Mimarlık Bölümü
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Son Başvurular
1 - 5 / 7
-
ÖgeMimarlık Öğrencileri Ulusal Kuşadası Yaz Okulu’22 : Mimarlık Öğrencileri Ulusal Kuşadası Yaz Okulu Kitapçığı ’22(İTÜ Yayınevi, 2023)“ULUSAL KUŞADASI YAZ OKULU” etkinliği Kuşadası yerelinde belirlenen üç çalışma alanında; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden akademisyenlerin yürütücülüğünde, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden 22 öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanımız İlker Kahraman’la yaz okulu fikrine adım attığımızdaki umut, emek ve heyecanın; katkı sağlayan yürütücüler ve öğrencilerimiz, yerel yönetimimiz, yerel dernek, muhtarlarımız ve gönüllülerimizle birlikte giderek büyüyerek ilerlediğini görmek hepimizi çok sevindirdi. Çok keyifli bir üretim süreci yaşadık. Özverili, çalışkan, uyum içinde herkese örnek olabilecek nitelikte bir iş birliği sergileyen çalışma gerçekleştirdik. Mimarlar Odası olarak amacımız; doğal ve kültürel değerleriyle özel Kuşadası ilçemizde bugüne değin süren plansız yapılaşma pratiğinin getirdiği olumsuz sonuçlarından ders çıkarabilmek, tarihi kültürel miras değerlerimiz ve modern dönem özgün örneklerinin geleceğe taşınmasında Kuşadası kimliğini de irdeleyerek ortaya koymak ve çözüm üretmek, yeni yapı üretiminde ve iyileştirmede tasarım rehberi oluşturmak için adım atmaktır.
-
ÖgeMimarlık ve Yangın Sempozyumu Bildiri Kitabı, 4-5 Mayıs 2023, İTÜ Taşkışla(İTÜ Yayınevi, 2023)Binaları tasarlayan bizlerin, belki de çoğunlukla gözden kaçırdığı önemli bir faktör var: yangın. Çoğunlukla binaları estetik ihtiyaçlardan vazgeçmeden insan konforunu üst seviyede gerçekleştirecek özelliklerde tasarlamayı iş edinirken, belki başımıza gelme ihtimali düşük olduğunu düşündüğümüz yangın emniyeti ile ilgili konuları ihmal edebiliyoruz. Hatta bunun çoğu zaman bir mimarın işi olmadığını düşünüyoruz. Yasal zorunluluklar olmasa, yangın emniyeti ile ilgili işler asla tasarımımızın bir parçası bile olmayacak. Oysa İBB İtfaiye istatistikleri bunlardan başka veriler ortaya koyuyor. 2022 yılı OcakEkim döneminde gerçekleşen 121.259 itfai olayın 18.925’i direkt yangınla ilgilidir. Aynı istatistiklere göre 2021 yılında gerçekleşen 11.463 yapısal yangının 6.340’ının sadece konutlarda meydana geldiği belirtilmektedir. Bu rakamlar başta içinde yaşadığımız binaları tasarlayan meslek insanları olarak mimarlara, sonra malzeme üreticilerine, ithalatçılarına ve uygulamacılara bu konuda sorumluluklarımızın bulunduğunu ve bu sorumlulukların ihmal edilemez olduğunu ifade etmektedir. Kuşkusuz sadece bizlerin değil, bu binalarda yaşayan insanların da yaşam alanları ile ilgili yangın emniyetiyle ilgili risklerin farkında olmaları da ayrıca büyük önem taşımaktadır.
