcı Yazma Yoluyla Birinci Sınıf Endüstriyel Tasarım Stüdyosu Ders İçeriği Ve Pedagojisinin Derinlemesine İncelenmesi: Bilişsel Ve Duyuşsal Süreçler Üzerine Bir Çalışma(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2017-02-09) Gelmez, Koray ; Bağlı, Hatice Hümanur ; 10129350 ; Endüstri Ürünleri Tasarımı ; Design of Industrial ProductsTasarım eğitimi literatürü incelendiğinde, tasarım eğitiminin kökenlerinde zanaat ve sanat tabanlı yaklaşımların etkisi olduğu görülmektedir. Bu yüzden, tasarımda öğrenme sıklıkla beceriye dayalı bir faaliyet olarak nitelendirilmektedir. Buna bağlı olarak, günümüz tasarım eğitimindeki ders içeriği ve pedagojik yaklaşımlarda da zanaat ve sanattaki yaklaşımların ve uygulamaların etkili olduğu söylenebilir. Literatürde bu etkilenmenin sebep olduğu açmazlara ve buna karşılık yapılan önerilere rastlanabilmektedir. Bu tartışmanın ışığında tasarım eğitiminin uygun bir pedagojik yönelim arayışında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu tez, birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosu ders içeriğinin ve pedagojisinin derinlemesine incelenmesini konu almaktadır. Tasarlama ile tasarımda öğrenmenin farklı faaliyetler olduğu kabulüyle, tezin teorik altyapısı eğitim bilimleri alanındaki yapılandırmacı öğrenme yaklaşımlarına dayanmaktadır. Eğitim bilimleri alanı incelendiğinde, yapılandırmacı yaklaşım öğrenmeye ilişkin teorik bir altyapı sağlarken, biliş ve üstbiliş çalışmaları ile argümantasyon tabanlı öğrenme, öğrenme süreci ve pedagoji konularında kaynak sunmaktadır. Özellikle bu alanlardan beslenerek ortaya çıkmış olan öğrenme amaçlı yazma etkinlikleri ise tasarım eğitiminde kullanılmak üzere uygulanabilir bir öğretim stratejisi sağlayabilmektedir. Öğrenme, temel olarak bilişsel, duyuşsal ve psikomotor (beceriye dayalı) süreçleri kapsamaktadır. Bu bağlamda, bu üç sürece ilişkin çalışmalar eğitim bilimlerinin konusu olmuştur. Özellikle bilişsel süreci kademelere ayırarak inceleyen Bloom Taksonomisi eğitimde biliş alanındaki çalışmalara yön vermiştir. Bloom Taksonomisi'ne dayanan Yenilenmiş Taksonomi ise öğrenmeyi aktif bir süreç olarak nitelendirerek öğrenmeye ilişkin bilişsel faaliyetleri altı ana kademede incelemektedir: Hatırlama, anlama, uygulama, çözümleme, değerlendirme ve yaratma. Öğrenmenin bir diğer önemli bileşeni olan duyuşsal süreç ise, beş kademede incelenmektedir: Öğrenen kişinin "alması", "tepkide bulunması", "değer vermesi", "örgütlemesi" ve "değer yargısı olarak nitelemesi". Aynı zamanda bu süreç, öğrenme süreci sırasında ortaya çıkan duygulara, tutumlara, değerlere ve inançlara karşılık gelmektedir. Çok belirgin olmamasına rağmen duyguların öğrenme ortamında büyük ölçüde etkili olduğu ve bilişsel süreçte işlevsel olarak önemli olduğu söylenebilir. Bu bağlamda; tasarımda öğrenme sırasındaki bilişsel, duyuşsal ve psikomotor süreçlerin ampirik bir çalışmaya dayanarak birlikte düşünülüp tekrar tartışılması önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında tasarım eğitimindeki açmazlar öğrenmenin üç temel süreciyle birlikte tartışılmakta ve tasarım eğitiminde arka planda kaldığı saptanan bilişsel ve duyuşsal süreçler özellikle mercek altına alınmaktadır. Endüstriyel tasarım lisans eğitimi kapsamında yürütülen bu çalışma, birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosu ders içeriği ve pedagojisinin öğrencilerin yansıtıcı yazılı dönütleri yoluyla değerlendirilmesini ve öğrenme sırasında bilişsel ve