LEE- Denizcilik Çalışmaları-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Yazar "Çamcı, Aysel" ile LEE- Denizcilik Çalışmaları-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeAlternatif yakıtlarla tahrik edilen gemilerde makine dairesi personelin risk ve emniyet farkındalığının değerlendirmesi LNG örneği(İTÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2025-07-03) Çamcı, Aysel ; Bolat, Fırat ; 423231010 ; Denizcilik ÇalışmalarıYeryüzünün en eski mesleklerinden biri olan denizcilik, tarih boyunca insanlığa birçok alanda fayda sağlamış ve dünya ticaretinin temel taşıyıcı gücü olmuştur. Dünya yüzeyinin yaklaşık %70'inin denizlerle kaplı olması, deniz taşımacılığını düşük maliyetli ve yüksek kapasiteli bir seçenek haline getirmiştir. Ancak artan sera gazı emisyonları, fosil yakıtlara olan bağımlılık ve çevresel sürdürülebilirlik sorunları, denizcilik sektörünü de derinden etkilemektedir. Bu bağlamda, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 2030 yılına kadar emisyonları %40 oranında azaltmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı amaçlayan politikalar geliştirmiştir. Bu hedeflere ulaşmak amacıyla alternatif yakıt arayışları artmış; metanol, amonyak, hidrojen, biyoyakıtlar ve özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gibi seçenekler ön plana çıkmıştır. LNG, düşük sülfür ve partikül madde emisyonları ile konvansiyonel yakıtlara kıyasla daha az CO₂ ve NOₓ salımı gibi çevresel avantajlara sahip olması nedeniyle IMO'nun kısa ve orta vadeli emisyon azaltım hedefleri için uygun bir alternatif olarak değerlendirilmektedir. Ancak LNG'nin kriyojenik doğası, düşük sıcaklıklarda depolama zorunluluğu, yüksek yanıcılığı ve kapalı alanlarda boğucu etkisi gibi operasyonel riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle LNG yakıtlı gemiler, IGF Kod'a (Gaz ve Düşük Parlama Noktalı Yakıtlar için Uluslararası Güvenlik Kodu) tabi tutulmakta; bu gemilerde görev alacak personelin özel eğitim ve sertifikalara sahip olması gerekmektedir. Bu tez çalışmasının amacı, gemi makine dairesi personelinin risk farkındalığı ve emniyet kültürü algısını değerlendirmektir ve LNG yakıtlı gemiler örnek grup olarak seçilmiştir. LNG, günümüzde en yaygın kullanılan alternatif yakıtlardan biri olarak kabul edilmekte ve önümüzdeki süreçte yaygınlığını artırması beklenmektedir. Bu doğrultuda, çalışmada örneklem grubu olarak LNG yakıtlı gemilerde görev alan Türk makine dairesi personeli belirlenmiştir. LNG yakıtlı gemi sayısının az olması nedeniyle küçük örneklem gruplarına uygun yöntemler benimsenmiş ve toplam popülasyonun yaklaşık %12'si değerlendirilmiştir. Örneklem seçimi, yargısal örnekleme yöntemi ile gerçekleştirilmiş; katılımcılar LNG yakıtlı gemilerdeki deneyimlerine göre seçilmiştir. Çalışmanın ilk aşamasında, LNG-çift yakıtlı gemilerin yakıt depolama sistemleri analiz edilerek tipik bir devre şeması oluşturulmuştur. Bu süreçte, gemi tasarımları, tersane verileri ve sahadaki personelin katkıları da değerlendirilmiştir. Oluşturulan şema üzerinden SHERPA (Sistematik İnsan Hatası Azaltma ve Tahmin Yaklaşımı) yöntemi ile insan hatalarından kaynaklanabilecek riskler belirlenmiş ve bir risk matrisi oluşturulmuştur. Bu risk senaryoları anket formuna dönüştürülerek LNG yakıtlı gemilerde çalışan makine personeline uygulanmış; katılımcılardan risklerin olasılık ve şiddet düzeylerini değerlendirmeleri istenmiştir. İkinci aşamada ise emniyet kültürü algısını ölçmek amacıyla Amerikan Klas Kuruluşu (ABS) tarafından geliştirilen ve iletişim, yetkilendirme, geri bildirim, karşılıklı güven, sorun tanımlama, emniyet teşviki, tepkisellik ve emniyet farkındalığı gibi başlıkları içeren anket kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS istatistik programı ile analiz edilerek katılımcıların emniyet kültürü ve risk algısı düzeyleri değerlendirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, LNG yakıtlı gemilerde çalışan personelin risk ve emniyet kavramlarına yönelik ortak bir yaklaşım sergilemediği görülmüştür. Özellikle rütbe grupları arasında belirgin farklar tespit edilmiştir. Başmühendislerin risk yönetimi konusunda daha sistemli bir yaklaşım sergilediği gözlemlenirken; ikinci mühendisler ve makine zabitlerinin değerlendirmelerinde tutarsızlıklar bulunmuştur. Ayrıca, eğitim ve sertifikasyonun mevcut risk farkındalığı üzerinde beklenen etkiyi yaratmadığı görülmüştür. İletişim hatalarının, özellikle ortak dil eksikliği ve kültürel farklılıklar nedeniyle beklenenden yüksek düzeyde olduğu da tespit edilmiştir. Sonuç olarak, LNG yakıtlı gemilerde görev yapan personelin özellikle eylem ve kontrol hatalarına açık olduğu; kontrol sistemlerinin otomasyona kaymasıyla bu hataların daha da kritik hale geldiği belirlenmiştir. Her ne kadar bu gemilerde çalışmak için özel eğitimler zorunlu olsa da personelin risk ve emniyet kavramlarına ilişkin yaklaşımlarında birlik sağlanamamıştır. Bu durum hem seyir emniyeti hem de sürdürülebilir deniz taşımacılığı açısından önemli riskler barındırmaktadır.