FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Doktora
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Altınyıldız, Nur" ile FBE- Restorasyon Lisansüstü Programı - Doktora'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeTarihsel çevreyi korumanın Türkiye'ye özgü koşulları (İstanbul 1923-1973)(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1997) Altınyıldız, Nur ; Kuban, Doğan ; 68890 ; Restorasyon ; RestorationBu çalışmanın amacı, koruma kavramının Türk toplumunun kültürel söylemine katıldığı ondokuzuncu yüzyıl ortalarından, kurumlaşmasını tamamladığı 1970'lere kadar uzanan süreç boyunca İstanbul'da tarihsel çevrenin geçirdiği değişimleri, etkilendiği düşünülen ideolojik ve ekonomik öncelikler ile mimarlık ve kent planlamasındaki yönelişler bağlamında inceleyerek, Türkiye'ye özgü koşulların koruma etkinliği üzerindeki belirleyiciliğini ortaya koymaktır. Tarihsel çevrenin korunmasında karşılaşılan güçlükleri çözümlemek amacıyla, Türkiye'yi Batı toplumlarından farklılaştıran temel özellikler göz ardı edilmeden, belirlenen dönemlerde tarihsel kentin değişiminde etkili olan özgül unsurlar irdelenmiştir. Avrupa'da ve Türkiye'de korumanın kökenlerine kısaca değinildikten sonra, 1874- 1923 arasındaki elli yıl, tezin asıl konusu olan cumhuriyet sonrasındaki gelişmelere ışık tutmak üzere, sınırlı olarak ele alınmıştır. Hem kentleşme ve değişmenin, hem de korumaya ilişkin tartışma ve uygulamaların odağında yer alan İstanbul'da tarihsel çevrenin değişimi, 1923-1973 arasındaki elli yıl boyunca ve dört ayrı dönemde izlenmiştir. Zaman dilimlerini birbirinden ayırdeden nitelikler, iktisadi, siyasal ve toplumsal değişimler ve her bir dönem ile çakışan ayrı mimari eğilimlerdir. Dönemleri farklılaştıran özellikler, kültürel duyarlılıkları ve öncelikleri etkileyerek, tarihsel çevrenin değerlendirilme ölçütlerine de yansımıştır. Tarihsel yapılarla ilgili tutum, imar adı verilen tümel yapılanmada, koruma çabaları ile onları göz ardı eden uygulamalar bağlamında incelenmiştir. Soyut düşünce boyutundaki gelişmiş koruma anlayışı, somut uygulamaları denetlemek üzere koruma alanını yöneten yasalara, yönetmeliklere ve kararlara yansıtılmıştır. Ancak tarihsel çevrenin korunmasını özendirecek bir kültürel ortamın yokluğunda, sürekli ve tutarlı bir koruma yaklaşımı etkinleşememiştir. Tarihsel çevrenin siyasal ve ekonomik yararlılığı kültürel değerlerinin önüne geçmiş, uygulamaları yönlendirenler de uzmanlar yerine yöneticiler olmuştur. Eski eserleri kültürel değerleri için korumak üzere oluşturulan ilkeleri, kuralları ve kurumlan aşarak tarihsel çevrenin geleceğini belirleyen yöneticiler, korumaya karşı yenilemeye öncelik veren tavırlarını tutarlılıkla sürdürmüşlerdir. Denetimsizlik, yalnızca yeni kent parçalarının biçimlenmesini değil, tarihsel çevrenin korunmasını da bireysel çıkarlarla toplumsal yararın arasındaki çatışmanın konusu durumuna getirmiştir. Tüm yapı alanı gibi, tarihsel çevre de kamu yararına öncelik verilerek ve bilimsel ilkeler izlenerek düzenlenmek yerine, siyasal öncelikler ve bireysel çıkarlar doğrultusunda biçimlenmiştir. Sonuçta kuramsal düzlemde varılan yetkinlik ile uygulama alanında yaşanan etkinlik arasında koşutluk yerine karşıtlık yaratılmıştır.