duyuşsal süreçlerin nasıl işlediğini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosuna ilişkin kapsamlı bir ampirik çalışmaya olan ihtiyacın vurgusuyla bu tez aşağıdaki üç araştırma sorusuna cevap aramaktadır: • Birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosu ders içeriği ve pedagojisi öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal süreçlerini nasıl etkilemektedir? • Öğrencilerin yansıtıcı yazılı dönütleri yoluyla birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosu ders içeriği ve pedagojisine nasıl bilgi sağlanır? • Tasarımda öğrenme bilişsel süreç açısından nasıl modellenebilir? Tezin ampirik kısmı İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü'nde yürütülen Temel Tasarım I [Basic Design I] dersine dayanmaktadır. Araştırmanın iki ana bölümü bulunmaktadır: Araştırmanın içeriği ve süreci ile araştırma yöntemi. Birinci bölümde, araştırma kapsamının anlaşılması için katılımcı öğrencilere ilişkin bilgilere, ders içeriğine, uygulanan pedagojiye ve stratejilere, öğretim tasarımına ve uygulamasına yer verilmektedir. Araştırma yöntemine ilişkin bölüm ise veri toplama tekniği, kullanılan nitel ve nicel yöntemler ile veri analiz yöntemini içermektedir. Bu çalışma ile, yapılandırılmış yansıtıcı günlüklerle birinci sınıf tasarım öğrencilerinin bir dönem boyunca yaşadıkları bilişsel ve duyuşsal süreçlere tanık olmak mümkün olmuştur. Çalışmanın boylamsal yapısı birinci sınıf tasarım öğrencilerinin ders içeriği ve uygulanan pedagojiye bilişsel ve duyuşsal olarak nasıl tepki verdikleri sorusuna cevap vermiştir. 2013-2014 güz dönemi Temel Tasarım I dersini alan 50 öğrencinin bir dönemdeki 26 ders boyunca verdikleri günlükler içerik analizine tabi tutulmuştur. Öncelikle, günlükler analiz edilmek üzere dijital ortama aktarılmış olup kodlama için Atlas.ti yazılımı kullanılmıştır. Kodlamadaki ilk aşamada, günlüklerdeki ifadeler bilişsel, duyuşsal, ilgisiz, emin olunmayan, vurgulanan ve/veya yazma ile alakalı olarak kodlanmıştır. İkinci aşamada ise, bilişsel olarak kodlanan ifadeler Yenilenmiş Taksonomi'deki bilişsel kademelerden uygun olanı ile kodlanmıştır. Kodlama işlemi sonrasında, her bilişsel kademeye göreceli bir katsayı verilmiş olup her ders için ifade başına düşen ağırlıklandırılmış bilişsel puan hesaplanmıştır. Ayrıca, yine her ders için ifade başına düşen duyuşsal puan hesaplanmıştır. Kodlama süreci boyunca, araştırmacı tarafından Atlas.ti yazılımının sağladığı arayüz ile öne çıkan, ilginç, ayırt edici ve/veya yaygın olarak bulunan ifadeler ayrıca kodlanmış ve notlar alınmıştır. Bu sayede, bulgular öğrenci günlüklerindeki alıntılarla ve notlarla desteklenip zenginleştirilmiştir. Bilişsel ve duyuşsal alana ait bulgular, ders içeriği ve pedagojisiyle birlikte anlatılıp tartışılarak çizgi grafiklerle sunulmuştur. Bilişsel süreçteki içerik analizi iki şekilde ortaya koyulmuştur. İlk olarak, dönem boyunca yapılan her ders içerik, süreç ve büyük düşünce bakımından anlatılmakta olup günlüklerden elde edilen öğrencilerin ifadeleriyle zenginleştirilmiştir. Sonrasında, altı bilişsel kademe bu kademelerde öne çıkan değişikliklere odaklanılarak ayrı ayrı tartışılmıştır. Duyuşsal süreç ise bir dönem boyunca öğrencilerde uyanan duygular bakımından incelenip sunulmuştur. Bilişsel süreçle ilgili analiz sonuçlarına bakıldığında, zamanla sürekli dalgalanan bir verinin olduğu görülmüştür. Buradan hareketle, öğrencilerin dönem boyunca bilişsel olarak hareketli olduğu çıkarımı