LEE- Mimarlık Tarihi-Yüksek Lisans
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Gözat
Konu "arkeoloji" ile LEE- Mimarlık Tarihi-Yüksek Lisans'a göz atma
Sayfa başına sonuç
Sıralama Seçenekleri
-
ÖgeDaskyleion'daki Lydia teras-sur duvarı(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2024-02-01) Ceylan, Büşra ; Saner, Turgut N. ; 502201102 ; Mimarlık TarihiBu yüksek lisans tezi kapsamında, Perslerin Anadolu'da kurduğu en önemli satraplık merkezlerinden biri olan Daskyleion'daki "Pers terası" olarak adlandırılan Lydia teras-sur duvarı konu alınmıştır. 1990'lı yıllarda yürütülen kazı çalışmalarında bir bölümü ortaya çıkarılan surun, zamanla toprak altında kalan kısmı ve daha önce açığa çıkarılmayan belli kısımları 2022 yılı kazı çalışmalarında gün yüzüne ulaşmıştır. Sur yapısı 2021-22 yıllarında gerçekleştirilen arazi çalışmaları kapsamında tekrar incelenmiş ve bu çalışmalarda elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında Daskyleion'un tarihçesine, kentte yapılmış kazı çalışmalarına ve araştırma tarihçesine değinilmiştir. Önceki çalışmalarda Lydia teras-sur duvarı hakkında genel bilgilere yer verilmiş, henüz nihai yayınlara konu olmamıştır. Daskyleion ile ilgili yayınlarda yer alan duvara ilişkin genel yorumlar bu bölümde incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü kısmında duvarın tanımlaması yapılmıştır. 2022 yılında Prof. Dr. Turgut Saner ve İTÜ ekibiyle Lydia teras-sur duvarı çevresinde belgeleme çalışmaları yürütülmüştür. Çalışmada duvarın güney kısmı ve alandaki yeni kazılar sonucunda ortaya çıkarılan bölümü belgelenmiştir. Çalışmanın dördüncü kısmında duvarın farklı görünüş sergileyen kuzey ve güney kısımlarının, aslında aynı hattın parçaları olduğunu gösteren tespitler geliştirilmiş; aynı hat üzerinde olduğu ayrıntılı gözlem ve ölçümlerle ortaya konulmuştur. Duvarın işçiliği ve inşaat tekniği üzerinde durulmuştur. Daskyleion'da yer alan glacis yapısının söz konusu duvar ile olası bağlantısı değerlendirilmiştir. Çalışmanın beşinci kısmında Daskyleion'daki teras- sur duvarıyla benzer özellikler sergileyen önemli teras kompleksleri ve sur duvarları incelenmiştir. Lydia surunun özellikle Demir Çağı yerleşimleri olan antik Sardeis, Gordion ve Smyrna'daki teras kompleksleri ve sur duvarlarıyla çarpıcı benzerlikler gösterdiği tespit edilmiş ve çalışma kapsamında bu örneklere yer verilmiştir. Çalışmanın son bölümünde, yapılan çalışmalar neticesinde Lydia surunun işlevine ilişkin değerlendirmeler yapılmış; kuzey ve güney kısımları arasındaki duvar işçiliği ve beraberinde bu kısımlardaki görünüş farklılığı üzerine yorumlar geliştirilmiştir. Duvarın işlevini ve inşaat tekniğini değerlendirebilmek için benzer tipolojideki duvar örnekleriyle birlikte ele alınmıştır. Arazi çalışmalarından elde edilen verilere dayanarak, duvarın başlıca özellikler Lydia ve Phrygia mimari gelenekleriyle karşılaştırılmıştır. Surun yakınında yer alan glacis yapısıyla olası ilişkisi ve kent girişinin konumuna ilişkin yorumlar getirilmiştir. Tüm bu çalışmalarda, yapıların boyutlarına, yönelimlerine, yapım tekniklerine ve yapı malzemelerine odaklanılmıştır. Çalışmanın temel amacı, Lydia duvarını belgelemek ve mimari bağlamını araştırarak benzer örneklerle karşılaştırmaktır. Bu çalışma kapsamında Lydia dönemine tarihli teras-sur duvarı, iki kazı sezonu (2021-2022) boyunca alanda yapılan mimari gözlemler, inşaat ve taş oyma teknikleri hakkında elde edilen yeni bilgiler eşliğinde değerlendirilmiştir.
