FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Ersen, Ahmet" ile FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeÇukurova Bölgesindeki (kilikya) Bazı Tarihi Yapılarda Kullanılan Harçların Karakterizasyonu Ve Onarım Harçları İçin Öneriler(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-11-12) Pekmezci, Işıl Polat ; Ersen, Ahmet ; 448000 ; Restorasyon ; RestorationTarihi harçların kompozisyonunun belirlenmesi, koruma çalışmalarında verilecek kararlar açısından önemli bir bilgidir. Harç bileşenleri, harçların fiziksel ve mekanik özelliklerini etkilerken, aynı zamanda harç ve sıvaların çevresel etkilere bağlı olan bozulma olasılıklarını da belirlemektedir. Restorasyon uygulamaları sırasında kullanılacak onarım harçlarının özgün harcın özelliklerine yakın olması, başarılı uygulamalar açısından gereklidir. Bu çalışmada, Çukurova Bölgesindeki (Kilikya) bazı tarihi yapılarda kullanılan harç ve sıvaların karakterizasyonlarının yapılması ve bölgedeki restorasyon uygulamalarında kullanılabilecek onarım harçları üretimi için uygun karışımların belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Çukurova Bölgesinde, Roma döneminden başlayarak 20. yy başına tarihlenen farklı dönemlere ait bazı yapılar belirlenerek, bu yapılardan alınan harç ve sıva örnekleri üzerinde kapsamlı karakterizasyon araştırmaları yürütülmüştür. Araştırmaların sonuçları üzerinde yürütülen değerlendirmelere dayanarak, bölgedeki tarihi yapı restorasyonlarında kullanılabilecek onarım harcı karışım önerileri geliştirilmiştir. Tez yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, tezin amacı ve yöntemi açıklanmıştır. İkinci bölüm, geleneksel harçlar hakkındaki genel bilgiler, gelenekeksel harçları oluşturan bileşenler ve bu bileşenlerin özellikleri ile ilgili kısımları içermektedir. Harçlarda kullanılan bağlayıcıların doğasına göre yapılan sınıflandırma sonrasında, hammaddelerin özellikleri ve bu maddelere bağlayıcılık özelliklerini kazandıran reaksiyon ve etkenler anlatılmıştır. Dolgu malzemesi olarak kullanılan agregalar ve harçların performanslarını farklı yönde etkileyen doğal ve yapay katkılar da bu bölümün altında incelenmiştir. Çalışma alanının ve örnek alınan yapıların ayrıntılı olarak tanımlandığı üçüncü bölüm, çalışma alanının kısa tarihçesi, bölgenin jeolojik özellikleri ve bölgedeki yapı malzemesi kaynakları adlı alt başlıklar ile başlamaktadır. Bu kısımların ardından örnek alınan yapılar tanımlanmıştır. Örneklerin alındığı 16 farklı yapı ve alan dört farklı tarihsel dönem başlığı altında toplanmış, yapılar ve örnek alınan noktalar ile ilgili detaylar aktarılmıştır.Yapıların tarihi ve mimari tanımlamaları, örnek alınan noktaların gösterildiği çizim ve fotoğraflar ile desteklenmektedir.Tanımlamalar kısmında aynı zamanda örneklerin detaylı olarak görülebildiği laboratuvar görüntüleri de yer almaktadır. Dördüncü bölüm, çalışmada izlenen deneysel yöntemlerin anlatımını içermektedir. Yöntemler hammadde kompozisyonlarının belirlenmesi, petrografik ve minerolojik analizler, temel fiziksel özelliklerin belirlenmesi ve temel mekanik özelliklerin belirlenmesi ana başlıkları altında detaylandırılmıştır. Araştırmalara basit kimyasal analizler ile başlanmış ve elde edilen ilk veriler ile izlenecek yöntemlere karar verilmiştir. Yöntemlerin seçimi sırasında, daha önce yapılan bilimsel araştırmalar incelenmiş ve ilgili standartlar edinilmiştir. Deneylerin sonuçları, beşinci bölümde verilmiştir. Sonuçlar, görsel analizler, bağlayıcı/agrega oranları, agrega boyut dağılımı ve agregaların görsel özellikleri, örneklerin içerdiği higroskopik su, bağıl su, organik katkı ve karbonat miktarları,minerolojik, kimyasal ve yapısal özellikler,temel fiziksel özelllikler ve mekanik özellikler başlıkları altında toplanmıştır. Deney sonuçları, tablolar, grafikler yardımı ile görselleştirilmiş, gerekli