yapılabilir. Buna bağlı olarak hatırlama, anlama, uygulama, çözümleme, değerlendirme ve yaratma gibi bütün bilişsel kademelerin ders içeriği ve/veya pedagojiye tepki olarak dalgalandığı görülmüştür. Bilişsel puanda meydana gelen dalgalanmalardaki düşüşler öğrencilerin karşılaştıkları kavram değişimi ve öğretim stratejisindeki değişimlerle açıklanabilmiştir. Detaylı olarak ifade etmek gerekirse birinci sınıf tasarım öğrencilerinin, dönemdeki dördüncü, yedinci ve on birinci derslerde kavram değişimi yaşadıkları ortaya çıkmıştır. Bunun sebepleri, tasarım problemiyle ilk karşılaşmaları, figüratif olmayan tanımlama yapmaları ve soyut bir kavramı görsel olarak ifade etmeleri olarak saptanmıştır. Bunların yanı sıra, on yedinci ve yirmi dördüncü derslerde yapılan öğretim stratejilerindeki değişikliğe bağlı olarak öğrencilerin yeni duruma uyum sağlamaya çalıştıkları ve bu nedenle üst kademe düşünme becerilerini kullanamadıkları görülmüştür. Bilişsel sürecin yanı sıra, duyuşsal süreçteki tepkilerin geniş kapsamlı ve çok çeşitli olduğu görülmüştür. Diğer bir deyişle, öğrenciler dönem boyunca olumsuzdan olumluya kadar nitelenebilecek çok çeşitli duygular sergilemişlerdir. Bu duyguların, öğretmenlere, öğretim stratejilerine, kendilerine, sınıf arkadaşlarına, öğrenme ortamına, tasarım problemine, verilen malzemeye, yapma sürecine, çıktıya, stüdyo kritiklerine, bütün sınıfa, ya da gelecekteki çalışmalara karşı olabildiği görülmüştür. Özellikle, tasarım problemlerinde yapılan malzeme değişikliklerinde ve jürilerde açığa çıkan duygu yoğunluğu dikkat çekicidir. Yürütülen bu yorumlayıcı vaka çalışması tasarım eğitimi için genellenebilir sonuçlar sunmak yerine, tasarım eğitimcileri ve araştırmacıları için birinci sınıf endüstriyel tasarım stüdyosu ders içeriği ve pedagojisi bakımından öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal süreçlerini anlamaya yönelik bir zemin önerme arayışındadır. Bu arayışın yanı sıra edinilen bulgular yoluyla, Yenilenmiş Taksonomi'den ve veri analiz sürecinden hareketle tasarım alanında öğrenmeye dair bilişsel bir model ortaya sunulmuştur. Bu modelde, Yenilenmiş Taksonomi'nin üçüncü kademesi olan "uygulama"nın ve altıncı kademesi olan "yaratma"nın tasarımda öğrenme süreci sırasındaki tasarlama ve yapma süreçlerine gömülü olduğu öne sürülmüştür. Bunun yanı sıra, Yenilenmiş Taksonomi'nin birinci kademesi olan "hatırlama", raporlama olarak; ikinci kademesi olan "anlama", farkına varma olarak; ve beşinci kademesi olan "değerlendirme" ise eleştirme/kritik etme olarak düzenlenmiştir. Dördüncü kademe olan "çözümleme" önerildiği gibi kullanılmıştır. Özetlemek gerekirse, tasarımda öğrenme süreci raporlama, farkına varma, çözümleme, eleştirme/kritik etme olarak dört hiyerarşik bilişsel kademe olarak sunulurken yansıtıcı yazma yoluyla desteklenebilmekte, güçlendirilebilmekte ve elde edilebilmektedir. Bunun yanı sıra, "uygulama" ve "yaratma" ise tasarlama sürecine ve süreçteki çıktıya bütünleşik olarak alınabilmektedir. Ayrıca, tasarımda öğrenme süreci için yenilenmiş olan bilişsel taksonomideki bu kademeler için açıklayıcı ibareler ve fiiller verilmiştir. Bunun yanı sıra, tasarım stüdyosunda yapılandırılmış yansıtıcı günlükler yoluyla bilişsel, duyuşsal ve psikomotor süreçlerin organize edilmesi gerektiği önerilmiştir. Son olarak, tasarım eğitimcileri için çalışmada edinilen bulgulara ve araştırmacının önceki öğretim deneyimlerine dayanarak bazı pedagojik öneriler verilmiştir.