Mimari Mekânın Biçimlendirilmesi Ve Anlam Boyutu : Ontolojik Yaklaşım

thumbnail.default.alt
Tarih
2013-12-02
Yazarlar
Ersal, Leyla Özlem
Süreli Yayın başlığı
Süreli Yayın ISSN
Cilt Başlığı
Yayınevi
Fen Bilimleri Enstitüsü
Institute of Science and Technology
Özet
İnsan varlığı dünya üzerinde kendi için bir dünya kurarak maddesel kültürü oluşturmaktadır. Maddesel kültürün oluşumunda biçimlendirme eylemi gerçekleştiren mimarlık, varolan çevreyi yeniden biçimlendirerek mimarlık nesneleri ve çevreler üretmektedir. Mimarlığın en temel uğraşı mimarlık nesnesini biçimlendirmektir. Mimarlık toplumsal, ekonomik, teknolojik boyutlarının ötesinde temelde mekan tasarlama ve mimarlık nesnesini biçimlendirme eylemi gerçekleştirmektedir. İnsan kültürel ve düşünsel birikimini dünyayı yeniden biçimlendirerek yapılı çevreye aktarmaktadır. Mimarlık nesnesi işlevsel bir yarar nesnesi olmasının ötesinde anlam ve ifade varlığı olarak kabul edilmektedir. Mekan yalnızca ihtiyacı karşılayan bir barınak, fonksiyonel bir kurgu değildir. Yapılı çevrenin bir parçası olan mimarlık nesnesinin biçimlenmesi arka yapı bağlamında gerçekleşmektedir. Arka yapı, insanın anlam dünyasını ifade etmektedir. Dolayısıyla mimarlık nesnesinin biçimi ve anlamı arasında bütünsel bir ilişki bulunmaktadır. Ontolojik yaklaşım bağlamında, biçimi vareden arka yapı -anlam boyutu-, insanın dünyadaki varoluşunun görüngüsü olarak değerlendirilmektedir. Modern Ontoloji, nesnenin dolasıyla mimarlık nesnesinin varlığını, real dünyanın parçası olan fiziksel yapı/ön yapı ve irreal dünyayı tanımlayan anlam dünyası/arka yapının bütünlüğü olarak ele almaktadır. Ön yapı; duyulur görülür olarak algıladığımız ve kavradığımız şeyler, maddi dünyadır. Arka yapı; mimarlık nesnesini oluşturan duygu, düşünce ve anlam dünyasıdır. Mimarlık nesnesi, insanın anlam dünyasını ifade eden tinsel katmanın madde ile somutlanmasıdır. Tinsel katman insanın dünyayla ilişkisi, dünyayı yorumlayışı, varlığı tanımlayışı doğrultusunda oluşmaktadır ve yaşantı biçimi, kültür, inanış gibi alanlarda açığa çıkmaktadır. Yaşantıyı, kültürü temsil eden ontik durumlar –varlık tanımları- mimarlığın anlam boyutunu oluşturmaktadır. Mimarlık nesnesinin biçimlendirilmesi ontik durumlar bağlamında gerçekleşmektedir. Biçimin arka yapısını oluşturan bu ontik durumlar; bütünsellik, oluş ve diyalektik olarak tanımlanmaktadır. Varlığın yapısına ilişkin bu durumlar mimari yapı ile insan arasındaki etkileşimde önemlidir. Mimarlık nesnesine anlam boyutu ile yaklaşan üç mimar; Turgut Cansever, Tadao Ando ve Louis I. Kahn, mimari yapılarını biçimlendirirken ontik durumlardan yola çıkarak ifade etmek istedikleri anlamı mekânlarına aktarmışlardır. Bu üç mimar, mimari nesneyi, evrenin görüngüsü olarak ele almaktadır ve varlığın yapısını mimariye aktarmaktadır. Sonuçta, varoluşsal özellikler gözetilerek biçimlenen mimarlık nesnesi insanın anlamsal dünyasının somut temsili olarak varolmaktadır.
Architecture performs action of ‘constructing’ within an existing environment for human beings to adapt to nature. Man establishes his own order which represents his semantic and symbolic world, satisfying physical and psychological needs on the built environment. Architecture contributes to the formation of material culture by re-shaping the existing environment; the basic practice of architecture is to shape the object of architecture. Beyond the social, economic, technologic dimensions; architecture basically realizes the actions that designing space and forming the object of architecture. The order that human being has created for himself, represents the embodiment of the existence of human being and his semantic world.
Açıklama
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2013
Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2013
Anahtar kelimeler
mimarlık nesnesi, insan varlığı, biçim, ontoloji, human being, form, ontology, architectural object
Alıntı