görülen yerlerde mikroskop görüntüleri, x-ışınları difraksiyonu analiz sonuçları ve elektron mikroskobu görüntüleri verilmiştir. Bölüm içerisinde gösterilemeyen analizler veya veriler, tezin ekleri olarak verilmiştir. Altıncı bölüm, onarım harçları ile ilgili çalışmaları içermektedir. Bu bölümde, ilk olarak onarım harçları üretiminden önce, harçların karakterizasyonlarına ek olarak anlaşılması gereken bir diğer faktör olan bozulmalar incelenmiştir. Kireç esaslı malzemelerde görülen bozulmalar ve nedenleri ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. Sorunların tespit edilmesi için gereken yöntemler ile bunların sonrasında takip edilecek onarım yöntemleri ve malzeme seçimleri ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar belirtilmiştir. Bu bilgiler ışığında, tez çalışması kapsamında analizleri yapılan harçlar ile uyumlu onarım harçlarının tasarımına geçilmiştir. Özgün harçlar gruplandırılmış ve bu gruplar ile uygun özellikler gösterecek harçlar için malzemeler seçilmiştir. Malzemeler için öncelikle çalışma alanındaki hammadde kaynakları araştırılmış, bu kaynaklardan alınan örnekler üzerinde yürütülen analizler sonucunda onarım harçlarında kullanılacak malzemeler tespit edilmiştir. Özgün harçlar ile uyumlu olacak şekilde tasarlanan10 farklı karışım, elde edilen bu malzemeler ile üretilmiş ve laboratuvar ortamında bekletilmiştir. Bir yıl boyunca, farklı zaman aralıklarında örneklerin fiziksel, mekanik ve kimyasal özellikleri ve özgün harçlar ile uyumları araştırılmıştır. Bunlara ek olarak, kireç harçlarının karbonatlaşmasına olan etkisinin anlaşılması için amonyum karbamat katkılı üretimler yapılmış ve örneklerin karbonatlaşmaları belirli zaman aralıklarında fenolftalein analizleri ve kimyasal analizlerle izlenmiştir. Yedinci bölüm tez çalışmasının sonuçlarını içermektedir. Sonuçlarda, harçların karakterizasyonu ve onarım harçlarının hazırlanması sırasında edinilen bilgiler irdelenmiştir. Deney yöntemleri, karşılaşılan zorluklar değerlendirilmiş ve çalışmanın sonuçlarına bağlı olarak elde edilen teorik ve pratik tecrübeler paylaşılmıştır. Ayrıca, çalışma alanında yürütülecek restorasyon çalışmalarına katkıda bulunacak şekilde, onarım harcı karışımları için bir sonuç tablosu bu kısımda verilmiştir.
-
ÖgeDolmabahçe Sarayı’nda Endirekt Koruma Yöntemleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012-08-16) Beşkonaklı, Jale ; Ersen, Ahmet ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada Dolmabahçe Sarayı’nın endirekt yöntemler ile korunmasına yönelik araştırma ve analizler yapılmıştır. Endirekt koruma veya önleyici koruma ile çevre koşullarının kontrol edilmesi yoluyla bozulma ve hasara neden olan unsurların etkisinin azaltılması ve kültürel mirasın korunması hedeflenmektedir. Çevresel koşulların ve bu koşullardan kaynaklanan koruma sorunların doğru tespit edilmesi endirekt koruma yöntemlerinin belirlenmesinde en önemli faktörlerden birisidir. Müze-saray olarak korunan Dolmabahçe Sarayı ana binası yapı ve objeleri ile bütünlüğünü koruyarak günümüze ulaşmıştır. Yapı ve koleksiyonundaki objeler çok çeşitli malzemelerden oluşturulmuştur ve çevresel koşullardan kaynaklanan koruma sorunları ile karşı karşıyadır. Bu çalışmada Dolmabahçe Sarayı’nın endirekt korumasına yönelik olarak yapının mimarisine, yapı ve koleksiyon malzemelerine ve yapım yöntemlerine ilişkin araştırma ve tespitler ile çevresel koşullara ve neden oldukları koruma sorunlarına ilişkin tespitler yapılmıştır. Bu tespitler bağıl nem ve sıcaklık, yapı malzemelerinin rutubet miktarı, çözünebilir tuzlar, ışık koşulları, iç ortamda bulunan kirlilik ve biyolojik bozulmaları kapsamaktadır. Yapılan araştırma ve tespitlerin sonucunda temel koruma sorunları ile ilgili önleyici koruma önerileri geliştirilmiş ve yapının endirekt yöntemlerle korunmasına yönelik bir metodoloji oluşturulmuştur.
