FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Arısoy, Alp Can" ile FBE- Mimari Tasarım Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeSosyal sermaye odaklı kentsel canlandırma yaklaşımı: Yeldeğirmeni örneği(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2019) Arısoy, Alp Can ; Kahvecioğlu, Nurbin Paker ; 10269068 ; Mimari Tasarım ; Architectural DesignBu tez çalışmasında, mahalle ölçeğinde "sosyal sermaye odaklı" bir kentsel canlandırma yaklaşımının tartışılması amaçlanmaktadır. Tez içinde, sosyal sermaye birikiminin artırılmasının bir kentsel canlandırma pratiği olarak nasıl kullanılabileceği sorgulanmış, bu doğrultuda önerilen yaklaşım İstanbul'un Yeldeğirmeni Mahallesi'nde vaka çalışması içinde uygulanarak, uygulama sonuçları değerlendirilmiştir. Canlandırmanın tanımı doğrultusunda; tezin temel amacı köhneleşme durumu altındaki mahalle dokularında yaşam kalitesinin bütüncül olarak iyileştirilmesine yönelik bir yaklaşım ortaya koymaktır. Farklı kültürel/sınıfsal/ekonomik bağlarla bağlı, farklı coğrafyalara yayılan bağımsız topluluklar, mahalle ölçeğinde bir arada yaşamaktadırlar. Bu bakımdan günümüzde mahalle, farklı topluluk ilişkilerinin belli bir odak etrafında kurgulanış biçimiyle tanımlanmaktadır. Mahalle ölçeğinde, kentsel canlandırma başta olmak üzere, tüm mekansal müdahalelerin sorunlarını söz konusu toplulukların ilişkileri üzerinden okumak mümkündür. Bireyler, kurumlar, topluluklar içinde ve arasındaki ilişkiyi bir kaynak olarak tanımlandığı sosyal sermaye kavramı, tam da bu noktada mahalle dinamiklerinde belirleyici bir etken olarak öne çıkmakta. Sosyal sermaye ve mekan ilişkisine yönelik öncü çalışmalara bakıldığında, sosyal sermayenin tek başına kentsel değişimlerin yegane nedeni olamayacağı, ancak farklı değişim/ gelişim etkenlerini birbirine bağlayan ve mekanla ilişkisini şekillendiren kapsayıcı bir kaynak olduğu savunulmaktadır. Sosyal Sermayenin artışı, mahalle ölçeğinde yoksulluğun azalmasına, suç oranlarının düşüşüne, genel yaşam kalitesinin artmasına, sağlık, eğitim, istihdam konularında iyileşmeye yol açmakta, daha da önemlisi bütüncül bir gelişim/ iyileşme için kapasite oluşturarak tetikleyici rol oynamaktadır. Kentsel dinamiklerin farklı basamaklarında etkisi olan sosyal sermaye; kapsayıcı bir etken olarak canlandırmanın göstergeleri olarak ele alınan, iyi yaşam kriterlerinin neredeyse tümünde olumlu değişimi tetikleyebilmektedir. Buna dayanarak, sosyal sermaye birikiminin, yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefleyen kentsel canlandırma çalışmalarda bir müdahale aracı olarak kullanılabileceği varsayılabilir. Köhneleşmenin sebeplerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir yumuşak müdahale yaklaşımında, tüm köhneleşme başlıklarını kapsadığından, sosyal sermaye geniş bir eylem alanı yaratmaktadır. Sosyal sermayenin mahalle odaklı bir canlandırma yaratmak amacıyla ne şekilde arttırılabileceğine yönelik temel yaklaşım Köprü kuran bağların geliştirilmesi olarak özetlenebilir. Bireylerin parçası oldukları topluluk içinde, kendilerine kültürel/sosyal anlamda benzeyen bireylerle, güçlü bağlarla kurdukları ilişkiden doğan sosyal birikim "bağlayıcı sosyal sermaye" olarak adlandırılır. Topluluğun gelişimi ise, kendisinebenzemeyen diğer topluluklarla kurabildiği, başka