-
ÖgeKapadokya kültürel miras alanlarının değişimi ve yorumlanması 1960-2020(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2020)Değişim olgusu, yaşamın diğer alanlarını olduğu gibi kentsel ve kırsal tarihi peyzaj alanlarını da etkileyen bir süreçler bütünüdür. Tarihi alanlar, zaman içinde sosyal, ekonomik, kültürel, fiziksel, yasal ve yönetsel süreçlere maruz kalarak bir takım değişim ve dönüşümler yaşamaktadır. Bu noktada, kentsel ve kırsal tarihi alanların birbirinden farklı değişim süreçleri yaşadığı ve bu süreçlerden farklı şekilde etkilendiği söylenebilir. Tarihi kentler ve kentsel alanlar, nüfus artışı, kentleşme baskısı, kalkınma, gelişme ve ulaşım amaçlı yeni proje ve altyapıların etkisiyle; tarihi kırsal alanlar ise nüfus kaybı, geleneksel pratiklerin, bilgi ve tekniklerin kaybolması, turizm baskılarının etkisiyle değişim yaşamaktadır. Süregelen bu değişim ortamının kontrol altında tutulması ve miras değerleri üzerinde yarattığı baskının en aza indirilmesi sürdürülebilir bir koruma için oldukça önemli kriterlerdir. Bu bağlamda, UNESCO'nun Tarihi Kentsel Peyzaja İlişkin Tavsiye Kararı (2011), ICOMOS' un Tarihi Kentlerin ve Kentsel Alanların Korunması ve Yönetimiyle İlgili Valetta İlkeleri (2011), ICOMOS-IFLA' nın Kırsal Peyzaj Mirasına İlişkin İlkeleri (2017), kültürel miras ve değişim ilişkisini ele alan uluslararası temel dokümanlardır. Bu dokümanlarda da dikkat çekildiği üzere, değişim, dinamik ve yaşayan alanlar olarak kentsel ve kırsal tarihi peyzaj alanlarının korunması ve geliştirilmesi için bir fırsat olarak ele alınıp değerlendirilebilir. Bu çerçevede, tez çalışması, değişim olgusunu kültür mirasının korunması bağlamında tartışmakta ve bu tartışmayı Kapadokya özelinde yürütmektedir. Miras alanlarını etkileyen değişim etmenleri, bölge özelinde analiz edilerek alanın korunması bağlamında irdelenmektedir. Çalışma kapsamında, Nevşehir ili sınırları içinde kalan ve "Kapadokya" imajının oluşmasını sağlayan yoğun jeolojik oluşumların, bu oluşumlarla iç içe geçerek biçimlenen yapılı fiziksel çevrenin yer aldığı merkezi Kapadokya, odak noktası olarak seçilmiştir. Çalışma alanının net sınırlarının belirlenmesinde de Kapadokya Kanunu'nda çizilen alan esas alınmıştır. Kapadokya, doğal, kentsel, arkeolojik sit çeşitleri, Dünya Miras Alanı, Milli Park Alanı gibi çok çeşitli koruma alanlarının ve statülerinin üst üste bindiği bir alandır. Alanda 1960'lı yıllardan itibaren koruma amaçlı çalışmalar yürütülmesine rağmen günümüzde halen etkin bir koruma sisteminin oturtulamadığı görülmektedir. Bu durum, Kapadokya'nın, 1960-2020 yılları arasında yaşanan değişim süreçlerinden daha çok ve hızlı bir biçimde etkilenmesine neden olmuştur. Bu bağlamda, tez çalışması kapsamında, Kapadokya Alanı'nda yürütülen koruma çalışmaları ve onunla ilişkili faaliyetler bağlamında, alanın 1960-2020 yılları arasında geçirdiği koruma, planlama, yasal ve idari yapıya yönelik değişim süreçleri analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. "Değişimi anlamak" ana temasıyla yürütülen bu aşamadan sonra değişim ve koruma deneyimleri yeni yönetim modeli ile ilişkilendirilmiştir. Tezin ilk bölümünde problem tanımı, kapsam ve amaçlar belirlenmiştir. Burada değişim kavramı ve değişimin kültürel mirasla olan ilişkisi ortaya konulmuştur. İkinci bölümünde öncelikle, alanın sınırları, coğrafi ve tarihsel özelliklerini içeren bir alan tanımı yapılmıştır. Daha sonra alanın mevcut durumu doğal miras alanları ve kültürel miras alanları üzerinden ele alınmıştır. Tez kültürel miras alanlarına odaklandığından, doğal miras alanları sadece bölgedeki çeşitleri ve yayılım alanları kapsamında değerlendirilmiştir. Kültürel miras alanları başlığında ise yerleşim alanı karakterleri ile geleneksel konut karakterleri kapsamlı olarak ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, Kapadokya'nın koruma ve planlama durumu, yapım ve revizyon süreçleri oldukça uzun süren ve bütün alanı kapsayan üst ölçekte planlamalar ve tekil koruma kararları üzerinden anlatılmıştır. Üst ölçek planlar, kendi süreçleri ve kararları ile bir bütünlük arz etmeleri için plan hazırlık/onay süreçleri ve içerikleri olarak ayrı başlıklar atında incelenmiştir. Tekil koruma kararları, Türkiye'deki koruma mevzuatının değiştiği ana tarihler baz alınarak, günümüze kadar altı döneme bölünerek analiz edilmiştir. Üst ölçek planlar, oldukça uzun süreçleri kapsadıkları ve bir üst başlıkta detaylı olarak anlatıldıkları için bu altı dönemin içinde tarihsel sürekliliği sağlamak adına sadece kısa bilgilerle ele alınmıştır. Koruma kararlarının aktarıldığı altıncı ve son dönem olarak, 2019 Mayıs ayının sonunda çıkan Kapadokya Kanunu ve bu Kanun'un alana getirdiği yeni yönetim modeli analiz edilmiş ve bu model ile oluşturulan Alan Başkanlığının yetki ve görevleri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Daha sonra günümüz itibariyle Türkiye'de alana özgü iki kanun olan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı ile Kapadokya Alanı Hakkındaki Kanun üzerine karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmıştır. Böylelikle üçüncü bölümün sonu itibariyle, Kapadokya' da bir alan tanımı yapılmış, alanın tarihsel ve coğrafi nitelikleri vurgulanmış; süregelen ve son dönemde güncellenen yasal ve idari çerçevesi çizilmiş; alanın planlama ve koruma geçmişi tarihsel süreklilik içinde tespit edilmiştir. Dördüncü bölümde, üst ölçek planlamalar ve bölge genelindeki koruma süreçlerinin analizi ile Kapadokya'da koruma çalışmaları ile ilişkili ana konu başlıklar ortaya çıkarılmıştır. Bu başlıklar, sosyo-kültürel ve fiziksel anlamda alanı etkileyen afet kararları; ekonomik anlamda bölgede en etkin girişimler olan depoculuk ve turizm; korumayı doğrudan etkileyen planlama faaliyetleri olarak belirlenmiştir. Günümüz itibariyle korunmuşluk durumunu etkileyen ya da etkileme potansiyeli olan bu konu başlıkları, bölgedeki ilk deneyimlerden güncel durumlarına kadar yine tarihsel süreklilik içinde ele alınmıştır. Daha sonra, Kapadokya'daki değişimi izlemek amacıyla araştırmanın çerçevesi biraz daha daraltılarak bölgeden iki yerleşim alanı (Göreme ve Ortahisar) seçilmiştir. Değişim etmenleri olarak belirlenen başlıklar, seçilen bu iki örnek yerleşim üzerinden kapsamlı bir şekilde analiz edilmiştir. Bu bölümde, yerleşim alanlarının geçirdiği değişim, değişime yol açan araçlar ve süreçler üzerinden izlenmiştir. Tespit edilen ana başlıkların, yerleşimler üzerinde nasıl ve hangi ölçüde değişime yol açtıklarını ve koruma süreçleriyle nasıl ilişkilendiklerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Dördüncü bölüm sonu itibariyle, seçilen iki yerleşim üzerinden değişimin boyutları, sınırları ve etkileri detaylı bir şekilde izlenmiş ve böylece kendi başına bir izleme ve öğrenme süreci olan "değişimi anlamak" hedefi gerçekleştirilmiştir. Beşinci bölümde, örnek yerleşimler üzerinden süreçleri izlenen ve etkileri ortaya konulan değişim olgusunun bütün Kapadokya alanı için genel çerçevesi çizilerek değişimin sebep-sonuç ilişkisi örnekler üzerinden yorumlanmış; sonuçlarına yönelik eğilim ve öngörüler ortaya konulmuştur. Değişim süreçlerinin güncel durumu karşısında bölge genelindeki yerleşimlerin değişim hızını ve eğilimleri yorumlayabilmek amacıyla yerleşim alanlarının fiziksel büyüklük, kültür varlığı stoku, afet, depoculuk, planlama, turizm verileri ortak bir çizelgede bir araya getirilmiş ve haritalandırılmıştır. Bu bölümün sonunda, tez çalışmasının son aşamasında yürürlüğe giren Kapadokya Kanunu'nun alana getirdiği yeni yönetim modelini değişim ve koruma deneyimi ile ilişkilendirmek amacıyla yeni modelin getireceği fırsatlar ve olası tehditler ortaya konulmuştur. Altıncı bölümde, araştırmaya yönelik sonuçlar ortaya konulmuş, araştırmanın önemi ve katkısına dair çıkarımlar ile gelecek çalışmalara dair önerilerde bulunulmuştur. Tez çalışması, bu bölümde değişim etkilerinin kontrol altında tutulmasına yönelik öneriler sunularak sonuçlandırılmıştır.
-
ÖgeBursa Tarihi Cami Minarelerinin Deprem Davranışı Çalıştayı Bildiriler Kitabı 27 Kasım 2021, İstanbul, Türkiye(İstanbul Teknik Üniversitesi, 2022)Projenin ana amacı; tarihi ve kültürel bir mirasa sahip Bursa İlimizde yer alan tarihi yığma minarelerin yapısal ve geometrik özelliklerine göre sınıflandırılması ve bu yapıların deprem performanslarının gerçekçi bir şekilde tespiti için uygun yapısal değerlendirmelerin sarsma tablası deneyleri ve analitik çalışmalar ışığında yapılması, uygulanabilir iyileştirme yöntemlerinin önerilmesi ve farklı minare sınıfları için kırılganlık eğrilerinin elde edilmesi olarak özetlenebilir. İstanbul Teknik Üniversitesi yürütücülüğünde gerçekleştirilen projenin hedeflerine; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Gazi Üniversitesi, FSM Vakıf Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden araştırmacıların yer aldığı bir proje ekibinin çalışmaları ile ulaşılmıştır
-
ÖgeTemsili Tasarlamak: mimari temsilin deneyimsel atölye izdüşümleri(İstanbul Teknik Üniversitesi, 2021)