-
ÖgeKayseri Yöresindeki Tarihi Harçların Karakterizasyonu Ve Onarım Harçlarının Özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010-07-13) Kozlu, Hayriye Hale ; Ersen, Ahmet ; Restorasyon ; RestorationTarihi süreç içerisinde çeşitli etkenlerle yıpranmış olan yapıların restorasyonlarında temel problem, strüktürel hasarlar ve malzeme bozulmalarına çözüm bulmaktır. Tercih edilen çözüm, yapının özgün malzemelerine zarar vermemelidir. Yapıda mevcut olan özgün malzemeler hakkında yapılan değerlendirme sonucu elde edilen bilgiler, özgününe uygun onarım malzemelerinin hazırlanabilmesi açısından önemli bir yere sahiptir. Ancak sağlıklı bir restorasyon sürecinin gerçekleşmesi için, genel karakterizasyonu yapılan bu malzemeler için onarımlarda kullanılmak üzere yeni üretimler yapılması ve yeni üretilen bu malzemelerin orijinal malzemeler ile uygunluğunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; volkanik malzemeler açısından zengin bir potansiyele sahip olan Kayseri’de, geçmiş dönemlerde kullanılan sıva ve duvar örgü harçlarının incelenerek karakteristik özelliklerinin tespit edilmesi ve bu yapıların onarımlarında kullanılabilecek yeni harç önerileri üretilmesidir. Bu kapsamda, Kayseri’de Roma Dönemi, Bizans Dönemi, Selçuklu Dönemi, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilmiş 15 adet yapı belirlenerek bu yapılardan duvar örgü harcı ve iç mekân sıva harcı örnekleri alınmıştır. Örneklerin fiziksel, kimyasal, mekanik ve petrografik analizleri gerçekleştirilerek orijinal bileşimleri tespit edilmiş, benzer özelliklere sahip örnekler gruplandırılmıştır. Bu değerlendirmelere dayanarak, yapıların restorasyonunda kullanılabilecek onarım harcı önerileri geliştirilmiştir. Üretilen 3 çeşit duvar örgü harcı ve 2 çeşit sıva harcının 6 aylık süreç içerisindeki fiziksel ve mekanik özellikleri ölçümlenerek özgün örnekler ile uygunluğu karşılaştırılmıştır.
-
ÖgeMimari Korumada Otantiklik Üzerine Yöntem Araştırması Ve İstanbul Tekkelerinde Uygulama Örnekleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014-04-25) Ulukan, Mehmet ; Ersen, Ahmet ; 10032850 ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmada; özgünlük kavramı değişik yönleri ile ele alınmış, tarihsel süreçte geçirdiği anlam evrimi ve kapsam gelişimi değerlendirilmiştir. Mimari korumada özgünlük kavramının doğru bir şekilde anlaşılması hedeflenmiş, oluşturulan model için düşünsel altyapı oluşturulmuştur. Değişen oranlarda özgünlüğü zarar gören tarihi yapıların özgünlüklerinin derecelendirilmesi için, sözel yargılardan matematiksel sonuçlar elde etmede bir yöntem olan “bulanık mantık” (fuzzy logic) kullanılmış, oluşturulan model tekke yapıları üzerinde sınanmıştır. Bu şekilde sadece “özgün” ya da “özgün değil” seçeneklerinin dışında ara dereceler ile ifade edilebilen bir değerlendirme yapabilmek mümkün olmuştur. Konunun uzmanı kişilerin değerlendirmelerine dayanan yöntem, istatiksel hesaplama yöntemlerine bir alternatif olarak, geri dönüşümler yapılarak geliştirilebilmesi, esnek oluşu, sözel kurgu üzerinden oldukça basit ve anlaşılabilir kurgu ile sonuca varabilmesi, sözel mantığın sayısal olarak ifade edilebilmesi gibi üstünlükleri vardır. Tez sonucunda örnek bir model olarak önerilen modelin çıktıları yorumlanmakta, uzmanların değerlendirmeleri ışığında kriterlerin özgünlük üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Yapıların özgünlüğünü ara değerler ile ifade edebilmeyi mümkün kılan bu yöntem kullanılarak, kültür varlıklarının özgünlüklerinin derecelendirilmesine örnek olmak üzere tekke yapıları üzerinde modelin uygulaması yapılmıştır. Elde edilen derecelere göre restorasyon uygulamaları değerlendirilmiş, restorasyonlarda özgünlüğün korunmasını sağlamak için yapılması gerekenler tespit edilmiştir. Tez çalışması bu bağlamda mimari koruma biliminde özgünlük kavramına dikkat çekmekte, özgünlüğü tamamen yok olmamış yapıların göreceli özgünlükleri içinde korunmalarına yönelik bir değerlendirme ve derecelendirme yöntemi önermektedir.