sosyal ağların olanaklarına erişimine imkan sağlayan daha zayıf bağlar ile ilişkilidir. Farklı topluluklar arasında kurulan zayıf bağlardan doğan birikim "köprü kuran sosyal sermaye" olarak adlandırılır. Köprü kuran bağların geliştirilmesi, önerilen canlandırma yaklaşımı içinde stratejik bir hedef olarak ele alınmış, bu hedefe yönelik yöntemler araştırılmış ve saha çalışmaları alanda tatbik edilerek sonuçları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, mahalle ölçeğinde köprü kuran bağların artırılmasına yönelik önerilen model; mekansal ve organizasyonel olmak üzere iki temel başlık altında incelenmiştir. Mekansal müdahaleler özetle kent mekanının kamusal niteliğini artırmaya yöneliktir. Mahallede aynı kent mekanını paylaşan farklı toplulukların köprü bağlar kurabilmesi için öncelikle "fırsat" yaratılması gerektiği görülmektedir. Söz konusu fırsat, bireylerin karşılaşması ve etkileşime geçmesine, fiilen imkan verecek mekansal ara yüzlerin olması ile doğru orantılıdır. Mekansal müdahaleler başlığı altında, kamusal niteliğin sosyal etkileşime imkan verecek şekilde iyileştirilmesine yönelik eylemler ele alınmıştır. Sosyal sermayeyi artırmaya yönelik organizasyonel müdahaleler başlığı altında ise, sivil katılım ve mekanda kolektif hareket etme kapasitesini geliştirmeye yönelik örgütlenme faaliyetleri ele alınmıştır. Bu kapsamda önerilen iki eylem basamağı, yaygın (ulusal, uluslararası) sivil toplum ağları, yönetim ve kurumsal paydaşlar ile mahalledeki topluluklar arasında köprü kuran bağların geliştirilmesine yöneliktir. Modelde, kısa bir özetle: "kentsel canlandırma" fiili bir eylem olarak değil, mekandaki kolektif bir hareketin sonucu olarak ele alınmaktadır. Farklı toplulukları barındıran mahallelerde, sosyal etkileşim artarsa, kolektif bir hareket doğurarak, alanda bütüncül (sosyal, ekonomik, kültürel, mekansal) canlanma/iyileşme yaratacağı önerilmektedir. Söz konusu kolektif hareketi, bu çalışma içinde ele alınan kavramlar ışığında soyutlayacak olursak: kamusal mekanın niteliği arttıkça, sosyal etkileşim fırsatları artacak ve informal sivil toplumun güçlenecek, ayrıca mekan aidiyeti artacak; mekan aidiyeti arttıkça sivil katılımın da çoğalacak, bu da örgütlü sivil toplum yapılanmasını destekleyerek, sivil inisiyatifi güçlendirecektir. Mahalleliler mekanla ilgili sorumluluk aldıkça, ortak mekana sahip çıkılacak ve kamusal nitelik daha da artacaktır. Önerilen canlandırma yaklaşımı, tez kapsamında bir vaka çalışmasında uygulanarak, uygulamanın uzun vadeli sonuçları üzerinden değerlendirmede bulunulmuştur. Bu kapsamda sunulan vaka; Kadıköy'ün Yeldeğirmeni Mahallesi, çizilen canlandırma çerçevesi içinde özgün bir yere oturmaktadır ve alanın sorunları tezde önerilen yaklaşımın şekillenmesinde etkili olmuştur. Yeldeğirmeni, İstanbul'un merkezinde bir tarihi kentsel sit alanıdır. Alan çalışmanın başladığı dönemde (2010) köhneleşme altında olmakla birlikte, fiziksel, sosyal ve ekonomik gelişim baskısı altında bulunmaktadır. Bir yandan içe kapalı bir sosyal yapıya sahip olmakla birlikte, bir yandan hızlı bir yeni orta sınıf yerleşiminin başladığı görülmekte; alan ekonomik, kültürel ve sosyal bir değişim geçirmektedir. Çalışma kapsamında uygulamalar, 2010-2013 arasında, "Yeldeğirmeni Canlandırma Projesi" adı altında gerçekleştirilmiştir. 