FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı
Bu topluluk için Kalıcı Uri
Şehir ve Bölge Planlaması Ana Bilim Dalı altında bir lisansüstü programı olup, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim vermektedir.
Gözat
Yazar "Altıntaş, Veysi" ile FBE- Şehir ve Bölge Planlama Lisansüstü Programı'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeTürkiyede Üniversitelerin Bölgesel Ve Yerel Gelişmeye Etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015-07-09) Altıntaş, Veysi ; Baycan, Tüzin ; 10080179 ; Şehir ve Bölge Planlama ; Urban and Regional PlanningGünümüzde üniversiteler eğitim ve araştırma fonksiyonlarının dışında sosyal ve ekonomik kalkınmanın en önemli aracı olarak kabul edilmektedirler. Üniversiteler bulundukları kentlerde/bölgelerde sosyal, ekonomik ve fiziksel çevre açısından canlanma sağlayarak gelişmenin itici gücü haline gelmektedirler. Özellikle üniversitelerin kuruldukları kentlerde üniversite ve öğrenci harcamalarından kaynaklı yerel piyasada büyük bir talep ve buna bağlı olarak bir arz süreci yaşanmaktadır. Üniversitelerin kuruldukları kentlerde yerel ekonomik hayatına canlılık getirmesi, kültür sanat aktivitelerini artırması, fiziksel çevrenin gelişmesi yönünde baskı oluşturması ve demografiyi olumlu yönde etkilemesi gibi sonuçlar üniversitelere biçilen misyonun dönüşmesine neden olmuştur. Türkiye’de de 1960’lardan günümüze kadar eğitimin ülke geneline dengeli dağıtılması, üniversitenin bölgesel kalkınmada ve bölgelerarası gelişmişlik düzeyini azaltmada bir araç olarak kullanılması politikaları hâkim olmuştur. Bu amaç doğrultusunda Türkiye 1992 yılından başlayarak hızlı bir üniversiteleşme süreci içine girmiştir. 1923 yılından 1992 yılına kadar sadece 29 üniversite varken, özellikle 2002 yılında her ile bir üniversite politikası ile üniversite sayısı doruk noktasına çıkmıştır. 2006 yılına kadarki 83 yıllık zamanda Türkiye’de sadece 77 üniversite varken, 2006 yılından 2014 yılına kadarki 8 yıllık zaman içerisinde üniversite sayısı %132 artarak 179’a ulaşmıştır. Böylece 2002 yılında 58. Hükümetin programına giren “her ile bir üniversite” politikası ile 2008 yılı sonunda üniversitesi olmayan il kalmamıştır. 2008 yılı itibariyle daha önce hiç üniversite kurulmamış 41 kente ilk defa üniversite kurulmuştur. Bu çalışma kapsamında, 2006-2008 yılları arasında ilk defa üniversite kurulan 41 kentteki 41 devlet üniversitesinin bulundukları kentlere sosyal/kültürel, ekonomik, demografik ve fiziksel çevre açısından etkileri analiz edilmektedir. Literatürde üniversitelerin kuruldukları yerlerde konut, işyeri, sosyal/kültürel aktiviteler, nüfus, istihdam, göç ve kentleşme hızı üzerinde pozitif etkiler yarattığı belirtilmektedir. Bu çalışmada, üniversitelerin bulundukları kentlere etkileri iki yoldan incelenmektedir: 1. Üniversite kentte kurulduktan sonra meydana gelen ekonomik, sosyal/kültürel, demografik ve fiziksel değişimler, konut sayısı, işyeri sayısı, kültür/sanat aktivitelerinin sayısı, kentleşme hızı, nüfus artışı ve göç ile ilgili değişimler TUİK ve SGK göstergeleri üzerinden 2005-2013 yılları arasındaki 9 yıllık dönem üzerinden analiz edilmektedir. 