-
ÖgeHelen Filoloji Derneğinin 1861-1911 yılları arası arkeoloji çalışmaları ve bazı üyelerin biyografileri(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2022-02-21) Oglou Emver, İrem Naz ; Ar, Bilge ; 502181101 ; Mimarlık TarihiHelen Filoloji Derneği Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Rum-Ortodoks topluluğunun en tanınmış ve uzun ömürlü cemiyetlerinden biridir. Amacı Osmanlı Rumları arasında eğitim seviyesini yükseltmek ve çeşitli alanlarda bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek olan bu derneğin, üyeleri incelendiğinde sadece Rum ve Yunanlılardan ibaret olmadığı daha geniş bir kesime hitab ettiği görülmektedir. Bioloji, kimya, tarih ve arkeoloji gibi alanlarda kollektif çalışmalar yürüten Helen Filoloji Derneği'nin bilimsel çalışmaları, güncel araştırmalarda eğitim faaliyetlerinin gölgesinde kalmıştır. Derneğin arkeoloji çalışmaları, diğer bilimsel faaliyetleri gibi, kapsamlı şekilde çalışılmamış bir konudur. Yerleşik bir mimarlık ve sanat tarihi kuramı bulunmayan ve tarih yazımının milliyetçilikten beslendiği bir dönemde derneğin bünyesinde çok uluslu bir arkeoloji komitesi bulunması, Osmanlı Devleti'nde gerçekleşen erken kurumsal arkeoloji çalışmalarını temsil ettiği için oldukça önemlidir. Burada arkeoloji çok geniş bir anlamda kullanılmıştır. Yunanca kökenli bir kelime olan arkeolojinin 19. yüzyıldaki anlamı, eski şeyleri incelemektir ve komite özelinde bu "şeyler" genellikle o zamana kadar varlığını kısmen de olsa sürdürebilmiş veya yok olmaya yüz tutmuş mimari öğelerdir. Bu nedenle komitenin arkeoloji çalışmaları, dilbilimi, tarih, etnografya gibi bilim dallarından beslenen erken sanat ve mimarlık tarihi çalışmaları olarak yorumlanabilir. Çalışmaya konu olan dönem ideolojik açıdan olduğu kadar, bilimsel açıdan da yenilikleri içinde barındırmaktadır. Komite üyelerince yunan sanatına dair incelenen bu öğeler, çok farklı devirlerden olsa da genellikle Bizans'a odaklanılmıştır. Bizans sanatı derneğin bazı üyeleri için sadece bakir bir araştırma alanıyken, bazıları için anlamı çok daha derindir. Bu durum dönemin birçok önemli araştırmacısının yolunun dernek ile kesişmesini sağlamış, bilimsel çalışmalarına hizmet eden güçlü bir sosyal ağ oluşmuştur. Derneğin kuruluşundan I. Dünya Savaşı'na kadar, cemiyetle aynı adı taşıyan 33 ciltlik bir dergi yayınlanmıştır. Kuruluşundan itibaren dergisinde arkeoloji temalı düzenli bir makale ve konferans akışı yer almaya başlamıştır. Derneğin arşivleri bugün hala kayıp olduğundan, dergisi faaliyetlerini anlamak için en önemli kaynağı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra ilgili yayında önemli kişiler, onların arkeoloji çalışmaları ve dönem hakkında önemli bilgiler verilmektedir. Çalışma kapsamında dergi incelenerek arkeoloji temalı bilgi ve makaleler derlenmiştir. Bu dergiden elde edilen bilgiler, bazı üyelerin anıları, derneğin ilanlarını ücretsiz olarak yayınlayan Neologos gazetesi ve ilgili kurumların yayınlarıyla da desteklenmeye çalışılmıştır. Tezin amacı, derneğin dergisi ve komite üyelerinin profili incelenerek bir dönemi etkisi altına alan arkeoloji çalışmalarının bir dökümünden çok bu araştırmaların dönemin koşulları ve eski eser algısı ile birlikte ele alıp, genel bir resmini sunmaktır. Derneğin 1861-1911 yılları arası faaliyetlerini kapsayan dergisini inceleyen bu tez aynı zamanda araştırmacılara bu uzun soluklu yayını mimarlık ve sanat tarihi çalışmalarında kullanılabilecek bir kaynak olarak sunmaya çalışmaktadır.
-
ÖgeTaşucu Körfezi Dana Adası'nda Kilise V(Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, 2023-07-25) Erdemci, Nur ; Ar, Bilge ; Varinlioğlu, Günder ; 502181108 ; Mimarlık TarihiTez kapsamında, antik dönemde Kilikya olarak adlandırılan bölgede yer alan Dana Adası'ndaki Kilise V olarak adlandırılan yapı ele alınmıştır. Günümüzde Mersin ili Silifke ilçesi sınırlarında kalan Taşucu Körfezi'nde yer alan adalardan Dana Adası bünyesindeki dini mimari yapılarından Kilise V'te çok sayıda mimari plastik parça tespit edilmiştir. Bu bağlamda, alanda, Boğsak Arkeolojik Yüzey Araştırması (BOGA) kapsamında arazi çalışmaları yürütülmüş ve yüzey araştırmasının 2018, 2019 ve 2021 sezonlarında kilise ziyaret edilmiş, detaylı mimari belgeleme çalışmaları yapılmış ve kapsamlı bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Tezin ilk bölümünde, tezin amacı anlatılmış, Dana Adası içerisinde Kilise V'in önemi de belirtilerek neden bu konunun seçildiği belirtilmiştir. Yine ilk bölümde, Kilise V'te ve yakın çevresinde yer alan mimari plastik parçaların belgelenmesi anlatılmıştır. Kilise V'te yer alan mimari plastik eserlerin Agisoft Metashape programı kullanılarak ve Structure from Motion yöntemi ile 3 Boyutlu modellemesinin yapılması ve parçaları belgeleme yöntemi ele alınmıştır. Tezin ikinci bölümünde Kilikya Bölgesi ve Dana Adası başlığı altında Kilikya Bölgesi'nin tarihinden, Erken Hristiyanlık dönemi kiliseleri de ele alınarak bahsedilmiştir. Yine aynı bölümde, Boğsak Arkeolojik Yüzey Araştırması'nın kapsamı ve çalışma alanı özetlenerek Kilise V'in içerisinde bulunduğu Dana Adası hakkında bilgi verilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde, Kilise V'te gerçekleştirilen arazi çalışmaları sırasında tespit edilen kalıntılar tanımlanmıştır ve kilisenin plan özellikleri anlatılmıştır. Kilisenin ayakta kalmış herhangi bir duvarı olmadığından, kilise planı, yapıdan geriye kalan duvar kalınlıları bağlamında okunabilmiş ve plan bağlamında kilise ele alınmıştır. Kilisenin plan özellikleri incelendikten sonra Kilikya Bölgesi'nde 5. yüzyılda inşa edilmiş kilise yapılarının planları incelenmiş ve Kilise V'e plan bakımından benzerlik gösteren kiliseler belirlenmiştir. BOGA kapsamında gerçekleştirilen arazi çalışmaları sırasında tespit edilen apsis kalıntısı, tonoz parçası, künk parçaları, kiremit parçaları ve kaplama levhası olabilecek mermer parçalar incelenmiştir. Tezin dördüncü bölümünde, Kilise V'te yer alan mimari plastik eserler dört başlık altında anlatılmıştır. Kilise V'te yer alan levhalar, sütun kaideleri ve kaide tabanları, sütunlar ve sütun başlıklarından bahsedilmiştir. Her ne kadar kilise yalnızca temel seviyesinden okunabiliyor olsa da kilisedeki mimari plastiklerin sayıca zengin olması sebebiyle kilise ile ilgili bilgi edinmek mümkün olmuş ve bu mimari plastiklerden yapı ile ilgili bilgi edinilebilmiştir. Tezin beşinci bölümünde, Kilise V'te yer alan mimari plastik unsurların kataloğu sunulmuştur. Bu katalogda, mimari plastiklerin görselleri, türleri, malzemeleri, buluntu yerleri, tanımları, tarihlendirmeleri ve boyutları yer almaktadır. Mimari Plastik Kataloğu'nda yer alan mimari plastikler için, bu mimari plastikler üç boyutlu modellendikten sonra bu mimari plastik parçaların her birinin orthophotosu hazırlanmış ve kataloğa eklenmiştir. Mimari plastik elemanlar metin içinde detaylı tanımlanmış olsa da daha sonra yapılacak araştırmalarda temel alınabilmesi için katalog içerisinde mimari plastikler detaylı bir şekilde tanımlanmıştır. Tezin amacı, Kilise V bünyesinde yer alan ve ilk kez BOGA'nın 2018 sezonunda araştırılan, sayıca zengin mimari plastik eserleri belgelemek ve bu belgeleme ile birlikte bezeme, boyut gibi özellikler bakımından yapıyı inceleyip benzer mimari plastik eserlerle karşılaştırmaktır. Sütun başlıklarına odaklanıldığında, özellikle de bu başlıklar üzerindeki bezeme kompozisyonu incelendiğinde, Kilise V'i 5. yüzyıla tarihlendirmek mümkün olmuştur.