2013 yılı sonrasında ise uygulamaların proje takibi yapılmıştır. Vaka çalışmasında, önerilen canlandırma modelinde sunulan eylemlerin tamamının uygulaması yapılmıştır. Bu kapsamda kamusal mekan kazanımına dair başlıklarda; mahallede başta sokaklar olmak üzere kamusal mekanların düzenlenmeleri yapılmış, yaya erişiminin rahatlatılmış, kültür merkezi,mahalle evi, çocuk etüt merkezi gibi sosyal donatı alanları tesis edilmiş, yapı adalarının ortasında ortak üretimi destekleyecek mahalle bahçeleri oluşturulmuş, kamusal sanat faaliyetleri gerçekleştirilmiş ve sokak etkinlikleri düzenlenmiştir. Organizasyonel eylem başlıkları altında ise; mahallede dayanışmacı bir gönüllü örgütlenmesi kurularak mahalle adına sivil inisiyatif almaları desteklenmiş, katılımcı planlama ve uygulamalar gerçekleştirilmiş, sivil ekonomiyi canlandıracak adımlar atılmış, ayrıca kurulan mahalle örgütlenmesinin ulusal sivil toplum ile bağlarını geliştirecek işbirlikleri kurulmuştur. Üç yıllık uygulama süreci sonunda, kısa vadede alanda temel canlandırma indikatörlerinin saptanabilen tamamında olumlu değişim ortaya çıkmıştır. Yeldeğirmeni'nde mekansal, ekonomik, sosyal, kültürel anlamda niceliksel bir gelişme olduğu ve hayat standardının bu analitik verilere dayanarak genel anlamda iyileştiğini söylemek mümkündür. Öte yandan bu niceliksel değişim çalışmanın değerlendirme kriteri olarak ele alınmamıştır. Sosyal sermaye odaklı yaklaşımda yaşanan değişimin sosyal dokuyu nasıl etkileyeceği, farklı bağımsız toplulukların geleneksel mahalle yapısında ne şekilde bir araya geleceği, yeni mahalle kompozisyonunun nasıl olacağı ve bu kompozisyon içinde mevcut yerleşik nüfusun kendini nasıl konumlandıracağı daha temel değerlendirme kriterleri olarak ele alınmıştır. Keza Yeldeğirmeni'nde çalışmayı takip eden yıllarda yeni orta sınıf nüfusun arttığı, mahallede bu yeni nüfusun tüketim alışkanlıklarının ekonomik aktivitelere yön verdiği, soylulaşmanın arttığı ve karma nüfus yapısın sosyal dokuyu biçimlendirdiği görülmektedir. Bu doğrultuda uygulamaların tamamlanmasından beş yıl sonra, mahallede karma nüfus yapısını oluşturan farklı bağımsız topluluklarla odak grup çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda yeni orta sınıf tüketim ve yaşam alışkanlıklarını temsil niteliğinden dolayı, mahalle içindeki yerleşik yaratıcı sektör/ sanatçı topluluğunun bağlayıcı ve köprü kuran sosyal sermayesinin haritalaması yapılmış, bu topluluğun kendi içinde ve diğer topluluklarla hangi mekansal ara yüzlerde ne şekilde etkileşime geçtiğinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Odak grup ile yapılan analiz çalışmaları, Yeldeğirmeni'nde farklı sosyal, ekonomik ve kültürel arka plana sahip farklı toplulukların birbiri ile etkileşim kurabildiğini, mahallede mekan aidiyeti ve kolektif kimlik inşasında bu etkileşimin doğrudan rol oynadığını göstermiştir. Topluluk içindeki bağlayıcı sosyal sermayenin özel alanlarda güçlendiği ve mekandan kısmen bağımsız olduğu, ancak köprü kuran sosyal sermayenin ise neredeyse tamamen kamusal mekanda, kamusal mekan kullanımıyla doğru orantılı olarak geliştiği saptanmıştır. Çalışma içinde önerilen canlandırma yaklaşımı ve vakada uygulaması yapılan eylemlerin bu gelişmede doğrudan ve dolaylı katkısı olduğu sonucuna varılmıştır.