2. Üniversitelerin ve öğrencilerin toplam harcamalarının kentlere doğrudan, dolaylı ve istihdam etkileri, üniversitelerin 2013 yılı faaliyet raporlarından faydalanılarak, Ryan Kısa Yol Yöntemi ile hesaplanmaktadır. Çalışmanın sonuçları, üniversitenin varlığına bağlı olarak kentte meydana gelen sosyo-ekonomik canlanmanın kent sistemini tamamen etkilediğini ortaya koymaktadır. 2005 yılında 41 ilde toplam işyeri sayısı 107.283 iken 2013 yılında %172 artarak toplam 185.583’e ulaşmıştır. Özellikle küçük ve gelişmişlik düzeyi düşük olan illerde işyeri artış oranı ortalama %190’ı geçmektedir. Üniversitenin kurulmasından 2-3 sene sonra konut üretiminde yüksek artışlar gerçekleşmektedir. 2006-2008 yıllarından 2 sene sonra ikamet amaçlı konut üretimi 41 ilde ortalama %268’lik bir artış meydana getirmektedir. 2005 yılında 41 ilde toplam konut üretim sayısı 13.773 iken, 2010 yılında yaklaşık %200 artarak 27.357’ye ulaşmaktadır. Özellikle küçük kentlerde bu etki daha güçlü bir şekilde görülmektedir. Üniversitenin kentte yarattığı dinamizmden kaynaklı olarak kentleşme hızı üzerinde de olumlu bir etki yaratmaktadır. 41 kentte 2007 yılından 2013 yılına yaklaşık 7 yıllık süre içerisinde ortalama %6,22’lik bir artış gerçekleşmektedir. Öğrenci sayısı her sene %100’den fazla artarak kent nüfusu içinde önemli bir oran oluşturmaktadır. 2006 yılında 41 ilde toplam öğrenci sayısı 166.266 iken 2013 yılında ortalama %270 artarak 449.497 öğrenciye ulaşmıştır. Yıllara göre en büyük artış oranı küçük kentlerde meydana gelmektedir. Üniversitenin ve öğrencilerin sosyal, ekonomik ve fiziksel katkılarına bağlı olarak kentte istihdam ve ekonomik koşullarda iyileştirmeler sağlaması göç hızını pozitif yönde etkilemektedir. 2008 yılında 41 ilin net göç hızı binde -4,47 iken 2013 yılında binde 44 artarak ortalama binde -0,20 olarak gerçekleşmiştir. Özellikle küçük ve az gelişmiş illerde daha yüksek artışlar tespit edilmiştir. Dışarıya göç veren doğu ve güneydoğu illerinin göç değerlerinde negatiften pozitif yöne doğru bir eğilim gerçekleşmektedir. 2007 yılından 2013 yılına doğru nüfusda düzenli bir artış gözükmekte ve 41 ilde toplamda ortalama %4,54’lük bir nüfus artışı gerçekleşmektedir. Üniversitenin kurulmasıyla beraber kültür-sanat aktivitelerinde de bir artış olduğu tespit edilmiştir. 2005 yılında 41 ilde toplamda tiyatro ve sinema izleyici sayısı 1.460.716 iken 2013 yılında %178 artarak 2.607.945 kişiye ulaşmıştır. 41 üniversitenin 2013 yılı için hesaplanan toplam doğrudan ekonomik etkisi 6.431.610.753 TL olarak gerçekleşmiştir. Üniversitenin toplam öğrenci sayısı arttıkça doğrudan ekonomik etkisi de artmaktadır. Toplam dolaylı ekonomik etki ile toplam doğrudan ekonomik etki ilişkilidir. Dolayısıyla toplam doğrudan ekonomik etki arttıkça dolaylı ekonomik etki de artmaktadır. 2013 yılı için 41 ilin toplam dolaylı ekonomik etkisi 176.869.295 TL ve tahmin edilen toplam ekonomik etki ise 6.608.480.049 TL olarak hesaplanmıştır. 2013 yılında 41 üniversite toplamda 89.222 istihdam yaratmıştır. Çalışmanın sonuçları yeni kurulan üniversitelerin kuruldukları kentleri hızla dönüştürdüklerini çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır.